56. Evlilik Yıldönümü Mumbai (India)

56. EVLİLİK YIL DÖNÜMÜ KUTLAMALARI 07.04.2003 Sofya Koleji Oditoryumu, Mumbai Sir C.P. Srivastava’nın konuşması: Evliliğin cennetten çıkma olduğu söylenir ve benim durumumda bu kesinlikle doğru. Ben tüm evrendeki en şanslı adam olmalıyım. Sizin Shri Mataji’niz olağanüstü bir eş, olağanüstü bir anne, buna eş derecede olağanüstü bir büyükanne ve büyük-büyükanne oldu. Tüm bu 56 yıl boyunca mükemmel yemekler hazırlayarak ve her zaman ilgilenerek beni şımarttı. Bu onun cömertliği sayesinde gerçekleşti, ofiste çok çalışmam gerekiyordu ama sonra evde olan harikulade bir şeye dönüyordum. Tüm akrabalarıma karşı çok müşfik davrandı. Bilirsiniz, akrabalar eve geldiklerinde onlara, aynen kendi kızlarına muamele ettiği şekilde davrandı. Çocukları arasında asla bir ayırım yapmadı. Bana sunduğu aile, verdiği iki kız evlat olağanüstü, Kalpana şu anda burada. Ben, 56 yıl boyunca bana verdiği her şey için Ona teşekkür etmek istiyorum ama Ona dünya için yaptığı şeyden dolayı çok, daha da çok teşekkür etmek istiyorum. Yeni bir insanlık yarattı. Bir başka kişinin yapamadığı, bildiğim veya okuduğum kadarı ile bir başkasının yapamadığı şekilde binlerce ve binlerce melekleri oldu, iyiliğin kendisi ile evlenmiş insanlar, saflıkla evlenmiş, tek bir insanlık ailesi konsepti ile evlenmiş insanlar. Biliyorsunuz dünyada bu gün her yerde savaş var. Gazeteleri okuyun, her yerde problem olduğunu göreceksiniz ama Onun dünyası olan, burada oturmakta olan, güzel saf ve iffetli ve insanoğlunun geleceği olan sadece bir dünya var. O, doğum günüm vesilesi ile sizleri Sahaja Yogiler yaratmaya çağırdı. Eğer her biriniz, yüzden  fazlaı kişiyi değiştirebilirseniz dünya yaşamak için çok farklı bir yer olacaktır dedi. Sizlere bunun boş bir konuşma olmadığını söylemek istiyorum. Bu Read More …

Vishwa Nirmal’ın Açılış Töreni, Noida 2003 (India)

Açılış Noida, Uttar Pradesh (Hindistan), 27 Mart 2003. (Hintçe’den) Bugün Hintçe konuşmama müsaade etmelisiniz. Ülkemizde birçok problem var. En büyük problemlerden birisi burada erkeklere ve kadınlara karşı farklı yönlerden veya farklı bakış açılarından bakılıyor. Bunun nasıl olduğunu bilmiyorum çünkü bu bizim Shasralarımızda (Kutsal kitaplarımızda) yazmıyor. Shastralarda “Yatra pujyante nari” (Sanskritçe) şeklinde yazar, bunun anlamı nerede kadınlara ibadet edilirse, “Tatra ramante devata” : Tanrı orada ikamet eder. Bu nedenle ülkemizde kadınlara saygının olmadığı yerde, özellikle U.P. (Uttar Pradesh)’de, böyle bir durum nasıl sonlandı bilmiyorum. Ben UP’de evliydim ve UP’deki ev hanımlarının hiçbir statülerinin olmamasına çok şaşırmıştım. Onlarla uşaklar arasında hiç fark yok. Bu nasıl oldu ve neden hala oluyor? Çünkü insanlar buna uyanmadılar. Bazen onların kadınlardan nasıl faydalandıklarını gördükçe ağlamak istiyorum. Kadınları hiç neden yokken evden attılar! Sadece böyle, evden attılar! Hayatta Beni derinden inciten pek çok deneyimim oldu. Kadınlara neden kötü davrandıklarını anlamadım. Ve onları barındırmak için hiçbir düzenleme bulunmuyor. Evlerinden atıldıkları zaman onlara bakabilecek hiç kimse yok. Zavallı kadınlar! Çocuklarla birlikte sokağa atıldılar. Onlar barınaksız kaldılar ama çocuklar da acımasızca evden atıldılar. Bu durum nasıl değişebilirdi? Bunun bir çaresi var mı yok mu? Bunun yazmam gerektiğini birçok kere düşündüm. Ancak sadece yazmak yardımcı olmuyor. Bunun için bir şey yapılması gerektiğini düşündüm ve organize bir şekilde bazı düzenlemeler yapılmalıydı. Kalbim kadınların sokaklarda dilendiklerini gördükçe ağrırdı. Bir çok kişi dilenerek para kazanmanın ne kadar iyi bir yol olduğunu söyledi. Eğer dilenmek zorunda kalırsan, o zaman anlarsın dedim. Ülkemizde kadın sorunlarına karşı böylesi bir duyarsızlık gördükçe ağlamak istedim. Ve bu yüzden bu Read More …

Hong Kong yogilerine konuşma 2001 Hong Kong (China)

Yogilere Tavsiye. Hong Kong, 18 Aralık 2001. Tüm dünya tarafından seslendirilen bu şarkıları hepinizin söylediğini işittiğim için çok mutluyum. Şimdi bu bütünün parçası oldunuz. Her yerde Sahaja Yogilerimiz var. Amerika`da kriz sırasında (11 Eylül olayları) 300 Sahaja Yoginin kurtulduğunu öğrendiğimde şaşırdırdım. Tek bir kayıp Sahaja Yogileri bile olmamış. Onlardan bazılarının (işe) geç kalmış olmaları, bazılarının aşağı koşmaları ve bazılarının da aksi istikamette koşmaya başlamaları dikkate değer. Hepsi Sahaja Yogi onların. Amerika`da çok sayıda kişi öldü ama hiç birisi Sahaja Yogi değildi. Divine tarafından nasıl korunduğunuz ve bakıldığınız dikkat çekici. Buraya kadar bunca yolu gelmiş olmanız, hepinizin, özellikle de Çinlilerin. Çok şey yapabileceğimizi hissediyorum. Onların hali hazırda bir Tao gelenekleri var. Kaçınızın Tao hakkında okumuş olduğunuzu bilmiyorum. Tao`yu okudunuz mu? Hiç kimse? Gerçekte O, Tao, bir Sahaja Yogidir ve kendisinin akli şartlarını tarif eder ve onların sahip oldukları problemleri, o kadar güzel bir şekilde tarif eder ki, eğer Onu okursanız, tüm bunların çok iyi tanımlandığını hissedersiniz. Şöyle veya böyle Taoizm uygulanmadı ve bu, sadece bütün bilim adamları için bir tartışma kitabı oldu, hepsi bu ama şimdi tekrar canlanıyor. Ben, şimdi Tao dininin Çinde kabul edildiğini söylemiştim ve onlar Tao`yu tatbik ediyorlar, yani bizler de yapabiliriz. Yani bizler Taoisttiz. Yani bizler onu uygulayabiliriz çünkü komünizm altında onlar pek çok dinden uzak durdular ve onlar bir kült sahibi olmak istemiyorlar, bu yüzden de bizler Tao olabiliriz ve bizler Taoisttiz diyebiliriz. Onların buna itirazı olmayacak. Onlarda arayış içindeler. Ben bir kişinin, Bay Li, sanırım Çin Başbakanı idi. O burada bulundu ve onda Benim bir Read More …

Afrika’dan gelen Sahaja Yogilerle Konuşma Istanbul, Swiss Hotel (Turkey)

Afrika’dan gelen Sahaja Yogilerle Konuşma, Swiss Hotel, İstanbul, 23.04.2001 Shri Mataji : Bu sizin başınıza gelmemeli çünkü siz doğanın içinde yaşıyorsunuz, tabiat böyle değildir, doğa asla yozlaşmaz.  Shri Mataji : Biliyorsunuz, her bir yaprak, buna hayret edersiniz, meydana getirilen her yaprak güneş ışığını alır Shri Mataji : Dünyadaki her yaprak farklıdır, her bir yaprak. Ve onların organize olma şekillleri de öyledir, hepsi  gün ışığını alırlar. Shri Mataji : Ancak yozlaşma olduğunda, kişi sahip olduğunuz her şeye sahip olmak ister. Shri Mataji : Ve o zaman da, Shri Mataji : başkalarına (bir şeyler) vermenin neşesini bilmiyorlar. Shri Mataji : Bakın, Sahaja Yoga içinde son derece cömert olmak işte böyle oluyor. Shri Mataji : Kocamdan örnek vereceğim yada Babam demeliyim. Shri Mataji : O çok, çok cömert birisiydi, çok. Shri Mataji : ve bize kapıyı kilitlememizi söylerdi, açık bırakın, eve hırsız girmeyecektir derdi. . Shri Mataji : Ama bir gece, eve hırsız girdi ve bu büyük borusu (hunisi) olan, eski bir büyük gramofonu alıp götürdü. Shri Mataji :  ve ertesi gün Babam üzgündü. Çok üzgündü. Shri Mataji : Bunun üzerine Annem: “Gramofon yüzünden mi?”, “Gramofon yüzünden mi üzgünsün?” dedi. Shri Mataji : O da, “Hayır, gramofon satın alabiliriz ama bu adamın plakları almamış olmasına ne demeli, neyi dinleyecek şimdi?” dedi. Shri Mataji : Annem de, “Tamam”, dedi. Ve Babam devam etti, “Gramafonu alıp götürmek için yanında başka birisini daha getirmeliydi.” Shri Mataji :  Bu durumda Annem “Peki, bu durumda gazetede nasıl bir duyuru yapmalıyız? Gramofonu çalan kişi, buraya gelip plakları da alabilir.” Shri Read More …

Yuva Shakti’ler için Mesaj, Pune, 2000 Pune (India)

Yuva Shakti’ler için Mesaj. Pratishtan, Pune (Hindistan), 18 Mart 2000. Benim için yaptıklarınızdan dolayı hepinize minnettarım. Eğer hepiniz, Sahaja Yoga içinde daha derin bir şekilde büyüme gösterirseniz, bundan çok memnun olurum. Pek çoğunuz iyi Sahajilersiniz. Şunu hatırlamalısınız ki, sizler ideal Yogiler olmalısınız çünkü tüm dünyayı sizler dönüştürmelisiniz. İşte Annenizin sizden istediği şey budur. Benim tek arzum bu. Bunun dışındaki her şey beyhudedir, bir değeri yoktur ve siz ancak o zaman Tanrının Krallığında bulunmaktan dolayı neşe duyacaksınız. Her gün meditasyon yapmalısınız, Sahaja Yoga’da olgunlaşmanın yegane yolu budur. Sizler bütün bu talihsiz uyuşturucu bağımlılarını da kurtarmalısınız. Bırakın kalbiniz sevgi, şefkat ve cömertlik yaysın. Tanrı hepinizi kutsasın.

