“Kendi Tanrısallığınızı Anlayın”, Sahasrar Puja

Ischia (Italy)

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

“Kendi Tanrısallığınızı Anlayın”, Sahasrar Puja, Ischia (İtalya) 5 Mayıs 1991

1970 yılında, bu dönemde açılmış olan Sahasrara`nın gününü kutlamak için bu gün burada toplandık. Bu güzel tenteyi Sahasraramız gibi buluyorum. Ve Sahasrar günü için bu güzel düzenlemeye sahip olmak çok uygun. Sahasrara açıldığı zaman ne olduğunu anlamalıyız. Kundalini beş merkezden geçerek, bizim limbik bölge dediğimiz alanın içerisine girer. Bu bölge bin adet sinirle çevrelenmiştir ve bu sinirler aydınlandıkları zaman VIBGYOR renklerini (Violet–Indigo–Blue–Green–Yellow–Orange–Red / Mor-Çivit Mavisi-Mavi-Yeşil-Sarı-Portakal-Kırmızı), yedi rengi taşıyan alevlermiş gibi görünürler ve çok yumuşak şekilde, güzel bir şekilde ışıldayarak, huzur yayarlar.

Ama, Kundalini kendi vibrasyonlarını yaymaya başladığı zaman, kenarlarda, tüm bu sinirler yavaş yavaş aydınlanır ve her yana doğru hareket etmeye başlayarak, Sahastararayı açarlar ve sonrasında Kundalini bizim ‘Brahmarandhra’ dediğimiz bu bıngıldak kemiği bölgesinden çıkar. ‘Randhra’ delik anlamına gelir ve ‘Brahma’ ise Tanrının Sevgisinin her yeri kaplayan gücüdür.

Bu sayede bizim normalde hissetmediğimiz, bu her yeri kaplayan süptil enerjinin içine girer ama sonra her yeri kaplayan bu gücün, Paramchaitanya’nın, bu enerjinin bir parçası olan chaitanya, vibrasyonlar beynimize girmeye başlarlar ve limbik bölgede kendi kutsamalarını göstererek bir araya gelirler.

Şimdi limbik bölge, beynin bütün her yeri ile ve aynı zamanda sinirlerle de bağlanmıştır. Bu sayede ‘samuhik chetana’ adı verilen kolektif bilincin yeni farkındalığını size vererek sinirlerin içine akmaya başlar.

Böylece siz limbik bölgenizin üzerinde görülen yeni bir chetana, yeni bir farkındalık kazanırsınız. Bu chaitanya dalgalarının çalışması çok ilginçtir. Normalde küçük virgüller gibi biçimlendirilmişlerdir ama sonrasında farklı formlara girerler. Kendilerini masumiyetin dört kollu sembolü olarak swastika şekline sokarlar veya onlar Omkara olurlar, Om’un nasıl yazıldığını biliyorsunuz, bizim yaptıklarımızın, farkındalığımızın sembolüdür. Swastika oluşturdukları zaman onlar sol kanalı beslemeye çalışırlar ve Omkara oluşturdukları zaman ise sağ kanalı beslerler, sağ ve sol sempatatik sinir sistemini beslerler.

Ancak Sahasrara açık tutulmalıdır, bir kısır döngü olmasından dolayı bu insanlar için oldukça zordur. İlk olarak, Brahmarandhra açıldığı zaman bu vibrasyonlar, onun vasıtasıyla beyninize girmeli ve sinirlerinizi beslemelidir ve bunun sayesinde sağ ve sol kanalınız açılır ve böylece daha fazla chaitanya bütün bu merkezlere doğru aşağıya akabilir. Ama eğer Sahasraranız uygun şekilde açılmadıysa, bu işlem gerçekleşmez. Bunun bir sonucu olarak da, çakralar açılmaz, Kundalini omurilik içerisinde sadece bir kaç iplikçik olarak kalır ve çakralarınız açılmadığı içinde yeni iplikçikler yükselemez. Yani, Sahaja Yoga’da Sahasraranızı açık tutmak çok önemlidir. Aksi takdirde kısır bir döngü vardır.

