Christmas Puja, Ganapatipule (Hindistan), 25 Aralık 2001.

Christmas Puja sırasında bu kadar çok Sahaja Yogi’nin buraya geldiğini görmek güzel. Hıristiyanlık dünyanın her tarafında yayıldı ve İsa’yı izlediklerini söyleyen çok sayıda sözüm ona “Hıristiyanlar” var – O’nu hangi açıdan izlediklerini bilemiyorum!

İsa, Param Chaitanya’nın bedenlenmiş haliydi, O Omkara’ydı. O Shri Ganesha’ydı. Ve O’nu izleyen insanlarında çok farklı insanlar olması gerekir ama bu her dinde daima olur, rastgele bir şekilde ters yönde gitmeye başlarlar, tamamen aksi yönde.

İsa’nın yaşamının özü, bağımsızlık ve fedakarlıktı. Bağımlılığı olmayan bir kişi için fedakarlık diye bir şey yoktur. O, Kendi yaşamını sadece bir tiyatro oyunu gibi görür. Böylesi yüce bir kişilik bu dünyaya geldi ve bu savaşlara giren, her tür ikiyüzlü işlere giren, bu sözde “Hıristiyan” dinini yarattı ve şimdi insanlar Onu keşfediyorlar. O Gerçek’i temsil ediyordu ve Hıristiyanlar Gerçek’in ne olduğunu bilmiyorlar. Gerçek şu ki, siz Ruhsunuz ve sizler Ruh olmalısınız. O ikinci doğumdan, Aydınlanma’dan bahseden birisidir ama onlar O’nun ne dediğini, kendilerinin neye ulaşmaları gerektiğini unuttular.

Bu o kadar komik bir şey ki, bütün bu yüce insanlar bu dünyaya geldiler ve bizim yükselişimiz için uygun olan bir din yarattılar ve insanlar sözde “efendileri”nin öğretileriyle nasıl bu kadar aptallaştılar bilemiyorum. Bu tamamen para odaklıdır. Buna ilaveten, bu şey Gerçeğin üzerinde durmuyor. Sanırım bu, bu dinin ikinci kez çarmıha gerilişi. Gerçekten de kendi prensiplerini nasıl tarif edilmişlerse, bu şekli ile takip eden hiçbir din yok. Gerçeği bu şekilde – yalnızca biraz para kazanmak veya bazı ıvır zıvırlar için – çarpıtmayı nasıl başarıyorlar bilemiyorum. İsa adına öylesine bir ritüel saçmalığı devam edip gidiyor ki. Bir çok kez sendeleseler de ve dünya üstünde bu kadar kötü bir etki bırakan deneyimleri olmasına rağmen, harekete kıyasla böylesi çapraşık şeylerin neden ortaya çıktığını ve insanların neden bunu kabul ettiğini bizler bilemiyoruz – onlar sadece kabul ederler. Herhangi bir dini ele alın. Bu günlerde İslam konuşuyor, neden bahsediyor bilmiyorum.

Muhammed Saab`ın hayatında iki önemli şey vardır. İlki bu, kesinlikle ve açıkça sadece Kundalini uyanışından başka bir şey olmayan Miraç adı verilen şeydir. Ve bahsettiği ikinci şey ise Cihad’dır. Cihad kendindeki kötü şeyleri öldürmek demektir, kendi kötü tabiatını öldürmek, kendi içindeki bütün shad-ripu’ları (Hint geleneğine göre içimizdeki altı düşman) öldürmektir. Bu, siz müslüman olun ve kendi kendinizi öldürün demek değildir. Bu yapılacak en aptalca şey! Sadece kendinizi öldürüp, intihar etmek için mi müslüman oldunuz? Buna bir ritüel diyorlar ve dediklerine göre, bunu yaparak siz cennete, gökyüzüne gideceksiniz. Nereden bilebilirsiniz ki? Müslümanlar hiç bir şekilde dindar değiller. Sonra bu günahkar insanları öldürerek, cennet’ten zevk alabileceğiniz gökyüzüne nasıl yükseleceksiniz ? Hiç mantık yok! Ama bütün bu mollalar, ilk önce kendi eğitimlerini durdurdular. Kendilerini hiç eğitmiyorlar. Bu nedenle de, bu dünyada nerede durduklarına dair, konumlarının ne olduğuna dair hiçbir fikirleri yok. Az miktarda kimileri eğitildi ama onlar da bu insanlar üzerinde güç sahibi olma fikri ile kayboldular. Bunu Tanrı adına ve Ruhaniyet adına yapmak çok utanç verici bir şey.

