Doğum Günü Kutlamaları

New Delhi (India)

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

Doğum Günü Kutlamaları (İngilizce Kısım), Delhi (Hindistan), 22 Mart 2000.

Onur konuğumuz, saygıdeğer İçişleri Bakanımız, her zaman çok büyük bir dezabhakt (yurtsever) olmuş olan Mr. Advani (Lal Krishna Advani – 1927 doğumlu ve 1998 ve 2004 yılları arasında İç işleri bakanlığı yapmış olan politikacı) burada. Ona hayranım çünkü o ülkesini sevdi; kendisi çok vatanseverdir. Ve bu … [Kuvvetli bir alkış]

Ve bildiğiniz üzere, babam ve annemin, onların her ikisi de vatanseverdiler. Ülke için her şeylerini feda ettiler ve Ben de sürekli olarak herkes tarafından çok vatansever biri olduğum için kınandım.

[Alkışlar]

Doğduğumuz ülkeyi sevmeliyiz. Siz ve ülkeniz arasında bazı bağlar vardır, çok kuvvetli bir bağ vardır. Ve Sahaja Yoga’dan sonra şunu gördüm, yeni vizyonlara ve yeni fikirlerle kendilerini dönüştürülmüş olanlar, ülkelerinde neyin yanlış olduğunu her zaman bilirler ve bunun bilincinde olurlar. Her birinin kendi ülkelerinde neyin yanlış olduğunu ve neyin yapılması gerektiğini Bana söyleyebilir olmalarına şaşırdım. Kendilerini, ülkelerinin kötülükleri veya yanlışları ile asla tanımlamadılar. Bu çok şaşırtıcıdır. Aksine Bana dediler ki, “Anne, bütün bu ülkeler sizin dikkatinize ihtiyaç duyuyorlar ve bu dikkat sayesinde düzelmeleri gerekir”. Politikacıları düzelmeli, vatandaşları düzelmelidir ve bu insanlar gerçekten de, yeni bir bilince doğru evirilmeliler. Bunların hepsi çalışıyordu.

Şimdi, burada yurt dışından çok az sayıda Sahaja Yogimiz var ama size şunu anlatayım, bu Sahaja Yogilerin, bütün dünyada binlerce ve binlerce Sahaja Yogiyi nasıl aydınlattıkları, çok şaşırtıcı. Onları çalışıyorlar. Ben onlar gibi çalışmıyorum. Onlar çok sıkı çalışıyorlar. Bütün bu insanların, bu (doğumgünü) kutlamalarını ne şekilde yaptıklarını görebilirsiniz, çünkü onların hepsi bu insanlara yaklaşıyorlar ve onlara Sahaja Yoga’dan bahsediyorlar, hatta onlara aydınlanma vermiş bile olabilirler. İşte onlar bu şekilde çalışıyorlar.

Yani, biz kendi ülkemiz için ve onun problemleri için endişe etmeliyiz. Bu problemler neden var? Ve Ben size anlatayım, dilekleriniz ve çabalarınız kesinlikle kendi ülkenizin şartlarını düzeltecektir. Ve bu her yerde oluyor, Hindistan’da da olmalı. Bir kez aydınlanmış ruh haline geldiğimizde, bu bizlerin en önemli görevidir, görevimiz her şeyden önce kendi toplumumuzla, kendi ülkemizle ilgilenmemizdir. Eğer bunu yapamazsanız, aydınlanma almanın ne faydası var ki? Çünkü Aydınlanma tek bir gücün üzerinde durur – sevginin gücü. Ve tek bir sanatın üzerinde durur – özverili sevginin sanatı. Eğer bu orada varsa, siz derhal etrafınızdaki, köyünüzdeki, yakınınızdaki veya hatta şehrinizdeki ve ülkenizdeki insanları görmeye başlarsınız.

Problemin ne olduğunu derhal anlarsınız, Toplumunuzda bile, Ben bunu gördüğüm için, Sahaja Yoga’ya geldikten sonra, insanlar toplumlarındaki pek çok şeyi düzeltmeye çalıştılar.

Bizde pek çok Hindu, pek çok Müslüman, Hıristiyanlar var, her tür insan var ama Ben tek bir şeye hayret ettim, onlar bir kez aydınlanma alınca, kendilerini asla toplumlarındaki veya dinlerindeki yanlış şeylerle ifade etmezler. Aksine bunları düzeltmek istediler ve hallettiler ama bunu yapmanın çok basit bir yolu vardır. İnsanları değiştirmek için yoldan çıkmak veya fedakârlıklar yapmak zorunda değilsiniz, bu tür bir şey yok.