Sahasrarayı açık tutmak zor olduğu kadar, bir şekilde de çok kolaydır. Devi Mahatmya’dan bildiğiniz üzere, “Sahasrara da, Mahamaya gelir”. O bir Mahamaya’dır ve Onu (Dişi olanı) tanımak kolay değildir, Onu bilmek kolay değildir, O sadece sizler gibi yaşar. O sadece sizler gibi hareket eder. Ve sizler Onun gerçek tabiatını asla fark edemezsiniz. O, Mahamaya formundadır.

Yani, Sahasrara’da Mahamaya’yı tanımak başka bir kısır döngüdür. “Neden Mahamaya olmalı” diyebilirsiniz. Baştan sona tamamen başka bir formda olması daha iyi ama, modern zamanlarda başka herhangi bir form Sahaja Yogayı çalıştıramazdı çünkü insanlar korkar, alt üst olurlardı ve asla Sahaj Yog’u asla kabul etmezlerdi çünkü neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek için onların içlerinde bir aklıselim zaten yoktu. İşte bu yüzden bu, Mahamaya formunda olmalıydı.

Sizler Mahamaya formu içinde tanımalısınız. Bu da başka bir testtir çünkü tanımanız gerekirken, siz Mahamaya’yı tanıyamazsınız. Ama Sahaja Yoga’da Mahamaya Swaroopa (kendi doğal formu) hakkında, sizi aklen ikna etmesi gereken pek çok fotoğraf gördünüz. Bunu görebilirsiniz, aklen çok farklı bir şey olduğunu anlayabilirsiniz. Napoli’ye geldiğim zaman bile, polise ve herkese birer fotoğraf verildi ve hepsi çok farklı bir şey olduğunu fark ettiler. Hepsi Benimle el sıkışmak istediler. (Napoli havaalanına geldiğinde, bütün polisler Annenin fotoğraflarını ve rozetlerini istediler) Bir yolu budur.

Diğer bir yolu ise şudur, sizler kutsamaları görmeye başlarsınız ve derece derece maddi, fiziksel, duygusal ve spritüel olarak nasıl daha iyi olduğunuzu görmeye başlarsınız. Hala akli bir seviyede insanların pek çoğu tanır.

Ama kalpte tanınmadığı sürece, bu bir tanıma değildir. Kalp hâlihazırda yedi çakranın yedi aurası ile çevrelenmiştir ve Ruh, Atma, kalpte oturur. Bu şekilde, burada başınızın tepesinde, Kadiri-i Mutlak Tanrı, Sadashiva oturur.

Bu yüzden de Kundalini bu noktaya dokunduğu zaman Ruhunuz aydınlanır ve ruhun ışığı yayılmaya ve merkezi sinir sisteminiz üzerinde harekete geçmeye başlar çünkü vibrasyonlar, chaitanya otomatik olarak sinirlerinizi aydınlatan beyninize akmaya başlar.

Ama kalpten tanıma hala yoktur. Bu olmadan dahi serin esintiyi hissetmeye başlarsınız, başkalarının Kundalinisini yükseltebilirsiniz, insanları iyileştirebilirsiniz, pek çok şey yapabilirsiniz. Ama kalpte bu hala çok fazla hissedilmemiştir. İşte bu yüzden bizde müzik, sanat var. Bütün bu şeyler kalbinizi açmaya başlar. Ama hala tanıma yoktur çünkü tanıma kalbin akli bir aktivitesidir. Kalbin nasıl akli bir aktivitesi olabilir? Bu hepinizin karşı karşıya gelebileceği bir başka problemdir ve Ben bunu biliyorum, eğer bu kalbin akli bir aktivitesi ise, bunu nasıl yaparız?

