Dassehra. Navaratri’nin 10. Gecesi, 2007 Sydney (Australia)

Dassehra. Navaratri’nin Onuncu Günü, Sydney (Avustralya), 21 Ekim 2007. (Anne yogilere bakar, gülümser ve der ki) Çok mutluyum. Lütfen rahat oturun. Bugün (tam anlaşılmıyor) büyük gün, değil mi, Dassera. (Yogiler Shri Mataji’ye bir mikrofon ayarlarlar.) Geliyor mu? Çalışıyor mu? Evet, bugün Dassera; Hindistan’da büyük bir gün. Bugün Ravana’nın öldürüldüğü söylenir. İnsanoğlunun en kötü düşmanıdır, öldürülmüştür. Ancak, o zaman her ne olmuşsa, o büyük insanın anısına, bugün Dassera olarak kutlanmaktadır. Bugünde, derler ki, dushta’lar, yani kötü insanlar, negatif insanlar, öldürüldü. Hayal edebiliyor musunuz? (alkışlar). O yüzden bugün Hindistan’da çok önemli bir gün olarak kabul edilir. Ravana’nın büyük bir heykelini yaparlar. Hepiniz Ravana’yı biliyorsunuz değil mi? (yogiler: “Evet, Shri Mataji!”). Hani şu Shri Rama’nın öldürdüğü. O korkunç bir adamdı. Shri Ram’ın karısı Sita’yı zorla kaçırdı. Ama o öylesine iffetli bir kadındı ki, Ravana ona dokunamadı. Uğraştı ama dokunamadı. Ona şiddet uygulayamadı.  Aksine Sita çok güçlüydü. O zaman Shri Rama’nın kayınvalidesi, yani Dasharata’nın karısı, büyük bir saadhuni gibiydi. Dedi ki: “bundan böyle çift evliliğe (iki eşliliğe) izin verilmeyecek. Sadece tek bir evliliğe (tek eşliliğe) izin verilecektir”. O yüzden bugün Hindular arasında tek eşlilik geçerlidir. İki kez evlenmezler. Karısının üstüne kuma getirmek Hindistan kültürüne göre büyük günahtır. Bunu yapan kimi insanlar var, ama bu yanlış. Bu Hint usulü değil. Kayınbabası kanunu geçirdi, çünkü iki karısı vardı, çok acı çekiyordu. Birini ormana, Shri Ram’ın yanına göndermek istedi.  Bu kadın çok gaddardı. Oğlunun kral olmasını istiyordu. Ancak bu babanın hatası olduğu için, ona bir lütufta bulunacağını söyledi. Çünkü kadın savaşta onun hayatını kurtarmıştı. O nedenle kocasından Read More …

6. Gece, Sashti, Navaratri Sydney (Australia)

Sashti. Navaratri`nin altıncı gecesi, Sidney (Avusturalya), 17 Ekim 2007. Shri Mataji konuşuyor: Burası çok küçük. (Hintçe konuşuyor) Burada iyi bir salonu çok kolay bulabilirdiniz. Ben aslında bir program olduğunu bilmiyordum, yoksa size söylerdim. Buraya da, yakına gelin, a bir oda varburad. Oradan Beni duyabiliyor musunuz? (Yogiler ‘Evet!’) Öne gelin, piyanoyu buraya koyun, köşede bu tarafa. Neden ağlıyor ? Ne istiyor, kek mi? (güler) Bu ne? Yogi: Bir hediye, Shri Mataji Shri Mataji: Ah. Oh! Çok güzel, (Anne,herkese dekore edilmiş büyük bir tabağı gösterdi) Kim yaptı bunu? Yogi: Maria ve Sue. Shri Mataji: Sen mi yaptın? Çok iyi, çok güzel, kesinlikle iyi.  Her şey. İsmi ne onun? Yogi: Sue Williams Shri Mataji: Çok teşekkür ederim, çok güzel yapılmış. Daha ileriye gelemezmisiniz? Burada lider kim? (güler) Lider o mu? Yani neden daha büyük bir yer bulamadınız? Yogi: Shri Mataji, daha büyük bir yer bulabiliriz ama sizi buradan başka bir yere götürmeyi istemedik – sizin için daha az yolculuk olsun.  Bizim tek arzumuz sizin rahatlığınız Shri Mataji, yani siz rahat olduğunuz sürece yogiler mutlular. Shri Mataji: Ha! (güler) Hepiniz Sahaja Yogilersiniz ve aranızda bir anlaşmazlık olmamalı. Hepiniz aynı şeyi düşünmelisiniz, değil mi? Çok fazla kişi dışarıda kaldığı için üzüldüm. Gelin. Gelin. Piyanoyu arkaya itebilir misiniz. Hepiniz Beni işitebiliyor musunuz? (Evet!) Como`dan gelenler burada mı? Como? Sir CP: Burada değiller. Shri Mataji: Burada değiller mi? Her ikisi de mi yok ? (Sir C.P. ile Hintçe konuşuyor) Yogi: Giovanni ve karısı burada. Shri Mataji: Sen Como`dan mısın? Giovanni: Evet. Shri Mataji: Bakın! Gelebildi! (Güler ve Read More …

Navaratri Pujanın 2. gecesi, Burwood, Avusturalya, 2007 Sydney (Australia)

