Virata Puja, Takdir etmek tecrübe edilmelidir

Lake Road Ashram, Melbourne (Australia)

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

Virata Puja. Lake Road Ashram, Melbourne (Avustralya), 10 Nisan 1991

Mesafeler nedeni ile ve bir diğer taraftan da bütün bu süre zarfınca Melbourne’da da bir aşramımız olmadığı için, kolektivitenin burada henüz doğru şekilde dokunmamış olduğunu gördüm ve bu durumda sanırım yapılacak en iyi şey şu, bu gün Viraat’a ibadet etmek zorundayız.

Viraat için, Ezeli Baba veya kolektivitemiz için çalışan, bizim beynimizde olan Kişi diyebilirsiniz. Kundalini yükseldiği zaman Onun aktivitesi, bıngıldak kemiğinin delinmesi ile sona erer. Kundalini, buraya girmeden önce Sahasraraya girer. Sahasrara bin tane sinirle çevrelenmiş bir bölgedir ve tıbbi terimlerde limbik bölge olarak adlandırılır.

Şimdi, bu bin sinirin tamamı, Vishuddhi’nin on altı adet önemli sinirine bağlıdır. İşte bu yüzden Shri Krishna’nın on altı bin karısı olduğunu söylerler, bu odur, O tüm güçlerine kendisinin eşleri sayesinde sahip olmuştu,  Ben de tüm güçlerime çocuklarım sayesinde sahibim.

Yani yükselişimizde büyüdüğümüz zaman, dhyana’mız (derin meditasyon) içinde, Sahasraramıza gitmeliyiz. Eğer Sahasrara açılmamış olsaydı, bu kitlesel aydınlanmayı yapamazdık. Bu ne şekilde  birbirine bağlı? Kolektivite, günümüz Sahaja Yogasına çok bağlantılıdır. 

Bundan önce, bu sadece Agnya çakraya kadardı ama Kundalini Sahasraraya ulaştığı zaman, tüm sinirleri aydınlatır ve sinirler çok sessiz, güzel renklerde,bütün bu VIBGYOR renklerindeki  [Violet, Indigo Blue, Green, Yellow, Orange, Red – Menekşe, Çivit Mavisi, Yeşil, Sarı, Turuncu, Kırmızı (sırayla gökkuşağı renkleri)] alevler gibi görünürler. Bunların görüntüsü o kadar rahatlatıcı, o kadar güzeldir ki, tüm dünyada sanırım insanoğullarının görebileceği daha iyi bir manzara yoktur.

Yani Sahasrara açıldığı zaman – ki, şimdi bildiğiniz gibi Roma’da bir puja yapıyoruz – bundan önce de bunun kolektiviteye gitmesi gerekmişti, işte bu odur, Benim dikkatimi kolektiviteye koymam gerekmişti. İnsanları görmeliydim, onların değişik problemlerini, hepsinin acı çektiği şeylerin permütasyonlarını ve kombinasyonlarını görmeliydim. Bunların hepsi yedi ana notaya getirilebilir de diyebiliriz, ama onlar aynı zamanda yirmi bire bölünmüşlerdir: Biri solda, biri sağda ve biri de merkezde. Yani bizim hepsinin bir araya toplarsak, yirmi bir adet temel problemimiz var, içimizde çözmemiz gereken yirmi bir ana problem. 

Sahaja Yoganın başında, Ben sadece insanları iyileştirmeye çalıştım, fiziksel problemleri, akli problemleri, onların ailevi problemlerini, finansal problemlerini iyileştirmeye çalıştım. Her tür problem Sahaja Yoga’da çözüldü ve arada kimi bazı büyük talihsizlikler de oldu. Bildiğiniz gibi, onlar Agnya’ya geldikleri zaman, bütün atmosferi, Tanrının otoritesi olmayan bir tür otorite ile ele geçirmeye başladılar.

Bunun bir sonucu olarak, pek çok insan Agnya dışına çıktı ama Sahasraraya gelenler, kolektivitenin  yükselişinizin temeli olduğunu anlamalılar. Eğer kolektif değilseniz, eğer merkezlere (toplantılara) gelmiyorsanız, birbirinizle buluşmuyorsanız, o zaman siz parmaktan kesilen tırnak gibisiniz demektir ve Tanrının sizinle bir işi yoktur. Ağacın dışındasınız, ağaçtan çıkan çiçekler gibi, onlar bir süre var olabilirler, buna şüphe yok ama bir süre sonra ölüdürler ve bitti. Bu yüzden hepinizin kolektiviteyi anlaması çok önemlidir, eğer Sahaja Yoga’da bu oturtulmadıysa, Sahaja Yoga ölüp gidecektir.  

