“Tanrısal Ayırt edicilik”, Hamsa Çakra Puja

YMCA – Camp Marston, San Diego (United States)

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

“Tanrısal Ayırt edicilik,” Hamsa Çakra Puja, Camp Marston, San Diego (USA), 28 Mayıs 1990.

Amerika’ya gelip, sizlerle burada buluşmak diğer bir büyük bir zevk. Burası, size söylediğim gibi, spiritüel alanda çok önemli bir ülkedir. Büyük bir ülke olduğu veya çok müreffeh bir ülke olduğu için değil, ama bildiğiniz gibi, Virata planında burası Vishuddhi’dir. Vishuddhi o kadar önemli bir çakradır ki; onun çok büyük bir tezahürü de vardır. Örneğin, onun Hamsa Çakra olarak adlandırdığımız diğer bir ikinci çakrası vardır.   Ve bu merkezi etkileyen yada bu merkezin üzerinde çalışan,  burada yerleşik olan yıldız Satürn’dür.  Ve bildiğiniz gibi Satürn ile birlikte hareket eden başka bir küçük Satürn var.  Aynı şekilde bu Vishuddhi Çakra ile birlikte, Hamsa çakra dediğimiz çok önemli başka bir çakra var. Almantya’da bir kez Hamsa Çakra puja yaptık ve bu harekete geçti sanırım çünkü  Almanlar, şu ana dek  yaptıkları her şeyin, insanlık dışı olduğunu fark ettiler. Ve Rusya’ya gittiğimde, Ruslara aydınlanma vermek üzere gelenlerin çoğunlukla Almanlar olduğunu görmekten dolayı çok mutlu oldum. Bu, Almanların önemli olduğunu hissettikleri her şey için sizi sevgi dolu hissettiriyor,  demek istiyorum ki, Ruslara aydınlanma vermek için Rusya’ya gelmek için cezp edilenler onlardı ve bu savaşta, Almanlar tarafından savaş sırasında öldürülen Rusların sayısının maksimum miktarda (27 milyon kişi)  olduğunu bilmek zorundasınız.

Yani sağduyu, Hamsa Çakranız vasıtası ile tezahür eden Tanrısal sağduyu, ilk kez Almanya’da başladı. Ve şimdi, Doğu Almanya’nın Alman topraklarına, Batı Almanya topraklarına nasıl katıldığını (Berlin Duvarı 9 Kasım 1989’da yıkıldı) ve Batı Almanların onları nasıl karşıladığını, onlarla nasıl ilgilendiklerini görüyorsunuz. Ve bu kimdi, tüm bunları, bunu tetikleyen sadece birkaç Sahaja Yogiydi. Yani, bu muazzam savaş sorununun yaşandığı ülkelerde, onların çarları vardı ve onlar cehennemin içinden geçmek zorunda kaldılar – Almanlar bile, Hitler’in yanlış yönlendirmesi yüzünden çok acı çektiler.

Zorlukları biliyorlardı, fedakârlıklarını biliyorlar, yaşayacakları her türlü sıkıntıyı biliyorlardı, ama bir şekilde bu ülke, zorluğun ne olduğunu Amerikalıların asla anlamadığı bir şekilde kutsandı. Ve kutsamalar onları gerçekten mahvetti. Doğu Bloku olarak adlandırdığımız bütün bu ülkelerde zorluklar oldu ve Sahaja Yoga, tamamen Rusların egemenliği altında olan veya terör yönetimi altında diyebileceğimiz tüm bu Doğu Bloku ülkelerinde bir orman yangını gibi yayılıyor. Ve aynı terör Rusya’da da başından sonuda dek yer aldı. Bu terörde, bu korku içinde, bu bilgeliğin bu insanlarda, yaşamda en büyük konfora, en fazla refaha sahip olan ülkelere kıyasla,  buralarda bunun nasıl da büyüdüğü şaşırtıcıdır. Zorluk onlara öğretti, korku onlara bilge olmayı öğretti. Ve bunun en iyi kısmı ise, sağduyudur. Şimdi bu varlık, Shri Krishna’nın ülkesidir, çünkü O Kubera’dır, O zenginlik tanrısıdır. Bu ülke zengin, buna şüphe yok; fakat Shri Krishna’nın diğer kısmı ise burada tamamen kayıp, bu da Tanrısal sağduyudur. Onun Tanrısal sağduyusunun gösterildiği, Mahabharata’da bile, bunun görülmesi harikadır. Tanrısal Sağduyusu ile  savaşı Pandava’lara nasıl da kazandırdı, çünkü onlar dharmiktiler, dharma’da duruyorlardı. Ve Dharmik oldukları için Pandava’ları nasıl da destekledi. Fakat Amerika’daki durum, bunun tam tersidir, Amerika her zaman yanlış insanları desteklemektedir. Ve onlar doğruluk ilkesine veya kendi özgürlükleri ilkesine sahip değildirler. Örneğin, tam bir diktatörlüğün olduğu Arjantin veya Peru gibi bir ülkeyi desteklemek için; Bu insanların bu rejim altında oldukları sırada Ben orada bulundum, bunun nasıl bir şey olduğunu biliyorum.