Süptil Elementlerin ifadesi New Delhi (India)

“Bir Sahaja Yogi üzerinde beş elementin ifadesi”. Delhi (Hindistan), 16 Aralık 1998. Onlara Hint bilgi tarzının Batı zihninden çok farklı olduğunu anlatıyordum. Batıda,  bir şey söylerseniz, onlar o zaman deneysel bir onay almak isterler. Kitaplarda söylenenlerin doğru olup olmadığını anlamak için bilim adamlarına veya bilgili başka insanlara gideceklerdir. İsa’yı bile yargılayacaklardır. Musa’yı bile yargılarlardı. Sanki kendileri en zeki ve en yetenekli insanlarmış gibi, herkesi yargılarlardı. Ve sanki kendileri bir şeyler söyleyen insanlarmış, kendi akıllarından falan bir şeyler söylüyormuşlar gibi, onlara karşı açıklamalar yapan kitap ardına kitap yazarlar. Bu asla normal kabul edilmez ve eğer bu kabul edilirse de, kesinlikle fanatik biri olurlar. Yani, şimdi Hint tarzı anlayışa göre, her şeyden önce eğer büyük bir Rishi (bilge/Aziz)veya büyük bir Muni (keşiş/çileci)veya büyük bir … buna bir aziz diyebilirsiniz, o bir şey söylediğinde, o bir şey söylediği zaman sizin bunu dinlemeniz gerekirdi çünkü siz aynı derecede onun dengi değilsiniz. O her ne diyorsa, bu onun kendi deneyimi, kendi bilgisidir ve sizin onu yargılamakla ya da bu doğru değil, şu doğru değil demekle bir işiniz yoktur. Siz bunu kabul edersiniz ve bir kere aydınlanma alınca da, bunun aydınlanmadan sonrasında olduğu açıkça yazılmıştır, siz büyümelisiniz. Mükemmel varlığa dönüşün ve sonra, onun söylediği şeyin ya da onların dediklerinin gerçek olduğunu, siz kendiniz görebilirsiniz. Yani yaklaşım farklıdır. Bir şekilde, eğer siz bilimle, şununla bununla ilerlemeye başlarsanız, hiçbir yere ulaşamazsınız ve dahası, büyümeniz engellenir. Yani yapmanız gereken şey, onların söylediklerine inanarak, bu bilgi sayesinde ilerlemektir. İsa her ne dediyse, inanmalısınız, Muhammed her ne dediyse, inanmalısınız, Guru Nanak Read More …

Shri Mataji’nin Ödül için verdiği cevap Istanbul (Turkey)

Profesör Voronov’un konuşması ve Shri Mataji’nin ödülü kabulü, İstanbul, Türkiye, 05.11.1994 [Profesör Voronov’un konuşması Rus bir Sahaja Yogi tarafından simultane şekilde tercüme edilmektedir.] [Audio 6] Bu gezegende gerçekleşen harika bir olay bu. Rusya’daki ve özellikle de St Petersburg’daki bilim adamları, toplumda gerçekleşen bu olaya dikkat çekiyorlar. Ne oldu? Geçenlerde, iki aydan daha kısa bir süre önce, St Petersburg’da “Tıp, Kendini Bilmek ve Ahlak” başlıklı bir konferans düzenlendi. Bu sorunla ilgili olarak, bir tür iki yönlü bir mutabakat var ve bu mutabakat sevgi ve dostluk üzerineydi. Aslında din ve bilim yönünden.  Ahlak ve bilgi, bunlar tüm dünyayı üzerinde düşündüren iki şey. [net değil] Şimdilerde, gezegende savaşlar var, iç savaşlar var, insan kanı dökülüyor. Ve bu dönemde Kutsal Annemiz oldukça farklı şekilde gündeme getirdi. [Video burada başlıyor] Bilim adamlarımız, benim girişimim üzerine oybirliğiyle, Kutsal Annemiz Shri Mataji Nirmala Devi’yi Akademimizin onursal üyesi seçtiler. [Alkışlar] [Ses 7] Geçen sefer, Moskova’da, Kendisini  seven Sahaja Yogiler tarafından hazırlanmış bir diplomayı, Kutsal Annemize teslim ettik. Şimdi, bu Rusya Hükümeti’nin bir diplomasıdır.. [Alkışlar] Bu Akademinin gerçekte ne olduğu ve üyelerinin kimler olduğu hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Üyelerimiz var, üyelerimiz arasında ressamlar, bilim adamları, farklı alanlarda çalışan müzisyenler var,  Akademimizin fahri üyeleri de var ama onların sayısı çok az. Bunlardan birisi de, Dünya Olimpiyat Komitesi başkanı olan Antonio Juan Samaranch. Kendi ülkelerinde, kendi ülkelerindeki halkın içinde cehaleti ortadan kaldıran iki veya üç tane Bakan. Hepsi de erkek. Shri Mataji, bu Akademinin onursal üyesi seçilen dünyadaki tek hanımefendidir. [Alkışlar] Çok şey söylemek zorundayım. Burada dünya milletlerinin en iyi Read More …

Yogilerle konuşma, Dikkat kolektif şeyler üzerinde olmalıdır. Hong Kong, 1994 The Peninsula Hong Kong, Hong Kong (China)

Yogilerle konuşma. Peninsular Hotel, Hong Kong (Çin), 24 Nisan 1994.   Yani karaciğer tedavi edilmelidir ve bir dahaki sefere, Hindistan’a geldiğinizde hepinize karaciğer ilaçları alacağız. Eğer onlar çok şişmanlarsa, o zaman sol kanaldırlar. Üç mum tedavisi ile, onları merkeze getirmeye çalışın ama her şeyden önce durumun ne olduğunu test edin. Bazen pofuduk bir şişmanlık geliştirirler, bu olur. Düzeleceklerdir. İşte siz bu şekilde onların sağlığı ile ilgilenmelisiniz. Sonra da, onların davranışları ile ilgilenin. Onlara nasıl davranmaları gerektiğini söyleyin. Yani aileleri onları ihmal ettiği için, Batıda çocukların gereken şekilde büyütülmediklerini gördüm. Çocukları suçlamak istiyorum. Aileler onları ihmal ediyor, bunun sevecen, şefkatli bir şekilde olması gerekiyor ve aynı zamanda onlara disiplinin ne olduğunu da söylemelisiniz. Bu çok önemli. Sonra onları izlemeye devam edin. Nasıllar? Ne yapıyorlar? Tabii ki okulumuz var ama orada sınırlı bir yer var. Her ne ise, mümkün olabildiğince ayarlamaya çalışacaklar. Bundan sonra bile, diyelim ki bir probleminiz oldu, bunda keyfi davranmayın. Lidere sorabilirsin veya Bana yazıp, Beni bilgilendirebilirsiniz. Aranızdan bazıları çok ego merkezcil olabilir, onlar kendi organizasyonunu başlatabilirler. Ben bunu yapacağım. Bırakın o dışarıda kalsın ve bu kişi acı çekecektir. Endişelenmenize gerek yok. Keyfi olan kimse işe yaramayacak.Varsayalım bir parmak diğerlerinden daha fazla çalışmaya başlıyor bunun anlamı onun habis bir tümör şeklinde kanser olduğudur. Bizler habis tümörler olamayız. Kendi aramızda olduğu kadar, başkalarının önünde de anlayış içerisinde, birlikte çalışmalısınız. Anlamak çok önemlidir. Şimdi, Sahaja Yoga pek çok ülkede çalıştı. Kimilerinde çok büyük bir şekilde ve kimilerinde de küçük bir şekilde. Ama nerede olursa olsun bir Sahaja Yogi, özel bir şey Read More …

Girvins Ashramında çocuklar hakkındaki konuşma, İsviçre 1990 (Switzerland)

Arzier Konuşması, Girvins Ashramında Çocuklar üzerine konuşma (İsviçre), 21 Eylül 1990. Yani bu castoriyi, bu misk`i bulmaya çalışan pek çok avcı var ve arıyorlar, onlar geyiği arıyorlar. Bu yüzden, lütfen kendi geyiğinizi koruyun, bu masumiyettir, bunu görün. Şimdi, çocukların masumiyetine saldırıldı, masumiyetleri saldırı altında ve masumiyete öyle bir saldırı geliyor ki, sizler endişe etmelisiniz, çocuklarınız için dikkatli olun. Harane, bu geyik anlamına gelir çünkü geyik küçük bir şeydir, yani o geyiğe dikkat edin, onlara bakın. Tam ifade onları temiz tutun, onları güvende tutun şeklindedir. Kendi nefesimizi yabancı bir şeymişcesine hissedeceğimiz bir zaman gelir ki, sanki onlar bizim değiller gibidir, işte bu yüzden ellerinizi birbiri içinde tutun çünkü bu çok karanlık. Tüm Sahaja Yogiler için çok hoş bir mesaj bu. Sizler liderinizi anlamak zorundasınız, işte kişinin anlaması gereken şey budur. Bu gün İsviçre`de neler olduğuna dair kolektivite ile burada, konuşmak istedim, bunu da. Orada Arneau vardı ve Arneau çok sağ kanal oldu ve şu, bu. Yani bir sonuç olarak, İsviçreliler sanırım bunun tersi oldular. Arneau`un kapıldığı bir tür duygu, sanırım kendisi çok iyi bir adam olan yeni lider üzerinde bir baskı var ve o çok iyi birisi. Yani eğer baskı yaparsanız, o zaman hiç bir şey çalışmayacaktır. Yani lütfen Ben bu konuda bir şeyler yapana kadar, liderlerinizi dinlemeniz gerektiğini hatırlayın. Arneau hakkında bile, Ben onun tarafında durdum ve durdum ve o yanlış olduğu zaman onu uzaklaştırdık. Yani hiç kimse lidere meydan okumamalıdır, aksi takdirde onların hiç biri Benim otoritelerimden biri olamazlar- hiç bir şey akamaz. Bu sanki Kundalinin akışını tamamen durdurmak Read More …

Shri Ganesha Puja öncesi konuşma Lanersbach (Austria)

Shri Ganesha Puja öncesi konuşma, Lanersbach (Avusturya),  26 Ağustos 1990 Bugün hepimiz burada, bizim Sanskritçe Astra dediğimiz Avusturya’da toplandık. Astra Tanrısal silahlar anlamına gelir. Ve Avusturya’ya vereceğim en büyük itibar şudur: İslam, Hıristiyan ya da Hindu olsun, bu ülkede çalışan herhangi bir türden köktendincilik bulamazsınız. Bu çok, çok, çok nadir bir şeydir. Rusya’dan İngiltere’ye kadar her yerde süptil bir köktendincilik olduğunu görüyorsunuz. Ve bu ülkenin kendisinde köktendincilik olmaması gibi bir özelliği var. Ve ırkçılığı  da, yine burada hiç hissetmiyorsunuz. Her ülkede ırkçılık olduğunu hissettim. Elbette, Rusya’da yok ama farklı. Yani bu ülke çok açık fikirli bir ülke gibi görünüyor ve belki de bu onların çok güzel bir doğal tabiata sahip olmalarından dolayıdır. Bu güzel doğa içinde onlar, tabiatın tadını çıkarmak istiyorlar, bunun içinse sizin açık bir kalbe sahip olmanız gerekir ya da belki tam tersidir, doğa onların kalplerini açmış olsa gerek. Yani, bu yerin bir özelliği var: Ve Ben, bu bir sürü ülkeden gelenlerin, bütün bu yolu kat edip burada bulunmalarından dolayı çok mutluyum, Amerika’dan, Avustralya’dan, Hindistan’dan bile, bu kadar uzak ülkelerden bu kutlama için burada toplandınız ve dün bunu gerçekten kendimiz gördük,  bu ülkenin üzerine yağan lütfu kendi gözlerimizle gördük çünkü bu ülke bunu hak ediyor. Arkasında köktendincilik olan her ülkenin, bu modern zamanlarda batması gerekecektir. Her tür köktendincilik çağdışıdır ve hayatta kalamaz. Onlar toplumsal evriminin dışında fırlatılıp atılacaklardır. Yani, kişi kendisini her şeye açmalıdır. Dahası, Sahaja Yoga büyük dinlerin hepsini ve tüm büyük enkarnasyonları, peygamberleri ve azizleri ihtiva eder. Yahudilerin Musa’ya saygı duydukları kadar İsa’ya saygı duymaları gibi, Read More …

Yaklaşmakta olan Hindistan Turu hakkında Shudy Camps Park, Shudy Camps (England)

Yaklaşan Hindistan Turu hakkında konuşma. Shudy Camps (İngiltere), 13 Kasım 1988.   Bu kutlu günde, hepimizin bir arada olması hoş bir fırsat ve aslında bu gün, kız ve erkek kardeşler günü. Hepinizin kız ve erkek kardeşleri ile burada toplanmış olmanız ve bu Diwali etkinliğinden keyif almanız da, çok güzel. Hindistan’da çok güzel bir etkinliğimiz oldu ve Bombay’da kutlandı. Onlar Mutlu Diwali temennilerini ve iyi dileklerini size gönderdiler. Hepsi sizleri bolca hatırladılar. Bu gün sizlere bir konuşma yapmayacağım ama gideceğimiz Hindistan turu hakkında bazı şeyleri sizlere söylemeliyim çünkü daha sonra, bunun hakkında konuşabileceğimizi sanmıyorum. Bu yüzden ilk olarak, Hindistan’da nişanlanmış olan kızları bilmek istiyorum. Ayağa kalabilir misiniz, onlardan burada olan var mı? Hindistan’da nişanlanmış olan kızlar, burada değiller, hiç birisi yok mu? Umarım liderler kendi bölgelerindeki nişanlanmış olan kızları biliyorlardır, değil mi? Nişanlanmış kızları ve oğlanları görmelisiniz. Bölgenizde nişanlanan oğlanlar var mı? Sahaja Yogi: Evet. Shri Mataji: Hiç kimse? Graz’dan ? Sahaja Yogi: Thomas [Voltrum]. Shri Mataji: Graz’dan iki oğlan. Sahaja Yogi: Evet ve Thomas Voltrum da, o Tumal’ın kızı ile nişanlandı. ve. Shri Mataji: Ah, ama o bu sene evlenmiyor. Sahaja Yogi: Ha. Shri Mataji: Ne? Hayır, hayır, Graz’dan. Sahaja Yogi: Bilmiyorum, Shri Mataji. [ Onun evliliği garanti değil veya vazgeçti.] Diğeri de Martin, Shri Mataji. Her ikisi de turdalar. Shri Mataji: Her ikisi de turdalar. Aynı şekilde şu bilinmeli ki, bir yerlerde nişanlanan kızlar veya bir yerlerde nişanlanan oğlanlar bu tura gelmek zorundalar. Bana danışmalısınız, hepiniz, bütün liderler, bir ara, yarın, kimin geldiğini, kimin gelmediğini netleştirmek için ve onların Read More …