Navaratri Puja`nın 2. Gecesi, Burwood, Avusturalya, 13 Ekim 2007 (Shri Mataji oturacak  yer açmak için  önerilerde bulunuyor ve herkesin odanın içine girmesini istiyor.) Oraya gidip herkesin içeride olup olmadığına bakarmısınınız? Üzgünüm, sizlerin burada olduğunuzu bilmiyordum. Bana Ancak şimdi söylediler, bunun üzerine Bende “Olur” dedim. Hepiniz oradan Beni beni işitebiliyor musunuz? Beni işitemeyenler ellerini kaldırsınlar. (Shri Mataji ve yogiler şakaya gülüyorlar.) Tamam, teşekkür ederim. Ne? Bir şey mi istiyorsun? Ön tarafa gel. Evet. Hepiniz iyimisiniz? (Shri Mataji Hintçe konuşuyor) Bir şarkı söylemeniz daha iyi. Üzgünüm, bekleyen insanlar olduğunu Bana şimdi söylediler. (The Music of Joy grubu, Ayi Singha Pe Sawar. Maiya şarkısını seslendiriyor) Hepinizi burada bu kadar mutlu görmek çok hoş. Bu gün ikinci gün ve evrim açısından çok önemli bir gün. Bildiğiniz gibi ikinci çakramız çok önemli. Bu gün bu yüzden çok önemli. İkinci çakra nedir? İkinci çakranın hangisi olduğunu biliyor musunuz? Ne dediler? Yüksek sesle  söylemelisiniz. Çakra swadistan, çok önemli çünkü Kali Yuga’da en fazla Swadishthan çalışır.  Onun çalışmasına ve çok yoğun çalışamasına neden olan pek çok etkenimiz var. İkinci çakranın ne olduğunu biliyorsunuz. İkinici çakrada ne olur,  tutkularımız tarafından ele geçiriliriz ve tutkularımız bizleri bir aşağı, bir yukarı koşturur.  Bir çok Sahaja Yoginin de kaybolduğunu gördüm, bu yüzden bu gün bizler için çok önemli bir gün. İkinci çakra bu modern zamanlarda, aktif olduğu kadar diğer taraftan da çok, çok kozmik olduğu için önemli. Bizler çok aktif oluyoruz, aşırı aktif ve ilgili olduğumuz her bir insan hakkında düşünmeye başlıyoruz ve kafamıza takıyoruz. Bugünün çakrası,  kafanızı meşgul ettiği, size çok Read More …

Mahashivaratri Puja: Dikkatinizi harekete geçirin Bundilla Scout Camp, Sydney (Australia)

“Dikkatinizi harekete geçirin”, Mahashivaratri Puja, Bundilla Scout Camp, Sidney Avusturalya 3 Mart 1996. Bugün Shiva,  Shri Shiva’ya puja yapacağız. Bildiğiniz gibi, Shri Shiva Sadashiva’nın içimizdeki yansımasıdır. Yansımayı size zaten anlatmıştım. Sadashiva, Adi Shakti’nin oyununu gören Yüce Tanrı’dır. Ancak O, Kendi yarattıklarını ya da (Adi Shakti’nin) yarattıklarının her birini izleyen Baba’dır. Onun Adi Shakti’ye olan desteği Onu bütünüyle, tamamen kuvvetlendirmektir. Zihninde Adi Shakti’nin yapabilecekleri hakkında hiç bir şüphe yoktur. Ama Adi Shakti’nin oyunu sırasında, insanların ya da bugünkü haliyle dünyanın, O’nu (Adi Shakti) rahatsız etmeye çalıştığını ya da O’nun işini bozmaya çalıştığını anlarsa, O (Sadashiva) gazab moduna girer ve bu gibi insanların hepsini mahveder ve belki de, bütün dünyayı yok eder. Kuşkusuz, O bir taraftan gazap doludur, diğer taraftansa şefkat ve neşe okyanusudur. Bu yüzden O içimizde yansıdığı zaman, Aydınlanmamızı alırız, Ruhumuzun ışığını alır ve neşe okyanusu içine gireriz. Aynı zamanda O, bilgi okyanusudur, bu yüzden aydınlanmasını alanlar, çok süptil  olan, her atoma ve moleküle nüfuz eden Tanrısal bilgiyi alırlar, bu bilginin gücü oradadır. Merhameti içinde O’nun tarzı öyledir ki, eğer kendilerini O’na adamışlarsa, çok acımasız olan rakshasaları bile affeder. Çünkü şefkatinin sınırı yoktur ve bazen O’nun tarafından kutsanmış olan aynı insanlar, Adi Shaktinin müritlerini, kişileri rahatsız etmeye çalışırlar – ama bu sadece drama, bir drama, bir olay yaratmaktır. Bir drama olmadığı sürece insanlar anlamayacaklardır. Bizim Ramayana’ya sahip olmamız gerekliydi, Mahabharata’ya sahip olmalıydık, İsa’nın çarmıha gerilmesini yaşamamız  gerekiyordu, bizim Muhammed’e işkence edilmesini yaşamamız gerekliydi. Tüm bu drama oradaydı çünkü olaylar olmaksızın insanlar hatırlamazlar. Yani, insanoğlu manevi yaşamında, Shiva’nın kutsamalarıyla Adi Shakti’nin Read More …

Birthday Puja: İçtenlik Curzon Hall, Sydney (Australia)