Şöyle, eğer bir Hıristiyan’sanız, Hıristiyan bir ailede doğdunuz, İsa’nın fotoğrafını görür görmez, derhal “bu İsa” diye hissedersiniz veya eğer bir Hindu iseniz, Shri Rama’nın fotoğrafını görünce, derhal “bu Shri Ram” diye bilirsiniz, bakın. Kalpte de bu tür bir şey vardır, bir tanıma. Ama sizinle yaşayan birisini tanımak çok ama çok zordur ve sizler sadece akli aktivitenizin zirvesinde yaşarsınız. Ama kalbimizin derinlerine gitmek için, ne yapmalıyız? İnsanlar Anne, kalbimize nasıl girmeliyiz?” diye Bana sorarlar, “bu akli aktivite kalp vasıtası ile nasıl yerine getirilebilir?” Şimdi, şunu hatırlamalısınız, kalp ile beyin kesin olarak bağlantılıdır, kesinlikle bağlıdırlar. Bu bağlantısız bir şey değildir. Eğer bağlantısız olsaydı, işe yaramazdı. Kalp durunca, bir süre sonra beyinde durur. Tüm beden bozulur.

(Eğer çocuk ağlıyorsa, lütfen çocuğu dışarıya çıkartın. Çocuğu dışarı çıkarsanız daha iyi olur. Eğer çocuk ağlıyorsa, çocukta bir şeyler yanlış demektir)

Yani beynin bu akli aktivitesi şu şekilde anlaşılmalıdır: siz tehlikeyi görür görmez, düşünmeden dahi, refleks bir şekilde, kalbiniz daha fazla kan pompalamaya başlar ve kalbiniz daha hızlı şekilde artar. Düşünmeniz gerekmez. Akli bir aktivite yoktur. Sadece bakın, diyelim ki önünüzde bir kaplan duruyor, kalp derhal pompalamaya başlar. Bu refleks bir eylemdir.

Şimdi, bu aktivite nasıl gerçekleşir, birisi bu şudur diyebilir çünkü bu şey sizin içinizde bina edilmiştir, siz acil bir durumla karşı karşıya kalır kalmaz, sempatik sinir sisteminiz harekete geçer ve korku hissedersiniz, bir korunma olmalı, bu konuda bir şeyler yapmalısınız şeklinde hissedersiniz ama düşünmezsiniz, sadece koşarsınız, mümkün olduğunca hızlı koşarsınız. “Ne yapmalıyım, nereye koşmalıyım” diye düşünmezsiniz. Sadece tehlikeden kaçmaya devam edersiniz. Bunu nasıl yaparsınız? Çünkü bu içinizde bina edilmiştir, tüm bunlar beyninizdedir, kalp çok fazla kan pompalamaya başlar başlamaz, bu sadece bacakları çalıştırmalıdır, elleri çalıştırmalı ve siz koşmalısınız. Veya diyebiliriz ki, bu sizin içinizde bina edilmiş olan merkezi sinir sistemindedir – korku. Her reaksiyon, buna benzer her tepki içinizde bina edilmiştir.

Ancak spiritüelliğin tepkisi henüz tezahür etmedi, bu tezahür etti, hepsi bina edilmiştir, buna şüphe yok ama henüz tezahür etmemiştir ve nasıl tezahür edecek bu? İşte insanların Bana sordukları şey budur, “Anne, bu nasıl tezahür edecek?” Kendi geçmişiniz boyunca bundan korkmanız gerektiğini, şundan korkmanız gerektiğini öğrendiniz. Bu yaşamda da pek çok şey öğrendiniz. Bir çocuk elini mumun üzerine götürebilir, korkmayacaktır ama bir yetişkin bundan korkar çünkü bu bir deneyimdir. Yavaş yavaş tecrübe ile, içinizde bu refleks reaksiyonu oluşturdunuz bu sayede kendinizi korumaya çalışırsınız.