Şimdi kolektivitenin gerçekten de maksimum tabiatta olması gereken yer olan Amerika’ya gidiyorum ama bu böyle değil. Amerika’daki kolektivitede pek çok sorun var ama hala şunu söylemeliyim ki, onlar tek bir şeyi anlıyorlar, bu da onların çok kolektif olmalarının gerektiğini. Problemler şunlar: Orada Sahaja Yogi olan çok az kişi var ama onlar birbirleri arasında sorumluluğu anlıyorlar. Hepsi çok çalışıyorlar. Sahaja Yoga’yı yayıyorlar. Şimdi bakın, bu “Divine Cool Breeze – Tanrısal Serin Esinti“ dergisi orada başladı. Onların Amerika’da bu kadar az sayıda insanla yaptıkları pek çok aktivite var, bu inanılmaz, bu şeyleri nasıl hallediyorlar.  Ve bunu çok güzel bir şekilde yapıyorlar çünkü onlar bir araya geldiklerini hissediyorlar. Onlar çok uzaktalar, Honolulu’dan New York’a kadar o kadar uzak bir mesafe var ki, ama bir o kadar çok anlayış, o kadar çok sevgi ve sorumluluk duygusu var ki. Az sayıda oldukları içinde, “kesinlikle kolektif olmalıyız” şeklinde son derece büyük bir sorumluluk hissediyorlar.  Gruplar oluşması durumu yok.

Eğer birileri hata veya böyle bir şey yapsa bile, hiç kimse ile bunu asla konuşmaz sadece Benimle konuşurlar. Asla birbirleri ile tartışmazlar, asla birbirleri aleyhine konuşmazlar. Asla gruplar kurmazlar.

Dışarıdaki çocuklar, … buraya gelebilirler. Yer var. Birazcık kayabilir misin, ortaya.. oraya. Sizin orada onlar yer bırakın, buraya gelin.

(Marathi dilinde: Sen öne gel. Öne gel. Baba istediğin kadar öne gel, gel ve bu tarafa otur. Eh, Hari, onu buraya al. Öne gel, Baba onları biraz çek)

Çocuklar önde oturabilirler. Çok fazla yer kaplamıyorlar. Çocuklar kucağınızda bile oturabilirler.

(Marathi dilinde: Dışarıda kaç kişi var?)

Kayabilir misin? Arada boşluk bırakabilirsin.

Bu kolektivite meselesi.

Çocukları buraya getirin. Bütün çocuklar buraya gelsin. Puja sırasında Bana yardım edebilirler. Onlar yardım etme hususunda çok iyiler. Evet.

(Marathi dilinde: Onları daha sonra yakabiliriz, şimdi ihtiyacımız yok)

Evet, evet, gelin. Zavallı çocukları dışarıda kaldılar. Düşünebiliyor musunuz?

(Marathi dilinde: Gelin, gelin)

Hımm, oturun, oturun, oturun.

(Marathi dilinde: Dikkat edin, dikkat edin. Onları sonraya bırakın)

Oturun, oturun, oturun. Buraya, oturun. Şimdi, oh, Gelin, gelin, buraya gelin, buraya gelin.

(Marathi dilinde: Kendiliğinden yer oluşturulabilmeli, sadece büyük bir kalbimiz olmalı)

Şimdi dışarıda kim var? Orada küçük çocuklar var mı?

(Yogi: Sadece çok küçük çocuklar, Sadece bebekler)

Gelin, gelin. Sanırım eğer sen biraz oturabilirsen… böyle büyük bir asana ile değil de, daha küçük bir asana ile oturabilirsen, insanlar gelebilirler. Birini kaldır ve sanırım pencerenin birini açmak önemli.

(Marathi dilinde: Pencereyi açın)

Evet, biraz yer var. Eğer üç tane kamera varsa, o zaman nasıl yer olur ki? Sanırım orada bir kameramız olabilir ve onlarda içeride oturabilirler. Tamam mı? Hepiniz bu şekilde bir diziniz yukarıda oturmalısınız, bu sayede daha fazla yer olur. Baba Mama’nın oturduğu gibi.

(Marathi dilinde: Bir dizin yukarıda otur. Bu şekilde, her şey hallolacak)

Bunu Chaya’nın kucağına bırak.

Kendinizi yaymayın. Bir bacağı bu şekilde biraz yukarıya çekin. Evet, biri düz, biri de böyle. Böyle oturmak daha bile kolay. Oturması daha kolay.

Şimdi, bu kolektivite duygusu, bu küçük salonda – önemli değil – hepimiz beraberiz. Ve, “hepsini nasıl içeriye sokacağız?” Çünkü hepiniz bir arada olmadıkça, bundan keyif alamazsınız.

Şimdi, herkes sessiz olmalı, tamam, çocuklar? Hepiniz. Aksi takdirde sizden dışarı çıkmanızı isteyecekler.

