Mektup, 22 Eylül 1976

London (England)

Upload transcript or translation for this talk

Mektup, 22 Eylül 1976

Hakikaten “Gerçeği” arayanlar, gerçeği hayal kırıklığına uğratarak arayışlarından vazgeçmezler.

Plastik çiçekler var ama bu, gerçek çiçekler olmadığı anlamına gelmez.

Dinler, din ağacının üzerinde açan gerçek çiçekler olarak tecelli etmiştir ancak insanlar bu çiçekleri ağaçtan kopararak, kendi malları gibi ölü çiçekler haline getirmişlerdir.

Gerçeği öğrendiğinizde,  Tanrısal tezahürün tüm enkarnasyonlarını ve onların işlevlerini bilebilirsiniz.

Gerçeği bilmek için yeniden doğmak gerekir. Bilinçdışını bilmek zorundasınız. Dikkatinizin bilinçdışına sıçraması gerekiyor. İnsan halindeyken bilinçdışını bilemezsiniz. Bu nedenle o göz ardı edilmemeli, onun bilinmediği kabul edilmelidir.

Gördüğünüz üzere, bilinçdışınıza atladığınız zaman, kolektif bilinçte olursunuz.

Sizler “oldunuz”! Ama düşündüğünüz ya da hissettiğiniz gibi değil, size bu farkındalık bahşedilmiştir. O diğer insanların Kundalinisini ve parmaklarınızdaki çakraları kendiliğinden bilir.

Kalbinizden hafif bir elektrik akımı gibi Tanrısal  Güç (Shakti) akmaya başlar. Onlar Tanrısal vibrasyonlardır [Chaitanya Lahari].

http://www.sakshi.org/River/kathman.html