Ve işte bu ülkenin halkına olan şey budur – onlarda hiçbir şekilde Tanrısal sağduyu yoktur. Tüm bu sahte guruların, işte bu yüzden buraya gelip, yerleştiklerini düşünüyorum, çünkü onlar bu insanlarda Tanrısal Sağduyu olmadığını biliyorlar. Hamsa Çakra burada çok zayıftır, onlar neyin dharma olduğunu ve neyin adharma olduğunu göremezler. Ayrıca, bu ülkenin demokratik olmasının temel prensibi, bu devletin insanlar için olmasıdır, insanların devleti olmasıdır, insanlar tarafından meydana getirilmiş olmasıdır. Bu yüzden devlet, insan odaklı olmak zorundadır. Ancak bu aşamada aydınlanma olmadan demokrasi çalışamaz. Bu çok açıktır. Kurnaz olan, para kazanabilen çok az sayıda insan, para odaklı oldular. Onlar daha iyi reklam yapabilirler, dolandırıcı olan diğer insanlardan daha iyi manipüle edebilirlerdi, uyuşturucularla, başka şeylerle, başka yollarla, bu şekilde para kazanıyorlardı. Başa gelebilirlerdi, onlar seçildiler ve yönetimde onlar oldular. Yani bu insan odaklı değil, sadece para odaklı bir demokrasidir. Belki de böyle devam ederse, bu ülkede yönetici olarak korkunç dolandırıcılarla karşılaşabileceğinizi göreceksiniz. Çünkü para kazanabilen, çok parası olan, şöyle veya böyle, her kim olursa olsunlar, onlar seçimleri kazanabilir ve burada onlar bizim yöneticimiz olabilirler. Dolayısıyla, Abraham Lincoln tarafından başlatılan veya onun tarafından dile getirilen demokrasi artık yok; bu para odaklı bir şey. Ve bu durum, tüm dünyada öyle kötü bir atmosfer yarattı ki, şimdi dünyadaki bütün muhafazakârlar, muhafazakâr olduklarını düşünen insanlar, onlar para odaklı insanlar, onlar hiçbir şekilde insanları umursamayanlar, her yerde nasıl olup da bunlar lider oldular.

