Public Program 3. Gün, Hollywood Birleşik Methodist Kilisesi, Los Angeles, (Amerika), 27 Eylül 1983.

Dr. Warren size içimizde bulunan farklı merkezlerden bahsetti ve bunların ne kadar güzel bir şekilde yerleştirildiğini ve Kundalini yükseldiği zaman, merkezlerin en içteki çekirdeğini nasıl aydınlattığını görebilirsiniz. Orta  kanalda, üç kanal vardır ve en içteki kanal, Kundalini tarafından, bunları ilk kez delmek için kullanılır. Kundalininin, tıpkı bir ip gibi birbirine sarılmış  birçok enerji iplikçiğinden oluştuğunu hayal edebilirsiniz ve çakralar açılmaya başladıkça daha fazla sayıda iplik uyanmaya başlar ve bu altı tane merkezden geçerler; ama Aydınlanmadan sonra kişi, sadece artık Aydınlanma aldığını düşünürse, o zaman bunun için bir çaba göstermesine gerek olmadığını düşünür,  o zamanda geçici olarak onu kaybedebilir, epey bir süre için demeliyim ve Aydınlanmasını yeniden oturtmak için, bu kez çok daha sıkı şekilde çalışması gerekecektir. İnsanlara Aydınlanma verdiğimizde, onların “Evet, bunu hissettik” dediklerini defalarca gördüm. Hissettiler, her şey oldu ve onlar bunu daha sonra kaybediyorlar çünkü Aydınlanmalarını düzgün bir şekilde oturtmamışlar, neyse ki bunun için nereye gidersem gideyim,  orada zaten bir merkezimizin kurulmuş olduğunu görüyorum, bu durumda siz o merkeze gidebilir ve onlardan Aydınlanmanızı nasıl oturtacağınızı  öğrenebilirsiniz. Bu, dikkate edilmesi gereken çok çok önemli bir zamandır. Kanser olmuş bir kadın vardı, kanser hastalığı tedavi edilmişti, tamamen iyi durumdaydı ve ailesine geri döndü, durumu çok iyiydi ve bir süre sonra – bir yıl kadar sonra- çok ciddi bir nitelikte başka bir hastalıkla geri geldi. Ben de ona sordum, “Bu nasıl oldu, kanserin tedavi edildi, şimdi sen bir başka hastalığa yakalanıyorsun? Bununla ilgili bir şey yaptın mı?

“Hayır anne, buradan geri döndüm, herkes bana “Çok iyi görünüyorsun” diyordu. Onlar iyiler, hepsi nasıl iyileştiğime çok şaşırdılar ve bende bu konuda hiçbir şey yapma zahmetine girmedim.” Yani şimdi onun başka bir sorunu daha var. Sizler bu şekilde davranmaya devam edersiniz, bir şeyi iyileştirirsiniz, sonra yine daha başka bir şeyi iyileştirirsiniz. Küçük çocuklar gibi, onları temizlersiniz, sonra onlar yine dışarı çıkar ve kıyafetlerini kirletirler, yine banyoya dönerler, sonra onları tekrar temizlersiniz, onlar gidip yine aynı şeyi yaparlar. Yani siz olgunlaşmalısınız, Aydınlanmadan sonra tamamen bilgece ve mantıklı davranışlar içinde olmalısınız, aydınlanmanızı olgunlaştırmalısınız, aksi takdirde bu Benim için büyük bir baş ağrısı olur ve sizin içinde büyük bir baş ağrısı olur ve bununla beraber kaybolabilirsiniz de, çünkü eğer bir tohum yarı filizlenmişse, onun hiçbir şekilde bir faydası  yoktur. Bu yüzden, eğer gerçekten de Aydınlanmanın mutluluğuna tam olarak sahip olmayı istiyorsanız, bu konuda biraz ciddi biri olmalısınız. Derinliği olmayan bir mizacın size yardımı olmayacaktır veya siz buna, başka bir guru alışverişi yapmak işi gibi bakarsanız, bu işe yaramayacaktır. Kendinizde bunu oturttuğunuzu görmek için çalışmalısınız, kendinizde oturtana kadar başka insanların üzerinde çalışma yapmayın, ama kendinizde bir kez bunu oturttuktan sonra, diğer insanlar üzerinde çalışmaya başlayabilir ve onlara Aydınlanma verebilirsiniz. O halde başkalarından ya da herhangi bir şeyden catch etme zahmetine girmenize gerek yok; ama bunu başarmadan önce başkalarına yardım etmeye çalışmamalısınız. Önce kendinize yardım edin, işe bencillikle başlayın. İyileşmedikçe ve kendinizi korumaya dair, bütün bu yöntemleri öğrenmediğiniz sürece, başkalarına yardımcı eden Sahaja Yoga uygulamalarına kendinizi kaptırmayın. Ancak uzman olduğunuz zaman, ihtisas sahibi olduğunuzda bunu yapmalısınız. Arabayı nasıl tamir edeceğini bilmeyen bir tamirci gibi, böyleleri arabayı daha fazla  bozarlar.

Öyleyse daha iyisimi siz,  bir şey ödemesi gerekmeyen bir uzman olun, bu konuda fazla bir şey yapmanıza gerek yok, sadece Kundaliniyi içinizde nasıl hareket ettirmeniz gerektiğini, onu nasıl tekrar geri oturtmanız gerektiğini, hangi problemleriniz olduğunu, nasıl iyileştireceğinizi anlamanız gerek. Sahip olduğunuz sorunların farkında olmamanıza şaşıracaksınız. Bir beyefendi geldi ve Bana dedi ki, “Anne herkes bana gelip, baban nasıl, sorun ne?, diye soruyorlar’. Bende, “herkes aynı şeyi mi söyledi?” dedim.  “Evet” dedi. “Ben de bilmek istiyorum, peki baban nasıl?” dedim. “Babam çok erken yaşta öldü ve ben her zaman bir babam olmadığı hissine kapıldım” dedi. Bu tedavi edilebilir ve o bu duyguyla astım geliştirdi, yani hakkınızda gerçek olan şeyi bilen herkes, bunu bilir. Hepsi aynı şeyi söyleyecektir, küçük bir çocuk dahi olsa da, gelip size “Baban iyi mi?” diye soracaktır. Çünkü eğer bu merkezi biliyorsa, sağ taraftaki bu merkezin baba demek olduğunu biliyorsa, yani o da aynı şeyi söyleyecek ve sonra gelip size “baban nasıl?” diye soracaktır, Bazen insanların bu şeyleri görmeleri o kadar olağanüstü ki, inanamıyorlar, ama bu hiçbir şey, bu aldığınız sadece azıcık bir şey ama Kundalini yükseldikçe, her merkezde siz o merkezin ışığını almaya başlıyorsunuz. İlk merkezde masumiyetinizi geri kazanıyorsunuz, gözleriniz masum olur, davranışlarınız masum olur, şehvet ve açgözlülükle dolmazsınız, bir şeye şehvet ve açgözlülükle bakmazsınız, her şeye masum bir şekilde bakarsınız, bu insanların kaybettiği ve sizin tekrar kazandığınız çok büyük bir şeydir ve böyle bir kişi, birçok nitelik geliştirir. Bunlardan birisi, böyle bir insanın koku dolu olmasıdır, böyle bir kişinin muazzam bir ağırlığı, muazzam bir çekimi vardır ve böyle bir insan muazzam bir dinamizme sahiptir ve çekim kötü bir kelime, bu yüzden onu kullanmak istemiyorum, ama o manyetiktir. Kendi mıknatısları içinde uyanır, burası sizin yerküre mıknatısı merkezidir. Böyle bir insan köklere dair muazzam bir hissiyat ve yön duygusu geliştirir, onu nereye bırakırsanız bırakın, nereye gideceğini bilir.  

