Hintli Azizler Hakkında Aurangabad (India)

Hintli Azizleri Hakkında, Hindistan Turu, Aurangabad, Hindistan,18 Aralık 1989 Şimdi, çoğunuz buradasınız ve farklı ülkelerden gelen sizler için burası tanışmak için güzel bir yer. Aurangabad’ın Benim yaşamımda özel bir önemi var çünkü atalarım buraya çok yakın bir yerden geliyordu, oraya Pathan deniyordu ama orası aslında Pratishthan olarak bilinirdi. Sanıyorum, iki yıl önce oradaydık ve burası büyük Ramayana destanını yazan Valmiki’nin yeridir, o burada yaşadı. Ve Sita ona geldiği zaman, Sita evinden uzaklaştırılmıştı ve Valmiki’nin Nepal’de, Sita’nın hamile olduğu sırada orada kaldığı başka bir aşramı daha vardı ve Sita, daha sonra buraya getirildi. İşte bu yüzden, her ne kadar Sita’nın çocukları aşağıya doğru gittiyselerde, onlardan biri Rusya’ya gitti, diğeri ise Çin’e, Maharashtra’da, insanlarda tepelere gitmek ve Nepal’e dahi gitmek şeklinde bir kültür görüyorsunuz. Rusya’ya gidenin adı Luv, Çin’e giden diğerinin adı ise Kush’du. Bu yüzden onlara Slav denilir. Onlar genellikle Lev olarak isimlendirilirler, Çin’e gidenlere de, Kusha adı verildi. Yani, çocuklar doğumlarından itibaren yaklaşık on iki yaşına gelene dek, burada yaşadılar, Valmiki, Ramayana’yı bestelediği zaman, Ramayana türküsünü nasıl söyleyeceklerini çocuklara öğretti. Daha sonra onlar Ayodhya’ya gittiler ve orada şarkıyı söylemeye başladılar. Shri Rama, bu şarkıdan çok etkilendi. Çocuklar (şarkıda), -buralardan kovulmuş olan çok iffetli bir lady varmış, diyerek, bir şekilde Ona meydan okudular – onlar kendi babalarının Rama olduğunu bilmiyorlardı. Sonra tekrar geri geldiler ve bir süre burada kaldılar ve sonra Sita Nepalli bir hanım olduğu için, onlar tekrar Nepal’e gittiler. Yani sanırım Sita’nın babası, Onun Nepal’de, Valmiki aşramında kalması için bir şeyler ayarlamış olmalı, buraya sadece Bihar üzerinden ulaşılabilir, Ben Read More …

Düşünceler arasında bir boşluk Vienna (Austria)

Public Program 2. Gün, Kundalininin Uyanışı, Viyana, Avusturya, 25 Temmuz 1989 Gerçeği arayanların önünde eğiliyorum. Onlardan bu müziği çalmalarını istedim, çünkü düşünceler çok fazlaydı [akıllarda?] Ve bu müzikte hiç söz yok, sizde düşünce oluşturmuyor. Ve düşünceler işte bu şekilde kolayca uzaklaştırılabilirler. Bir düşünce yükselir ve düşer. Başka bir düşünce yükselir ve düşer. Ve biz düşüncenin zirvesine atlıyoruz. Ya geçmişi ya da geleceği düşünüyoruz ama şu anda olamıyoruz. Bir düşünce yükselip alçaldığı ve sonra bir diğeri yükseldiği zaman, arada bir boşluk vardır ve bu, şu andır. Yani Kundalini yükseldiği zaman, bu düşünceyi küçültür. Ve bu merkezi sessizlik alanı genişler. Bu, bizim düşüncesiz farkındalığa ulaştığımız zamandır. Güzel bir halıya baktığımızda, her tür düşünce aklımıza gelmeye başlar. Eğer bu benim halımsa, o zaman halının sigortası için  endişe ederim ama bu bir başkasının halısıysa, o zaman  yine düşünmeye başlarım, bu kadar güzel bir halıyı ben nereden bulurum, ne kadar ödemem gerekir? Sanatçının halının içine akıtmaya çalıştığı güzellik ve neşe yaratısından zevk alamam. Bu yüzden bu halıyı gördüğümde, düşüncesiz  farkındalık içinde, onun yaratılışının tüm neşesi, sanki Ganj nehri gibi akmaya başlıyor, serin vibrasyonlar akmaya başlıyor ve siz kendinizi tamamen rahatlamış hissediyorsunuz. O halde Sahaja Yoga’da atmamız gereken ilk adım, düşüncesiz farkındalığımızı oluşturmaktır. Eğer Agnya merkezini anlarsak, bu yapılabilir. Bu merkez, bu şekilde çapraz yapan bu iki optik kaizmanın arasına yerleştirilmiştir. Ve Kundalini onu deldiği zaman, bu merkezde bulunan  Deity uyanır. Bu, Lord Jesus Christ’in Deitysidir. O ilk olarak, Mooladhara’nın ilk çakrasında, bir kavram olarak oluşturulmuştur. Bu yüzden O, dünya üzerinde enkarne olan Masumiyetin Deitysidir. Sadece Read More …

