Pune’de Puja , Hindistan, 1990. Pune (India)

Pune’de Puja (Alıntılar), Hindistan, 3 Aralık 1990. Yurtdışından gelen tüm Sahaja Yogiler, hoş geldiniz. Sizin de görebileceğiniz gibi tepeler ve vadilerle dolu olan Maharashtra turumuza,  bugünden itibaren başlıyoruz. Ayrıca, atmosferde son derece kırsal olacak. Tabii ki bu yerin konforu istenilen seviyede olmadı, ama gelecek yıl daha iyi olacaktır, bundan eminim. Bu araziyi satın almaya,  karar bile verdik, ama bildiğiniz gibi orada yukarıda bir arazimiz var,  tepede de, en üstte. Orası, bu bölgedeki en yüksek zirvelerden biri. O yeri çoktan satın almıştık zaten ve orada bir aşramımız olacak ve burası da park alanı olarak kullanılacak. Umarım buradaki atmosferi ve doğayı, çevreyi beğenirsiniz. Maharashtra’daki insanlar büyük azizler ve Gyaneshwara gibi Nathlar (13. Yy da ortaya çıkmış olan Shiva’cı bir Hindu gelenek) tarafından kutsanmışlardır ve işte bu yüzden de onların inanılmaz bir ruhani temelleri var ama yine de aydınlanmalarını almaları için onlara rehberlik edilmesi gerekiyor. Bildiğiniz gibi, spiritüellik olmadan yaşam çok büyük dengesizlik içindedir. O yaşamda bir neşe bütünlüğü yoktur. Bunun aksinde de, her hangi bir neşe olup olmadığını bilmiyorum çünkü sadece makineleriniz ve maddeciliğiniz ile yaşarsanız, bunlar size keyif veremezler. Ve işte sizin fark ettiğiniz şeyde,  hayatın boşluğudur.  Ve sizin spiritüelliği arzulamanızın sebebi, kendi kişiliğinizi tam olarak dışa vurabilmektir ki bu da gerçekleşti. Neyse ki bu oldu. Bunu hissetmiş olan, bu kadar çok insanı burada görmekten dolayı son derece mutluyum. Ve bu da Hintliler tarafından da anlaşılması gereken şey, çünkü onlar kendileri öyle değillerken sizin maddi olarak çok varlıklı olduğunuzu düşünüyorlar, onlar spiritüel olarak ve sizlerde maddi olarak varlıklısınız. Ve bu şeylerin Read More …

Hintli Azizler Hakkında Aurangabad (India)

Hintli Azizleri Hakkında, Hindistan Turu, Aurangabad, Hindistan,18 Aralık 1989 Şimdi, çoğunuz buradasınız ve farklı ülkelerden gelen sizler için burası tanışmak için güzel bir yer. Aurangabad’ın Benim yaşamımda özel bir önemi var çünkü atalarım buraya çok yakın bir yerden geliyordu, oraya Pathan deniyordu ama orası aslında Pratishthan olarak bilinirdi. Sanıyorum, iki yıl önce oradaydık ve burası büyük Ramayana destanını yazan Valmiki’nin yeridir, o burada yaşadı. Ve Sita ona geldiği zaman, Sita evinden uzaklaştırılmıştı ve Valmiki’nin Nepal’de, Sita’nın hamile olduğu sırada orada kaldığı başka bir aşramı daha vardı ve Sita, daha sonra buraya getirildi. İşte bu yüzden, her ne kadar Sita’nın çocukları aşağıya doğru gittiyselerde, onlardan biri Rusya’ya gitti, diğeri ise Çin’e, Maharashtra’da, insanlarda tepelere gitmek ve Nepal’e dahi gitmek şeklinde bir kültür görüyorsunuz. Rusya’ya gidenin adı Luv, Çin’e giden diğerinin adı ise Kush’du. Bu yüzden onlara Slav denilir. Onlar genellikle Lev olarak isimlendirilirler, Çin’e gidenlere de, Kusha adı verildi. Yani, çocuklar doğumlarından itibaren yaklaşık on iki yaşına gelene dek, burada yaşadılar, Valmiki, Ramayana’yı bestelediği zaman, Ramayana türküsünü nasıl söyleyeceklerini çocuklara öğretti. Daha sonra onlar Ayodhya’ya gittiler ve orada şarkıyı söylemeye başladılar. Shri Rama, bu şarkıdan çok etkilendi. Çocuklar (şarkıda), -buralardan kovulmuş olan çok iffetli bir lady varmış, diyerek, bir şekilde Ona meydan okudular – onlar kendi babalarının Rama olduğunu bilmiyorlardı. Sonra tekrar geri geldiler ve bir süre burada kaldılar ve sonra Sita Nepalli bir hanım olduğu için, onlar tekrar Nepal’e gittiler. Yani sanırım Sita’nın babası, Onun Nepal’de, Valmiki aşramında kalması için bir şeyler ayarlamış olmalı, buraya sadece Bihar üzerinden ulaşılabilir, Ben Read More …

