Navaratri’nin 4. Günü

Pune (India)

Upload transcript or translation for this talk

Navaratri’nin 4. günü. (CHATURTHI), Pune (Hindistan), 14 Ekim 1988.

Üçüncü gün bir bölümü okunan Devi Kavach bu gün tamamlanır.

 

Bugün, biz bunu kısalttık, sadece bir ‘bandhan’ yapmak Kavach’a eşit oluyor. Aydınlanmış ruhlar eğer bandhan yaparlarsa bu aynı şeye gelir. Ne söylemişseniz burada gerçekleşti, dün ve bugün, söylenmiş olan her şey, tüm bu Raksha Kari’ler bir hareketle gerçekleşir.

Ama şimdi, kaçımızın evden çıkarken, uyumadan önce veya önemli bir şey yapmadan önce bandhan verdiğimizi bilmeliyiz. Kaç kişi bandhan yapıyor. Çok az. Unutuyorsunuz. Çok önemli, bir seyahate çıkarken, bir yola giderken bandhan vermek çok daha iyidir, olay “biz hepimiz iyiyiz, Anne bizi gözetiyor” değil. Tüm bunları yapmadan önce bandhan yapmalısınız.

Eğer bir kaza yaparsanız, bilin ki bir hata yaptınız ya da başka bir şey, aksi takdirde normalde başınıza bir kaza gelmemeli, bu demektir ki içinizde hala bazı şeyler eksik.

YENİDEN KAVACH ÜZERİNE KONUŞMA, SHRI MATAJI ANLATIYOR.

“Markandaya tarafından çok zaman önce vaat edilmiş olan şeye siz bugün ulaştınız. O bunu 14.000 yıl önce vaat etmişti; Mahamaya geleceği zaman, O bu işi yapacak, bu gerçekleşecek. Tüm bu vaatlerin bizim için gerçekleştiğinin farkına varmalıyız. Şimdi, bizim de vermemiz gereken bazı sözler var ve bir soru sormalıyız: “Yaşamımızda, yazgımızı gerçekleştirdik mi, gerçekleştirmedik mi?” Bu sormamız gereken bir sorudur, ve küçük şeyler etrafında dolanıp durmamalıyız. Kendinizle ilgili daha büyük bir vizyon düşünün.

Bağımsızlık konumu, davranışlarla da, diyelim her tür sorunla dolu bir karışıklık yaşanmakta, ama siz tekerlek konumunda değilsiz, siz eksendesiniz. Kendinize bir bandhan vermek gibi. Onlar Sahaja Yogi olmadıkları için o yazıldığı zaman bundan çok fazla bahsedilmemişti.

Sahaja Yoga’nın bir sorunu var; hiç Devi Puja, Kavacha, ibadet etmemiş olanlar, dindar olmayan insanlar, hiçbir başka şeye ibadet etmemiş olanlar veya hiç namaz kılmamış, dua etmemiş veya bunun gibi şeyler yapmamış insanlar da Sahaja Yoga’ya geldiler. Tanrı’ya inanmayan insanlar Sahaja Yoga’ya geldiler. Her çeşit insan var burada. Şimdi, tüm bunları sadece bir çeşit dudak hareketi şeklinde değil de saf bir kalp ile yapmış olanlar Aydınlanmalarına kavuşacaklar ve o kadar çok negativiteye yakalanmayacaklar. Öte yandan, tüm bunları yapmamış olanlar, kendilerinin mutlaka tamamen bağımsız bir hale gelmeleri gerektiklerini bilmeliler. Onlara olan şey, eksene girmeleri ve sonra da eksenden çıkmalarıdır. Dolayısıyla, Devi’ye ‘bhakta’ olan biri yanlış yoldadır. Çok o kolay negativiteyi kaparsınız, ama Sahaja Yoga’da biz bir şey yaptık, bizde bu türde, bu nitelikte çok az insan var. Bugün diyebiliriz ki, çok çok az, hatta hemen hemen hiç. Onların çoğu eksenin bu çemberi içine girdiler. Öyleyse, Sahaja Yoga’da yaptığımız şey, önce şu anı yaşadığınız bir doruk inşa etmek ve sonra da geçmişinizi oluşturmaktır. Önce en üst nokta. İşte bu yüzden, sürekli olarak temelinizi, şartlanmalarınızı, bunuzu, şunuzu temizlemelisiniz. Diyelim ki Markandaya gibi biri var, sorun yok. İşte bu yüzden kendinizi temizlemeye devam etmelisiniz. Başka yolu yok bunun. İnsanların tek tek çakralarını temizleyip o konuma gelmelerini ve ondan sonra onlara Aydınlanma vermeyi nasıl beklemeye devam edebilirsiniz? En iyi şey onlara Aydınlanma verin ve sonra da bırakın onlar kendilerine baksınlar ve ondan sonra bunu kendiniz hissetmeye başlarsınız. Eğer bu Çakrada bir tıkanıklık oluyorsa, o Çakrada bir tıkanıklık oluyorsa, o zaman kendinizi temizlemeye başlarsınız, bu Benim için çok daha kolay ve sizin için de çok daha kolay. Böylece bağımsız olmaya başlarsınız, ama bazen başka insanlardan da negativite çekeriz, bu önemlidir.