Seminerin 1. günü, İç gözlem ve Meditasyon Shudy Camps Park, Shudy Camps (England)

Tavsiye, “İç Gözlem ve Meditasyon”. Seminer 1. Gün, Shudy Camps (İngiltere),  18 Haziran 1988 Bu yıl İngiltere’de public programlar olmayacağını düşünüyorum çünkü belli bazı meseleler var. Ancak, ne zaman ki, vaziyeti şu veya bu şekilde değiştiren bir durum meydana gelirse, tüm bu değişimin arkasında bir amaç olduğunu derhal anlamak zorundayız ve bu durumu açık yüreklilikle hemen kabul etmeliyiz – Divine bizden değişmemizi istiyor. Diyelim ki Ben bir yolda gidiyorum ve insanlar Bana “siz kayboldunuz Anne” diyorlar. Peki, Ben asla kaybolmam çünkü Ben kendimdeyim! Ama demek ki Benim bu yoldan gitmem gerekiyordu, mesele budur. Bunu yapmalıydım ve işte bu yüzden bizler…  böyle olmalıydı, bu şey o yolda değildi ve Ben yolumu kaybettim. Eğer böyle bir anlayışınız ve kalbinizde böyle bir tatmin hissi varsa, o zaman hayatın düşündüğünüzden çok daha değerli olduğunu göreceksiniz. Şimdi, görülüyor ki, biz bu yıl kesin olarak public programlar düzenlemeye karar verdik  ama public programları yapamadık, Ben bunun sebebi ne, diye düşündüm. Yani bunun sebebi,  kendimizi daha bir sağlamlaştırmak zorunda olmamızdır. Yaşayan bir ağacın büyümesi sırasında, değişmesi gerekene kadar ağaç belli bir yönde hareket eder çünkü o taraftan güneş gelmiyordur, belki de oraya kadar ulaşan bir su seviyesi yoktur. Bu yüzden ağaç değişmeye başlarlar. Aynı şekilde,  bizler Tanrı’nın ellerindeyiz ve eğer bazı planlar değiştiyse, bu bizim üzerimize geri yansır ve kişi, bunun nedenini görmesi gerektiğini anlamalıdır.  Ve bunun sebebi, sağlamlaşmamızın gerekiyor olması. Sahaja Yogilerin durumlarını sağlamlaştırmaları çok önemlidir. Kendinizi sağlamlaştırmanız için ilk şey, iç gözlem yapmanızdır. İç gözlem yapmak zorundasınız, içinizdeki ışığı yansıtmak ve sizin Sahaja Yoga’da şimdiye Read More …

Daha derine gitmelisiniz Sydney (Australia)

Sahaja Yogilerle konuşma, Sorular ve Cevaplar. Burwood, Sydney (Avustralya), 6 Mayıs 1987. Hepiniz burada meditasyon yaptığınız ve derinliğinizi geliştirmeye çalıştığınız için mutluyum. Hepinizin derinliği var, kendi içinizde çok derin bir kişiliğiniz var ama bizler buna dokunmalıyız, bu çok önemli çünkü bakın, şarkı söylüyoruz, müziğimiz var, bu çok iyi bir şey, birbirimizle beraber olmaktan keyif alıyoruz, bu da çok iyi ve bu güzel bir şey ama meditasyon yaparak, kendi içimize giderek, kendi kendimizle beraber olmaktan da neşe duymalıyız. Şimdi, birisi “bunun ne yararı var?” diye sorabilir. “Anne, şimdi biz aydınlanmamızı aldık, hoş bir hayatımız var, kendimizden neşe duyuyoruz, çok iyi gidiyoruz”. Siz daha derine gittikçe, her şeyin özüne daha derin şekilde dokunursunuz, bütün elementler gibi. Meditasyonunuzu bitirdiğiniz zaman, yağmurun nasıl yağdığını gördünüz, yağmur nasıl da aniden geldi yani yağmur sizin derinliğinizi hissetti veya siz yağmurun derinliğini hissettiniz. Şimdi şunu biliyorsunuz, eğer küçük bir mumu yakar ve parmağınızı oradaki fotoğrafıma doğru tutarsanız, o harekete geçer, tepki verir ve o size yanan bir alev verir, bazen size duman verir, bazen de hızla biter. Yani bir reaksiyon olduğunu siz fark ettiniz, ateşte bile. Yani, eğer bir aziz bir etki görmek isterse, tüm elementlerin bir etkisi vardır. Ama her şeyden önce sizler kendi özünüze ulaşmalısınız. Kendi özünüze bir kez ulaşınca, o zaman tüm elementlerin de özüne ulaşırsınız ve sonrada istediğiniz şekilde veya onlara emrettiniz şekilde tüm elementleri idare edebilirsiniz. İlk olarak, onlar dokunulduklarını ifade ederek, harekete geçeceklerdir, bu gün olduğu gibi, yağmur yağmaya başladı. O zaman da, sonrasında siz kumanda edebilir ve yağmurdan gelmesini isteyebilirsiniz. Read More …

Sahaja Yogilerle konuşma: Can ve Ruh Volterra (Italy)

CAN VE RUH, 25.07.1986, Volterra, İtalya Bu kitabın kapağında bulunan fotoğraf, bu konuşma yapıldığı sırada Volterra’daki restorantda çekilmiştir. Çakralar Shri Mataji’nin bardağında yansıdılar. Bu konuşmanın başı kaydedilmemiştir, Shri Mataji Can ve Ruhun arasındaki ilişkiyi belirlemektedir. Kendisi ışık, su ve bardak benzetmesini kullanmaktadır. Görüşme ilerledikçe, ışığın Ruh, bardağın vücut, ışığı aksettiren suyun da Can olduğunu anlıyoruz. Shri Mataji:..  Sonra ışık onun üzerine düşer. Bu, (bardak) vücuttur. Bütün 5 Kosha, 5 auradır ve vardırlar. Bu 5 Kosha, 5 element tarafından yönetilirler, onların da aslı ana, asli elementlerdir… Gregoire:… Beş elementin aslı Sanskritçe de Atma olarak bildiğimiz, Can ve Ruhun birleşimimidir, yoksa yalnızca Ruh mu? Shri Mataji: Jivatma Can, Atma ise Ruh anlamındadır. Gregoire: O zaman Jivatma bireyselleşmiş, bir kişiye özgü Ruh mu oluyor? Shri Mataji:Hayır, hayır! Jivatma bu beş elementi içeren Candır. Bu beş element sana kendi kimliğini , karakterini, kendi özelliklerini verir. Bu, asli elementlerin içinizdeki yerleşme şekillerine göre olur. İşte bu asli sebepler çakraları etkilerler ve çakralar kanalı ile de birbirlerini, kütlesel boyutta etkilerler. Böylece gittikçe daha saydam bir ortama geçilir. En saydamı Ruh ise, daha az saydamı Can, en az saydam olanı çakralar, kütlesel olanı da vücuttur. Gregoire: O zaman İngiltere, İtalya üzerine mi yansıyor? (Anne daha önce bir seferinde, İngiltere’nin bu dünyanın Ruhu, İtalya’nın ise Canı olduğunu anlatmıştı.) Shri Mataji:Evet Can.. Bunun için bütün sanat dalları İtalya’dan gelişmiştir. Böylece Can Avrupa’daki bütün elementlerin aslıdır. Ve İngiltere yansımadır. Ve İngiltere, İtalya üzerine yansıma durumundadır. Warren: Bakın, bardağın içindeki su ışığı yansıtıyor. İngiltere ışık olup, su durumunda olan İtalya üzerine Read More …

Sahaja Kültürü Bergenfield Ashram, New Jersey (United States)

Sahaja Kültür ve Ego, Yogilerle Konuşma, New Jersey Ashramı, Amerika, 26.10.1985. [Tamam. Yani, oldukça sıcak. Pekâlâ, istediğiniz gibi. Bu güzel çiçeği nerede tutacağım? (Belirsiz konuşma) Hangi çiçekler, ha? Yogi: “Evet” Güzel! Şimdi. Mendilimi çantamdan alırsan iyi olur. Ve gözlüklerimi. Bugün size Sahaja Kültürü anlatarak konuşma yapmayı düşünüyordum. Şimdi bizler dharma içinde, Vishwa Dharma içinde şekillendik ama bunun bir kültürü olmalı. Şimdiye dek bütün dinlerde, din ve kültürün bir birleşimi yoktur. Hiçbir dinde bu yoktur. Bu yüzden her yerde farklı kültürler görürsünüz. Diyelim ki Hindistan’da Hindu dinini takip eden insanlar, onlar farklı yerlerde farklı kültürlere sahipler. Bu insanlar Lucknow’da (Uttar Pradesh’in başkenti)yaşıyorlar veya deyin ki, U.P.’de (Uttar Pradesh) ve kendilerinin Müslüman bir kültürleri olduğunu söylüyorlar, daha İslami bir tarz. Hepsi tek bir tabaktan yemek yiyeceklerdir, normalde Güneyli bir Hintlinin yapmayacağı her türlü şeyi yapacaklardır, Güneyli Hintlilerin, Maharashtralılardan farklı bir kültürü var. Dolayısıyla, kültürün önemli olduğu Hindu dini gibi bir dinde dahi, farklılıklar görüyoruz. Yani kültürler, komşu kültürlerden veya çevredeki kültürlerden etkilenir ve insanlar bu şekilde kaybolurlar. Vishwa Dharma gibi, siz böyle bir din kurduğunuzda, bu diğer dinlere benzemez. Bu içimizde olan, gerçek dindir ve bu hakikat bize geliyor çünkü şimdi biz Ruhla biriz. Yani Sahaja Kültürden bahsettiğimizde, bu Ruhun kültürüdür. Şimdi, kültür nedir? Öncelikle kültürün ne olduğuna bakalım. Yani kültür, bizim başkalarıyla birlikte sahip olduğumuz davranış kalıbıdır. Başkalarıyla birlikte sahip olmamız gereken ortak bir davranış biçimidir. Örneğin İngiliz dilinde olduğu gibi, “Teşekkürler” diyeceğiz. Biri cinayet işlese bile, siz ona “Teşekkür ederim” diyebilirsiniz ya da cinayet işleyen bir kişiye siz “üzgünüm” diyebilirsiniz. Read More …

Seminer, Mahamaya Shakti, Akşam üzeri, Mooladhara’nın Düzeltilmesi University of Birmingham, Birmingham (England)

Mahamaya Shakti semineri, akşam üzeri, Birmingham, (İngiltere), 20 Nisan 1985 Shri Mataji: Lütfen oturun. Bu iyi mi? Kaydediyor musun, tamam mı? Sahaja Yogi: Evet, Anne. İşte Mahamaya oyunu böyle oynar. Onlar (puja için) her şeyi planlamışlardı. Tüm ayarlamaları yapmışlardı ve sari kayıptı. Tamam. Bunun üzerine onlar Bana gelip, sarinin kayıp olduğunu söylediler, peki şimdi ne yapmalı? Onların anlayışına göre, sari olmaksızın pujayı yapamazsınız. Ben de “Tamam, o zaman bekleyelim” dedim. Eğer sari zamanında gelirse, pujayı yaparız; aksi olursa, daha sonra yapabiliriz ama bundan en az rahatsız olan Bendim, en az Ben üzüldüm, çünkü Benim bu konuda akli bir düşüncem yok ama eğer sizin akli olarak bir fikriniz varsa, siz “Ah, biz her şeyi programladık, her şeyi ayarladık. Bunu yaptık ve şimdi bu suya düştü”, dersiniz. Önemi yok bunun. Hiçbir şey suya düşmüyor ama bizim yapamayacağımız şey budur. Çünkü siz Bana bugün, “Mahamaya nedir?” diye sordunuz. İşte onun olduğu şey budur. Yolunuza çıkan her şeyi kabul etmeyi öğrenmelisiniz. Bu da, bu şeylerden birisi. Ve burada, kendimizi hüsrana uğramış, öfkeli, üzgün hissettiğimiz ve keyfimizi kaçırdığımız şeylerden birisi de, bizim akli bir projeksiyon yapmamızdır. Akli olarak bir şeyleri hesaplıyoruz. Bu böyle olmak zorunda diye. Ve bu aslında, bir bakıma süptil bir ego duygusudur. Çünkü Ben şöyle düşündüm: “Alnınıza yazılmış olan bu. Tamam. Sari yarın elimizde olacak. Bunun ne önemi var?” Bay Srivastava’ya her halükârda saat iki civarında döneceğimi söyledim. “Neden sabah dönmeyesin ki?” dedi. “Bunun olası olacağını sanmıyorum”, dedim. İşte bu şekilde siz, avyagra olursunuz. Vyagra endişeli kişi anlamına gelir. A-vyagra endişe etmeyen Read More …