Şimdi mesele, kalbinizde hangi deneyimi bina etmenizin gerektiğidir. Kendi Tanrısallığınızın, kendi spiritüelliğinizin deneyimini. Siz bu deneyimi bir kere geliştirmeye başlayınca, o zaman Tanrısal bir kişi olduğunuzu bilirsiniz. Tanrısal bir kişi olduğunuzun tamamen farkında olmadıkça, herhalükarda Bana inancınız olsa da, tanıma tam değildir. Çünkü Beni tanıyan kimdir, kör birisi. Eğer bir kör Beni tanıyorsa, kalpte bunun bir karşılığı olmayacaktır.

Bu yüzden de, ilk önce kendinizi Tanrısal bir kişi olarak tanımalı, kendinize inanmalısınız. Sahaja Yogiler olsak da, bizler kendimize inanmıyoruz. Eğer bir problem varsa, onlar Bana bir mektup yazacaklardır. Eğer hastaysalar Bana bir mektup yazacaklardır. Eğer herhangi bir ailevi problem varsa Bana yazacaklardır. Eğer birileri kimi sorularla onları rahatsız ediyorsa, Bana soracaklardır. Ama iç gözlem yapan bir yapınız olursa ve meditasyon yaparsanız, o zaman siz içinizdeki bu Tanrısallığa dokunursunuz. Bu Tanrısallığa dokunduğunuzda zaman da, kendinizin Tanrısal bir kişi olduğunuzu bilirsiniz.

Bu yüzden bu Sahasrara pujada aslında, sizler kendi Tanrısallığınızı tanımalısınız, kendi Tanrısallığınızı tecrübe ederek, Tanrısal olduğunuzu tanımalısınız. Tanrısallığınızı nasıl deneyimlersiniz? Bu sizin başkalarına aydınlanma vermenizdir. Başkalarına aydınlanma vermek büyük bir deneyimdir. Sadece bu da değil, aydınlanma verirsiniz ama siz onlara çakralarını da anlatabilirsiniz, onlarda neyin yanlış olduğunu bilirsiniz ve kesinlikle kendinizden eminsinizdir. Ve aklen bu bilirsiniz, “evet, ever, bu çalışıyor” diyeceksinizdir, “bunu ben yapıyorum” kısmına bulaşmadan, “Anne, bu çalışıyor. Bu oluyor. Bu şey, şu şey” diyeceksiniz.

Ama siz asla iç gözlem yapmazsınız, “bu nasıl, ben çalışıyor muyum? Ben bunu nasıl hallediyorum? Ben bunu nasıl hissedebiliyorum? Bana ne oldu? Bende ne düzeldi? Bende ne sivrildi? Bende ne gelişiyor? Dönüşüm nedir?”

Bunun hakkında, kendi varlığınızın deneyimi hakkında bir kez düşünmeye başlayınca, o zaman bir tür duygu –sezgi – Mahamaya’ya karşı, bir duygu gelişir.Ben yine “duygu” diyorum. Korku duygusu, depresyon duygusu gibi. Geliştirdiğiniz her duygu ve bu duygu, bir minnettarlık duygusu, sevgi duygusu, bir olmak duygusu, neşe duygusu diyebilirsiniz. Bunların tümü kafanızda çalışmaya başlar ve sonrada tepkileri hissedersiniz. Eğer, şöyle diyelim, deniz aya tepki veriyor, bu durum onun buna tepki verme hareketliliğine sahip olduğu anlamına gelir. Bir taş aya tepki vermeyecektir.

Aynı şekilde: kalbinizde bu duyguların dalgaları, spiritüelliğin deneyimlenmesi ile, sizin kendi varlığınızın deneyimlenmesi ile yaratıldı. Ve sonrasında sizler bunları ifade etmeye başlarsınız ve Ben bunu fark edebilirim. Böyle bir kişi çok konuşkan biri olmayabilir, Sahaja Yoga hakkında fazla bir şey bilmiyor da olabilir ama kalpte, kalpte bir karşılık hisseder. Bu başarılması gereken bir şeydir çünkü siz kalbin merkezinin buraya yerleştirildiğini biliyorsunuz. Peetha, kalbin oturduğu yer, Brahmarandhra üzerindedir.