67nci doğum günü için düzenlenen Puja, Sidney (Avusturalya), 21 Mart 1990. Nasıl büyük bir coşku,  tüm dünyada! Sanırım, Sidney’in tamamı, kendi çiçekleriyle süslendi. Ve güzel şeyler söyleniyor, kartlar ve mektuplar ve güzel şiirler. Çocuklar çok güzel şarkı söylüyorlar. Kelimeler, bu büyük sevinci ve çok samimi mutluluk hissini ifade etmede yetersiz kalıyor. Size baksın diye, sizinle ilgilensin diye, çok dirayetli bir şekilde sizi dönüştürsün diye, Anneye ihtiyacınız vardı. Ve her doğum gününde anlıyorum ki, Sahaja Yogiler kalplerini de genişletiyor ve fark ediyorlar ki, onlar artık damla değiller, okyanusun parçası durumundalar. Ve o okyanusun kendisi, onları güçlendirip, onlarla ilgilenecek. Bu okyanus onların gelişmesine yardım edecek. Ve aynı okyanus onlara yol gösterecek. Bu yüzden, damla ile okyanusun bağlantısı tam olarak kurulmalıdır. Ve damlanın limitleri, okyanusun büyüklüğü içinde eriyip yok olmalıdır. İlgiyle ve söylenecek güzel şeylerle, kolektivitenin derinliğini arttırabiliriz ve samimi bir arzuyla kolektif olabiliriz. Kolektif olma arzusunun çok içten olması gerekir. Ve varlığınızın alanının genişlemesi başlayacak. İhtiyaç duyulan ilk şey; kendinize karşı samimi, dürüst olmanızdır. Şüphesiz ki bir damladan, biraz kısıtlı bir damladan, o safhadan, bir damla olma statüsünden geldiğimiz için, tekrar tekrar o kısıtlamalar içinde kayboluyoruz. Ama kendi vizyonumuzu görmemiz gerekir: gelecekte ne olacaksınız? Gelecekte ne yapmak istiyorsunuz? Bu yüzden, kolektif olma fikrinizin samimiyeti, bizzat bunun kendisi, tüm engelleri aşacaktır. Niyet her ne olursa olsun, her ne için olursa olsun, eğer samimiyseniz, zamanı unutursunuz, emeğinizi unutursunuz, her şeyi unutursunuz, bunu başarmak istersiniz. Küçük şeyler de bile. Şimdi, bu samimiyet nereden kaynaklanıyor? Samimiyeti sağlayan iki şey var. Öncelikle, kendiniz için Sahaja Yoga’nın ne Read More …

Swadishthan, Düşünmek, Hastalık, Bölüm 1 Hilton Hotel Sydney, Sydney (Australia)

Public Program 1. Gün, “Swadishthan, Düşünmek, Hastalık”. Hilton Hotel, Sidney (Avusturalya), 16 Mart 1990. Gerçeği arayan herkesin önünde saygıyla eğiliyorum. Gerçek her ne ise, onun ne olduğunu bilmek zorundasınız. Onu insani farkındalığımız içinde kavramsallaştıramayız. Onu düzenleyemeyiz, onu manipüle edemeyiz, onu organize edemeyiz. O her ne ise odur, öyle olmuştur ve öyle de olacaktır. Peki gerçek nedir? Gerçek şudur, bizler Tanrısal sevginin enerjisi olan bu çok süptil bir enerji tarafından sarmalandık ya da bu bize nüfuz etti ya da bu sevgi tarafından bizler beslendik, bakıldık ve sevildik. İkinci gerçek ise bizim bu beden, bu zihin, bu şartlanmalar, bu ego değil, ruh olduğumuzdur. Sizler söylediklerimi körü körüne kabul etmek zorunda değilsiniz, çünkü kör inanç fanatizme yol açar. Ancak bilim insanları olarak zihinlerinizi açık tutmalı ve söylediklerimi kendiniz görmelisiniz: eğer bunlar Benim söylediğim gibiyse, onu dürüstçe kabul etmelisiniz. Bilim sayesinde uygarlığımız, ilerlememiz hakkında çok şey biliyoruz. Bu, dışarıda çok büyümüş bir ağacın ilerlemesidir; ama eğer köklerimizi bilmezsek yok oluruz. Bu nedenle köklerimizi bilmek önemlidir. İşte köklerimizin bunlar olduğunu söyleyebilirim. Görebileceğiniz gibi, içimizde yedi tane çakra merkezi vardır ve bu süptil merkezler omurilikte ve beyinde yer alır. Bunlar fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarımızı karşılar. Fiziksel tarafta, fiziksel sorunlarımızla ilgilenen pleksuslarımızın kullanımı için gereken enerjiyi tezahür ettirirler. Bu sağ taraftadır, bu sarı hat tarafından sağlanan enerji, bu süptil bir kanaldır – biz buna Pingala Nadi diyoruz – burası fiziksel ve zihinsel eylemlerimiz için enerji sağlar. Yani bu, sağ sempatik sinir sistemine tedarik sağlayanda içimizdeki eylem gücüdür. Sol tarafta gördüğünüz bir diğer kanal ise, bizim Read More …

Daha derine gitmelisiniz Sydney (Australia)