Kuşlarda olduğu gibi, kuşları herhangi bir yere bırakın, onlar hangi tarafın kuzey, güney, doğu, batı olduğunu bilirler. Aynı şekilde, kayıp masumiyetinizi ve içinizdeki mıknatısını geliştirdiğiniz gibi, doğru bir yön hissine sahip olursunuz; ama hepsi içinde en büyüğü, sizin içinde yapılacak en akıllıca şey, bilgeliğe doğru bir yönelim geliştirmektir. Aptalca şeyleri sadece yapmazsınız, sadece yapmazsınız, yapmaya çalışsanız bile, yapmayacaksınız çünkü bunun çok aptalca olduğunu biliyorsunuz ve bunu sadece yapmazsınız. Demek istediğim şey, aptal olmaktansa bilge olmak çok daha basittir, çünkü eğer aptal olmanız gerekirse, aptal ve ahmak olmak için siz yoldan çıkmalısınız ama eğer normal ve bilge biri olmak istiyorsanız, bu yapılacak en kolay şeydir. Ama insanların yaptığı şey, onları giderek daha aptal ve saçma sapan  hale getirecek şeyler yapmalarıdır, çünkü bazı insanlar Bana onların bunu da yaptıklarını söylediler, çünkü kendilerinin rahatsız edici olmak gibi bir değeri olduğunu düşünüyorlar. Şimdilerde Londra’da süregelen garip  bir şeyimiz var, buna onlar ne diyorlar? “Punk rock.”  (1970 lerin ortasında başlayan bir akım) Görüyorsunuz, bu tuhaf bir şey. Şimdi, bu zavallı çocuklar, ne yaptıklarını bilmiyorlar ve bence bu punk rock sisteminin tek değeri şudur: Kendilerinden bir tür rahatsızlık ortamı yaratmaya çalışıyorlar, böylece insanlar onlara ilgi duysun ya da onlarda bir tür anlam bulsun diye ama siz aydınlanmış bir ruh haline geldiğiniz zaman, kendi öneminizi anlarsınız çünkü bütünün bir parçası olduğunuzu ve öneminizin başkalarına aydınlanma vermek olduğunu anlarsınız, bu en yüksek olanında  yükseğidir, işte şimdi yapmanız gereken şey budur, şimdi siz bir azizsiniz ve tüm bu ucuzluk, dışa dönük bu sığlık tavrı, işte bu şekilde biter ve siz sakin, ağırbaşlı bir kişi olursunuz. Bunun olması herhangi bir vaazla, herhangi bir konuşmayla mümkün değildir, ancak Kundalini yükseldiğinde sizin çok onurlu bir çocuk, çok ağırbaşlı bir çocuk haline gelmeniz halinde mümkündür.

Meryem Ana’nın ilk kez eğitilmesini gösteren güzel bir tablo gördüm. Onu bir çocuk olarak görüyorsunuz, bir çocuk olarak çok onurlu bir kişilik, yaklaşık on yaşında. Yaşı büyük  olmasa da son derece ağırbaşlı olan kendi torunlarımı gördüm. Onlar krallar gibi yürürler, krallar gibi davranırlar. Her hareketlerinde öyle bir asalet vardır ki, asla sığ bir şey yapmazlar, hiçbir şey istemezler, hiçbir şey için ağlamazlar, hiçbir şey için ağlamazlar, çok onurludurlar ve asaletin ne olduğunu çok iyi bir şekilde anlarlar. Onlara Benim söylememe gerek yoktur çünkü onlar aydınlanmış olarak doğdular, aynı şekilde sizde böyle olursunuz, hiç kimsenin size “şunu yap ya da bunu yap” demesine gerek yoktur, öz saygınız olması gerektiğini  anlarsınız. Bu sizde otomatikman olur, bu bir gerçekleştirmedir, kimsenin size “asil olmanızı” söylemesine gerek yoktur, siz sadece olursunuz. Kesinlikle saçma sapan insanlar gördüm, bu punk rock’tan bile bize gelen bazı insanlar oldu ve o kadar değiştiler ki, insanlar onları tanıyamadı, ama bu punk rock ile kötü bir şey oldu, onlar başlarına bir çeşit boya sürdüler ve o zamandan beri, gözleri çok zayıfladı, çünkü bu boyalar bence optik küreyi bir çeşit renkle kapladı ve doğru şekilde göremiyorsunuz, gözler çok zayıfladı ve başlarındaki bu boyaların etkisini ortadan kaldırmak bizim biraz zamanımızı aldı.. Biz, “ne var ki bunda” diyerek balıklama atlıyoruz. Eğer o kişi beyinsiz bir aptalsa, bu dünyada yanlış olan hiçbir şey yoktur ama bilge bir kişi için, kesinlikle yanlış olan çok fazla sayıda şey  ve kesinlikle doğru olan çok fazla sayıda şey vardır, bu yüzden bilgeliğinizi bu ilk merkezde geliştirirsiniz.

Şimdi Kundalini yükselirken, aslında üçüncü merkez olmasına rağmen, şimdilik Swadishthana Çakra olarak adlandırabileceğimiz bu ikinci merkezinizi aydınlatır ama bu ikinci merkez sayesinde, siz son derece yaratıcı, son derece yaratıcı olursunuz. Bana gelen bir beyefendi tanıyorum, işi yoktu, “Anne, işim yok, ne yapmalıyım?” dedi. “Pekala, sen ne yapmak istiyorsun?” dedim. O da “Siz ne derseniz” dedi. Ona, “pekala, neden iç mimar olmuyorsun?” dedim. Oda Bana, “Tik ağacı nedir bilmem, gül ağacı nedir bilmem, nasıl iç mimar olabilirim ki?” dedi. Ona, “sen sadece vibrasyonlarını kullan” dedim. Ve onun bu meslek sayesinde milyonlarca rupi kazanmış olmasına şaşıracaksınız çünkü siz son derece yaratıcı olursunuz, yaratma hissiyatınız o kadar süptil ve o kadar güzel olur ki, sanatı o kadar yüksek bir seviyede anlamaya başlarsınız ki, insanlar bunun nasıl olduğunu anlamazlar, sanat eğitimi almamışken, bunu nasıl yapabilirsiniz. Bir keresinde Japonya’ya gittim ve onlar bir İkebana yarışması veya bunun gibi bir şey yapıyorlardı, Bende İkebana sınıfını görmeye gittim ve Bana, “Neden çiçek aranjmanları yapmıyorsunuz?” diye ricada bulundular. Bende, “Tamam, yapacağım” dedim. Düzenlemeyi yaptım ve İkebana hakkında tek kelime dahi bilmeden en yüksek notları aldım, sadece şaşırdım, en yüksek notu aldım. Mimarlık gibi, daha önce hiç yapmadığım pek çok şeyi yapabilirim. Mimari yapmadan evler yaptım, evlerin dekorasyonunu yaptım, nasıl yapılacağını bilmeden her tür şeyi yaptım çünkü siz çok yaratıcı olursunuz. Müziği çok daha iyi anlamaya başlarsınız. Şimdi Amerika’da insanlar var, bir kız vardı, korkunç çatlak bir sesi vardı, kesinlikle çatlak bir sesi vardı ve her zaman akordu kaçırırdı. Ben de ona “Benim karşımda şarkı söylememelisin çünkü bu oldukça komik” dedim. “Anne, Siz neden bana güzel bir ses vermiyorsunuz?” dedi. Bende ona, “Siz sadece Vishuddhi Çakranıza çalışın, Vishuddhi Çakranız düzelirse her şey yolunda girecek” dedim.