Dolayısıyla, insan odaklı bir kişi olmak için, her şeyden önce, aydınlanmaya sahip olmanız gerektiğini, aksi halde kolektif bir varlık haline gelmediğinizi anlamanız gerekiyor. Kolektif bir varlık haline gelmezseniz, cömertliğin güzel erdeminden zevk alamazsınız. Ve bu cömertliğe sahip olmadığınız zaman, çok küçük bir zihnin ve küçük bir kalbin insanı olursunuz. Ve bu sahtekârlık her yerde çalışır. Dışarıda onlarla konuşmak çok tatlıdır ama içeride ne yapacaklarını, nasıl aldatacaklarını bilemiyorum. Bizr bu tür bir atmosferin içindeyizdeyiz. Bildiğiniz üzere Rusya’da çok iyi şeyler yaptık. Rusya’da insanlar sadece bir Annenin gelmesini bekliyorlardı, hepsi bu. Başlangıçta onlar, Anne’ye tapanlardandılar ve sadece birisinin onları sevmesini, onların her birini sevmesini, onlara sevgiden bahsetmesini istiyorlardı. Çünkü kendi anneleri tarafından asla sevilmediklerini hissettiler. Burada da, hiç kimse sevilmez. Ancak oradaki hükümetin düzeni ve halkın düzeni, bunlar iki farklı türdedir. Devlette olan insanları çok, onları çok baskın, çok katı ve sömürücü tipte insanlar olarak adlandırabilirsiniz. Ama insanlar ise, sömürülenlerdir. Ama burada, devlet düzeni, insanlar tarafından üstlenilmiştir. Devlet insanları sömürdüğü için, insanlar da birbirlerini sömürüyorlar. Ne kadar çok sömürürlerse, bu o kadar iyidir. Sonuçta bunun sonu paradır. İşte bu yüzden Ben, Amerika’da Sahaja Yoga’nın başarısız olduğunu düşünürüm. Her tür eşkıya buraya geldi. Onlar çok para kazandılar, onlar… Yani hepsi dışarıya atıldılar ve birçoğunun atılması gerekliydi, bu tamam. Fakat Sahaja Yoganın mesajı söz konusu olduğunda, insanlar onu özümseyemezler. Bu yüzden de, şimdi Sahaja Yogiler için, gerçekten çok derin Sahaja Yogiler olmak – çok, çok derin olmak çok önemlidir – bu sayede bizler daha iyi tetikleyebiliriz. Çok derin iki tane Sahaja Yogi olsa bile, bir tanesi bile çok şeyi tetikleyebilir. Macaristan’a şaşıracaksınız, başlangıçta “Anne, Macaristan’dan haber var mı?” diyorlardı, Ben de, “orası özgürleşmeli “dedim.” (Macaristan 23 Ekim 1989 da bağımsızlığını kazanmıştır) İçeri girecek tek bir tane Sahaja Yogi olsun yeter.” Sadece tek bir adam içeri girdi – kesinlikle hasta, çok zayıf ve yıpranmış bir adam. Ben onu tedavi ettim. Onu iyileştirdim. Ve o sevgi ile beslenmeye başladı ve aydınlanmasından sekiz gün sonra geri döndü ve bir hafta sonra da, Macaristan özgürlüğüne kavuştu, burada az sayıda olsak da, hepimizin, bizlerin temel olduğumuzun, fazlasıyla bilincinde olmamız gerekiyor – ve eğer bunda başarısız olursak, ülkemizde de başarısız oluruz. Ve bizler çok derin, duyarlı Sahaja Yogiler olmak zorundayız. Peki, burada ne gibi sorunlarla karşı karşıyayız? İlk olarak, size yüzlerce kez söylediğim gibi, sizler kalbinizi açmalısınız. Bütün Sahaja Yogiler için, onların kalplerini açmaları o kadar önemli bir şeydir ki: Kalplerinize bakın. Ne istiyorsunuz? Mantıktan dolayı değil, vibrasyonlardan dolayı. Ne istiyorsunuz? Bunu kendinize sorun, “Ben ne istiyorum?” O zaman birkaç söz söyleyin, “Ben para istiyorum” deyin. Vibrasyonlar akmayacaktır. ”Ben şunu istiyorum”, vibrasyonlar akmayacaktır. O zaman ne istiyorsunuz? “Derin bir Sahaja Yogi olmak istiyorum, çok derin. Bu sayede ülkemi kurtarabilirim.” Amerikalılar cehenneme giderse, bundan siz sorumlu olacaksınız, başka hiç kimse değil. Bunu tetiklemek için çok az sayıda insana ihtiyacınız var, bunu size anlatacağım. Ama biz hala geçmişimize bağlıyız. Sorunlar ve Amerika’nın sorunları her zaman burada çok farklı tiptedir, bunun ilki saldırganlıktır, saldırganlık nedir? Birini sevmek, birine karşı kibar olmak, bu çok doğal olmalıdır çünkü sizin ruhunuz budur. O sever. O sevgiden neşe duyar, sevgi vermekten. Bu nedenle Ruhunuzun tezahür etmesine izin vermek için, sizler onun doğasını anlamak zorundasınız. Ruh asla saldırgan olamaz, asla hükmedici olamaz. O başka bir insanın özgürlüğüne saygı duyar, çünkü o özgür bir varlıktır. O zaman içimizdeki bu saldırganlık, bizler buna karşı gerçekten de meydan okumalı ve “Neden agresifiz?” diye sormalıyız, ama kişinin kendisiyle ilgili anlayışının da çok dürüst olması gerekir.

Çünkü haklı çıkmak ve gerçeğe gözlerinizi kapatmak istiyorsanız, kendinizi geliştiremezsiniz. Ve derinlik içeride büyüyünce, o zaman muazzamdır, size anlatıyorum, çünkü bizi çevreleyen bu güç – bildiğiniz,  hissettiğinizbu güç, kesinlikle temiz, egosuz, şartlanmasız bir ortamdan akmak zorundadır. Ama bizler çok fazla şartlanmış durumdayız ve bu sözde özgür ülkede, bu özgürlük bizi şartlandırdı. Salıverilen ve nereye gideceğini bilmeyen birisi gibi. Kafasını bir bu tarafa vurur, kafasını bir o tarafa vurur, kafasını bir şu tarafa vurur. Ve problemler çok garip – bu ülkede hiçbir yerde bulunmayan problemler var. Onları çok iyi biliyorsunuz. Bunları düşününce, bu öyle şok edici bir durum ki, ne olacak? Nereye gideceğiz? Bu yüzden Amerika’da gerçekten bir savaş yolundayız, Sahaja Yogiler için gerçekten bir savaş yolunda, size söylemek zorundayım. Siz Sahaja Yoga’yı tek ilgilendiğiniz şey olarak kabul edene kadar, bu hallolmayacaktır. Birinin işi yokmuş, sonra birisinde bu var, o burada bir şeyler kaybetti, sonra kocanın problemleri, eşin problemleri gibi sorunlarımız var ve bütün bu saçma sapan şeyler var. İnsanlar hala bunlarla mücadele ediyorlar. Önceki yaşamlarınızda kaç kez evlendiniz? Sonra birinin karısı baskıcı, birisinin kocası baskıcı. Böyle saçma sapan şeyler! Azizlere yakışmıyor bu.

