Adanma ve Bağlılığın Önemi, Londra

London (England)

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

Adanma ve Bağlılığın Önemi, Nirmala Palace, Nightingale Lane Ashram, Londra (İngiltere), 6 Ağustos 1982.

Geçen gün sizlere, Sahaja Yoga’da adamanın ve kişinin sahip olması gereken bağlılığın öneminden bahsettim. Gerçekte ne zaman bir dağa yakın olsak, onun büyük kısmını göremeyiz ve bu nedenle bize çok yakın olanın değerini, yüz yüze geldiğimiz şeyin büyüklüğünü fark etmeyiz. Ne için var olduklarını, nerede olduklarını, ne olacaklarını, ne bulduklarını, aydınlanmanın ne olduğunu, onun öneminin ne olduğunu, ne kadar ileri gitmeleri gerektiğini, neden onların seçildiğini, hayatlarının gayesinin ne olduğunu, ne kadar yükseldiklerini, ne kadar anlayabileceklerini aklen anlamayan insanlar için çalışan ilüzyonlardan birisidir bu. Bütün bunlar idrakin çok ötesindedir ve insan afallar. İnsanlar aslında aydınlanma aldığı zaman kendisine ne olduğunu hiç bilmez.

İşte bu yüzden ancak eğer kendinizi nasıl adayacağınızı ve nasıl buna vakfedeceğinizi anlayabilirseniz, size olanı anlamak mümkün olur. Eğer onu mantığınız çerçevesinde analiz etmek isterseniz çok afallarsınız çünkü o sizin çok ötenizdedir, bu inanılmazdır, çok fazladır. Gerçekten sizin çok ötenizdedir. Şimdi şunu düşünün: “Siz Aydınlanma aldınız”, buna inanabiliyor musunuz? Bu hayatınız sırasında bunu yapabilirsiniz… Eğer size birisi bunu söyleseydi “bu dünyada nasıl olupda aydınlanma alabileceğinize asla inanmayacaktınız. Şüphesiz arıyordunuz çünkü birileri size aramanız gerektiğini söylüyordu, siz de aramanız gerektiğini hissettiniz ama asla bunun böyle gerçekleşeceğini, aydınlanmanızı alacağınızı asla düşünmediniz.

Aydınlanma aldıktan sonra, bunun ne olduğunu hissedemediniz. Sanki damla olarak okyanusa düştünüz ve bu okyanusun boyutunun ne olduğunu bilmiyorsunuz. Onun içinde ne kadar ilerlediniz? Bu ne? Biz neredeyiz? Bizim amacımız ne?” Tüm bu karışıklığı toparlayabilmek için, düşüncesiz kaldık. Yani bunun ne olduğunu aklen bile bulamazsınız.

Yani bu deneyimin sınırsızlığı, Anne’nizin gelişinin zaferi veya aydınlanmanızın değerli armağanı, hiç bir şey, sizin anlayışınız içinde kavranamaz. Düşünmeye çalışın, ne elde ettiniz? Anlayışınızla bunu ölçebilir misiniz? Hayır, yapamazsınız. Çünkü mantık, içine düşmüş olduğunuz boyutları size veremez. Gerçekte mantık parçalandı, artık ne arıyordunuz, nereye geldiniz diye konuşmak için bile hiç mantık kalmadı.

Yani, okyanus haline gelmiş bir damla için şimdi elinizde olan tek yöntem veya size kalan tek yol, okyanusun içinde daha fazla erimenizdir ve bu sayede en azından okyanusu hissedebilirsiniz. Ve yapabileceğiniz şey bu şekilde diğer damlalarla iletişimde olmak, onların hepsi vasıtası ile bütünü bilmektir.

Yani ilk şey, tam bir adanmadır. Bu çok önemlidir. Bu, sadece bu enkarnasyonda bu kadar çok önemlidir çünkü sizler aydınlanma aldınız. Eğer aydınlanma almamış olsaydınız, tamam. Şikayet eden ruhlar, tamam. Yarı olgunlaşmış insanlar, tamam. Biraz yanlış davranışlar, tamam. Bu affedilebilir, şu affedilebilir, her şey affedildi. Böyle bakınca herkes “Anne bizi affediyor” diye düşünüyor. Ama asıl nokta bu değil. Ben kendi tabiatım nedeni ile affediyorum ama siz bunu bahşedilmiş bir şey olarak almayın. Bu affedilmeyi kabul ederek kendinize zarar veriyorsunuz. Eğer sürekli olarak, “Anne, siz öyle bağışlayıcısınız ki, lütfen beni affedin” diye düşündüğünüz zaman, zaten affedildiniz. Bana “Anne” diye bir kez seslenin, affedildiniz ama bunun avantajı nedir? Bundan dolayı hiçbir avantaj elde etmezsiniz. Siz bir kaybedensiniz. Bu durumu en azından mantıken anlarsanız, o zaman Adanmanın ne olduğunu anlayacaksınız.

Yani kişi Sahaja Yoga’daki adanmasında şunu anlamalıdır, Sahaja Yoga’da olan şeyler, Sahaja Yoga’da gördüğünüz şeyler, aklınızın çok ötesindedir, ilk şey bu. Onlar kesinlikle insan kavrayışının çok ötesindedir. Yani insan boyutunda onları tartışmaz ve onlar hakkında konuşmazsınız ama kolektif boyutta konuşabilirsiniz. Ve siz kolektif boyuta geldiğinizde, o zaman Benimle olan ilişkinin daha fazla oturtulduğunu anlamalısınız, eğer başkaları ile olan ilişkinizi çok kolektif ve homojen bir şekilde oturtursanız, bu daha iyi oturtulur.

Size söylediğim gibi, damla okyanusa dönüşür ve damla, kendisinin tüm damlalığını, diğer damlalarla birlikte eriterek okyanus olmalıdır. Ve tüm damlalar, kendi damlalıklarını üzerlerinden damlatarak, en sonunda bir okyanus olurlar. Öyleyse adanmanın ikili bir kama gibi olduğunu göreceğiz, biri birbirinize adanmanızdır, birisi de Anne’nize.

Sahaja Yoga’da Ben her ne görürsem, siz göremezsiniz. Bu sizlere kanıtlandı veya kanıtlanmadı, yoksa daha fazla kanıt mı istiyorsunuz? Şimdi şu kanıtlandı ki, Anne bizim gördüğümüzün çok ötesini görür ve O ne görürse , bu olur. Yani Anne ile oyun oynamaya kalkan herkes, aslında kendi kendisi ile oyun oynuyordur. Benimle oynamaya çalıştığınız her numara ile veyahut “Anne çok affedici, öyleyse bizi affedecektir” diye düşündüğünüz  zaman, aslında kendinize işkence ediyorsunuz, bu size zarar verir. “Bu benim sol Swadishthan’ım” diyecek olan bir sürü insan var. Bazıları “ben ele geçirilmiştim, bhoot vardı” diyeceklerdir. Bazıları başka bir şeyleri suçlayacaktır. Neden yakınırsanız yakının, kim sizden açıklama istiyor ki? Kendinizden bunu isteyen sadece sizsiniz. Kendinizle yüzleşmiyorsunuz.

Yani Bana adanmak aslında gerçekte sizin kendinizle yüzleşmenizdir. Her şeyden önce siz kendinizle yüzleşin ve ne yaptığınızı kendiniz için görün. Kendi kendinizin düşmanı, sizsiniz. Hiç kimse sizin düşmanınız değil, Anneniz değil, kesinlikle değil. Anne herhangi bir şekilde düşmanınız değil ve bhootlar sizin düşmanınız değiller, eğer onlara izin vermezseniz, onlar orada olamazlar. Herhangi bir şeytani kimsede, sizin düşmanınız değildir çünkü eğer siz ruhsal olarak iyi donatılmışsanız, o kişi etkili olamaz. Öyleyse kendi kendinizin düşmanı sizsiniz. Bu düşmanınızdan kurtulmanın tek yolu, kendinizi adamanızdır.

Diyelim ki “benim Anne’ye veya Tanrı’ya inancım var ” diyorsunuz, yani siz bir şeylere tutunuyorsunuz, değil mi? Ve bir şeylerden kurtuluyorsunuz ama bu tutunma çok kuvvetli olmalıdır. Batmakta olduğunuz sırada mantıken, sizi kurtaran kişinin elini tutmak acaba doğru mudur, değil midir diye akıl yürütür müsünüz. Hayır, sadece çok kuvvetli bir şekilde onu kavrayacaksınız. Bu son derece kuvvetli olacaktır ve siz ona bütün gücünüzle, şöyle veya böyle, bir şekilde beni kurtar şeklinde tam bir inançla ona tutunacaksınız. Ben, kendisi yüzünden batmakta olan birisiyim şeklinde bir his içimizde olmalıdır. Ve eğer kurtarılacaksam mutlaka, ben Sahaja Yoganın içine tamamen dalmalıyım. Mutlaka onunla bir olmalıyım, ancak o zaman kurtarılabilirim ben.

Çünkü daha yüksek bir boyutun aydınlanmış ruhları olduğunuz bu seviyede, size söylediğim gibi şimdi bir sonraki sıçrama, ikinci adım olan Bağlılıktır. Bu şartlar altında diğer her şey ikinci sırada olmalıdır. Eğer bu diğer şeyler birinci sırada ve dikkatiniz hala bunların üzerinde ise, o zaman bu ikinci adımı atamazsınız. İlk adımı halihazırda attınız, aydınlanmanızı aldınız ama ilk sıçramadan ikinci sıçramaya doğru, çok sıkı çalıştınız. İkinci sıçramaya ulaşmalısınız, ikinci adımda bununla yüzleşmelisiniz. Kendinizden iğrenmemelisiniz, ne kederlenmeli nede bir şey yapmalısınız ama kendinize sanki başka bir varlıkmış gibi davranın.

Adanma gerçekte kendinize dönmeniz ve sizdeki ilahi kişiliğe doğru ileriye bakmaktır. Bir kez Tanrısal kişilik sizde olduğu zaman bağlılık problemi yoktur. Sadece onunla bir bütün olacaksınız, bundan neşe duymaya başlayacaksınız.

Ama sizinle oyun oynayan, bu güne dek her ne şekilde bir hayat sürmüşseniz, bu yaşamın çok maddeci, hantal bir yaşam olduğunu anlamaktan sizi uzaklaştıran bu rasyonellik en kötü şeydir. Sizden bunun içinden geldiniz, bunun içinde büyüdünüz ve yukarıya çıktınız. Şimdi,çiçek açmak, koku vermek için rasyonelliği bırakmalısınız. Bu bağlayıcı bir [duyulamıyor]. Rasyonellikten sakınmaya çalışın, argümanlardan kaçınmaya çalışın, sebep göstermekten kaçınmaya çalışın ve …. bazen psikolojik bir açıklama bile veren Sahaja Yogiler görüyorum: ”Anne, o kendisini güvensiz hissesiyor olabilir.” Bu, tipik bir şekilde kitapta bir yerlerden okunmuş. “Güvensizlik yüzünden kimileri böyle yaparlar”. Aslında Sahaja Yoga`da şunu gördük ki, bu sözüm ona güvensiz olanlar, en saldırgan olan kişilerdir. Bu kişiler başkalarına oyunlar oynarlar, hayatlarını mahfeder ve bundan zevk alırlar. Onlar doğmuş olan en sadist kişilerdir. Bu tip insanları gördük biz. İşte bu şekilde, onlar kendileriyle oyunlar oynarlar. Bir kez şunu anlayın ki, sizler kendinizle oyun oynamıyorsunuz, neden kendinizle oyun oynamak istiyorsunuz ki? Kendiniz olmalısınız, hepsi bu. Bizler kendi kendimizin düşmanı olmamalıyız, değil mi?

Yani, bir kez kendinizle yüzleşmeye başlayınca, kendinizi seveceksiniz. İğrenme hissetmeyeceksiniz. Çünkü Benim hakkında konuşmakta olduğum, kendiniz nesiniz, bu olağanüstüdür, güzeldir, kalank`sızdır, [kalank – leke] tamamen bağımsızdır. Fakat her şeyden önce, dikkatiniz bunu kabul etmelidir, “bağımlı olmamak benim hayatım, ben farklı bir kişiliğim, bağımsızlık benim besinimdir.” Kendinizi ayırın.

Bir beyefendi Beni görmeye evime geldi. Benim çok güzel bir lambam vardı ve bunu çok beğendi. “Onu alabilirsiniz” dedim. Çok şaşırmıştı. Karısı Bana telefon etti. “Bu nasıl olabilir? Bu kadar güzel bir lambayı siz nasıl verirsiniz?”. Ben dedim ki, “Ne var bunda? Öldüğüm zaman onu yanımda mı götüreceğim? Benimle mi gelecek? Rasyonelliğe bakın. Eğer bu bey lambayı beğenmişse, ona sahip olması daha iyi. Evde bir sürü lambam var, içlerinden birini alsa ne fark eder ki?” dedim. “Ama bakın, ben kocama, bunun gibi bir lambayı sen Ona verir miydin diye sordum, oda bana ‘hayır, vermezdim. Ben gerçekten… vermezdim, dedi.   Çok dürüsttü, o ben vermezdim dedi. Ama Ben hala anlayamıyorum, neden olmasın? İşte böyle, son ana kadar oradaki çok küçük bir şeylere tutunuyoruz.

Bu… bu küçük şey bile sariyi tutuyor, bunu biliyorsunuz, tüm sariyi bu tutabilir. Sariye tutturulan küçük bir şey ile bile, sari zapt edilebilir. Bütün her şey küçük bir toplu iğne ile tutturulabilir. Oradaki tüm bu küçük toplu iğneler, – takıntılar, inkar edilecekler, ileriye gidilerek görülecekler. [Shri Mataji bunu bir jest ile ifade etti.] Kendinize bakın. “Oh, bu Bay Ego, tamam. Şimdi ortadan yok ol, haydi nasıl geriye gittiğini göreyim.” Tüm bu şeyleri görmek için, bir oyun olarak kendinizi görmelisiniz. Ve sonra egonuz ve süper egonuza oyunlar oynayın. Aslında onlar sizinle oyun oynuyorlar. Bir kez ustalaştınız mı, onlarla siz oyun oynarsınız.

Bir çok kereler gördüm, bir çok şey söyledim ve onlar bir süre sonra tekrar, insanlar tekrar onun hakkında konuşmaya başlıyorlar. Bu, bundan sonraki bir veya iki ay içinde, bilimsel bir kanıt veya bunun gibi bir şeyler olarak gelir. Siz bunu gördünüz, pek çok kereler oldu bu.