[Shri Mataji yan tarafla konuşuyor: Neden oturmuyorsun.]

Yani Vishuddhi Çakra… o kız Vishuddhi Çakraya vibrasyon vermeye çalıştı ve şimdi o kadar melodik bir şekilde şarkı söylüyor ki, size onun harika bir şarkıcı olabileceğini söylüyorum. Yani yaratıcılık, bu da öğrenme Tanrıçası gücünüzün bir lütfudur. Okullarda ders çalışamayan çocukların kesinlikle kafası çalışmıyordu. Birisi bu çocuğu getirdi, geçenlerde ondan bir mektup aldım. Bana geldiği zaman babası “Okuldan alınacak çünkü hiçbir işe yaramıyor, hiçbir şey hatırlamıyor, kesinlikle bitti işi” dedi. Bende, “Pekala, önemli değil, onun Sahaja Yoga yapmasına izin ver”, dedim. Aydınlanmasını aldı. Sadece birinci sınıfı  geçmekle kalmadı, burs bile kazandı. Sonra başka bir sınavı geçti, bir burs kazandı. Şimdi çok genç yaşta, çok büyük bir işi var. Bana şöyle yazdı: “Anne, benim gibi bir kafasızın bu kadar yüksek mevkide olmasına kimse inanamaz.” Maharashtra’daki okullarda, kolejlerde ve üniversitelerde burs alan bütün çocuklar Sahaja Yogiler. Sizde çalışmaya başlayan şey, o kadar büyük bir güç ki, meyvelere veya ağaçlara vibrasyon vermeye çalışırsanız veya deyin ki buğdaya ve yaşam için çok önemli olan bu tür şeylere, herhangi bir yiyeceğe, yiyeceklerin de çok büyümesine ve tatlarının daha iyi olmasına, daha uzun süre dayanmalarına şaşıracaksınız. Tıpkı bir beyefendinin denediği gibi, ziraat fakültesinde bir üniversite profesörü bir miktar buğdaya biraz vibrasyon verdi ve bu buğdayı topladıkları zaman normalden en az altı kat daha fazla miktarda olmasına çok şaşırdılar ve bu buğday büyük bir yerde depolandığında, orada pek çok başka şey daha vardı, Hindistan’da her zaman bir tehdit oluşturan fareler, bu buğdaya asla dokunmadılar.

Geri kalan her şeyi yediler ama buğdaya asla dokunmadılar. Hayvanlar bile – salyangozlar, hatta kaplanlar, tabii ki köpekler ve kediler de – bunu daha fazla anlıyorlar, onlar sizi anlıyorlar, onlar sizin bir aziz olduğunuzu biliyor. Size asla dokunmayacaklardır, sizi asla rahatsız etmeyeceklerdir. Bir kaplan bile, bir azizi görünce, asla ona saldırmaz. Bir kaplanı çok kolay idare edebilirsiniz; bu bir azizin gücüdür. Yani muazzam bir yaratıcılık kapasitesi geliştirirsiniz. O halde sahip olduğunuz en büyük kapasite, sizin sıradan bir insandan, yepyeni bir insan yaratmanızdır. Bir yumurtayı kuşa dönüştürmek, sahip olduğunuz en büyük kutsamadır, bu somut bir örnektir, bu sahip olduğunuz ruhsal güçtür, bununla siz tüm insan ırkını, içinde bu beşinci boyuta sahip yeni bir ırka dönüştürebilirsiniz. Şimdi bilim hakkında konuşmaya başlayabilirsiniz, burada bir bilim adamımız var ve o bilimini yaptı, kendisi şu ve bu konuda bir Bilim Doktoru, kimyada ve Ben ona bunu açıkladım – hidrojen, oksijen ve nitrojen nerededir ve içimizdeki her şey hakkında ve o hayrete düştü. “Anne, tüm bunları nasıl biliyorsunuz?”, dedi. “Nasıl bildiğimi bilmiyorum ama biliyorum işte. İşte bu odur, şuna sadece bir bakın”, dedim.  Ve ona spiral hareketi ve peptozun doğrusal hareketini nasıl anlattığıma şaşırdı. “Bunun için benim çok ders çalışmam gerekti” dedi. “Sahaja Yoga için ders çalışmak zorunda değilsiniz” dedim. Eğer birazcık bir şey biliyorsanız ve hemen esas noktayı yakalarsınız. Şimdi bu, öğrenmelerinizde, eğitiminizde  bildiğiniz ikinci bir şeydir, siz iyisiniz ama bu merkezin ustalığı sizde oluşur, saf bilgiyi, Kundaliniyi idare etmenin saf bilgisini bildiğiniz zaman, bu merkezin ustalığı sizde oluşur.  Ruhun saf bilgisi, Tanrı’nın kutsamalarının, Ritambhara PrAgnya’nın (Bilinç okyanusu) saf bilgisi. Eğer bunu biliyorsanız, büyürken yavaş yavaş elde ettiğiniz en yüksek değer budur, çünkü bu merkezler yanlara doğru genişlemeye başladığında kişiliğinizde, duyarlılığınızda ve evrimsel yükselişinizde genişlemeye başlarsınız, böylece büyümeye başlarsınız, birinden diğerine, birinden diğerine.