Şimdi bizim görevimiz Gerçeğin ne olduğunu onlara söylemektir. Bizim görevimiz onları, olması gereken Ruhaniyet yoluna getirmektir. Çünkü onların hepsi kaybolmuşlar. Hristiyanlar kayıp, Müslümanlar kayıp, Hindular kayıp, hepsi kayıp insanlar. Dinlerinin ne öğrettiği ve kendilerinin ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikirleri yok. Sonuçta İsa çarmıha gerildi, yani siz görebilirsiniz Gerçek , nerede ve ne şekilde varsa, gerçek-dışı-olan onu ortadan kaldırmaya çalıştı, buna tahammül edemediler. Bizim Sokrat örneğimiz var. Onun öldürmeye ne gerek vardı? Ama onlar onu öldürdüler.

Bu şekilde biliyoruz ki, şu ana kadar geçmişte Gerçek için eksen teşkil eden bütün insanların işleri bitiriliyor çünkü onlar Gerçeği istemiyorlar. Onlar bazı dinleri, kendi yaratmış oldukları dini takip ediyorlar çünkü böylece diğer insanlar üzerinde güç sahibi olabilirler. Miraç bir Kundalini uyanışıdır ve onlar miraç asla gerçekleşmeyecek diyorlar. Çok iyi. Sizler, bu kadar çok kişi aydınlanmanızı aldınız. Sizin vibrasyonlarınız ve serin esinti var, Kuran’da siz serin esintiyi hissetmelisiniz diye tarif edilmiştir. Ama müslümanlara kim anlatabilir? Siz bir şeyler konuşursunuz – onlar gelip boğazınızı keserler, işte bu kadar! Cihad’a gideceksiniz!! Yani bu yaptıkları o kadar aptalca bir şey ki.

Ve bu modern çağda, gördüğümüz gibi, insanlar bütün maryadaları çiğnediler, bir dinin her şeyini çiğnediler. Önceleri Amerika’ya gittiğimde, nasıl ahlakı tamamen unutmuş olduklarına şaşmıştım. Onlarda hiç ahlak anlayışı yok ve pazarda yalnızca bunu satıp, bundan para kazanıyorlar.

Aksine, bu müslümanlar, özellikle de Vahabiler denen bir sınıf var. Bu insanlar diyor ki, ahlakınızı bozan kadınlardır ve bu yüzden kadınarı saklayın, onların örtünmeleri gerekir. Afganistan’da beyaz chappal (sandalet) giyen bir kadın olursa onu dövüyor – öldürüyorlardı!. Ve Hindistan’da, özellikle de Kuzey’de pek çok kişi İslami kültürü kabul etti ve Kuzey’de kadınlara gerçekten kötü davranıyorlar. Ben Kuzey’de evlendim ve kadınlara nasıl kötü davranıldığını iyi bilirim. Yani Hindistan’ın kuzeyi halihazırda bununla kirlenmiştir ve Güney de fanatik Hindular tarafından kirletilmiştir. Güney’de sadece kadınlara bahşedilen her türlü, en kötü türde ritüeller takip edilmektedir. Bir kadının saçını traş ederler, ona tapınağın etrafında tur attırırlar, üzerine su dökerler ve o oradan oraya yürüyemez, yalnızca etrafta yuvarlanır ve onun üstüne su dökmeye devam ederler – Kendim bunu gördüm. Bizde sati var, bu kocalarının ölümünden sonra kadınların öldürülmesi. Bu hiç kimsenin anlayamayacağı bir şey. Neden bütün dharma’yı kadınların üstüne yüklüyorlar, neden erkeklerin üstüne değil?