Ben bir şey söylediğim zaman, bundan eminimdir. Ne söylersem, asla gerçek olandan başka bir şey söylemem. Ben sadece gerçeği söylediğimi biliyorum. Ama içe gidip, bu gerçek mi, yoksa değil mi, diye öğrenmem. Bunu bulmak için bir kitap okumam. Size sormam. Benim kendime inancım var ve kendime karşı tam bir inanç. Ben ne söylesem gerçektir ve bunu kesin olarak bilirim, her ne söylersem bu gerçek olur. Ama aynı şey sizin için geçerli değil. Söylediğiniz her şeyin gerçek olması, sizin konumunuz bu değil. Öyleyse ilk olarak, “ben her ne söylersem gerçektir” şeklindeki bu konumu kendinizde oturtmalısınız.

Şimdi, bunu nasıl yaparsınız? Diliniz öyle olmalıdır ki, her ne söylerseniz gerçek olmalıdır. Nihayetinde bu şey, gerçek olarak ortaya çıkacaktır. Ve işte bu yüzden orada adanma olmalıdır. Ne adanması? Neden ben yalanlar söylemeliyim? Yalanlar söylemeye gerek yoktur. Benim durumumda, eğer yalan söylesem bile, bu sözüm ona yalanları, bunlar gerçeğe dönüşür. Onlar asla yalan değiller. Eğer Ben birisine, “o kötü bir adam” dersem, görünüşe göre sizler “Oh Anne, o öyle iyi bir adam ki, Siz onun hakkında nasıl böyle bir şey söyleyebilirsiniz?” şeklinde (bir tepkiniz) olacaktır. Bizde böyle Mr. Michael diye biri vardı. “Oh, o çok sevgi dolu bir adamdır, Anne!” Birisi de Bana “Anne, siz onu kıskanıyor musunuz?” dedi. Bu dereceye kadar, biliyorsunuz, ama o adam gerçek dişlerini gösterdiği zaman insanlar gördüler.

Yani gerçek hakkında böyle bir anlayış geliştirmek için, her şeyden önce kendinizi kesinlikle gerçek üzerinde sabitlemelisiniz. Ve gerçek şu ki: “Siz Tanrı’nın enstrümanısınız, aydınlanma aldınız, diğer insanlarda olmayan özel bir farkındalığa sahipsiniz.” Bunun üzerinde kalın ve bunu ilan edin. Bundan korkacak değilsiniz. Aydınlanma aldınız, şüphe etmeyin, onu hissettiniz, bunu anlatın. “Ben aydınlanma aldım. Hiç bir şey olmaz, Biliyorum, ben aydınlandım. ” Bunda sağlam olun.

Gerçeğin bu ifade edilişi içinde ışık gibi olmak zorundasınız. Işık ortaya çıkarır, o sadece ortaya çıkarmakla kalmaz, diğerlerine de kendisinin ışıldadığını gösterir. “Ben ışığım” diye başkalarına gösterir, “benim ışığımda yürü ve eğer bunu yapmayı denemezsen, seni yakabilirim”. Yani siz, bu tejasvita dediğiniz şeye sahipsiniz. Teja`lar- ışığın keskinliği. Bu tejasvita oradadır, ışığın bu keskinliği oradadır. Bu sizin gerçeğinizin ispatıdır. Siz herhangi bir başbakandan veya herhangi bir bakandan veya kraldan veya herhangi bir kimseden korkmazsınız. Ama “hakikat bu. Ben aydınlanmış bir ruhum, biliyorum, ben gerçeğim.” Eğer siz “ben gerçeğim” derseniz, her ne söylerseniz bu gerçek olacaktır, buna şüphe yok. Yapacağınız her şey gerçek olacaktır ama “ben gerçeğim” deyin.

Ama bunun için, kendinizle tamamen yüzleşmeyle ilgili olarak, adanma içinde gerçek bir saflık gereklidir. Bunun anlamı, siz Anne’ye tutunuyorsunuz, siz Sahaja Yoga’ya tutunuyorsunuz, siz bulduğunuz gerçeğe tutunuyorsunuz demektir. Ve burada diğerleriyle yüzleşiyorsunuz. Bunu, bu olmaksızın yapamazsınız, sizin kaynağınız budur. Siz gerçeğin üstünde duruyorsunuz. Ve bu öylesine bir güç ve öylesi kuvvettir ki. Eğer bakarsanız, hepsi de sahip oldu, İsa bu güce sahip oldu, Muhammet bu güce sahip oldu, tüm bu yüce insanlar, tam bir cesaretle, insanların onu kabul edecekleri bir şekilde beyan etme ile, gerçeği söyleme gücüne sahip oldular. Ve bunun için bile acı çekeceklerdi, onlar buna aldırmadılar. Ve gerçek her ne ise, söylenmek zorundadır.

Kişinin adanma ile ilgili olarak bilmesi gereken ilk nokta şudur, sizler tamamen adandınız, sizler hiç kimseden korkmuyorsunuz. Kaybettikleriniz için endişelenmediniz. Bazıları kellelerini de kaybettiler, onların kafalarını tamamen kestiler. İnsanlar onlara işkence ettiler. Bazılarının tüm paraları ellerinden alındı, her yolla işkence edildiler ama onlar gerçek budur, diye düşündüler, onlar bununla birlikte durdular. Onların bazıları aptal budalalardı, gerçek olmayan bir şeylerin yanında durdular. Bunu yaptılar ama şimdi siz, gerçeğin üzerinde durduğunuzu biliyorsunuz ve bu yüzden her şeyi feda etmeyi arzuluyor olmalısınız, sözüm ona feda etmek çünkü sizler gerçeği feda etmiyorsunuz. Sizin feda ettiğiniz şey, gerçek olmayandır.

Bunun için sizin istediğiniz böyle yarı olgunlaşmış insanlar değil, güçlü ve cesaretli insanlardır. Bakın, sabahtan akşama kadar Anne’den af dilemek. Nedir bu? Af dileyecek ne var çünkü Ben sizi her an affediyorum ama siz kendinize ne yapıyorsunuz? Siz ne biçim bir insansınız? Bunu hakkında düşünün, gerçeğin üstünde oturduğunuz hakkında düşünün. Bunu için içinizdeki fenerin ışığı, bu tejasvita ile, bu keskinlikte güçlü ve cesaretli olmalısınız ama aynı zamanda tam bir adanmaya da sahip olmalısınız. Varsayalım ki, bunun içinde (lambanın içinde) yağ yok. Bu sönecektir. Yağa sahip olması lazımdır, yoksa sönecektir. Yani adanma kısmı sizdeki yağ, bağlılıktır, kendi kaynağınıza tam bağlılıktır. İşte adanmak budur ama bu adanmanın sizin için başkalarının düzelten, diğer insanların yollarında onlara rehberlik eden, parlayan bir ışık olduğu düşüncesinden başka bir düşünce vermemelidir. Eğer bu böyle değilse, o zaman emmekte olduğunuz kaynak size tam olarak ulaşmıyordur ve ışığınız gerektiği gibi yanmıyordur.

Yani, adanma içine girdiğiniz zaman, bunun herhangi bir teslimiyet olduğunu düşünmemelisiniz, sözüm ona teslimiyet , siz bir lahana gibi (hissizleşmek anlamında) olursunuz. İşte insanların fikri, sizin lahana gibi olduğunuzdur ama siz dinamik olursunuz. Etkin bir güç olursunuz, yıkıcı değil, yapıcı. Demek istiyorum ki, yıkım için çok fazla güce ihtiyacınız yok, sadece yapıcı olmak için güce ihtiyacınız vardır. Yıkım için ne kadarına ihtiyacınız var? Çok az. Çok kısa sürede her şeyi yok edebilirsiniz ama bir şey yapmak için gerçekten büyük bir güce ihtiyaç duyarsınız. Ve bu güç, sürekli güç, akan güç orada olmalıdır. Bunun için adanma gereklidir. Güç kaynağınıza tutunmak için, sizler cesaretle, korku olmaksızın, sağlam durmalısınız. Gerçek budur. Ulaşmanız gereken gerçek budur. Bu çok önemlidir.

Ama bu hikayenin sadece bir yüzüdür. Bu yeterli değildir. Sadece gerçek olmakla, bunun bir yüzünün görünüşü oradadır. Bunun diğer yüzünde, kaynak size eriştiği zaman şefkat olursunuz. Gerçek ve şefkat tek bir şeydir. Buna inanmayacaksınız ama bu böyledir. Fitilin ve yağın, ışığı meydana getirmek için bir araya gelmeleri gibi. Size ışık veren şey yağın yanmasıdır, aynı şekilde şefkat size gerçeği verir. Herhangi bir fark yoktur. Sadece konum farklıdır, siz yağ olan ışığı ve yanmakta olan yağı göremezsiniz.

Yani şefkat, sizin deponuz durumunda olan kaynak, tektir. Yani siz şefkatinizi, kendi şefkat deponuzdan alırsınız. Görüyorsunuz Ben bazılarını, Benden şefkat isteyen bazılarını gördüm, onları sevmemi istiyorlar ama bunu geri yansıtın, onlar diğerlerini böyle seviyorlar mı? Ben kimi insanlar tanıyorum, söyleyin, başkalarına kırıcı şeyler söyleyen birisi gelir ve Bana, “Anne beni affet” der. Ama siz bunu istediğiniz zaman Ben bilmek isterim ki, siz başka bir kişiye şefkat gösterdiniz mi? Benden affedilme elde ettikten sonra bile, bu affedicilik kaynağından, bu şefkat kaynağından siz başkalarına şefkat gösterdiniz mi? Başkalarına karşı şefkatli oldunuz mu? Bakın, bu tek taraflı olmamalıdır. Eğer Benim şefkatimi alma avantajını elde etmişseniz, bu avantajı kendi yararınız için kullanıp, sonra unutacağınız şekilde tek taraflı olmaması gerekir. O zaman asla büyümeyeceksiniz. Siz asla büyüyemeyeceksiniz.

Eğer büyümeniz gerekiyorsa, o zaman içinizde bu şefkati depolamak zorundasınız. Size verdiğim şefkati, size verdiğim sevgiyi, bunu içinizde depolamak zorundasınız ve bunu başkalarına geri verin. Aksi halde siz biteceksiniz, hiç bir yerde olmayacaksınız. Sürdürülen şey sadece büyümedir, bu sadece bir taraftan emmek değil, aynı zamanda başkalarına vermektir. Yoksa durgunlaşacaksınız. Orada dışarı bir akış / taşma olmalıdır.

Fakat bu çok zor bir şeydir çünkü insanlar Anne’den şefkat almak konusunda çok iyiler veya eğer şefkatlilerse bile, onlar insanlara karşı genelde şefkatli olacaklardır, söyleyin, ashram için değil de, Vietnam için. Onlar Vietnamlılar için daha fazla endişeleniyorlar, bilirsiniz: “Oh Anne, biz Vietnamlılar için çok endişe ediyoruz, onlar için para topluyoruz, Vietnam’a para yollamaya çalışıyoruz.” Ve burada da ashramitiler arasında (Ashramda yaşayanlar) kavga var. Bu hiç bir şekilde şefkat değil.

Sahaja Yogiler kendi içerilerinde değişik bir türdürler ve onlar birbirlerini her zaman desteklerler ve birbirleri ile ilgilenirler. Sahaja Yogileri eleştiren Sahaja Yogiler gördüğümde, buna şaşırdım. Ben gerçekten şaşırdım çünkü sizler aynı bütünün parçalarısınız. Nasıl eleştirirsiniz? Bir göz diğerini eleştiriyor, bunu sadece anlayamıyorum. Ben eleştirebilirim, tamam, ama siz neden eleştirmelisiniz ki? Neden birbirinizi eleştirmeniz gereksin ki? Yapmanız gereken tek şey birbirinizi sevmek. İsa bunu üç kez söyledi. Ben halihazırda 108 kere birbirinizi sevmelisiniz diye söylemiş olmalıyım, şefkatinizi göstermenin tek yolu budur. Eğer size Ben herhangi bir zamanda, biraz sevgi vermişsem, sizde başkaları için sabır sahibi olmalısınız, sevgi sahibi olmalısınız. Bazen insanların gönlünü almaya çalışıyorum, ama görüyorum ki insanlar hemen başkalarını eleştirmeye veya buna benzer şeyler yapmaya başlıyorlar.

Şimdi, temel şey şefkatimizdir, eğer bu akıyorsa, ancak o zaman biz Anneden şefkat alabiliriz. Artık daha fazla yer yok, Ben çok fazla şefkat işi yaptım ve gördüğüm şey şu ki, siz onu akıtmadığınız sürece, nasıl Ben size şefkat vereceğim? Demek istediğim şu ki, artık yer kalmadı. O yüzden de en iyisi bunu vermek ve kendinizi biraz boşaltmaktır, o zaman Ben size daha fazla şefkat verebilirim. Bu basit bir iş. Kişi bu konuda şunu anlamalıdır, akacak kadar dolmadığı sürece, kaynak akamaz. Thames nehri gibi. Thames nehrinin çıktığı yeri görmeye gittik. O küçük, yedi küçük dereden oluşmuş küçük bir dere, küçük küçük, çok küçük küçük, damlıyordu diyebiliriz ve bu Thames nehri oldu. Farz edin ki bu genişlemiyor, bu sadece başladığı yerde duracaktı. Dışarı çıkamaz, akamaz. Kızgın veya kırgın veya bunun gibi başka bir şey olmasından değil, kendi akışının doğasından dolayı, akamaz, ne yapmalı?

Yani bu ne ise odur, kişi başkalarına şefkat göstermelidir. Bu bir şefkat resmi veya yapmacık bir şey olmamalıdır, doğal, çok doğal ve kendiliğinden içten gelen bir duygu olmalıdır. Bu egonuzun, süper egonuzun veya aşırı duygusallığın bir ifadesi değildir. Bu onun bir Sahaja Yogi olduğu, sizin de bir Sahaja Yogi olduğunuz ve sizlerin kardeş olduğu şeklinde bir tür anlayışdır. Sahip olduğunuz kardeşlerinizdeki gibi değil, sizlerin spiritüel kardeşler olduğunuz farklı türde kardeşlerinizdir. Sizler ruhani insanlarsınız.