Şimdi aslında sahip olduğumuz üçüncü merkez, bu ikinci merkezdir çünkü üçüncü merkez yükselir, Swadishthana Nabhi’den doğar, çok çok önemli bir merkezdir, size söylediğim gibi burası arayışınızın merkezidir. Bütün öncelikleriniz değişir, tüm öncelikleriniz değişir, çünkü Sahaja Yoga’dan aldığınız neşe, bu meditasyondan aldığınız neşe, her zaman içinizde büyüyen bu histen doğar, tıpkı sizi, yaşamınızı ve herkesin yaşamını dolduran güzel ve kuvvetli  bir neşe yağmuru gibidir, siz ucuz türden eğlenceleri umursamazsınız. Hissedersiniz, başka bir Sahaja Yogiyi ararsınız, başka bir Sahaja Yogiyle tanışmak istersiniz, başka birisiyle tanışmak istemezsiniz.  Eğer bir aktör  geliyorsa ya da büyük birisi geliyorsa, “Pekala, bırakın gelsin ama ben falan kişiyi göreceğim”, dersiniz. O kadar farklı bir kişiliktir ki, bir gün – size bunun nasıl olduğunu anlatacağım – bir kız vardı, bir diplomat, o aydınlanmış bir ruh olan bir diplomattı ve Sicilya’ya gitti. Ve yemeğini yiyordu, aniden bazı vibrasyonların geldiğini hissetti, etrafına baktı, diğer kişi de ona bakıyordu, “Siz Mataji’nin öğrencisi misiniz?” Ve oda, “Evet, ben Mataji’nin çocuğuyum” dedi. İkiside ayağa kalktılar ve sadece birbirine sarılıp,  “Sicilya da, bu kadar uzak bir yerde bir Sahaja Yogi bulmak, ne kadar sevinçli bir şey, Anne” dediler. Sonra bir arada kaldılar ve başka bir yere gitmediler,  “Şimdi eğlence bu” dediler. Sadece bir Sahaja Yoginin size eşlik etmesi, çok büyük bir zevktir. Bu insanları Hindistan’a gittikleri sırada gördüm, insanlar çok zengin değiller, fakirler – küçük, küçük kulübeleri var – ama onlar oraya gittikleri zaman sevgiyi, ilgiyi görmelisiniz ve bu da Beni çok mutlu, çok çok mutlu ediyor, birbirlerini sevme şekilleri, birbirlerini anlama biçimleri, birbirlerine yardım etme biçimleri ve sadece bir arada bulunmaları, ilk kez neşe duymaya başlıyorlar. Bir keresinde Benimle beraber olan iki tane Sahaja Yogi ile birlikte, Kalküta’da bir otelde kalıyorduk. Onlar oldukça uzakta, başka bir odadaydılar, Bana yakın bir oda bulamadılar ve bir beyefendi Aydınlanma almak için geldi, ayağıma geldi, Aydınlanmasını aldığı zaman, bu muazzam bir olaydı ve Yogiler aceleyle oradan odaya geldiler. Ne oldu dedim? “Vibrasyonları hissettik, oradan gelen vibrasyonları  hissettik, Anne, bu yüzden vibrasyon almaya geldik” dediler. Ve gelip vibrasyonları  hissettiler. Bu adam o kadar harikaydı, onun vibrasyonları onları çekti ve aşağıya indiler. Sanki çok kokulu büyük bir çiçeğin tadını çıkarıyorlarmış gibi bundan keyif alıyorlardı. Nasıl bir vibrasyon, nasıl bir vibrasyon! Adam ayağa kalktı ve “Çok güzel. Onlar vibrasyonlarımın  tadını çıkarıyorlar. Şimdi ben kendi vibrasyonlarımın keyfini çıkaracağım”, dedi. İlk defa arkadaşınızdan keyif almaya başlıyorsunuz çünkü herkes güzel bir şahsiyet, gösterişli, güzel kokulu, neşeli bir kişilik; ama siz diğer kişiyi hissedemediğiniz ve diğer kişi de vibrasyon yaymadığı için, sürekli olarak tartışıyorsunuz.

Karı koca bile kavga ediyor, anne baba kavga ediyor, bu kişi kavga ediyor, şu kişi kavga ediyor. Sahaja Yoga’da insanların tartışmak için neredeyse hiç zamanları yoktur. Geçen gün Beni görmeye gelen bir hanımefendi vardı ve kendi bakış açısını ifade etmeye çalışıyordu. Beş altı tane Sahaja Yogi vardı ve herkes aynı noktayı işaret ediyordu ve o şaşırmıştı. “Hiç böyle bir uyum, böyle bir dostluk, böyle bir anlayış görmedim, hepsi birbirini destekliyor, kimse kimsenin sözünü  kesmiyor”, dedi. Böyle bir toplumun gelişmesi gerekli. Bu çok besleyici, yatıştırıcı, canlandırıcı bir toplum ve siz sıkılmayı unutuyorsunuz, can sıkıntısı hayatınızdan çıkıyor, asla sıkılmıyorsunuz, ya kendinizden neşe duyuyorsunuz ya da Sahaja Yogilerin arkadaşlığından zevk alıyorsunuz ve bu sizin geldiğiniz çok farklı bir seviyedir – bu, sizin kendi içinde ulaşmanız gereken yerdir. Şimdi, bu merkezdeki  arayışının bir sonucu olarak meydana gelen en büyük şey, sizin arayışta olan başkalarını aramaya başlamanızdır, “Arayış içinde olanlar neredeler?” Birinin arayış içinde olduğunu duyarsanız, gidip o kişiyi görürsünüz. Orada arayış içinde olan bazı insanların kaybolduğunu duyarsanız, ama onlar şuraya gittilerse, hepiniz oraya koşarsınız. Bu sanki, deniz kıyısında muhafıza benzeyen insanlara ne diyorsunuz, bilirsiniz, insanları kurtarmak için tutulan muhafızlar vardır ve sizde böyle olursunuz. Birdenbire birinin battığını görürseniz, oraya gidersiniz.  Bombay’da “ölmek üzere olan bir bayan var, biri gelip ona yardım edebilirse, bu harika bir şey olur” diye duyurdukları bir durum vardı. Hepsi oraya koştular ve onu kurtardılar. Artık ilgi alanları tamamen değişiyor ve insanlara gerçekten yardım etmeye başlıyorlar ve onlara yardım ettiğinizi hissetmiyorsunuz, hiç böyle olmuyor.

