Easter Puja 2008

(India)

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

Easter Puja, “Affetmeniz Gerekli”. Hotel Pride, Nagpur (Hindistan), 23 Mart 2008.

Hepinizin buraya benden önce geleceğini zannetmiyordum. Buraya gelebilmeyi nasıl becerdiniz bilemiyorum (kahkahalar, alkışlar). Bugün hepimiz için çok önemli bir gün çünkü İsa neden öldü hepiniz biliyorsunuz. Çarmıha gerildi. Haç üzerine konuldu ve sonra öldü.

Sizlerle ilgili söyledikleri muhteşemdi. Tanrı’dan bağışlayıcı olmayı diledi. Onun hayatından öğrenmemiz gereken onun hepimizi nasıl bağışlamayı bildiğidir. Biz de insanları bağışlamalıyız. İnsanlar için bağışlamak oldukça zor görünüyor. Eğer birine kızmışlarsa, hep kızgınlar, bağışlayamıyorlar. Öyleyse, siz Sahaja Yogi değilsiniz. Sahaja Yogilerin bağışlayıcı olması gerekli. Bu çok önemli, çünkü bu gücü, bağışlamanın gücünü Isa’dan aldınız.

İnsanlar hata yapar. Bu onların hayatının bir parçası, ama Sahaja Yogiler olarak gelişmeniz ve affedici olmanız gerek. Bu kızgın olmaktan daha önemli. Bu yüzden hatali davrananlar varsa, affetmeniz gerekir. Sonrasında siz de bağışlayıcılığın nasıl güzel bir erdem olduğunu anlayacak ve şaşıracaksınız. Affedebildiğinizde, tamamıyla temizleneceksiniz. Çünkü, içinizdeki kızgınlığın pisi ve kiri artik içinizden çıkıp gidecek ve sizi terkedecek. Bu yüzden affetmek insanoğlunun sahip olduğu en büyük  kutsamadır. İsa da aynı şeyi söyledi. Dedi ki, “Onları affedin çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar”.

Eğer İsa böyle söyleyebildiyse, sizler söyleyemez misiniz? Bizler sıradan insanlarız ve hata yaptığımızda, insanlar kızabilir ve hayal kırıklığı yaşayabilir, ama yapılabilecek en iyi şey affetmektir. Yapılmaması gereken şeyler yapıldığında affetmek, İsa’nın en üstün niteliğidir. O, affetmeyi bilmiştir. Korkunç hatalar yapanları affetmiştir. O hepsini affetti, çünkü hepsini seviyordu. İşte sizin de yapmanız gereken bu. Bugün, bunu yapabilmek için özel bir gün. Affetmek için özel bir gün, bugün. İşte bu yüzden ne düşünüyor olursanız olun artık geç,  ama bir toplantı yapacağız, çünkü vakit kaybetmek istemiyorum.

Affetmek, cömert insanlarin, iyi kalpli insanlarin yapabildiği birşey. Sen ve herkes hata yapabilir ve biz de hata yapabiliriz. Bu hatayı bağişlama hakkımız var, ve hatayı da bağışlayacağımız yüreğimiz var demektir.  Eğer bunlar yoksa, Sahaja Yogi değiliz. Hiçbir açıklamaya gerek duymadan affetmek ve affetmeyi öğrenmek gerekir.

Bu gün önemli bir gün, çünkü İsa bütün bunları yapmıştır. Onun en güçlü Tanrısal varlıklardan (Deity) ya da Tanrılardan (God) biri olduğunu söyleyebiliriz. En güçlüsüydü. Her şeyi yapabilecek biriydi. Kötülük yapanların hepsini yok edebilecek durumdaydi. Ama ne dedi? “Ben affediyorum” dedi ve Tanrı’dan da affetmesini istedi.

Şimdi sizinde ne güçleriniz olursa olsun, bu hayatta şimdiye kadar neler başarmış olursanız olun, nasıl bir pozisyonu işgal ediyorsanız edin, affetmeyi öğrenmeniz gerekir, yoksa hiçbir şekilde İsa’ya yakın olamazsınız. Affetmeyi öğrenmeniz gerekir. Bu çok önemli bir niteliktir. Affedebiliyorsan, bunu her zaman yapabilirsin.

İşte bu yüzden, bugün sizinle bir araya gelmek istedim. Sizinle buluşmak ve bu günün affetmek için en uygun gün olduğunu hepinize söylemek istedim. Bu sizin oturup da kaç kişiyi affetmeniz gerektiğini düşünmek anlamına gelmesin (gülüşmeler). Bu tuhaf olurdu. Bir şey zihninizi meşgul mü ediyor, sıkıntıya düşürüldüğünüzü ve rahatsız edildiğinizi mi düşünüyor sunuz, öyleyse anlayın ki, ne kadar gücünüz var bilmiyorsunuz. Affedemiyorsunuz bile. Bu kadar gücünüz olduğu zaman, sahip olunan en öemli güç affetmektir. İşte bugün affetmenin tam zamanı.

Size hatalı davrandıkları düşündüğünüz insanları ve size şimdiye kadar saygısızca davrananları affedin. Lütfen düşünün kızgın olduğunuz kaç kişi var ve hepsini affedin. Eğer affederseniz, onları cezalandırmış olacaksınız. Eğer onları kalpten affederseniz, onları cezalandırmış olacaksınız. Onlara istediklerini vererek, hak ettiklerini geri vererek cezalandırmış olacaksınız.

