Bir Dağ Görüyorum Cabella Ligure (Italy)

BİR DAĞ GÖRÜYORUM Bir dağ görüyorum penceremden Eski zamanların evliyası gibi ayakta Arzusu yok, sevgi dolu. Bir sürü ağaç, bir sürü çiçek Talan ederler dağı durmadan Ama onun dikkati hiç dağılmaz Yağmur bardaktan boşanırcasına yağar da, Yeşile boyar dağı Fırtına kabararak gelse de, Şevkatle doldurur sonunda gölü Ve nehirler, onu çağıran denize doğru çağıldarlar, Bulutlar yaratır Güneş, Rüzgar da tüy gibi kanatlarında taşır onları Ve yağmuru geri getirir dağa. Sonu olmayan bir oyundur bu, Dağ sadece seyreder, Arzu duymaksızın Shri Mataji Nirmala Devi, 2002.

CNN TURK TV Röportajı (Turkey)

CNN TURK TV Röportajı Türkiye de büyük bir kitlesi var Shri Mataji’nin. Sağlıklı Yaşam Derneği görevlileri Onun Türkiye’deki temsilcileri. Üç yıldır faaliyet gösteren dernek, Sahaja Yoga’yı Türkiye de yaymaya çalışıyor. Shri Mataji : Herkesin içinde gizli bir enerji var. Bu enerji üçgen bir kemiğin içinde bulunuyor. Enerji harekete geçtiğinde sinir sistemi üzerindeki altı merkezden geçerek başın tepesinden dışarıya çkar. Böylece kainatla ve Tanrıyla bağlantıya geçmeye başlar. Bizim amacımız bu enerjiyi harekete geçirebilmek işte. Sahaja Yoga Tanrının sevgisinin gücüyle birleşmek anlamına geliyor. Kundalini adı verilen enerjiyi açığa çıkarabilmek temel amaç. Shri Mataji’ye göre Türkler ruhsal aydınlanmaya çok yakınlar. Shri Mataji : Türkler sufilerden geliyor. Her şeyden önce aydınlanma almaları gerek. Aydınlanmayı alabilirlerse, her şeyin üstesinden gelebilirler. Sahaja Yoga’yı anlayabilmenin tek yolu meditasyonun içine girebilmek diyor Shri Mataji ve bizi karşısına alıyor. Meditasyon uzmanı evreni saran kutsal havanın, insanlarında etrafında olduğunu söylüyor. Esintiyi hissedebilmek Onun öğretisinde aydınlanmaya giden atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor. Shri Mataji : İçinizde kendinizi huzurlu hissedersiniz, kesinlikle huzurlu. Sahaja Yoga öğretisinin sembolü olan Shri Mataji, Pazar günü İstanbul’dan ayrılıyor ancak Sağlıklı Yaşam derneği Shri Mataji’nin öğretisini İstanbul ve Ankara’daki merkezlerinde ücretsiz seanslar düzenleyerek yaymaya çalışıyor. Hintli Yoga ustası Shri Mataji bir seminer için İstanbul’a geldi. 78 yaşındaki Hintli Shri Mataji tarafından uygulanan insan enerjisini açığa vurma sistemi yani aydınlanında Türkiye’de hayli meraklısı var. Shri Mataji : Doğdunuz zaman içinizde bir enerji var. Bu enerji omuriliğin en altındaki  bir kemiğin içerisinde. Bu kemik binlerce yıldır biliniyor ve bu kemiğin içinde de bir enerji olduğu biliniyor. Bu enerji harekete geçtiğinde, Read More …

ATV Röportajı (Turkey)