Evliliklerden önce Sahaja Yogilerle konuşma Melbourne (Australia)

Evlilikler öncesi Sahaja Yogilerle konuşma, Kew Ashram, Melbourne (Avusturalya), 15 Mart 1985. Evlilikleri yarın akşamüstü yapmaya karar verdik, yani kaç var, kaç kişi evlenecek? Bana bu kişilerin listesini verebilir misiniz? Evet. Yani pek çok kişi evleniyor. Şimdi, yarın,  zamanımız çok kısa olduğu için, elimizde olduğu kadar, yarın sabah buraya gelecekler ve onların hepsi uyuyor olacak, bütün gelinler ve damatlar, bilemiyorum…. Dokuzunuz, yani halihazırda yedi gelen var. Tamam, kaç kız, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuzuncu nerede? Kim? Sydney, tamam. Yani bizde dokuz tane var. Bu yüzden de,  ne diyordum, sizde olması lazım, kendiniz seçin, bir adamın bir erkek kardeşinin olması gerek, daha genç, daha gençlerden birisi, küçük oğlanlardan bir tanesi olabilir veya evlenmemiş bir adam. Sonra da çiçek kız olan, kızlarınız olmalı. Tamam. Sonra da bir tane amcanız olmalı, sizin, orada bazı amcalar bulunmalı. Yani bu sizin ihtiyaç duyduğumuz akraba, kızların anne ve babasının olması lazım ve oğlanında ya amca ya da annesinin olması lazım, ikisinden birisi. Tamam. Konuyu takip ediyor musunuz? Yani dokuzunuz dışında kalanlar, en azından sizler, şimdi kimi seçeceğinize karar vermelisiniz ve oğlanlar, küçük olanlar kadının erkek kardeşleri olacaklar, yani sen karının erkek kardeşlerini seç ve kızlarda, çiçek kız olacaklar. Gelin bir şey daha yapmalı, oda nedime, onlar gelinle ilgilenecek olan biraz daha büyük bir kız olmalı. Meseleyi anladınız mı? Yani kaç kişi beraber? Aynı. Bana, Ben bunun dışındayım. Her bir kız, çiçek kızlar, genel manada olmalı, çiçek kızların böyle herhangi bir kıza ait olmasına gerek yok ama onun bir kız kardeşe ihtiyacı var, Read More …

Yeni bir çağ – Fedakarlık, Özgürlük, Yükseliş Bordi (India)

Yeni bir çağ – Fedakarlık, Özgürlük, Yükseliş.  Bordi, Hindistan, 6 Şubat 1985. Hepinizi burada gördüğüm için son derece mutluyum. Kendi açımdan ne diyeceğimi bilemiyorum. Kelimeler kayboluyor, anlamları yok. Birçoğunuz tam bir neşe, mutluluk ve huzura sahip olacağınız o konuma  yükselmeyi arzuluyorsunuz. Benim size verebileceğim şey bu. Ve bir anne ancak, sahip olduğu her şeyi çocuklarına verebildiği zaman mutludur. Mutsuzluğu, tüm huzursuzluğu, her şeyi sadece bu amaca ulaşmak içindir – sahip olduğu her şeyi hediye etmektir. İçinizdeki o hazineye ulaşmak üzere tüm bunları yaptığınız için size ne kadar teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Sahastraranın açılışını tezahür ettirmeye başladığım zaman [düşünebildiğim] tek kelime ‘Sahaj’ oldu. Bu şimdiye dek bu herkes tarafından kolayca anlaşıldı ama bugün bunun, ilk kez aydınlanma verilen ve sonrasında, kendinizi görmenize izin verilen farklı bir yoga tarzı olduğunu fark ettiniz. Bu daha önce hiç yapılmamıştı. Bu sadece Annenizin işe yarayan bir girişimi. Diğer taraftan, eski zamanlarda Tanrı’nın kaygısı insanları aydınlatmaktı ve bunu nasıl halledileceği bilinmiyordu. Hiçbir enkarnasyon bunu, bu şekilde çözmeye çalışmadı. Ama ne zaman bunu deneseler, arayanlar için çok ciddi zorluklarla yüzleşmeye çalıştılar – çok ciddi zorluklar. Aranızdan kaçınızın Buda’nın binlerce öğrencisiyle birlikte – Aydınlanma vermeksizin – seyahat ettiği zamanlara dair risalesini okuduğunu merak ediyorum. Onlar Aydınlanmış ruhlar değillerdi, çevrelerinde herhangi bir neşe hissetmeden; sadece iki kat giysi ile, ormanda yaşayarak. Sadece iki kat kıyafet! Ve Benimde bizzat gördüğüm, Onun  ziyaret ettiği o bölge, orada korkunç derecede soğuk, ürperten bir soğuk vardır, kesinlikle soğuktur. Ve kıyafetlerde aslında kıyafet değildi, sadece vücutlarını örten bir kumaştı. Çok çetin kış aylarında veya belki Read More …

Bayanlarla Konuşma Pimpri, Pune (India)

Bayanlarla konuşma, Pimpri, Pune (Hindistan), 10 Şubat 1984. [Shri Mataji, Marathi konuşma] İyi şans için, demelisiniz ki, talihli olmanız için, haydi saubhāgya (iyi şans) diyelim,  bu hanımlara verilir, hep hanımlara verilir. Çünkü Hindistan’da kadınlar Shakti olarak kabul edilir ve yaşamını evli olarak sürdüren, anne olan, kız çocukları olan, bir eş olan kadınlara ve bunun gibi şeylere çok saygı duyulur, çünkü herhangi bir ülkede,  kadınlar ancak saygıdeğer oldukları zaman, Tanrı orada ikamet eder. Kadınlar eğer saygıdeğer değillerse, Tanrılar orada oturmazlar. Bakın, cazibe Hindistan’da pek saygı görmez. Göz alıcı bir tabiatta olmak, sofistike bir fuhuş gibi bir şey olarak kabul edilir Hindistan’da cazibe, bir kadının üzerindeki  etkinin veya bir tür aşağılık kompleksinin bir işaretidir veya belki de cazibeli olmak sergilenen bir kurnazlığın işaretidir. Bakın, yani bu ülkede, buna pek de saygı duyulmaz. Eğer onlar herhangi bir kadını çok çekici bulurlarsa, o zaman bu kadın toplumda biraz aşağı itilir ve insanlar onun hakkında yorum yapmaya ve onunla dalga geçmeye çalışırlar ya da bir tür aşağılanma gibi. Bu çok iyi bir şey olarak değerlendirilmez,  geleneksel bir, bir kadın geleneksel şekilde giyinmelidir. Evli bir kadın olarak o belli bazı takılar takmak zorundadır. Evli bir kadın olarak, belli bazı şeyler giymelidir. Evli bir kadın olarak belli elbiseler giymelidir ve biraz sapmış dahi olsa, geleneksel bir kadın olarak ona saygı duyulur. Yani kişinin yapması gereken şey, çekici olmak değil, geleneksel olmaktır çünkü bu çok yapay ve geçicidir, kadınların standartlarına göre bu çok aşağılayıcıdır, bilirsiniz. Ve sizin standartlarınız nedir bilmiyorum ama mesela bir fahişe hiçbir eve giremez ve Read More …

Adanma ve Bağlılığın Önemi, Londra London (England)

Adanma ve Bağlılığın Önemi, Nirmala Palace, Nightingale Lane Ashram, Londra (İngiltere), 6 Ağustos 1982. Geçen gün sizlere, Sahaja Yoga’da adamanın ve kişinin sahip olması gereken bağlılığın öneminden bahsettim. Gerçekte ne zaman bir dağa yakın olsak, onun büyük kısmını göremeyiz ve bu nedenle bize çok yakın olanın değerini, yüz yüze geldiğimiz şeyin büyüklüğünü fark etmeyiz. Ne için var olduklarını, nerede olduklarını, ne olacaklarını, ne bulduklarını, aydınlanmanın ne olduğunu, onun öneminin ne olduğunu, ne kadar ileri gitmeleri gerektiğini, neden onların seçildiğini, hayatlarının gayesinin ne olduğunu, ne kadar yükseldiklerini, ne kadar anlayabileceklerini aklen anlamayan insanlar için çalışan ilüzyonlardan birisidir bu. Bütün bunlar idrakin çok ötesindedir ve insan afallar. İnsanlar aslında aydınlanma aldığı zaman kendisine ne olduğunu hiç bilmez. İşte bu yüzden ancak eğer kendinizi nasıl adayacağınızı ve nasıl buna vakfedeceğinizi anlayabilirseniz, size olanı anlamak mümkün olur. Eğer onu mantığınız çerçevesinde analiz etmek isterseniz çok afallarsınız çünkü o sizin çok ötenizdedir, bu inanılmazdır, çok fazladır. Gerçekten sizin çok ötenizdedir. Şimdi şunu düşünün: “Siz Aydınlanma aldınız”, buna inanabiliyor musunuz? Bu hayatınız sırasında bunu yapabilirsiniz… Eğer size birisi bunu söyleseydi “bu dünyada nasıl olupda aydınlanma alabileceğinize asla inanmayacaktınız. Şüphesiz arıyordunuz çünkü birileri size aramanız gerektiğini söylüyordu, siz de aramanız gerektiğini hissettiniz ama asla bunun böyle gerçekleşeceğini, aydınlanmanızı alacağınızı asla düşünmediniz. Aydınlanma aldıktan sonra, bunun ne olduğunu hissedemediniz. Sanki damla olarak okyanusa düştünüz ve bu okyanusun boyutunun ne olduğunu bilmiyorsunuz. Onun içinde ne kadar ilerlediniz? Bu ne? Biz neredeyiz? Bizim amacımız ne?” Tüm bu karışıklığı toparlayabilmek için, düşüncesiz kaldık. Yani bunun ne olduğunu aklen bile bulamazsınız. Yani Read More …

Ekadasha Rudra üzerine Tavsiye Bramham Gardens, London (England)

Ekadasha Rudra üzerine tavsiye. Bramham Gardens, Londra (İngiltere), 4 Eylül 1981. [Ses kaydının ilk 50 dakikalık bölümü tam olarak yazıya geçirilmemiştir. İlk 4-5 dakikalık kısmı, konuşma çok belirsiz olduğu için yazılı hale getirilememiştir ve devamında sonraki 25 dakikalık bölüm yazılı hale getirilmiş ve 29. dakikadan sonrası yine yazıya dökülememiştir.] Şimdi, eğer sizde sol Agnya (problemi) varsa, bu onda posess (sahiplenme)var demektir. Bu durum, hepinizde bu tür bir şey olduğu anlamına gelir, hali hazırda ele geçirilmişsiniz demektir, temiz değilsiniz. Bunun için (kullanılan) mantra nedir, Gavin? Arka Agnya için, Mahaganesh. Mahaganesh, Mahabhairava, doğru. Şimdi bakın, beyinde Tanrıların tüm bu tohumlarına sahipsiniz ve bunlar tohumdur çünkü bunların sebebi, onlardır. Yani, önce “sebep” yaratıldı ve daha sonrada  Deityler yaratıldı. Yani, örnek olarak, Toprak Ana’nın nedeni kokudur, tamam mı? Yani Toprak Ana, kokudan gelir. Aynı şekilde Brahmadeva’nın da nedeni de, Hiranyagarbha’dır, (Altın rahim, Altın yumurta veya Evrensel rahim olarak adlandırılır. Kozmosun yaratılışının kaynağıdır.) tamam mı? Ona Hiranyagarbha denir, O, Brahmadeva’nın sebebidir. Beyinde, Brahmadeva nerededir? Virata’nın beyninde hangi deityler yaşıyorsa, onlar sebeptirler ve bizimkiler de, çünkü onlar (bizde)yansımışlardır. Yani neden olanlar, burada bizim beynimizdedir, beynimizde, beynimizdedir. Burada arkada, Agnya civarında, şimdi size Onun ismini söyledim, hayır, Agnya çevresinde. Agnya, Mahaganesha ve Mahabhairava’dır, Agnya, arkada. Ve önde… Arkada, aslında Mahaganesha vardır, tam ortada. Tam orta merkezde bulunan en küçük nokta Mahaganesha’dır. Mahabhairava,  Mahaganesha’nın etrafında hareket eder, tamam mı? Ve bunun etrafında, hareket edenin geri kalanı ise, Hiranyagarbha’dır, tamam mı? Şimdi bunu takip ettiniz mi? Yani, düşündüğünüz zaman ya da süper ego vasıtasıyla siz her ne düşünürseniz, süper Read More …