Hindistan Turundaki ilk Puja, Alibag, 1989, Sahaja Yoga’da tartışılacak bir şey yok. (India)

89 Hindistan Turundaki ilk Puja, Alibag (Hindistan), 17 Aralık 1989. Hepiniz hoş geldiniz. Birazcık gecikti ama Beni ancak şimdi uçağın çok fazla geciktiği konusunda bilgilendirdiler ve bu yüzden de İngilizler, en başından beri katılmak istediklerini söyledilerse de, Ben pujayı şimdi yapmanın daha iyi olacağını düşündüm. Onlar her zaman çok daha fazla pujaya katılırlar, belki de sebep bu! Şimdi buraya vardık ve beraberce yapacağımız bu hac yolculuğuna başlayacağız. Seyahat çok süptil bir tabiatta ve eğer neden burada olduğumuzu anlarsanız, tüm yaradılışın hepinizi seyrettiğini anlayacaksınız ve bu, sizlerin yükselmeniz gerektiğini anlamanıza yardım etmek, derinliğinizi hissetmek, kendi özünüzden neşe duymaktır. Yolculuk çok rahat olmayabilir. Yollar hız kesicilerle ve her tür engelle fazlasıyla dolu. Bu,  yükselişimiz gibi bir seyahat, Benim hissettiğim şey hızımızın kesileceğidir. Batıda bizler çok hızlı olmalıyız, buna şüphe yok ve bu hızı azaltmak için, içimizdeki huzurumuzu hissedeceğimiz meditatif süreçleri kullanmalıyız. Düşünceler de akıllarımızı bombardıman altında tutuyor ve bizler başkalarına ve bu düşüncelere karşı çok hızlı reaksiyon gösteriyoruz. Yani kişi farkında olmalıdır. Kişi, içinizde ne olduğunu, düşüncelerin sizi bombardıman ettiğini, yükselmeye çalıştığınızı ve bu düşüncelerden kurtulmayı çok zor bulduğunuzu biliyor olmalıdır. Düşünme süreci, şartlanmanızı veya egonuzu başlatabilir  -sadece iki problem! Bu meydan okumaya muhatap olan sizsiniz. Köydeki her şeyi seyretmeye başlayan ama reaksiyon göstermeyen, bu basit insanları gördünüz. Eğer reaksiyon göstermezseniz, düşünceleriniz pes ederler. Bu yüzden ilk şey, reaksiyon göstermediğinizi, deneyimlediğinizi, sessizlikten, süptillikten, güzellikten, etrafınızda olanlar kadar kendi varlığınızın ihtişamından hoşlandığınızı,  kendiniz de seyretmelisiniz. Bu alışkanlığı kırmak için kendinizi zorlamamalısınız, sadece seyretmelisiniz. Hiç bir şey hakkında çok fazla konuşmaya da gerek yoktur Read More …