Bu gün herkes, bir tür kaygı, bazı problemler ve kimi endişeler nedeniyle acı çekiyor. Onlar başka problemler nedeniyle de acı çekiyorlar. Şimdi, eğer siz onlara “dönüştürülebilirsiniz, kesin olarak tüm bu sorunların, tüm bu endişelerin üstünde bir varlığa dönüştürülebilirsiniz”, diyebilirseniz, birisi “bu nasıl olabilir?” diye size sorabilir. Aslında aydınlanmanızı aldığınız zaman ne olur, dikkatiniz özünüz tarafından aydınlatılır, yani sizin özünüz demek, ruhunuz anlamına gelir ve otomatik olarak yıkıcı alışkanlıklarınızı, yıkıcı düşüncelerinizi ve yıkıcı aktivitelerinizi bırakmaya başlarsınız. Aniden çok yapıcı biri olursunuz.

Size tek bir şey söyleyeyim, Rusya’da Togliatti’de bulunduğum sırada hayret ettim, mafyanın başındaki kişinin Sahaja Yogi olduğuna dair bir haber geldi Bana. [Alkışlar] Bundan çok etkilenmiştim. Ve kendisi Bana geldi, “saçma sapan şeyler yapıyordum, asla da tatmin olmuş hissetmedim, neşe yoktu ama bu şey, bu gerçekten de neşe ve tatmini kendi içimde hissedebileceğim bir şey. Anne, geçmişte her ne yaptıysan, beni affeder misiniz?” dedi. Bende, “affedildin” dedim. [Alkışlar]

Önemli olan şu andır ve şimdi siz bir Sahaja Yogi oldunuz. Bu büyüme şekliniz için öyle bir kredidir ki ve sizler buna ulaştınız. O Bana dedi ki, “şimdi bu huzura sahibim. Ben bu neşeye sahibim ve ben bunu başkalarıyla paylaşmak istiyorum. Paramı başkaları ile asla paylaşmadım. Zorla başkalarından para alırdım ben”. Ben de “senin herhangi bir itirafta bulunmanı istemiyorum. Bitti! Şimdi sen bir Sahaja Yogi olarak ne yapacaksın?” dedim. Şaşırtıcı şekilde çok tatlıydı. “Hindistan’a biraz soğan göndereceğim” dedi. Ben de, “Neden?” dedim. O da, “çünkü orada soğanlarda bir problem var” dedi. [Shri Mataji güler] ”şu adama bakın – nasılda cömert, nasıl da iyiliksever oldu” diye düşündüm. Bende ona, “bizde böyle bir problem yok, sen endişelenme” dedim.

Ve sonra, onun bir şeyleri nasıl gördüğüne bakın ve çok muazzam şeyleri hallediyor, büyük mafya lideri olan bu aynı adam, bu alanda öyle büyük, muhteşem ve saygıdeğer birisi oldu ki. Ve kendisi seçimlerde belediyeye seçilmek istedi. Bende, “devam et, seçileceksin. Eğer seçilmezsen de önemli değil bu” dedim. Ama seçildi de. Ruh olmak isteyen birisi için, bir şeylerin nasıl çalıştığına bakın.

Shivaji, “Swadharma Jagwawa” dedi. Bu Shivaji’nin gelecek için verdiği tek mesajdır. “Swadharma Jagwawa” – “Swa” ruh anlamına gelir. Bu bizim ulaşmamız gereken şeydir. Çünkü o kendisi aydınlanmış bir ruhtu ve bu yüzden de, “yapmanız gereken şey işte budur, ruhunuzu uyandırmaktır” dedi.

Şimdi, Ruhun ışığı ile ne olur? Siz sadece her şeyi açıkça görürsünüz, çok açıkça görürsünüz, sizde yanlış olanın ne olduğunu, toplumuzda yanlış olanın ne olduğunu, ülkenizde yanlış olanın ne olduğunu görürsünüz. Her şeyi çok açıkça görürsünüz ve aynı zamanda sizin bunu düzeltecek kuvvetiniz de vardır. Eğer gücünüzün farkındaysanız ve bunun ustasıysanız, yapabilirsiniz. Bunu sadece kendiniz için değil, aileniz için, toplumuz için, herkes için yapabilirsiniz.