Kundalini’nin Gücü Chelsham Road Ashram, London (England)

Kundalini’nin Gücü, Sahaja Yogilerle Konuşma, Chelsham Road Ashramı, Londra (Birleşik Krallık), 17 Mayıs 1981 Bugün size Kundaliniden bahsettim ve Kundalini içimizdeki Saf Arzudur, o aydınlanmamızı vermek için tezahür eder veya uyanır. Yani bu durum arzunun, ancak aydınlanmanızı aldığınız zaman yerine getirileceği anlamına gelir, aksi takdirde o kendisini ifade etmez – sadece uykudadır; o hala (yaratımdan) geriye kalan enerjidir.  Tüm evreni o yaratmıştır, ama siz aydınlanmanızı elde edene kadar, siz Ruhunuzla bir olana kadar, sizi koşturmaya ve  koşturmaya ve koşturmaya, bu gücün tezahürüne henüz ulaşmadığınızı veya kendi anlamınızı bulamadığınızı size düşündürmeye devam edecektir.  Her zaman orada olacaktır, uyuyor olacaktır ama size bir boşluk hissi verir, anlıyorsunuz. Yani bu gücün tezahür etmesi gerekir, ama tezahür ettiğinde… [ Shri Mataji bir çocuğu rahatlatmak için duraklar: “Bu ne? Ne oldu? Olsun, bırakın otursun, gel. Ne oldu? Gelin. Neler oluyor? Ha? Sorun değil.” (Shri Mataji çocuğu öper) “Tamam. Tamam mı?” (Çocuk: “Evet”) “Güzel. Şimdi susmak gerekiyor, tamam mı?” (Shri Mataji çocuğu öper.)] Sonra, bu gücün belirli nitelikleri vardır. Sahip olduğu ilk nitelik, bu ungrahavati’dir, bu onun yerçekimine karşı çalıştığı anlamına gelir. O yerçekimine karşı çalışır. Görüyorsunuz, bir şey yükseliyor, o aşağı inmez Yani doğası gereği bunu talep etmesi gereken bir insan, eğer bunu istemeyen bir tipte bir insansa, Kundalini yükselmez çünkü görüyorsunuz ki, yemek midemizden geçtiğinde bağırsakların çeperlerine baskı yapar. Bu sayede aşağı doğru inme hareketleri gerçekleşir. Benim bakış açımı görebiliyor musunuz? Kundalini çalışmaya başladığı zaman ve çakraların kenarlarına baskı yapmaya başladığında, bu onu daha yükseğe doğru fırlatma hissi yaratır, bu sayede çakralar onu yukarı Read More …

Dikkat London (England)

Dikkat. Dollis Hill, Londra (İngiltere), 26 Mayıs 1980. Bugün sizinle dikkat hakkında konuşacağım. Dikkat nedir, dikkatin hareketi nedir ve dikkatimizi toplamanın yol ve yöntemleri nelerdir? Buna geniş anlamda bakın. Tamam mı? Ama Ben tüm bunları söylerken, sizin  şahsınızla konuştuğumu bilmelisiniz – bu başkalarıyla ilgili değil. Her zaman insanların yaptığı ilk şey, Ben sizinle konuşurken, siz Mataji’nin kimden bahsettiğini bulmaya çalışıyorsunuz! Bu, dikkatinizi başka bir şeye vermenin en iyi yoludur. Dikkatinizi kendinize verirseniz, “Bu benim için, bu benim için ve sadece benim için” şeklinde dikkatinizi buna verirseniz, o zaman bunun bir etkisi olacaktır, çünkü bunlar [Benim sözlerim] mantradır. Ve bu yüzden ziyan ediliyor çünkü size verilen şey bir başkasının üzerine atılıyor. Yani sahip olduğunuz dikkat, gerçeği bilmenin tek yoludur. Kendi dikkatiniz önemlidir, başkalarının dikkati veya sizin başkalarının üzerindeki dikkatiniz değil! Bu açıkça anlaşılmalıdır. Kendinizi daha yüksek bir duruma yükseltmek için dikkatiniz aracılığıyla, her şeyin sizin tarafınızdan tüketilmesi gerektiğine dair, bu hususu anlarsanız, bu işe yarayacaktır. Aksi halde bu, size yemek yedirmek ve siz hiçbir şey alamadan, yemeğin bundan beslenen bir başkasına gitmesi gibidir. Ve o kişi de beslenemeyebilir çünkü o da sizin bunu bu kişiye attığınızı bilmiyordur. Yani sizinle bugün dikkat hakkında konuşacağım için, dikkatinizin tüm söylediklerimi özümsemesi gerektiğini bilmelisiniz. Bu bir başkası için değil. Düşüncesiz farkındalık içinde otursanız iyi olur, en iyi yol budur, böylece bu sizin içinize girer. Aksi takdirde, bu sadece bir konuşma gibidir, bilirsiniz. Beni dinlemenizin bir etkisi yoktur. Her konuşma sizi değiştirecektir çünkü sonuçta Ben konuşuyorum ama siz her zaman başkalarını düşündüğünüz için, her zaman kendi Read More …

Sahaja Yogilere bahşedilen Güçler Bordi (India)

Sahaja Yogilere bahşedilen Güçler, Bordi (Hindistan), 27 Ocak 1980 Her şeyden önce, hangi güçlere sahip olduğumuzu bilmeliyiz ve aynı zamanda bu güçleri nasıl koruyacağımızı ve daha başka hangi güçleri çok, çok kolay bir şekilde elde edebileceğimizi bilmeliyiz. Aydınlanmadan sonra elde ettiğiniz ilk güç, Dünya üzerinde bulunan en büyük güçtür. Bu Shri Ganesha’nın gücüdür. Sizin bu gün yaptığınız bu işi, yapabilecek olan sadece O’dur ve bu güç ise Kundalini’yi yükseltmektir. Spiritüellik tarihinde şu ana kadar hiç kimse Kundalini’yi sizin yaptığınız kadar kısa bir sürede yükseltmedi. Kundalini parmaklarınızın altında hareket eder; bu tamamen size verilen Shri Ganesha’nın bir gücüdür. Aydınlanma verdiğiniz anda, çakralarınızdan herhangi birisinde catch etmiş olsanız bile veya bunlarda herhangi bir probleminiz olsa bile, biraz posses edilmiş olsanız bile, siz o kadar da iyi bir Sahaja Yogi olmasanız bile, Mataji’ye çokta fazla teslim olmasanız bile, Sahaja Yoga için çok fazla bir sorumluluk duygunuz olmasa bile, yine de Kundalini parmaklarınızın altında yükselir. Bu Ganesha anahtarı, size güven vermek için, Kundalini’yi yükseltebileceğiniz konusunda size güven vermek için içinizdeki Shri Ganesh’in kendisi tarafından size verilir; ama bu Kundalini’yi siz kendiniz yükseltiyormuşsunuz gibi hissetmeniz için değildir. Eğer kendinizi Sahaj Yoga’ya teslim etmeden buna devam ederseniz, bir süre bu gücü sonra çok hızlı bir şekilde kaybedersiniz. Başka bir kişinin Kundalininisinin yükselişinde sizin sahip olduğunuz bir diğer güç ise – bunu sizde fark edebilirsiniz, Kundalini yükseldiği zaman, o anda sizin için hiç bir engel olmayacaktır. Etraftaki engeller her ne olursa olsun – deyin ki yandaki kapıda posses olmuş bir kişi var, o kişi o anda sizi Read More …

Çakralar hakkında tavsiye, Mumbai 1979 Mumbai (India)

Tüm Çakralar için tavsiye. Mumbai (Hindistan), 30 Aralık 1979. Tanrının sevgi olduğu söylenmiştir. Hepimiz biliyoruz ki pek çok insan pek çok kere kendilerince sevginin ne olduğunu açıkladılar.  Fakat onu  anlamanın en iyi yolu,  bu sevgiyi hissetmekdir.  Bu günlerde açıklasanız veya tarif etseniz bile, tarif edilmesine rağmen, onu deneyimlemeden sevgiden keyif alamazsınız.  Bu deneyim, Tanrının kendisinin, bu sevgiyi absorbe etmek ve bu sevgiyi göstermek üzere içimize yerleştirdiği  mekanizma sayesinde gerçekleşir.  Bu içimizde bulunan çok hassas bir mekanizmadır – son derece hassastır.  Bu mekanizma kalbimize yerleştirilmiştir ve çoğu zaman cehaletimizle mekanizmayı bozar veya rahatsız eder ve hatta kimi zamanlar da tamamen tahrip ederiz. Sevginin ışığı neşe dir.  Başka hiçbir şey size neşe veremez.  Sadece kalbinizde hissetiğiniz sevgi size neşe verir. Bu mekanizma içimizde yedi katman halinde çalışır.  Bu yedi katmanın çevresinde oluşan neşe dalgalarımız vardır. Onlar beynin kıyılarına gelir ve neşe köpükleri yaratırlar ama yine eğer beyin fazlası ile akıl kayası şeklinde ise,  o zaman köpükler kaya üzerinde bir etki yaratmadan kaybolup giderler.  Bu nedenle sevgi dolu birisi, akıllı bir kimseden bin defa daha iyidir.  Ama insanların çoğu bu sevgiyi  sadece en dışta bulunan mooladharanın ışığı olan katmanın  çevresinde hisseder. Bildiğiniz gibi Mooladharanın dışkılama etkisi vardır. Bu ne kadar önemli veyahut  dışkılamamızı yaptığımız zaman kendimizi nasıl da rahatlamış hissederiz.  Bu temel bir şey ama bu rahatlama size bir tür neşe ve mutluluk verir.  Çok kabadır bu;  dedikleri gibi düşük seviyelidir ama bu keyfe ulaşmak bizler için çok önemlidir.  Ama daha derin duyarlılıkların getirdiği diğer zevkler üzerinde çok baskın olmayan  bu keyfi yaşamak, Read More …

Sahaja Yogilerle Konuşma: Dharma London (England)

Dharma, Sahaja Yogilerle Konuşma, Londra (İngiltere), 5 Ekim 1978 Bu, ortada duran, sürdüren/destekleyen güçtür, bu sayesinde evrimleştiğimiz güçtür, bu da biz besinimizi olduğu gibi buradan alırız anlamına gelir.  İnsan olarak sahip olduğumuz bu besinin, içimizde bulunan beş element üzerinden tezahür etmesi gerektiği zaman, kaynak oradadır ama bizim ona, onun kendi farklı elementleri üzerinden ulaşmamız gerekir. Bu değişim gerçekleştiğinde veya buna şöyle diyebiliriz, bu gücü dışarıya çıkarmak zorunda kaldığımızda, bu şey Dharma’nın bunlar üzerinde oturtulması yoluyla yapılmalıdır. Buna, bir üst üste binme veya bağlantı diyebilirsiniz. Güneş var diyebilmeniz gibi.  Güneş ışığın kaynağıdır ve ışığın kaynağı, beş elementten yaratılan bu dünyaya gelmelidir. Yani güneş ışınlarının gelmesi gerekiyor ama içeri girince, bu hareket içinde onlar ne yapıyorlar? Bu dünyayı aydınlatıyorlar ama bu ancak Dharma varsa mümkündür, yani ışık oradadır, ışınlar oradadır. Işınlar birçok şey tarafından engellenebilirler. Eğer ışınlar engellenirse, o zaman a-dharma vardır. Yani Dharma’nın kaynağı, Dharma’nın yayılması ve sonuçta onun beş element üzerindeki tezahürü, Void olan  -eksiksiz/tam bir şeydir. Bu oyun içimizde sürüyor. Madde halinden itibaren işleyen evrimsel gücümüz, madde düzenli hale gelince, biz o zaman dört değerlikli karbona sahip olduk, sonra karbondan hayat başladı, bütün bunlar destekleyen gücün işidir ve sonrasında da  biz insan olduk. Artık içimizde iyi bir halde tutmamız gereken on tane dharma var. Bunlar esas olan on tane emirdir.  Bu on emre dikkat etmemiz gerekiyor. Ve bunlarla, sizin “enkarnasyonlar” dediğiniz, Ezeli üstat  olan insanlar ilgileniyorlar… (bir gürültü sesi kaplıyor) Raja Janaka gibi, Musa gibi, Sokrates gibi, Nanaka gibi, sonuncusu ise Shirdi Sai Nath’ti. Oradaki prensip şudur, Ezeli Üstad. Read More …