Yani Amerika’daki Sahaja Yogilerin kalitesi yükseltilmedikçe, birisi burada hiçbir şeyi tetiklenemez. Ve Amerika’da Sahaja Yogilerin sahip olmak zorunda oldukları ilk şey kolektivitedir, çünkü Amerika, kolektiviteyi içimizde tezahür ettiren Vishuddhi Çakra demektir. Ve eğer insanlar kolektif olamazlarsa, Sahaja Yoga’yı o zaman burada nasıl tezahür ettirebilirsiniz? İmkânsızdır. Çünkü bu sizin sahip olduğunuz en büyük kalitedir. Bu ülkede sahip olduğunuz temel güç budur, bu içinizdeki kolektivitedir. Demek ki, sizin iki temel gücünüz var. Birincisi kolektivitedir ve sahip olduğunuz ikincisi güç ise, Tanrısal sağduyudur. Temel olarak size verilen bu güçler ve eğer öbür türlü gidersek bunun tam tersidir. Başka insanlardan kaçan, çocuklardan kaçan birçok Sahaja Yogi duydum. Onlar orada oturan üç, dört kişi görürlerse, odayı onlarla paylaşamazlar. Bu çok yaygındır. Diyelim ki, çok küçük bir oda olduğunu varsayalım ve birçok kişinin küçük bir odada uyuması gerekiyor, bir şekilde güzeldir bu. Bu bir deneyimdir. O zaman siz nerede uyursunuz? Orada uyursunuz, orada uyur musunuz? Bunu nasıl hallediyorsunuz? Tuvalete gidemezsiniz. Ve bu bir vakadır. (Gülüşmeler) Pürüzü olmayan olan hayat sıkıcıdır. (Kahkahalar ve alkışlar) Hayatta göreceğiniz bazı olaylar olmalıdır. Ancak Amerikalılar, maceralı bir zaman geçirmeyi gerektiren herhangi bir şeyden, her zaman kaçınırlar. Aksi takdirde, siz dümdüz yürürseniz bir yere varır, kapıyı açarsınız ve her şey orada hazırdır. Bir odaya girersiniz, her şey elektriklenir ve sadece koltuğunuza geçersiniz. Koltukta oturursunuz. Kalkmanız gerekiyorsa, koltuk sizi dışarı iter. Ya da, Ben birisinin evine gittim ve “Burada bir yatağımız var” dediler. “Bu yatakta bu kadar özel olan nedir?” dedim. “Eğer bu düğmeye basarsanız, bacaklarınız havaya kalkar. Bu düğmeye basarsanızda, başınız yukarı kalkar”, dediler. “Ben bunları kendim yapabilirim” dedim. (Gülüşmeler) O kadar yaşlı ya da zayıf değilim, Ben bunu yapamayacağım” dedim.

Ama bakın, insanlar böyleler, her zaman konfor arıyorlar, her zaman rahatlık arıyorlar ve pürüzü olmayan bir yaşam sürmeyi seviyorlar. Ve engel olmaması, onları çok sıkıcı bir hale getirdi. Demek istiyorum ki, hayatları gerçekten çok sıkıcı. Ve sıkıcı bir hayatı olan kişinin, bir vizyonu olamaz. Yapamaz. Her şey hazırlandı şimdi. Siz oraya gidin, her şey birinci sınıf. Endişelenecek hiç bir şey yok. Bir,  … bir otele gidersiniz, her şey ödendi, güzelce muhafaza edildi. Burası çok iyi bir otel. Ama siz sadece bir otelde kalıyorken ve aniden,  insanlar size “Ah, bir deprem olacak!” dediler. Pijamalarınla ​​dışarı koşuyorsun ve kendini garip arkadaşların arasında buluyorsunuz. Ve hatırladığınız şey budur. (Gülüşmeler) Çeşitli yerlere gidebilirsiniz, çeşitli konforlar içinde ve farklı şeyler içinde yaşayabilirsiniz. Bunu hatırlamazsınız. Yani insanlar şimdi komik bir şeyler yapmak istiyorlar. Doğa yürüyüşü yapmaları gibi, bunu yapıyorlar ve tüm bu garip türden şeyleri yapıyorlar. Hayat maceralı olmadığından dolayı, onlar tehlikeli, yok edici bir şeyler deniyorlar. Ancak farz edelim ki, yaşamdaki olayları önemli kabul ettiyseniz, neyin önemi var ki? Bakalım ne oldu. Örneğin, “Şimdi, Ben bazı insanların buradan Phoenix’e gitmesi ve oraya yerleşmeleri gerekiyor” dersem. Onlar hemen “Nasıl gidecekler?” “Ev nerede olacak? Nerede kalacaklar? Bunu kim ödeyecek?” Ve her soru, onlar için öyle büyük bir soru ki. “Evet, gideceğiz. Ne zararı var ki bunun? Herhangi bir yerde kalırız, bir ağacın altında. Önemli değil. Nedir ki bu?” Maymunlar orada yaşadıktan sonra, neden biz bunu yapmayalım ki? Onlar bizim atalarımızdı. Ama konforu seven bu tür bir mizaç çok tehlikelidir.