Öyleyse bu şefkat orada olmalıdır ve sizler bu şefkati geliştirmediğiniz sürece, başkaları için duyduğunuz annelik veya babalık duyguları ile, demek istiyorum ki, Ben yaklaşık 108 yaşında olan birisi için bir Anneyim. Sizin başkalarına karşı gerçek bir anne olmanız lazım ve başkaları için bu şefkat ve sevgi duygusuna sahip olmalısınız. Kendi rahatınızı düşünmemelisiniz, kendi avantajlarınızı düşünmemeli, başkalarının rahatını düşünmelisiniz. Başkalarını rahat ettirmek için ne yapabilirim, diye düşünmelisiniz ve sonra sizi neyin rahat ettireceğine bakın.

Yani bu şefkat akışı başladığı zaman, bakın, adanma tamdır çünkü “Anne, sizden her ne aldıysak, biz onu başkalarına veriyoruz.” İşte adanma budur. Öyleyse şefkatin akışı tek taraflı değil, çift taraflıdır. Siz bir şeye yapışırsınız, bundan bir şey elde etmek için, bir şeyle bağlanır ve onu diğerlerine verirsiniz. Ve en sonunda bu kolektif varlığa ulaşır, yani kaynağa ulaştığınız anlamına gelir. Anlamamız gereken şey, bu ışığın içindedir.

Ayrıcalıklı olmak veya “şimdi evlenmeliyiz, bizim ayrı bir yerimiz olmalı, bizim ayrı yaşamamız lazım”, bu tamam, evli insanlar olarak biraz özel yaşamınız olmalı, Ben bunu söylemiyorum. Ama şefkat söz konusu olduğunda, evli insanlar olarak sizlerin daha fazla şefkatli olmanız gerekir. Ama siz sadece kendi çocuğunuz, kendi rahatınız, kendi kocanız, kendi karınız için endişe edeceksiniz. Sahaja Yoga’da böyle insanlara yer yok. Her şey kolektiftir. Kendi çocuğunuza tatlı getirirken, ashramdaki diğer çocuklar içinde tatlı getirin. Siz tek bir ailesiniz ve ailenin tümü aynı dalga ile birlikte hareket etmelidirler. Size bunu daha önce söylemiştim, bizler yiyecek için ayrı düzenlemeler yapamayız, şunu ayır, bunu ayır. Aynı şekilde, farklı insanlarla yaşamak için ayrı yaşam standartlarına sahip olamayız.

Herkes tarafından neşe duyulan şey ne ise, hepimiz ondan neşe duymalıyız. Bu böyle olmalıdır. Ve buna maddi boyuta da ulaşılmalıdır. Duygusal boyuttaki, saçma olan ve herkesi mutsuz eden evlilikler anlamsızdır. Ama aslında evlilikler herkesi mutlu etmek için yapıldı. Bu nedenle evlenmeye karar vermeden önce, oyun oynamadığınız üzerinde düşünün. Sahaja Yoga’da oyunlar oynamak çok, çok tehlikelidir. Evliliklerinizle oyun oynamıyorsunuz. Annenin sizi affedeceğini ve tüm bu şeyleri düşünüp, bir başkasını bu işe dahil etmeye çalışmıyorsunuz. Ben affedeceğim ama yükselişiniz zordur. Bu yüzden daha evvel yapıyor olduğunuz hiç bir şeyle oyun oynamaya çalışmayın, kendinizi tümüyle değiştirin, kendinizi transforme edin.

Şimdi hayata karşı olan tavrınızı değiştirin. Yapabilirsiniz, çünkü zaten değişti bu. Eğer başka birisi olmaya çalışırsanız, olamazsınız. Siz şimdi bir çiçek oldunuz, aniden şimdi bir yaprak olamazsınız. Siz bir çiçeksiniz ve bir çiçek gibi yaşamalısınız. Ve işte hatırlamanız gereken şey budur, şefkat öylesi bir dışarı akıştır ki, bir Sahaja Yogi için o kadar doğal bir şeydir ki bu. Başka hiç kimse için bu doğal değildir. Şefkat hakkında, şunun, bunun hakkında konuşan diğer insanlar aslında hiç de şefkatli değildirler. Onlar bunu para için yaparlar, bir pozisyon için yapıyorlar, ego tatmini için yapıyorlar. Ama sizler şefkat duyarsınız çünkü sizler bal gibi buna sahip olmalısınız. Bu akıyor, şefkat akar çünkü bu akmalıdır. Ve siz şefkat yüzünden şefkat duyarsınız. Bunun arkasında başka bir amaç yoktur. Ancak bu size kalıcı bir tabiatta olan, sthayi tabiatta olan bir şeyler verecektir.

Ben insanlar gördüm, bu sabah anlattığım gibi bir organizasyona katılan, burada güzel bir organizasyon meydana getiren insanlar gördüm ve onlar bir ayrıldılar mı, organizasyon biter çünkü onlar bu organizasyona önemli hiç bir şey vermemişlerdir. Verilmesi gereken şey, şefkat dolu kocaman bir yürektir. Eğer bunu vermezseniz, siz oradan bir kez ayrılınca, kalanlar tekrar çoraklaşırlar. Büyümek bu değildir. Bu sanki, siz suyu getirirsiniz, bir şeyler dikip, burayı sularsınız ve sonra burası çok güzel bir yer olur ve siz bunun çok bereketli bir büyüme olduğunu söyleyebilirsiniz ama su kaynağı kesilir kesilmez, burası tekrar kurur.

Ama Sahaja Yoga farklıdır. Sahaja Yoga’da sadece bir bitki olarak büyümezsiniz, aynı zamanda bitkinin kaynağı olarak da gelişirsiniz. Eğer bu bitkiyi buradan kaldırıp başka bir yere koyarsanız, o diğer bitkilere de su verecektir. Kendi içinizde sahip olduğunuz bu yeni boyutu biliyor musunuz? Bu bitki burada kökünden sökülse dahi ölmeyecektir. Asla.. Büyüyecek ve diğerlerini de büyütecektir. Bizim sahip olduğumuz şey, başka tipte bir büyümedir. Ve bizim içinde bulunduğumuz konum çok farklı bir pozisyondur ve işte şimdi Benim istediğim şey, hepinizden istediğim şey, kökünüzden sökülmüş ve başka bir yere konmuş bile olsanız, Ben bunu gördüm, Ben insanlardan, “senin buradan kalkıp oraya geçmen daha iyi olur” şeklinde istekte bulunduğum zaman sadece korkuya kapılıyorlar. “Sen en iyisi oraya git ve şunu yap”. Onlar korkuya kapılıyorlar.

Sadece herhangi bir yere gidip, orada gelişen bir bitki değilsiniz, diğer bitkilere de gerekli besini vereceksiniz. İşte siz busunuz! Bu nedenle tek bir yere bağlanıp kalmayın. Eğer yapışırsanız, o zaman anlayın ki, o yerle ilgili yanlış bir şey olması gerektiğini düşünün. Zamk gibi, eğer bir yere yapışıyorsanız bu çok tehlikelidir. Ve emin olun sizi yapıştıran böyle bir yerden ayrılmalısınız. Bu, burada bulunan insanlar olarak “sizler asla evinizde kalmayın, sürekli dışarıya koşun” anlamına gelmez. Bu, bu demek değildir. Tekrar bu konuyu vurgulamalıyım çünkü aksi takdirde buradaki insanlar her zaman evlerinden kaçacaklardır. Konu bu değil. Asıl nokta şu, siz hiçbir şeye yapışmamalısınız ve herhangi bir yerde yaşamaktan dolayı korkmamalısınız, çünkü şimdi siz Sahaja Yogilersiniz. Sizler okyanusa katıldınız ve okyanus sizi her yere götürebilir.

Öyleyse sadece kendinizi herhangi bir yere taşınmaya hazırlayın çünkü siz bu şefkati her yere götürmelisiniz ve Tanrı’nın Krallığı’nda başarılı olmalı, O’na hizmet etmelisiniz. Ve bu hizmet ancak eğer siz burada çok yüce evrensel bir görevle bulunduğunuzu bilirseniz mümkün olur. Yalnız İngiltere için, Hindistan için veya Amerika için değil, siz evriminizin özü olan global görev için burada bulunuyorsunuz. Bu yaratılışımız için ve Yaradanımız için yapmamız gereken en yüksek şey ve sizler bunun için seçildiniz. Öyleyse dikkatinizi, kendi tezahürünüzü gerçekleştirmenize engel olan hiç bir şey ile dağıtmayın. Her şeyden uzaklaştırmalısınız. Hepsini bir kenara bırakın. Enerjinizi boşa harcamayın. Ve sizin tezahürünüz şefkatinizdir, sevginizdir.

Ama bu yine de akli olarak kalmamalıdır. Ben size her ne söylediysem bu sadece sizi vibrasyon verebileceğiniz gibi, vibrasyonları da emebileceğiniz bir konuma sokmak içindir. Bu, içinizde yer alacak bir oluş olan bir eylemdir, bu rasyonellik değildir, bu onun hakkında düşünmek değildir. Sadece bu şeyleri söyleyerek sizin düşüncelerinizi gerçekten afallatıyorum. Bunun olmasına izin vermelisiniz, sadece vibrasyonel farkındalık içinde kendinizi yargılamalısınız, “Ben başkalarına vibrasyon veren biri miyim? Ben bu vibrasyonları depolayan birisimiyim veya ben mahfoluyor muyum?”

Tüm bunlar size yüce bir anlam ve bir görev verecek, dediğim gibi, “Tanrı tarafından görevlenmek”.

Eğer herhangi bir sorunuz varsa, sorun.

Soru : Kızdığımız zaman, böyle reaksiyon gösteren öfkemiz midir, bu sadece eğilimlerimiz midir?

Shri Mataji: Bakın, eğer içinizde kızgınsanız ve eğer yanlış hiç bir şey yapmadığınızdan eminseniz; bir Sahaja Yogi olarak kızgın olduğunuzu dışta söylemeye gerek yoktur. Buna gerek yoktur. O kızgınlığın kendisi bir güçtür. Ve bandhanınızı vermeli ve yapmak istediğiniz her şeyi yapmalısınız ama öfkeli olduğunuzu göstermemelisiniz. Kesinlikle sessiz olmalısınız çünkü bunu yapabilirsiniz, siz dış kenarda değil, eksendesiniz. Aslında öfke, sadece kendi öfkenizi görmenizdir ve bu öfkeyi, bu amaçla kullanın. Ve bunu yapmaya bir kere başladınız mı, o öfkenin kendisi çalışacaktır. Bu öfkenin kendisi kişiyi düzeltir. Ve nasıl çalıştığını gördükçe şaşıracaksınız. Ama çalışan öfkenizi görmeyi öğrenmek zorundasınız. Tüm bunlar çok önemlidir. Bazen sadece bhootlara bağırarak -onlar giderler gittiler. Ve birçok deli insan böyle iyileştirildi. Ama siz bunu yapmayın, bu benim için. Siz her zaman sakin, terbiyeli olmalısınız, ve tüm bunun gibi şeyler.

 

Ama eğer öfke sizin tabiatınız nedeni ile veya eğilimleriniz nedeni ile, veyahut kontrolsüz olarak oluşuyorsa, o zaman bu kötü bir şeydir. Kontrolsüz olması nedeni ile sinirleniyorsanız, o zaman bu kötü bir şeydir. Ben çok öfkelenebilirim ama Ben tamamen kontrol altındayım. Ben neden öfkelendiğimi biliyorum, nerede bhoot varsa, o bhoot nasıl kaçacak, Ben bunu görebiliyorum. Ama siz bhoot göremezsiniz, siz hiç bir şey göremezsiniz. Bu yüzden sizin sinirlenmenize, öfke göstermeye ihtiyacınız yoktur.

Ama eğer öfkeliyseniz, diyelim ki bu kızgınlık sizi kontrolden çıkarıyor, o zaman bunun için bir mantra var : Shanti. “Ya Devi Sarva-bhooteshu, Shanti roopena samsthita“. Bu mutluluğu, bu huzuru istemeniz gerekir. Bu sizin için bir mantradır. Kızgınlığınızı kontrol etmek için, kendi kendinize söylemelisiniz: “Ya Devi Sarva bhooteshu Shanti, Roopena Sansthita“. Yani Shanti noktadır, sizin her şeye karşı şahit olduğunuz eksen noktasıdır. Siz Shanti içindesiniz, siz tam bir huzur içindesiniz. Kızgın olsanız bile bir hengamede değilsiniz. Hengamede değilsiniz. Ne olursa olsun, öfke bir güçtür ve güç idareyi ele alır.

Ama buna erişilene dek, yapmanız gereken şey kendinizi huzurlu olduğunuz bir pozisyona sokmaktır. Bu yüzden sanırım bu söylemesi çok güzel bir mantra: “Ya Devi Sarva bhoothesu Shanti roopena sanshita.” Bunu söyleyebilir misiniz?

(Seyirciler mantrayı tekrarlıyorlar)

Öyleyse Shanti sizin kalenizdir. Sükunet asla korkaklık demek değildir. Korkaklığı asla sükunet olarak adlandırmayın. Sükunet içinde olan birisi asla korkak değildir çünkü hiçbir şey ona karşı gelemez, hiçbir şey ona boyun eğdiremez. Korkaklık ve huzur, asla ve asla birlikte düşünülemez.

Ama gücünüz dışarıda değil içerdedir. Öyleyse öfke gücünüzü dışarıya göstermeyin. Göreceksiniz, birisine karşı duyulan azıcık bir öfke, göreceksiniz ki bu durumu düzene sokacaktır. Ama önce eksende olma konumunuzu, öfkenin tepenizde oturmasına izin vermediğiniz bu konumu içinizde oturtun. Büyüme budur. Huzurlu olmanızdır, işte bu büyümektir.

Aynı zamanda, başka soru? Tamam? Şimdi tatmin oldunuz mu?

Her iki yolu da bilmelisiniz: Bunlardan biri, bağımlı olmayan bir öfke mükemmelen iyidir. Sizi saran bir öfke ise halledilmelidir. Öyleyse sizdekinin hangisi olduğuna dair, kendinizi yargılayın.

İyi soru.

Biraz soru sorun, demek istiyorum ki, öyle entellektüeller burada oturuyor ki, Bana biraz soru sorun.

Soru: Planlarınız nedir? Sahaja Yoga’yı yaymak için?

Shri Mataji: Benim planlarım ne? Ben plan yapmam. Ben plan yapmam çünkü enstrümanlarımın ne derece hazır olduklarını bilmiyorum. İlk olarak şimdi, Benim tek planım, eğer Benim planım varsa, gerçekten silahlarımı hazırlamaktır. Onlar bir kere hazır olduklarında, o zaman biz onları düzene sokacağız.