Kocam her zaman Bana derdi ki, “Sen bir sosyalistsin çünkü sadece kendin için var olamazsın. Başkaları ile paylaşmak zorundasın. Çok kolektifsin”. Ama mesele şu ki, bizler kolektif olduğumuzu anlamalıyız. Hiç bir yerde tek başımıza var olamayız, hepimiz kolektifiz. Bunun farkında değiliz ama bunun farkına vardığınız zaman, bütünün bir parçası olduğunuza şaşıracaksınız. Kendi toplumuzda, kendi samaj’ınız (cemiyet) içinde size eşlik edecek birisini aramanıza gerek yoktur. Hiç bir şeye gerek yoktur. İstediğiniz şey sadece bütün Sahaja Yogilerin arkadaşlığıdır ve bu şüphe götürmez bir şekilde kanıtlanmıştır, ruhsal olarak uyanmışsanız, birbirinizle kavga etmezsiniz, nefret yoktur, rekabet yoktur. Sahaja Yoga’da bunu yapan hiç kimseyi görmedim ve işte bu şekilde hepiniz bir aradayken ve dışarıda da, her şey daha iyi bir hale gelir.

Büyük elçilerden birisi, bu Bayan Bana dedi ki, “Anne, biz çok mutluyuz”. Bende, “Neden?” dedim. “Çünkü bizler rekabetçi değiliz. Bu yüzden de herkes bizimle birlikte mutlu”, dedi.

Durum budur: daha yüksek bir pozisyon elde etmek, çok zengin olmak için bir şeylere dalmanıza, buna mülkler diyebilirsiniz, bunun için endişelenmenize gerek olmadığını anlarsınız. Yok hayır! Çünkü tatmin kısmı sizin içinizdedir. Kendi içinizde o kadar tatmin oldunuz ki bu şeylerin peşinden koşmazsınız. Ekonomi de olduğu gibi, modern ekonomi de olduğu gibi, ekonomi insanoğullarının asla tatmin olmadıklarına dair tek bir basit etmene dayanır. Bu gün bir şeyler isterler ve onun peşinden koşacaklardır. Her tür şeyi yapıp, para kazanıp, onu elde edeceklerdir. Başka bir şey daha istemeleri gerekir ve sonra başka bir şey isterler. Ekonominin temeli budur – yani modern ekonomi demek istiyorum ama Sahaja Yoga farklıdır. Sahaja Yoga ekonomisi şudur: Ben aydınlanma aldım, tamam! Bunu başkaları ile paylaşmak zorundayım. Eğer ben tatmin olduysam, bunu başkaları ile paylaşmak zorundayım.

Sahaja Yoga’da paylaşma kısmı çok önemlidir ve insanlar bunu o kadar güzel bir şekilde yapıyorlar ki. Geçen gün size anlattığım gibi, bizler sevme sanatını öğrenmeliyiz. Eğer bir kaç tatlı şeyi nasıl söyleyeceğinizi, bir şeyleri nasıl tatlı bir şekilde vereceğinizi, başkaları ile tatlı bir şekilde bir şeyleri nasıl paylaşacağınızı biliyorsanız, bu çok basittir. Hiç bir şekilde sizin için zor değildir çünkü sizler neşe vermek üzere kendi Ruhunuza sahipsiniz. Sahaja Yoga’nın harikalar yarattığını biliyorum. İnsanlar bir gecede uyuşturucudan vazgeçtiler. Şimdi Amerika’da, bir tür bir organizasyonun uyuşturucu bağımlılığı için, uyuşturucu bağımlılığını ortadan kaldırmak için bize bir önerisi var. Sahaja Yogiler de şunu söylediler, “bizim bir milyon dolarımız var. Bununla bir şey yapabilir miyiz?” Onlarda, “hayır, hayır” dediler. “Biz size yirmi bir milyon dolar vereceğiz”. Bende “yirmi bir milyon dolarla ne yapacaksınız?” dedim. “Eğer uyuşturucu bağımlılığı için bir şeyler inşa etmek istiyorsanız, tek ihtiyacınız olan şey, onları sadece buraya getirmek. Bir gecede, uyuşturucularını bırakacaklardır. Ben bunu gördüm ve onlardan burada oturanlar var”.

Ruhunuz böyle bir güce sahiptir! Böyle bir güzellik ve böyle bir sevgi ve böyle bir huzur onda vardır! Dikkatinizi buraya, şu ana, şu ana getirecek olan sadece odur. Ancak dikkatiniz Ruhunuz tarafından aydınlatılırsa, sizler böyle muazzam bir kişi olabilirsiniz. Bütün bu şeyler Sanskritçe de tarif edildikleri gibi, Kaam (Şehvet), Krodha (öfke), Mada (kıskançlık), Matsa (Kibir), Lobha (Aç gözlülük), Moha (bağımlılık) – hepsi kendiliklerinden akıp giderler. Bütün öfkeniz, yaptığımız bütün aptalca şeyler ve yaptığımız saldırganca şeyler, akar gider.