ATV Interview, Istanbul, Turkey, 18.04.1998 Muhabir: Sahaja Yoga, Kurucusu artık Türkiye’de ve sadece bizimle konuşuyor. O kim? Shri Mataji. Ne dediğini dinleyin. Shri Mataji: Beni izleyen herkes, eğer arzu ederlerse, ellerini bu şekilde açmalılar. Sağ elinizi kalbinize koyun ve içinizden “Anne, ben bu zihin, bu beden, bu duygular, bu şartlanmalar değilim” deyin. Ben saf ruhum. İçimizde bir suçluluk duygusu taşıyoruz ama bu durum buradaki merkeze zarar veriyor. Şimdi sağ elinizi bu şekilde Bana doğru uzatın ve sol elinizi de başınızın üzerine koyun. Serin veya sıcak bir esinti hissedip hissetmediğinize dikkatlice bakın. İsterseniz gözlerinizi kapatabilirsiniz. Şimdi sol elinizi Bana doğru uzatın ve sağ elinizle başınızın üzerini kontrol edin. Soğuk mu, yoksa sıcak bir esinti mi hissediyorsunuz? Elinizi yavaşça yukarı veya aşağı doğru hareket ettirebilirsiniz. Şimdi her iki elinizi de havaya kaldırın. Ve bu sorulardan birini kalbinizden sorun. Anne, Kutsal Ruh’un serin esintisi bu hissettiğim şey mi? Veya Anne, bu Ruh mu? Veya Anne, İlahi Sevginin her yeri kaplayan gücü bu mu? Şimdi Bana bakın ama düşünmeyin. Ve ellerinizde serin veya sıcak bir esinti hissedeceksiniz. ayrıca bıngıldak kemiği bölgenizin üzerinde de hissedebilirsiniz. Ruhunuzun büyümeye başladığı an budur. Muhabir: Türkiye’de Ne Kadar Kalacaksınız? Shri Mataji: Pazartesi gidiyorum. Muhabir: Türkiye’yi beğendiniz mi? Shri Mataji: Tabii ki, çok. Muhabir: Çok kısa bir süre içinde sizi yine Türkiye’ye bekliyoruz. Shri Mataji: Ohh, sanırım bir dahaki sefere uzun bir süre kalacağım. Serin esintiyi hissedenler onları bilgilendirmek için mektubu yazmalılar, bu iyi bir fikir. Ama şimdi bahar dönemi, başının üstünde esinti hissetmeyen kimse yok. Genel olarak, dünyadaki insanlar hayatlarından Read More …

Bir Toz Zerresi olmak (India)

BİR TOZ ZERRESİ OLMAK Ben rüzgarla uçan, bir toz zerresi gibi olmak istiyorum. O zerre gidip bir kralın başına da konabilir veya gidip birisinin ayağı üzerine de düşebilir yada uçup küçücük bir çiçeğin üzerinde de durabilir, Gidip, her yere oturabilir Ama ben, Koku olan, besleyip, aydınlatan Bir toz zerresi olmak istiyorum. Shri Mataji Nirmala Devi, yedi yaşındayken yazmıştır ve Dhulia, Hindistan’da O’nun aktardığı şekliyle aktarılmıştır, 14 Ocak 1983

Mektup,   1 Ocak 1979. London (England)