Görüyorsunuz, bombanızın ne kadar uzağa düşeceğini bilmediğiniz sürece, onu nasıl planlayabilirsiniz? Öyleyse her şeyden önce çocuklarımın gücünü ölçmeliyim, onlar ne kadar güçlüler. Şu anda yapmaya çalıştığım şey bu, kullanmak için sahip oldukları kendi güçlerinin farkına varmalarını sağlamak.

Hanumana gibi, o doğduğu zaman, büyüdüğü zaman, O zamanı unuttu, kendi güçlerini unuttu. Bu yüzden “sen şöyle şöyle güçlü bir kişisin” diye Ona hatırlatılması gerekli oldu. Kendi güçlerinizin neler olduğunu bilmiyorsunuz, siz tüm Surya’yı yiyip bitirdiniz. Bunu çocukluğunuzda yaptınız, sizler bu güçle doğdunuz ama büyüdükten sonra bir şekilde bunu unuttunuz ve aynı zamanda onları kullanmaktan koktunuz ve sanki bir tür dominant bir pozisyon gibi görünüyor. Ama o burada. Eğer siz sadece onları hatırlamaya çabalarsanız, bu gelecektir.

Onların muazzam güçleri var, bu insanlar muazzam güçlere sahipler. Ama onlar üstlenmeliler ve bunun üzerinde durmalılar. Eğer böyle yapmazlarsa…

Bakın, eğer onlara “şimdi, şu eve gidin” desem,

“Oh Anne, orada oturan bhootslar olabilir”….! (güler)

Poses olmuş biri Ashrama gelir, hepsi kapılarını kaparlar: “Oh Tanrım! Bu bhoot geldi” veya buna benzer bir şey, o zaman ne yararı var?

Jamil: Anne, size bir şey sorabilir miyim? Nasıl başa çıkabiliriz, görüyorsunuz, bir sorun var, Sahaja Yoga’da büyük bir sorun var, biliyorsunuz. Başkalarının pahasına size adananlar.

SHRI MATAJI: Bana adananlar…

Yada size adanmış bahanesiyle, Anne. Bazen başkalarını sıkıştırıyorlar.

SHRI MATAJI: Onlar ne?

Jamil: Bazı Sahaja Yogiler size olan adamalarını başkalarına hükmetmek için kullanıyorlar.

Shri Mataji : Gene aynı şey, Jamil. Bu aynı şey. Bakın, bu şudur, bunu siz yapmalısınız. Böyle yapan herkes, Ben sadece tüm bunları işaret ediyorum. Bu senin kullandığın ifade, söyle, sizin Bana olan adamanızı başkalarına hükmetmek için, tamam mı? Yani bunu görecek olan sizsiniz. Hükmedilebilecek hiç kimse yoktur çünkü Ruha hükmedilemez.

Diyelim bir X ve bir Y var. Y, diyelim ki X’e hükmetmeye çalışan bir kişi, tamam mı? O neye hükmedecek? O, onun ruhuna hükmedemez, edebilir mi? İlk nokta bu. Açık.

Şimdi, bu adam, eğer onun bağlılığının olması gerekiyorsa, kimse onu durduramaz. Hepinizin Benimle, başkaları aracılığı ile değil doğrudan bir ilişkiniz var. Eğer birinin aracılığını kabul etmek istiyorsanız, Ben o zaman size yardım edemem. Ama öteki türlü, sizin Benimle direkt bir bağlantınız var. Hepiniz kendi ruhunuzu büyütebilirsiniz, hiç kimse üzerinizde baskı kuramaz. Herkes kendi ruhunu bilmek için tam bir özgürlüğe sahiptir. Ve ruh, kimse tarafından baskı altına alınamayan bir şeydir.

Şimdi, diyelim ki birisi size hükmetmeye çalışıyor. Size nasıl hükmedecek, hangi yolla? Onlar diyecekler ki, “Tamam, bu halıyı almıyoruz, şu halıyı alıyoruz”. Alın! Birisi de “ben denize atlayacağım” diyecek. Atla! Hemen şimdi atla! Size neyi kabul ettirmeye çalışacaklar ki? Bakın, sadece bunu görün. Sizin ruhsal büyümenizde değil, yapabilirler mi?

Ve işte problemler böyle başlıyor, bakın, maddi şeylerde, diyelim ki şimdi bir ashramda, birisi der ki, “Tamam, Anne’nin fotoğrafını buraya koymak istiyoruz”. Sonra bir başkası “Hayır, onu buraya koyacağız” diyor. Fotoğrafı oraya veya buraya koymanız fark etmez. Benim fotoğrafım çalışacaktır.

Hatta Puja meselelerinde bile, “Hayır, Anne orada oturuyor, ayaklarını Anne’ye doğru uzatma.” Bu yaygın bir şey, bunun konulmaması gerektiğini herkes bilir. Ama onlar hala “hayır, biz koymak istiyoruz” derler. Tamam, bırakın koysunlar. Gelecek sefer koymayacaklardır çünkü bunun yanlış olduğunu bileceklerdir, fark edeceklerdir.

Yani, bakın, kimse kimseye hükmedemez. Düzeltmek için Ben buradayım. Bir kere kendinizin mükemmel olmadığınızı, diğerinin mükemmel olmadığını, hepimizin kendimizi mükemmelleştirmekte olduğunu anladık mı hepimiz yükseliriz, Anne, bizlere bakmak için orada, bizi gözetiyor, o zaman biz asla bu şekilde düşünmeyeceğiz.

Ben şunu da anlatacak insanlar gördüm, diğer Sahaja Yogilerle konuşmakta olan iki Sahaja Yogi var. Biri çok hükmedici bir kişi, diğeri de bu kişinin hükmedici olmasından dolayı üzgün. Bu durumda eğer sessizseniz, onu daima siz baskı altına alacaksınız. İnsanlar sizi dinleyeceklerdir, onu değil. Ama siz “oh böyle söyleme..” gibi şeyler söylemeye başlasanız bile, diğerleri sizin kavga eden horozlar olduğunuzu düşüneceklerdir. O zaman, o anda sizin daha bilgece olan bu davranışınız, onun durumu anlaması için bir fırsat verecektir.

Ama ne olur, birisi baskı altına almaya çalışır, diğeri de dışsal şeylerle öbürlerini baskı altına almaya çalışır ve tüm gösteri biter. Dışsal şeylerle başka bir kişiyi baskı altına almaya gerek yoktur, eğer siz ona sessizliğinizin asaletini ve Sahaja Yoga anlayışınızı gösterirseniz, o kendi kendine sakinleşecektir. “Sen sesini kes, sen otur, sen yapma!” demeye gerek yoktur. (Shri Mataji güler) Bu tamamen yanlıştır. Onlar bunu yaparlar, Ben bunu gördüm! Benim huzurumda bunu gördüm!

Çünkü bizler hala yarı orada yarı burada yaşıyoruz. Bizim problem çözme yolumuz, diyelim ki siz bir meslek icra etmelisiniz. Bu işi yapan iki kişi var. Birisi, bir şeyler söylüyor ve diğeri de ona “Niye böyle dedin? Sen böyle dememeliydin”, diyor. O zaman bu kişi, öbür kişiye “sen benim davranışlarımı düzeltmemeliydin”, der. Bunun gibi, kavga başlar. Ama bu hiç bir şekilde yardımcı olmuyor, orada da yardımcı olmuyor.

Ama Sahaja Yoga’da bu asla işe yaramaz. Diğer kişi sadece kendi asaleti, kendi sessiz metodları ve karşısındaki kişiye uygun şekilde davranması ile kazanabilir. Liderler de işte böyle ortaya çıkarlar. Onlar, bir başka kişiye vurarak üste çıkmazlar. Hiç bir şekilde! Bu mümkün değil! Bu iyi bir liderlik değildir. İyi liderlik, diğer kişiyi nasıl alaşağı ettiğinizle değil, olayları nasıl ele aldığınızla ölçülür.

Çok kereler Benim sadece sessiz kaldığımı gördünüz. Bu işe yarar. O anda bağırmanız gerekli değildir. Buna ihtiyaç yoktur. Ve bu kötü bir intibaa ve kötü bir liderlik yaratır.

Her şeyden önce siz baskı altına alınamazsınız, bu bir hakikattır, bu bir gerçektir. İnsanlar dünyevi şeylerle sizi her ne şekilde baskı altına almaya çalışsalar da, siz kendi spiritüelliğiniz içinde büyüyebilirsiniz.

Tanrı’ya şükür bizim hiçbir organizasyonumuz yok, Tanrı’ya şükür bizim sekreterlerimiz, sekreter yardımcılarımız, alt sekreterlerimiz, sekreter muavinlerimiz, ast sekreterlerimiz, üst sekreterlerimiz yok, bizim hiçbir saçmalığımız yok. Yoksa bu bile insanları baskı altına almaya yol açardı. Sonra da onların bununla savaşması gerekecekti. Bizim bu sorunumuz yok. Bizim hiç para sorunumuz yok çünkü bizim tüm bu anlamsız fikirlerimiz yok. Ben bu problemleri hiçbir kurum ve pozisyon yaratmayarak çözdüm. Herkesin bir pozisyonu var.

Ama en büyük pozisyon, sizin oturttuğunuz ruhunuzdur. Dikkat orada değil, dikkat daha çok ego merkezli. Bütün şeyler ego merkezlidir. Ego ile, egoyu kullanarak savaşamazsınız. Yapamazsınız. Egonuz veya süper-egonuzla sadece ruhunuz ile savaşabilirsiniz.

Ben size ne kadar hükmediyorum? Sizin tüm öfkenizi de emiyorum ve sizi Ben ne kadar baskı altına alıyorum? Eğer sizi düzeltmem gerekiyorsa Ben ileri gidiyorum ve size, beğenseniz de beğenmeseniz de sizi düzelttiğimi söylüyorum. Ve bakın, sonuç, bu tamam. Ama eğer sizde bu kapasite varsa, bunu yapın. O zaman, bunu bu şekilde yapamayacağınıza dair bir zayıflık var orada, bu yüzden en azından Sahaja Yoga showunu bozmamaya hazırlanmış olun.

Bir kişi çok fazla konuşuyor, tamam, herkes onun için, “o hiç işe yaramaz ama ötekisi çok hassas bir kişi” diyecektir. Ama eğer ikisi birden tartışıyorlarsa, o zaman, bilmiyorum. Bu hiçbir bilgelik veya büyüme işareti göstermez, değil mi? Gösterir mi? Ufak ufak şeylerde baskı kurarak bir şeylere ulaşabileceklerini sanan insanlar çok yanlışlar. Gerçekte Ben bunu gördüm, torunlarım aydınlanmış ruhlar ve böyle şeylerle hiç ilgilenmezler. Bunu yapmazlar. “Bunu nerede muhafaza edelim, ne yapalım” gibi, bu tür bir çekişme onlarda yoktur. Onlarda bu yok, hiç bir şey. En fazla bir çukulata veya bir şey için tartışabilirler, en fazla, ama ruhani konularda asla tartışmazlar. Spiritüel meselelerde asla tartışmazlar. Burası bir kişinin tartışmaması gereken yerdir. Kişi münakaşa etmemelidir. Bu tartışılacak bir nokta değildir çünkü gerçek tektir. Bunda tartışılacak ne var?

Benden bahsetmiş olan tüm bu azizleri gördünüz. Ne diyorlar? Herkes Benim hakkımda aynı şeyi söylüyor. Azizler arasında asla kavga olamaz, olabilir mi? Gerçek tek ise, orada nasıl kavga olabilir?

Ama biri yetersiz kaldığı için, diğeri onu baskı altına alıyor, her ikisi de bu konuma erişmelidir. Ama en iyisi daha asil bir şekilde, daha yetişkince, daha üstten bir şekilde davranmaktır. İnsanlar kesinlikle sizi benimseyecektir çünkü siz lider olacaksınız.

Tartışmalar sizi hiçbir yere götürmez, size bu kadarını söyleyebilirim. Aranızda tartışmanın yararı yoktur. Eğer tartışmanız gerekiyorsa başkalarıyla tartışın ama kendi aranızda değil.

Aksi takdirde, başka ne var? Başka soru var mı?

Soru : Anne bize anlatır mısın, ruhumuz ile, egomuzla nasıl mücadele edebiliriz? Nasıl yapabiliriz…

Shri Mataji : Ego ile nasıl savaşılmalıyız?

Yogini: … ruhumuz aracılığıyla.

Bakın, ego ile asla savaşmamalısınız. Eğer onunla savaşmaya çalışırsanız, o başınızın üstüne daha çok oturacaktır. Bununla savaşmanın yolu bu değildir. Bu, ego vardır ve siz egonuz ile savaşıyorsunuz, “Oh, seni kutuya koyuyorum”, o zaman bu daha fazla büyüyecektir, bakın. Kutuya daha fazla koydukça, daha da fazla büyüyecektir. Egonuz ile asla savaşmayın. Tek yol, onu görmektir.

Dikkatiniz çok önemlidir. Dikkatiniz şimdi aydınlandı. Ne görürseniz, bu kendi doğru ölçüsüne gelir. kendi doğru ölçüsüne gelir. Ego deyin, eğer egonuz aşırı büyümüyse, sadece egonuzu seyredin. En iyisi kendinizi aynada seyredin ve “Ah, Sayın Ego! Nasılsınız?” (Güler) O zaman ego aşağıya iner ama onunla savaşmayın. Sadece görün.

Her çeşit ego orada olabilir. Eğer çok fazla eğitimli iseniz, siz egoistsiniz. Eğer eğitimsizseniz, siz egoistsiniz çünkü bir şeyler olduğunuzu göstermeye çalışmak zorundasınız. Her türlü ego oradadır.

Yani en iyisi, kendinizi görmektir. Bu yüzden Ben “kendinizle yüzleşin” diyorum. Kendiniz, ruhunuz demektir.

Soru: Anne, bu super ego içinde aynı mıdır?

Shri Mataji : Evet, çok yani. Süper ego için de korkmayın. Siz sadece “çık dışarı! seni açıkça görebiliyorum, sen oradasın! Sen çık buradan. Beni, korkutamaya nasıl cüret edebilirsin! Ben ruhum! Ne cüretle bunu yapabilirsin”, demelisiniz. İşte böyle.