Yani şimdi bakalım: Kolektiviteyi nasıl atlıyoruz? Çok pratik bir gerçekçi anlayış var. İlk önce, kolektivite olmaksızın var olamayacağımızı bilmeliyiz. Gövdenin beyinle bağlantıda olmasının gerekmesi gibi, aynı şekilde, kolektivite olmadan Sahaja Yoga var olamaz. Bir kez bunu anlayın, sonra da kolektivitenin, içinizde ve dışınızda kesinlikle oturmuş olması meselesini halletmelisiniz.  Oturtmanız gereken şey daha çok içinizdedir. İçinizde her ne yaptıysanız, dışınızda bu tezahür eder.

Şimdi, bunu içimizde nasıl oturturuz?

Her şeyden önce, birbirimizle akraba olduğumuzu anlamalıyız. Gyaneshwara dedi ki, “Techi Soyarik hoti.” (Anlamı: Onlar senin akrabaların olacaklar)

Kim ağlıyor orada? Tamam, dışarı çıkartın.

(Marathi dilinde: Bırakın gitsin. Annesini özlüyor)

Bu yüzden ilk şey şudur ki, kendi içlerimizde iç gözlemle  şunu görmeliyiz, “zihnimizde kolektiviteye aykırı olan ne yapıyoruz? Aklımız nasıl çalışıyor?”

Başka bir kişi için insanın aklına ilk önce ne gelir bilmiyorum ama ilk şey şudur, bu kişiler sizin gerçek akrabalarınızdır ve başka hiç kimse akrabanız değildir. Bu çocuklar sizin çocuklarınız ve bu adamlar da sizin erkek kardeşleriniz ve bu hanımlar da sizin kız kardeşleriniz. Biz yekpare büyük bir aileyiz. Bizler tek bir bedenin parçalarıyız ve bu el, diğer ele vuramaz. Tanrıya şükür ki, el düşünmez aksi halde insanoğulları diğer  el hakkında da düşünmeye başlayabilirler. Ama bunu yapmazlar çünkü onlar tek bir beyin aktivitesi ile birbirleri ile bağlantıdadırlar. Bu yüzden de kişininanlaması gereken ilk şey şudur – karşınızdaki kişinin hatalarını görmeye çalışmayın, bunun yerine diğer kişideki iyilikleri görün.

Bu gerçekten de, size en fazla yardımcı olacak olan şeydir. Hindistan’da olduğu gibi – bilemiyorum, burada da belki de aynı – eğer onlar sizi biliyorlarsa, öyle varsayalım, onlar “bu kişiden nasıl faydalanabileceklerini” derhal keşfedeceklerdir. Eğer birisi bakanın kardeşi ise, hemen bakanın kardeşine yanaşırlar. “Tamam, bu işi benim için yapabilir misin?” Sonra birileri de der ki, “ben şöyle şöyleyim” İnsanlarda hemen, “Bu kişi ne şimdi? Bu kişiden nasıl bir iş çıkartabiliriz?” Benzer şekilde,  Sahaja Yoga dili içinde biraz daha ileri gidebilirsiniz. Birisini tanır tanımaz, “onunla ne tür bir iş yapabilirim?” diye düşünmemelisiniz. Ben bunu gördüm, eğer birisinin parası varsa, hemen onun üstüne atlarlar. “Tamam, hadi beraber iş yapalım”, Sahaja Yoga’da bile. Veya eğer böyle bir şey varsa, derhal o kişiyi amaçları için kullanmaya başlarlar.

Bunun aksine, yapmanız gereken şey şudur, birisini tanır tanımaz, o zaman bakın bu kişide hangi iyilikler var? Ben bu iyiliği nasıl içime nasıl çekebilirim? diye düşünmelisiniz. Çünkü kendimizi spritüel olarak zenginleştirmek için buradayız, bu yüzden de ilk ve en önde gelen şey olarak, “Bu kişinin iyiliğini kendi içime çekmek için ne yapabilirim?” diye düşünmek zorundasınız.

Yani ondaki kötü kalitelere bakmak yerine, siz bu kişinin iyiliğine dikkat ediyor olacaksınız çünkü kötü kaliteler sizi hiç bir şekilde beslemeyecektir. Aynı zamanda da  eğer bir kişinin kötü kaliteleri varsa, sizin bunun üzerinde düşünmenizin bir faydası yoktur çünkü bunun üzerinde düşünmeye başlamanızla bu şeyler düzelmeyecektir, bu başka birisinin problemidir. Yapılacak en iyi şey, o kişi bizden birisi ve ben neyi kullanabilirim diyerek, diğer kişiye hayranlık ve anlayışla bakmaktır.  Şimdi, eğer elim varsa düşünmem çünkü bizler bu şekilde programlandık. Eğer bunu tutmam gerekiyorsa, elimi kullanırım, ayağımı değil.  Ellerimin bunu yapacağını bilirim ama yürümem gerektiği zaman, ellerimle yürümem çünkü ayaklarımın yürümesi gerektiğini bilirim. Aynı şekilde hangi Sahaja Yoginin kendinizi beslemeniz için size yardım edeceğini bilmelisiniz. Aklınız derhal çok berraklaşacaktır.