Üçüncü Marathi Mektup, 1 Ocak 1983 (Location Unknown)

Üçüncü Marathi Mektup, 1 Ocak 1983 İnsan barış, zenginlik, güç vb.  şeyler ister ama bunların orijini Tanrıdır.  O halde neden Tanrı’ya yönelik bir arzu olmasın? Neden Tanrı’ya kavuşma isteği ve tutkusu olmasın? Tanrı’ya barış için dua edelim ve barışın ta kendisi olan Tanrı’yla buluşma arzusunu kaybetmemeliyiz. Sıradan bir insanın tatmini ile, bir Sahaja Yoginin tatmini arasında fark,  bu olmalıdır. Kişi, Tanrının kutsal ayaklarının önünde Tanrıyla buluşma isteğini teslim etmeye hazır olmalıdır. Bütün dikkat O’nun üzerinde olmalıdır. Bunun için kişinin kendini adamasına, kararlılığa ve konsantrasyona (tapasvita) sahip olması gerekir, dolayısıyla bunda tüm maddi bağımlılıklar yok edilmelidir. Bu dünyada tutunulacak ne var? Her şeyin çözüme ve huzura kavuştuğu O ayakların görkemini anlamalısınız. Ancak o zaman zaferinize elde edebilirsiniz! İnsan neden başarılarıyla övünsünler? Sizin tarafınızdan yapılan her şey, tamamen Tanrı’nın gücünün, yani Adi Shakti’nin çalışmasıydı ve sizler yalnızca bu mucizeleri gören tanıklarsınız. Bu konuma ulaşmak için şöyle dua edilir: “Ben” bilincimiz yok olsun. Hepimizin Onun varlığının küçük bir parçası olduğumuz gerçeği, içimizde özümsensin, böylece Tanrısal mutluluğunuz bedenlerimizin her bir zerresinde yankılansın ve bu hayat tüm insanlığı büyüleyen, ışık saçan güzel melodilerle dolsun ve  Dünyanın geri kalanına  ışığını göstersin. Sevginin kalplerinizden akmasına izin verin. Sevgi sınırsızdır. Sevginiz sınırsızdır. Dikkatiniz maddi şeyler üzerindedir ve siz sonsuzluktan bahsediyorsunuz. Dikkatiniz sonsuzlukta birleşmelidir ki, sonsuz yaşama sahip olasınız. Siz Tanrı’nın krallığının görevlilerisiniz; o halde neden somurtuyorsunuz? Bu krallıktaki tüm Tanrılar sizin ağabeylerinizdir. Onlar Kundalini’nin yolu boyunca birçok biçimde bulunurlar. Bunları tanımalı ve onlara ulaşmalısınız. Kundalini sizin Annenizdir. Her zaman Onun gözetimi altında kalmayı öğrenin. Onun çocuğu olun, O Read More …

Hindi Mektup, Nirmala Yoga 1 Ocak 1981 Ocak Şubat Sayısı (Location Unknown)