Görüyor musunuz, ego sizi aptallaştırır, kesinlikle. Ego sizi aptallaştırır, sizden bir aptal yaratır. Süper ego sizi bir korkak yapar. Sizi bir korkak yapar. Şimdi, bununla nasıl savaşmalı: “Ben bir aptal olmayacağım.” Eğer böyle derseniz, ego uzaklaşır. Eğer bir aptal olmak istiyorsanız, o zaman ego size yardım etmek için orada olacaktır. Eğer bir aptal olmak istiyorsanız, tamam, Bay ego’yu çağırın. Kolayca bir aptal olacaksınız. En kolay yoldur. Eğer aptal olmak istiyorsanız en basit şey egoyu çağırmaktır, “Bay Ego gel ve benim içime yerleş.” Ve derhal… Bu çok kolay bir kompozisyondur.

Ve süper ego, eğer siz bir korkaksanız, o zaman o tepenizde oturur. “Ben böyle olmayacağım” deyin… Size dediğim gibi, ‘Ham‘, ‘Ksham‘ Agnya’daki mantralar. “Ben” demeniz gerekse de, diğer ben, “ben seni affediyorum”, der.

Soru: Anne, size bir soru sorabilir miyim? Onun süperego hakkında söylediklerine benzer. Dikkatli olacağım. Hala yemek yememle ilgili sorunlar yaşıyorum. Burada çok yiyiyorum. Ama çok korkuyorum. (Gülüyorum çünkü aptalca). Şişman olacağım. Ve çok korkuyorum. Her zaman yemek hakkında çok düşünüyorum. Yine de ben… …Biliyorum sizinle kötü bir şey olamaz bana.

Shri Mataji: Tamam, şimdi siz sadece tek bir şey yapın. Sol elinizi Bana doğru uzatın ve sağ elinizi dışarı doğru. Onda, burada Hamsa var, catch etmiş. Orada, bakın Hamsa.

(Shri Mataji yeni gelen bazı insanları selamlıyor ve onlara ön tarafa gelmelerini söylüyor)

Kendinizle olan ilişkiniz gaddarca olmalı. Bu fikri kafanızdan atmalısınız. Bunu kendiniz için çok net bir hale getirmelisiniz, “kendimi mükemmelleştirmeliyim, eğer bunu, yani kendi varlığımı Tanrıya vermem gerekiyorsa, bu mükemmel olmalıdır.”

İkinci olarak başkaları ile ilişkide olmanız gerekiyorsa, bunun ideal bir ilişki olması gerekir. Sahaja Yogi ile Sahaja Yogi, bu muhteşem bir şey anlamına gelir. En yüce ilişki budur. Kız kardeşinizle, erkek kardeşinizle, bunun ideal şekilde olması gerekir. Kolektivite içinde pragmatik (eğitici) olmalısınız. Kolektivite içinde tabii ki bizler değişebiliriz, bunu dilediğimiz şekilde alacağız, gidişine göre bunu idare edeceğiz. Ama aksi takdirde…

Bakın örneğin, bir uçağı ele alın. Bunda da aynı şey vardır. Uçak, havada olduğu zaman nereye isterse gidebilir. Ama uçağa takılan vidalar, ideal şekilde takılmışlardır. Onlar bunu başlatamazlar. Bir pilot koltuğu gibi, o geri gitmez ve arkası da öne gelmez. Bakın, ilişki korunmuştur. Tamam mı? Ve yapılmış olan vidalar veya yapılmış olan her ne varsa onlar kusursuzdurlar. Ama uçak sabit değildir. Uçak güneye veya kuzeye, nereye isterse gidebilir. Tek şey şu ki, onun içinde bulunan şeyler birbiri ile ilişkilendirilmiştir. Ancak uçağın içinde bulunan şeyler, böylesi bir nicelik içinde kendi aralarında ilişki halindedirler ve kendi ideal konumlarından kıpırdatılamazlar. Ben sizlere bu örneği veriyorum çünkü siz buradasınız. Şimdi daha iyi anlayacaksınız.

Sizin ürettiğiniz bu şeyler, kendileri mükemmeldirler. Eğer mükemmel değilseler, bir problem olacaktır. Bu böyledir. İlişkiler ve davranışlar arasındaki bu çok basit şeyi anlarsanız, asla bir probleminiz olmaz.

Sizin bir Sahaja Yogi ile olan ilişkiniz kesinlikle ideal bir ilişki olmalıdır. Kusursuz olmalıdır. Öteki türlü, kimi vidalar gevşektir. İlişkiyi idealleştirmeye çalışın. Diyelim, bir kişi var. Siz bu insanı çok egoist veya başka bir şey buluyorsunuz. Her şeyden önce siz kendinizde neyin ters gittiğini görmeye çalışın. “Ben mükemmel miyim? Ben iyi miyim? Veya ben de aynı derece de baskıcı mıyım? Aynı derece de egoist miyim? Tamam, eğer öyle isem, en iyisi kendimi düzeltmemdir, ama eğer öyle değilsem, eğer ben iyi bir insansam, eğer başkalarına hükmeden biri değilsem, o zaman ona karşı tatlı davranarak, onunla güzel bir ilişki kurarak, onun egosunu aşağı çekmeğe çalışmalıyım.” Ona karşı nazik olmaya çalışın, böylece onun egosu söner. Öyle ya da böyle, ideal bir ilişki kurmayı ayarlayın. Bu kesinlikle çok basittir. Yani, bu konuda size ne anlatayım bilemiyorum, çünkü siz her şeyi biliyorsunuz, bunun uygun şekilde olması gerekir.

Şimdi bakın, bununla (alev ile) Benim aramdaki ilişki düzgün olmalıdır ki, o Beni yakmasın, değil mi? Hayatta da aynen böyledir, aynı şeyi bizim yapmamız gerekir. En iyi sonucu yaratmak için başkalarıyla ilişkilerimiz ideal olmalıdır. Bu çok pratiktir. Bu konu hakkında ne anlatmalı bilmiyorum. Ve siz mükemmel olmalısınız çünkü siz bütünsünüz. Bütün her şey pragmatik olabilir, sadece bu olabilir. Ama burada, tam tersi. Vidalar pragmatik, ilişkiler mükemmel değil ve kolektivite kesinlikle devinimsiz. Kıpırdamıyor. Kolektivite. Her şeyden önce biz kolektifiz, birbirimize bağlıyız. Nasıl hareket edebiliriz ki, Anne? Bizler şimdi devinimsiziz. Birbirimize bağlıyız, biz hareket edemeyiz. Görüyorsunuz. Tam Gibralter Kayası (Cebelitarık Kayası) gibi.

Şimdi siz bir uçak mühendisi oluyorsunuz, bu, bu örneği başkalarından çok daha iyi anlamalısınız.

Başka ne soru var? Nasılsınız? Tamam mı?

Diğer soru nedir?

Doktor Rustom: Shri Mataji, bize dikkatimizi sabit tutmak konusunda, ki böylece dikkat olması gereken yerde kalır, bir şeyler söyleyebilir misiniz?

Shri Mataji: Rustom çok pratik bir soru sordu, bu doğru, “Dikkati olması gereken yerde tutmak.”

Bakın, her şey için sizin bazı eksersizler – abhyasas- yapmanız lazımdır, aydınlanma öncesinde değil, aydınlanmadan sonra. En iyi yol, “kendinizi nasıl izleyeceğinizi” öğrenmektir. Hemen şimdi, burada oturarak, sadece kendinizi, kendini dışardan izlebileceğiniz bir pozisyona girin. “Şimdi ne yapıyorum?” Bu abbhyas, bu ders çalışmak. Mantralardan ayrı olarak, her şeyden ayrı olarak, abhyasas pratiktir, şahit olmanın pratiğidir. Şahit olmak, Ruhun konumudur. Dikkat, orada başka yere gitmeyecektir. Demek istiyorum ki, her şeyi göreceksiniz, bu oradadır ama dikkat içte olacaktır. Bunu pratik etmeye çalışın: “Ben bir şahit miyim?”

Şimdi, deyin ki, bazı insanlar “Oh Tanrım! Anne, berbat bir zaman geçirdim. Şu oldu, bu oldu”, diyorlar. Görüyor musunuz, şahit konumunda değilsiniz! Eğer ruhsanız, nasıl berbat geçen bir zamanınız olur. Berbat bir zaman ancak bir ruh değilseniz başınıza gelir. Eğer her şeyi oynanan bir oyun gibi izlerseniz, o zaman kötü bir zamanınız olmaz, halbuki sizin izlemekte olduğunuz bu dışınız berbat bir zaman geçiriyor.

Eğer abhyasa’yı pratik ederseniz, işte bu şekilde dikkatiniz çok iyi sabitlenebilir, her zaman şahit olma egsersizi yapın. Diyelim ki, dışarı çıkıyorsunuz ve bir şey görüyorsunuz. Sadece onu görmeye çalışın, onun hakkında düşünmeyin. Her şeye karşı bir şahit olun. Neşe tam olacaktır ve aynı zamanda kesinlikle huzurlu olacaksınız. Dikkatiniz tamamen aydınlanmış olacaktır. Ve o zaman elde edeceğiniz ilham, muhteşem olacaktır.

(Uzun bir duraklamadan sonra) Bakın, işe yarıyor. İşe yarıyor. İzlemeye çalışın.

Ve eğer nasıl izleneceğini bilirseniz, onun muazzam bir hafızası vardır. Demek istiyorum ki, Benim için, eğer bir şey görürsem, -demek istiyorum ki, Bana için bu, sadece aklımdaki bir film gibidir. Eğer bu odayı gördüysem, şimdi, bu dizaynda ne olduğunu biliyorum, her şeyi biliyorum. Nasıl oturuyorsunuz, duruşunuz neydi, nasıldınız, o ne idi, her şey bir dizayn gibidir. Bakın, bu sadece Bana gelir, sadece bir resim gibi -kesinlikle. Sadece bu hayatın değil, tüm ‘hayatların’!

Çünkü bu, en iyi şekilde kaydeden bir kayıt sistemidir. Eğer düşünceler varsa, bu aradaki bir şey gibidir. Görüyor musunuz, şimdi o Beni filme kaydetmeye çalışıyor ve eğer hareketin arasında bir şeyler varsa, hiç bir şey bunun içine gelmeyecektir. Ama arada bir şey olmadığı zaman ve eğer siz sadece doğrudan görüyorsanız, önemli olan her şeyi kaydediyorsunuz.

Daha da ötesi, önemsiz şeyleri kaydetmediğinizi görüp şaşıracaksınız. Bazılarında olduğu gibi, onlar bir köye giderler veya herhangi bir yere giderler. Onlar “Oh Tanrım, çok kirliydi ve bu oldu ve oraya gittik ve uyunacak yer betondu, örneğin. (Shri Mataji güler) Ve sonra içeri girdik, ve orada oturacak uygun bir iskemle yoktu. Ve iskemle çok sertti ve sırtım ağrımaya başladı” diye kayıt yapacaklardır. Onlar tüm bu şeyleri hatırlayacaklar. Ve sonra ne oldu? “Oh Tanrım! Aydınlanma alamıyorum.” Her şey bu kadar kötü. Görüyor musunuz, tam gazetelerdeki gibi, bütün kötü haberler.

Ama doğru şekilde aydınlanmış ruh olan bir kişi görmez, yani demek istiyorum ki, siz kirli olan hiçbir şeyi koklamazsınız. Daima güzel şeyleri koklarsınız. Asla koklamazsınız, kirli olan hiç bir şeyi düşünmezsiniz. Gittiğiniz her yer, güzeldir. Sadece kum bile görseniz, onda siz bir şekil görürsünüz. Çorak bir tepe bile görseniz…

Giden bazı insanlar gördüm, onlara “Maharasthra’daki şu tepelerin güzelliğine bakın” dedim.

Onlar “Anne, neresi güzel? Ağaçlarla kaplı değil” dediler.

Ben de, “işte güzellik bu, sadece şekline bakın” dedim.

Benim gördüğüm şekilleri göremediler. Ama eğer Bana “bu tepe nedir?” diye sorarsanız, Ben bunu da biliyorum. Çünkü Ben tüm tepelerin şekillerini biliyorum, bunun nasıl yer değiştirdiklerini, bu şekilleri nasıl yaptıklarını ve bunun gibi şeyleri biliyorum.

Çünkü onlar bunu görmüyorlar. Onlar güzelliği göremezler çünkü onlar kusur bulmak için bakıyorlar. Veya, göreceli olarak, “İngiliz ağaçları X, Y, Z ağaçlarından daha iyi”. Yani, sonra, bu iyi değil. Karşılaştırmaya başlarlar. Ama siz mutlak noktadasınız, siz her şeyin mutlağını elde ediyorsunuz. Her şey sizin. Yargılayacak ne var?

Yorum: Anne, belki de siz güzelliği görebilirsin, çünkü siz bir sanatçısınız.

Shri Mataji: Ben sanatçıyım ve Ben sanatım. Ama ya siz? Siz kimsiniz? Siz yaratılmış olansınız ve yaratabilirsiniz ve sanatçı olabilirsiniz.

İşte benim söylediğim budur, siz sadece ışık değilsiniz, aynı zamanda başkalarına ışık veren ışıklarsınız. Ve verdiğiniz ışığı, bu ışığı sürdürebilirsiniz de. Sizinle diğer insanlar arasındaki fark budur. Sadece sanatçı olmayacaksınız, aynı zamanda sanatçının sanatından da haz duyacaksınız. Sahip olduğunuz şey budur, bilmiyorsunuz, kendi güçlerinizin farkında değilsiniz. Sizin başınıza gelmiş olan, sizin almanız gereken şey, dinamik bir şeydir. Ama dikkatimiz pisliğin geldiği yerin, pasağın geldiği yerin, çirkinliğin olduğu yer üzerindedir. Eğer dikkatiniz çirkinlik üzerindeyse….

İnsanlar Bana “Vardı, bu çirkindi” derler.

Ben, “Görmedim, sadece fillerin nasıl durduklarını gördüm. Görüyor musun, ayaklarını nasıl kaldırmış ve hortumunu kaldırıyordu. Ben asla bunun pis tarafını görmedim. Nerede idi?” dedim.

“Onun arkasında” dediler. “Ben asla arka tarafa gitmem” dedim.

Eğer dikkatiniz birisini tarif etmek üzerinde ise bile, Ben birisine, “o nasıl ?” diye sorarım, onun tüm küçük komik tarafları aklınıza gelir. Gördüğüm fotoğrafçılar bile, ancak siz komik bir durumdaysanız, yüzünüz biraz değiştiği zaman fotoğraf çekiyorlar. Demek istiyorum ki, bu bir çirkinlik arayışı, hata arayışı, yanlış olan bir şeyler arayışı. Sürekli böyle yaparsanız, asla mutlu bir insan olmazsınız, sürekli olarak kusur, yanlışlık, hata, aptallık ve kirlilik bulmaya çalışmak. Demek istediğim, siz başı belada olmak için varsınız! Siz bunu istiyorsunuz!