Şimdi olan gibi, Yeni Zelanda’da gerçekten de ölmek üzere olan bir oğlan gördüm ve oğlan geri döndüğü  zaman ona karşı gösterilen tavır, olması gerektiği şekilde kibarca değildi ama en iyi şans bu – görmeniz gerektiği zaman, siz şefkatinizi nasıl tatbik edebilirsiniz. Bizler şefkatten, sevecenlikten bahsediyoruz. Haydi şimdi, bu oğlan bu kadar hastayken, şefkatimizi nasıl tecrübe edebileceğimize bir bakalım. 

Aksine, herkes ona karşı çok acımasızdı. Ona şöyle yaparak, laf atarak geçiyorlardı. Çünkü bizler şefkatli olmalıyız. Şimdi Anne dedi ki, “Şefkatli olmalıyız”. Güzel, nereden şefkat sahibi olacağız? Duvarların üzerinde? Şefkatimizi nerede kullanacağız?  Şefkatimizi nerede kullanacağız? 

Bu nedenle “Sahaja Yoga tatbik edilmelidir” cümlesi, siz sürekli olarak fotoğrafımla beraber oturun demek değildir, bu anlama gelmez. Bu, siz şefkati tatbik edin, bunu uygulayın demektir. Sonrasında ise sevgiyi tecrübe etmelisiniz. Başkalarını sevmeyi nasıl tecrübe edersiniz?

Eğer birisini severseniz, ne yaparsınız? Lütfen o kişiyi memnun etmeye çalışın. Küçük şeyler insanları çok mutlu edebilir. Biliyorum, hepiniz Beni çok memnun etmeye çalışıyorsunuz. Bana hediyeler verirsiniz. Benim için iyi olan şeyler bulacaksınız. Benim için güzel çiçekler, Beni memnun edecek güzel şeyler almak için yolunuzu değiştireceksinizdir. Şunu söylemek zorundayım, bununda son derece memnunum. Ama eğer siz kolektiviteyi anlar ve birbirinizi memnun etmeye çalışırsanız, Ben daha da memnun olurum, çok daha fazla memnun olurum. Beni en fazla memnun eden şey böyle bir kişidir, dikkat daha çok birbirinizi memnun etmektedir.

Siz birbirinizi memnun etmeye karar verir vermez, diliniz farklı olacaktır. Dil tatlı bir şey olacaktır. Makasın iki ağzı gibi (keskin) olan dil, bal gibi tatlı bir şey olur. O zaman siz az konuşursunuz ama gerçekten de karşınızdaki kişinin üzerine bal dökersiniz ve diğer kişi de bundan dolayı sahiden neşe duyar.

Yani şimdi, sevgiyi tecrübe etmek için: siz bunu nerede tecrübe edersiniz? Kendinize bir soru sorun. “Ben sevgiyi nerede tecrübe ederim? Neyi severim”. Evimizi severiz, fotoğraflarımızı, dekorasyonlarımızı, her şeyi severiz, “ama ben bu sevgiyi karımda, kocamda veya diğer Sahaja yogiler üzerinde kullandım mı?”

Sahaj kültürümüzde, şefkatimizi ve sevgimizi kullanmalıyız ve üçüncü bir şey olarak ise sabrımızı kullanmalıyız. Biliyorum kimi çocuklar biraz daha yaramazlar, kimileri ise daha az yaramaz. Belki de kimi insanlar çok konuşkanlar, bazen sahiden Benim de başımı ağrıtıyorlar,  konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor, ve konuşuyorlar, çok fazla. Bazen şöyle düşünüyorum, bu iyi çünkü ağzım için bu bir dinlenme – bu bir bakış tarzı. Başka bir bakışla da, -siz sadece aklınızı kapatın, bırakın o konuşsun, her ne yapmak istiyorsa bırakın onu. Bir kere bitirdiği zaman ve dili dışarı sarktığında, siz artık çok fazla sıkmaz ve gevezeliklerini birisi dinlediği için kendini tatmin de olmuş hisseder.