Benim konumumda, Ben bedenimin özgür olmasına izin verdim. Ben kendimi hiç mi hiç korumam. O yüzden, Bana gelen herhangi bir Sahaja Yogi’nin bir sorunu varsa, ben sadece o sorunu içime çeker ve temizlerim. Biraz acı çekmem gerekir ama önemli değil, çünkü Ben Kendi acı çekişimi de bir şahit olarak seyrederim. O kadar sorun değil. Görülmesi gereken şey budur. Barometrik bir konuma gelmeniz gerektiğini anlamalısınız. Eğer bir sorunla karşılaşırsanız, o zaman barometrik olmalısınız, bu sorunun bu kişi ile ilgili olduğunu bilirsiniz. Ama bundan bir şekilde etkilenmez ve acı çekmezsiniz fakat onu alırsınız ve bile bile acı çekersiniz ve onu temizlersiniz. Ama Sahaja Yoga’da da, Aydınlanmanızı aldıktan sonra bile, insan geçmişinde hoş olmayan ama ona zararsız görünen şeylerle bağlarını koparmayabiliyor, puja yapmak gibi.

Şimdi Puja’yı da –sadece Benim Pujamı- insanlar Benim orada olduğumu unutarak yapıyorlar. Şarkı söylerken de Bana şükranlarınızı söylüyorsunuz ve Ben sizin önünüzde oturuyorum. Böyle gerçekleşmiyor. Sadece müzik olduğu için şarkı söylüyorsunuz. Benim önümde oturduğunuz ve Devi’ye şükranlarınızı söylediğiniz duygusu olmalı. Devi kimdir? Bu köprü geçilmelidir. Eğer beni görüyorsanız ve benden geçerek nüfuz ediyorsanız, o zaman daha iyidir. Akıldaki ne büyük bir tıkanıklıktır. Dinin kendisi büyük bir tıkanıklıktır. Örneğin Jain’ler Sahaja Yoga için çok zordur. Jain’ler Sahaja Yoga’ya gelirlerse, çok zor insanlardır çünkü şartlanmaları çok derindir. Arya-Samaj şartlanmalarının derin olması gibi, Budistler de aynı, onlar ‘Nirakara’ya inanıyorlar ama Tanrı’ya inanmıyorlar. Olaya şu şekilde bakılmalıdır: “Buda’yı bilmiyoruz ve Muhammed’i bilmiyoruz, onu asla görmedik, Mahavira’yı bilmiyoruz, kimseyi bilmiyoruz. Kim size Aydınlanma verdi? Shri Mataji!” Öyleyse sadece Shri Mataji tarafından olduğunu bilmeliyiz. Tanımamız gereken herhangi birini Sahaja Yoga aracılığı ile değil Anne aracılığı ile tanımalıyız. Şimdi, eğer diğer taraftan giderseniz, o zaman ilerlemezsiniz ve geçmişe geri dönersiniz. İşte sorun budur. O taraftan bu tarafa sarkaç gibi sallanıyor – akıl o taraftan bu tarafa sarkaç gibi sallanmakta. Onu sabitleştirin ve şu anın ne olduğunu bilin. Sizin önünüzdeki kim? Kim size Aydınlanma verdi?