Bu affetmek öyle zor birşey de değil. Ama insanlar affetmenin zor birşey olduğunu zannediyor, çünkü kendileriyle ilgili belli sabit inançları var ve nasil affedebileceklerini bilmiyorlar. Sizi nelerin üzdüğünü bilmiyorum. Sizi aslinda hiçbir şey üzemez. Sizin hepiniz sonuçta aydınlanmış ruhlarsınız. Sizler ikinci doğumu  (second birth) tecrübe etmişsiniz. Sonuçta hepiniz aydınlanmış ruhlar olarak özel insanlarsınız. Bu yüzden özel niteliğiniz var. Bu özel nitelik de affetmektir. Affetmek demek, sizi kızdıran ve üzen şeylerin düzenli olarak zihninizi meşgul etmesine izin vermemek demektir. Yalnızca hepsini affetmek gerektiğini hatırlamak demektir. Yalnızca affedin. Ne için? Bu gerçekçi bir şey mi? En pratik olan şey bu.

Birinin size bir tokat attığını düşünün. Tamam. Biri beni tokatladığında ne yapmam gerekir? Benim de ona tokat atmam gerekir mi? Hayır. Niye bana tokat attığını sormam gerekir mi? Hayır. Onun böyle şeyler yapan aptalın biri olduğunu düşünmem en iyisi. Bunun bile bir faydası yok. Aksine, hemen oracıkta onu, size hatalı davranan kişiyi affedebilirsiniz. Affetmeniz sizin için önemli, çünkü hiçbir etkisi kalmayacak. Bir affedin, üzerinizde daha fazla etkisi olacak,  iyi olmanıza ve doğru olmanıza. Ama nedense, insanoğlu normal olarak bağışlama konusunda çok zorlanıyor.  Ama sizler aydınlanmış ruhlarsınız. Sizler sıradan insanlar değilsiniz. İşte bu yüzden sizlerden affetme gücünüz olduğunu sürekli hatırlamanızı istiyorum. Sizi inciten, size eziyet eden, size sıkıntı veren herkesi affedebilme gücünüz olduğunu sürekli hatırlamanızı istiyorum. Nereye kadar bağışlayabilirsiniz, affedebilirsiniz? Yalnızca bağışlayabilmeyi düşünün, göreceksiniz sizi sıkıntıya düşüren nasıl değişecek. Değişecek ve siz de huzurlu ve mutlu olacaksınız.

İnsanların bunu anlaması çok zor, ama bir deneyin. Söylediğimi bir deneyin. Eğer biri sizi incitiyorsa, yalnızca affedin ve olanları görün. O kişide ve sizde olanı biteni görün. Onun ve sizin reaksiyonlarınızı görün. Ama kızgınlığın ve aptalca davranmanın yükünü taşımaya devam ederseniz, gereksiz  şeylerin yükünü boşu boşuna  taşıyor olacaksınız. Enerjimizi yanlışın ne olduğunu düşünerek boş yere harcamasak iyi olur. Bize ne yaptı, biz ona ne yapmalıyız konularını düşünerek boş yere enerjimizi tüketmemeliyiz.

Onu kendi haline bırakın ve bağışlayın. “Affediyorum” deyin.

Bakın Isa’ya. Nasıl da güçlü bir kişilik. Nasıl da güçlü bir Tanrısal kişilik. Ve çarmıha gerildiği zaman, nasıl ona zülm edenlerin bağışlanmasını istiyor. Peki, bunları neden yaptı? Çünkü güçlüydü. “Affediyorum” demek, çok güçlü. Bunu dediğinde hiç bir şey kaybetmezsin. Aksine, gücünü daha da arttırmış olursun. Güçlü bir kişilik olursun. Yalnızca affet. Bu kadar basit. “Affediyorum” demek, bu kadar basit.  İşte ben böyle yaşıyorum. Herkesin bir tarzı var, insanlar istedikleri şeyleri yapıyorlar. Ama ben buna kızmıyorum. Buna üzülmüyorum. Bununla ilgilenmiyorum bile. Yalnızca “affediyorum” diyorum. Hepsi bu. Şaşıracaksınız ama bana çok faydası oluyor.  Gerçekten bana çok faydası var.

Evet, bu çok önemli bir nitelik. Bugün, bunun icin önemli bir gün. İsa, çarmıhta dedi ki; “Tanrım, onları affet, çünkü onlar ne yaptıklarının farkında değiller”. Haç üzerinde, ölürken söyledi bunları. Bizim bundan öğrenmemiz gereken şey, affetmektir. Kendimiz için yapmalıyız, başkaları için değil. Bunun bize çok faydası var. Eğer affedersek, içimizde çok şeye faydası olacak. Bu günkü mesaj bu. Her zaman yapmamız gereken de bu. Birine mi kızdınız, yalnızca “affediyorum” deyin. Eğer sizi inciten, zarar veren, sıkıntı veren biriyle karşılaşırsanız, yalnızca bağışlayın. Tek yapmanız gereken bu.

Bugün işte bu yüzden önemli bir gün. Burada mikrofonlar olmasından dolayı çok mutluyum. Böylece sizlere seslenebildim.

Teşekkür ederim.