Yani sabır gereklidir ve sabrın, başkalarının sizin sabrınızı görebileceği bir şekilde olmasına ihtiyaç vardır. Örneğin dün, sanırım yaklaşık üç saat boyunca her tür insanın elini sıkarak oturuyordum, her tür problem ve en son gelen kişi Bana dedi ki, “sabrınıza bakarak, kendi sabrımı geliştirdim”. Ve sevgi size sabır verir. Bu sevgi sizi besler. Size söylüyorum bu kesinlikle gerçekçi bir yöntem: Ben burada Tanrıya güvenmenizden bahsettim, Ben sadece kendinize güvenin diyorum. Bu kesinlikle gerçekçidir çünkü beyniniz hakkında konuşuyoruz.

Herkesi affetmemiz gerektiğini söylüyoruz ama bunu uygulamıyoruz. Küçük küçük şeyler, delilerin hatırlamaları gibi. Demek istiyorum ki, eğer biri onu incittiyse, incitildiğini hatırlamak hususunda, sadece bir yılanın bu kapasiteye sahip olduğunu işitmiştim. Ama burada, insanların bundanda daha düşük bir kapasiteye sahip olduklarını görüyorum.  On üç yıl önce, on beş yıl önce, her ne olduysa, hepsi bunları tek tek hatırlar, onları her ne incittiyse hatırlarlar ama kendilerinin başka insanları nasıl incittiğini hatırlamazlar. Başkalarına karşı, nasıl da edepsizce davrandıklarını hatırlamazlar. Çünkü bu egosu olan insan aklıdır, o başkalarını incitebilir ve hiç bir şey hissetmez. Bütün kırgınlıkları almaya devam eden süper ego ise, durmadan bundan yakınır. Öyleyse şunun farkına varmalısınız, kolektiviteyi yıkan sizlersiniz.

Her şeyden önce, burada korkunç liderlerimiz oldu, işte bu yüzden kolektivitemiz çok zayıf ama şimdi daha ağırbaşlı, daha iyi insanlar buluyoruz. Melbourne içinde, size lider olmak üzere biraz daha yaşlı birisini getirmeyi düşünüyorum çünkü sanırım Greg’in sorumlulukları çok fazla. Bu yüzden de  [Mr.] Henshaw’ı (John Henshaw, in  1991den  2000 yılına dek Melbourne lideri) düşündüm ve ona sordum, kabul etti. Yani şimdi Melbourne’da, kendisi ashramda kalan emekli birisi olacak ve o size bakacak. O Melbourne’da kolektivite ile ilgilenmek için mümkün olan her şeyi yapacaktır ama şunu bilmelisiniz ki, Benim sizlerle lideriniz vasıtası ile bir bağlantım var. Bu siz, Benimle bağlantıda olmazsınız anlamına gelmiyor. Diyelim ki bir iğne var ve siz iğneyi Bana batırdınız, hemen elim kendisini çekecektir – bu, burada bir refleks eyleminin de var olduğu anlamına gelir ama çoğunlukla her şey beyne rapor edilir. Aynı şekilde,  her şey beyine rapor edilmelidir ama eğer siz başından itibaren lidere karşı eleştirel bir tavır geliştirirseniz,  o zaman bu durum sizin için olduğu kadar, lider içinde çok zor bir hale gelir. İlk olarak, eleştirmemelisiniz.

Beyninizi eleştiri için kullanmayın, eleştiri hali hazırda Batıda çok fazla. Demek istiyorum ki, onların yeni bir eleştiri teknikleri var. Eleştirmenler nedeniyle bütün sanat bitti. Sanatçılar tablolarını göstermeye korkuyorlar, eleştirilecekleri için sanatçılar yaratılarını göstermeye korkuyorlar. Şimdi geriye kalan tek şey eleştirmenler, eleştirmenler ve eleştirmenler. Şimdi eleştirmenler, eleştirmenleri eleştiriyorlar, hepsi bu. Yaratıcılık yok, hiç bir şey yok! 

Bu yüzden her şeyi takdir etmeye çalışın. Çocuklar resimler, tablolar üretiyorlar, her neyse. Bazen çizdikleri zaman yüzümü çok komik çiziyorlar – çocuklar değil, yetişkinler bile. Önemli değil! Ben bunu takdir ediyorum, o kişiyi cesaretlendirmek için “bu çok iyi, muhteşem, çok hoş” diyorum.

Yani eleştiri aklımızdan çıkmalı ama takdir etmek hayata geçirilmelidir: başkalarının çocuklarını takdir etmek, başkalarını takdir etmek çok önemli ama bu sizin herkesi takdir edip, karınıza veya kocanıza işkence etmeniz demek değildir- bu da bir dengedir. Öncelikli sorumluluğunuz ailenizdir ama başkalarını da takdir etmelisiniz ve bu, siz hiç kimseyi kıskanmadığınız zaman olur. Bu kıskançlık, nereden geldiğini bilmiyorum, bu yüzden de Ben bu kıskançlık kalitesini, neden kıskançlığın var olduğunu bilmiyorum.