Eğer kalp açık değilse, kalpte, içinizde bina edilmiş bu tepki yoksa, .. onların korkmasına veya huşu (saygıyla karışık korku) içinde olmalarına gerek yoktur ama doğal bir protokol gelişir. O zaman asla yanlış yapmazsınız çünkü kalbinizde iyi olanın ne olduğunu bilirisiniz. Diyelim ki birisini kalpten sevdiniz – bu kişiyi incitmeyeceksinizdir. Aynı şekilde, kendi kalbinizde bu tepkileri hissetmeye başladığınız zaman, asla yanlış yapmazsınız çünkü içinizde bina edilenler şimdi tezahür ediyorlar. Çünkü spiritüellik vardı, bina edilmiş olan bu Tanrısallık vardı. Şimdi bu kendisini gösteriyor.

Ve sonra, siz bir şeyler için kaygı duymaz ve dışsal hiç bir şey yapmazsınız. Shandilya Upanishad, Kathopanishad, gibi Upanishad’larda (Vedaları açıklayan Sanskritçe yazılmış bir dizi kutsal Hindu yazıtı) bu anlatılmıştır, Brahma’yı bir kez bildiğinizde, Yagyopaveeta ipliği (vücuda kutsal bir koruma sağladığına inanılan, bir düğümle birleştirilmiş üç kat iplik, ritüeller sırasında takılır) takmak ve bunun gibi tüm dışsal şeyler fırlatılıp atılmalıdır, bunlara gerek yoktur çünkü şimdi sutra’ya (ipliğe) siz, kendi içinizde sahipsiniz. O zaman tüm bu dışsal şeyleri bırakmalısınız çünkü bütün bunlar içeride bina edilmiştir ve kendisini ifade ediyordur ve böyle bir kişi otomatikman çok yüksek kalibrede bir Yogi olur.

Kalküta’da bir beyefendi vardı. Kendisi bir Hindu olsa da ismi Mr. Khan ve büyük bir fizik bilimcisidir. O bu duyguları geliştiriyordu ve bir gün küvette banyo yaparken sırt üstü düştü ve sırtı tamamen kırıldı ve kıymıkların bir kısmı beyne gitti, tamamen komadaydı. Öyle ki doktorlar, “asla kendine gelemez” diyerek, ondan umutlarını tamamen kestiler, kendisi yoğun bakımdaydı. Ama düşmeden hemen önce “Ma !” (Anne) diye seslendi, hepsi bu. O zamanlar Delhi’deydi. O düştü, işte olan bu diyerek Beni bilgilendirdiler. Bende “tamam” dedim. Sadece ona dikkat koydum, bir bandhan verdim. Ertesi gün gözlerini açtı. Doktorlar buna inanamadılar ve sonra onu Sahaja Yogilerin gittiği bir koğuşa aldılar ve onlarda ona “biz size vibrasyon vereceğiz” dediler. O da “ama ben hiç acı, hiç bir şey hissetmiyorum” dedi. Şimdilerde on yıl daha genç görünüyor ve çok farklı. Şimdi, deneyim: bu şimdi onun için tam bir deneyim. Şimdi tam olarak kendi Tanrısallığının içinde. Bu yüzden de diyor ki, “Anne, ben şimdi hiç bir şey düşünmeyen birisiyim, Yaşam hakkında, ölüm hakkında, hiç bir şey hakkında, çocuklarım hakkında. Şimdi ben sizin kim olduğunuzu biliyorum. Biliyorum ki sizin korumanız altındayım. Endişelenmeme gerek yok”.

