Harbiye Askeri Müzesi , Şişli-Istanbul (Türkiye) 20.04.1998

Gerçeği arayanların önünde eğiliyorum.  Öncelikle bizler gerçeğin ne olduğunu bilmeliyiz. Gerçek şudur , siz bu beden, bu akıl, bu duygular, şartlanmalar değil, saf ruhtunuz. Ruh, Yüce Tanrı’nın kalbinizdeki yansımasıdır. Bu yüzden  siz, kalbinizde bulunan bu ruhu aramalısınız. Ruh, huzurun, neşenin kaynağıdır, bunu başardığınız zaman ancak tüm bu fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal sorunlarınızdan kurtulursunuz.

Özellikle de ülkeniz, sahip olduğunuz pek çok Sufi tarafından çok kutsanmıştır. Sufi kelimesinin kendisi saffadan, temizlikten, arınmadan gelir. Peki bu saffa nasıl ifade edecek?, Muhammed Peygamber, önce dua etmeniz ve kendinizi Tanrı’ya teslim etmek zorunda olduğunuzu söyledi. Dua ederek dikkatinizi Tanrıyı aramak üzerinde tutacaksınız ama bu, bu şekilde yürümez. İnsanoğlunun bir sürü zayıflığı vardı. Doğru yolu bilmiyorlar ve yoldan çıkıyorlar. İşte bu yüzdende Ruh konumuna ulaşmak için,  kendi yükselişinizi elde etmelisiniz.  

Ruh konumuna ulaşmak için, size o büyük spiritüel konumu verebilecek bir güç içimizde vardır, bu zaten hepiniz içinde vardır. Hangi dini takip ederseniz edin, o oradadır. Kuran’da miraç olarak adlandırılan bu yükselişinizi elde edebilmeniz, Tanrı’nın size bir armağanıdır.

Bu miraç, ancak eğer siz isterseniz, eğer siz bunu talep ederseniz mümkündür. Bu zorlanamaz. Bu onun içinize itilemez. Bu öz varlığınızın, doğal bir filizlenmesidir. Sanki bir tohum gibi,  onu kıramazsınız. Onu Toprak Ana’nın bağrına bırakmalısınız. Bu doğal bir evrimsel süreçtir. Ruh olmayı bilmeliyiz ve modern zamanlar için vaat edilen şey budur. Şu anda da olduğu gibi, bu modern zamanlar,  içte ve dışta her tür negatif güçle doludur. Ve insanoğlu huzursuz. O halde, insanoğlu dönüştürülmelidir. Sahip olduğumuz bu insan tipiyle, hiçbir sorunu çözemeyiz çünkü insanlar, ya gelecekte ya da geçmişte yaşarlar. Şimdide, şu anda yaşayamazlar. Ve gerçek şu andadır,  ne geçmiştedir, ne de  gelecektedir, çünkü geçmiş – gelecek (aslında) yoktur. Yani tüm bu kargaşa, tüm bu gerginlikler, kendimizle ve başkalarıyla barışık olmamamızdan kaynaklanıyor. İçimizde bulunan içsel varlığımız hakkında bize zaten bilgi verildi. Ben böyle söylüyorum diye siz buna inanmak zorunda değilsiniz. Bunu kendiniz deneyebilirsiniz.

İkinci gerçek ise, bizim ruh adını verdiğimiz, her yeri kaplayan bir gücün var olduğudur. Bu güç her yerde vardır. Güzel çiçekleri görüyorsunuz ve onları hafife alıyorsunuz. Bu bir mucizedir. Tüm doğal faaliyetler bir mucizedir. Şimdi, sadece yeni bir mucizenin, bunu gerçekleştirmesi gerekiyor. Ve bu yeni mucize aslında, insanoğlunun çok büyük ölçekte yükselmesidir. Burada gördüğünüz gibi, bu merkezler bizim fiziksel, zihinsel ve duygusal var oluşumuzdan sorumludur.