Burada üç dört hendek var diyen bir insan gibi.

Ben de, “onlardan birinin içine atladın mı?” dedim. En iyisi sen içine atla, bu sayede sen bu sefer artık başka çukurları görmezsin. Oyun alanını görmüyor, sadece çukurları görüyorsunuz. Ne için?

Aynı şey, her şeyi çirkin görmek isteme şeklinde bir davranışı olan birisine, aynı şey çirkin görünebilir.

Davranışlarınızı değiştirin. Başkalarında iyi taraflar görmeye çalışın. Görmeye çalışın. Başkaları için değil, en azından Sahaja Yogi’ler için söylüyorum, sizler bunu yapabilirsiniz. Onlarda iyilik görmeye çalışın. “Sahaja Yoga için iyi olan ne yaptılar. Onlara ne borçlusunuz. Onlarla nasıl geçinebilirsiniz.” Neden onlardaki iyiyi görmeyesiniz? İyi davranarak onları cesaretlendirerek, Sahaja Yoga’ya yardım ediyorsunuz. Ama egonuza yardım etmek istiyorsunuz çünkü siz çok bilgesiniz. Bu nedenle sadece başka bir kişiyi takdir ederek, daha iyi ilişkiler kuruyorsunuz. Bu çok basit bir gerçek.

Herhangi bir filme bakın, orada, iki kişi sanki birbirleri ile havlarmış gibi konuşuyorlar. Kibar olmak, nazik olmak, hoş şeyler söylemek için ne gerekli?

Birisini görür görmez, “Oh Tanrım! Sen çok çirkin oldun.”

Bu en iyi iltifattır! Başkalarının hatalarını görmek, başkalarında yanlış olanı görmek, işte insan tabiatı budur. Her şeyde hata bulacaklardır. Birileri çok düzenlidir, o zaman bu kişi kötüdür. Birisi çok dağınıktır, bu kişi kötüdür, her tür şeyde. Ama içinizde düzende olmayan bir şey olduğuna dair, neden kendiniz bir şeyler yapmıyorsunuz? Ve çok üzücü olan şey sizin içinizdedir.

Benim için bu fark etmez, bunu gördünüz. Fark etmez. Eğer Benim burada uyuyacağımı söylerseniz, eğer Benim orada, çimen üzerinde uyuyacağımı söylerseniz, Benim için fark etmez. Hangi banyoya gidiyorum, tüm bu şeyleri hatırlamam bile. Bir banyoda hatırlayacak ne vardır, şudur, budur. Tüm bunlar saçmalık. Tüm bu şeyler için hafızam yok. Hatırlamamı isteseniz bile hatırlamayacağım.

Eğer Bana “şu banyoya nasıl gittiniz?” diye sorarsanız, “hangisine? “Şuna”. Tamam, Ben oradaydım.

Ve sonra yemek. Tadı neye benziyordu, ne tür bir yiyecekti, insanlar bu tür şeyler hakkında düşünmeye devam ediyorlar. Ne yararı var? Bütün yiyecekler aynı midede hazmedilecekler. Tüm bunlar için bu kadar endişelenecek ne var? Enerjimizi boşuna harcıyoruz.

Ben enerjimi boşa harcamam. Ziyan edecek enerjim yok. Aynı şekilde, siz neden enerjinizi boşa harcayasınız? Neden insanların iyi taraflarını görmeyesiniz. Eğer kötü taraflarını görerek onu iyileştirebiliyorsanız, tamam devam edin. Ama onu iyileştiremiyorsanız, siz kendiniz kötüleşirtiriyorsunuz.

Bir de insanlar hep şunu söylüyor:”Ben yapmazdım, ben bunu yapmazdım!” Ama sizde öbür kişinin yapmayacağı başka bir şeyi yapardınız.

Başkalarını yargıladığı zaman, kişi her şeyden önce kendini yargılaması gerektiğini bilmelidir. Çünkü siz ne ile yargılıyorsunuz? Egonuz veya süper egonuzla. Bunun olmaması gereken ortak bir başarısızlık olduğunu gördüm. Siz artık aydınlanmış ruhlarsınız, sizler azizlersiniz. Ve azizler, eski azizler ne yapmışlarsa onu yapıyor olabilirler, unutun onları. Ama sizler birbirinizin hatalarını görmeyecek, herkesin iyi noktalarını göreceksiniz.

Ben basit şeyleri gördüm. Biri yanlış bir İngilizce kelime söyler veya Sanskritçe bir kelime veya yanlış bir şey, derhal onu yakalayacaksınız. Ama o kişi büyük bir konferans veriyor, tamam, ama kimse onu dinlemez. Aklınız çalışıyor, “Şimdi neyi yanlış söyleyecek?” diye bekliyorlar. Dikkat onun ne kadar güzel söylediği şeyde olmalı. Ve o zaman Benimki gibi bir davranış geliştirirsiniz; asla başkalarının hatalarını görmeyeceksiniz. Asla. Asla. Bu bilinmelirdir. Görecek gözleriniz olmayacak.

Demek istiyorum ki, Benim ki böyle, şartlar böyle, size anlatıyorum. Bu böyle olacak. Bu çok zordur. Sanki birinin, “Gel, parayla kağıt oynayalım”, demesi gibi, Ben asla hatırlamam. Daima kaybederim, bu yüzden “kağıt oynamanın ne yararı var. Ben hatırlamıyorum”.

Herkes der ki, “sizin ilaveten bu kadar beyniniz var, yani şu üç tane kağıdı hatırlayamıyorsunuz.”

Yapamam. Yapamam, Beynim sadece durur. Hepsini unutuyorum. Bilmiyorum. Bu oyunu oynadığım zaman aptal biri gibi görünüyorum. Neden oynayayım? Bunun gibi şeylerde, kesinlikle iyi değilim. Bu yüzden, insanların Benim hakkımda bildikleri bir şey bu, ”Onun yararı yok, unut onu gitsin” derler.

Ama bu sizde de otomatikman olmalıdır. O zaman bu çok eğlencelidir, etrafımızdaki her şey çok güzel ki, bizler ne kadar güzeliz, böyle bir güzelliğin var olduğunu görmek ve biz bunu görmeyiz! Ne muhteşem bir neşe! Tüm mutluluk orada, içimizden akıyor. Ve biz bilmiyoruz, bunu fark etmeyiz. Bu öyle mutlu bir şeydir ki, bu öyle güzel bir şeydir ki.

Aman Tanrım! Böyle bir neşenin kaynağı tam yanımda duruyordu. Asla bilmedim! Ve sadece arkama baktım ve bu kaynağı gördüm. “Arkama baktım”!

Arkanıza dönün. Tüm şartlanmalarınıza, sahip olduğunuz tüm fikirlerinize. Yargılamaya geçmeyin, ilk şey. Büyük sanat eleştirileri ve bunun gibi her şey, lütfen, sizlere yalvarıyorum, her zaman her şeyde yorumlara geçmeyin. Bu oyunlar oynayan egodur. Sadece onu seyredin. Bu ne kadar harika biri olduğunuzu, nasıl size hissettiriyor. Dikkatli olun.

(Bir duraksamadan sonra) Amerikadan gelen insanlar vardı, onlar geldiler mi?

Yogini: Steve ve Christine, onlar söylemek için aradı…

Shri Mataji: Gelmediler.

Yogini: Bir hafta içinde geliyorlar. Bir hafta daha geliyorlar.

Shri Mataji: Yani o zaman onlar geldiği zaman, ne yapılacağına karar vereceğiz.

SHRİ MATAJİ BİR YOGİNİYE KENDİ ANNESİ İLE OLAN İLİŞKİSİ HAKKINDA TAVSİYEDE BULUNUYOR.

[Not: Shri Mataji`nin konuştuğu yogini mikrofondan uzakta olduğu için, onun sözlerini deşifre etmek mümkün değildir. Bu yüzden sadece Shri Mataji`nin sözleri aktarılmıştır.]

Linda, senin problemin için, yapılacak şey ne? Şahsi problemlerinden kurtulacak mısın, kurtulmayacak mısın?

Linda: Evet, Anne

Shri Mataji: Hayır şimdi Linda’ya konuşuyorum.

Sana annen ile kalman gerektiğini tavsiye ederdim. Onun sana ihtiyacı var. Yaşlı bir kadın ve onun sana ihtiyacı var. Ona hizmet etmek zorundasın. Bunda yanlış olan hiç bir şey yok.

Linda: Çok sahiplenilmiş.

Hayır, hayır, hayır. Sen durumla başa çıkamıyorsun. O durumla başa çıkamıyor değil. Sen ona hizmet etmelisin. Ona sevgi ver ve şefkat göster. O yanlız. Yanlız olduğu için böyle davranıyor. Sen yetersizsin. Ben onun için hiç bir şey söylemeyeceğim. Asla sevgisi olmadı ve sen onun sahip olduğu tek çocuksun. Onu sevmelisin. Ona daha fazla sevgi ver, daha fazla şefkat göster ve aynı zamanda da Peter hakkında ne söylerse, sen bunu yapmalısın. Onu teselli et, bundan dolayı delirecek.

Linda: Anne, sorun, “On yıldır Sahaja Yoga yapıyor gibi” diyor.

Shri Mataji: Bırak söylesin. Onun sözledikleri önemli değil. Bak, bu hiç bir şey. Bu sadece bir kaçış. Çünkü sen çılgınsın, işte bu yüzden bu şekilde düşünüyor.

Linda: Bunu biliyorum. Suçlamıyorum tabi

Shri Mataji: Ama daha fazla sabırla, daha fazla sevgi ve şefkat ile kendini oturtmalısın. Yüz kere Sahaja Yoga yap dedi. Davranışlarını nasıl değiştirdi çünkü oraya gittiğin zaman, sen çıldırdın. Gördüğüm kadarı ile bazen kesinlikle çıldırmış haldesin. Her şeyden önce düzenli, muntazam birisi olmak zorundasın, ona bakmak zorundasın. Ona bakmak yükümlülüğünü almak zorundasın. Yaşamı boyunca sevgi görmemiş yaşlı bir kadın. İstediği şey sevgi ve bir çocuk olarak, bir kız evlat olarak, ona sevgi vermek zorundasın. O her ne ise, onu yanlız bırakamazsın. Eğer ona sevgi verirsen, eminim ki onu iyileştirebilirsin.

Bunu bir meydan okuma olarak al ve ona bir bandhan ver. Herkes onun için bir bandhan verebilir ve onu düzeltebilir. Annene karşı olan görevlerinden kaçacak şekilde umutsuz olamazsın, Ben asla buna izin vermeyeceğim.

Chelsham`a gidebilir ve orada bir merkez kurabilirsin, buna kulak ver, bunu yap. Yapmalısın.

Linda: Aslında benim onunla birlikte mi yaşamamı istiyorsunuz?

(Bir yogiden gelen soru: Annesi ile mi yaşamalı, Anne?)

Evet, tabii ki, neden olmasın? O senin kendi annen. Öyle zalim bir kadın değil. Böyle olduğunu sanmıyorum. Onu gördüm. Ama sen çıldırdın, kendin. Biliyorum. Bunu biliyorum İşte bu şekilde kendini test edeceksin.

Onunla yaşamalısın, sonuçta çok yaşlı o şimdi. Yaşı kaç?

Linda: Altmış dört… altmış üç

Shri Mataji: Bak, o evde altmış üç yaşında yanlız. Ne yapacak? Ona şunu söyle, Peter hakkında bana söylediğin şeyi yapmaya karar verdim.

Linda: Söylediğinizin çoğunu yapıyorum.

Shri Mataji: O iyi olacak. Bak, ona bunları söylemeye çalış, o iyi olacak. Ona sadece böyle söyle, “Şimdi, sen hastasın, iyi değilsin, sana ben bakacağım. İlgileceğim”. Zaman zaman onunla yumuşak bir şekilde konuştun mu?

Linda: Denedim.

Shri Mataji: Hayır, yapmadın, yapmadın, işte olan bu.

Bir Sahaja Yogi olarak ona karşı son derece iyi kalpli ve şefkatli olmalısın. O yaşlı bir kadın, kocasından sevgi görmemiş. Her zaman senin için bir şeyler yapmaya çalıştı. Bu yüzden bir kız evlat olarak, bir görevin var.

Linda: Bumble için çok endişeliyim.

(Linda, çocuğu için endişe ettiğini söylüyor, “Bumble” gibi bir isim duyuluyor)

Linda: Çünkü açığa çıkan bir çeşit üç köşeli düzenleme.

Shri Mataji: Bumble hakkında ne oluyor?

Linda: Bumble bir çeşit bitiş, benimle onun arasında.

Shri Mataji: Eğer kendini bitirirsen, o bu şekilde bitmeyecek. Bak, sen onunla kendin arasında bir problem yarattığın zaman, her şeyden önce, arada ayrılık olmayacak. Eğer bir ayrılık yoksa, o zaman orada hiç bir problem olmayacaktır. Problem şu ki, çünkü sen bir problemsin ve o bir problem, bu yüzden çocuk acı çeker. Ama eğer sende hiç bir şey yoksa, eğer o söylerse, aksine, eğer bir çocuk annen hakkında bir şeyler söylerse, “ona böyle şeyler söyleme, o benim annem” demelisin. Yarın o sana dönecek ve oda sana bunu söyleyecektir. Bunu Benden al.

Kızın bu konuda senden daha duyarlı. Kızına kendi annen hakkında hiç bir şey söylememelisin. “Annem bana karşı çok kibardı, bana karşı çok iyi idi”, demelisin. Eğer bunu ona bildirirse, eğer Bumble sayesinde, bu şeyler düzelecek. Bak, sahip olduğu bu tarz bir hayat ile ne kadar yaşayacak. Tamam mı? eğer kendi annende denemeyeceksen, Sahaja Yogayı nerede deneyeceksin?

Linda: Bu olmazdı.

Shri Mataji: Hayır, bunun yolu bu değil. Bu dışarıda değildir, bu içeridedir.

Linda: Onun için yemek yapmaya çalışıyorum ve o ne pişirsem yemiyor.

Shri Mataji: Bunu dışardan yapmamalısın, bunu onunla birlikte içeriden yapmalısın. Kibar ol, nazik ol, hizmet et, en fazla bazen bağıracaktır, önemli değil. Onu affet, onu affet.