Sahaja Yogilerle konuşma, Sorular ve Cevaplar. Burwood, Sydney (Avustralya), 6 Mayıs 1987. Hepiniz burada meditasyon yaptığınız ve derinliğinizi geliştirmeye çalıştığınız için mutluyum. Hepinizin derinliği var, kendi içinizde çok derin bir kişiliğiniz var ama bizler buna dokunmalıyız, bu çok önemli çünkü bakın, şarkı söylüyoruz, müziğimiz var, bu çok iyi bir şey, birbirimizle beraber olmaktan keyif alıyoruz, bu da çok iyi ve bu güzel bir şey ama meditasyon yaparak, kendi içimize giderek, kendi kendimizle beraber olmaktan da neşe duymalıyız. Şimdi, birisi “bunun ne yararı var?” diye sorabilir. “Anne, şimdi biz aydınlanmamızı aldık, hoş bir hayatımız var, kendimizden neşe duyuyoruz, çok iyi gidiyoruz”. Siz daha derine gittikçe, her şeyin özüne daha derin şekilde dokunursunuz, bütün elementler gibi. Meditasyonunuzu bitirdiğiniz zaman, yağmurun nasıl yağdığını gördünüz, yağmur nasıl da aniden geldi yani yağmur sizin derinliğinizi hissetti veya siz yağmurun derinliğini hissettiniz. Şimdi şunu biliyorsunuz, eğer küçük bir mumu yakar ve parmağınızı oradaki fotoğrafıma doğru tutarsanız, o harekete geçer, tepki verir ve o size yanan bir alev verir, bazen size duman verir, bazen de hızla biter. Yani bir reaksiyon olduğunu siz fark ettiniz, ateşte bile. Yani, eğer bir aziz bir etki görmek isterse, tüm elementlerin bir etkisi vardır. Ama her şeyden önce sizler kendi özünüze ulaşmalısınız. Kendi özünüze bir kez ulaşınca, o zaman tüm elementlerin de özüne ulaşırsınız ve sonrada istediğiniz şekilde veya onlara emrettiniz şekilde tüm elementleri idare edebilirsiniz. İlk olarak, onlar dokunulduklarını ifade ederek, harekete geçeceklerdir, bu gün olduğu gibi, yağmur yağmaya başladı. O zaman da, sonrasında siz kumanda edebilir ve yağmurdan gelmesini isteyebilirsiniz. Read More …

Yeni gelenler için atölye çalışması, mum tedavisi Sydney (Australia)

Sahaja Yogilerle Konuşma, Yeni başlayanlar için atölye çalışması, Mum çalışması, Burwood Ashramı, Sydney (Avusturalya) 20.03.1983 Sahaja Yogi: Tam olarak bu noktayı kapatmak için, Anne sık sık jet uçakları var ve çok hızlı arabalar var, şeklinde bu ifadeyi kullanır. Hepimiz aynı seviyeye yükselmeliyiz ve işte Kolektif Bilincin olduğu şey [yanlış yorumlama] budur. Ben, Aydınlanmamı aldığımda, sizin Aydınlanmanızı aldığınız zamandan daha yüksek bir seviyede değilim. Çakralarımı sizden biraz daha fazla temizlemiş olabilirim ama hepimiz bir araya gelmek zorundayız; hepimiz bunu birlikte halletmek zorundayız. Bu kolektif bir deneyim olmalı. Tamam mı? Bu, ben harika bir Yogiyimde, sende küçük, küçük bir hiçsin demek değildir. . Arayış içindeki bayan: [Duyulmuyor] Sahaja Yogi: Neden, Annenin bu soruyu yanıtlamasına izin vermiyoruz. Arayış içindeki bayan: Doğru. Soru şu: İnsanlar Aydınlanmadan önce bile belli bir farkındalığa sahiptiler. Onlar aydınlanmaya yakınlar mı? Ve sizinle bir araya gelmeseler bile durumları nedir? Bu sizin ilk arayışınız değil daha önce de hepiniz arayış içindeydiniz bunu bilmelisiniz! Yani zaten hissettiğiniz ve daha fazla bir şeylerin olmasını beklediğiniz belli bir farkındalık konumuna ulaştınız, buna zaten hazırsınız, bazılarınız bu zamanda gerçekten de sadece bunun için doğdunuz. Bu yüzden, geçmişinizden bahsetmeyeceğim, geçmiş artık bitti, şu anı düşünmeliyiz. Kişi şunu bilmelidir ki, hepiniz Aydınlanma aldınız, size bahsettiğim gibi bazı insanların farklı merkezlerde(çakra)bazı sorunları var, insanların farklı sorunları var. Bu sorunlar nedeniyle, Kundalini kendi dikkatine geri çekilir, çünkü Kundalini sorunlarınızla ilgilenmelidir. O sizin annenizdir, o yüzden oraya gider, bu problemle ilgilenir ve tekrar yükselir. Ancak öğrenmeniz gereken tek şey, onu nasıl yükselteceğiniz, onunla nasıl işbirliği yapacağınız, kendi probleminizi nasıl Read More …

Devi Puja: Tanrıya doğru bireysel bir yolculuk Sydney (Australia)