Devi Puja, Kendine Saygının Özü Istanbul (Turkey)

Devi Puja, “Özsaygının Özü”. İstanbul (Türkiye), 27 Mayıs 1989 İslam dünyasına giriş olabilecek yerler olan Türkiye veya Tunus’a gitmeyi her zaman arzu etmekteydim çünkü yeniden dirilecekleri onlara vaat edilmişti ve bu yeniden diriliş gerçekleşmelidir. Ben bunun için girişimde bulunmalı ve Muhammed Sahib tarafından vaat edilen yeniden dirilişlerini onlara vermeliyim; demek istediğim şu ki, Benim görevim bu ve bu sadece görevde değil, yeniden dirilişlerini onlara anlatmaya ve ve onları korumaya mecburum. Şüphesiz bunu hak ediyorlar. Tüm dinler ne zaman komik bir tarzda başarılı olmaya başladılar, söylemeliyim ki, herkes ayrı ayrı en iyi olanın kendilerinin olduğunu, seçilmiş olduklarını, en yüksek olan olduklarını ve en büyük olduklarını düşünüyorlar, kendi kendilerine inanarak, aşağıya, aşağıya ve aşağıya doğru gitmeye başladılar. Bunun sebebi birbirlerine karşı hiç saygılarının olmaması ve orada saygı yok çünkü onların kendilerine saygıları yok. Eğer kendinize saygı duyarsanız, başkalarına da saygı duyarsınız ama kendinize saygınız yoksa, başkalarına da saygı gösteremezsiz ve abartılı şekilde “Ben buyum, ben şuyum, ben şöyleyim” dersiniz – her dinde, o zaman egonuz çalışır ve ego sizi kendisini bilmeyen birisi yapar. Eğer kişinin kendisine saygısı varsa, o kişi hiçbir zaman kendini göstermeyecek, hiçbir zaman öne çıkmaya çalışmayacaktır. Hiçbir zaman gösteriş yapmaya çalışmayacaktır, böyle bir insan tam tersine acayip bir şey, keyfi bir şey, şatafatlı bir şey yapmak konusunda tereddüt eder çünkü bu saçma ve aptalcadır. Öyleyse aptalca birşey yapmak egonun göstergesidir, ego sizi kesinlikle aptallaştırır ve en sonunda bir ahmak haline gelirsiniz. Yani kişinin kendisine olan saygısı gelişmeli ve Sahaja Yogiler olarak sizler kendinize saygı göstermelisiniz. Biz Sahaja Yogileriz, öyleyse Read More …

Shri Nirmala Devi Puja, Bir Gurunun görevleri Ganapatipule (India)