Linda: Onda kusma var, beni gerçekten endişelendiriyor. Gece uyumuyor. O kendi kendine konuşarak etrafta dolaşıyor tüm zaman.

(Linda, annesinin geceleri uyuyamadığını, kendi kendine konuşarak etrafta dolaştığını söyledi.)

Shri Mataji: Bak, bu tamam, eğer uyumazsa o zaman kalbinden bazı mantraları söyleyebilirsin. Biliyorsun, nidra mantrası var. Sol tarafını yükseltip sağ tarafını indir, uyuyacaktır. Sen bunları yap, o uyuyacaktır. Bunu üç kez kuvvetli bir şekilde söylemelisin, sen uyuyacaksın. Annen konuştuğu zamanda, eğer sen uyursan, seni tekrar uyandırmayacaktır. Senin sadece için geçecek ve o da “tamam, sen git ve resmen uyu” diyecektir. Bu şeylerle savaşmak çok kolaydır. Demek istiyorum ki, onun sana çok fazla ihtiyacı var. O uyuyamaz. Sadece düşün, bir anne uyuyamaz. Sen ondan nasıl kaçarsın? Onun içinde olduğu şartları düşün. O senin annen.

Linda: O korkunç bir durumda.

Shri Mataji: O zaman onu nasıl terk edersin? Yapamazsın. Onu terk edemezsin. Hayır, Ben bunu söyleyemem. Anneni terk edemezsin.

Biliyorsun, Kathy Benimle birlikte gelmek istedi. Hatırladın mı Kathy?

Kathy: Evet Anne.

SHRI MATAJI: Ona söylediğimde.

Ben ona, “anneni hastahanede bırakıp Benimle Hindistan`a gelemezsin” dedim. Hayır, yapamazsın. Bu durumu tamamen gözden kaçırdı, ona “Sen annenle birlikte kal” dedim. Kendisi burada, ona sor. Ona bunu söyledim. Annesi kanserdi, Sahaja Yoga ile bu şey ve tüm bunlar ve o annesine hizmet ederdi. O arkada kaldı. Hayır, sizler ebeveynlerinizi böyle terk edemezsiniz, bakın.

Ebeveynler çok önemlidir. Belli bir yaştan sonra sizler onlara bakmalısınız. Onlar her ne iseler, sizler ebevenlerinize bakmak zorundasınız. Sahaja Yogada bu çok önemlidir.

Sağ kalbiniz iyi bir halde olamaz, eğer annenize bakmazsanız, Shri Rama iyi durumda olamaz. Annen o kadar kötü bir kadın değil. Onu gördüm. Eğer o çok zalim, korkunç biri, bu tür bir şey olsaydı, o zaman Ben “unut onu” derdim. Annen böyle biri değil. O çok … da değil.

İçiyor çünkü arkadaşı yok, kendi başına ne yapacağını bilmiyor. Bak, o kendisinden kaçmaya çalışıyor. Bunu anlamak çok basit.

Nazik ve kibar ol. Senin için anlamı olduğu şeklinde ona değer ver, o iyi olacak. Kötü bir kadın değil, Ben gördüm. Ondaki bir sürü şey sana da geçti. Onun iyiliği.

Linda: Rahatsız ettim sanırım, Grazyna (dayısı) gelip kaldığında. Hissetti Grazyna bunu hissetti. Onun erkek kardeşi vardı, gördünüz onu. (net değil) Kendini öldürdü. (Motor yarışında) Onun önünde öldüğünü gördü.

SHRI MATAJI: Bu nedir?

Linda: Erkek kardeşi vardı, annemin. Onu çok severdi. Ve o…

(Linda, Shri Mataji`ye dayısı hakkında bir şeyler söylüyor.)

 

SHRI MATAJI: Bunu zaten duydum. Bu hikayeyi biliyorum, annen ne yaptı, ne idi, önemli değil. Onu terk etmekle, bunu yapmakla ona yardımcı olacak mısın? Dayının bu pozisyonunu sen dolduracaksın. Sen demelisin ki, “önemli değil, eğer erkek kardeşin ölmüşse, sana bakmak için ben buradayım”. Annen kardeşini neden özlüyor, eğer kardeşi yaşasaydı, yaşlı bir kadın ona bakabilirdi diye düşünüyor? Ama Tanrı bilir, eğer dayına bakmış olsaydı, o da kaçardı.

Neden dayının yerini sen dolduramayasın? Yapabilirsin. Neden olmasın? Bunu sen kendin üstlen. Bunu yapabilirsin. Biliyorum. Tamam mı? Bana baktığın gibi, ona bak. Neden olmasın? Sadece dene, buna değer. Bu buna değer.

Kibar ve nazik ol. Güzel şeyler söyle, ona hoş şeyler söyle. Onun yaşamına ilgini göster.

Gerçekte, tüm bu şeyler bu psikologlardan da geldi. Korkunç birileri (yogilerden gülüşler). Hayır, her zaman derler ki, “Anne bir şeyler yaptı”. Herkesi Ben gördüm, onlar dediler ki, “benim annem şöyle..” Ben de dedim ki, “herkesin annesi nasıl bu kadar zalim olabilir.” Bazı insanların ki olabilir ama herkesin annesi değil. Eğer doğru yoldan sapmışlarsa da, bu onların asla sevgi sahibi olmamalarındandır, yaşamdaki yerlerine asla sahip olamadılar. Bakın, kocaları onları çileden çıkarmış olmalı, yaşamlarında işkence edilmiş olmalılar ve onlardan sonra bu olmuş olmalı veya belki de kendi ebeveynlerinden getirdikleri başka problemleri veya bir şeyler olmuş olmalı.

Herkesin annesine işkence edildi. (Shri Mataji güler) Bu bir psikoloji, sanırım. Bu şekilde bir anne, her zaman bir şekilde, eğer siz ona yanlış bir açıdan bakarsanız, düşmanınız gibi görünür. Batıda anne resmi korkunçtur. Aynı zamanda savaşlar, bu şeyler, bu nesilde meydana geldi. İnsanlar, değerlerini harap ettiler. İyi olan kadınlara bu korkunç Batı toplumunun ne tür bir yaşam verebileceğini anlamak zorundasınız. İyi olan kadınlara, bu toplumda gerçekten işkence edildi.

Sadece akıllı olanlar, küstah olanlar, erkekleri ve kadınları kendi yerlerinde nasıl düzelteceklerini bilenler var olabilirler, bakın, olan şey budur. Bu değişmez bir mücadele burada. Her iyi kadına bu toplumda işkence edildi. Demek istiyorum ki, eğer o var olur ve gerçekten yaşarsa, bu şaşırtıcı bir şeydir. Sor, Maria sana anlatacaktır. Ona, onları nasıl aşağıya çektiklerini, onları nasıl aşağıladıklarını sor. Demek istiyorum ki, bu olanı herkes burada gördü, her zaman anneyi suçlamayın. Bu konumda, sizler ona bakmak zorundasınız.

Sırada ne var?

Soru: Beni ve kız arkadaşımı evlendirebilir misiniz gelecekte bir zaman da sizce?

Shri Mataji: Kız arkadaşın kim? O bir Sahaj Yogini değil?

Yogi: O Bedford’dan geliyor. Evet o bir Sahaja Yogini

Shri Mataji: O bir Sahaj Yogini. Yani sen Krishna Ashtami sırasında bir evlilik istiyorsun ? Bazı evlilikler gerçekleşecek? Krishna Ashtami ne zaman?

(Bir yogi, “gelecek pazar” diyor.)

(Bir çoğu güler ve sonra Shri Mataji`den kendisini evlendirmesini isteyen yogi, “gelecekte bir zamanda, … değil)

Bak, evlenmek için en iyi yer Hindistan`dır. Çok kolay ve gerçek bir duyguya sahip olursun çünkü bir at üzerinde gelirsin ve şu ve bu, gördün mü? Ama eğer Krishna Ashtami günü yapmak istesen bile, bilemiyorum gerçekten bunu yapacak birilerini bulabilir misin, eğer birilerini bulabilirsek, bunu yapmalıyız. Evlenmek isteyen insanlar var, ama bak, Sahaja Yoga evlilikleri bir lütüf olarak değerlendirilmelidir. Bunu anlamayan insanlar gördüm ve bununla oyun oynamak çok tehlikelidir, çok tehlikelidir. Anladın mı? Yani sanırım, eğer kendine biraz zaman verirsen, Ben kesinlikle seni evlendireceğim. Sanırım en iyi şey, insanların biraz zaman ayırıp karar vermeleri çünkü… bu çok komik, kimse bu konuda sorumluluk hissetmiyor. Bir açıklama ile geleceklerdir, “ben anlamadım, ben bunu yapacak durumda değildim, halen bir bhoot tarafından posses edilmiştim ve başka bir bhoot ile evlendim”. (Yogiler gülerler)

(Yogi, Shri Mataji`ye, kız arkadaşını onunla tanıştıracağını söyler)

Bakın, sizlere şimdi yeterli zaman verildi ama tek şey şu ki, Batıda yaşayan şey, onlar basit insanlar ama onlara “evlilik” derseniz, aman Tanrım, cinnet geçirir, deliye dönerler. Eğer bu bir evlilik ise, “Ahhhhh.” David Prall`a sorun, o size anlatacaktır.

Bakın, çünkü burada yaşam korkutucu derecede komik, “evlilik, Tanrım, bu korkunç bir şey demek. Ayrılmalısın. Eğer boşanman gerekiyorsa, boşanma hakkındaki ilk şey, senin çok fazla miktarda para vermenin gerekmesidir. Hanım paranın yarısını alacaktır. Seni katledecektir. ”

Kocanın karısını öldürdüğünü, karısının kocasını öldürdüğünü göstereceklerdir, biliyorsunuz, her zaman her tür şey bu ülkede olmaya devam ediyor. Bu evlilik hakkındaki bir delilik. Yani sanırım, bu iyi bir fikir. Eğer ayarlayabilirseniz, memnun olurum çünkü Krishna Ashtami insanları evlendirmek için iyi bir zaman. On altı evliliğimizden hangisi başarısız oldu? Son seferinde, on altısı için. Hayır, onaltı burada Londra`da. Onaltı kişi kimdi, göreyim. Hepsi birinci sınıf? Hepsi birinci sınıf, Yah. İyi.

Yani bir sonraki evliliğin kısmeti. Bazıları Nick`in gerisinde kalacaklar. Ben onu evlendirmek istiyorum. Şimdi o kadar korkmuyorsun, korkuyor musun? Nick?

Dashehra günü evlilik yapabiliriz. Dashehra günü, sizin evlenebileceğiniz bir başka gündür. Şimdi Krishna Ashtami, Dashehra günü. Tabii ki Diwaliden sonra, Tulasi`nin evliliğinden sonra, ancak o zaman insanlar başlarlar ama Dashehra günü çok, çok iyidir. Çok hayırlıdır.

Yani Dashehra günü evlilikler olacak. O zamana dek insanları evlilik için hazırlayın. Tamam mı? Dashehra günü eylülün sonu gibi. Tamam mı? Şimdi nerede olacağını bulalım. Yani hepsi bu.

YOGI: Anne, bende şunu soracaktım… Sahaja Yoga’da uzun süredir bulunan bazı Sahaja Yogiler serin esinti hissetmiyor; hiçbir şey hissetmiyorlar Bazı insanlar sürekli yanıyor; bazı insanlar bu şeyleri kafalarında hissediyorlar vücutlarında, ayak parmaklarında, ellerde İlerleyeceğimiz yol bu. birşeyleri hissettiğimiz yer – hepimiz, her yerde – ya da sadece bazı insanlar farklı şeyler mi hissediyor?

Soru: [Bir adam, bir süredir Sahaja Yoga’da bulunuyor ama hala serin esintiyi veya catch’leri hissetmiyor, Shri Mataji’ye kendisinin ve onun gibi olan diğerlerinin vibrasyon hissetmek için ne yapabileceğini soruyor. ]

Shri Mataji: Hayır, hayır. Bakın, başlangıçta, bunun sinirlerinizle ilgili bir şeyler yapması lazım, Tamam mı? Yani eğer sinir sisteminiz bozulmuşsa, bunu hissetmeyebilirsiniz, tamamen. Sinir sisteminiz için, en iyi şey masaj yapmaktır. Biri sırtınıza, ellerinize masaj yapmalıdır, ayrıca daha evvelde söylediğim gibi vibrasyonlu yağ ile ellerinizi bol bol ovun. Onları ovun ki duyarlı olsunlar. Bu duyarsızlıktan kaynaklanıyor olabilir ama onlar vücut üzerinde catchleri hissediyorlarsa, bu onlar iyi demektir, sadece Vishuddhileri iyi değildir. Vishuddhinizi ovun. Vishuddhinizin üstünde çalışın, onu temizleyin. Ve Vishuddhi için, eğer kullanabilirseniz, diyelim, tereyağı, burayı ovun (ensesini gösterir) ve bütün bu kasları ovun, (çene kasları) bakın, bununla, tüm bu şeyler eller için işe yarayacaktır.

Ama diyelim ki başınızdan gelen serin esinti yok, olabilir, o zaman aydınlanma henüz oturmamıştır. Başkaları sizden gelen bir serin esinti var deseler de, çünkü aydınlanmamış bir kişi bunu hissetmeyebilir. Diyelim o, bunu hissetmiyor ama siz hissediyorsunuz, o zaman tek şey, o aydınlanmış demektir, sadece çakralarının temizlenmesi gerekiyordur.

Bu farklıdır, farklı kategoride insanlar. Sonra, Kundalinileri yükselmemiş bazı insanlar var, onlar hala böyle Sahaja Yogiler. Belki de, hiç varlar mı bilmiyorum? Uzun süre evlenmemiş insanlar, onlar çok zor insanlardır çünkü asla serin esintiyi ellerinde hissetmemişlerdir, böyle insanlar çok var. Ama bakın, bu böyle değil, onlar aydınlanmış ruhlar. Nasıl olursa olsun, hissetmeyebilirler, ama onlar aydınlanmış ruhlardır çünkü orada olmayan bir çeşit yumuşaklıkları, bir çeşit denge evlilikten sonra gelişti. İşte bu şekilde bazı insanlar bunu hissetmezler.