Ama olayın iyi bir tarafı var, o da; Hindu dini o kadar geçerliliğini yitirdi ki, tüm bu şeyleri düzeltebilirsiniz. Kendi hayatım boyunca o kadar çok şeyler düzeltildi ki, Ben onların bunu nasıl yaptığına hayret ettim. Ama Müslümanlarda ve İslami olanları düzeltemezsiniz. Kendi kadınlarına o kadar korkunç şeyler yapıyorlar ki ve ne zaman onlara yardım etmeye çalışsanız, imkansız bu. Örneğin, Ben dünyada yalnız kalmış, öksüz gibi kalmış olan çocuklu kadınlar için bir yer açtım. Ben şaşırdım çünkü gelenlerin çoğu Müslüman, herbirinin sekiz ila on çocuğu var. Bu nedenle bizim şimdi bir de öksüzler evi açmamız gerekiyor. İşte bu onların kendi dinlerinden meydana getirdikleri şey.

Bunu çevrenizde görebilirsiniz. Hindularda bile komik bir dulluk sistemi vardır. Eğer bir kadın dul kalırsa bu berbattır ve zavallı şeyler, onların bazıları, oldukça fazla bir kısmı Vrindavan’da yaşıyorlar. Bana onların günde bir rupi aldıkları söylendi. ! Ve onlar ne yapıyorlar? Bhajan söylüyorlar. Bu ülkede bir rupiyle nasıl yaşarsınız? Çok sayıda dilenci ve dilenci-kadınlar yaratmakta üstlerine yok. Eğer din buysa, hiç olmasın daha iyi! Biz bunu yeterince sahip olduk! Bu Brahmanizm kanalıyla gelen her tür ritüelcilik. Bu Brahminler kesinlikle hiçbir işe yaramazlar.

Din öğretmeye çalışanların yüksek seviyede bir şeyler olmaları lazım. Bu yüzden Sahaja Yoga’da, her şeyi bırakırsınız çünkü bunlar çamurdan başka birşey değil! Ve çamurun içinde siz bitersiniz. İnsanlara bunu anlatmanız gerek. Ne yapacaklar?

Dini her çeşit kötü şey için kullandılar. Örneğin İngiltere’de birisi ölürse, onların şampanya içmeleri gerek. Toprağa vermeye gittiklerinde onlar şampanya içmeliler. Ben şaşırmıştım: “Bunun için nasıl şampanya içecekler?” Ve bu nasıl, din dışı, bütün rahipler de istisnasız içiyor, sorgusuz. Bir rahip Sahaja Yoga’ya geldi, Ben çok mutlu oldum. Ama o dedi ki, “Ben Sahaja Yoga’ya gelirim ama içmeyi bırakmayacağım.” Ben, “Neden?” dedim. “Çünkü İncil’de içki içmelisiniz diye yazar.” “Atcha! Bilmiyordum! Nasıl olabilir? İsa nasıl olur da içki içmelisiniz der? O kendisi yalnızca Aydınlanmış Ruh olmakla kalmadı, o Aydınlanma’nın ta kendisiydi!” Rahip dedi ki, “O böyle söyledi. Siz ne derseniz deyin, O bunu söyledi.” “Nerede?” “Bir düğüne gitmişti,” “Tamam,” “O düğünde insanlara şarap yaptı.” “Ama yapmadı. O oraya gitti, o kadar kısa bir sürede O yalnızca elini suyun içine koydu ve suyun tadı üzüm suyu gibi gelmeye başladı. Ve İbranice’de üzüm suyu ile şarap aynı kelimeyle söylenir. Dedim ki, “Bunu ben de yapabilirim.” Ama bu Benim insanların içki içmesinden hoşlandığım anlamına gelmez. Yani böyle bir saçmalığı kim söyleyebilir? Bu farkındalıktır, bu önemlidir, chetana, önemlidir. Ve eğer farkındalığınızı bozarsanız siz nasıl Sahaja Yogiler olacaksınız?