  Shri Nirmala Devi Puja, “Bir Gurunun yükümlülükleri”, Ganapatipule, (Hindistan), 03 Ocak 1987. Bu gün Ayın (gökyüzündeki ay) üçüncü  günü. Ay’ın üçüncü  günü Tritiya’dır ve bu bakireler için özel bir gündür.  Kundalini bākire olan arzudur. Bākiredir çünkü henüz kendisini ifade etmemiştir. Ve diğer yandan bākireler Nabhi’nin üçüncü merkezinde, Guru’nun shaktileri olarak belirirler. Bizim ana Gurular olarak itibar ettiğimiz on tane Gurumuz var. Hepsinin de, ya kız kardeş ya da  kız evlatı şeklinde shaktileri olmuştur. İncil’de, Eski Ahit’te denilmiştir ki, gelecek olan bir bakireden doğacaktır. Sonrasında Yahudiler, İsa’yı kabul etmediler ve orada  “bakire diye yazmıyor,  kız diye” yazıyor, diye karşı çıktılar. Sanskrit dilinde, “kız” ve “bākire” kelimelerinin karşılığı, tek bir kelimedir. O zamanlar, bu günlerde olduğu gibi, 80 yaşında kızlarımız yoktu. Yani, bir kadının bākireliği, onun henüz evlenmemiş bir kız olduğu veya onun şimdiye dek kocası ile tanışmamış bir kız olduğu anlamına gelir. Başkalarını aydınlanmaya götürecek olan bir Guru için bu, kendisinin guru prensibinin gücü olan saflığın, özüdür. Guru şunu bilmelidir ki, onun gücü, kendisi saf olan bir gücün, lekesiz (bākire)  gücü olarak kullanılacaktır. Bu gücü bir Guru, sıradan bir insanın kullanabileceği şekilde kullanamaz. Bu yüzden de, kızlarla da olsa oğlanlarla da, müritleri ile olan ilişkisi, mutlak bir saflık içinde olmalıdır. Saflık öyle bir limit içinde olmalıdır ki, Guru müritlerinden hiç bir şey kabul etmemelidir. Bunun hakkında, birçok aziz tarafından pek çok şey yazılmıştır, özellikle de Maharashtra’da.  Kabirdas ve Nanaka, müritleri veya shishya’ları (gurunun öğrencisi) ile aç gözlülük veya şehvet şeklinde olsun, onlar açıkça böylesi ilişkileri olan kimseler aleyhlerinde konuşmuşlardır. Onlara Read More …

Krishna’nın nehrinde Puja Brahmapuri (India)

Brahmapuri’de Puja. Brahmapuri (Hindistan), 27 Aralık 1986. Bu Hindistan’da özel bir ay ve Marga Sheersha adı verilen bu ayda, bu programı organize ediyor olmamız hoş. Marga, yol anlamına gelir ve Sheersha, ise baştır, sizi kendisi bu ay olan, somut örneğe doğru yönlendirir. Bu ayda Guru’ya ibadet ederler çünkü Dattatreya’nın doğum günüdür ve aynı zamanda Mahalaksmi’ye de ibadet ederler. Bu, bunun Shushumna ayı olduğu anlamına gelir ki, insanlar küçük arzularının esaretinden kurtulurlar ve Mahalakshmi olan, Shushumna olan, spiritüelliği aramanın yeni bir yoluna girerler. Bu sırada aynı zamanda, pek çok pujalar vardır, Dört Perşembe günü,  pujalar yaparlar, Mahalakhsmi puja çünkü Guru prensibinin özü olarak, bir Perşembe gününde Mahalakshmi’ye ibadet edilir. Gurular, sadece saf Tanrı arayışı olan veya siz ne diyorsunuz, Shuddha Ichcha olan Mahalakshmi prensibini tatmin etmeliydiler. Bu gün Cumartesi, istediğim gibi , puja, Pune’de de (Shri Mataji birisine soruyor) Perşembe günü yapıldı. Perşembe pujası, Mahalakshmi’nin şeyi idi, puja başladı. Mahalakshmi Puja yapıldığı gün orada, hepiniz gördünüz,  su nasılda, mucizevi pınarlar ortaya çıkararak  taşkınlığından vazgeçiyordu. İnanıyorum ki onlar bulut oldular çünkü puja sırasında Rahuri’de yağmur başlar ve yağdı, yağdı ve yağdı. Şimdi bu ülke kuraklık altında, insanların içmeye bile suyu yok, bizim yağmurumuz var. Yani her şey insan tarafından değil, Tanrı tarafından tasarlanan takvime göre çalışıyor. Bu gün, sahilinde oturduğumuz Krishna nehrindeki bir başka cumartesi günü. Bakın, nasıl da çalışıyor? Krishna nehri, Shri Krishna gücünü temsil eder. Yani, Mahalaksmi Tattwa,  Krishna konumuna, şahit konumuna  gitmelidir ve işte bu şekilde bizler Brahmapuri’de,  bu özel vesile ile buradayız. Aynı zamanda Brahmapuri, sizin Brahma’yı hissettiğiniz Read More …