Mektup,  Marathi’den tercüme edilmiştir. Londra 1 Ocak 1979. Sevgili Sahaja Yogilerim, Sevgi dolu ve güzel mektuplarınızı, selam mesajlarınızı aldım. Burada Londra’daki işlerle meşgulüm ve yazamadım. Bir keresinde size Sahaja Yoga’nın bu yıl Navaratri’den başlayacağını söylemiştim. Yani şu ana kadar hazırlığını yaptığınız Satya Yuga şimdi görülecek. Bir ağacın önce toprakta filizlenmesi ve sonra fidanının dışarı ekilmesinin gerekmesi gibi, aynı şekilde Navaratri’nin ilk gününde, yani 8 Nisan’da Satya Yuga’nın fidanı görülecektir. Bu büyük bir sevincin günüdür. Artık tüm Doğa yeni bir hayata sahip olacak. Bugünün öneminin ancak, tüm insanlığın sevgi titreşimleriyle aydınlanmasıyla anlaşılacağını anlamalısınız. Bu dünyada Brahma Shakti, Benim doğduğum günden itibaren uyandı. Onu bir dereceye kadar aldınız ve onu birçok şekilde kullanıyorsunuz. Sevginin o büyük gücünün ışığının tüm dünyaya yayılacağını anlatıyordum. O gün ilk lamba yanacaktır ama Diwali gecesi kördür. Lambaları göremez.  Kali-Yuga’daki bu çalışma, ancak birçok lambanın yanması durumunda yapılacaktır. Tanrının işi her ne ise, bu bitecektir. Bu nedenle herkes uyanık ve tetikte olmalı, aynı zamanda başkalarını da uyandırmalıdır. Hayatım size adanmıştır. O her an çalışıyor. Tek isteğim saf altının Kali Yuga’nın cehenneminde ısınırken insanlık tarihine ışık tutmasıdır. Kutsamalarım şunlardır: Bu lamba her evde yakılsın, neşesi topluma yayılsın, zaferinin tezahüratı tüm ülkelerde yankılansın ve Brahman’ın bu gücü evrenin her molekülünü doldursun. Sizlerden çok uzun bir süre uzak kalmam gerekiyor ama kardeşleriniz burada ve başka ülkelerde yaşıyor. Zamanla birbirinizle tanışacaksınız. Ama çoğu zaman hayatımızda böylesine büyük bir sevginin sevincinin doğacağını hissediyorum. Arzu ettiğiniz her şey gerçekleşecek. Bu nedenle dikkatiniz tamamen Sahaja Yoga üzerinde olmalıdır. Bedenimi, aklımı, zenginliğimi, her şeyimi sundum. Siz Read More …

Delhi Sahaja Yogilerine mektup, 1 Mayıs 1978 London (England)

Delhi Sahaja Yogilerine mektup, Londra, 1 Mayıs 1978. Sevgili Delhili Sahaja Yogiler Sevgi dolu mektuplarınız sanki Beni ibadetten sonraki halime soktu; Bedenimin her gözeneği, chaitanya sızdırıyor. Hepinizin Sadhananıza (İstenilen bilgi veya hedefe ulaşmak için metodik disiplin) dalmış olduğunuzu öğrenmek Bana büyük mutluluk veriyor. Bir annenin tek dileği, sevgili çocuklarının kendi ayakları üzerinde durabilmeleri ve kendi zenginliklerine sahip olabilmeleridir. Bu olmadığı sürece, tüm başarılara rağmen hayatımızda tatmin olmayacaktır. Hiçbir Sadhana, kişi içe dönmeden mümkün olmaz; yalnızca nihai refahımızın ve dindarlığımızın yattığı şeyden söz etmeliyiz.  hayatında Tanrı’dan başka ulaşılacak ne var? Sahaja Yoga eşsiz bir keşiftir. Bilimsel bir buluşun herkese duyurulması gibi, tüm insanlığın da Sahaja Yoga ile tanışması gerekecektir, sadece bir kişi çıkıp bir icat yapar ve icadın faydalarını tüm insanlığa yayar. Bu, insanın yoludur. Başka bir şey de, bir mucidin yalnızca geçmişte biriken bilgi temelinde çalışabilmesidir. Benzer şekilde, geçmişteki birçok vahyin ardından, insanın hedefinin ufkuna getirildiği gün geldi. Ancak bu güzel türbeye girdiğimizde bizi oraya götüren adımları unutmamalıyız. Bizi bu noktaya getiren adımların yaratıcısını.  O merdivenleri yapan da, bu türbeyi de yapan birdir. Tanrı’nın tek olduğunu söylediğimizde, bu onun Govardhan dağı gibi cansız, yekpare bir şey olduğu anlamına gelmez. Hayatın kaynağı olan, cansız olamaz. İnsan anne, kız kardeş, erkek kardeş, baba gibi farklı işlevler için çeşitli roller üstlendiğinde, Tanrı sayısız tezahürler yaşıyor olmalı. Allah bize her şeyi ibadet etmemiz ve meditasyon yapmamız için vahiy etti. Batıda insanların bol bol boş vakti var. Bu aşırı boş zaman nedeniyle, insanlar boş hayatlarından tamamen sıkılıyor ve intihar ediyorlar. Bugünlerde pek çok insan kendini Read More …

