Samarpan, Teslimiyet Bharatiya Vidya Bhavan, Mumbai (India)

Samarpan: (Teslimiyet), Bharatiya Vidya Bhavan, Mumbai (Hindistan), 03.01.1977 [English Transcript] Bu eylemsizliktir. Biz bunun nasıl yapmalıyız dediğinizde, o zaman bunun Sahaj olmadığını düşünüyoruz. Ben hiçbir şey yapmıyorum diyerek geri dönemezsiniz. Nasıl diyerek, her zaman ileri gidiyorsunuz, ileri gidiyorsunuz,? [Hindi to English Translation] Nasıl yapılır? Nasıl ileriye gidilir? Bu olayın bilince doğru gerçekleştiğini kabul etmekle ve bunun gerçekleşmesini bu bilincin kendisi yapar. Bizler herhangi bir çaba göstermeye çalışmayı tamamen bırakmalıyız. Bizler bu Akarma’da olduğumuz zaman ancak bu bilinç gerçekleşir. Bu da, sizin tamamen hiçbir şey yapmanıza gerek olmadığı anlamına gelir. Bu insanoğlu için oldukça zor bir iştir. Eğer başka hiçbir şey yoksa, insan düşünmeye devam eder. Ancak bu olay gerçekleştiği zaman, düşünceler de durur çünkü şu ana kadar hangi günlük spiritüel uygulamayı takip etmiş olursanız olun, şu veya bu eylemi yapmalısınız ve tüm bu eylemler sizi dışarıya taşıyacaktır. Sahaja Yoga içeride gerçekleşen bir olaydır. İnsanlar nasıl teslim olacaklarını sordukları zaman, bu çok açıktır, sizin hiçbir şey yapmanıza gerek yoktur, siz teslim oldunuz. İnsanoğlu bugüne kadar hiçbir zaman bu yönde bu hızla yürümemişti. Yani bu onun için yeni bir şeydir ve onun hiçbir şey yapmasına gerek kalmayacak yeni bir yoldur. Olaylar kendi kendine gerçekleşir. Çünkü o kişi  çok şey yapmıştır ve kendi iç dünyasından çok uzaklaşmıştır ve bu yüzden böyle bir insanı içeriye/kendi içine  çekmek çok zordur. İşte bu nedenle bazılarının Kundalini’si bir anda uyanır, bazılarının ise uyanmış Kundalini’si bile tekrar aşağıya düşer. Hiçbir şey yapılmamalıdır, bu teslim olmaktır. Bu noktaya ulaştığınızda hiçbir şey yapmanıza gerek yoktur. Hiçbir şey söylemediğiniz yerde, siz Read More …

Sushumna’nın her iki yanında (birbirine) paralel şekilde dikey olarak uzanan iki tane zihnimiz var. Bharatiya Vidya Bhavan, Mumbai (India)

Public program 3.Gün, Mumbai, Hindistan, 19.02.1975 Dün size Kundalini’nin omuriliğimizdeki yerini, neden orada bulunduğunu ve onun işlevlerinin neler olduğunu anlattım. Tanrı, insanı kendi suretinde yaratmıştır ve dün size anlattığım tüm bu şeyler, ilk önce yaratılan her şeyin içinde var olduğu ve Tanrı’nın bir niteliği olan Virata’nın bedeninde inşa edilmiştir ama insanda bu kundalininin ne şekilde geldiğini görelim. Dün size söylediğim gibi, vücutta üç tane güç vardır ve bunlardan en önemlisi, bizim süper-insan şeklinde bir varlığa dönüşmemize yardımcı olan ve Mahalakshmi olarak enkarne olan merkezi/orta güçtür. Size orta kısımda gösterdiğim bu kanal, Sushumna olarak bilinir ve göbek noktası ile kundalini’nin bulunduğu yer arasında bir boşluk  vardır. Kanalın bu kısmının veya enerjinin buraya yerleştiği söylenebilir ve kundalini siz, size aydınlanma verebilecek biriyle tanışma şansı elde edinceye  kadar kullanılmaz ve bu, kundalininin yükseldiği tek zamandır. Bu ikisi içimizde psikolojik olarak mevcuttur. Kişi, düşünmemizi sağlayan yapıcı bir güce sahiptir ya da buna bilinç öncesi/bilinç eşiği (yani belirli bir anda bilinçte bulunmayan ama kolaylıkla anımsanıp hemen bilince çağrılabilen şey) diyebiliriz, Mana (yani doğuştan gelen eğilimler veya arzu veya dürtü), her an bilinçli zihinden bir şeyleri alıp, bilinçaltına koyan postacıdır. Mesela Beni dinliyorsunuz, Bana dikkat ediyorsunuz. Ben bir şeyden bahsediyorum, siz onu Benden alıyorsunuz ve o, sizin geçmişinize gidiyor. Yine, siz Benden alıyorsunuz ve o geçmişe gidiyor. Yani diğeri sizin tüm deneyimlerinizi bilinçaltı zihinde depolarken, bu ise, bilinç öncesi zihni temsil eder. Sushumna’nın her iki yanında (birbirine) paralel şekilde dikey olarak uzanan iki tane zihnimiz var. Bu, Tanrı’yı arayan insanların çoğunun anlamadığı en büyük gerçeklerden birisidir. Read More …