Veda Pujası, Founex, Switzerland 1985 (Switzerland)

Hoşçakal Pujası. Founex (İsviçre).  14 Haziran 1985 . Shri Mataji  Ne var? Haydi, şunu kim çalacak? Bu harika. Oturun. Oturun. Shri Mataji  Ah, Güllerin boyutu büyüyor. Bunu görüyor musunuz? Sahaja Yogi  Kocaman, Mataji. Kocaman onlar. Shri Mataji  Fakat onların ebatı büyüyor. Vibrasyonlarınız sanırım.  Tamam. Yani şimdi. Üzgünüm biz, bizler bu gün, bu aptalca şeyi yapmak zorundaydık.  Çünkü durumlar, kişi duruma göre yaşamalı, işte bu günkü durum bu. Krishna Puja için geri gelemeyebilirim. Sahaja Yogi  Navaratri Shri Mataji  Navaratri, üzgünüm, Navaratri.  Olmayabilir, olabilir. Söyleyemem.  Her ne ise. Küçük bir puja yapmalıyız ve işte arzu buydu.  Yani bizler yapacağız. Şimdi sadece siz, çok fazla zamanınız yok ama mantraları söyleyebilirsiniz. Birileri sadece Ayaklarımı yıkayabilir ve sonra da ellerimi. Bakın, Ayaklarımı yıkamak beş dakika sürer. Sizin, ismi söyleyelim mi? İngilizce bir tercüme var. Bunu yapacağız.  O. O değil. Tamam.  Eğer böyle düşünüyorsanız ama sanırım mantraları söylemek daha iyi, bu daha iyi, çakraların mantraları, bakın.  Söylemek daha iyi çünkü çakraların mantralarını da söylemek çok önemli. Başından mı? Sonundan değil, sol taraf.  Yani sen bir tane söyle ve sonra birinden diğerine tekrar et. Şimdi başladı.  Shri Ganesha ile başlayabiliriz. Ganesha, Shri Ganesha. Üç kez, Shri Ganesha, üç kanal. Evet, evet.  Sadece su dökmeye başla. Om Twameva Sakshat  Shri Ganesha Sakshat  Shri Adi Shakti Mataji. Shri Nirmala Devi Namoh Namaha. Tamam mı? Om Twameva Sakshat Shri Ganesha Sakshat Shri Adi Shakti Mataji Shri Nirmala Devi Namoh Namaha. Om Twameva Sakshat Shri Ganesha Sakshat  Shri Adi Shakti Mataji Shri Nirmala Devi Namoh Namaha. Şimdi, Adi Kundalini. Adi Kundalini. Read More …

Puja Brahmapuri (India)

Brahmapuri’de Puja. Brahmapuri (Hindistan), 29 Ocak 1985. Bu gün hepiniz için nehre atlamak ve kendinizden neşe duymak için çok büyük bir gündü. Daha önceleri Benimde keyif aldığım, geçmişteki böyle günleri hatırlıyorum. Ama kişi şunu bilmelidir ki, size gerçekten zevk veren şey dışarıda değil, içeridedir. Dışarıda olsa da olmasa da, içeride çok mutlu olmalısınız. Kendinizi her ne zaman üzgün veya depresif hissederseniz, kendiniz için bunu bir hatıra olarak kullanabilirsiniz ve içinizdeki bu neşe ve mutluluk anını sürdürmeye çalışmalısınız. Umarım sizler o sırada, şu andaydınız ve böylece bu hafızanıza tamamen kaydedilmiştir ve hepsinden keyif alacaksınız. İyi bir Sahaja yoginin işareti şudur, onun şikayetleri yoktur. Annenin söyledikleri hakkında fikirler, öneriler ileri sürmez ve itiraz etmez, buna yeni boyutlar verir, tartışmaz ve üçüncü olarak da,  o her zaman neşe duyar. Eğer neşe duymuyorsanız, hala gözleriniz bir tarafa, beyin başka bir tarafa, kulaklarınız üçüncü bir tarafa gidiyorsa, o zaman siz bütünleşmemişsiniz demektir. Henüz tam  bir Sahaja Yogi değilsiniz. Yani çok doğru, duyarlı bir Sahaja Yogi olmalısınız. Yükselişiniz sırasında bu şeyleri keşfedeceksiniz. Bu yüzden daha fazla merkezde olmaya, şu anda  olmaya çalışın ve ancak o zaman kalbinizin içinde belirgin bir özellik olacaktır bu. Bunda Ruhunuz her zaman ışıldıyor olacaktır ama Ruhun oturduğu yer her zaman sallantıda ise ve orada değilse, Ruh, bu durumda yaşamınıza nasıl ışık yayacağını bilmeyecektir. Şimdi bulduğum şey şu ki, dikkatimiz akan bir deniz gibi,  görmemiz gereken her türden değişik aktivitelere gider. Orada pek çok da taş vardı ve kişi bundan bir ders çıkarabilir, taşlar orada oldukları zaman, dalgacıklar, bir ses, bir geri Read More …

