Sahasrara Çakra, Public Program Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Sahasrara Çakra,  Public Program. Sydney (Avustralya), 3 Nisan 1981. Geçen gün size İsa’nın merkezinden, Shri Krishna’nın merkezinden ve bunların birbirleri ile olan ilişkilerinden bahsettim. Şimdi de, içimizde bulunan bu sonuncu ve en önemlisi olan Sahasrara merkezi, limbik bölgedir. Bunun içine girdiğiniz zaman, düşüncesiz farkındalıkta olursunuz. Burası Kundalini vasıtasıyla, İsa’nın merkezi vasıtasıyla, İsa’nın kapısı sayesinde girilen bir bölgedir ve buraya Onun sayesinde girmeniz gerektiği yazılmıştır. Ama bu, birilerinin çıkıp da “ben İsa veya “ben profesör İsa, İsa ” demesi gibi değildir. Bu,bu şekilde değildir. İsa bizlerin içindedir ve Kundalini yükseldiği zaman, eğer bu merkezde durursa, sizler Onun adını anmalısınız. Aydınlanmamış insanlar değil ama, aydınlanma almış olan insanlar Onun ismini, sanki bir ilahi gibi tekrarlamalıdırlar, Kundalini ancak o zaman bu merkezi delip geçer, İsa’nın merkezini, kapı budur, Onun bahsettiği geçit budur ve sonrasında ise Tanrının Krallığına girersiniz. “Tanrının Krallılığını miras olarak alacaksınız”. Miras. Babanızın Krallılığı budur ve sizler de bunu miras olarak almalısınız. Ama şimdi, en önemlisi olan Sahastarara son merkezdir. Birbiri ardına yerleşmiş olan bu yedi merkeze sahip olduğunuzda, bu merkezler gerçekten de bizim üzerinde konuştuğumuz Deitylerin oturdukları yerlerdir. Onların oturma yerleri beynin içindedir, onların aurası kalbin etrafındadır ama gerçekte Onlar ”Sthana’larda” (konum, yer demek) uyuyorlar, merkezlere ait yerlerde. Yani, bunu üç şekilde anlayabilirsiniz. Bir, beyinde bu oturma yerlerinin yedi (ayrı) merkezi vardır ve onların aurası kalbin üzerine düşer. Onların yerleri merkezin içindedir. Ve Kundalininin uyanışının ilk aşamasında, sadece bu deityler uyanır. Bu, siz herhangi birisi için bir ilahi söylediğinizde veya Onları isimleri ile çağırdığınız zaman, Onlar tepki verirler. Bu anlamda Onlar Read More …

Public Program, Vishuddhi ve Agnya Çakra Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Vishuddhi ve Agnya Çakralar, Dördüncü Publik Program. Maccabean Hall, Sydney (Avustralya), 31 Mart 1981.  Bu gün önümüzde çok ilginç bir konu var, bu da on altı taç yaprağı bulunan ve boynunuzun kök kısmının arkasına yerleştirilmiş olan Vishuddhi çakrayı tartışmak. Vishuddhi çakra, kendisini fiziksel aktivite olarak veya maddi düzeyde servik pleksusun dışında gösterir. Bildiğiniz gibi salgı bezleriniz var ve troid de burada bulunan salgı bezidir. İnsanoğlu için bu merkez, evrim içinde en büyük öneme sahip olan merkezdir çünkü insanoğulları, hayvan konumundan insan olmak üzere ellerini ve başlarını yukarıya kaldırdıkları zaman bu merkez maksimum büyüklüğüne ulaşacak şekilde gelişti. Hayvanların başları yere doğru bir açı yapacak şekilde duruyordu, ilk önce sadece dokunuyordu, paralel şekilde ve sonra, ta ki nispeten biraz daha yüksekte olduğu maymun konumuna gelene dek, daha ve daha yükseğe yükseldi ve ancak insan konumunda eller ve baş aynı seviyeye yükseldi. Düz bir seviyeye gelmesi tamamdı, düz seviye de olduğunda süper ego ve ego arasında denge vardı. İlk önceleri, insanlar tarafından bakıldıkları zaman, hayvanlarda süper ego vardır. Hayvanlar, insanlardan hareketle bazı şartlanmalar geliştirdiler. Köpekte olduğu gibi, köpeğin insanlar tarafından bakılması gerekir. Sonra, köpeğe şunu ya da bunu yap dendi ve şartlanma başladı. Bu şartlanma bir köpekte başladığı zaman, köpek insani bir şekilde süper ego geliştirmeye başlar.  Ama bir şempanze başını kaldırdığı zaman, o bir insan olmaya çalıştı. İlk orijinal insanın kafası bu şekilde eğikti. Ramayana’da böyle bir ırktan bahsedilir, insanların, yarı maymun yarı insan oldukları kayıp bir ırk. Bu yaklaşık sekiz bin yıl önceydi. Bu merkez gerçekten de, Dwapara adı verilen çağda Read More …