“Sorun şu ki, Ben Mahamaya’yım”. Sadece Mahamaya size, şimdiden aşağıda yazılmış olanı verir. Şimdi, ne zaman Mahamaya bunu size verir. Ben öylesine insaniyim ki geri çekilebilirim, siz Beni çözemezsiniz. Gerçeğe ne zaman yaklaşsanız Mahamaya’nın ağına yakalanırsınız. Ben öylesine acımasızım. Sizdeki sorun budur ama aynı zamanda bu bir çözümdür de. Örneğin, diyelim ki, Ben duyduğunuz Tanrıçalardan bir tanesi gibiyim, herzaman bir kılıç, kimse onların yanına yaklaşamaz. Bir aslana oturmuş, bir kaplana oturmuş, onların yanına gider misiniz? Kim soru soracak? Kim izah edecek? Benim size akıl vermem gerekiyor. Benim öyle çok şey yapmam gerekiyor ki. Size, sorunlarınızı nasıl göstermem gerektiğini anlatmalıyım. Bunu onların hiçbiri yapmazdı. Şaka yok, hiçbir şey yok. Eğlence yok. Yani yüce bir guru gibi. Bir müzisyeni ele alalım örneğin – eğer öğrencilerinin bir notayı yanlış kullandığını görürse hepsini tokatlar. Ama Mahamaya bunu yapamaz. Aksi halde hiçbir şey hoş görülmez. Bunlar Tanrılar ve Tanrıçalar için hoş görülemez şeyler. Onların hepsi Benim içimdeler, dolayısıyla onları Ben kontrol ediyorum. Söylüyorum, görün hepsi hallolacak. Her iki şekilde de, ama Ben öyle yakınım ki ve ne kadar yakınsam, sizin için o kadar kötü, örneğin – çocuklarım Beni kabul etmeyecekler, torunlarım Beni çok çabuk kabul etmeyecekler, kocam Beni kabul etmeyecek, akrabalarım Beni kabul etmeyecekler, eğer Beni eksiksiz formumla kabul ederlerse, o zaman onlar çok çok büyük insanlardır. Bir şekilde, bu iyi bir şey de, çünkü diyelim tüm aile benimle beraber, insanlar -bir organizasyon ya da ona benzer bir şey kurdum diye düşünecekler. Bu nedenle onların olabildiğince uzun süre olayların dışında tutulmaları iyi görünüyor. Bu zor değil, sanırım hepsi için sıçrama yapma zamanı geldi. Ama hala, şimdi Beni tanıyorsunuz artık, hepiniz bu tür ilişkileri onaylamadığımı biliyorsunuz.

Tüm bu kitaplar Sahaja Yoga’dan bahsetmişler. Ama bizim tüm dinleri gerçek formlarına, kendi saf formlarına getirmemiz gerekiyor. Bu yerine getirmeniz gereken görevdir, dinleri en saf formlarına getirmek ve insanoğlu tarafından hangi form yaratılmış ve yapılmışsa yapılsın onlara yapışıp kalmamak.

Bu dinler insanlar tarafından değil enkarnasyonlar tarafından yaratılmışlardır. Öyleyse, onları yapaylaştıran insanoğludur, onlarla her türlü anlamsızlıkları yapmış olan insanlardır.

Dini kendi gerçek ve saf formuyla aklımızda tutmalıyız. Saygı göstermeliyiz ve onların hepsi aslında aynıdır. Gerçek formuna yaklaştıkça, onlar aslında aynıdır, tıpkı bir çiçeğin değişik taçyaprakları gibi. Biri diğerinin aynısıymış gibi görünmeyebilir, ama tümü bir çiçeği meydana getirir.