Devi Puja. Sidney (Avusturalya), 14 Mart 1983. Artık hepimiz bu güne gelene dek, varlığımızın huzurunun, güzelliğinin, ihtişamının içimizde yattığını anladık. Bunların hepsinden oluşan bir okyanus var. Onu dışarıda arayamayız, kendi içimize gitmeliyiz, ne diyorlar, meditatif konumda, siz onu arar ve bundan keyif alırsınız. Mesela susadığınızda nehre ya da okyanusa gidip susuzluğunuzu gidermeye çalışırsınız ama okyanus bile size tatlı su veremez. Öyleyse, dışarıya yayılan herhangi bir şey, içinizdeki o derin şeyi size nasıl verebilir? Onu dışarıda, yani bulunmadığı bir yerde bulmaya çalışıyorsunuz. O bizim içimizde, kesinlikle bizimle. Bu çok basit çünkü o size aittir, elinizin altında, tam orada. Neşeyi, sözde neşeyi, sözde mutluluğu, dünyevi güçlerin ve dünyevi mülklerin sözde ihtişamını bulmak için her ne yapıyorsanız, onu, her şeyi tersine çevirmelisiniz. Onu kendi içinizde yansıtmalısınız. Dışarı çıkmanız yanlıştı, dışarı çıkmanız doğru değildi, bu zamana kadar yaptıklarına üzülmemeliydiniz. Gerçek yaşam sevincine, varlığınızın gerçek ihtişamına ulaşmanın doğru yolu bu değildi. Bu o kadar çok insanda işe yaradı ki, sizler bu daha süptil olan anlayışın içine girdiniz. Bazı insanlar sadece zihinsel düzeydedir, belki de, bu önemli değil. Belkide bazıları sadece bunu hissedebilecekleri fiziksel düzeydedirler, bu önemli değil. Ancak siz doğru yoldasınız, doğru ilerliyorsunuz. Meditasyon yapmaya çalışın, daha çok meditasyon yapın ki içsel varlığınıza ulaşabilesiniz. Ve bu içsel varlık, her birimizin içinde var olan engin bir mutluluk okyanusudur. Herkesin iç güzelliğini dolduran bu muazzam, yüceltici olan ışık selidir. Bu yüzden ona yaklaşmak için, ona karşı olan, hareketinize karşı olan şeyleri inkar ederek kendi içinizde ilerlemelisiniz. Bazen rüzgar çok ama çok kuvvetli olabilir, Tanrının görkeminin sizin içinizde Read More …

Shri Gruha Lakshmi Puja Sydney (Australia)

Shri Gruha Lakshmi Puja, Sydney (Avustralya), 7 Nisan 1981 Bugün evliliklerin yıldönümü ve onların kutlama yapmalarına izin verdim, çünkü Sahaja Yoga’da evlilik çok önemlidir. Kişinin evlenmesi, Sahaja Yoga için en önemli şeylerden biridir. Her şeyden önce, evlilik ile ilgili doğru düşünceleriniz varsa evlilik size her zaman bir anlayış dengesi verir. Eğer ama garip düşünceleriniz varsa, eğer sadece eğlence olsun diye evleniyorsanız ve evliliğin değerini anlamıyorsanız, o zaman bu bir şakadır, bu evlilik değildir. Fakat Sahaja Yoga’da, her şeyden önce gerçekten evliliğin önemini ve ne anlama geldiğini anlıyorsunuz. Sonra, şanslıyız ki bugün Sahaja Yoga düğünlerimiz olacak, burada evliliğin tanrısal kurallarına nasıl uymaya çalıştığımızı ve o kurallar altında nasıl evlenildiğini göreceksiniz. Burada Avustralya’da ve diğer ülkelerde de, evliliğin kutsallığının kaybedildiğini görüyorum. İnsanlar, evliliğe karşı günah işleyerek, bu tür bir şey için pek çok neslin acı çekmesine sebep olarak büyük günah işlediklerini anlamıyorlar. Bir evliliğin temelinin, sadakat olduğunu kişi anlamalıdır. Eğer orada doğruluk yoksa evliliğin anlamı da yok. Eğer vefalı olamıyorsanız, bu sizin henüz insan seviyesinde olmadığınız anlamına gelir. Bir insan, vefalı bir hayvan olmalıdır. Evlilikte biz, artık sorunumuzun geçtiğini, seçimlerimizi tamamladığımızı ve artık tek bir kişiyle yerleşik duruma geçeceğimize dair onay veririz. Ve hayatın paylaşılması, hatta çok özel hayatın da paylaşılması tek bir kişiyle olur. Yani siz, o kişiyle çok uyum içinde olmalısınız ve mutlak bir anlayışa Ve bir ile olan sadakati, kişi geliştirmek zorunda. Şimdi evliliğin, türlerimizin çoğalması için olduğunu söylüyorlar. Ancak siz başka bir tür olduğunuz için, sizler Sahaja Yogilersiniz – bu yeni bir farkındalık – aranızda ki evlilikler çok Read More …

Gudi Padwa: Shri Ganesha and Shri Gauri Puja Sydney (Australia)