Ruh (Location Unknown)

Ruh, 01 Ocak 1977. İçimizde sahip olduğumuz en kıymetli şey, ruhunun değeri ölçülemez, ve bu yüzden sonsuz değerli bir şey olarak adlandırılır çünkü o uçsuz bucaksızdır. Bunu ölçemezsiniz. Şimdi, Her Şeye Gücü Yeten Tanrı, Ona Sat-Chit-Anand’dır diyoruz. Sat, gerçek demektir.  İnsan terminolojisi içinde anladığımız gerçek, görecelidir. Ama Benim size anlattığım yer, tüm ilişkilerin başladığı yer, mutlaktır. Bir örnekle, bunu nasıl anlayacağınızı size anlatacağım. Bu Dünya’nın okyanusları, nehirleri ve her türden şeyi var. Su diyebileceğiniz şeyler, ama dünya, hepsini sarıyor. Eğer Toprak Ana, orada olmasaydı bunların hiçbiri var olamazdı. Yani Toprak Ana’nın, kendisinde var olan her şeyin desteği olduğunu söyleyebiliriz. Bizi sarıyor. Atomlarda O, var. Büyük dağlarda O var, çünkü elementler, bu dünyanın bir parçasıdır. Aynı şekilde Yüce Tanrı, O’nun Sat kısmı, hakikattir, yaratılmış ve yaratılmamış her şeyin direğidir. Anlamaya çalıştığınız şey için başka bir örnek. Nasıl ki O, Sat’dır, purusha’dır [ruh, kişi, öz], yaratılışın kendisinde fiilen yer almayan, ama bir katalizör olan Tanrı’dır. Örnek şöyle olabilir, bütün işi ben yapıyorum. Her şeyi ben yapıyorum, ama elimde de bir ışık var. Işık olmadan hiçbir şey yapamam. Işık, işimin desteğidir, ama ışık, hiçbir şekilde yaptığım şeyle ilgili olarak hiçbir şey yapmıyor. Aynı şekilde, Tanrı da bir ışık gibi sadece şahittir. Ama O’nun bir diğer niteliği de chitta’sıdır. O’nun dikkatidir. Bu harekete geçirildiğinde, Sanskritçe’de çok güzel bir kelime vardır, “sphuran” yani, nabız atışı gibi atar. Bu nabız attığında, onun dikkati nabız gibi attığı zaman dikkati sayesinde yaratmaya başlar. Ve O bizim, Anand dediğimiz üçüncü bir niteliğe sahiptir. Anand, Onun algısıyla yaratımdan duyduğu neşedir. Read More …

Londra’dan Mektup (THE LIFE ETERNAL, 1980 Sayısı, Sayfalar 17-18) London (England)