Public Program 3. gün, Nabhi Çakra Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Nabhi Çakra, Üçüncü Public Program. Maccabean Hall, Sidney (Avustralya), 27 Mart 1981. Eğer işitemiyorsanız, lütfen bu kez Bana söyleyin. Bu konuşmanın yapılmasında, meydana gecikmeden dolayı üzgünüm ama Dr. Warren’ın bu deneyim hakkında size açıklama yapmak için zamana ihtiyacı vardı. Bazen onuncu kattan konuşan birisi yerine, buna ulaşmış bir kimseden  (dinleyerek) anlamak daha kolaydır, İşte babamın Bana söylediği şey şuydu, eğer birisi onuncu katta doğduysa ve geri kalanlarda birinci katta iseler ve sen onlara, kendi bulunduğun noktadan anlatmaya başlarsan, öncelikle onlar seni ne dinleyecekler, ne de senin gördüğün şeyi anlayacaklardır. Bizim onlara bir seviyeden, kendi akıllarının hala statik olmaya devam ettiği başka bir seviyede bir şeyleri anlatmaya çalışmamız, uygun değildir. Bu yüzden kişi, onların bilinçlerini iki – üç seviye yükseltmelidir ki, bu sayede onlarda ötede olan bir şeylerin var olduğunu görmeye başlarlar. Ama böyle yapmakla, pek çok hata meydana geldi. Kimi insanlar bunu kasten yaptılar, kimileri de yanlış yönlendirildi ve bazıları ise, bunu özellikle tasarlayarak yaptılar. Açık sonuç aynıdır. Birisine zehiri yanlışlıkla da verseniz veya onu yanlış yönlendirilerek de verseniz, sonuç aynıdır. Aynı şekilde, yanlış yönlendirilmiş olsanız da veyahut bunu kasten yapsanız da, yanlış yapılan her ne ise, bunun Kundalini üzerinde bir etkisi vardır. Şimdi Kova burcu çağı, Benim Dr. Warren’dan kaptığım bir kelime bu ve bu gün çok doğru. Kova, su taşıyan anlamına gelir ve Sanskritçede buna “Kumbha “ adı verilir. Kumbha, bizim Kundalini dediğimiz şeydir, Mooladhara, Kundalininin bulunduğu yer olan kumbhadır, Kundalininin gücü oradadır. Bu yüzden de, bunu Kova çağı olarak adlandırmak, bunu görebilen bazı aydınlanmış ruhların yapabileceği bir Read More …