Mektup, 1 Ocak 1981 “Mahayuga’nın zamanı geldi. Bunun sayesinde binlerce insan Aydınlanmasını alıyor. Başlangıçta bu hayat ağacında sadece bir veya iki çiçek açmıştı ama bu Mahayuga’ya bahar geldi. Bütün bunlar bir zaman meselesi. Bu yuga birçok harika insan tarafından tahmin edildi. Geçenlerde William Blake’in yazdığı “Milton” kitabını gördüm. O büyük bir filozoftu ve Sahaja Yoga’nın Surrey Tepeleri’ndeki temellerini ve Lambeth’teki ilk Sahaja merkezini nasılda öngördüğü çok şaşırtıcı. Ayrıca özel bir güçle sıradan insanların peygamber olacağını da yazdı. Ve bu muhteşem güçle onlar daha pek çok insanı özgürleştireceklerdir. Bu kadar derinlik ve bu kadar net bilgi içeren şiirini çok beğendim. Keşke ülkemizin Sahaja Yogileri bu tür bilgilerin farkına varabilseler ve uyanık olabilseler, o zaman Sahaja Yoganın büyüklüğüne ve derinliğine ulaşmayı hedefleyeceklerdir. Değişim ancak Sahaja Yoga tarafından filizlenen Kundalini aracılığıyla gelebilir. Yaşamın gücü olan şey, yaşam sürecini,  yalnızca o yürütebilir. Değişimden başka yol yok. Bu son adımdır. Ancak akıl yoluyla anlaşılabilir. Bu Tanrının Son Yargısıdır. Ama bu aynı zamanda Annenin narin kalbinden akan cömert sevginin saf çeşmesidir. Kendinizi sınamanız (incelemeniz) ve kendinizi arındırmanız gerekir. Dikkatinizi bu en güzel olan Atma ile aydınlatın. Annenin herkese sevgi dolu selamlarını iletin. Her zaman sadece sizin olan, Nirmala Anne

Daha Derin Meditasyon London (England)

“Daha Derin Meditasyon”, Londra, 20.02.1978 Cooly (Tony Paniotou) yazdın mı? Shri Mataji: Merhaba, nasılsınız? Yogi: Çok iyiyim, teşekkür ederim. Shri Mataji: Tanrı sizi korusun! Sandalyeye oturabilirsiniz. Rahat olun. Yogi: Oh, bu çok naziksiniz! Shri Mataji: Cooly’den bunu, onun için yazmasını isteyin. (Yazıyor.) Merhaba! Nasılsın Douglas? Sen nasılsın? Douglas Fry: Çok iyiyim! Shri Mataji: Çok iyi görünüyorsun! Tıpkı bir çiçek gibi güzel! Bakın ne kadar güzel çocuklarım var, tıpkı şuradaki yapraklar gibi. Bir süre için şu pencereyi açabilir misin? Sadece beş dakika için pencereyi açın. Rahat bir şekilde oturun. Bu şekilde rahat edin. Demek istiyorum ki, Evet, çok rahat olun. Kişi çok, çok rahat olmalıdır, çok rahat. Bu hanım daha Beni görmeden aldı! Çünkü bu onun havada hızlıca gezindiğini gösteriyor, çünkü, Bugün size daha ileri bir meditasyondan bahsetmek istiyorum: nasıl gitmemiz gerektiğini ve kendimizi nasıl anlamamız gerektiği üzerine. Bakın, sizin şimdiye dek olaylarla başa çıkmaya dair alışkanlıklarınız ve uygulamalarınız vardı. Dünyevi sorunlarla, kişisel sorunlarınızla, fiziksel sorunlarınızla, bedensel sorunlarınızla nasıl başa çıktığınızı biliyordunuz ama şimdi Tanrı’nın Krallığına girdiğiniz ve Tanrı’nın gücü içinizden aktığı için, çözümleriniz ve tarzlarınızın artık farklı olması gerektiğini bilmelisiniz. Yani… siz dikkatinizi Tanrı’nın emrine vermelisiniz. Aslında O’nun ışığı sizin dikkatinize doluyor. Bunu açıklamaya çalışacağım, çünkü bu şimdiye kadar bildiklerinizin tam tersi. Her zaman dikkatinizi bir noktaya vermeniz gerektiğini ve sonra hareket etmeniz gerektiğini, sonra bu konuya saldırmanız veya soruna saldırmanız gerektiğini, tüm enerjinizi ona yönlendirmeniz gerektiğini düşündünüz ve… Merhaba, nasılsınız? ve… sonrasında da tüm işin tekniğini, nasıl çözüleceğini ve… sorumluluğunu üzerinize almalısınız. Bu sizin için bir tür hayat deneyimiydi. Read More …

Nabhi Çakra London (England)