Miraç, içinizde gerçekleşmelidir. Ve bizzat Muhammed Sahab, aydınlanma diyebileceğiniz Brahma’nızı aldığınızda, ellerinizin o zaman konuşacağını söyledi. Birisi ellerin nasıl konuşabildiğini merak eder, ya da yükselişi elde ettiğinizde neler olduğu merak eder, her yeri kaplayan bu gücü parmaklarınızın ucunda hissedebilirsiniz. Ve Ruhu, Hristiyanların dediği gibi, yani Kutsal Ruh ‘un serin esintisini, siz hissedebilirsiniz. Ve tüm bu çakraları, net bir şekilde parmaklarınızın ucunda hissedebilirsiniz. Ve neden acı çektiğinizi, sizde neyin yanlış olduğunu bilirsiniz. İşte bu şekilde siz, kendiniz hakkındaki bilgiyi, başkalarına ait bilgiyi elde edersiniz, aksi takdirde bunu bilmezsiniz.

Deyin ki, eğer siz kanser hastasıysanız, doktorlar tarafından yapılan bütün bu teşhis testlerinden geçmedikçe, bunu başka bir şekilde bilemezsiniz. Ama bu yöntem sayesinde, fiziksel seviyenizde veya zihinsel seviyenizde ne gibi problemler yaşadığınızı ve ilaveten ruhsal seviyenizde de, belli merkezlerin [anlaşılamıyor] …. olduğunu hemen bileceksiniz.

Ayrıca kendinizi nasıl iyileştireceğinizi, kendi merkezlerinizi nasıl iyileştireceğinizi de biliyor olabilirsiniz. Böylece başkalarında da neyin yanlış olduğunu bileceksiniz. Çünkü farkındalığınızda, siz bizim kolektif bilinç dediğimiz yeni bir boyuta ulaştınız. Ve bu sizde otomatik olarak meydana gelir. Ayrıca parmaklarınızın ucunda, diğer bir kişinin vibrasyonlarını hissetmeye başlarsınız. Ve bu gerçekleştiği zaman, eğer siz bunları nasıl düzelteceğinizi biliyorsanız, başkalarını iyileştirebilirsiniz de.

Kundalini merkezi sinir sisteminiz üzerinde yükseldiğinde olduğu gibi, size söylemeliyim ki,  farklı çakralar vasıtasıyla, kundalini çakraları besler. Ve eğer bir şey buna engel oluyorsa, siz yolu nasıl açacağınızı da bilirsiniz. En sonunda da, bıngıldak kemiği bölgenizden gelen serin esintiyi hissedeceksiniz. Bunu hissedebilirsiniz. Bu sadece bir vaaz veya bir ders değildir, aslında siz bunu deneyimleyebilirsiniz. Ve buna siz de hayret edeceksiniz. Bu şekilde her yeri saran güce  bağlanırsınız.

Her yeri saran bu güç, canlı olan, yaşamakta olan, bütün işleri yapan güçtür. Eğer neyin kalbinizi çalıştırdığını doktora sorarsanız, size otonom sinir sistemi diyecektir ama bu oto kimdir? Çok dürüst olacaklardır, onlar  cevabı size söyleyemezler.

Hepinizin miracınızı, yükselişinizi almanızın zamanı geldi. Bunun dışarıyla hiç bir ilgisi yoktur. Hepsi içeride oluyor. Kundalini sizin kendi annenizdir. Her biriniz, bu kendi şahsi  annenize sahipsiniz ve Kundalini hakkınızdaki her şeyi bilir. Koşullarınızın ne olduğunu, esinlenmelerinizin neler olduğunu o bilir. Ve o kadar dikkatlidir ki, çok yumuşak bir şekilde  yükselir, siz onun yükseldiğini hissetmezsiniz.

Ve sonuç olarak, yükselişinizi elde edersiniz ve sadece bununla da kalmaz, aynı zamanda başkalarını da bu yükselişe ulaştırma gücünü elde edersiniz. Onların mucizevi dedikleri bir şey bu. Bu, şimdi içine girilmesi gereken bir evrim sürecidir. Tabii ki siz, bunun için ödeme yapamazsınız. Yüce Tanrı, paradan veya bankacılıktan anlamaz. Bunun için herhangi bir ritüel uygulayamazsınız. Yapmanız gereken tek şey, ona sahip olmak için saf bir arzu duymanızdır ve bu işe yarar. Elbette bazı hastalıklardan mustarip olan biri varsa ya da bazı hasta kişiler varsa, o zaman bu işe yaramayabilir ve geçebilir, ancak bu engel kaldırılabilir.

Size dediğim gibi, kolektif bilinç geliştirirsiniz. Okyanusa düşen su bir damlasının, okyanusa dönüşmesi gibi. Siz artık orada değilsiniz, kolektif olanın içinde kayboldunuz.