Diğer bir vakada, çok kötü durumda bir kalbi olan ve bu nedenle kendisine by pass yapılmış olan Dr. Worlikar’dı. Büyük bir adanmış kişi. Ve belki de, onda bulunan by pass bozuldu ve çok ağır bir kalp krizi geçirdi. O, yeniden komaya girdi. Onu hastaneye yatırdılar.. Aort damarı, ilk başta yüzde seksen tıkanmıştı, yani sadece yüzde yirmisi açıktı. Umut yoktu. Bu nedenle ona bu by pass ameliyatını yaptılar ve o sadece dedi ki, “lütfen Anneye haber verin”. Onun bunu yapmasına gerek yoktu ama önemli değil. Ve Ben sadece onun için bandhan verdim. Ben Avustralya’daydım. Oda yine umut kesilmiş bir vakaydı. “Nasıl başka bir by pass ameliyatı yapabiliriz” dediler. Yapılan by pass çalışmıyor, ne yapmalıyız? Gözlerini açtığı sırada onu ameliyat etmek üzereydiler, bunu düşünüyorlardı. Doktora dedi ki, “Doktor, ben iyi hissediyorum. Ne olduğunu bilemiyorum, kendimi mükemmel şekilde iyi hissediyorum. Kalkabilir miyim?” Doktorlar anlayamadılar. O kalbini hissetti. “Kalbi çok iyi çalışıyor. Ne oldu?” dediler. Bu yüzden de onu muayene ettiler ve şunu gördüler, tıp tarihinde daha önce hiç olmamış bir şekilde onun eski aorta damarı tamamen açılmıştı.

Şimdi yaşadığı bu deneyim, Benim onun üzerinde çalışabileceğim Tanrısallığı yüzünden de- bağlantı çok iyiydi – ve işe yaradı. Fakat akli olarak her şeyi analiz etmeye devam ederseniz ve Sahaja Yoga’yı akli olarak anlarsanız, tüm kutsamaları aldığınız yerden, bu Tanrısallılık konumuna ulaşamazsınız. Her şekilde bu sizin üzerine yağmaya başlar. Bu insanların para konusunda yardım aldıklarını duyuyorsanız, binalar söz konusu olduğunda, ulaşım için endişeliydiler – her şeyde- sanki birileri bunu hallediyormuş gibi. Zihinsel olarak Sahaja Yogi olsanız bile, bütün bunlar çalışıyor. Ancak Tanrısallığınız çok, çok büyük bir şekilde tezahür ettiği zaman, kesinlikle aksi olması mümkün olmayacak kadar büyük bir şekilde yardım edilirsiniz.

Bunlar mucize değildir. İnsanoğulları için bunlar mucize olabilirler ama Tanrı için değildir. Sonuçta O tüm dünyayı yarattı, bütün evreni O yarattı, evren üstüne evren yarattı, bunda Onun için büyük olan ne var? Ama bu deneyimle gelen inançtır, kör bir inanç değildir. Deneyimle gelen inanç. Ve iç gözlem sayesinde, “ben bunu neden yapıyorum? Neden böyle yapmalıyım? Neden şöyle yapmamalıyım?” Bu iç gözlem başlamalıdır. İç gözlem yaptığınız zaman bu derinlik ileri gider ama daha fazla meditasyon sayesinde. İşte bu yüzden Ben sürekli olarak lütfen sabahları kalkın ve meditasyon yapın, akşamları kalkın ve meditasyonunuzu yapın diyorum. En azından yatmadan önce, yapmalısınız. Bu sizin, tüm yaratıcılığın kaynağı olan, masumiyetin kaynağı olan, bütün bilginin kaynağı olan, bütün neşenin kaynağı olan kendi Tanrısallığınız içinde daha derine gitmenizin yegâne yoludur.

Yani Sahasraranızın içine girdiğiniz zaman – evet, Sahasrara’nın açıldığı doğru ve bu sayede sizler bu kitlesel aydınlanmayı aldınız. Bu doğru. Ama şimdi kalite yukarı gitmelidir. Nicelik oldukça büyük ve Sahasraranın kalitesi büyümelidir. Ve eğer biz, kalbin Sahasraranın en önemli parçasında rol oynadığını anlarsak, modern zamanlarda Sahaja Yogayı çalıştıracak tek enstrüman Sahasrara’dır. Tam burası, (Sahasraranın merkezindeki nokta) kalp merkezidir. Sizin kalp vasıtası ile tanımanızın gerekli olması nasıl da önemlidir, aksi takdirde bu merkez (Sahasrara) açılmaz. O zaman nasıl aydınlanma alırsınız?