Ben bazı Sahaja Yogilerden Keşmir’e gitmelerini ve onları Sahaja Yogi yapmalarını istedim. Eğer onları Sahaja Yogi yapabilirseniz, bu problem sona erecektir ve oraya gitmeyi arzu edenler var. Bazı yabancı Sahaja Yogiler de özellikle oraya gidip, insanların fikirlerini değiştirmek üzere hizmetlerini sundular. Şimdi bizde var! Bizde değişmiş insanlar var, “Benin” (Afrika’da bir ülke) ismindeki bir yerde olduğu gibi, orada yedi yüz, yedi bin kişi var. Köktendinci olan Müslümanlar, hepsi Sahaja Yogi oldular.

Türkiye’de, hali hazırda iki bin tane Sahaja Yogimiz var. Türkiye’de! Yani her türlü fanatizm bile – Hindular arasındaki veya Müslümanlar arasındaki, Hıristiyanlar arasındaki – kolaylıkla değiştirilebilir çünkü onlar kendi ruhlarının güzelliğini ve dinlerinin kendisinin aydınlandığını göreceklerdir. Kendi dinlerinin güzelliğini göreceklerdir. Bütün bu dinlerin birliğini göreceklerdir ve bu şekilde, tüm dinlerin uygun biçimde anlaşıldığı global bir din, kabul edilebilecektir. Her dinde bölünmeler var ve işte bu yüzden bir problem var. Sadece tek bir Tanrı olduğu zaman, siz din adına savaşabilir misiniz?

Onlar yaparlar çünkü cahiller. Onları suçlamıyorum. Işıkları yok ama bir kez ışıkları olunca, global dinin tabiatının ne olduğunu anlayacaklardır. Şimdi şaşıracaksınız, Sahaja Yoga veya Vishwa Nirmala Dharma da diyebiliriz, Rusya da dini bir kimlik olarak kabul edildi ama o, diğer dinler gibi bir din değildir. Hiç bir şekilde böyle değildir. Bizim sadece şefkat, sevgi olduğumuz ve diğer taraftanda hiç kimsenin size dokunamayacağı bizim kendi gücümüzüdür bu. Hiç kimse sizi öldüremez. Hayret edersiniz ama Türkiye’de öyle büyük bir deprem (17 Ağustos 1999 depremi) oldu ki, ama Sahaja Yogiler, deprem hiç birisine dokunmadı. Geri kalan evlerin hepsi yıkılırken, Yogilerin evleri dahi, tamamen iyi durumdaydı. Pek çok yerde, pek çok yerde bu oldu. Orada kasırgamız oldu –aynı şey. Her yerde oldu, onlar Bana raporlar gönderiyorlar. “Anne, nasıl oldu da bütün Sahaja Yogiler kurtuldular”. Nasıl olur da onlar mükemmelen iyi durumda olurlar. Çünkü sizler Tanrısal güç tarafından korundunuz. Tüm dinlerin inandığı Tanrısal güce inanmalıyız. Sonra formlu olana da veya formsuz olana da inansanız, problemler çıkar. Sonra şunu anlayacaksınız ki, siz formu ancak formsuz olanla anlayabilirsiniz. Bakması çok basit bir şey ama bu gerçekten de son derece şaşırtıcıdır.

Örneğin, bir keresinde Ben, Mekke’nin kitaplarımızda Meccashwara Shiva olarak yazıldığını söyledim ama bunu söylediğimde bilmiyordum. Şimdi bir makale okudum ve onların hepsi Shiva’ya ibadet edenlerdi. Muhammed Sahibin asla hiç bir din hakkında konuşmamış olması şaşırtıcı bir şeydir. Hiç kimse şunu bile okumadı, yani Kuranı diyebiliriz. Hiç kimse okumadı. Kuran hakkında yazılmış çok iyi bir kitabımız var, tabii ki ona Ben rehberlik ettim ve bu kitap Muhammed Sahibin ne söylediğini açıkça anlatıyor. Demek istiyorum ki, bu da insanlara şüphe veriyor.