Devi Puja (India)

Devi Puja. Rahuri (Hindistan), 26 Ocak 1984. Rahu adı verilen korkunç rahshasa bu bölgeyi yönetmeye ve tahrip etmeye başladığı zaman, Tanrıçanın tarihinde Rahuri’nin özel bir önemi oldu. Herkes acı çekti,  Tanrıdan korkanların hepsi… Sonra Tanrıça burada enkarne oldu ve O,  bu adamı, bu rakshasayı  öldürdü. Bu adamın kaçtığı farklı yerler vardı, Tanrıça onu nasıl da yakaladı ve sonunda öldürdü –Rahuri’de öldürüldü o. İşte bu yüzden rahu-ri – “ri”,  Hrim’den başlar, bildiğiniz üzere: Aim, Klim, Hrim, bunlar Tanrıçanın üç gücünü gösteren, üç kelimedir. Aim, Hrim ve Klim: Aim,  Mahakali’dir, Hrim, Mahalakshmi ve Klim, Mahasaraswati’dir. Yani  Tanrıça, Hrim- gücü ile bu rakshasayı öldürdü ve sonra – bu öldürmeden sonra – bhaktalar burada yaşamaya başladılar ve bir kral da, Rajpur’dan buraya dek, bütün bu yolu geldi, Rajputana – ve Tanrıça’ya ibadet etmeye başladı. Ve gitti – o fakir bir adamdı, buraya fakir birisi olarak geldi – Tanrıça’ya ibadet ederken, o bu durumu bir diğer krallığa yükseltti ve işte bu yüzden onlara Shalivahana’lar denildi çünkü onlar Tanrıça’nın şalını taşırlar. Bu Shalivahana’lar, daha sonra hanedan içerisinde, Maharaja ile savaşıp onu mağlup eden bir Bhobruvaha idi. Kendisi Ujiara’dandı. Şaşırtıcı şekilde Benim akrabalarımın çoğu halen Ujiara’dadır ve onlar yeni bir vizyonu takip ediyorlar.Yani O, Maharaja ile savaştı ve  onu esir aldı, bir çok kişi buradan oraya yer değiştirdiler ve Ujiara’da yerleştiler. Rahuri, yavaş yavaş çok modern bir şehir olarak gelişti veya modernize oldu da diyebilirsiniz ve Nankhara’ya gittiğimiz zaman, bunu görebileceksiniz. Benim atalarıma Shalivahana’lar adı verilirdi ve onların yerleşip yaşadıkları, annemin memleketi olan Rhaduvas idi. Bu yüzden Rahuri’nin Sahaja Yoga’nın yaşamında özel Read More …

Devi Puja: Tanrıya doğru bireysel bir yolculuk Sydney (Australia)