Ama Void olan, uyanışınızdan etkilenen ve bu merkezi çevreleyen kısım, en iyisidir, siz erdemin kendisi olursunuz. Kimse size erdemli olmanızı söylemek zorunda değildir, uyandığınız zaman siz erdemli bir insan olursunuz, erdemlerinizden keyif alıyorsunuz, iyi olmaktan neşe duyuyorsunuz, bundan gerçektende neşe duyuyorsunuz. Ve bu sevinç size bir lütuf olarak gelir çünkü erdemin kendisi o kadar kuvvet verici, o kadar güçlüdür ki, zarar gören, sıkıntı çeken, işkence gören veya yere düşen herhangi birisi, siz ayağa kalkar, kimseden korkmazsınız, onların hiç birinden korkmazsınız. Şimdi sizi sahte gurular olarak rahatsız eden bu insanlardan size  bahsetmiştim. Ben sadece bir bayanım ve tek başıma onlara bu insanların kimler olduğunu, sizi nasıl soyacaklarını ve ne yapacaklarını söyledim; ama bu ülkede hiç kimse gerçekten samimi olabilecek tek bir dürüst kişi var olabileceğini düşünemez. O zamanki sorun buydu, ama içinizdeki bu erdemli tabiatın uyanışıyla, siz erdemin ne olduğunu ve neyin erdem olmadığını bilirsiniz. Size söylememe gerek yok; Ben  “bunu yapmayın, şunu yapmayın” demem. Bunu asla söylemem, bu sadece olur, çünkü erdem gelişmeye başladığı zaman, vibrasyonlar düzelir ve siz kendinizi son derece neşeli hissedersiniz.  Erdemlerimizi kaybettik çünkü bunda neşe yok, ödül yok. Birisi eğer dürüstse, onun acı çekmesi gerekir; birisi iyiyse, acı çekmesi gerekir; birisi nazikse, acı çekmesi gerektiğini düşünür; ama Aydınlanma aldıktan sonra erdemleriniz için ödüllendirilirsiniz. Bunun için nasıl para aldığınıza şaşarsınız, bu çok şaşırtıcıdır, bir zamanlar Beni görmeye gelen bir kadın vardı, o bir mülteciydi ve Benimde büyük bir evim vardı. Ben de “Tamam gelin ve Bende kalın” dedim. Kocam, kardeşim geldiler, Bana “Nedir bu? Onu tanımıyorsun, kim olduğunu, kocasını, bir kocası olup olmadığını bilmiyorsun ve ona iki oda verilmiş. Bu iyi değil!” dediler. “Bırakın böyle kalsın, önemi yok” dedim. Hiçbir şey olmayacağını biliyorum, bırakın kalsınlar”, dedim.  Yani, onlar Bana karşı gelmezlerdi.

“Eğer Sen öyle diyorsan, tamam” dediler. Bu bayan, on gün kaldı ve gitti. Sonra Hindistan’da çok tanınmış bir oyuncu oldu, Ben onun aynı kadın olduğunu bilmiyordum ama biri Bana onun aynı kadın olduğunu söyledi. “Belki de” dedim. Sonra bir gün onlar Sahaja Yogamız için bir film yapmak istediler ve dediler ki, “Bu bayandan oyunculuk  yapmasını isteyebiliriz çünkü o iyi bir oyuncu.” “Pekala, gidip ona sorabilirsiniz ama ona Benim burada olduğumu söylemeyin, yoksa hayır deme şansı olmaz. Onu görmeye Ben gitmeyeceğim. Sadece ona sorun”, dedim. Gidip ona, “Oyuncu olur musun?” diye sordular. “Deneyeceğim” dedi, şunu, bunu dedi ama filmin açılışını yaptıkları gün, oraya gittiğimde Beni gördü, çok şaşırdı, “Aman Tanrım, Sen Bir tanesin, buna sponsor olan Sensin, Ah, ben Onun için canımı veririm!” dedi.  Sadece öne çıktı, dedi ki, “Beğendiğin bir şey varsa, benim söyleyecek sözüm yok, O kadar üzgünüm ki, Bana onun burada olduğunu hiç söylemediniz.” Onun için yaptığım küçük bir şeyi, binlerce kez fazlasıyla ödüllendirdi. Artık hile yok, daha fazla sıkıntı yok, harika bir insan olursunuz ve bu dünyada pek çok insan arkadaşınız olur. Siz sadece oraya geleceğinizi söyleyin, havaalanında sizi karşılayacak yüz kişi olacaktır. Dünyanın her yerinden o kadar çok arkadaşınız olacak ki, şaşıracaksınız. Bu olmakta olan o kadar muazzam bir şeydir ki, çünkü şimdi hepiniz o Ezeli Varlık içinde uyandınız ve birbirinizle bir oldunuz. Bunu, bu birliği, hepimizin sadece insan değil, yogi olduğumuz, süper insanlar olduğumuz ve tüm dünya ile ilgilenmemiz gerektiğine dair o birliği hissedebilirsiniz.

Bu şefkat duygusu o kadar güçlü ki, tüm bu küçük, küçük aptalca şeyler bir anda akıp gider, bunlara yer yok. Bu aslında olur ve birçok kişide olmuştur. Burada gördüğünüz Dr. Warren, size Benim anlattığıma benzer birçok hikaye anlatabilir, ancak bir sürü kişi var, bazıları çok sinirliydi, bazıları çok geçimsizdi, bazıları çok kavga ediyordu. Başlangıçta Ben “onlar nasıl düzelecekler?” diye düşündüm ama bugün onları çok iyi arkadaşlar ve çok iyi yogiler olarak görüyorum. Yani burası, dininizin uyandığı merkezdir. Ve din nedir? Kelime “religo” (inanç) dan gelir, Sanskritçede bunun anlamı dharma’dır, “Dhariyatisa Dharma” anlamına gelir, sizin desteğiniz, sizin değerinizdir, sizin değerliliğiniz dininizdir. Her atomun, karbonun dört değerliliğinin olması gibi ve aynı şekilde sizin de on değerliliğiniz vardır, bunlar size anlatılmış olan on emirdir ve siz bu olursunuz. Size bunu emir olarak söylememe gerek yok ama bunlar, sizin içinizdeki güzel süslemeleriniz olurlar. Bu otomatikman gerçekleşir, siz kendiliğinden böyle olursunuz. Geçen gün bir piskopos beni görmeye geldi, Benim bir akrabam, kardeşim. Beni görmeye geldi ve Beni görmeye geldiği zaman oldukça sert ve birazda Bana kızgındı çünkü “Neden Ben bu tür şeyler yapmaya çalışıyorum ki?” diye düşünüyordu. Ama Sahaja Yogileri gördüğü zaman, “Şaşırdım, biliyorsun, yıllardır kilisede konuşmalar yapıyorum ama hiçbir şey başaramadım. Bu insanları Sen nasıl dönüştürdünüz? Uyuşturucu bağımlıları birdenbire o kadar iyi insanlar haline geldiler ki uyuşturucuyu bıraktılar, alkolikler alkolü bıraktılar. Onlara hiçbir şey söylemeden bu nasıl olur?” dedi. Bende “Her şey onların içinde. Işık gelir gelmez, siz her şeyi görebilirsiniz. Bunun yolda durduğunu biliyorsunuz, bu sizin  ilerlemenize aykırı, bu yaşam karşıtı, sadece bırakın. Olması gereken tek şey içinizde ışık”, dedim.  Yani kendisi buna şaşırdı ve sonra “Gerçekten yapılması gereken şey, onları dönüştürmek”, dedi. Ama dedim ki, “Onlara büyük vaazlar vererek onları dönüştüremiyorsunuz, onlara gerçek ikinci doğumlarını vererek, gerçek vaftiz vererek onları dönüştürürsünüz.”