Çeşitli nedenler vardır. Kimi insanlardaha fazla ego merkezcildir, onların pek çok kez sollarını yükseltip sağlarını indirmeleri gerekir. Ellerden bunu bulmaları gerekir. Bir el daha büyüktür, bir el daha küçüktür. Ego merkezli insanların sürekli sollarını sağa çevirmeleri gerekir. Bunu ellerinden anlayabilirler. Bir el daha büyüktür, diğer el daha küçüktür. Eğer sol el daha küçükse o zaman solunuzu sağa doğru yükseltmelisiniz. İşte, ellerin büyüklüğünden , tüm bunları görebilirsiniz. Bir eli fotoğrafa doğru tutmak ve diğerini dışarıya doğru tutmak. Bir çok yönden çalışacaktır çünkü sizde bazı kesin hatalarla ilgili permütasyonlar ve kombinasyonlar vardır. Ama bu hiç bir şekilde sol Vishuddhi geliştirmeniz anlamına gelmez çünkü bu olabilecek en kötü şeydir. Eğer sol Vishuddhi (problemi) geliştirirseniz, o zaman bu çok zor bir durumdur.

Şimdi, böyle bir durumla ilgili, sanırım bir gün size tam bir konuşma yapacağım, tam, farklı çakraların hangi permütasyonları ve kombinasyonları yaratacağını görmek için. Tamam mı? Ama belirtileri dışarıdadır. Belirtiler çoğunlukla dışarıdadır. Gerek yoktur, bir insanın kişiliğinden onda nelerin catch ettiğini görebilirsiniz.

Vibrasyon hissetmeyen insanlarda bu büyük bir problemdir. Kimi insanlar sadece hissetmezler. Kaç tane böyle, asla hiç bir vibrasyon hissetmemiş olan kişi var, asla hissetmemiş? Ellerinizi kaldırın. Biliyorum Kevin.

YOGI: Asla değil

Sen zaman zaman hissettin mi? Tamam.

(Sesi zorlukla işitilen bir adam, Shri Mataji`ye kendisi ashramda iş yaparken ellerinin sıcak olduğunu anlatıyor)

Shri Mataji: Hangi?

YOGI: Ama içerdeki catch leri hissediyorum

 

Shri Mataji: Her iki elde mi?… Ashramda ne iş yapıyordun?

YOGI: Çok değil, Anne

Shri Mataji: Tamam, bir sol kanal catchin oldu. Tamam, sağ elinin çok parlak olduğunu açıkça görebilirsin. Sol, bir problem var. bakın, bu parmaklar şeylerin olduğu kadar çok parlak değil. Senin bir sol kanal problemin var, hatırlarsan. Tamam mı? Yani, bu savaşmak. Ashramda vibrasyonlar savaşıyor, işte bu yüzden sen sıcak hissettin. Bunda yanlış olan hiç bir şey yok. Bu düzelecek. Serin esinti olacak. Her zaman sol elini Bana doğru ve sağ elini yukarıda tut. Bu düzelecek.-

Ne zaman geldin? Ah anlıyorum. Burada mı kalıyorsun? Ashramda

YOGI: Hayır, o ashramda değil, Anne.

SHRI MATAJI: Hayır. Nerede kalıyor?

YOGI: Otelde.

SHRI MATAJI: Neden burada kalıyorsun? Ve Sahaja Yoga’nızı iyi bir şekilde alın Şimdi daha iyi. Tamam

YOGI: Yarın geliyor anne, kalmak için

SHRI MATAJI: Tamam, iyi fikir Öylese, şimdi gidebilir miyim

YOGI: Size bir sari sunmakmalıyız

SHRI MATAJI: Bu Gavin’in fikri, bir sari, değil mi? Bu ne renk. Bu ne kadar güzel! Bunu nereden aldın? Resim gibi

YOGI: Paris’te Sahasrara Puja

SHRI MATAJI: Paris’te Bu güzel! Bu benim için mi yoksa ashram için mi?

YOGI: Onu size getirdi, Anne

SHRI MATAJI: Teşekkür ederim. Bu çok güzel. çok güzel… Teşekkür ederim. Tanrı sizi kutsasın. Bir süreliğine burada kalacaksın

YOGI: Bir hafta, Anne

SHRI MATAJI: Bir hafta, tamam, iyi. Christine, o zaman gelip hepinizi burada görecekmiyim, Amerikalılar dahil, hı? Burada Pazartesi. Ve gelecek programda ne yapılması gerektiği hakkında konuşacağız. Şimdi. Başka?

YOGI: Anne, Sana bir hediye getirdim

SHRI MATAJI: Hediye mi?

YOGI: küçük bir şey. Bazı fotoğraflar.

SHRI MATAJI: Teşekkür ederim. Görmek isterim.

Güzel, değil mi? Bu İtalyan tarzında. Görüyorsunuz değil mi? İtalyan.Onlar her şeyi bu kadar güzel yapıyor. Bu çok sevgidolu ve güzel. Bu fotoğrafı sen mi çektin? Ve büyüttün? Bu çok güzel. Çok kibar ve güzel. Bu benim görmediğim o bahçeden mi? Rustom’un Derbyshire’de ki güzel lotusları. Derbyshire’de, gerçekten bunu göremedim. Şaşırdım, burada lotus yetiştiremezsin dediler. Gerçekten, nasıl yaptıklarını bilmiyorum.

YOGINI: Onlar o çeşite başka bir şey diyorlar…

SHRI MATAJI:  İşte bu. Buna bakın. Çok güzeller. Rustom, sen büyük bir fotoğrafçı olmuşsunuz.

YOGI: Onun dört yıllık tecrübesi var.

YOGI: Onlar Hampstead’da da yetişiyorlar, Anne.

SHRI MATAJI: Hampstead?

YOGI: Evet, onlar Hampstead’da göletlerde yetişiyor. [anlaşılmıyor].

SHRI MATAJI: Bu soğukta, bunu nasıl başarıyorlar bilemiyorum. Bu muazzamn. Fakat onlar o soğukta da yetişiyor, çünkü [anlaşılmıyor]… onlarda da var. Öyle olmalı.

YOGI: Onlar soğukta büyür. Sorun değil.

SHRI MATAJI: Şimdi… [SHRI MATAJI bir Sahaja Yogi ile Hintçe konuşur]  Şimdi, Harry senin sorunun çözüldümü?

YOGI: Henüz değil, Anne.     SHRI MATAJI: Neden? Ne oldu?

YOGI: İş verenimi aradım ve onlar dedi ki beni yeniden işe almaları gerekip gerekmediğini tam olarak bilemiyorlar. Yani, bir hafta zaman istediler. Haftaya arayacaklarını söylediler.

SHRI MATAJI: Ya da git onlara sadece de ki “Bana sadece bir iş verin” de ki “en fazla, sadece üç ay için”.

YOGI: Evet

SHRI MATAJI: Ama sadece de ki Size iş veriyoruz, sizi yeniden çalıştırıyoruz,” hepsi bu.

YOGI: Peki, gideceğim.

SHRI MATAJI: Başka?

YOGI: Bu bayanlara içeri gel demek için çok çekingenler, Anne.

SHRI MATAJI: Kim?

YOGI: Sana sari vermek isteyen bayanlar, Anne.

SHRI MATAJI: Bana sari mi vermek? Tamam. Bu puja sari Gavin’in getirdiği şey. Kim verecek?  Şimdi verin. Gelin kızlar. O da bana bir sari getirdi, ki onu Janmashtami’de de kullandım [Hintçe açıklıyor], Bombay’den.

Tanrı Sizi kutsasın!

SHRI MATAJI: O nasıl? İş buldu mu?

YOGINI: [anlaşılmıyor].

SHRI MATAJI: O ne dedi?    [Yogiler anlaşılmıyor]

SHRI MATAJI: O konuşmadı mı?

YOGI: Onun işi var, İspanya’da ki tüm tercümanların başı.

YOGINI: geçtiğimiz Salı aradı, dedi ki, başlarıymış … Büyükelçilikte… tercümanlık yapan kişilerin.

YOGI: tercümanların şefi, elçilikteki tercüman ekibinin başındaymış.

SHRI MATAJI: Gerçekten mi?

YOGINI: O diyor ki şimdi çok büyük sorumluluğu varmış, Anne.

SHRI MATAJI: İyi. Ne kadar maaş alıyor? Ne kadar alıyor?

YOGINI: 240 pound.

SHRI MATAJI: Ne kadar?

YOGINI: ayda 240 pound.

SHRI MATAJI: İki bin mi?

YOGINI: İki yüz.

SHRI MATAJI: Ve kırk pound. Aylık.

YOGI: Çok makul bir gidişat…  Yogini [net değil].

SHRI MATAJI: İspanya için öyle. Bu çok makul.

YOGINI: Ayrıca, günde sadece altı saat çalışıyor.

SHRI MATAJI: O nerede yaşıyor?

YOGINI: Jose Antonio ile kalıyor.

SHRI MATAJI: Orada mutlu mu? İyi bir işi olması güzel bir şey. Tamam. Bu yaptığın şey nedir?

YOGINI: Michelle yaptı, Anne. Taç gibi bir şey, Anne.

SHRI MATAJI: Bunu Bana Krishnashtami de vermen daha iyi olur. Bu şey ile değilmi?

YOGINI: Michelle yaptı, Anne.

SHRI MATAJI: Michelle? Bunu Bana Krishnashtami’de ver, tamam mı? Bu güzel. Tamam. Tamam. Sariyi aç ve [anlaşılmıyor] koy.

YOGI: Anne, Sizin yüz sekiz isminizi okuyabilir miyim? Sizin yüz sekiz isminizi okuyabilir miyim? Shloka olarak yazılmış olanlar.

SHRI MATAJI: Kim? Sen?

YOGI: Sizin isimleriniz, evet.

SHRI MATAJI: Lütfen, oku. Sesli…..  Daha yükseltmelesiniz, Garland’ı takın [net değil]. Güzel bir renk. Teşekkür ederim.

Dr. Singh’in davranışı çok tatl değil mi Don, ona bu kadar güzel bir iş vermesi? [SHRI MATAJI bir Yogi ile Hintçe konuşur]   Biz oraya gerçek bir Sahaja Yogi’nin gitmesini istedik. O aynı zamanda İspanyolca da biliyor. Ama Dr Singh çok ilgileniyor, söylemeliyim.

YOGINI: Anne, fakat sadece üç ay için.

SHRI MATAJI: Tamam. Evet, dediği buydu üç ay için. Bu kadar. Belki ilerler.

YOGI: Bu işten sonra mükemmel referansı olacak.

SHRI MATAJI: Şimdi o başka yerlere gidebilir. Onda gördüğüm şey, o hiç bir şeye o kadar bağımlı değil. Görüyorsunuz, Don çok derin bir Sahaja Yogi, çok derin. Ve dedi ki, “İspanya ya özgü değilim. Beni göndereceğin her yere giderim, Anne.”  Yani o çok bağımlı değil… o çok derin bir kişi. Bu iyi bir cevaptı. Yani, o her yere gidebilir eğer diyorsa,”Ben İspanya’ya bağlı değilim.” Bakalım. Ama sen artık büyümelisin. O sana sorunun ne olduğunu söyledi mi?  Ve sen İngilizceyi daha doğru öğrenmelisin, anlıyorsun değil mi? Bu çok önemli çünkü, Sahaja Yoga… Ben bütün dilleri konuşamam. Öyleyse öğrenmeye çalış. İngilizce bilmeyenlere insanlara, burada İngilizce öğretmeli, tamam mı? İngilizce Tanrı’nın dili olduğundan değil, en azından anladığım için. Aksi taktirde İngilizlerin Büyük bir Egosu olacak. Ve Ben o kadar çok dil öğrenemem ki, tamam mı? İngilizce dilini öğrenmeye çalışın ve Sahaja Yoga’yı akli olarak da anlamaya çalışın. Bu önemli. Çünkü insnalara izah etmelisiniz, onlarla konuşmalısınız. Çünkü siz konuşursnuz, fakat zihnen donatılmamışsanız diğer insanlarda bir anlam oluşmaz. Sahaja Yoga’ya sadece kalben bağlı olanlar kendilerini aklen de donatmalılar, Sahaja Yoga’yı aklen de anlamış olmalılar, bu çok önemli!

Ve sadece aklen anlamış olanlar da kalpten anlamalılar, tamam mı?

YOGINI: “The Advent” kitabını okumak, Anne, çok faydalı bu sorunu aşmak için çok faydalı, çünkü benimde aynı sorunum vardı.

SHRI MATAJI: Tamam. “Advent” okumaya çalış, açıkla ona, onun anlamasını sağla.

(Shri Mataji başkasına sorar) Nasılsın? Sen hiç…. gelmedin.

YOGI: Maalesef çalışmak zorundaydım.

SHRI MATAJI: Anladım.

YOGI: Fakat, Size haber vermeyi unuttum.

SHRI MATAJI: Tamam. [SHRI MATAJI Hintçe konuşur]  [anlaşılmıyor] mangalsutra?  Kim iki tane aldı? Bir tane yeterli, bir tanesini sonraki puja için saklayın.

[SHRI MATAJI Hintçe konuşur]   Altın olanından almalısınız. Hindistana gittiğimde, bir tane getireyim. Bu puja için kullanılmalı.  [SHRI MATAJI Hintçe konuşur]  Ve aynı zamanda kullanılabilir.

Tanrı Sizi kutsasın.

YOGI: Anne, lütfen bizi affet, puja sırasında yaptığımız herhangi bir hata için.

SHRI MATAJI: Tanrı Sizi kutsasın.   Şimdi, bir liste hazırlayın ve bir ara doğrulayın. Ve tam bir liste hazırlayın, anlıyorsunuz değil mi; her ne zaman oraya giderseniz hatırlamaya çalışın. Birini hazır tutun. Aksi halde, istemeyin. Çünkü orası bir komik, öyle değil mi? Bu iyi görünmüyor. Çünkü siz olgunlaşmış Sahaja Yogilersiniz. Çocuklar için hata yapmak kabul edilebilir, fakat siz yetişkin insanlarsınız, yani – bu güzel görünmüyor.

Tanrı Sizi kutsasın.

YOGINI: Anne, Hampstead için biz puja protokolünü çok bilmiyoruz ve nasıl davranılmalı… size karşı bir hareket yok. Peki, kendimizi nasıl yetiştireceğimize dair tavsiyeniz nedir?

SHRI MATAJI: Bir daha ki sefer bunun hakkında konuşma yaparım. Çünkü bunun için büyük gerçek bir konuşma olması gerek, Maria.

Tanrı Sizi kutsasın.

YOGI: Anne, biri Sizin yemeğinizi getiriyor.

Diğer YOGI: Yemek geldi, Anne.

SHRI MATAJI: Hayır. Görüyorsunuz, ailem benimle yemek yiyecek. Üzügünüm. Onlar hepsi evde. Üzgünüm, gitmek zorundayım.