Onlara, sen içki içemezsin demek imkansızdı. Ama içki içmek, Hindistan’da bile çok yaygın olmaya başladı. Bu tamamen Hıristiyanlığa karşıdır, Hinduizme karşıdır, İslam’a karşıdır. Ve bu Kuran’da “içmeyin” diye yazılmış olmasına rağmen onlar içiyorlar, hepsi içerler. Ve dini takip etmek yerine onlar en büyük günahkarlar oldular! İsa’nın onların yapmasını istediği şey bu muydu?

Sizin saf insanlar olmanız lazım. Sizin “Nirmala Tattwam” sahibi olmanız lazım. İşte o budur. Ayrıca Ben size Kaşmir’de İsa’ya rastlayan Shalivahana hakkında bir öykü anlatmıştım. Ve o, İsa’ya adını ve memleketini sordu. İsa “Ben insanlarda maleech olan bir yerden geliyorum.” der. Maleech, mala için, yani pislik için arzu duyan demektir. O zaman Shalivahana O’na dedi ki, “Sen neden gidip onlara Nirmala Tattwa’yı öğretmiyorsun?” İşte sizde olan saflaştıran, sizi temizleyen, size neşe, mutluluk ve Hakikat’i veren Nirmala Tattwam budur. Sizin istemeniz gereken şey budur. Aksi halde herşey karanlıktır, ışığı göremezsiniz. Hıristiyan da olsanız, Hindu veya Müslüman da olsanız, kim olursanız olun Gerçek’in ışığını göremezsiniz – ve Gerçek’in ışığını almanız gerekiyor.

Ama ondan sonra sizin ne yapmanız gerekiyor? Bunu başkalarına vermelisiniz, başkalarını dönüştürmelisiniz. Siz bunun için çok çalıştınız ve Ben bazen bu kadar iyi bir işi yapan insanların nasıl böyle alçakgönüllü ve bu kadar iyi olabildiklerine şaşırıyorum. Bunu nasıl elde edebildiler, anlayamıyorum. Tabii ki bazı para odaklı veya güç odaklı olanlar var ama bu şeyler neşe vermez. Neşe veren şey içinizdeki Gerçeğin ışığıdır. Siz buna sahipsiniz, bildiğiniz gibi hepiniz buna sahipsiniz. Hepiniz bunu deneyimlediniz ama Ben söylemeliyim ki bu deneyimin başkalarına da verilmesi gerek – bu yalnızca sizin için değil! Olabildiğince fazla kişiye verin ama kaç kişi bunu yapıyor? Kaç kişi bunu yapıyorsunuz?

Bizde bir de Sih cemaati var. Sahaj`a geldiler ama dediler ki, “Biz Tanrıça’ya ibadet edemeyiz.” Ben “Neden?” dedim. Buna şaşırdım çünkü Guru Nanak Tanrıça hakkında, Devi hakkında konuşmuştu. Kitabının ilk cümlesi Adya’dır. Adya, Adi Shakti’dir. Ve bunun için eğer Sihler aptalca böyle şeyler söylüyorlarsa, neden bir Chandigar’ları var. Bu da aptalca zaten, gerçekten karşılaştırılacak bir şey değil.