Gudi Padwa: Shri Ganesha ve  Shri Gauri Puja. Sydney (Avusturalya), 4 Nisan 1981. (Gudhi Padwa, yeni yılı işaret eden bahar festivalidir. Yeni yılın başlangıcını kutlamak için Chaitra ayının ilk gününde Maharashtra ve Goa’da kutlanır. ) Bugün olan şey çok eşsiz bir şey, Avustralya’nın Sahaja Yogileri için özel bir şans bu. Bu gün, Sahaja Yoga tarihinde daha önce hiç kutlanmadı. Bugün Sahaja Yogiler için “Yeni Yıl Günü”  çünkü bu, Shalivahan takviminin Yeni Yıl Günüdür. Bildiğiniz gibi Shalivahan Benim sülalemdir ve onlar Tanrıçanın şallarının taşıyıcısı oldukları için Shalivahan olarak adlandırıldılar, onlar böyle isimlendirildiler çünkü siz de birçok kez şallarımı yanınızda taşıdınız, onlara Shalivahan adı verildi.  Yani bu Yeni Yıl Günü, Tanrıçanın gelişinin ilk günüdür, dokuz gün var. Sonra, daha  başka zamanlarda da Satya Yuga vardır, sonra Treta, Dvapara, Kali Yuga vardır: Dört tane Yuga vardır. (Satya Yuga ve diğer adıyla Krita Yuga dört Yuganın ilki ve en iyisidir, öncesinde Kali Yuga vardır. Satya Yuga, insanlığın tanrılar tarafından yönetildiği ve her tezahürün veya çalışmanın en saf ideale yakın olduğu ve insanlığın içsel iyiliğinin yönetmesine izin verilen hakikat çağı olarak bilinir. Bazen “Altın Çağ” olarak da anılır. Ahlakı simgeleyen Tanrı Dharma (boğa şeklindedir) bu dönemde dört ayak üzerinde durmaktadır. Treta Yuga ikinci en iyi Yugadır. Treta, Sanskritçe ‘de ‘üç şeyden oluşan bir koleksiyon’ anlamına gelir çünkü Treta Yuga sırasında, Vamana, Parashurama ve Rama olmak üzere beşinci, altıncı ve yedinci enkarnasyonları olarak Shri Vishnu’nun üç Avatarı görülmüştür. Dharma boğasının, bu dönemde üç ayak üzerinde durduğu söylenir.   Dvapara, üçüncü en iyi yugadır. İkinin çağı anlamına gelir. Read More …

Sahasrara Çakra, Public Program Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Sahasrara Çakra,  Public Program. Sydney (Avustralya), 3 Nisan 1981. Geçen gün size İsa’nın merkezinden, Shri Krishna’nın merkezinden ve bunların birbirleri ile olan ilişkilerinden bahsettim. Şimdi de, içimizde bulunan bu sonuncu ve en önemlisi olan Sahasrara merkezi, limbik bölgedir. Bunun içine girdiğiniz zaman, düşüncesiz farkındalıkta olursunuz. Burası Kundalini vasıtasıyla, İsa’nın merkezi vasıtasıyla, İsa’nın kapısı sayesinde girilen bir bölgedir ve buraya Onun sayesinde girmeniz gerektiği yazılmıştır. Ama bu, birilerinin çıkıp da “ben İsa veya “ben profesör İsa, İsa ” demesi gibi değildir. Bu,bu şekilde değildir. İsa bizlerin içindedir ve Kundalini yükseldiği zaman, eğer bu merkezde durursa, sizler Onun adını anmalısınız. Aydınlanmamış insanlar değil ama, aydınlanma almış olan insanlar Onun ismini, sanki bir ilahi gibi tekrarlamalıdırlar, Kundalini ancak o zaman bu merkezi delip geçer, İsa’nın merkezini, kapı budur, Onun bahsettiği geçit budur ve sonrasında ise Tanrının Krallığına girersiniz. “Tanrının Krallılığını miras olarak alacaksınız”. Miras. Babanızın Krallılığı budur ve sizler de bunu miras olarak almalısınız. Ama şimdi, en önemlisi olan Sahastarara son merkezdir. Birbiri ardına yerleşmiş olan bu yedi merkeze sahip olduğunuzda, bu merkezler gerçekten de bizim üzerinde konuştuğumuz Deitylerin oturdukları yerlerdir. Onların oturma yerleri beynin içindedir, onların aurası kalbin etrafındadır ama gerçekte Onlar ”Sthana’larda” (konum, yer demek) uyuyorlar, merkezlere ait yerlerde. Yani, bunu üç şekilde anlayabilirsiniz. Bir, beyinde bu oturma yerlerinin yedi (ayrı) merkezi vardır ve onların aurası kalbin üzerine düşer. Onların yerleri merkezin içindedir. Ve Kundalininin uyanışının ilk aşamasında, sadece bu deityler uyanır. Bu, siz herhangi birisi için bir ilahi söylediğinizde veya Onları isimleri ile çağırdığınız zaman, Onlar tepki verirler. Bu anlamda Onlar Read More …

Public Program, Vishuddhi ve Agnya Çakra Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Vishuddhi ve Agnya Çakralar, Dördüncü Publik Program. Maccabean Hall, Sydney (Avustralya), 31 Mart 1981.  Bu gün önümüzde çok ilginç bir konu var, bu da on altı taç yaprağı bulunan ve boynunuzun kök kısmının arkasına yerleştirilmiş olan Vishuddhi çakrayı tartışmak. Vishuddhi çakra, kendisini fiziksel aktivite olarak veya maddi düzeyde servik pleksusun dışında gösterir. Bildiğiniz gibi salgı bezleriniz var ve troid de burada bulunan salgı bezidir. İnsanoğlu için bu merkez, evrim içinde en büyük öneme sahip olan merkezdir çünkü insanoğulları, hayvan konumundan insan olmak üzere ellerini ve başlarını yukarıya kaldırdıkları zaman bu merkez maksimum büyüklüğüne ulaşacak şekilde gelişti. Hayvanların başları yere doğru bir açı yapacak şekilde duruyordu, ilk önce sadece dokunuyordu, paralel şekilde ve sonra, ta ki nispeten biraz daha yüksekte olduğu maymun konumuna gelene dek, daha ve daha yükseğe yükseldi ve ancak insan konumunda eller ve baş aynı seviyeye yükseldi. Düz bir seviyeye gelmesi tamamdı, düz seviye de olduğunda süper ego ve ego arasında denge vardı. İlk önceleri, insanlar tarafından bakıldıkları zaman, hayvanlarda süper ego vardır. Hayvanlar, insanlardan hareketle bazı şartlanmalar geliştirdiler. Köpekte olduğu gibi, köpeğin insanlar tarafından bakılması gerekir. Sonra, köpeğe şunu ya da bunu yap dendi ve şartlanma başladı. Bu şartlanma bir köpekte başladığı zaman, köpek insani bir şekilde süper ego geliştirmeye başlar.  Ama bir şempanze başını kaldırdığı zaman, o bir insan olmaya çalıştı. İlk orijinal insanın kafası bu şekilde eğikti. Ramayana’da böyle bir ırktan bahsedilir, insanların, yarı maymun yarı insan oldukları kayıp bir ırk. Bu yaklaşık sekiz bin yıl önceydi. Bu merkez gerçekten de, Dwapara adı verilen çağda Read More …