Ve onlar kendilerini her zaman çok yorgun hissediyorlar. Bugünlerde Amerikan filmlerinde gördüğüm şey şudur, herhangi birisi, hatta bir kadın kahraman ya da erkek kahraman gelir ve “Ahhh” der. Belki de onlar çok çalıştıklarını düşünüyorlar veya bunu yapıyorlar. Onlar her zaman düşünüyorlar. Londra’da bir Sahaja Yogini var. Hintli bir kız, çok çalışıyor, her tür dikiş yapıyor, her şeyi yapıyor. O çok mutlu. İngiliz olan başka birisi var ve bu adam ise, her zaman yorgun. Ben de ona, “Bu adam neden yorgun? O çok sağlıklı görünüyor. Neden bu kadar yorgun?” dedim. Kız da Bana, “Anne, biliyorsunuz o çalıştığını düşünüyor. Ben böyle olduğunu sanmıyorum, bence çalışan Anne’dir, çünkü ben her şeyi sizin Lotus Ayaklarınıza bırakıyorum. Ben çalışmıyorum. O çalışıyor. Ben bunu sizin Lotus Ayaklarınıza bırakıyorum, hepsi bu”, dedi. O zaman siz bunu hissetmiyorsunuz. Şimdi karı koca arasındaki kavga esas olarak, “sen kaç tabak bulaşık yıkadım, ben kaç tabak bulaşık yıkadım.” (Gülüşmeler) “Ne kadar fiziksel işi sen yaptın, ne kadar fiziksel işi ben yaptım.” Sen ne yaptın, ben ne yaptım şeklinde sürekli olarak tartışma içinde devam eden bir tür rekabet. Ancak varsayalım ki siz, “Bir bakayım, ben her şeyi güzel bir şekilde yaparak kocamı şaşırtacağım. Haydi, bunu bitireyim” şeklinde bir şey yapmak istiyorsanız, bunu çok iyi yapacak ve asla yorulmayacaksınız. Ve kocanızın eve geldiği ve onun işlerin çok iyi, çok iyi, çok mutlu şekilde yapıldığını gördüğünü, göreceksiniz. Birini mutlu etmek için bir şeyler yapmanın sevinci, tüm rahatsızlıklarınızı veya sahip olduğunuz bütün yorgunluğu tamamen nötralize edecektir.  Diğer taraftan da, koca da “ben onun için ne yapabilirim” diye hissetmelidir. Küçük bir şey onu mutlu edebilir. Ve “o ne kadarını yaptı, ben ne kadarını yaptım, o ne yaptı” gibi saçma sapan bir fikir yüzünden burada her zaman boşanmalar vardır.

Her zaman tartıyor ve kendinizi mutsuz ediyorsunuz. Bildiğiniz gibi, Ben çok seyahat ediyorum. Ben hiçbir zaman seyahat ettiğimi hissetmiyorum, çünkü burada Ben kendimle birlikteyim, burada oturmak veyahut seyahat etmek,  aynı şeydir. Ama eğer siz  “ben seyahat ediyorum” diye düşünürseniz, o zaman “Aman Tanrım, ben seyahat ediyorum!” dersiniz. Ama eğer sadece “burada da sandalyede oturuyorum; orada da sandalyede oturuyorum” diye düşünüyorsanız, kendinizi yorgun hissetmezsiniz. Eğer bazı işler yapıyorsanız, “ben bu işi yapıyorum, şu işi yaptım” diye düşünmeye başladığınızda kendinizi yorgun hissediyorsunuz. Özellikle Sahaja Yoga’da siz “ben herhangi bir iş yapıyorum” diye düşünüyorsanız, yapmayın daha iyi. Ama eğer siz “ben hiçbir şey yapmıyorum” diye düşünüyorsanız ve bu nasıl bir sevinç – bu ne sevinçtir! O kadar enerjik olacaksınız ki, çünkü bir kez teslim olduğunuzda, o zaman Tanrısal Güç size doğru akmaya başlar. İşte bu yüzden Muhammed Sahib “İslam, teslim olmak demektir” dedi. Benim için O, “Ben size göndereceğim” demişti, Benim için, “Gönderilmiş olan” dedi. Konuştuğu her şey, vibrasyonlarının olması ve bütün bu şeyler, Onun kendi stili içindedir, ama mesajın teslimiyet olacağını söyledi. Ve bu teslimiyet kısmı orada olmalıdır çünkü Gita’da Shri Krishna çok açık bir şekilde, “bütün dharmayı unutun, Kendinizi sadece bana teslim edin” demişti. Ve bu teslimiyet, eğer bu Amerika’da Sahaja Yogilerde gelişirse, gerisini Ben hallederim. Ama bunu yapmayı siz Bana bırakın. Ve sonra fikirler ve her şey akmaya başlayacaktır çünkü burası Virata’nın yeridir. İnsanlar, o kadar da bilge değillerken, işte bu yüzden, siz burada böyle büyük bilim adamlarına, her türlü entelektüel iş için böyle harika okullara sahipsiniz. Onlar hiçbir şekilde bilge değiller. Ben insanlar tanıyorum, birisi var, Ben bir sendika başkanı ile tanıştım, seksen yaşındaydı ve onun bütün dünya için başkan olması gerekiyordu. Ve o Bana “ben sizi özel olarak görmeliyim” dedi.