Yani, eğer kıskançlığınız varsa da, onu doğru bir amaç için kullanmalısınız ve bu doğru amaç, spritüel olarak sizden daha yüksek olan bir kişiyi kıskanmanızdır ve bunu tatbik ettiğiniz zaman siz daha iyi birisi olursunuz. Kıskançlık eğer yarışmak içinse, o zamanda daha şefkatli, daha sevecen, daha verici, daha sabırlı olan kişi ile rekabet edin.  Bu sayede, bu rekabet çok sağlıklı bir rekabet olur ve kolektivite de çok beslenir bundan.

Şimdi, hepinizin tek bir benliğin parçası olduğunuzu hissetmeye çalışın. Bunu anlamaya ve uygulamaya çalışın. Bunun size çok yardımı olacaktır. Birisine küçük bir hediye almak gibi küçük şeyler. Bir şey görürsünüz, “şu kişi için bu çok hoş (bir hediye olacak)”, dersiniz.

Biz resmi olarak, erkeklerin kadınlara hediye vermemesine ve kadınlarında erkeklere hediye vermemeleri gerektiğine karar verdik ama bu kişi, eğer kız kardeşiniz ise, rakhi kız kardeşiniz ise, verebilirsiniz veya rakhi sister erkek kardeşine hediye verebilir ama kişi bunlar dışında bunu yapmamalıdır.   

Bunu böyle yaptık çünkü bunun problemler yarattığını gördüm ama bu sizin kadınlardan nefret etmeniz veya erkeklerden nefret etmeniz anlamına gelmez ama saflık için bir mesafe muhafaza edilmelidir. Siz tamamen saflaşana dek, bu mesafeyi korumak daha iyidir. Bu saflık tatbik edilecektir ve bu saflık uygulaması, sizin başkaları için saf duygular geliştirmeye çalışmanızdır. Saflık içinde her şey gelir, her şey de saflık içinde gelir. Eğer safsanız, derhal çok iyi bir Sahaja Yogi olursunuz ama bunu pek çok faseti (kıymetli bir taşın işlenmiş/parlatılmış yüzeyleri) vardır. Geçen gün olduğu gibi, bir kız vardı, onlar prasad dağıtıyorlardı ve oda bir tür tatlıyı almak için mücadele ediyordu. Bunun üzerine Ben ona küçük tabaklardan birini verdim ve “sen dağıt” dedim.  Bir anda ne istediğini unuttu ve küçük, küçücük elleriyle çok tatlı bir şekilde herkese prasad dağıtmaya başladı, çok tatlı bir şekilde. Yani bu, çocuklarınızla çocukluklarından itibaren tecrübe edilmelidir, onlara “tamam, hadi bu şeyleri yap, bunu insanlara dağıt, git ve onların başlarına kum kum sür” demelisiniz – güzel bir şekilde yapamayabilirler ama bunun önemi yok. Başkaları ile nasıl tanışacaklarını, onlarla nasıl konuşacaklarını, başkaları ile nasıl beraber olacaklarını öğreneceklerdir.

Şimdi, kolektivitenin en kötü düşmanı kavgacılıktır. Kimi insanlar esas itibariyle saldırgandırlar; onların konuşma tarzı son derece saldırgancadır, bir şeyleri söyleme şekilleri saldırgancadır. Belki de bir şeyler yüzünden, belki de daha iyi eğitimli oldukları için, belki de öfkeli bir aileden geldikleri için, belki de bir tür üstünlük kompleksi veya aşağılık kompleksine sahip oldukları için veya güvensizlik duygusu nedeni ile veya belki de posses oldukları (ele geçirildikleri) için saldırgandırlar.

Onlar baskı kurmaya çalışır ve kuvvetli üstün hissetme duygularını insanlara göstermeye çalışırlar. Onlar değersiz olabilirler, buna gerek yoktur ama onlar bunu yaparlar ve bu dizginlenmesi gereken bir şeydir. Bu yüzden de burada tatbik etmeniz gereken şey alçak gönüllülüktür. Mütevazı olmaya çalışın.

Buna benzer bir şaka vardı, şöyle ki: bir beyefendi merdivenlerden çıkıyordu ve bir diğeri de yukarıdan geliyordu.  Yukarıya çıkan beyefendi karşıdan gelene “lütfen kenara çekilin” dedi. Yukarıdan gelen ise, “ben aptallar için kenara çekilmem” dedi. Tırmanan kişi ise, “ama ben çekilirim” dedi ve çekildi.

