Sahasrara Puja. Cabella Ligure (İtalya), 6 Mayıs 2001 Bugün gerçeği arayan tüm Sahaja Yogilerin önünde eğilirim. Gerçeği arayış çağlar boyu süre gelmiştir. İnsanlar gerçeği bulabilmek için Tanrı’ya teslim olmaktan başka bir yol olmadığını keşfettikleri zaman, bunu nasıl yapacaklarını bunu nasıl çalıştıracaklarını bilmiyorlardı. Dünyanın her tarafında arayış içinde olanlar oldu. Türkiye’ye gittim, orada pek çok sufi olmasına şaşırdım ama onların müridleri Aydınlanmış Ruh değillerdi çünkü Sufiler de kendi Aydınlanmalarını nasıl aldıklarını bilmiyorlardı. Arayış içindeki insanların çevresinde böyle bir karanlık vardı. Ben küçük bir kızken, gerçeğin nasıl bulunacağı konusunda insanların dünyanın her yerinde tamamen bilgisiz olduklarını fark ettim. Böylece bir çoğu, her tür sözüm ona “dinler” ve “ritüeller” içinde kaybolup gittiler. Sabahtan akşama dek bir tür ritüel yaparlardı. Hindular, Hristiyanlar veya Müslümanlar, ne olup olmadığınız fark etmez, hepsi bütün bu ritüelleri yaparak, sizin bir şeye ulaşacağınıza, gerçeği bulacağınıza ve aydınlanmanızı alacağınıza inandılar. Bu şekilde, tüm arayış içinde olanlar yanlış kişilere ve yanlış yönlere gittiler çünkü gerçekten kalpten bir şekilde arıyorlardı. Yani bu insanlar çok yanlış yönlendiriliyorlardı, yanlış yönlendiriliyorlardı ve ne aradıklarını, ne aramaları gerektiğini, neye sahip olmalarını gerektiğini bilmedikleri, bu korkunç karanlık alanlara yönlendirildiler. Kali Yuga geleceği zaman, insanların kendilerini bulacakları kehanet edilmişti. Nala hakkında ve Nala’nın karısı olan Damayanti`yi alan Kali hakkında bir öykü vardır. Yani, Nala bir keresinde Kali’yi yakalamış ve ona “Şimdi seni öldüreceğim, sen çok zararlı bir adamsın, beni öyle incittin ki” demiş. Bunun üzerine Kali ona “Beni öldürebilirsin ama daha önce benim önemimin ne olduğunu, benim Mahatmya’mın ne olduğunu bilmen gerekir. Ve benim önemim şu ki, benim Read More …

Sahasrara Puja, “Farkındalığımız, Paramchaitanya olmalıdır” Cabella Ligure, (İtalya), 05 Mayıs 1999. Sahastrar Puja yapmak için burada toplandık. Sahastrar, ‘sahastr’ kelimesi, Sanskrit dilinde, ‘bin tane’ anlamına gelir. Ve beynimizde aydınlanmış olan bin tane taç yaprak vardır. Tabii ki doktorlar bu noktayı tartışıyorlar ama siz boş verin onları. Bu taç yapraklar aydınlanmamız için hazır halde tutuldular ve bunlar gerçekten de sinirlerdir, beynin aydınlanması için orada bulunan bin tane sinir. Bu sayede Kundalini yükseldiği zaman, bir taç yaprak gibi olan ve burada gördüğünüz gibi, bu alevlerin şekli gibi olan, bu bin tane siniri Kundalini aydınlatır. Ona işte bu yüzden ‘Sahasrara’ adı verilir. Sahasrara’nın merkezinde, insanoğullarında burası çok önemli bir merkezdir çünkü burası, düşündüğümüz ve hoşlanmadığımız her ne varsa durdurmaya çalıştığımız yegâne merkezdir. “Buna hayır, şuna hayır” demeye başlarız. Küçük şeylerde bile, birileri “ben bu halıyı sevmedim”, “ben bu evi sevmedim”, ben bunu sevmedim” diyebilir. Bu dilin kendisi şunu gösterir, – kimsin sen? Siz ilk önce bunu bulun! Ama bu Sahasrara, bu beyin açılmadığı ve Kundalini, Paramchaitanya ile bir olmadığı sürece, siz kendiniz olamazsınız. Bundan önce, neyin iyi neyin kötü olduğu hakkında tam bir cehalet içindesinizdir. Bu beyin için, siz her ne düşünürseniz, iyi olan budur, siz de onu yaparsınız. Ama gerçekte neyin iyi olduğunu bilmezsiniz çünkü sizler gerçeği bilmiyorsunuz. Şimdi , bizim sahip olduğumuz bilinci anlamamız gerekiyor: hayatta olma bilinci, sahip olduğumuz birçok şeyin bilinci ve her şey hakkında sahip olduğumuz sözde bilgiyi. Tüm bu bilinç karaciğerin yakınında depolanır –bilginiz için- bu diyagramdan. Ama sonra, bu bilinç yükselmeye başlar, daha ve daha yükseğe. Read More …