Daha Derin Meditasyon London (England)

“Daha Derin Meditasyon”, Londra, 20.02.1978 Cooly (Tony Paniotou) yazdın mı? Shri Mataji: Merhaba, nasılsınız? Yogi: Çok iyiyim, teşekkür ederim. Shri Mataji: Tanrı sizi korusun! Sandalyeye oturabilirsiniz. Rahat olun. Yogi: Oh, bu çok naziksiniz! Shri Mataji: Cooly’den bunu, onun için yazmasını isteyin. (Yazıyor.) Merhaba! Nasılsın Douglas? Sen nasılsın? Douglas Fry: Çok iyiyim! Shri Mataji: Çok iyi görünüyorsun! Tıpkı bir çiçek gibi güzel! Bakın ne kadar güzel çocuklarım var, tıpkı şuradaki yapraklar gibi. Bir süre için şu pencereyi açabilir misin? Sadece beş dakika için pencereyi açın. Rahat bir şekilde oturun. Bu şekilde rahat edin. Demek istiyorum ki, Evet, çok rahat olun. Kişi çok, çok rahat olmalıdır, çok rahat. Bu hanım daha Beni görmeden aldı! Çünkü bu onun havada hızlıca gezindiğini gösteriyor, çünkü, Bugün size daha ileri bir meditasyondan bahsetmek istiyorum: nasıl gitmemiz gerektiğini ve kendimizi nasıl anlamamız gerektiği üzerine. Bakın, sizin şimdiye dek olaylarla başa çıkmaya dair alışkanlıklarınız ve uygulamalarınız vardı. Dünyevi sorunlarla, kişisel sorunlarınızla, fiziksel sorunlarınızla, bedensel sorunlarınızla nasıl başa çıktığınızı biliyordunuz ama şimdi Tanrı’nın Krallığına girdiğiniz ve Tanrı’nın gücü içinizden aktığı için, çözümleriniz ve tarzlarınızın artık farklı olması gerektiğini bilmelisiniz. Yani… siz dikkatinizi Tanrı’nın emrine vermelisiniz. Aslında O’nun ışığı sizin dikkatinize doluyor. Bunu açıklamaya çalışacağım, çünkü bu şimdiye kadar bildiklerinizin tam tersi. Her zaman dikkatinizi bir noktaya vermeniz gerektiğini ve sonra hareket etmeniz gerektiğini, sonra bu konuya saldırmanız veya soruna saldırmanız gerektiğini, tüm enerjinizi ona yönlendirmeniz gerektiğini düşündünüz ve… Merhaba, nasılsınız? ve… sonrasında da tüm işin tekniğini, nasıl çözüleceğini ve… sorumluluğunu üzerinize almalısınız. Bu sizin için bir tür hayat deneyimiydi. Read More …

Yaradılış New Delhi (India)

Yaratılış, New Delhi (Hindistan), 20 Şubat 1977 Bu gece Yaratılış ‘tan bahsetmeye karar vermiştik ama yönetimimiz bana tebeşir ve kara tahta veremedi, bu yüzden bilemiyorum, bunu çizmeden açıklamaya çalışacağım. Çok zor bir konu bu ve bunu anlaşılır kılmaya çalışacağım ama Yaratılış gibi böylesine zor bir konuya, tüm dikkatinizi vermenizi rica ederim. Bugünün en büyük kutsaması, birçoğunuzun vibrasyonları hissedebilmesidir. Ve sadece bu da değil, siz onların düşünebildiğini, sevebildiğini de biliyor ve bunu anlıyorsunuz. Bu çok büyük bir kutsama. Elbette bazılarınız buna sahip değil ama sahip olanlar, bunu vibrasyonların organize ettiğini biliyorlar çünkü onlar Kundalini’yi yükseltiyorlar, onlar şefkat içinde buna ihtiyaç duyulan yere, oraya, yani eksiklik olan o kısma gidiyorlar. Onlar anlarlar, organize ederler, onlar doğada evrenseldirler ve severler. Sorularınıza cevap verirler, onlara kimi sorular sorduğunuz zaman- siz onlardan cevap alıyorsunuz. Onlar yaşayan/canlı vibrasyonlardır. Bu vibrasyonlar Tanrı’dan gelir. Bu Tanrı, Brahma, Brahma Tattwa, yani Tanrı Prensibi olarak adlandırılır. Biz, Yaratılış sürecinin sonsuz bir süreç olduğunu söyleyebiliriz. Yani bir tohum ağaç olur ve ağaç ise bir tohum olur ve tohum (yine) bir ağaç olur ve bu böyle devam eder – bu ebedidir. Dolayısıyla bunun bir başlangıç noktası olamaz ve bir bitiş noktası da olamaz. Bu devam ediyor, ediyor ve ediyor. Bu yüzden o, farklı varoluş konumlarına sahip olabilir, buna siz “var oluş” hali diyebilirsiniz. Yani, ilk önce, sadece varlık olan, hiçbir şeyin var olmadığı Brahma’dır. Biz ‘hiçbir şey yok’ diyoruz. Hiçbir şey dediğimiz zaman, bu göreceli bir kelimedir: çünkü biz mevcut değiliz, bu yüzden de buna “hiçbir şey yok” deriz – bu göreceli Read More …

Nabhi Çakra London (England)

Nabhi Çakra. Şubat 1977.   (Ocak -Mart 1977). Bu konuşma Hindistan’da Batılı Yogilerin ilk Hindistan turu sırasında yapılmıştır. Nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Nabhi çakra, her insanın ağırlık merkezindedir. Eğer orada değilse, bu onda biraz problem olacağı anlamına gelir, sizler için bu, onu doğru yere getirmektir. Pek çoğunuzun bundan dolayı sıkıntı çektiği bir tür problem var, belki de ilaçlar nedeni ile veya belki de sinir problemleri, savaş nedeni ile veya belki de beslenmenizdeki bir tür bir şok. Örneğin savaş sırasında, insanlar değerlerini kaybettiler çünkü onlar Tanrıya olan inançlarını kaybettiler. İffete inanan kadınlar, acımasızca saldırıya uğradılar. Çok dindar insanlar zulüm gördüler, aileler parçalandı, pek çok adam öldürüldü ve çocuklar, kadınlar ve yaşlı insanlar dağıldılar. Çok korkunç bir güvensizlik atmosferi bütün uluslara boyun eğdirdi. Sonra da,  insanların paramparça edildiği bu toplama kampları geldi çünkü insanoğulları çok hassas enstrümanlardır.  Onlar imrenilesi yaratıklardır, en yüksek olanlardır ve madde olan bombalarla onlara hükmedildi. Böylece, insandaki Ruh,yavaş yavaş yok oldu.   İnsanlar sevgiye, doğruluğa olan inançlarını kaybettiler. Sonra da güvenliğin yeni bir modeli inşa edildi. Bir sonuç olarak bunu endüstri devrimi izledi ve yapay bir neşe duygusu, güvenlik duygusu, sevgi duygusu toplum tarafında kabul edildi. İnsanoğlunun özgürlüğü ile yaptığı şey, işte budur çünkü savaş insan tarafından yaratıldı, bu Tanrının yaptığı şey değildir. Ancak bununla birlikte, arayışta olan çok büyük ruhlar, bu dünya üzerinde doğdular. Onlar, materyalizm gibi bu tür yapay güvenliklerin ötesini aramaya başladılar. Arayanların, onları organize edecek ve onları doğru yola sevk edecek uygun liderleri olmadı. Bu yüzden de hatalar yaptılar ve bir engel oluşturdular. Yani, Read More …

3 günlük Seminerin 2. Günü, Dikkat ve Neşe Bordi (India)

Dikkat ve neşe, (3 günlük Seminerin 2. Günü), Bordi (Hindistan), 27 Ocak 1977. …çok fazla sallanma … ve dikkati nasıl düzeltiriz. Şimdi, dikkatin kalitesi sizin evriminizin durumuna göre değişir. Örneğin bir hayvanda… Peki insanda dikkat nereye yerleştirilir? Bu, sabit bir nokta değildir. Dikkatin yüzey ya da farkındalığın kenarı/kıyısı olduğunu söyleyebilirsiniz. Nerede farkındalık kazanırsak, dikkat o noktaya yönelir. Eğer bir benzetme yapacak olursanız, eğelenen demirin tümünün (talaşlarının) mıknatısa doğru çekilme gücü vardır. Bu gücün nerede olduğunu bulamazsınız – o her yerdedir. Mıknatıs nereye yerleştirilirse demir talaşları oraya doğru çekilir. Dikkatimiz de böyledir, biz nereye doğru çekilirsek dikkatimiz oraya gider. O tüm bedende mevcuttur, bu anlamda o herhangi bir yere yönlendirilebilir, bedenin dışına. Ayrıca bedenin içinde de, herhangi bir ağrı ya da sorun olduğu zaman, o sinirler üzerinde hareket eder, tüm sinir sistemi üzerinde akar ama beyinde bir kontrol merkezi vardır. Eğer bu merkez darbe alırsa, bilincimiz yerinde kalabilir ama dikkatimiz dağılır. Ayrıca, eğer birisi Vishuddhi Çakraya darbe vurursa, bu gerçekleşebilir. Birine vurulursa, bu daha alt çakralarda bile olabilir. O kısım dikkatini kaybedecektir çünkü siz bunu, o kısımda hissedemezsiniz. Aradaki fark şudur: eğer isterseniz, onlar uyuşmuş olsalar bile bu noktalara siz dikkat edebilirsiniz. Örneğin, eğer elim uyuşmuşsa, Ben buna dikkat koyabilirim, yani ona bakabilirim, onu düşünebilirim ama varlığımızda bir nokta vardır [ki], eğer o noktaya darbe gelirse düşünemeyiz bile, onlar bizim sadece bilinçsiz bir şekilde yattığımızı söylerler ama gözler açıktır, eller hareket eder, bacaklar hareket eder. O nokta burada bulunan Vishuddhi Çakra’dır. Ve eğer, Vishuddhi Çakranın peetha’sının içeride bulunduğu bu yerden, beynin Read More …

Seminer, 1. Gün, Sorular ve Cevaplar, Aydınlanmış Ruhlara Tavsiyeler Bordi (India)

Aydınlanmış Ruhlara Tavsiyeler, Bordi (Hindistan), 26 Ocak 1977. Sorduğunuz hususların çoğunu ele almaya çalışacağım ama bu soruların çoğunu duyduğuma çok sevindiğimi söylemeliyim çünkü bu, sorgulamalarınızın gittikçe daha süptil ve daha da süptil bir hal aldığını gösteriyor; çakraların kaba tarafını zaten biliyorsunuz ve şimdi ise, onların daha süptil formlarını öğrenmek istiyorsunuz. Şimdi, ilk olarak ele alınması gereken soru şu: “Çakralar insanoğlunda nasıl oluşur? Ne zaman? Yaşamın hangi evresinde?” çünkü ilk soru bu olmalı. Bu soru, eğer biz şunu sorarsak, “bu, bir tohumun varlığında bir primüle (baharda uyanan ilk kısım) ne zaman oluşur?” diye sormak gibi bir şey. Bir insan öldüğünde – size daha önce de söylediğim gibi, kişi tam olarak ölmez – onun sadece bir kısmı ölür ve bu çoğunlukla toprak elementidir ve geri kalan elementler ise, orada kalırlar. Bedenin geri kalanı kaybolur ve biz onu göremeyiz çünkü o (artık) tam bir insan formu değildir. O boyut olarak küçülmeye devam eder ve Kundalini bedeni terk eder ve dışarıda, bedenin dışında kalır. Ve Ruh dediğimiz Atma da bedeni terk eder ve geriye kalmış bedenin dışında kalır. Bu yeni bedenin yapısı, bizim yapımızdan farklıdır. Sönmüş bir ışığın, ışık dışında tüm bedene sahip olduğunu söyleyebiliriz ama ışık artık o bedenden çıkmıştır. Aynı şekilde, ölen bir insanda, Ruh ve Kundalini bedeni terk eder ama onlar bu bedenin etrafındadırlar. Ve bu süreci takip eden olağanüstü nitelikte, büyük bir prosedür vardır.   Bedenin farklı unsurlar içinde nasıl kaybolduğu da inanılmazdır ama her şeyden önce biz şunu görelim; bu şekilde kalmış olan bedenler Pretalok (ölüler diyarı) dediğiniz şeye Read More …