Nabhi Çakra. Şubat 1977.   (Ocak -Mart 1977). Bu konuşma Hindistan’da Batılı Yogilerin ilk Hindistan turu sırasında yapılmıştır. Nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Nabhi çakra, her insanın ağırlık merkezindedir. Eğer orada değilse, bu onda biraz problem olacağı anlamına gelir, sizler için bu, onu doğru yere getirmektir. Pek çoğunuzun bundan dolayı sıkıntı çektiği bir tür problem var, belki de ilaçlar nedeni ile veya belki de sinir problemleri, savaş nedeni ile veya belki de beslenmenizdeki bir tür bir şok. Örneğin savaş sırasında, insanlar değerlerini kaybettiler çünkü onlar Tanrıya olan inançlarını kaybettiler. İffete inanan kadınlar, acımasızca saldırıya uğradılar. Çok dindar insanlar zulüm gördüler, aileler parçalandı, pek çok adam öldürüldü ve çocuklar, kadınlar ve yaşlı insanlar dağıldılar. Çok korkunç bir güvensizlik atmosferi bütün uluslara boyun eğdirdi. Sonra da,  insanların paramparça edildiği bu toplama kampları geldi çünkü insanoğulları çok hassas enstrümanlardır.  Onlar imrenilesi yaratıklardır, en yüksek olanlardır ve madde olan bombalarla onlara hükmedildi. Böylece, insandaki Ruh,yavaş yavaş yok oldu.   İnsanlar sevgiye, doğruluğa olan inançlarını kaybettiler. Sonra da güvenliğin yeni bir modeli inşa edildi. Bir sonuç olarak bunu endüstri devrimi izledi ve yapay bir neşe duygusu, güvenlik duygusu, sevgi duygusu toplum tarafında kabul edildi. İnsanoğlunun özgürlüğü ile yaptığı şey, işte budur çünkü savaş insan tarafından yaratıldı, bu Tanrının yaptığı şey değildir. Ancak bununla birlikte, arayışta olan çok büyük ruhlar, bu dünya üzerinde doğdular. Onlar, materyalizm gibi bu tür yapay güvenliklerin ötesini aramaya başladılar. Arayanların, onları organize edecek ve onları doğru yola sevk edecek uygun liderleri olmadı. Bu yüzden de hatalar yaptılar ve bir engel oluşturdular. Yani, Read More …

Birthday Puja (yıl bilinmiyor) Mumbai (India)

HH Shri Mataji, Birthday Puja Public Program, Mumbai, Hindistan [Yoginiler bir hoşgeldin şarkısı söylüyorlar 6’55”] Gerçeği arayan herkesin önünde saygıyla eğiliyorum. Doğum günümü kutlamaya gelmeniz çok nazik bir davranış. Hepsi sizin iyiliğiniz. Modern zamanlarda anneye kim bakıyor? Modern zamanların işaretlerinden biri de ebeveynlerin çocukları tarafından ihmal edilmesidir. Onlar bir yetimhanede kalmak zorunda kalabilirler ama ben hepinizi burada öyle bir sevgiyle, öyle bir şefkatle dolu buluyorum ki, ta uzaklardan Annenizi selamlamaya gelmişsiniz. Bu noktada kelimeler kifayetsiz kalıyor. Üzerime bir okyanus gibi akan bu sevgiyi anlayamıyorum. Binlerce çocuğu olan, çocuklarının çok nazik ve aynı zamanda Benim iyi bir oğul ya da iyi bir kız  imajımı gerçekleştirmenin peşinde olduğu bir Annenin güzel duyguları içinde kayboluyorum. Burada, bu Maharashtra’da bir diğer büyük annemiz daha vardı: Jijabai (Shivaji’nin annesi), Jija Mata. Ve o, oğlunun bir gün Tanrı’nın krallığını, dürüstlüğün, özgürlüğün ve karakterin krallığını kurabileceğine dair bir imgeye sahipti. Böylesi “Yuvapurushalar” (genç adamlar) uzun yıllar içinde doğarlar. (Shivaji’nin) oğlu bile onun standardına, onun karakterine ulaşamadı. (Shivaji’nin) Kalyan Subhedar’ın gelinine gösterdiği saygı, onun insanlara olan yaklaşımı, dinamik bir bhakti yaşamı sürmesi. Böyle insanlar nadiren doğarlar ve o bile kendi gibi birisini yaratamadı. Ama bugün, sizin gibi büyük karakterli, anlayışlı ve manevi değerlere sahip çocuklara sahip olduğum için çok şanslıyım. Sahaja Yoga yeni bir manevi değer kültürü yarattı. Değerler sistemi modern zamanlarda garip bir şekil aldı ama bu modern zamanlarda sadece bu korkunç kültürün prangaları – ister doğu, ister batı, ister modern, ister kadim, her ne derseniz deyin, çünkü hepsi bir yıkılma aşamasına geldiler. Kişi yeni bir kültürün, yeni bir Read More …