İsa, asla Hıristiyanların söyledikleri şeyleri söylemedi. Hindularda da aynı. Hindular asla, asla hiç bir shastra’da (kural, el kitabı, belli bir konudaki özel bilgi) yazılmamış şeyleri yapıyorlar. Dinden sorumlu olan kişilerin, dinin imajını zedeleyen ve bu probleme yol açan kişiler olmaları çok şaşırtıcı. Bunu neden yapmak istediklerini bilemiyorum. Ne yararı var bunun?

Şimdi, bununla ilişkili olarak, Sakaar (Formu olan) ve Nirakaar (Formsuz olan) ile ilgili olarak, bunun anlaşılması çok basittir. Aydınlanma aldıktan sonra siz Spund (vibrasyon) hissedebilirsiniz, buna böyle diyebilirsiniz veya sizde vibrasyonel farkındalık vardır. Bununla siz, neyin gerçek olduğunu, neyin ise gerçek olmadığını hissedebilirsiniz. Şimdi, bir sarhoş tarafından yaratılan bir heykele ya da bunu para için kullanan bir kişiye ibadet etmenin gerçek olmadığını söyleyebilirim. Ama İncil’de bile söylenmiştir, gökyüzü veya Toprak Ana tarafından her ne yaratıldıysa, buna saygısızlık gösterilmemelidir. İşte bu bizim Swayambhu (kendiliğinden var olan veya kendi isteğiyle oluşan) dediğimiz şeydir. Ama Swayambular, aydınlanmamış insanlar için sadece bir tür ritüel, bir karmakand’dır (dakshina karşılığında – yani hediye veya para karşılığında swamiler veya Brahminler tarafından yapılan ritüeller) Bu sadece bir karmakand’dır. Bunun ne olup olmadığını anlamıyorlar, Swayambhu mu, yoksa değil mi? Sizler Sahaja yogiler olarak, size ne söylediğimi gördünüz, Ben “gidin ve Swayambhuları olanlarını görün” dedim ve siz bunu kabul ettiniz. Ben Tukarama’nın yerinde, biliyorum, hepiniz zıplıyor ve bundan keyif alıyordunuz, çünkü chaitanya’yı hissedebiliyordunuz, vibrasyonları hissedebiliyordunuz. Bu nedenle önce Nirakaar olanı bilmelisiniz ve sonra Sakaar’ı bulabilirsiniz. Bu konuda bir anlaşmazlık yoktur ama eğer aydınlanmış bir ruh değilseniz, hangi yerin Swayambhu olduğunu, hangisinin olmadığını nasıl söyleyebilirsiniz ki?

Yani bütün problem çözüldü ama önce bilgi sahibi olmalısınız, vibrasyonların bilgisine. Şimdi eğer Bana ülkemizdeki mevcut çok ciddi bir problemimizle ilgili bir soru sorarsanız, size anlatmak istediğim şey Shri Rama’nın mandir’i (yaşadığı yer – bir Hindu tapınağı) hakkında. Shri Rama orada doğmuş muydu yoksa doğmamış mıydı? Shri Rama orada doğmuştu! Bunu ellerinizde hissedebilirsiniz. Bunu hissedebilirisiniz. O orada doğmuştu. Buna şüphe yok! Ama bunun için savaşacak ne var? Orası bir mescit de (Babri Mescidi) olsa veya herhangi bir şey olsa da, Shri Rama orada doğmuştu. Vibrasyonlar orada, her şey olabilir.

(Bilgi: Hindular’ın bir bölümü Rama’nın doğduğu yerin tam olarak, bu günkü Uttar Pradesh de Ayodhya’da Babri Mescidi’nin bulunduğu yer olduğunu iddia ediyorlar. Bu teoriye göre, Mughal’lar bu yeri belirleyen bir Hindu tapınağını yıktılar ve onun yerine bir cami inşa ettiler. Bu teoriye karşı çıkan insanlar bu tür iddiaların yalnızca 18. yüzyılda ortaya çıktığını ve Rama’nın doğum yeri olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını belirtiyorlar)

Ama Onu yüceltmek için, bir tapınağa sahip olmak zorundasınız, önemli değil. Burada bir mescidiniz de olsa veya bir tapınağınız da olsa, bu aynıdır ve eğer bir tapınağınız olsun istiyorsanız, bunu aydınlanmanızdan sonra yapmalısınız, öncesinde değil. Ve aynı zamanda oraya pujadan sorumlu olarak sadece aydınlanmış ruhları koymalısınız. Ancak ondan sonra Shri Rama’nın yüce ruhuna gerçek bir saygınlık katacaksınızdır. Hepsi buradalar, ülkeleri ne olursa olsun, onlar Shri Rama’yı bilirler. Sadece bunu da değil, onlar Onun içimizde nerede olduğunu da bilirler ve Ona nasıl ibadet edileceğini de bilirler. Onlar Muhammed Sahibi de bilirler. Onlar İsa’yı da bilirler. Kendi içlerinde, kendi bedenlerinin içinde, Onlar hakkındaki gerçeği bilirler.

