Shri Ganesha Puja, Frankfurt, 2002 (Germany)

Shri Ganesha Puja, Frankfurt (Almanya), 27 Eylül 2002. Bu kadar uzun zaman aradan sonra geri dönmek çok güzel. Ne zaman gelsem, sizler çok büyük bir salonda toplanmış oluyorsunuz. Bizler bir araya geldik ve Sahaja Yoga işte bu şekilde gelişti. Bu sizler için çok önemli, özellikle de Almanya, Avusturya’dan gelen insanlar için. Bunlar savaşta bulunmuş insanlar. Ve şimdi sizler Benimle birlikte savaşın içindesiniz. Bizler savaşmalıyız, şeytanla savaşmalıyız. Dünyanın nasıl olduğunu biliyorsunuz. Onlarla savaşmalıyız ve onları cehaletin dışına çıkarmalıyız. Sizler bunu yapmak için öylesi bir desteksiniz ki, çünkü biz insanlığı değiştirmeliyiz. Onların çok hızlı bir şekilde, iyi insanlar olmaları gerekiyor. Onlar bir kez aydınlanmalarını alınca, değişim başlayacaktır. Şimdi İngiltere’de ve İtalya’da da, yapmakta olduklar şey ne, onlar insanlara sokakta aydınlanma veriyorlar. Sokaklarda aydınlanma vererek binlerce insan, şimdi aydınlanmış ruhlar haline geldiler. Bu çok büyük bir şey çünkü bir kez aydınlanma alınca, siz ruh olursunuz ve iyilik size gelmelidir. Sizde şeytani, kötü bir şey varsa bu gidecektir. Bu her yere çok hızlı yayılıyor ve onların oldukları bu ülkelerde de yayılmalı. Buna gerek yok, savaşmanıza veya kavga etmenize gerek yok çünkü Tanrısal yardıma sahipsiniz. Divine`dan gelen her tür yardıma, her zaman sahipsiniz. İşte anlaşılması gereken şey bu, insanları daha yüce bir şeye dönüştürmek için Divine tarafından bizlere yardım edildi. Biz buyuz ve bizler buradayız çünkü Ben Sahaja Yoga için bir yer, bir aşrama sahip olmaları gerektiğini insanlara anlatmak istedim ve başka hiç kimseyi orada istemiyorum, sadece Sahaja Yogileri çünkü siz dünyada nasıl pis insanlar olduğunu bilmiyorsunuz. Neler yaptıklarını, hangi limitlere kadar gidebileceklerini tahmin edemezsiniz Read More …

Adi Kundalini Puja: Saf Arzunun Gücü Weilburg (Germany)

Shri Adi Kundalini Puja, Weilburg (Almanya), 11 Ağustos 1991. Bugün, Adi Kundalininin yanı sıra sizin Kundalininizinde pujasını yapmak için burada toplandık. Her şeyden önce, kendi Kundalininiz hakkında anlamanız gereken en önemli şeyin bu olduğunu düşünüyorum, Aydınlanma sizin özünüzün bilgisidir ve size Özünüzün bu bilgisini veren de, kendi Kundalininizdir. O yükseldiği zaman, size çakralarınızda hangi problemlerin olduğunu gösterir. Şimdi, biz bunun saf arzu olduğunu söylüyoruz ama saflığın ne anlama geldiğini biz bilmiyoruz. Bu sizin iffetli arzunuz anlamına gelir. Bu, onun içinde şehvet, açgözlülük, hiçbir şey olmadığı anlamına gelir. Bu güç kendi Annenizdir ve üçgen kemiğinizin içine yerleşmiştir. O sizin kendi annenizdir, hakkınızdaki her şeyi bilir ve o tıpkı bir kayıt cihazı gibidir, hakkınızdaki her şeyi bilir ve o kesinlikle bilgidir – çünkü çok saftır. Ve dokunduğu çakralar hangileri olursa olsun, kundalini o çakrada neyin yanlış olduğunu önceden bilir, bu yüzden de kesinlikle hazırlıklıdır ve kendisini tamamen ayarlar, bu sayede onun uyanışı sırasında bir problem yaşamazsınız. Eğer herhangi bir çakra daralmışsa, o bekler ve yavaş yavaş bu çakrayı açmaya devam eder. Şimdi, Kundalini bizim içimizde yansımış olan Ezeli Güçtür ve içinizde bu, bir insanda bu, bir sürü enerji iplikçiği gibidir. Yani bu sanki bir halat gibidir ve bu enerjilerin tümü, Kundaliniyi oluşturmak için, hep bir araya gelerek bükülmüştür. Bir insanda bu iplikçikler üç (kanallar)kere yedi (çakralar) – bu yirmi bir eder- ve buradan da yirmi birin yüz sekizinci kuvvetine yükselir (108 kere 21X21X21…) ama Kundalininiz yükseldiği zaman, onun ancak bir veya iki iplikçiği yukarıya çıkar ve bıngıldak kemiği bölgesini deler. Brahma Nadi Read More …

Shri Paramchaitanya Puja, Almanya 1989 (Germany)