Ve şunu söylemeliyim ki, bu  Kalvinist (16. yy da kurulmuş bir protestan mezhep), bu tüm insanlar arasında Cenevre’deki bu Kalvinist Beni kabul etti ve onlar, sizi dönüştürmenin tek yolunun bu olduğunu düşünüyorlar. Tek yanlı baktıklarını  söylemem gereken böyle insanların,  Kalvinistliğine şaşıracaksınız, açık fikirli, kendi bencil çıkarlarını, para kazanmayı değil, başkalarının iyiliğini düşünen herkeste oluşan sonucu görmeyi kabul ettiler. Bir gün, bizler böyle olması gerektiğini göreceğiz. Tanrı bize bu gücü verdi, içimizde bir Ruh var, onu uyandırmaya çalışmalıyız ve onu kabul etmeliyiz, bunu Ben yaptığım için değil, siz de bunu yapabilirsiniz. Yani bu çakrada sizin başınıza bu gelir.

Şimdi üstte başka bir çakra daha var, bu bir – Warren size hastalıklardan bahsettiği için, Ben size olumlu tarafını anlatıyorum – bu çakra catch ettiğinde, o size anlatmış olmalı, meme kanserine ve bütün bu gibi şeylere yakalanıyorsunuz ama uyandığınızda, dünyadaki tüm güvenliğini elde edersiniz, asla kendinize güvensiz olmazsınız, asla rahatsız olmazsınız, hiç kimseden korkmazsınız. Kendinize “sen korkmamalısın falan” demenize gerek yoktur, sadece korkusuz biri olursunuz, korku gibi bir şey yoktur, herhangi bir tehdide veya herhangi bir şeye karşı bir reaksiyon yoktur. Buraya sadece Beni dövmek için gelen beyefendi gibi, ben sadece oluşan dramaya bakıyordum ve adam Benden korkuyordu, geriye ve geriye doğru gidiyordu, öne çıkamıyordu ama siz hiç kimseden korkmazsınız çünkü İsa gibi siz gerçeğin üzerinde duruyorsunuz. Ona meydan okunduğu zaman, Mary Magdalene’nin dövüldüğü zamanı biliyor olmalısınız, İsa buna karşı çıktı.

O öylesine erdemli bir adamdı ki, Onun fahişeyle hiçbir işi yoktu, erdemin kişileşmesiydi, O ayağa kalktı ve “hiç bir günah işlememiş olanlar Bana taş atabilirler” dedi. Hiç kimsenin bunu yapamayacağından emindi çünkü O bir fazilet timsaliydi. Ben, size söylediğim gibi, Ben sadece bir kadınım ve bu insanların isimlerini vererek açık bir şekilde konuştum ve ne yapacaklarını ve size nasıl sahip olacaklarını anlattım. Ve insanlar geldi, korktular, “Ne yapıyorsunuz?” dediler. Yani tüm korkunuzdan kurtulursunuz, ama kimseye baskı yapmazsınız, seversiniz, sevginizde güven içindesiniz. Bu tahakkümle değildir, sizin sevgi, sizin şefkat olmanızın güvenliğidir. Ve sevginin gücü en yüksek olandır, tam bir huzur ve mutluluk içinde durursunuz. Bu, asıl konu gündeme geldiğinde başınıza gelir. Birçok şey daha olur, şair olabilirsiniz, yani bununla birlikte bir çok şey daha olur, çünkü siz öyle şefkatli, öylesine şefkatli olursunuz ki. Ve bu şefkat çalışmaya başladığında, gereken tüm yardım size sağlanır.

Sonra diğer bir çakra – Ben biraz hızlı gidiyorum çünkü ne de olsa bugün çok zamanımız olmadığını anlıyorsunuz, Ben konuşuyorum ve her gün konuşuyorum, bu Benim için bir maraton yarışı, bu yüzden şimdi kısa tutmaya çalışacağım – Warren’in size anlattığı gibi bu Vishuddhi Çakradır, çok önemli, burası Amerika. Vishuddhi Çakra, Evrende Amerika’dır. Amerika, Vishuddhi Çakradır ve yıldızı Satürn’dür. Onlardan on yedi tane var, on altı tane, dönen gezegendir, orada on altı merkez var ve on yedinci Vishuddhi’nin kendisidir. Bu merkezin Amerika olması çok önemli bir şeydir, bu yüzden Amerika dönüşümden sorumludur.

Onların bütün dünyayı dönüştürme sorumluluğunu üstlenmeleri gerekiyor. Bunun yerine onlar kendileri mahvoluyorlar, onlar kendilerini öldürüyorlar. Dışarıdan gelen korku yok, size söylüyorum, bizler içeriden mahvolacağız. Nasıl bir sorumluluğunuz var ve biz ne yapıyoruz, bunu görmelisiniz. Bu yüzden arayış içinde olan kişi, burada doğar, ancak onlar dönüşümün sorumluluğunu hissetmezler. Bir gün gelecek, hissetmek zorunda kalacaklar, uyandıkları zaman bu sorumluluğu hissedeceklerine eminim. Onun size anlatmış olması gerekir, burası çok önemli bir merkezdir,  buranın meziyeti sayesinde çok rahat görünen, çekici ve güzel görünen bir yüz geliştiririz. Merhamet dolu gözler geliştiririz; masum, çok yumuşak ve duyguları ifade etme kapasitesine sahip bir yüz geliştiriyoruz. En küçük duygular bile bu merkez aracılığıyla ifade edilebilir. Burnunuzla, kulaklarınızla ilgilenir, bununla her şey düzelir. Siz gelişirsiniz – şimdi Sahaja Yogi olmayan birisi Benimle konuşursa hiçbir şey duyamıyorum. Bu çok garip bir şey, o kişi çok yakın olmadıkça,  onun Bana ne dediğini duyamıyorum, bu sizin “falan filan” dediğiniz şeyler ama bir Sahaja Yogi, eğer o Benimle konuşursa çok iyi duyabilirim. Her şey değişir, tüm duyarlılık değişir, Ruhunuz için hangi müziğin iyi olduğunu anlamaya başlarsınız; Gözleriniz için neyin iyi olduğunu anlamaya başlarsınız, çünkü siz korkunç olan bir şeyi görmek istemezsiniz,  bundan keyif almazsınız. Kusacakmış gibi hissedersiniz – korkunç bir şey görürseniz, sadece kusacakmış gibi hissedersiniz.