Bende “Tamam” dedim. Bana geldi ve problemi o kadar aptalcaydı ki, Ben ona bakmaya başladım. Seksen yaşında bir adam, bu aptal adam! On yaşında bir çocuk gibi bile değil. Herhangi bir olgunlaşma yok. Yani olgunlaşmamış. Ve onu gördüğüm zaman, bir anlığına her şeye göz attım, “seksen yaşındaki bu adama bakın, Sendikalar Cemiyetinin başkanı, o – dünyanın her yerinde, insanlar onun bu şeyin başkanı olduğunu düşünüyorlar.” Sandalye bile ondan daha iyi olabilir. (Gülüşmeler) Bir şekilde öyle aptal bir adam ki. Hayal edemeyeceğiniz kadar aptal bir adam. Yani akıllı olabilirler, iyi okuyabilirler, madde dışında bir şey de keşfedebilirler, ama onlarda bilgelik yoktur. Ve bilgelik ancak dürüst bir iç gözlem yoluyla elde edilebilir. Ama bu aynı zamanda “Bu çakrada catch ediyorum, şu çakrada catch ediyorum” şeklinde olmamalıdır. Bu böyle değildir. Ama “ben neden bu noktayı göremiyorum? Benim sorunum ne? Neden ben Sahaja Yoga’nın ne olduğunu anlayamıyorum?” Yıllardır beraber olan Sahaja Yogiler olsanız bile, hala bu eski saçmalıklar size yapışıyor, bu fikirler size yapışıyor. Neden? Neden her şeyi çok net bir şekilde gören Tanrısal Sağduyumuz, saflığımız yok? Bu yüzden Ben, her şeyden önce kolektiviteye ve sonra ikinci olarak da, meditatif dürüstlüğe ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Sadece meditasyon yapın, fotoğrafın önünde oturun, meditasyon yapın – hayır! Meditasyon hareket etmeli, çalışmalıdır. Bu işe yaramazsa, sizinle ilgili bir sorun var demektir. Kesinlikle bir şey yanlıştır. Her şeyin yolunda gittiğini düşünüyorsanız, her şey mucizevi bir şekilde onun varlığını, Paramachaitanya’nın varlığını gösteriyorsa, o zaman siz iyisinizdir.

Ama eğer bu böyle değilse, eğer sorunlar varsa, o zaman siz değilsiniz, siz bir Sahaja Yogi değilsinizdir. Sahaja Yogi, Paramachaitanya ile tamamen bağlantıda olandır. Ve bu yaşınız için bir sınır değildir. On altı, on yedi, on sekiz yaşında, çok akıllı kızlar gördüm. Guido’nın yanında olan küçük çocuklarla bile konuştum. Bilgeliklerine şaşırdım. Çok bilgeler, çok güzeller. İnsan doğasını çok iyi anladılar. Ufak küçük çocuklar, en fazla on yaşlarındaydılar ve onlarla konuşmak güzel. Yani bu bilgeliğe o yaşta sahip olabilirlerse, şimdi bizde, biz hepimiz yaklaşık on yaşında Sahaja Yogileriz, en azından, başkada bir şey değiliz. Ama yine de mücadele ediyoruz, iddialıyız ve yanlış öncelikler var. Herhangi bir hırsa sahip olmaya gerek yok. Hırs hayali bir şeydir. Fakat Sahaja Yoga gerçektir. Her şey hallolur. Her şey kendisini çözümler. Her şey planlanır. Ama bunu hissetmek için, eğer bu böyleyse, söylediğim gibi küçük bir odada, on iki kişi var, bu iyi bir şeydir. Neden olmasın ki? Biz orada olmalıyız. Eğer yolumu kaybedersem, farz ediyorum ki, o zaman Ben bu yöne gitmem gerektiğini söyleyebilirim. Bu sefer herkese göre biraz yanlış olan bir bilet aldık, çünkü Phoenix’ten geçmek zorunda kaldık. Ama bu güzeldi, çünkü Ben Phoenix’in vibrasyonlarını hissettim, bu şekilde oraya gitmek zorunda kaldım. Bunu görmeliydim. Dolayısıyla her zaman düzgün bir şey bulmak, onun her zaman düzgün olmasını istememiz, Sahaja Yoganın yolu bu değildir. Her neyi elde edersek edelim, bunun arkasında Divine’in elini görüyoruz. Yaşamımızın amacı nedir? Hayatımızın amacı insanları kurtarmaktır, Amerikalıları kurtarmaktır, minimumun minimumu olarak. Dünya’yı değil, ama en azından Amerikalılarla başlayın. Bu bizim yaşam amacımızdır. Bu bizim kimliğimizdir Bunu yaparken, size tamamen bakacak olan Paramachaitanya var. Ama siz önce, kendinizi her şeyin önüne koydunuz,  “Buna sahip olmalıyım, şuna sahip olmalıyım, ona sahip olmalıyım.” Bu işe yaramaz. Sonra da, “Benim bu problemim var, iflas ettim, bu problemi yaşadım, sadece başaramadım.” Çünkü kendi “özünüzün” önüne başka şeyler koydunuz. Ama Sahaja Yoga’ya göre “öz”,  sizin ruhunuz anlamına gelir.