Şimdi anlamalısınız, yaşamlarınızdaki bütün bu saçmalıkları bıraktınız mı yoksa bırakmadınız mı veya hala aynı şekilde yapışıp kalıyormusunuz? Bu çok önemli. Aynı şeye yapışıp kaldığınız sürece bir problem olacak. Sahaja Yoga çok fazla şey yapar. Ben şaşırdım, Amerika’da 300 Sahaja Yogi var, onlara hiçbir şey olmadı! Bazıları kulenin üstündeydi, bazıları caddedeydi, hepsi oradaydılar ve onlara hiçbir şey olmadı! Bazıları dediler ki, “İçimizden birisi bize dedi ki…” (alkış) “bize şunu dedi, “Kaç!” ve bizde diğer yöne doğru koşmaya başladık.” Bazıları da (işe) geç kalmıştı, nasıl oldu bilmiyorum, tüm bu üçyüz kişi. Ama bütün dünyayı yok etmeyi düşünenler öyle şeytani kişiler ki, onlar yakına geliyorlar. Benim Amerika’ya gitmemin nedeni bu. Ve onlara, “Diwali’den önce bu savaş bitecek” dedim ve o bitti. Tanrı’nın yarattıklarını böyle yok edebileceklerini düşünmeleri ne kadar aptalca bir şey! Onlar kim? Dünyayı yok etmeye ne hakları var! Ama işte insan saçmalığı budur.

İsa bu dünyaya geldi, uzun bir süre çalıştı ve O çarmıha gerilecekti ve bu yüzden çarmıha gerildi. Ama çarmıha gerilme bizim ihtişamımız değil. Bizim ihtişamımız O’nun yeniden dirilişidir. O şüphesiz yeniden dirilmiştir. Bu mümkün değildir, tüm bunları söyleyebilmek…  – Siz kimsiniz ki bunu diyebiliyorsunuz? Siz ruhaniyet hakkında ne biliyorsunuz? Ruhaniyet sahibi olan, spiritüel yönden donanımlı bir kişiye neler olabileceğini, onda nelerin ortaya çıkacağını nereden biliyorsunuz? İnsanlar hakkında her ne biliyorsak, biz bundan tamamen yanlış sonuçlara varmaya çalışıyoruz.

Kendi hayatınıza bakın. Sahaja Yogilerin hayatlarında olan pek çok mucizeler var ve Ben birisine “Bunları toplasanız iyi olur” dedim. Bunun üzerine o dedi ki, “Bir ay içinde gelen bütün bu mektup yığını başım hizasına kadar yükseldi.” Bir ay içinde! Ben de dedim ki, “Boşver bunu, yazma!” Bir veya iki tane değil, dünyanın her tarafından insanlar yazıyorlar.

Fakat entellektüel olanlar çok zordur. Bunu onların kafasının içine sokmak imkansızdır. O halde mümkün olan ne varsa, bizim bunun maksimumunu yapmamız lazım. Dikkatimizi bunu isteyen insanlara koyun. Hindistan’da bu hapisanelere gitti, okullara gitti ve heryere. Ve Bana geçen gün birisi dedi ki, bir Katolik kilisesinde bile Sahaja Yoga yapmaya başladılar – onların akıllarından zoru mu var bilmiyorum ve nasıl becerdiler! Ama Sahaja Yoga işte böyle yayılıyor.

Ama çok daha fazla yayılması gerekiyor! Sizin hepinizin, bireysel olarak etrafa gitmeniz ve bunu yapmanız lazım. Ve bunun hakkında konuşun. Ama Sahaja Yogiler biraz utangaçlar. Bir keresinde Ben bir uçakta gidiyordum ve bir hanım çok çok sıcaktı. Bu yüzden Ben ona, hangi guruları takip ettiğini sordum, o da Bana isim söyledi. Onun ruhaniyet hakkında hiçbir şey bilmemesine şaşırmıştım. Ve bu insanların kocaman evleri ve büyük tapınakları var, her şeyleri var ve Bana gurusunu övgüyle anlatıyordu. Ben “Bu kadın çok utanmaz,” diye düşündüm. “Onun kendisinde hiçbir şeyi yok, bu kadar çok sıcak ve bunun hakkında konuşuyor!” Ama Sahaja Yogiler yapmazlar. Ben Sahaja Yogilerin neden bunun hakkında konuşmadığına şaşırmıştım.