Mektup Sevgili Doktor Raul, size zaten bir mektup yazdım. Bu yazıda size makinede neden elektromanyetik titreşimler oluşmadığını açıklayacağım. Açıklama daha çok bir bilim insanının anlamasını sağlamaya yöneliktir. Chaitanya fiziksel, zihinsel, duygusal ve dini benliğinizin bütünleşmiş gücüdür. Bilim bu sentezin analizidir. Eğer herhangi bir maddenin elektromanyetik vibrasyonlarını / titreşimlerini kaydetmemiz gerekiyorsa, onu azaltmamız veya elektromanyetik titreşimleri sentezin esaretinden kurtaracak şekilde analiz etmemiz gerekir. İnsan vücudunda elektromanyetik titreşimler vardır ancak bunlar canlı bir vücutta sentezlendiği için kaydedilemez. Ama herhangi bir yöntemle, bir insandan elektromanyetik titreşimleri serbest bırakabilir veya ayırabilirseniz, bunları kaydedebilirsiniz. Chaitanya’nın sentezlenmiş canlı titreşimlerini kaydedebilecek bir makineyi ve hatta Maddelerin estetiğini kaydedebilecek bir makineyi nerede bulabiliriz? Bilim, maddenin yalnızca kuru olan tarafını kaydedebilmektedir. Sempatik sinir sisteminin çalışması,  insan aşamasına kadar üç Boyutumuzun sentezini ifade eder ancak dördüncüsü (Din) var olmasına rağmen o içimizde anlaşılmaz ve hissedilmez. Din insanı ayakta tutar. Nabhi Çakra aracılığıyla etki eder. Yaratılıştaki her şeyin Dharma sı vardır. Bu nedenle insanoğlu Dharma yasasını bilmek zorundadır. İncil’deki On Emir, kısaca insan Dharma’sının tanımıdır. Ancak Hint Felsefesi bunu çok daha ayrıntılı ve net bir şekilde ele almıştır. Dharma’nın zıttı günahtır. En büyük günah Anneye karşı günah işlemektir (cinsel sapkınlıklar). Bilimsel açıdan gelişmiş tüm ülkelerde bu günah, kutsal cinsiyet özgürlüğü adı altında insanoğlunun zihnini ele geçirmektedir. Az gelişmiş ülkelerde gelişen günah Allah’a karşı işlenen günahtır. Yani bizi gözeten babamız olan Allah’ın var olduğunu unutmalı ve iyiliğimiz için endişelenmemeliyiz. Gelişmiş ülkeler düşüşe# ikinci günahı işleyerek başladılar. Durumlarını iyileştirmek için Güneş hattında çalıştılar ama tamamen bitkin düştüler. Artık parayla ilgilenmeyecek hale geldiler. Ama Read More …

Sahaja Yogilere Mektup, Parklands, Ice House Wood, Oxted, Surrey (ANANT JEEVAN, Sayı 4, Şubat- Nisan 1980) Oxted (England)

Sahaja Yogilere Mektup Sevgili Sahaja Yogilerim, Sizi  ağır bir kalple bıraktım ve ifadelerinizdeki sessiz üzüntü Beni çaresiz hissettirdi. Duygularınız açısından ne kadar zenginsiniz! Sanki bir Sevgi denizi yükseliyor ve onun her bir her zirvesi yüreklerinizde ağlıyordu. Kundalinimin fırtınasını hissedebiliyordum. Sessizce tanık olduğumuz acıyı kelimeler nasıl anlatabilir? Üç ay çok çabuk geçti. Tüm olaylı geçen anların tek kaydı, Sahaja Yoga’ya yer edinmek için çok şey yapan hepinize duyulan derin şükran duygusudur. Ne kadar gece gündüz çalıştınız ve bu kadar kısa sürede hedefinize ulaştınız. Bu, sizin aracılığınızla çalışan Sahaja Yoganın mucizesidir sevgili çocuklarım. Kuruskshetra alanından uzaklaşan diğer insanlar gibi değilsiniz. Bazıları Sahaja Yoga’nın gelecekteki inşasının yükünü üstlenmek için henüz doğmadılar bile. Göreviniz çok büyük ve büyük bir zafere layık. Tanrı hepinizi kutsasın. Bu tür maceraların tümü bir spor gibi ele alınmalıdır . Metaliniz yargılanacak ve Sevgi gücünüz test edilecek. Ben’inizi azaltan ‘Maya’nın ağları arasına dolanıp kalmayın.  Lütfen sakin olun ve Rab’bin önünde kendinizi alçakgönüllü kılın. Dilin keskinliği bir Sahaja Yogiye yakışmaz. Önce tatlı bir dil geliştirin, sonra kalbinizi temizlemeye çalışın. Bazı insanların çok temiz bir kalbi vardır ama heyecanlı bir doğaları vardır. Şimdi Sahaja Yoga ile heyecanınızı sakinleştirmeye çalışın. Bhajan söylemenin size çok faydası  olacaktır. Bhakti kalplerinizi sakinleştirecektir. Aydınlanmanın ardından hepiniz Kundalini ve Sahaja Yoga hakkında pek çok bilgiye sahip oldunuz ama Bhakti olmadan dengeyi sağlayamazsınız. Bhakti içinde kaybolmanız gerekiyor. Bhakti duygularınızı zenginleştirir. Diğer Sahaja Yogileri eleştirmeden,  onları hissetmeye çalışın. Varlığınızdan, olduğunuz ışıltıdan ve ihtişamdan keyif alıyorum. Keşke hepiniz bunu yapabilseniz ve kendinizi sevgi okyanusunda bir damla gibi hissedebilseniz ve böylece okyanusun Read More …