Yani bugünkü konuşma, bir kulaktan girdi, öbür kulaktan çıktı şeklinde olmamalıdır, üzerinde biraz kafa yormalısınız ve konuşmayı tekrar tekrar dinlememiz gerekir. Benim sizler için büyük umutlarım var. Amerika’da çok sıkı çalıştım, çok fazla. Ama “Şimdi bir şeyi tetikleyebilirim” diyebileceğim bir durum olmadı. Çok derin ve iyi olan birkaç Sahaja Yogi olsa bile, kıskançlıklarla, bununla, şununla, onlar başkaları tarafından – aşağı çekiliyorlar. Her şeyden önce mesele sizin sayınız değil, kalitenizdir. Ama Rusya’da bu çok kolay, Ben bunu çok çok kolay buldum. İnanılmazdı, harikaydı. Orada sadece üç kez bulundum, düşünebiliyor musunuz? Ve şimdi, Sahaja Yoga baştan sona bir dindir. Rusya’da Beni herkes tanıyor. Fakat burada insanlar sadece Rajneesh’i (Osho -Bhagwan Shri Rajneesh) ya da Muktananda’yı (Baba Muktananda Sai Baba – Sahte Sai Baba), onlar, hepsi de korkunç olan bu insanları tanıyorlar. Şimdi, “Anne, bu bir reklam meselesi” diyebilirsiniz. Burada insanlar, onların reklam ve manipülasyon yapma biçimleri ve bunların hepsi. Ancak, bu yalnızca insanların gerçeğin arayışında olmadıkları yerlerde çalışır. Bnun bir tanıtım olduğunu neden göremiyorlar? Onlarda sağduyu yok mu? Diyelim ki yarın ” saç stili bu ” derler. O zaman bütün Amerikalılar aynı saç stilindeler. Kimin kim olduğunu çıkaramazsınız. Veya “elbisenin olması gereken şekil bu” diyorlar. Bütün Amerikalılar bu şekilde giyinmiş olacaklardır. Yani bu bir köleliktir. Günümüzün girişimcileri ve tüm bu reklam sayesinde olsa da, bu her türden reklamdır. Eğer bu insanları çok etkilerse, bu bizim aptal olduğumuz, bizim salak olduğumuz anlamına gelir, kendisi düşünemeyen aptallarız. Herhangi birisi  bizi kandırabilir. Herhangi bir kişi, herhangi bir şeyi pazara sürebilir.

Hakkında konuştukları herhangi bir şey varsa, sanki anlayacak, düşünecek bir beynimiz yokmuş gibi onun atlayacağız, sanki kökümüz yokmuş gibi. Biz bu uçtan o uca fırlatılıp atılan yabani otlar gibiyiz. Fakat Sahaja Yoga’da,  bizim kökleriniz herkesten çok daha hızlı büyümelidir, çünkü burası Shri Krishna’nın ülkesidir. Yaşamı boyunca Onun kaç şey yaptığını görmemiz gerekir. Bütün iblisler Amerika’ya davet edilirken,  O çocukken pek çok şeytan öldürdü. Bir çocuk olarak, bütün Gopilerin ve herkesin, Kundalinisini yükseltti.  Bir çocuk olarak, insanları eğlendirmek için her türden güzel numaralar yaptı. Daha sonra da kendi amcasını öldürdü. Ve bu bir şeyi gösterir – Hintli ailelerde, bir amca size en yakın kişidir. Evlilikte kızı veren amcadır,  ayinlerin çoğunu yapan amcadır. Amca, en yakın olan kişidir. Ve O kendi amcasını öldürdü. Bu durum, Onun tüm bu yapay ilişkileri bitirdiğini gösterir. Ve sonra Amerika’da şunu gördük ki, bu tür bir şey yapan insanların, anne ile alakası yok, baba ile alakası yok, kız kardeşi veya karısı ile kocası, çocukları, herhangi biri ile bir alakası yok. Ama ne için? Ne için pes ettiler? Bundan bencillik nedeniyle  vazgeçtiler. Para için. Daha yüksek bir şey için değil. Bu Shri Krishna’nın yaptığı şeyin tam tersidir, O kendi amcasını öldürdü, neden, çünkü ailesini hapisten çıkarmak için ve bir iblisi öldürmek için. Amcası bir şeytandı.