Allahu-Ekber dediğimiz zaman, bizim önemli bir parçası olduğumuz bu okyanusu kastediyoruz.

Kuran sadece Müslümanlar için değildir, Gita da sadece Hindular için değildir. Onlar aynı şeyden bahsediyorlar; Onlar İlahi olanla bir olmanız gerektiğini, aynı şeyi söylüyorlar. Tek sorun, hepsinin şiirsel bir dille yazılmış olmasıdır. Ve insanlar bir şeyleri değiştirebilirler, kitapları biraz entrika dolu ve belirsiz bir hale getirebilirler. Ama miracınızı bir kez aldığınız zaman, bir kez ruh haline geldiğinizde, çizgiler arasında, birliği görürsünüz.

Bütün yanlış fikirlerimiz üzerimizden akıp gider ve boş bir şey için savaştığımızı anlarız.

Sadece bu da değil, içindeki huzura da bakın. Dediğim gibi, biz geçmişte, gelecekte yaşıyoruz ve düşünceler bir dalga gibi yükseliyor, bu şekilde ve yine yok oluyorlar. Düşüncelerin arasında küçük bir boşluk vardır, bu ise şimdiki zamandır.

Hepimiz, ya gelecekten ya da geçmişten gelen düşüncelerle sürekli olarak bombardıman altındayız ama bu olur, kundalini onları ayırır ve düşünceleri kendisine ait kılar. Ve tekrar söylüyorum, size yine söylüyorum, düşüncesiz  farkındalık içinde olursunuz.

İşte bu şekilde huzuru elde ederiz. Ve sonra, siz her ne düşünürseniz, bu İlahi kaynaktan gelir. Bu İlahi kaynakla, siz gerçeği görürsünüz. Ve gerçek,  bakın, bu her yeri saran güç, Tanrısal sevginin gücüdür. Dediğimiz gibi, bu rahmettir (Allah’ın merhameti),  rahmet. Pekala, bu rahmet Tanrıdan geliyor ve bizi sevgi, neşe ve şefkatle dolduruyor.

Biz bütün dünyanın mutluluk ve sevgi dolu olduğunu hissederiz. Tüm bu düşmanlar, nefretin, kıskançlığın ve bütün bu düşmanlarımız, ruh saf olduğu için ve onun böyle bir tezahürü olmadığı için, üzerimizden akıp giderler.  Ve ruhun ışığında, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu siz açıkça görürüz.

Diyelim ki şimdi önünüzde hilekar bir adam var, parmaklarınızın ucunda bunu hemen hissedebilirsiniz, onun ne tür bir adam olduğunu hissedebilirsiniz. Ve eğer önünüzde bir aziz varsa da, muazzam vibrasyonlar hissedebilirsiniz.

Örneğin, Muhammed Sahab hakkında iyice bilgi sahibi olmak için, Onun vibrasyonlarına bakmalısınız, İsa içinde böyle. Hepsini çok net bir şekilde öğrenebilirsiniz. Hayat çok huzurlu, neşe verici hale gelir. Ve bu dönüşüm gerçekleştiği zaman, ülkeler değişecektir.

Fransız bir bayanın, Sahaja Yoga ve Kuran hakkında yazdığı bir kitabı okumanızı rica edeceğim. Babamla birlikte Ben Kuran’ı okudum, babam Kuranı Hintçeye tercüme etti.  Gerçeklikten, ne şekilde bahsettiği şaşırtıcıdır. Sonra, Guru Nanaka geldi, o da aynı şekilde konuştu. Onlar geceler boyu kitabı okuyorlar ama o kadar körler ki, gerçeği göremiyorlar.

Bence Türkiye’deki insanlar, belki de bilge insanlar ve onlar gerçeği anlarlar. Onların, bir hiç uğruna acı çeken bütün İslam ülkelerinin önünü açabileceklerinden eminim. Diyelim ki, yarın hayatın geri kalanı ve her şey karanlık, sonrasında ne olacak, o kadar çok insan ölecek ki.

Sadece ruhun ışığında, gerçeğin ne olduğunu görebilirsiniz. Bütün bu harika insanlar, bunu bize söylemek için  dünyaya geldiler. Bu gerçekleştiği zaman, güzel bir grup, kolektif bir varlık meydana getirirsiniz, buna biz tüm uluslardan gelen insanlarının kolektivitesi diyebiliriz.