Erdeme ve iyiliğe karşı hayal edemeyeceğiniz kadar duyarlı olursunuz. Bu otomatik olarak size olur, size söylememe gerek yoktur. İnsanların bir gecede değiştiğini gördüm. Tüm fikir, kendinizi görebilmeniz için ışığın  size getirilmesinin gerekmesidir ve bu gerçekleştiği zaman şaşıracaksınız, çok farklı, harika bir insan olacaksınız. Amerika’da herkesin içinde Abraham Lincoln var, bunun sadece uyandırılması gerekiyor ve bu başınıza geldiği zaman, o harika şahsiyetin sizde de görülebileceğini göreceksiniz. İçinizde saklı olan bu büyüklüğü hissetmeniz, bu hepinizin başına gelmelidir. Krishna bilinci dedikleri bu Vishuddhi Çakrayı size ayrıntılı şekilde anlatamam, ama bu, insanları gerçek dilenciler haline getiren Krishna bilinci değildir, onlar sokaklarda dileniyorlar. Hindistan’da köylere gidin, Hintliler bu insanları döveceklerdir. Onlar kendilerinin Krishna bilinci olduklarını sanıyorlardı, Krishna bilinci olduklarını sandıkları için otellerde yer bulamazlardı çünkü bu insanlar kaybolmuşlardı, onların hiç paraları kalmamıştı. Şimdi Hindistan’da dileniyorlar, düşünün. Bu dilencileri orada tutmaya nasıl gücümüz yeter? Yanlarında para yok, geri de dönemiyorlar, onlarla ne yapacaklarını bilmiyorlar, köylerde dilenen bir sürü dilenci göreceksiniz.  Yani bu tür bir şey – bu merkezde bulunan Deity olan Shri Krishna tarafından kutsanmakta olan bir kişinin, dilenmesi gerektiğini hayal edin! O, tam bir zenginlik  verendir, neden dilenmeliyiz ki? Anlamadıkları şey bu, onlar olmaları gerekenin tam tersiler. Krishna’nın insanları zenginlikle nasıl kutsadığına dair pek çok hikaye vardır. Bazen görülecektir, eğer vaktiniz varsa, eğer zamanım olursa o zaman O’nun yaptığı tüm o güzel şeyleri görebiliriz.

Yani diğer çakra da önemlidir, İsa’nın Çakrası. Bu merkez çok önemlidir, çünkü varış noktanız olan limbik bölgeye varmak için, geçmeniz gereken kapı budur. Yani İsa kapıdır, birçok insan “bizi sadece O kurtarabilir” diye bağırıyor. Nerede O şimdi? Burada mı? O yaşarken, onlar İbrahim’den söz ettiler, İsa gelince de, “O Sen değilsin, O Musa’ydı. Sen O değilsin”, dediler ve Onu inkar ettiler, O’na karşı geldiler. Şimdi O öldüğü zaman, “O, İsa’ydı” diye düşünürüz. Şimdi Ben geldim, İsa Benim hakkımda konuştu, İncil’i okursanız, orada Benden çok net bir şekilde bahsettiğini göreceksiniz, işimi yapmam gerekiyor ve Ben geldim. Siz, bunu yapması gerekenin İsa olduğunu söyleyeceksiniz. Eğer İsa bunu yapabilseydi, o zaman neden “Size bir rahatlatıcı göndereceğim” dedi? O gelecekten bahsetti, değil mi? Neden böyle bir şey söyledi? Neden “size Ben Kutsal Ruh, Rahatlatıcı, Kurtarıcı ve bir Danışman göndereceğim” dediğini öğrenmeliyiz? Bunu neden söyledi? Neden bunu dört gözle beklemiyorsunuz? Çünkü bugün İsa’yı takip ediyoruz. İnsanlar bu noktayı görmek istemiyorlar, İsa’ya güvenmek istiyorlar çünkü O ceplerinde, O’nu istedikleri gibi kullanabilirler. İsa konuştuğunda, “siz neden meseleyi görmüyorsunuz?”, dedi. Eğer İsa’nın olduğu şey buysa, o zaman bu kötü bir şeydir çünkü insanlar “İsa iyi değildi” derler. “İsa bize ne verdi?” derler. Hıristiyan milletler ne yaptılar, neler başardılar? Onun işinin tamamlandığını görmezseniz, bu O’na getirilen kötü bir şöhrettir. Ben O’nun işini tamamlamak için buradayım ve O’nun işini tamamlamadığınız zaman, Onun yarım kalmış işi, O’na kötü bir isim getirecektir.

İsa  hakkında iddialarda bulunan insanlar, neden başkalarının, onun hakkında söylediklerini anlamıyorlar? Hıristiyanlar hakkında bir şey bilmek istiyorsanız, gidin ve Yahudilere sorun; Yahudiler hakkında bilgi edinmek isterseniz, gidin Müslümanlara sorun; Müslümanlar hakkında bilgi edinmek isterseniz, gidin ve Hindulara sorun. Hepsi bir kasvet içindeler. Hiç kimse, tek bir hayat ağacına ait olan bir çiçeğe ibadet ettiğine, hayranlık duyduğuna veya onu takdir ettiğine dair bir anlayışa sahip değil. Hepsi o çiçekleri kopardılar ve “Bu benim, bu benim, bu da cebimde” diye kavga ettiler. Din, kavga dövüş anlamına geliyorsa, bu bir din değildir. Eğer bütünleşmeyse, o zaman bir dindir. Sahaja Yoga’da hepsinin bir arada olduğunu göreceksiniz. İsa, çok açık bir şekilde, “Bana karşı olmayanlar Benimle birliktedir” dedi. O insanlar kimler? Bulmaya çalışın. Bunun için biraz da olsa İncil’in dışına çıkmalısınız. Kutsal Kitapta, İsa kaç yıl boyunca oradaydı, üç yıl. Kimse O’nun üç yıl yaşamasına izin vermedi ve eğer yapabilseler Beni de öldürürler. Kolay değil bu, O dramayı oynamak istiyordu, istese hepsinin işini bir anda bitirebilirdi. Bu yüzden O, “Önce yeniden dirileceksiniz, sonra da işte böyle yargılanacaksınız” dedi. Ve kıyamet günü bugün, bugün kıyamet günüdür, işte bu yüzden kafanız karıştı, bu sizin yargılanacağınız Yargı Günüdür ve nasıl yargılanacaksınız? Kundalininiz aracılığıyla. Kundalininiz uyanacak ve nerede olduğunuzla yargılanacaksınız. İşte olan budur ve Bana “İsa, İsa” diyecek olanlara Ben bakmayacağım, olan budur. O’na “İsa, İsa” diyerek Hıristiyan olmuyorsunuz, Gerçek anlamda vaftizinizi, Aydınlanmanızı almalısınız.

Bu bir gerçekleşme olmalı. Size söylüyorum, eğer meseleyi gözden kaçırırsanız, onu sonsuza dek gözden kaçırmışsınız demektir. Bu noktada dikkatli olun. Bu çok önemlidir. Bilinciniz için hiçbir anlamı olmayan şeylerin peşinden koşmayın. Kendinizi bu noktaya dek yükseltmeye çalışın ve dönüşmenizin zamanının geldiğini anlayın, bu yargılanma zamanıdır ve ona çok büyük bir şekilde ulaşmanız gerekir. Sığ şeyler ve tüm bunlar bitecektir. Amerika nedir veya Tanrı’nın gözünde herhangi bir ülke nedir? Hiçbir şey değil. O’nun yolundan gitmezlerse, hepsi çöp muamelesi görecektir, tamamen çöp, orası çorak bir arazi. Ama eğer  yükselirseniz, binlerce ve binlercesi, milyonlarca  ve milyonlarcası  kurtarılabilir. Yükselmeye çalışın, kendi sorumluluklarınızı anlamaya çalışın, bu çok önemlidir.