Devi Puja. Sidney (Avusturalya), 14 Mart 1983. Artık hepimiz bu güne gelene dek, varlığımızın huzurunun, güzelliğinin, ihtişamının içimizde yattığını anladık. Bunların hepsinden oluşan bir okyanus var. Onu dışarıda arayamayız, kendi içimize gitmeliyiz, ne diyorlar, meditatif konumda, siz onu arar ve bundan keyif alırsınız. Mesela susadığınızda nehre ya da okyanusa gidip susuzluğunuzu gidermeye çalışırsınız ama okyanus bile size tatlı su veremez. Öyleyse, dışarıya yayılan herhangi bir şey, içinizdeki o derin şeyi size nasıl verebilir? Onu dışarıda, yani bulunmadığı bir yerde bulmaya çalışıyorsunuz. O bizim içimizde, kesinlikle bizimle. Bu çok basit çünkü o size aittir, elinizin altında, tam orada. Neşeyi, sözde neşeyi, sözde mutluluğu, dünyevi güçlerin ve dünyevi mülklerin sözde ihtişamını bulmak için her ne yapıyorsanız, onu, her şeyi tersine çevirmelisiniz. Onu kendi içinizde yansıtmalısınız. Dışarı çıkmanız yanlıştı, dışarı çıkmanız doğru değildi, bu zamana kadar yaptıklarına üzülmemeliydiniz. Gerçek yaşam sevincine, varlığınızın gerçek ihtişamına ulaşmanın doğru yolu bu değildi. Bu o kadar çok insanda işe yaradı ki, sizler bu daha süptil olan anlayışın içine girdiniz. Bazı insanlar sadece zihinsel düzeydedir, belki de, bu önemli değil. Belkide bazıları sadece bunu hissedebilecekleri fiziksel düzeydedirler, bu önemli değil. Ancak siz doğru yoldasınız, doğru ilerliyorsunuz. Meditasyon yapmaya çalışın, daha çok meditasyon yapın ki içsel varlığınıza ulaşabilesiniz. Ve bu içsel varlık, her birimizin içinde var olan engin bir mutluluk okyanusudur. Herkesin iç güzelliğini dolduran bu muazzam, yüceltici olan ışık selidir. Bu yüzden ona yaklaşmak için, ona karşı olan, hareketinize karşı olan şeyleri inkar ederek kendi içinizde ilerlemelisiniz. Bazen rüzgar çok ama çok kuvvetli olabilir, Tanrının görkeminin sizin içinizde Read More …

Devi’ye Puja (India)

Vaitarna`da Puja – Devi`ye Puja (Hindistan), 21 Ocak 1983.   Yani,şimdi, ilk yarı turumuzun sonuna geliyoruz. Şimdi, kendimize bakmalı ve bununla neye ulaştığımızı bulmaya çalışmalıyız. Şunu anlamak zorundayız ki, Sahaja Yoga beyin aktiviteleri ile meydana gelmedi.  Mesela, sadece kendi kendine “Sen şöyle olmalısın” derse, pek çok insanın bunun işe yarayacağını  düşünmesindeki gibi. Eğer devamlı olarak kendilerine, “Sen belli bir problemden kurtulmak zorundasın” diye tekrarlarsa, iyi olacağınızı düşünüyorlar veya kimi insanlarda birilerine “Sende bu yanlış, sen iyi olmalısın” diyerek,  onun iyi olacağını düşünüyorlar, ama bu böyle değil, çünkü Sahaja Yoga akıl seviyesinde çalışmıyor. Akıl seviyesinden çok daha yüksekte olan,  ruhani seviyede çalışır. Dolayısıyla anlamanız gereken şey, sizin çakralarınızı nasıl düzelteceğinizdir ve makinalarınızı nasıl çalıştıracağınızı anlamalısınız. İnsanlar belki de akli boyutta yaşıyorlar ve sorunlarıda akli  boyutta çözmeye çalışıyorlar ve işte bu yüzdende tüm bu problemler ortaya  çıkıyor.  Şimdi, eğer herhangi bir çakranızda bir probleminiz varsa, catch eden bir şey varsa ya da sizde yanlış giden bir şey varsa, onu ruhani seviye dışında başka bir seviyede çalışmaya gerek yoktur. Bazı kişiler eğer belli bir şekilde giyinirlerse veya  dışsal olarak  bazı davranışlar gösterirlerse,  artık kendilerinin öyle olduğuna inanırlar. Bu doğru değil. Mesela, Batıda hippilerimiz var ve kendilerinin ilkel olduğunu düşünüyorlar. Buna inanmakla ilkel olmazsınız. Çünkü o kadar aşırı gelişmişsiniz ki,  artık ilkel olamazsınız. Yani, sadece zihnen bir şey yapıp, bizler o şey olamayız. Şimdi bu mental seviye insanlarda,  daha süptil bir şekilde bundan da öteye gidebilir.  Kimileriniz aartilerin bazılarını ezbere bilmekle, kendileri büyük bir derinliğe ulaşacaklarmış gibi hissedebilirler, ama bu da doğru değildir. Çünkü Read More …