Ruh (Location Unknown)

Ruh, 01 Ocak 1977. İçimizde sahip olduğumuz en kıymetli şey, ruhunun değeri ölçülemez, ve bu yüzden sonsuz değerli bir şey olarak adlandırılır çünkü o uçsuz bucaksızdır. Bunu ölçemezsiniz. Şimdi, Her Şeye Gücü Yeten Tanrı, Ona Sat-Chit-Anand’dır diyoruz. Sat, gerçek demektir.  İnsan terminolojisi içinde anladığımız gerçek, görecelidir. Ama Benim size anlattığım yer, tüm ilişkilerin başladığı yer, mutlaktır. Bir örnekle, bunu nasıl anlayacağınızı size anlatacağım. Bu Dünya’nın okyanusları, nehirleri ve her türden şeyi var. Su diyebileceğiniz şeyler, ama dünya, hepsini sarıyor. Eğer Toprak Ana, orada olmasaydı bunların hiçbiri var olamazdı. Yani Toprak Ana’nın, kendisinde var olan her şeyin desteği olduğunu söyleyebiliriz. Bizi sarıyor. Atomlarda O, var. Büyük dağlarda O var, çünkü elementler, bu dünyanın bir parçasıdır. Aynı şekilde Yüce Tanrı, O’nun Sat kısmı, hakikattir, yaratılmış ve yaratılmamış her şeyin direğidir. Anlamaya çalıştığınız şey için başka bir örnek. Nasıl ki O, Sat’dır, purusha’dır [ruh, kişi, öz], yaratılışın kendisinde fiilen yer almayan, ama bir katalizör olan Tanrı’dır. Örnek şöyle olabilir, bütün işi ben yapıyorum. Her şeyi ben yapıyorum, ama elimde de bir ışık var. Işık olmadan hiçbir şey yapamam. Işık, işimin desteğidir, ama ışık, hiçbir şekilde yaptığım şeyle ilgili olarak hiçbir şey yapmıyor. Aynı şekilde, Tanrı da bir ışık gibi sadece şahittir. Ama O’nun bir diğer niteliği de chitta’sıdır. O’nun dikkatidir. Bu harekete geçirildiğinde, Sanskritçe’de çok güzel bir kelime vardır, “sphuran” yani, nabız atışı gibi atar. Bu nabız attığında, onun dikkati nabız gibi attığı zaman dikkati sayesinde yaratmaya başlar. Ve O bizim, Anand dediğimiz üçüncü bir niteliğe sahiptir. Anand, Onun algısıyla yaratımdan duyduğu neşedir. Read More …

Ölülerin Ruhları Mumbai (India)

“Ölülerin Ruhları”. Bombay (Hindistan), 22 Aralık 1976 Şimdi, modern bir insan için soru, (ölü) ruhların var olup olmadığına inanmaktır. Çünkü hiç bilinmeyen bir alan bu ve bu bilinmeyen alan, tamamıyla keşfedilmeden her zaman için, bu sanki Tanrısal bir şeymiş gibi bir sanrı yaratmaktadır. Bu nedenle bizler ölü ruhları da  bilmeliyiz – onların kim olduğunu, nasıl hareket ettiklerini ve nasıl çalıştıklarını. Şimdi, birçok kişi “ruhlara inanmıyoruz”, diyebilir. Siz inansanız da, inanmasanız da onlar oradalar. İsa, bir yalancı değildi, ölü ruhları bir insandan çıkartıp, domuzun içine koydu ve şunu açıkça söyleyen kişi Oydu, “ruhlardan uzak durun.” Ruhlar insandır. Eğer istersek yarın ruh olabiliriz. Öldüğümüzde, aslında tamamen ölmüyoruz. Sadece, görünür olmamız için bizi yaratan toprak elementi, ya da o ki, ….. diyebiliriz ki, Jala Tattva (Su Prensibi) kaba bir formda, – sadece bu kısım ölür, gerisi kalır ve bu bizim Preta loka (Preta-ayrılmış, ölmüş   Loka- dünya, alem) dediğimiz alana gider ve orada bir fetüs (cenin) boyutuna gelene kadar ya da siz buna çok küçük bir fetüs da diyebilirsiniz, bu boyuta gelene dek küçülmeye ve küçülmeye başlar. Orada bekler. Fakat bazı insanlar öldükleri zaman, onlar tatmin olmamış ruhlardır. Sanskrit dilinde biz onlara Atrupta atma [her zaman bir şeyler isteyen, kolay tatmin olmayan ruh]  diyoruz. Bunun anlamı ise şudur, onlar yaşamlarında bir şeylere çok fazla takılmış durumdalar ve hedeflerine ulaşmadan öldüler. Örneğin, bir anne doğum sancısı sırasında ölür, çocuğu doğar, anne çocuğunu görür ve ölür. O kişi (anne) çocuğun bakımı için endişe duyar. Bir baba aniden bir kazada ölür. Çocukları geride kalmıştır ve çocuklarına bakılması Read More …

Ruhsal Evrimde Dilin, Görmenin ve Ayakların Rolü New Delhi (India)

“ “Ruhsal Evrimde Dilin, Görmenin ve Ayakların Rolü”. Delhi (Hindistan), 2 Nisan 1976. Ben, bir Anne ve bir Guru olmanın ne kadar zor olduğunu anlatıyordum çünkü her ikisi de birbiri ile çokça çelişkili işlevlerdir ve özellikle de kurtuluşunuzdan sorumlu olmak isteyen bir kişi için, Moksha Dayini (Kurtuluş Bahşeden) olmak son derece zordur. Çünkü yol o kadar… , o kadar hassas ve o kadar tehlikeli ki, hepinizin kendi başınıza buna gelip,  karşıya sizin geçmeniz gerekiyor. Eğer şu tarafa veya bu tarafa düşerseniz, bu sizin için bir felaket olur. Tırmanışınızı izliyorum ve bir Annenin kalbi ve bir Gurunun eliyle, sizin yukarı çıktığınızı görüyorum ve sonrasında düşen insanları görüyorum. Onlara “Yukarı gelin” demeye çalışıyorum. Bazen bağırıyorum. Bazen onları yukarı çekiyorum. Bazen onları seviyorum ve okşuyorum. Sizin üzerinizde ne kadar çalıştığımı, sizleri ne kadar sevdiğimi, kendi içinizde yargılayabilirsiniz ama asıl önemli olan sizin kendinizi ne kadar sevdiğinizdir. Size bir Sahaja Yogi için, her şeye şahit olma gücü tarafından karar verilmesi gerektiğini söylemiştim. Artık şahit olma gücü susuyor, o konuşmuyor. Eğer siz çok konuşkan bir insansanız, bunun size pek bir faydası olmayacaktır. Dengeye gelmeniz gerekiyor. Ben bu enkarnasyonda ilk kez konuşmaya başladım ve bu tür konuşmaya alışkın olmadığım içinde çok rahatsız oluyorum. Bu nedenle sizlerin, konuştuğunuzu hissetmediğiniz sürece, konuşmamanız gerekir. Ve çok az cümle, sonuç. Daha önce de söylediğim gibi dil, tüm dikkat dağıtıcı organların efendisidir. Eğer dilinize hâkim olabilirseniz, bir bakıma hepsine hâkim olmuşsunuz demektir. Çünkü her şeyin latif olması gerekiyor. Mesela siz bir kadına bakıyorsunuz. Eğer o kişi latif değilse de, güzel olabilir Read More …

Seminer, 1. Gün Cowasji Jehangir Hall, Mumbai (India)

Seminer, 1. Gün, Cowasji Jehangir Salonu, Mumbai, Hindistan, 19.03.1976 Sahaja Yogi: Bu, 19 – 21 Mart 1976 tarihleri arasında Cowasji Jehangir Salonunda [Mumbai] düzenlenen üç günlük bu seminer vesilesiyle, Kutsal Shri Mataji tarafından verilen tavsiyelerin kaydıdır. 19 Mart 1976. Shri Mataji: Çok uzun bir aradan sonra yeniden bu salonda toplandık. Sahaja Yoga henüz başlangıç aşamasındayken, bu salonda bir program düzenlemiştik. O zamandan beri, Tanrı’nın lütfuyla Sahaja Yoga, Sahaja Yogilerin zihinlerine yerleşti. Sanki yağmur aç toprak tarafından emilmiş gibi. Sahaja Yoga, yüzeysel olan ve kendi içlerinde, tüm arayış içinde olanların olanca ciddiyeti ve arzusu içinde aramayan insanlar için değildir. Bu, Tanrıyı kitaplarda arayan insanlara yönelik değildir. Çünkü Tanrı orada değildir. Bu Tanrı’ya ulaşabileceklerini düşünen insanlar için de geçerli değildir. Onlar kendi çabalarıyla, bizim ‘inatçılık’ dediğimiz bu aşırı ‘hatha’larıyla (zorla, güç kullanarak), Tanrı’nın lütfunu kazanabilirler. Bu, her zaman O’nu yürekten isteyen insanlar içindir. Ve O’nu aramak, hakikat içindir ve gerçek içindir. ‘Sahaja’ – bunu size defalarca anlattım, ‘Saha’ kelimesi ‘içinizde’ anlamına gelir ve ‘ja’ ise ‘seninle doğan’ anlamına gelir. Size defalarca ‘sahaja’nın ne olduğunu detaylı bir şekilde anlattım. Bu, varlığınızın Tanrı’nın lütfunun sonsuz alanına doğru ‘kendiliğinden’ büyümesidir. Bizler Tanrı’nın Krallığına girmeliyiz. Sözle değil, eylemle değil, bu deneyimin gerçekleşmesi olmalıdır. Eğer siz süregelen kurnazlıklardan ve ruhsal hokkabazlıklardan memnunsanız, o yolu izlemeniz ve orada kaybolmanız daha iyidir. Fakat Sahaja için, siz ciddi ve gerçek bir arayan olmalısınız. Aramanız sırasında yaptığınız hatalar, her ne olursa olsun, bunlar Tanrı tarafından affedilecektir çünkü O, tüm bu hataların cehalet nedeniyle yapıldığını biliyor. Burada bunu bilen bazı Sahaja Yogilerimiz Read More …

Dikkatinizi kendi üzerinizde tutun Mumbai (India)

Dikkatinizi kendi üzerinizde tutun, Bombay (Hindistan), 21.12.1975. [Hintçe’den İngilizceye yapılmış çeviri]. Sahaja Yogilerin sevgisi o kadar güçlü ki, konuşacağım şeye dair kelimeleri bulamıyorum… Bugün tüm dünyada, Sahaja Yogilerin kendi evrimlerine doğru ilerlediklerini biliyor olabilirsiniz. Birçok Sahaja Yogi çok yüksek bir konuma ulaştı, neşenin kaynağı onların içlerinde akıyor. Bazıları süptil bir hale geldiler ve onlar özel bir şekilde aktif hale geldiler ama şunu görüyorum, her ülkede onların kendilerine has bir tarzları yada şartlanmaları var… insanoğlu her yerde aynıdır… ve Sahaja Yoga, dışarıdan gelenle hiçbir bağlantısı olmayan bir şekilde, doğuştan gelen bir varoluş halidir. Yine de bizim Kundalini olarak bildiğimiz ve doğanın bir formu olan ‘Dikkat’, ….. bulunduğunuz tüm ülkelerin, aldığınız tüm doğumların, baştan sona dek geçtiğiniz yolların ve siz hangi konumları deneyimlediyseniz,  bunların teyp kayıtlarına Kundalini sahiptir …. her bir ülkenin insanlarının biraz farklı olduğunu görmemin nedeni budur. İnsanoğlunun ‘illüzyon’ olan her şeye bu kadar kapılması… ve gerçeği yakalayabilme hususunda, bu kadar kibirli olması çok şaşırtıcıdır. O kadar tembeldir ki… bunu o kadar zor bir şekilde kabul eder ki… ama o gerçek olmayana, çok kötü bir şekilde tutunmaya devam eder. Bu yüzden de, Benim için çok şaşırtıcı bu. Başlangıçta insanın adını, köyünü, konumunu ve tüm bu dereceleri önemli gördüğünü düşünürdüm ama bunun, onları bu kadar derinden etkilediğini görmek, insanı hayrete düşürüyor. Her şey yok olur olmaz…. tüm bu yanılsama/ilüzyon silinir silinmez… dikkatimizi daha hafif ve daha da hafif bir hale getiririz. Sahaja Yoga’da bu ‘dikkat’ gidip Tanrı ile birleşir. Bu ‘dikkat’ her yerde mevcut olan,  aydınlanmış Param Chaitanya’nın içinde çözünür. Doğanın Read More …