Bugün son gün ve son merkez olan Sahasrara bütünleşmedir, bu varlığınızın, fiziksel, zihinsel, duygusal varlığınızın bütünleşmesidir, bu gerçekleşir. Bütün Deitylerin, tüm Peygamberlerin, onların yaptıkları tüm büyük çalışmaların, tüm kutsal yazıların bütünleşmesidir, her şey Sahasrara açıldığında, Ruh olduğunuzda gerçekleşir. Bu çok daha zor bir iş, biliyorum çünkü insanları dönüştürmeniz gerekmiyorsa, bunun hakkında konuşmak ve sonra çekip gitmek çok kolaydır ama Ben dönüştürmek zorundayım, sadece dönüşmek değil, aynı zamanda olmak zorundasınız, Bana ödeme yaparak, bir şeyler söyleyerek, tartışarak, ortaya çıkarak, bir Sahaja Yogi olamazsınız, ancak kendi içinize girerek, kendinizle yüzleşerek, kendinizi görerek Sahaja Yogi olabilirsiniz. Size mümkün olan her şekilde yardım etmek için buradayım. Mümkün olan şey, her neyse onu yapmaya çalışacağız, ama hepiniz de sorumluluğunuzu anlamalısınız.

Bu bir şaka değil, artık bu bir şaka değil. Pazar sabahı kalkıp kiliseye gitmeniz ya da Pazartesi sabahı başka bir yere gitmeniz, tapınağa ve Salı sabahı Siddhivinayaka’yı [Shri Ganesha Tapınağı] görmeye ve başka bir günde bir camiye gitmeniz gibi değildir. Bu böyle değil. Bu, anlamamız gereken çok ciddi bir şeydir. Yıkımın eşiğindeyiz, buna dikkat edin. Tanrı’nın kutsamalarının üzerimize gelmesi ve kurtulmamız için bir şeyler yapmalıyız. Bu çok ciddi bir şeydir ve aydınlanma alan bütün insanlarda sorumluluk çok daha fazladır, bu yüzden bunu  hafife almayın. Umarım hepiniz bunu ciddiye alırsınız. Tanrıya şükür bundan sonra, üç günlük güzel bir seminer veriyoruz, oraya gelebilirsiniz, sizden çok az bir ücret aldılar, sizden herhangi bir kar elde etmemize gerek yok, sizden edebileceğim tek kar, sizin kar etmenizdir, hepsi bu. Bu yüzden lütfen ciddiye alın, bunu ciddi şekilde halledin ve size söylüyorum, sizlerin arasından çıkacak insanlar inşaatın temellerini bina  edecek olanlar. Lütfen zamanınızı gereksiz şeylerle boşa harcamayın, bunu alın. Herhangi biriniz bunu yapabilir. Sizi tüm kalbimle kutsuyorum ve sizi çok sevdiğimi biliyorum. Eğer herhangi bir sorununuz varsa, Bana yazabilirsiniz, ama Bana ailenizle ilgili sorunlarınız için yazmayın ve bu Benim için bir baş ağrısı, bunu yazmaya gerek yok. Tabii ki Ben bir anneyim, sorunlarınız varsa yazabilirsiniz ama bazıları “karım benimle kavga ediyor” diyerek on sayfa yazı yazıyor. Bu biraz fazla. Tüm ülkeyi ilgilendiren, tüm dünyayı ilgilendiren sorunları Bana yazmalısınız.

Kendinizi genişletin ve işte bu şekilde, çok alçakgönüllü sade insanlar olduğunuzu düşünseniz bile, başarılı olacak olanlar sizlersiniz, bu başarılı olanlar değil, onlar  başarıları karşısında kör oldular, zengin olanlar değil, onlar Tanrı’nın Krallığına  girmeyecekler; büyük bir adı olanlar değil, hayır. Sizsiniz, Tanrı’nın Krallığına siz gireceksiniz.

Tanrı sizi korusun.

[Aydınlanma]

Şimdi, tüm meleklerin bir koltuğu var, şimdi ellerinizi Bana doğru bu şekilde tutun ve gözlerinizi kapatın, vibrasyonlar bugün çok fazla, yapacak bir şey yok. Bu gece çok fazla vibrasyon var, muazzam. Sadece gözlerinizi kapatın, çoğunuz serin esintiyi hissedeceksiniz, gözlerinizi kapatın lütfen. Sağ elinizi başınızın üstüne koyun ve başınızın üzerinde, biraz daha yukarıda, serin bir esinti gelip gelmediğine bakın.

Hmm, orada. Şimdi sağ elinizi Bana doğru tutun ve sol elinizi koyun ve bakın, biraz daha yükseğe, yaklaşık altı inç kadar daha yükseğe, altı inç daha yükseğe, tekrar değiştirin, şimdi parmaklarınızı kesinlikle bu şekilde kaldırın, gözlerinizi kapatın ve “Kutsal Ruh’un serin esintisi bu mu?” ya da “Anne, Siz Kutsal Ruh musunuz?” diye sorun. Serin esintiyi hissediyor musunuz? Güzel, bugün harika.

Tanrı hepinizi kutsasın.

Hiç serin esinti hissetmemiş olanlar, lütfen ellerini kaldırsınlar. Bir, iki ve üç. İyi misiniz? İyi değilsiniz? Pekala, önemli değil, iyi değilseniz belki bugün hissetmeyebilirsiniz ama iyileşecek ve sonra hissedeceksiniz, bu yüzden önemli değil. Bunu hissetmemiş olan bir veya iki kişi var, bugün çok büyük bir gün. Tanrı sizi korusun.

Bu kişilere adreslerinizi verebilir, nerede olduğunuzu onlara bildirebilirsiniz, ayrıca seminerin adresini de alabilirsiniz, eğer gelmek isterseniz, Santa Cruz’a gitmeniz için size bir ulaşım imkanı ayarlayacaklar. Çok teşekkür ederim. Size veda ediyorum, bir yıl sonra Los Angeles’a kesinlikle tekrar geleceğim, serin esinti hissetmeyenler ellerini kaldırsınlar. Bu çocuklar yanınıza gelip, sizi görecekler. Pekala, Aydınlanma almayanlar, lütfen hafifçe elinizi kaldırın ki, insanlar gelip sizi görsünler, gelip sizi görsünler. İşte, sadece bir göz atın.

Seyirciler arasındaki bir Adam: Son sorunuzu duymadım. Kutsal Ruh hakkında ne sorduğunuzu anlamadım.

Shri Mataji: Sadece Benim Kutsal Ruh olduğumu bilin.

Seyircilerdeki Adam: Siz Kutsal Ruh musunuz?

Shri Mataji: Evet. Aksi takdirde nasıl tanıyacaksınız?

Dinleyiciler arasındaki Adam: İncil, Tanrı’nın Kutsal Ruh olduğunu söyler.

Shri Mataji: İncil bunu asla söylemez. Bunu anlamıyorsunuz. Bana İncil öğretmeyin.

[Adam, Shri Mataji’nin sözünü kesip duruyor] Söylemiyor. Bana söyleme. Hiçbir bilgin yok. Başkalarını rahatsız etmeyin. Eğer o kadar iyi biriyseniz … [Transkript biter]