Sahaja Yoga şimdiden 70 ülkede çalışıyor. En şaşırtıcı olanı ise, Rusya’ydı. Sahaja Yoga’nın Rusya’da bu kadar derinlere gitmesini beklemiyordum. Ama belki komünizmle, komünistlerce yapılan baskıdan dolayı,  ya da belki onlara Tanrı hakkında kitap ya da hiçbir şey okumamaları söylendiği için, onlar çok temizler, çok temiz bir haldeler. Şartlanmaları yok ve bu konuda kesinlikle duyarlıydılar. O ülkede İslam, Ortodoks Hıristiyanlık ve Sahaja Yoga dışında hiçbir şeyi kabul etmediler. Gerçeği nasıl da gördükleri, gerçeği, Sahaja Yoga’nın dürüstlüğünü her nasılsa bunu görmeleri, çok şaşırtıcıdır.

Dediğim gibi, Türk halkı için çok büyük umutlarım var. Onlar Sahaja Yoga’ya gelip kendilerini görebilirler, gerçeğin ne olduğunu görebilirler ve tüm Müslüman dünyasını  içine alabilirler. Siz onlara  bunu yapma, şunu yapma demek durumunda değilsiniz,  onlar sadece bunu yapmazlar ve kendi içlerinde de, çok güçlü bir hale gelirler. Ve hayatlarında pek çok mucize gerçekleşir. Hepinizin başına gelecek olan şey budur. Saf bir arzuya sahip olmanız, gereken tek şeydir. Bunu almanız yaklaşık 10 dakika sürecektir ama sessiz bir şekilde oturup, buna izin vermelisiniz.

Miracınızı almak isteyip istememeniz elbette tamamen size bağlıdır. Söylediğim gibi, bunun için ödeme yapamazsınız. Bunu talep edemezsiniz. Bunu kalplerinden isteyen insanlarda bu çalışır. Yani istemeyenleri, dediğim gibi, Ben  zorlayamam, sizler salondan çıkmalısınız. Çok anlayışlısınız.

Pekala, sizden istemem gereken bir şey var, umarım sizin için sorun olmaz, ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir. Çünkü Toprak Anne bize çok yardım ediyor.

Pekala, lütfen namazda yaptığınız gibi ellerinizi bu şekilde açın. Yapmanız gereken tek şey, herkesi affetmektir. Çoğu kişi bunu yapmanın zor olduğunu söylüyor ama aslında, affedip affetmediğinize mantıksal olarak baktığınızda aslında siz hiçbir şey yapmazsınız. Ama affetmezseniz, yanlış ele oynarsınız ve kendinize boşuna işkence edersiniz. Bu yüzden lütfen herkesi kalbinizden affettiğinizi söyleyin.

Bana Anne veya Shri Mataji diyebilirsiniz, “Anne ben herkesi affediyorum” diyebilirsiniz.

Şimdi bakın, ellerinizi çok rahat bir şekilde açın.

Gözlerinizi kapatabilirsiniz.

Şimdi sol elinizi, çocukluğunuzda yumuşak bir kemik olan, başınızın üzerindeki bıngıldak kemiği bölgenizin üstüne yükseltin. .

Şimdi, kendiniz bakın, bu bıngıldak kemiği bölgenizden çıkan vibrasyonlar gibi  serin veya sıcak bir esinti mi?

Elinizi biraz aşağı yukarı hareket ettirebilir ve başınızı eğebilirsiniz.

Şimdi sol elinizi bana doğru tutun ve sağ elinizi tekrar yine başınızın üstüne götürün. Başınızı eğdiğiniz, bıngıldak kemiği bölgesine.

Elinizi, yukarı ve aşağı doğru veya yanlara doğru hareket ettirebilirsiniz.

Şimdi her iki elinizi tekrar bana doğru tutun ve gözlerinizi açabilirsiniz.

Şimdi kendiniz bakın, parmaklarınızın ucunda herhangi bir serin bir esinti hissediyor musunuz, belki de sıcaktır.

Şimdi düşünmeden Beni izleyin. Bunu yapabilirsiniz.

Parmak uçlarında, avuçlarında veya bıngıldak kemiği bölgesinde serin veya sıcak bir esinti hissedenler, lütfen her iki elinizi de kaldırın.

Hepiniz.