Yani sizin kendi anlayışınız içinde, eğer biz bir şeyi anlarsak: biz bu toprakta ya da Yogeshwara adı verilen Shri Krishna tarafından kutsanmış olan bu ülkenin topraklarında yaşıyoruz. Yani ilk kısım, Onun bütün bunları yok ettiği zamandı, O bir Yogeshwara idi. O, Yoga için, Tanrısal güç ile birleşmek için Tanrısal Enerjiydi. O Ishwara idi. O, Deitydir. O bir Deity ise ve O bu bölgenin hükümdarı ise, o zaman bizler ne olmalıyız? Yogada, bizler üstatlar olmalıyız. Zihinsel olarak değil ama o konumda olmalıyız, bu yüksek konumda olmalıyız. Eğer bu başarılabilirse, o zaman sizler, en yüksek yogilerin en yüksek olanları  olmalısınız. Çünkü siz her yerde olan bu güce sahipsiniz. Bu oradadır. Pek çok kişi Bana, “Anne, şimdi endişelenmeyin, Amerika için endişelenmeyin, Unutun gitsin, Neden Amerika’da zamanınızı boşa harcıyorsunuz? Bu işe yaramayacak. Bunun faydası yok” diyorlar. Ama Ben Yogeshwara’nın bu ülkesinde, böyle bir gücün var olduğunu biliyorum ve eğer siz Yogeshwara’nın bu gücünü kullanabilirseniz, tarih bir başka düşüş daha yaşarken, siz bu noktada tüm insanlık için çok iyi şeyler yapabilirsiniz. Şimdi maneviyatta yükselenler – şimdi bugün herkes maneviyattan bahsediyor, hatta geçen gün Galler Prensi bile “Ekolojik sorunlara ve bunun gibi şeylere neden olan materyalizmi bu kadar benimsememeli ve maneviyatı benimsemeliyiz” dedi.  Herkes maneviyattan bahsediyor ve sizler de buna sahip olanlarsınız. Kendisinde güçler olan sizlersiniz. Onu yayabilecek olanlar sizsiniz. Ve siz onu bir kez yaymaya başladığınızda, her alanda, her yaşam yürüyüşünde, onu muazzam yüksekliğe nasıl ulaştıracağınıza şaşırabilirsiniz.

Öyleyse sizin kimliğiniz şudur siz Sahaja Yogisiniz ve sizler Yogeshwara’nın gücünü kullanmalısınız. O bu ülkeyi yöneten Deitydir. Ben hepinizi, bu bilgeliğe, bu derinliğe, kendi derinliğinize dokunmakla kutsuyorum. Bir şekilde bunu çözmeye çalışın, bütün bu saçma sapan kavgaları ve diğer şeyleri durdurun. Kolektif olun.  Birbirinizi anlamaya çalışın. Kalplerini açmaya çalışın. Sizde böyle bir derinlik var. Siz bu ülkede doğdunuz çünkü Yogeshwara sizin burada olmanızı istedi ve sevgisinin bütün güçleriyle sizi kutsadı. Şimdi bu muazzam gücü kullanmanız gerekiyor: Bu madhurya’yı (tatlılık, sevimlilik) içinize çekmelisiniz, bu madhuryayı yaymalısınız, Bu çok önemlidir. Bu yüzden, birbiriniz arasındaki bu tatlılık ilişkisi, birbirinizden keyif alma ilişkisi, birbirinizi tanıma ilişkisi, tatlılık dolu olmalıdır, tıpkı bal gibi. Bu sadece oradadır, ama oraya ulaşmak için arı olmalıyız. Ve Ben, bunun işe yarayacağından eminim ve bunun hepiniz için çalışması gerekir. Dolayısıyla kolektiviteden kaçanlar çok dikkatli olmalılar. Onlar Sahaja Yogi değiller ve eğer böyle devam ederlerse, sadece kolektiviteden atılacaklar. Onlar Sahaja Yoga içinde hiçbir yerde olmayacaklar, bunu size söyleyeyim. Bu nedenle, her şeyden önce, Sahaja Yoga’da olmanın ancak bu derinliğe sahip olmanızla mümkün olduğunu anlamalısınız, çünkü bu Sahaja Yoga’da çalışacak, çalışacaktır ve birçoğu atılacaktır, bize yeni bir sıçrama gerekli. Atlama yapmak zorundasınız ve o atlama için de, gerçekten dürüst, derin ve ciddi insanlara ihtiyacınız var. Anlamsız şeylerde ve dünyevi şeylerde kaybolmayın. Sadece kendi derinliğinizi araştırın. Bunların hepsi oradalar, çok güzeller.

Öyleyse, Tanrı sizi korusun!

H. H. Shri Mataji Nirmala Devi