Devi Puja: “Köklerimiz dharma’nın içine inmelidir” Djamel Metouri House, St Albans (England)

“Köklerimiz dharma’nın içine inmelidir”, Djamel’in (Metohori) evinde yapılan konuşma, St Albans, İngiltere, 06.07.1977 Bugün size saflıktan bahsetmek istiyorum. Bu Benim adım, bunu biliyorsunuz, Nir-mala. ‘Ni’, ‘hayır/yok’ anlamına gelir; ‘mala’ ise ‘kirlilik’ demektir. Hiçbir kirliliği olmayan kişi Nirmala’dır ve bu Tanrıça’nın isimlerinden birisidir. Saflık, sessiz bir niteliktir, o sessizlik içinde konuşur. O, en agresif olmayan faaliyetlerden birisidir. İçinizi araştırır. Hiçbir şekilde ifade edilmez. Sevgi bile ifade edebilir: kelimelerle, eylemle ifade edebilir ama bu ifadesi olmayandır, yani saflık. Ve o saf olmayan her şeyi yıkar. Bunun nasıl işlediğini akıl yoluyla anlayamazsınız. Sizler onu hissetmeli ve bunu bilmelisiniz, o kendi sürecini yürütür. Bu çok hassastır. Bazen de taşkındır da ama asla şok edici değildir, asla. Bunu söylediğimde, insani fikirlerin donuk-ağır kafalı/dangalak bir hale geldiğini görüyorum. Ne zaman ağır kafalı oluruz, bu baş aşağı olmak demektir? Bir şeyin içine daldığımızda, yok edileceğimiz bir şeyin içine daldığımızda, biz baş aşağı oluruz. Bu saf olmamaktan kaynaklanır, yani olayları doğrudan doğruya onların kendi doğru perspektifleri içinde göremezsiniz. Öyleyse içimizde kirlilik yarattığını düşündüğümüz şeylerin neler olduğuna bakalım. Onlar bunu iki kelimeyle ifade ediyorlar, bakın: şehvet ve açgözlülük. Sanskrit dilinde onlar buna kala (altın) ve kama derler: yani kadın ve altın. Ama burada ‘kadın’ ,bildiğimiz kadın anlamına gelmez. ‘Kadın’ burada ‘şehvet’ anlamına gelir ve ‘açgözlülük’ de ‘altın’ anlamına gelir. Şimdi bakalım, bunların kendisi mi gerçekten kirlilik yoksa bunlar içimizde mi kirlilik yaratıyorlar veya bu iki şey, neden bizim için bir kirlilik kaynağı haline geldiler? Çünkü madde ve seksi bizler doğru perspektifleri içinde anlamıyoruz. Eğer bunları doğru bir perspektiften anlayabilirsek, Read More …