Bu bir kez bilgi haline gelince, gerçek bilgi, mutlak bilgi, o zaman tartışacak ne var ki? Herkes bunu aynı şekilde hisseder. Ne için tartışacaksınız? Eğer Ben, benim ülkem olan Hindistan, bir Yoga bhumi (ülke) dersem, tamam, onların hepsine sorun, bu ülkeden veya şu ülkeden gelseler de, bütün Sahaja Yogiler böyle söyleyeceklerdir. Bu nedenle de onlar yurt dışından buraya geldikleri zaman, biz Hintliler bunu yapmaya bilirken, onlar bu ülkenin önünde eğilirler. Bunu yaparlar çünkü buranın bir Yogabhumi olduğunu ve tüm evrenin Kundalinisinin bu Yogabhumi’nin içinde olduğunu bilirler.

Bu yüzden de bu ülkeye dair bütün bu büyük şeyler, Adi Shakaracharya’nın Spund dediği vibrasyonlar vasıtası ile anlaşılmalıdır. Aslında, onların yazdıkları şiirler, bunun ne olduğunu normal insanlara açıklayamadı çünkü yazılan şiirler, düz yazı değillerdi. Ama sanırım eğer siz bu meselelerde derine giderseniz, Spund’unuz vasıtası ile vibrasyonlarınız vasıtası ile bütün bunlar hakkındaki mutlak bilgiyi anlarsınız, neyin gerçek olduğunu bileceksinizdir. Çünkü sahtelik için savaşmanın ne yararı var ki? Bu karanlıkta dövüşmek gibidir. Neden ışığınız olmasın ve kendiniz görmeyesiniz?

Ben, bu gün, sizinle birlikte biraz özgürlük edindim, Efendim, çünkü size, bizim olan bu ülkede [Buddha] hakkındaki (teyp kalitesi iyi değil) en yüce bilgiye sahip olduğumuzu anlatmak istiyorum. Tüm Sahaja Yoga, bildiğim her ne varsa, bunlar çoğunlukla bizim shastralarımıza dayanıyor. Bu bir ritüelizm değil. Bu daha derin bir bilgidir. Bütün azizler, Kabir’i de alsanız, Nanaka’yı alın, Muhammed Sahibi alın, her hangi birisini alın, onların hepsi “kendi içinizde arayın” dediler.

Neden böyle dediler? Neden böyle dediler? Çünkü içinizde olan gerçektir, mutlak gerçektir ve bu mutlak gerçekle, bütün bu aptalca, saçma olan şeyler akıp gidecektir ve çok farklı bir kişi olursunuz. Tüm dünyanın değişmesinin ve dönüşmesinin zamanı geldi.

Ama sizler biliyorsunuz, şimdi hepinizden Benim için çok iş yapmanızı rica ediyorum. Bunu halletmek için, Kendim için mümkün olan şeyleri yaptım ve bu işe yaradı, buna şüphe yok. Ama hepiniz bunu yapabilir ve değiştirebilirsiniz. Her şeyden önce kendi toplumunuzu, ülkenizin insanlarını değiştirin, değiştirin, sonra global olarak gidebilirsiniz. Örneğin Hindistan’a yardım edebilirsiniz, bazılarınız gelip burada yardım edebilirler, Hindistan’dan bazıları gidip orada onlara yardım edebilir. Bu yüzden siz şimdi bu bilgi ile güzelce donatıldınız. Bu nedenle gelip, bunu çalıştırmalısınız. Ve Orissa’ya (Hindistan’daki 29 eyaletten birisi) giden Avustralyalılara teşekkür etmeliyim. Ve onlar orada yedi merkez kurdular, yedi tane Sahaja Yoga merkezi.

Bu oluyor ve sizler, bunu yapabileceğinizi biliyorsunuz. Kesinlikle insanlara aydınlanma verebilme kapasitesindesiniz. Ve hepinizden sahip olduğunuz bu hediyeyi başkaları ile paylaşmayı denemenizi denemenizi rica ediyorum.

[Konuşmanın geri kalanı Hintçe]

H.H. Shri Mataji Nirmala Devi