Ama geçen gün birisiyle çarşıya gittim ve yanımda bir Sahaja Yogi vardı ve Ben şaşırdım, onlara Beni anlatmaya başladı ve onlara Aydınlanma vermeye başladı ve onlar bundan dolayı çok mutluydular. Gittiğiniz her yerde komşularınız var, çarşıya gidiyorsunuz, her yere gitmelisiniz ve bunun hakkında konuşmalısınız. Onların ilahiler söylemeleri gibi – bizim de bhajanlarımız ve diğer insanlara anlatacak şeylerimiz olmalı, bizler onlara anlatmak zorundayız. Neden bu kadar çekingensiniz? Bu çekingenlik Sahaja Yoga’ya yardım etmeyecek. O halde lütfen başkalarına Aydınlanma vermeye çalışın. Güçleriniz var, kendinize inanın. Sanırım onlarda inanç eksikliği var veya her ne ise. Ortaya çıkıp da bunu yapan çok az kişi var. İtalya’da gördüm, Avusturya ve Avustralya’da da – Sahaja Yoga onların “Biz sahip olduğumuz şeyi başkalarına vermeliyiz, biz bunu paylaşmalıyız” diye inanmalarından dolayı çok yayıldı.

İsa’nın hayatından onun fedakarlığını anlamalıyız. O kadar çok fedakarlık – hırsızlar ile birlikte bu şekilde çarmıha gerilmek ama o bunu yaptı! Aynı şekilde hepiniz Sahaja Yoga işi yapmak istediğiniz zaman “Benim dedeme ne olacak, anneanneme ne olacak?” diye düşünmemelisiniz. Yani ne mektup aldıysam hepsi bunun hakkında. Bu çok komik. Onlar yalnızca bazı akrabaları için endişe ediyorlar, dünyanın her yerindeki akrabaları için bile endişe etmiyorlar. Karıları için veya çocukları için endişe ediyorlar, Ben yalnızca böyle mektuplar alıyorum. Hiç kimse Bana ne kadar çok kişiye aydınlanma verdiğini yazmıyor. Bana Sahaja Yoga’nın yayılmasını nasıl sağladıklarını asla yazmıyorlar. Hiç kimse yazmıyor. Çok şaşırtıcı. Bana anlatmalısınız.

Umarım hepiniz Sahaja Yoga’nın yayılmasının önemini anlıyorsunuz. Eğer bunu yapmazsanız sizler kesinlikle işe yaramazsınız. Benim için en büyük şey, burada nasıl bu kadar çok ışıklarınız varsa, bizim de dünyanın her yerinde çok daha fazla Sahaja Yogimiz olmalı, eğer bu dünyayı değiştirmek istiyorsanız ve eğer onların sürdürdükleri işe yaramaz hayatın dertlerinden ve sıkıntılarından kaçınmak istiyorsanız –onları korumak zorundasınız! Onları kurtarmak zorundasınız! Sizin işiniz bu, işte Sahaja Yoga’ya ödeyeceğiniz “bedel” bu. Kendiniz için değil, kendiniz için değil. Kendiniz için endişelenmeyin. Bana gelen mektupları okusanız iğrenirsiniz.