Public Program 3. gün, Nabhi Çakra Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Nabhi Çakra, Üçüncü Public Program. Maccabean Hall, Sidney (Avustralya), 27 Mart 1981. Eğer işitemiyorsanız, lütfen bu kez Bana söyleyin. Bu konuşmanın yapılmasında, meydana gecikmeden dolayı üzgünüm ama Dr. Warren’ın bu deneyim hakkında size açıklama yapmak için zamana ihtiyacı vardı. Bazen onuncu kattan konuşan birisi yerine, buna ulaşmış bir kimseden  (dinleyerek) anlamak daha kolaydır, İşte babamın Bana söylediği şey şuydu, eğer birisi onuncu katta doğduysa ve geri kalanlarda birinci katta iseler ve sen onlara, kendi bulunduğun noktadan anlatmaya başlarsan, öncelikle onlar seni ne dinleyecekler, ne de senin gördüğün şeyi anlayacaklardır. Bizim onlara bir seviyeden, kendi akıllarının hala statik olmaya devam ettiği başka bir seviyede bir şeyleri anlatmaya çalışmamız, uygun değildir. Bu yüzden kişi, onların bilinçlerini iki – üç seviye yükseltmelidir ki, bu sayede onlarda ötede olan bir şeylerin var olduğunu görmeye başlarlar. Ama böyle yapmakla, pek çok hata meydana geldi. Kimi insanlar bunu kasten yaptılar, kimileri de yanlış yönlendirildi ve bazıları ise, bunu özellikle tasarlayarak yaptılar. Açık sonuç aynıdır. Birisine zehiri yanlışlıkla da verseniz veya onu yanlış yönlendirilerek de verseniz, sonuç aynıdır. Aynı şekilde, yanlış yönlendirilmiş olsanız da veyahut bunu kasten yapsanız da, yanlış yapılan her ne ise, bunun Kundalini üzerinde bir etkisi vardır. Şimdi Kova burcu çağı, Benim Dr. Warren’dan kaptığım bir kelime bu ve bu gün çok doğru. Kova, su taşıyan anlamına gelir ve Sanskritçede buna “Kumbha “ adı verilir. Kumbha, bizim Kundalini dediğimiz şeydir, Mooladhara, Kundalininin bulunduğu yer olan kumbhadır, Kundalininin gücü oradadır. Bu yüzden de, bunu Kova çağı olarak adlandırmak, bunu görebilen bazı aydınlanmış ruhların yapabileceği bir Read More …

Mooladhara ve Swadishthan, Sydney 1981 Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Mooladhara and Swadishthan. Sydney (Avusturalya), 25 Mart 1981. Gerçeği arayan herkesi selamlarım. Geçen gün,  Mooladhara çakra adı verilen ilk merkezden ve sakrum ismindeki üçgen kemikte yerleşik bilinçlilik olan, Kundalini’den size biraz söz ettim. Size söylediğim gibi,  O size ikinci doğumunuzu vermek ve sizi huzura kavuşturacak olan vaftizinizi gerçekleştirmek için, kendisini henüz içinizde ifade etmemiş bir halde, henüz uyandırılmamış halde, orada, yükseleceği bir anı bekleyen saf arzunun gücüdür. O size aydınlanmanızı verir. Bu saf arzu, ruhunuzla bir olma arzusudur. Bu, arayış içinde olanlar, bu gerçekleşe kadar her ne yaparlarsa yapsınlar asla tatmin olmayacaklardır. Şimdi, bu merkez çok önemli çünkü Piramit şeklinde olan Varlık işini yapmaya başladığında yaratılan ilk merkez burasıdır. Burası kutsallık olan masumiyetin merkezidir. Bu dünyada yaratılan ilk şey Kutsallıktı. Bu merkez,  tüm insanlar için çok önemlidir çünkü hayvanların masumiyeti vardır. Biz buna sahipken onu kaybetmeyiz … veya masumiyetimizden vazgeçme özgürlüğümüz var da diyebiliriz. Bunu yapabiliriz, bir şekilde yapabiliriz veya daha doğrusu sözüm ona kendi özgürlük fikirlerimizle onu yok edebiliriz. Bu merkez bize bilgelik veren bir güce sahiptir. Bilgelik öyledir ki, açıklanamaz bir kelime gibi. Bilgelik, neyin iyi ve neyin kötü olduğu anlayışındaki dengedir. Sizin için, ruhunuz için neyin iyi olduğunu gerçekten anladığınız yer, bilgeliktir ve bu merkez canlı ise ve tahrip edilmemişse o zaman gerçekten bilgeliğin ne olduğunu bilirsiniz. Örneğin bu merkezi çok iyi şekilde iki katına katlanmış bir kimse, neresinin  kuzey veya güney  olduğunu söyleyebilir. Çünkü manyetizm Toprak Ananın içindedir, bu merkez Toprak Ana ile aynı elementten yapılmıştır. Bu yüzden Toprak Ana’nın içindeki manyetizm bu merkezde bulunur. Kuşlar Read More …