Shri Mataji’nin Mektubu, ABD, 1972 (United States)

Shri Mataji’nin Mektubu, Amerika Birleşik Devletleri 1972 Benim Sevgili Çocuklarım, Neyi arıyorsunuz? Neden amaçsızca ve kayıtsızlık içinde bir şeylerin peşinde koşuyorsunuz? Maddi kazanımlarda aradığınız neşe, güç içinde bulmaya çalıştığınız neşe, sözüm ona bilgi olan kitaplardaki kelimelerde yok olan neşe hepinizde kayboldu, sizler hala arıyor ve bulmaya çalışıyorsunuz! Kendiniz dışındaki herşeye dikkat koyabilirsiniz! Ormandaki bebekler gibi düşüncelerinizde kayboldunuz! Ama bizim aydınlanma dediğimiz düşüncesiz farkındalığın cennetine yükselebileceğinize dair büyük bir umut var. Ben Tanrının unutulduğu bu modern zamanlarda, bu Kali Yuga da bile, sizleri etrafınızda akmakta olan bu Tanrısal Mutluluğun şölenine davet ediyorum. Umarım geleceksiniz ve Ebedi Hayatın ruhani deneyiminden neşe duyacaksınız. Tüm sevgim ve kutsamalarımla. Anneniz, NIRMALA

Marathi Mektup I (Location Unknown)

Eski Marathi Mektubu I  ‘in çevirisi. Muhtemelen Londra’da yazılmıştır, 1975 dolayları. Sevgili Modi ve diğer Sahaja Yogiler, (Modi isimli Sahaja Yogi, Rajhabai Modi’dir. 70 li yıllarda aydınlanma almış, 80 li yıllarda Lider olarak görev yapmış, 80 li yılların ortalarından sonra kaybolmuştur.) Ida Kanalı’nın şartlanmaları tembelleştirir. Tembellik ve işten kaçma eğilimi onlarda hakimdi. İşten kaçarken dikkatleri boşa gidiyordu ama artık Pingala Kanalını uyandırma çalışmalarına başladım. Hepiniz sağ elinizi, bedeninizin sağ tarafından, başınızın üzerine kadar yükseltip,  bedenin sol taraftan aşağıya doğru indirmelisiniz ama bunu yaparken arzu gücünüzü kullanmalısınız ki, arzularınız gerçekleşsin. Bir sürü kutsamalar. Mektubunuzu aldım. İda Nadi’nizin temizlendiğini bilmek Beni çok mutlu etti ve umarım hepinizin İda Nadi’leri en azından bir dereceye kadar temizlenmiştir.  Burada herkese uyuşmuş bir halde, hepinizin İda kanallarını temizlemek için çalışacağımı söylemiştim. 3 gün boyunca her gün yaklaşık 50 defa kusarak temizlik yapmaya çalıştım ve temizliğin mümkün hale gelmesi çok güzel. Bu fiziksel bedenin, üstlendiği görev için kullanılması gerekiyor ve bu nedenle hastalık ve diğer sıkıntılardan rahatsız olmuyorum. Tam tersine, bu enkarnasyonla ilgili tüm bu gibi ve farklı olan deneylerin yapılması gerekecektir. Neden bu konuda bu kadar endişelisiniz? Bu bedenin başka ne faydası var? Hiç ağrım olmuyor. Tek isteğim bu bedenin laboratuvarında şu ya da bu işin devam etmesi. Zaman kısa, yapılacak iş ise çok büyük. İda kanalının temizliğini yalnızca aydınlanmanızın gücüyle yapamazsınız. Onun içeriden temizlenmesi gerektiğini biliyordum. Eski günlerde tüm arayanlar bu eylemi (yani Kriya),  çocukluklarından itibaren gurularının izole yerlerdeki ikametgahlarında sürekli olarak yapmak zorundaydı. Arayanlar bunu birçok yaşamda bireysel olarak yapmak zorunda kaldılar. Çünkü artık Read More …

