Public Program 1. gün, Gerçeğin iki yüzü vardır (Switzerland)

Public Program. Geneva (Switzerland), 11 June 1985. Gerçeği arayan herkesi selamlıyorum. Ne var ki gerçeğin iki yüzü var: Bizim algılamamızdaki yanılsama gerçeğe benzeyebilir, hem de o yanılsamanın özü gerçek gibi gözükebilir. Ancak diğer yan mutlaktır ve merkezi sinir sisteminizde, hissedilmesi, tecrübe edilmesi gerekir. Bizim düşünebildiğimiz zihinsel bir yansıtma değildir, ne de duygusal bir hayal ürünüdür, gerçek ne ise odur, değiştirilemez. Gerçek ödün veremez. Gerçeği bilmek için kendimizi alçak gönüllü kılmak zorundayız. Şimdi, bilimde biz o zamana kadar bilmediğimiz pekçok şeyi tevazu göstererek keşfettik. Ama bilinen her ne ise haricidir, ağacın kökleri olmak zorunda ve bu ağaca sadece karşıdan bakarsanız, bu kökler bilinemez. Ve biri köklerden bahsettiği zaman, biz şaşalarız, çünkü daha önce bu konuda birşey bilmiyorduk. Bu nedenle biz sadece ağacı görmeye şartlandık, ve ağacın bir de kökleri olması gerektiğini bir türlü kafamıza sokamıyoruz. Dolayısıyla diyebiliriz ki insanlar bilimde epeyce ilerlediler ve kalkınarak, gelişmiş ülkeler haline geldiler. Halbuki, onlar eğer köklerini aramazlarsa tamamen yok olacaklarını bilmiyorlar. Şimdi, Ben burada sizin önünüzde olduğum zaman, kimse herhangi bir şekilde sizi kırmak için burada olduğumu düşünmemeli, oysa Ben size kökleri anlatmak için, içinizdeki yüce nitelikleri anlatmak için buraya geldim. Biz bilimsel alanda elektrik gibi, yerçekimi gibi, etrafımızdaki pekçok enerjiyi biliyoruz. Ama bizim içimizde daha sübtil enerjiler var ki bunları bizim aynı bir bilim insanı gibi tevazu ve açık fikirlilik ile anlamamız gerekir. Şimdi, burada Batı’da karşı karşıya olduğumuz sorunlar nedir, bunu anlamaya çalışmalıyız. Bana Amerika’da birisinin sorduğu gibi, “Batı’nın sorunu ne?” Evrimimiz sürecinde bize ne olduğunu görmek gerekir. Endüstriyel kalkınma yoluyla evrim geçirirken Read More …