İşte alçak gönüllülük böyle çalışır. Başkalarına karşı yaklaşımınızda mütevazı olmalısınız. Demek istiyorum ki, İngiliz dili görünüşte çok alçak gönüllüdür, siz “lütfen” demek zorundasınız, on kere “teşekkür ederim” demek zorunda olmanız gibi, “lütfen, lütfen, lütfen”, “teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim”, ama kalpten bir şekilde değil.  Diyelim ki birisi  size “teşekkür ederim” demedi, karşındaki kişi seni dövebilir bile! “Bana neden teşekkür ederim demedin?” Bu alçak gönüllülük değildir! Alçakgönüllülük hiç bir şekilde başkalarına saldırmaya çalışmanız değildir ve eğer başka kişiler saldırgansalar, siz bunu çocukça bir şey, aptalca bir şey, salakça bir şey olarak görürsünüz, bunun bir anlamı yoktur çünkü siz o kadar güçlüsünüzdür ki, buna tahammül edebilirsiniz. Sizin tecrübe etmeniz gereken alçakgönüllülük budur ve eğer tüm bu kalitelere sahipseniz, bencilliğinizi kaybedeceğiniz için, gerçekten de şaşıracaksınız. Bencilliğiniz akıp gitmeye başlayacaktır çünkü bencillik, nasılda çirkindir ve siz cömert olmaya başladığınız zaman, çok kısa sürede anlamaya başlarsınız.

Hepiniz Benim için çok fazla para harcamayı arzu ediyorsunuz, biliyorum. Bana hediyeler vermek istiyorsunuz. Bunu şimdi durdurdum, bireysel olarak Bana hiç bir hediye, hiç bir şey veremezsiniz. Ama cömertlik genel bir terim, müşfik olmanın cömertliği, şefkatin cömertliği, sabrın cömertliği ve maddi şeylerdeki cömertlik var. Bir şey görürsem, Ben derhal şöyle düşünürüm, “Oh, bunu almalıyım çünkü bu şeyi, bu hanıma veya bu beye verebileceğimi biliyorum” veya “şu amaçla veya bu organizasyon için veya yaptığımız bu tür bir iş için bunu oraya verebilirim ”. Bu derhal Bana gelir.

Hayret edersiniz, eğer pazardaysam ve eğer susamışsam, gidip de kendime içecek bir şey almalıyım diye düşünmem bile – bu aklıma gelmez. Hayatım boyunca buzdolabımı açmadım bile, şaşarsınız. Ama başkaları için koştururum, onlar için pişiririm. Ama diyelim ki, evdeyim ve yemek yok. Kendim için yemek pişirmem- bu doğru. Eğer evde hiç kimse yoksa ve kocam orada değilse, iki üç gün yemeyebilirim ve sonra, hizmetçiler, hizmetçi gidip kocama şikâyet edecektir, Ben o zaman gerçektende hiç yemek yemediğini hatırlarım. Fark etmedim.  Eğer yiyorsam, bu sadece yemek yemektir çünkü kocam oradadır ve bu yüzden de Benim onunla beraber yemek yemem gerekir. Ben asla çay içmeye alışmadım ama kocam çaya çok düşkün olduğu için çay içmeye başladım, yani bunu yapmaya devam ediyorum, böylece yapmayı bırakmamalıyım, (bırakırsam) ilerde daha zor olacaktır. 

Bu sadece kendini başkalarına göre ayarlamaktır. Bu zor değildir. Başkasını memnun eden bir kaç şeyi, orada burada yapmalısınız. Memnun etmeye çalışmaktan zarar gelmez ama bu sadece hanımın yapacağı şey değildir, kocalarda karısını memnun etmek için bir şeyler yapmalıdır. Bu sadece karı koca arasında değildir. Bu sizinle çocuklar arasında da olacaktır. Bütün Sahaja Yoga ailesi arasında, bizler kendimizi ayarlamalıyız, bu şekilde olmalıdır. Bu yüzden de, aynı kameralarınızı ayarlamanız gerektiği gibi, sizde ayarlamalarınızı tecrübe edin, eğer kamerayı ayarlamazsanız, doğru resmi çekemezsiniz, aynı şekilde kendinizi tüm atmosferle, bir kişi ile uyumlu olacak şekilde ayarlamadığınız sürece, gerçek resmi elde edemezsiniz ve o zamanda bununla kavga etmeye başlarsınız. Aslında, kavga kendi içinizde olmalıdır. Bu oldukça uzun, uzun bir hikâye, demek istiyorum ki, bildiğim kadarı ile insanoğulları ve kolektivitenin problemleri. Ve bazı problemler şimdi çözülüyor. Bundan dolayı mutluyum, insanlar aşık olmuyorlar. Demek istiyorum ki, aşık olmuyor ve kafalarının üstüne çakılmıyorlar. Ama şimdi bu daha iyi, onlar sakinler ve üzerinde düşünüyorlar. Birisi ile evlenmek için  evleniyorlar, aşık oldukları için değil. Bu olmakla olan çok büyük bir şey çünkü bu size aklın saflaşmasını getirecektir ve saçma sapan şeyler üzerinde gezinmeyen bir akıl verecektir.