Hazret Nizamettin Hakkında konuşma (Konuşmanın tarihi ve yapıldığı yer bilinmiyor) (Location Unknown)

1970-0101 Hazret Nizamettin Hakkında Konuşma Evliya Muhammed Nizamettin (1238 – 3 Nisan 1325) aynı zamanda Hazreti Nizamuddin veya Mahbub-e-Ilahi (Allahın Sevdiği)olarak da bilinir. Hintli bir Sünni Müslüman olan bilgin, Chishti Tarikatı’nın Sufi azizi ve Hint Yarımadası’ndaki en ünlü Sufilerinden birisidir. Chishti, sufi akımının en bilinen dört kolundan, yani Chishti, Kadiri, Suhrawardi and Nakşibendi birisidir.Selefleri, Hindistan alt kıtasındaki Chishti manevi silsilesinin ustaları Fariduddin Ganjshakar, Kutbeddin Bahtiyar Kaki ve Moinuddin Chishti’dir. [Not – konuşma, 1995-03-15 Princess Nun Bangkok ile söyleşi isimli kasetten alınmıştır] Hazreti Nizamuddin’in (ismi Dinin düzeni anlamına gelir) ulusun toprağına gömülmüş, büyük bir nebi ve (sufi) mutasavvıftı ve tüm şiirlerinde çok sembolik şeyler kullanmıştır ve o seviyedeki kimseler, herhangi bir dinin diğerlerinden ayrı tutulduğunu düşünmezler. Muhammed Sahib bile hiçbir zaman sadece ve sadece İslam’dan bahsetmemiştir. O kendisinden önce gelen  insanların hepsinden bahsetmiştir. İbrahim gibi, sonra Musa’dan bahsetmiştir, sonra İsa’dan ve Annesinden, özellikle de Kuran’da bundan bahsetmiştir. O asla “Ben ayrı bir şeyim diye bahsetmemiştir, asla kendisini ayrı tutmamıştır. Onlar asla ayrı, bağlantısız  olamazlar çünkü tüm bu büyük insanların, insanların kurtuluşunu hazırlamak üzere bu dünyaya geldiklerini bilirler, bu nedenle ihtisasları Hazret Nizamettin ile aynıdır. Ben evlenmeden çok önce buraya geldiğimde, ona çiçekten bir chadar (Mezarın üzerine örtülen örtü) hazırlayan ilk kişi bendim ve babam da büyük bir ruhtu. O, Bana onun Hazreti Nizamettin olduğunu ve onun müridi olan (Amir) Kusro’nun da, Hintçe şiirler yazan büyük bir şair olduğunu söyledi. Kendisi çok büyük bir şair olarak kabul görür ve bu güzel şarkıyı (Chhaap Tilak Sab Chheeni) yazan da odur, şimdi, sembolik olarak Read More …

Mektup, Puja’nın anlamı (Location Unknown)