Ne kadar güzel bir bağlantı yapılmış: bu merkez kalbin oturduğu yerdir, kalbin peetha’sıdır. Ve bu açılmalıdır, ancak o zaman Kundalini içeriye girer.

Yani bütün bu mekanizma, birbirleri ile bağlantılıdır ve kesinlikle kalp ile bütünleşmiş bu beyin sayesinde, bağlantıda olan kalbin önemini anlamanız gereken bir şekilde bağlantıdadır. Sahasrara korunacak olandır. Sadece sol tarafı sağa, sağı sol tarafa getirerek değil, her şeyle, onu açarak ama tanıma ile. İç gözlemle de, “ben neden bu şekilde tanıyamıyorum? Neden bu şekilde yapamıyorum? Benim ilgim nedir?” diye sorabilirsiniz.

Şimdi, siz Sahaja Yoga’ya bir tür güç oyunu oynamak için gelirseniz, güç sahibi olmak istiyorsanız, siz bittiniz. Para sahibi veya bir tür iş sahibi olmak istiyorsanız, bittiniz. Başka bir şeyler denerseniz, çocuklarınız için bir şeyler yapmak veya evliliğiniz, aileniz için veya buna benzer herhangi bir dışsal şey için eğer Sahaja Yoga’ya geldiyseniz, bu işe yaramayacaktır. Ama sadece kalbinizi büyütmek için, sevginizi tüm insanlara yaymak için, kalbinizde onların sevgisini hissetmek için geldiyseniz ve o tepki verdiği zaman kendinizi bir pozisyona koymak için, içinizdeki Tanrısallığa, kalbin bütün akli aktivesi ile Annenize, o zaman kalp tepki verir.

Bu günkü konuyu anlamak size oldukça zor gelebilir ama bunu bir gün söylemeliydim çünkü bizler başımızdan çıkan birazcık Kundalini ile tamamen tatmin olmuş haldeyiz. Başınızdan çıkacak çok fazlası var. Dışarı çıkması gereken çok fazla Tanrısallık var ve eğer yükselmeliyseniz ve eğer sizler tüm dünyayı değiştirecek olan yeniçağın temeli iseniz, bizler çok sıkı çalışmalıyız. “Sabah nasıl kalkacağımı bilmiyorum, bilemiyorum” dememeliyiz. Bir savaş yolundasınız, sizler askersiniz şimdi. Ve eğer cehalet ve karanlığın güçleri ile savaşmanız gerekiyorsa, bunu halletmelisiniz. Bu işe yaramalıdır. Buna dikkat edilmesi gerekiyor.

Bu yüzden yapmanız gereken şey nedir, bu gün içinizde kesinlikle şuna karar vermektir, “bunu biz hepimizin çok güçlü Sahaja Yogiler olacağımız şekilde halledeceğiz ve tüm dünya bizim sayemizde kurtulacak”. Hepinizin bunu anlaması çok önemli bir şeydir.

Bu gün Sahasrara günü, tabii ki, son çakrayı açtığım konusunda mutabıkım. Ama daha ileri gitmek için, büyümek için, sessiz olduğunuz yer olan meditasyona girmelisiniz ve sizin Yaşam ağacınız kargaşada değil, sessizlikte büyüyecektir. Eğer bunu anlarsanız, hepiniz görebildiğiniz Tanrısallığınızın tamamen farkında olacağınız bir şekilde lütfen bunu halledin.

Eğer görüntüyü görmeniz gerekiyorsa, o zaman çok iyi bir aynaya sahip olmalısınız. Benzer şekilde, eğer Mahamaya’yı hissetmeniz gerekiyorsa da, sizde tezahür eden, tam bir saf Tanrısallığa sahip olmalısınız.

Tanrı sizleri kutsasın.

H.H. Shri Mataji Nirmala Devi