Yani dediğim gibi, bütün bu şeyleri uygulayın, kolektiviteniz çok güzel olacaktır ve en iyi şey sizlerin beraber meditasyon yapmanızdır.

Delhi de, bir ashram kurduk, her sabah insanların gelip oturduklarını ve beraberce meditasyon yaptıklarını görüyorum. Burası bir tapınak gibi. Bu bir kilise gibi. Oraya geliyorlar ve pek çoğu oturup beraber meditasyon yapıyorlar.

Kolektiviteyi hissetmenin en iyi yolu, meditasyon yapmaktır. Tabii ki evde meditasyon yapabilirsiniz,  derinliğiniz için bunu temizleyebilirsiniz ama diğer taraftan sizler birlikte meditasyon yapmak zorundasınız ve birlikte meditasyon yaptığınızda, sizin sahip olduğunuz kuvvet o zaman diğerlerini de kuvvetlendirir ve tüm kolektivitenin gücü çok daha fazla artar. Birlikte meditasyon yapmamız çok büyük bir şeydir, herkes bunu anlamalıdır. Ne zaman vakit bulursanız ve bu vakti bulun, örneğin sabahları – ashrama gideceğiz ve meditasyon yapacağız. Pazar sabahı, biz sadece gidip, ashramda meditasyon yapacağız, deyin. Sadece meditasyon için gelmelisiniz. Meditasyon yapın ve gidin çünkü Ben bu ashramda oturuyorum. Ben buradayım. Bu yüzden evlerinizden çıkın, buraya gelin ve meditasyon yapın. Meditasyonun size çok yardımı olacaktır. Siz her nerede bir aradaysanız, Ben (orada) sizinle beraberim ama birbirinizden uzak olduğunuz zaman, sizinle beraber değilim.

Sadece zorluklarla (karşılaştığınızda), Benim olmadığım kimi yerlere itildiğinizde, Benim orada olmadığımı düşündüğünüz yerlerde, Ben oradayım ama eğer siz kendinizi kasıtlı olarak kolektivitenin dışında tutuyorsanız, sizinle birlikte değilim. Bu yüzden de, kolektivitenizi büyütmeye çalışın, aksi takdirde kendi derinliklerinizin içine giremezsiniz, büyük bir Sahaja Yogi olamazsınız, size gerçek anlamda bir Sahaja Yogi denemez. Sadece kolektivite hissiyatı olanlar Sahaja Yogi olabilirler.

Bu yüzden, Melbourne’da önümüzde pek çok kişi var ve nicelik (miktar) arttığı zaman kalite düşmemelidir ve çok güçlü bağlara sahip olmak sayesinde kolektivitenin kalitesi çok güçlü  olmalıdır. Birisini övdüğünüz zaman, Ben bundan hoşlanıyorum. Normalde şunu gördüm, ne zaman bir yerlerdeysem, insanlar sadece negatif kişiler hakkında konuşurlar, hiç kimse pozitif insanlardan bahsetmez, bu yüzden de Ben onlar hakkında bir şey bilmiyorum. Çoğunlukla negatif olanları biliyorum. Yani çok pozitif olan, çok büyük olan, iyi şeyler yapan insanlar hakkında bir şeyler bilmek istiyorum, negatifi unutun gitsin, onlar bir şekilde bırakacaklardır. Bu yüzden de en iyisi pozitif olan, iyi iş yapan, gerçek Sahaja Yogi olan insanlardan bahsetmektir.

Hepinizi Melbourne’da güzel bir kolektiviteye sahip olmak ve kendinizden neşe duymanızla kutsuyorum ve her, her toplantı sizler için bir eğlence ve bir festival olmalıdır.

Tanrı hepinizi kutsasın!

Öyleyse bu gün, Virata’ya ibadet etmelisiniz. O, Viraata olan ve Shri Krishna’nın kendisi olan Akbar’dan başka bir şey değildir. Bunun için bir şarkı da söyleyebiliriz, ilk önce ayaklarımı yıkamak için Ganesha’nın şarkısı ve sonra Krishna için bazı şarkılar.

(Marathi dilinde: Şarkılar var mı sizde? Vithala’nın bütün şarkıları var bizde,  Maharashtra’da Vithala’nın tüm şarkılarını aldınız. Önce Ganesh Stuti’yi söyleyin ve sonra da ayağı yıkayın ve daha sonrasında da şarkı söyleyebilirsiniz )

Accha (güzel, iyi),şimdi ayaklarımı çocukların yıkaması gerek, tamam mı?

H.H. Shri Mataji Nirmala Devi