Eski Marathi mektup Sevgili Nirmala. Pek çok kutsama Sevgi dolu mektubunuzu aldım. Ben de Navaratri Puja’dan çok keyif aldım. Ama Puja aynı zamanda dışsal bir sunudur. Kalbiniz bile böyle söylüyor. Ancak Puja’nın ödülünü veya kutsamasını ve onun prasadını (Tanrıya sunulan şey) nasıl elde ettiğinizi anlamalısınız. Bir Puja veya bir dua kalbinizden doğar. Mantralar Kundalininizin sözleridir. Ama eğer Puja kalpten yapılmazsa veya Kundalini Mantraların okunmasıyla ilişkilendirilmezse, o zaman Puja bir ritüel haline gelir. Eğer siz Puja sırasında düşüncesiz konumda olursanız, kalbinizin de buna dahil olduğunu bilin. Puja malzemesini toplayın ve içtenlikle sunun. Sunularda hiçbir formalite veya bağlayıcılık olmamalıdır. Elleri yıkamak doğrudur ama kalbiniz yıkandı mı? Dikkat, kalpte olduğu zaman başka insanlara yönelmez. Dışarıdan bakınca sessiz görünseniz de, içinizden konuşuyorsunuz. Bu nedenle uzun süre sessiz kalmamalısınız. Eğer insanın kalbi temiz değilse, o zaman sessizlik çok zararlı olur. Aynı zamanda düşüncesizce yapılan  konuşmalar felaketler getirebilir. Puja sırasında Mantraları söylemelisiniz ama büyük bir inançla (Shraddha). Shraddha’nın alternatifi yoktur. Puja’yı Shraddha derinleştiği  zaman  gerçekleştirmelisiniz, böylece tüm Puja’yı kalbin kendisi gerçekleştirmiş olur. O zamanda, mutluluk dalgaları akmaya başlar çünkü Ruh, o sırada  aklıma herhangi bir düşünce nasıl gelebilir ki?, der. İnsanlar şaraplarını bardağa dökerler. Sizin Pujanız da böyledir. Bundaki şarap sizin inancınızdır ve bardak da Mantraların okunması ve ibadettir. Her şeyi unutarak o şarabı içtiğinizde, aklınıza bir düşünce nasıl gelebilir ki! O zaman sadece mutluluk okyanusunda yıkanırsınız! Bu sevinç, düşüncelerle nasıl ifade edilebilir ki? O şarabı kim içilecek olan kadehe geri koyacak, hem de düşüncelerin aşağılık kadehine? Ancak, şarabı içtikten sonra aldığınız neşe ebedidir ve her Read More …

Sanatın Onuru, Hindistan 1961 (India)

Sanatın Onuru 1961 yılında Hindistan’da dağıtılan bir andaçtan alıntı Sanatçılar halkın bakışını, kendi beğenilerinin standartlarına yükseltmek zorundalar ve onlar halkın ucuz taleplerine tenezzül göstermemeliler, bu onların özgürlüklerinden vazgeçmeleri demektir. Bu da, aydınlanmış sanatçıların sosyal ve eğitsel kurumlarla ilişkide olmaları ile yapılabilir. Gazete ve dergiler yolu ile, bu gibi sanatçıların fikirleri yayınlanabilir. Tiyatro oyunları, filmler ve radyo konuşmaları sayesinde insanlar gerçek sanatı anlayacak şekilde eğitilebilirler. Böylece, sanatın onuru korunabilir. Bu topluluklar vasıtasıyla çok sayıda insanla ilişkide olunarak, sanatçının sosyal benliği daha gayretli ve daha duyarlı bir varlık haline gelecek şekilde gelişecektir. Onlar, ulus içindeki en ufak huzurluğa, toplumdaki en ufak dengesizliğe karşı reaksiyon gösterecektir. Sanatçı sokakta bir cüzzamlı gördüğü zaman, kalbi öylesi bir sempati ile dolacaktır ki, sanatı ile bir atmosfer yaratarak, sosyal görevlileri, doktorları, bilim adamlarını ve devlet kademelerinde görevli insanları, cüzzam sorunlarına bir çözüm bulmak üzere düşünmeye zorlayacaktır. Bir sanatçı, eğer ülkesi insanlarının vatansever olmadıklarını, korkakça davrandıklarını düşünürse,  ki böyle düşünebilir, diğerleri ile birlikte, sanatçı bu insanların zihninde (vatanseverlik için) derin bir saygı uyandırabilir. Sanatçının, böylesi bir motivasyon gücü vardır. Onlar yaratılışın en sevimli çiçekleridirler. Onlar Yaradanın en tatlı hülyalarıdır ve insan toplumunun en değerli kısmıdırlar. Belki de, izleyicileri tarafından nasıl da sevildiklerini, nasıl kendilerine tapıldığını ve takip edildiklerini bilmiyorlar.