Mooladhara ve Swadishthan, Sydney 1981 Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Mooladhara and Swadishthan. Sydney (Avusturalya), 25 Mart 1981. Gerçeği arayan herkesi selamlarım. Geçen gün,  Mooladhara çakra adı verilen ilk merkezden ve sakrum ismindeki üçgen kemikte yerleşik bilinçlilik olan, Kundalini’den size biraz söz ettim. Size söylediğim gibi,  O size ikinci doğumunuzu vermek ve sizi huzura kavuşturacak olan vaftizinizi gerçekleştirmek için, kendisini henüz içinizde ifade etmemiş bir halde, henüz uyandırılmamış halde, orada, yükseleceği bir anı bekleyen saf arzunun gücüdür. O size aydınlanmanızı verir. Bu saf arzu, ruhunuzla bir olma arzusudur. Bu, arayış içinde olanlar, bu gerçekleşe kadar her ne yaparlarsa yapsınlar asla tatmin olmayacaklardır. Şimdi, bu merkez çok önemli çünkü Piramit şeklinde olan Varlık işini yapmaya başladığında yaratılan ilk merkez burasıdır. Burası kutsallık olan masumiyetin merkezidir. Bu dünyada yaratılan ilk şey Kutsallıktı. Bu merkez,  tüm insanlar için çok önemlidir çünkü hayvanların masumiyeti vardır. Biz buna sahipken onu kaybetmeyiz … veya masumiyetimizden vazgeçme özgürlüğümüz var da diyebiliriz. Bunu yapabiliriz, bir şekilde yapabiliriz veya daha doğrusu sözüm ona kendi özgürlük fikirlerimizle onu yok edebiliriz. Bu merkez bize bilgelik veren bir güce sahiptir. Bilgelik öyledir ki, açıklanamaz bir kelime gibi. Bilgelik, neyin iyi ve neyin kötü olduğu anlayışındaki dengedir. Sizin için, ruhunuz için neyin iyi olduğunu gerçekten anladığınız yer, bilgeliktir ve bu merkez canlı ise ve tahrip edilmemişse o zaman gerçekten bilgeliğin ne olduğunu bilirsiniz. Örneğin bu merkezi çok iyi şekilde iki katına katlanmış bir kimse, neresinin  kuzey veya güney  olduğunu söyleyebilir. Çünkü manyetizm Toprak Ananın içindedir, bu merkez Toprak Ana ile aynı elementten yapılmıştır. Bu yüzden Toprak Ana’nın içindeki manyetizm bu merkezde bulunur. Kuşlar Read More …

Public Program Maccabean Hall, Sydney (Australia)

Avusturalya’da Public Program,  Maccabean Hall, Sydney , (Avusturalya) , 22 Mart 1981 Gerçeği arayan herkese. Çok sayıda arayış içinde olan insanların bulunduğu bu büyük ülkeye gelmek bir zevktir. Pek çok arayış içindeki bu modern çağda doğdu. Daha önce hiç bu kadar çok doğmamışlardı. Örneğin, İsa’nın zamanında, O büyük kalabalılar topladı ama o insanlar arayış içinde değildiler. Onu sadece dinlediler, çünkü yeni bir şey bu gibi hissettiler. Bugün, arayış içindeki pek çok kişinin, dünyanın her yerinde yeniden doğdukları zaman geldi ve onlar arayış içindeler. Bu kişinin kabul etmesi gereken bir gerçektir, bu konuda bir riya yoktur. Kimi insanlar bu arayışın orada olduğunu biliyorlar ve her ne yapıyorlarsa, doğru veya yanlış, aslında onlar kendi içlerinde arıyorlar. Bugün, başta size, “Tanrı ile birleşme”, “içimizde kendiliğinden gerçekleşen” anlamına gelen Sahaja Yoga’nın, genel özelliklerinden bahsedeceğim. Onun hakkında konuşmak kolaydır, herhangi birisi, onun hakkında konuşabilir. İlk seferinde, Amerika’ya gittiğim zaman,  insanlar Bana “Anne konferansların için patent almalısın” dediler. Onlara sadece gülümsedim. “Mesele nedir?”, dedim. Bana, “diğerleri sizin sözlerini kullanabilirler, aynı şeyi kendi amaçları için kullanabilirler, belki de size zarar verecek pek çok şey yapabilirler” dediler. Ben de, “hayır, bu iyi, bırakın konuşsunlar çünkü olması gereken şey bu,  insanlar bunu öğrenmeliler, bunun için patent alacak ne var”, dedim. Yıldızların güzelliği, güneş ışığı için patent almayız. Bu herkes için. Esas husus şu ki, hadise gerçekleşmediği sürece bu konuşmaların ve girişimlerin bir yararı yoktur. Bu sizde meydana gelmelidir, bu bir gerçekleşmedir, bu önemli bir oluştur. Bu, bu konuda okumak değildir, bu, bizi daha yüksek bir kişilik, bir peygamber haline Read More …