Paramchaitanya Puja. Taufkirchen (Almanya), 19 Temmuz 1989. Bana bir soru soruldu, “Bu gün hangi pujayı yapacağız?” ve Ben bunu bir sır olarak sakladım. Bu gün Paramachaitanya`ya, Tanrı`nın sevgisinin her yeri kaplayan gücüne ibadet etmeliyiz. Bizler Paramachaitanya`nın her şeyi yaptığının farkındayız. En azından aklen her şeyin, Adi Shaktinin gücü olan Paramachaitanya`nın lütfu ile çalıştığını biliyoruz. Ama bu hala çok fazla kalbimizde, çok fazla dikkatimizde değil. Paramachaitanya`yı bir okyanus gibi, kendi içinde her şeyi içeren bir okyanus gibi farz edebiliriz. Her şey, tüm çalışan şeyler, herşey kendi limitleri içinde onun içindedir. Bu yüzden bu, bir limit ile mukayese edilemez. Siz onu karşılaştıramazsınız. Şimdi, eğer güneşe bakarsanız, o zaman ışınlar onu çalıştırmak için güneşten çıkıp gelmelidir. Eğer birisine bakarsanız, deyin ki, otoritesi olan bir kişiye, kişinin bu gücün dışardan olduğunu iddia etmesi gerekir. Bu yüzden de, o kişi kendi içinde, bunu (bu gücü) çalıştırmaz. Deyin ki, örnek olarak, eğer bir tohum varsa, sadece tohumun içinden, ağaç büyür ve meyvalar ortaya çıkar. Sonra onlar satılırlar ve insanlar onu yerler. Her şey bu tohumun içindedir. O zaman bu Paramchaitanyadır. Yani bizler, hepimiz onun içinde zarflandık, (mahfaza içine alındık) ve bizim gördüğümüz sadece dalgalardır. Ve bizler hava dalgalarının üzerindeyiz, yani bizler onu çıkartılmış, ayrılmış olarak görürüz. Yani biz “Bu Almanya” veya “bu İngiltere,” “bu Hindistan” gibi hissederiz. Bunlar sadece Paramachaitanya sarisinin ayrıymış gibi görünen kıvrımlarıdır ama onlar ayrık değiller, onlar süreklidir. Yani bağlantı kesinlikle tamdır. Eğer buradan bir iplik çekerseniz, iplik baştan sona kadar çekilip gelir. Aynı şekilde Paramachaitanya da, kendi içinde çalışır ve dışarıda hiç Read More …

Shri Hamsa Swamini puja ve iki konuşma Grafenaschau (Germany)

vardıShri Hamsa Swamini Puja, Grafenaschau (Almanya), 10 Temmuz 1988. Bugün Almanya’da bir Hamsa Puja (Hamsa=Kuğu) yapmaya karar verdik. Hintli ya da Doğulular için olduğundan daha çok, Batı dünyası için daha önemli olduğunu düşündüğüm Hamsa merkezine, henüz çok fazla dikkat koymadık. Bunun sebebi şudur, , İda ve Pingala’nın bir kısmı Hamsa çakrada açığa çıkıp tezahür eder. Bunun anlamı şudur, yani İda ve Pingala’nın kendisini ifade edişi, Hamsa çakra vasıtası ile sağlanır. Yani Hamsa çakra, İda ve Pingala’nın belirli kısımlarını veya belli bazı iplikçikleri, sanki onlar Agnya’ya gitmemişler gibi tutar. Ve onlar burnunuz vasıtası ile akmaya başlarlar, gözleriniz sayesinde kendilerini ifade ederek, ağzınız ve alnınız üzerinden akmaya başlarlar. Yani, Vishuddhi çakranın gözlere, buruna, boğaza, dile ve dişlere bakan on altı tane taç yaprağı olduğunu siz biliyorsunuz. Fakat tüm bunların ifade etme kısmı ise, Hamsa çakradan gelir. Yani Batılı bir aklın Hamsa çakrayı anlaması, çok, çok önemli bir şeydir. Bu konuda Sanskritçe güzel bir beyit var: “Hansa kshveta ha, baka ha kshveta ha. Ko bhedo hansa bakayo ho. Neera-ksheera vivek ve tu. Hansa ha hansaksh, baka ha baka ha.” Bunun anlamı: “Turna kuşu ve kuğu, onların her ikisi de beyazdır. Bu ikisi arasında fark yaratan şey nedir? Eğer siz su ile sütü karıştırırsanız, hansa [kuğu], sadece sütü emer. Yani kuğu, su ile süt arasında ayrım yapabilir. Bakha ise, yani turna kuşu, bunu yapamaz. ” Bu Sahaja Yogilerin anlaması gereken çok önemli bir şeydir. Sağduyu, (doğru, gerçekçi, akla uygun ve yerinde yargılar verme yeteneği) kendi içimizde çok derin şekilde anlaşılmalıdır. Sahaja Yogada sağduyumuzu nasıl Read More …

Shri Kartikeya Puja, Kadın, kadındır. Munich (Germany)