Public Program Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Avusturalya’da Public Program,  Maccabean Hall, Sydney , (Avusturalya) , 22 Mart 1981 Gerçeği arayan herkese. Çok sayıda arayış içinde olan insanların bulunduğu bu büyük ülkeye gelmek bir zevktir. Pek çok arayış içindeki bu modern çağda doğdu. Daha önce hiç bu kadar çok doğmamışlardı. Örneğin, İsa’nın zamanında, O büyük kalabalılar topladı ama o insanlar arayış içinde değildiler. Onu sadece dinlediler, çünkü yeni bir şey bu gibi hissettiler. Bugün, arayış içindeki pek çok kişinin, dünyanın her yerinde yeniden doğdukları zaman geldi ve onlar arayış içindeler. Bu kişinin kabul etmesi gereken bir gerçektir, bu konuda bir riya yoktur. Kimi insanlar bu arayışın orada olduğunu biliyorlar ve her ne yapıyorlarsa, doğru veya yanlış, aslında onlar kendi içlerinde arıyorlar. Bugün, başta size, “Tanrı ile birleşme”, “içimizde kendiliğinden gerçekleşen” anlamına gelen Sahaja Yoga’nın, genel özelliklerinden bahsedeceğim. Onun hakkında konuşmak kolaydır, herhangi birisi, onun hakkında konuşabilir. İlk seferinde, Amerika’ya gittiğim zaman,  insanlar Bana “Anne konferansların için patent almalısın” dediler. Onlara sadece gülümsedim. “Mesele nedir?”, dedim. Bana, “diğerleri sizin sözlerini kullanabilirler, aynı şeyi kendi amaçları için kullanabilirler, belki de size zarar verecek pek çok şey yapabilirler” dediler. Ben de, “hayır, bu iyi, bırakın konuşsunlar çünkü olması gereken şey bu,  insanlar bunu öğrenmeliler, bunun için patent alacak ne var”, dedim. Yıldızların güzelliği, güneş ışığı için patent almayız. Bu herkes için. Esas husus şu ki, hadise gerçekleşmediği sürece bu konuşmaların ve girişimlerin bir yararı yoktur. Bu sizde meydana gelmelidir, bu bir gerçekleşmedir, bu önemli bir oluştur. Bu, bu konuda okumak değildir, bu, bizi daha yüksek bir kişilik, bir peygamber haline Read More …

Birthday Puja: Tarihte büyük bir gün Sydney (Australia)

Birthday Puja (SHri Mataji’nin Avustralya’yı ilk ziyareti) Burwood, Sydney, 21 Mart 1981. Bundan daha fantastik bir doğum gün geçirip geçirmediğimi anımsamaya çalışıyorum. Sözcüklerin bulunamadığı yerde, neşe de ifade edilemiyor. Bu çok derin bir hale geldiğinde, o zaman hareket yoktur. Burası büyük bir ülke. Avustralya, Sahaja Yoga’daki çok özel bir amaç için yaratıldı. Burası,  dünya üzerinde Shri Ganesha’nın yer aldığı Mooladhara çakradır. Bu merkezi uyanık/aydınlanmış tutmak nasıl da önemlidir. Benim gelişim hakkındaki bilgi ancak bu merkezden yayılabilir. Bundan sonra dünyanın kundalinisi yükselebilir. Ellerinizi Bana uzattığınız zaman, Tanrısal sevgi parmaklarınız aracılığıyla size geçerek, İda ve Pingala kanallarınıza ulaşır ve Shri Ganesha’yı Benim varlığımdan haberdar eder; o zaman da Kundalini yükselir. Yani bugünün, Benim insan formunda Avustralya’ya gelişimim,  Tanrının yaptığı işin tarihinde büyük bir gün olduğunu söylemeliyiz. “Avustralya’da herhangi bir enkarnasyon var mıydı? Tanrı Avustralya’yı insan formunda ziyaret etti mi?” diye Bana sordular. Ben de, “Shri Ganesha’ya ulaşmak kolay değildir, hatta Brahma, Vishnu, Mahesh (Maha-isha / Büyük Tanrı, Shiva) bile, Shri Ganesha’ya ulaşamadılar”, dedim. Biliyorsunuz ki O,  hakarete uğrayan, işkenceye uğrayan, görmezden gelinen her tür insanın kurtulduğu bir yere, bir lotus gibi yerleştirilmiştir. Burada O, gerçekte kimin cehennemden kurtarılacağına, kimin ise kurtarılmayacağına karar verir. Tanrı’nın kararları çok farklıdır, onlar mutlaktır. İnsan kararları ise, aşırı derecede zalimce ve kördür. Bugün mooladhara’da çok sayıda aziz görürsünüz. Buda, bunun sadece Shri Ganesha’nın eseri olduğu anlamına gelir. O sizi Brahma, Vishnu ve Mahesha’nın giremeyeceği bu çakrada dünyaya getirdi ki, sizler orada kalasınız, ruhaniyet bakımından çok büyük çekim gücü olan muhteşem azizlerin arasına dalabilesiniz. Böylesine kutsal bir yer, Read More …