Şimdi bir başka çeşit daha mektup alıyorum, onlar evlenmek istiyorlar – tamam. “Dört yıldır başvuru yapıyoruz ama evlenemedik” diye şikayet eden pek çok kız var. İlk önce bilmeniz gereken şey, orantısız sayıda kadının olduğu. Onlar çok iyiler. Örneğin kırk oğlan varsa en azından yüzyirmi hatta belki yüzelli kız oluyor. O halde biz şimdi bu kızları kiminle evlendirelim, bir düşünün. Ama onlar şikayet mektupları yazıyorlar, “Biz dört kere başvurduk.” Yapamayız. Biz buna yardım edemeyiz. Öyleyse siz dışarı gidin ve nerede istiyorsanız orada evlenin. Ya da bekleyin ve görün ve yaşamınızı Sahaja Yoga’ya adayın. “Ben evlenmeliydim ve henüz evlenmedim,” diye onlar şikayet etmeye devam ediyorlarken bu çok zor.

Evlilik hiçbir zaman bizim fikrimiz olmadı ama sonradan evliliklere izin vermemiz gerekti. Ve şimdi herkes için bu, asıl olay haline geldi. Evli değillerse de veya evlilerse de, onlar mutlu değiller; eğer boşanmışlarsa onların yeniden evlenmeleri gerek. Benim hazırlıklı olmadığım her çeşit şey, karmaşık durumlar. Sahaja Yoga bunun için değil! Eğer evliliğiniz başarılı değilse bu Benim işim değil. Ve bu böyle devam ederse evlilikleri durdurmak zorunda kalacağız.

Bana bütün bu şeyleri yazmanızı istemiyorum. Bu sizin Sahaja Yoga’da ne kadar zayıf olduğunuzu gösterir. Karınız ve bunlar hakkında şikayet edeceğinize, neden Bana kaç kişiye Aydınlanma verdiğinizi yazmıyorsunuz. Bu Beni mutlu ederdi. Benim işim değil bu. Öyle oldu ki biz sizi evlendirdik, siz sürdüremiyorsanız, bu sizin göreviniz.

Ve Sahaja Yoga’daki engel işte bu. Her dini harekette pek çok yanlış şeyler olmuştur. Sahaja Yoga’da ise Ben evliliklerin büyük bir zorluk olduğunu düşünüyorum. Üstelik, erkekler gelmiyorlar çünkü Hindistan’da erkekleri evlendirmek çok kolay, siz üste para ve öte beri de alabiliyorsunuz. Ama kızlar erkeklerin beş katı daha fazlalar. Erkekler evlenmek istemiyorlar, Sahaja Yogi olmalarına rağmen onların kendi evlilikleri var. Bu nedenle Ben bunun neden olduğunu anlayamıyorum, Sahaja Yoga’nın içinde de, Aydınlanma’ya geldikten sonra, onlar için evlilik çok önemli bir konu.

En önemli olan, “Kaç kişiye aydınlanma verdiğiniz”dir. Bu sizin hayatınız. Eğer orada bir lotus çiçeği varsa, açacaktır ama o koku vermelidir –lotus çiçeğinin bile sorumluluğu vardır. O zaman ya sizler? Ben siz de İsa gibi çarmıha gerilin demiyorum, hayır. Ben size hayatınızdan zevk alın dedim – huzurunuz, istikrarınız ve dengeniz var. Ama aynı zamanda, Sahaja Yoga’yı yaymanız lazım. Şimdi sizin işiniz budur. Mesleğiniz önemli değil; kaç kişiye aydınlanma verdiğiniz, yalnızca bu önemli.

Bu çok, çok zor çünkü onlar bütün yüce enkarnasyonları, bütün bu büyük Sufileri ve Azizleri mahfettiler. Fakat sizler en azından bunu yapmayın. O halde lütfen kime aydınlanma verebilirsiniz diye düşünmeye çalışın. Kime Sahaja Yoga’dan bahsedebilirsiniz. Yaymanız lazım. Ve bir dahaki sefer, umarım sizden kaç kişiye Aydınlanma verdiğinizi işitirim. Bu İsa’nın çarmıha gerilişinin, Onun doğumunun, Onun bu dünyaya gelişinin, O’nun Agnya’sının en büyük sebebidir. Ve eğer Aydınlanma verdiyseniz onlar Agnya’yı geçtiler. Ötesine geçtiler ve onlar Sahasrara’dalar.

