Mektup, 1 Şubat 1991

(Location Unknown)

Upload transcript or translation for this talk

Sevgili Yogi’m,

Pek çok Sahaja Yogi, Uma Vasudev’in makalesini okuduktan sonra üzüldü/incindi ve Ben de pek çok mektup aldım. Belki siz de birkaç mektup alırsınız, o yüzden birileri size kızabilir diye yazıyorum, her ne kadar bir şeyin Bana faydası olabileceğini düşünsem de, bu yüzden dikkatim bu yazıya yöneldi. Ayaklarıma dokunan insanlardan nasıl kaçtığımı bilirsiniz. Neden Sahaji olmayan Yogilerin ayaklarıma dokunmasına izin veriyorsunuz? İtiraf ediyorum ki bazı insanlar ayaklarıma dokunarak aydınlanmalarını yaşıyorlar ama onların çoğu bir baş belası. Egoist insanlardan uzak duruyorum çünkü böyle insanlar ayağıma gelmiyor. Aksi takdirde bu ayaklara ne olacağını kim bilebilir? Zavallı ayaklar yanabilirdi. Bu makaleyi okuduktan sonra halk ayaklarıma dokunmayı bırakırsa Umaji’ye  minnettar olacağım.

Ancak O kendisinin akıllı/zeki, başkalarının ise korkak olduğunu düşünmemelidir. Umaji herkesin arzularını biliyor mu? Bu dünyada herkes eşittir ama aynı olamaz. Herkesin aydınlanmasını almaya ve bu ışıkta gelişmeye hakkı vardır. Sahaja Yogiler kendi deneyimlerine dayanarak bu ışığın kaynağının Ben olduğuma inanıyorlar o halde bu konuya yabancı olan Umaji; dalkavuk diyerek onlara hakaret etmemelidir.

Her muhabir/gazeteci herkes hakkında kendisi her şeyi söyleyebileceğini hisseder. Evet, Benim hakkımda her şeyi söyleyebilir ama tüm Sahaja Yogi topluluğu hakkında yazmak uygunsuzdur. Beni tanıması gerekirdi ama bu zor. Bu yüzden böyle insanlara meydan okumanın faydasız olduğunu söylüyorum. Marathi gazetelerinin muhabirleri derin ve olgundur. Onların bilime dair bilgileri, gerçekliğin kıyılarına dokunabilir. Maharashtra azizlerin ülkesidir ve eğitimli insanların çoğu da Dharmiktir. Ama bunu söylersem, Maharashtra’da doğduğum için insanlar Benim dar görüşlü olduğumu düşünebilirler. Guru Nanak ve Kabir’in ona ‘Surati’ adını vermesine rağmen Kuzey Hindistan’da hiç kimse kundalini’yi bilmiyor. Kabira’nın bu kadar çok çalıştığı Bihar’da insanlar tütüne, surati diyor! Aydınlar Kabira’yı eleştirdiler, onun dilini yerel bir lehçe olarak tanımladılar. Şair olan evliyalar da romantizmi (şiiri ifade etmede) desteklemişlerdir. Ancak Marathi literatüründe साहित्य = सह + हित heet /refah, herkesin takdir ettiği, hakkında açıkça konuşulmuştur ve bu sayede hem genel halkta hem de entelektüellerde saf inanç/saygı uyanmıştır. Genellikle körü körüne inanç, ego odaklı veya ortodoks kişilerde bulunur. Güney azizlerinin tüm dillerinde bu bolca tanınır. Bu nedenle kültürümüz Güney Hindistan’da gelişti ve Kuzey Hindistan’da ise içi boşaldı.

Bu makale de aynı zeminde, gerçeği sadece görünen şeylerden öğrenmeye çalıştılar. Artık dış görünüşten bu kadar memnun olan bu insanları gerçeğe nasıl çevireceğimizi görmemiz gerekiyor. Ne zaman tartışmaların ve kelimeler ağının üstesinden gelip Nirmal okyanusunun saf inancına doğru yükselecekler? Kimsenin bilmediği ama her zaman umut edebileceğimiz bir şey. Sonuçta bu onların suçu değil. Bu, inanç Ganjlarının kurumasına neden olan siyasetin etkisidir.

Herkesi affetmek Sahajadır.

Anneniz,

Nirmala.

https://pdf.amruta.org/Shri_Mataji/Letters/1991-0201_Uma_Vasudev_letter.pdf