Shri Kartikeya Puja. Grosshartpenning, Münih (Almanya), 13 Temmuz 1986. Geç kaldığım için üzgünüm. Bu programın, böylesine güzel bir yerde olduğunu bilmiyordum ve siz burada Michelangelo’nun Tanrının, Babanızın arzusunu ifade eden güzel bir resmini görüyorsunuz, sizi korumak için, size yardım etmek için ve de bu işe yarıyor. Almanya’da, çok saldırgan olaylar yaşadık ve bu Batı yaşamında, her yönden yıkıcı bir etki yarattı. Değerler sistemi yıkıldı, Dharma fikri rahatsız edildi, kadınlar erkek gibi davranmaya başladılar ve pek çok kişi öldü. Çok genç yaştaki insanlar öldüler, çok, çok genç. Onların arzuları gerçekleşmedi, yaşamları onlara, savaştan başka bir şey vermedi. Bu gelip, daha süptil olan şeylerin hepsini yok eden bir tür ısı dalgasıydı.  Doğa soluklanacağı zaman veya öfkeli olduğu zaman, sadece büyük şeyleri yok eder ama insanoğulları yok etmeye başlayınca, değer sisteminiz, karakteriniz, iffetiniz, masumiyetiniz, hoşgörünüz gibi daha süptil olan şeyleri dahi yok eder. Bu nedenle savaş şimdi daha süptil bir seviyededir.  Bütün bu şeylerin Batıda, Batı karakteri üzerinde çok büyük bir tahribat oluşturduğunu anlamalıyız.  Bu nedenlede kişinin gayret göstermesi gereken ilk şey, bunu tamir etmek, onu düzeltmek, onun kendi ayakları üzerinde durmasını sağlamaktır. Çünkü insanlar kendi şahsiyetlerini, geleneklerini kaybettiler, gemilerini bağladıkları bir şey yok, kökleri yok. Ve bir tür entelektüel deneyim olarak, kendilerine getirilen her şeyi alarak ilerlemeye başladılar. Kadınlar çok bağımsız oldular ve kendi problemlerini halledebileceklerini düşündüler – erkekler gibi olabileceklerini düşündüler. En kötü şekli ile problem burada başladı çünkü kadın kadındır ve onun içindeki erkek denilen şey çok küçüktür ve kadın olduğu şeyden kaçınarak, kendisinde çok az bulunan bir şeyi geliştirdiği Read More …

Shri Mahalakshmi Puja: O sizi Tanrıya bağlar Munich (Germany)

Shri Mahalakshmi Puja. Münih (Almanya), 8 Eylül 1984 Bugün Mahalakshmi Puja’nın yapıldığı büyük bir gün. Mahalakshmi, Vishnu’nun gücü olan Lakshmi’nin enkarnasyonudur. O sadece enkarne olmuştur. Mahalakshmi prensibi, Shri Vishnu’nun gücü olan Lakshmi’den doğmuştur. Bir insanda, daha yükseğe çıkma arzusu ortaya çıktığı zaman, Lakshmi prensibi Mahalakshmi prensibine dönüşür. Batı’daki gibi, insanların Lakshmi’nin zenginliğine sahip olduklarını söyleyebiliriz, bu yüzden onlar bu ilkenin üzerine yükselmek ve Mahalakshmi olmak istediler. Farkındalıkta bu, estetik gibi bir mesele üzerinde çalışır; insanlar sahip olmaktan çok, estetik tarafı için endişe duyarlar. Ve kendi arayışlarının farkındalığında gitgide yükselmeye başladıklarında, dikkatin böyle olması gerektiğini, bir şeylerin estetiğine kaba değerinden daha fazla önem vermeleri gerektiğini görürler. Şimdi, bu arzu insanlarda belirgin hale geldiğinde, Lakshmi sadece o zaman, Mahalakshmi olarak enkarne olur. Bu yüzden Rama bu dünyaya ilk kez geldiğinde O da, Mahalakshmi olarak enkarne olmuştur. Ve Shri Krishna bu dünyaya geldiğinde ise, O Radha olarak enkarne oldu. Ve Meryem olarak geldiğinde ise, Rab İsa Mesih olan çocuğu doğuran da Mahalakshmi’ydi. Yani doğurduğu çocuk Mahavishnu’nun büyük kişiliğiydi. Bu Mahavishnu-tattwa aynı zamanda Sita’nın iki çocuğu olarak bu dünyada enkarne olan diğerleri tarafından da temsil edilir ya da bunun onun bir niteliği olduğunu söyleyebiliriz. Onlar Mahavira ve Buddha olarak, Hasan ve Hüseyin olarak enkarne olmuşlardır. Ayrıca peygamberler zamanında, Mahalakshmi onlarla saf bir ilişki içinde olarak enkarne olur. Raja Janaka’nın kızının Janaki olması gibi, yani Sita’nın; O daha sonra bu dünyaya Muhammed Sahib’in kızı olarak geldi; ve sonrasında ise dünyaya Nanaka’nın kız kardeşi olan Nanaki olarak geldi. Yani O, bu gurularla saf bir ilişki içinde Read More …