Yani Sahaja Yoga’da siz herşeyi anlarsınız. Anlamak çok kolaydır. Sahaja Yoga anlaşılması en kolay olan şeydir – ama Aydınlanmadan sonra! Öyleyse sizin etrafa gidip kaç kişiye aydınlanma verebilirsiniz diye bakmanız lazım. Her şey tamam,tüm ibadetleriniz tamam, Puja’nız tamam – ama en önemli olan kaç kişiye Aydınlanma verdiğinizdir. Kaç kişinin verdiğini bilmek istiyorum.

Özellikle hanımlardan. Hanımlar aydınlanma vermekte biraz daha zayıflar. Çok şey yapabilirler, biliyorum, yapabilirler. Sonuçta Ben de bir kadınım ama bir şekilde Sahaja Yoga’da kadınların belirli bir seviyede olmadığını görüyorum. Çok şey yapabilirler, çok şey ama bir şekilde onlar kendi hayatlarının önemini anlamıyorlar. Siz çok önemlisiniz.

Aydınlanmasını almış olan kaç kişi var? Aydınlanma almış pek çok Sufi vardı – şiirler yazdılar, bitti. Pek çok şey yapan, pek çok şey yazan çok sayıda aziz vardı. Hindistan’da bir çok azizimiz oldu, onlar tüm bu şeyleri yazdılar, insanlar onları okuyacak ama hiçbir şey olmaz. Siz sahipsiniz, sizler aydınlanma verme sanatına sahipsiniz. Kundalini’yi biliyorsunuz, onun hakkındaki her şeyi biliyorsunuz – gidin ve insanlarla konuşun.

Ben Sahaja Yoga’yı başlattığımda yalnızdım ve Ben bir kadınım. O halde size ne demeli? Şimdi hepiniz için bir meydan okuma var! Kaç kişiyi Sahaja Yogi yaptınız? Ailenizde bile insanlar Sahaja Yogi değiller. Kızınız değil, oğlunuz değil. O zaman İsa’nın zaferinin şarkısını söylememizin ne yararı var? Eğer siz onun zaferini öven bir şarkı söylüyorsanız insanlara Agnya’yı geçirtmeniz lazım. O bizim içimizde öyle yüksek bir konumda ki, ama siz ona asla saygı göstermediniz. Bu kadar yüksek karakterli birisini siz aştınızsa, o zaman ötekiler neden geçmesin?

Bugünkü Puja’dan ne kadar kararlılığınız olduğunu görelim. Bilmelisiniz ki Tanrıça sizin talepleriniz üzerine gelmez, O Kendi kendine gelir. O’nun kendi zamanlaması vardır. Ama siz gerçekten aziz olan ve diğer insanları da azizler yapanlar çoğunluktaysanız, o zaman Ben sizin için varım! Aksi halde de Ben sizin için varım – Benim vibrasyonlarımı alabilirsiniz, Benim Puja’larımı alabilirsiniz, bütün bu şeylere izin verildi, şüphesiz ama bunun için, eğer siz Sahaja Yoga yapıyorsanız ancak bunu yapabilirsiniz, ancak yetkilisiniz. Eğer Sahaja Yoga’yı yayıyorsanız. Eğer başkalarına veriyorsanız. Ancak o zaman Tanrıça’nın vibrasyonlarını gerçekten alabilecek konumda sayılacaksınız.

Eğer bu bazı ülkelerde bu kadar güçlü ise, neden sizin ülkenizde, mahallenizde, arkadaşlarnızda, akrabalarınız da olmasın, bu mümkün.

Öyleyse bu gece, sizin bunu başkalarına vermek için kendinizi adayacağınıza karar vereceğiniz gece. Bu çok neşe veren bir şey. Ve Sahaja Yoga hakkında konuşmak.

Tanrı sizi kutsasın!

H. H. Shri Mataji Nirmala Devi