Meditasyon ve Dua, Tanrıya Dua, Dhyan Aur Prathna Mumbai (India)

1975-02-09, Meditation and Prayer, Mumbai Meditasyon ve Dua, Mumbai, 1975-02-09, The most important part of Sahaja Yoga is that, to progress in it, you have to meditate. Meditation is very important. Even if you don’t do anything else but meditate, you can progress in Sahaja Yoga. As I told you, this is a new path, a new dimension. A new thing. In which you have jumped in. In your mind, in that Sea you have gone in. But if you want to get inside of it, you have to meditate. Some people say, Mother I don’t get time to meditate. Modern man has clock now a days to save time. But he doesn’t know what is he saving time for? That he doesn’t know. The time is being saved for Sahaja Yoga. There was this gentleman who wanted to go to London. He was saying, Mother please get me the ticket, talk to someone in air India, please let me go there, I have to go through this plane only. Mother asked : «  what’s the matter, what is important ? » He said : « Mother I must go there I have to save time. » « What’s the matter, why are you saving time to go there? » « Mother because there is a special dinner and then there is a ballroom. » Just remember that the watch on your hands is just for Sahaja Yoga. For a person who spends his whole time in Sahaja Yoga, it Read More …

Sahaja Yogilerle konuşma: Sahaja Yoga’dan başka bir şey düşünemem. Mumbai (India)

Yogilerle konuşma. (Hintçe), Mumbai,(Hindistan), 25 Ocak 1975. Sahaja Yoga ortaya çıktı ama bir insanın Sahaja Yoga’yı anlaması o kadarda kolay değildir. Eğer Sahaja Yoga gibi harika bir şeyi siz bu kadar kolay elde ederseniz, onun büyüklüğü, onun değerlendirilmesi, Shakti’ye duyulan saygı, Shakti’ye olan bağlılık, onu zihnin tamamında ve kendi içinizde onu bütünüyle entegre etmek için gereken sıkı çalışma, tüm bunlar eksik olacaktır. Bu yüzden çoğunun çok sıradan olduğunu fark ediyorsunuz ama diğer swami-jilerin (Hindu din büyüğü) insanları nasıl değerlendirdiklerini ve onları nasıl sömürdüklerini bilirsiniz. Sizden para alıyorlar, size ağır işler yaptırıyorlar, sizi tepe üstü durduruyorlar, bedensel işler yaptırıyorlar, size şu ya da bu ağır işleri yaptırıyorlar ki egonuz biraz olsun tatmin olsun ve siz de bu şeye bağlı kalın. Ayrıca para vb. gibi sahip oldukları her şeyi bu swamijilere veren ve sonrada Swamiji’nin evini süpüren insanları da görmüş olabilirsiniz. Kişi Sahaja Yogayı o kadar kolay şekilde alır ki, onlar Sahaja’ya karşı kayıtsız kalırlar. Sanki gözlerini o kadar kolay almışlardır ki, gözler sıradan bir şeydir, onlar bu gözlerin kıymetini bilmiyorlar ama gözle ilgili bir sorun yaşadığımız gün, ‘Aman Tanrım’ diyeceğiz. İşte bu yüzden insanın zorluklar yaşaması gerekir. Eğer hiçbir zorlukla karşılaşmazsa, Sahaja Yogi bununla hiç ilgilenmeyecektir. Zorlukların ne kadar süreceği size bağlıdır, siz onlara tutunana kadar bu orada olacaktır, bu konuda ne yapılabilir? Bilirsiniz, kimi insanlar vardır, onlar bir kez farkına vardıklarında, farkına varırlar; bu onlara dokunmayacaktır. Onlar hiçbir zaman bir zorluk çekmeyeceklerdir; bu onların önceki hayatlarındaki Punya’lardan (iyi işler) kaynaklanmaktadır. Onlarında, tetikte kalmaları gerekir. `Biz hiçbir zorlukla karşılaşmadık, yani biz Read More …

Teen Shaktiya (Üç Güç) Mumbai (India)

“Teen Shaktiyan” “Üç Güç”, Seminer ve Toplantı, 21 Ocak 1975, Mumbai (Dadar) [Hindi to English Translation v1] “Teen Shaktiyan” “Üç Güç”, Seminer ve Toplantı, 21 Ocak 1975, Mumbai (Dadar) Tıpkı bir bahçıvanın bahçesini ekip biçmesi, sevgiyle sulaması ve ardından bahçede ne kadar çok çiçek açtığını izlemeye devam etmesi gibi. Bir bahçıvanın bunu izlerken aldığı bu keyif anlatılamaz. ‘Krishna’ isminin anlamı tarımla ilgilidir. Bildiğiniz gibi ‘Krishi’ tarım demektir. Krishna’nın zamanında tarım vardı ve İsa’nın yaşamı boyunca da bu topraklar onun kanıyla sulandı. Bu dünyanın verimli toprakları daha öncede pek çok enkarnasyon tarafından süslenmişti. Şimdi Kaliyuga’da, kendi çiçeklerinin kokusunu hissetmek için, bu çiftliğin çiçek açmasına tanık olmanın zamanı geldi. Bütün dünya, tüm yaratılış, tüm doğa faal olduğu için, ellerinizden akan vibrasyonlar da, aynı kokudur. Ama bugün çiçek açmak ve içinizdeki bu koku dünyaya yayıldıktan sonra, bu çamura, illüzyon dünyasının tüm bu pisliğine son vermek üzere asırlar öncesi seçilmiş olan çiçekler, sizlersiniz. Başlangıçta, “bu nasıl mümkün olabilir ki?” gibi görünüyor? Anne harika bir şey anlatıyor ama bu bir seridir (arka arkaya süregelen), bu sürekliliği olan bir süreçtir. Ve hedef önünüze geldiğinde, o zaman bu hedefin neden geldiğini düşünmek, “bu nasıl geldi?, Bu nasıl mümkün olabilir ki?”, demek. Yürürken hedefe ulaşmadınız mı? Aradığınız zaman, hedefinize ulaşmayacak mısınız? Ama ulaşıldığı zaman ise, bundan neden şüphe duyulsun ki? Bugün size üç güçten bahsetmek istiyorum: Tanrı sadece birdir, iki tane değildir. Ben birim, çok sayıda değilim ama Ben sizin Mataji’nizim, kocamın karısıyım, çocuklarımın annesi, sizin Tanrısal Annenizim, onların dünyevi annesiyim. Aynı şekilde, Tanrı’nın da üç niteliği vardır. Read More …

Öneminizi anlayın Mumbai (India)

Öneminizi anlayın, Mumbai (Hindistan), 3 Eylül 1973 (Hintçeden çeviri) İçinizde çok yakın bir süre önce aydınlanma almış pek çok kişi var. (Burada) Aydınlanmalarını daha birkaç gün önce almış olan bazı insanlar ve aydınlanmalarını uzun bir süre önce almış olanlar ve kişinin kendi bilincinin ne olduğunu ve bunun nasıl çalıştığını anlamış olanlar da var. Bu nasıl çalışır? Ve bizler bunu kabul etmeye nasıl devam edeceğiz? Burada üç türden insan birden bulunduğu için, bazı noktaları tekrarlamam ve bu sayede aydınlanma ne demektir, aydınlanmış bir kişinin nitelikleri nelerdir, bunları anlayabilmeniz için size anlatmam gerekecek. Geçen sefer de, aydınlanmış bir kişinin niteliklerinin neler olduğu hakkında pek çok şey anlatmıştım. Ve sırada olan, aydınlanmış halimiz içinde bizler nasıl olmalıyız? Bu şekilde size, bu üç kategoriden bahsedeceğim. En azından şu yapılmalıdır, şu ana dek her ne okuduysanız, burada da ne okuduysanız, şu anda bunları unutun. Her şeyden önce soru şudur: Aydınlanmanın anlamı nedir? Ayağıma kadar geldiğinizde pek çok kişiye, aydınlanmalarını almadıkları söylendi ve pek çok kişiye aydınlanmalarını aldıkları söylendi. Bu da her şeyden önce aydınlanmanın, dıştaki bedeniniz, zihniniz ya da aklınızla bir alakası olmadığı ve bazı insanların bağlantı kurduğu, bazılarının ise kuramadığı ve bunun sizin içsel varlınızla bir bağlantısı olduğu anlamına gelir. Aydınlanmanız sırasında, ayaklarımın dibinde olduğunuz sırada, o sırada elleri üzerinde bunu hissedenler, akışın ellerine daha büyük bir güçle geldiğini hissederler ve siz de ayaklarınızdan bir şeylerin girdiğini hissedersiniz. Tüm çevrenizde, insanın çevresinde ve dünyanın her yerinde “Chaitanya Shakti (bilincin gücü)” çalışıyor, içeride ve dışarıda. Örneğin, her ağacın içinde bir bilinç gücü vardır. Onun yaprakları Read More …

Hazret Nizamettin Hakkında konuşma (Konuşmanın tarihi ve yapıldığı yer bilinmiyor) (Location Unknown)

1970-0101 Hazret Nizamettin Hakkında Konuşma Evliya Muhammed Nizamettin (1238 – 3 Nisan 1325) aynı zamanda Hazreti Nizamuddin veya Mahbub-e-Ilahi (Allahın Sevdiği)olarak da bilinir. Hintli bir Sünni Müslüman olan bilgin, Chishti Tarikatı’nın Sufi azizi ve Hint Yarımadası’ndaki en ünlü Sufilerinden birisidir. Chishti, sufi akımının en bilinen dört kolundan, yani Chishti, Kadiri, Suhrawardi and Nakşibendi birisidir.Selefleri, Hindistan alt kıtasındaki Chishti manevi silsilesinin ustaları Fariduddin Ganjshakar, Kutbeddin Bahtiyar Kaki ve Moinuddin Chishti’dir. [Not – konuşma, 1995-03-15 Princess Nun Bangkok ile söyleşi isimli kasetten alınmıştır] Hazreti Nizamuddin’in (ismi Dinin düzeni anlamına gelir) ulusun toprağına gömülmüş, büyük bir nebi ve (sufi) mutasavvıftı ve tüm şiirlerinde çok sembolik şeyler kullanmıştır ve o seviyedeki kimseler, herhangi bir dinin diğerlerinden ayrı tutulduğunu düşünmezler. Muhammed Sahib bile hiçbir zaman sadece ve sadece İslam’dan bahsetmemiştir. O kendisinden önce gelen  insanların hepsinden bahsetmiştir. İbrahim gibi, sonra Musa’dan bahsetmiştir, sonra İsa’dan ve Annesinden, özellikle de Kuran’da bundan bahsetmiştir. O asla “Ben ayrı bir şeyim diye bahsetmemiştir, asla kendisini ayrı tutmamıştır. Onlar asla ayrı, bağlantısız  olamazlar çünkü tüm bu büyük insanların, insanların kurtuluşunu hazırlamak üzere bu dünyaya geldiklerini bilirler, bu nedenle ihtisasları Hazret Nizamettin ile aynıdır. Ben evlenmeden çok önce buraya geldiğimde, ona çiçekten bir chadar (Mezarın üzerine örtülen örtü) hazırlayan ilk kişi bendim ve babam da büyük bir ruhtu. O, Bana onun Hazreti Nizamettin olduğunu ve onun müridi olan (Amir) Kusro’nun da, Hintçe şiirler yazan büyük bir şair olduğunu söyledi. Kendisi çok büyük bir şair olarak kabul görür ve bu güzel şarkıyı (Chhaap Tilak Sab Chheeni) yazan da odur, şimdi, sembolik olarak Read More …