Mahashivaratri Puja: Utpatti – Adi Shakti aur Shiva ka Swaroop

Mumbai (India)

1976-02-29 Mahashivaratri Puja, Utpatti – Adi Shakti Aur Shiva Ka Swaroop, 20' Download subtitles: EN,PT,RU,TR (4)View subtitles:
Download video - mkv format (standard quality): Watch on Youtube: Transcribe/Translate oTranscribeUpload subtitles

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

Mahashivaratri Puja, Utpatti – Adi Shakti aur Shiva ka Swaroop, Mumbai, 29.02.1976

Daha önceleri size kökenden bahsetmiştim. Çünkü bu Maha-Shivratri gününde Shivji hakkında konuşmak istediğimiz zaman, bu Onun başlangıcı, Onun kökeni ile başlar. O nasıl bir kökendir ki, bu Tanrı’nın ilk formu anlamına gelir. O, Bramha tarafından aydınlatıldığı zaman, tezahür eder. O zaman O’na “Sada (Ebedi olan) Shiva” denir. Bu yüzden Shivji (Formsuz halini düşünün), başlangıç olarak bilinir. Bunu şöyle anlamaya çalışın, bir ağaç, tam olarak tezahür etmeden önce, onun tohumu incelenir ve aynı nedenden dolayı, ona “bija-swaroop” (tohumun şekli) denmelidir. İşte bu yüzden Shivji’nin büyük bir önemi vardır. Bundan sonra, O’nun kendi içindeki tezahüründen sonra, Shakti kendi formu içinde gelir ve O Adi Shakti olarak bilinir. Aynı Adi Shakti, adı Bramha, Vishnu ve Mahesh olan, yani Shiv (kelime anlamı hayırlı, lütufkar, iyi huylu, nazik) Shankar (Yok edici, Rudra formuna gönderme) olduğunu bildiğiniz Tanrı’nın bu üç formunu tek tek aydınlatır. Bu durum, tek bir elmasın bu üç niteliğini, Adi Shakti’nin filtre ettiği anlamına gelir ve Kıyamet Gününde tüm yaratılış, tüm bu tezahür etmiş dünya, aynı Bramha ile birleştiği zaman dahi, Sadashiva orada bulunur ve O’nun bağlantısı, Tanrı’nın bu asla tezahür etmeyen kısmıyla, yani var olmayan kısmı ile birlikte devam eder. Tanrı’nın tezahür eden güçleri, O’nun Varlığından çıkar ve bu tezahür etmeyenler ise, her zaman var olmuş olarak kalırlar. Sadashiva’nın bu yeri, kırılabilir, parçalanabilir bir elmas gibidir, bu küçük parçacıklara ayrılabilir ama yine de parlamaya devam eder. Onun parıltısı asla yok olmaz. İşte Sada Shiv’in durumu budur. Sada Shiva sayesinde bir sthiti (konum, hal -sürekli var olma hali) yaratılır ve dünyanın yaratılışında böyle bir durum söz konusu olmadığı sürece, yaratılış da olamaz. Her şeyden önce bir hal yaratılır. Herhangi bir şeyin varoluşu meydana getirilmelidir. Varoluş, Sadashiva’nın gücü sayesinde meydana gelir. Bu nedenle, O’nun yaratılıştaki rolü, büyük bir bina için, o binanın temelinin rolü ile aynıdır. Temel görülemez ama o olmaksızın hiçbir bina inşa edilemez. Aynı şekilde, varlığımızın içindeki Sadashiva, kalbimizde ikamet eder ve ruh şeklini alır. O kalbimizde ruh formuna büründüğü sürece, bu dünyadaki yaşamımız ancak böyle devam eder. O gözlerini kapattığı gün, bizim varlığımız da sona erer. Bu dünyayı terk ederiz ve konumumuz paralok’a (öbür dünya) içine gider. Shivji, biliyorsunuz, bizim Ay Kanalımızda ikamet eder ve Ay kanalımızda ikamet ederek, kendi sthiti’sini (konumunu) içimizdeki olanı sürdürmeye devam ederek işini yapar ama O aynı zamanda prana (yaşam) konumumuzu da sürdürür. Shivji olmadan yaşamımız devam edemez. Bunun kitabımda, ayrıntılı şekilde bahsettiğim detaylı bir açıklaması var. Shivji’nin formu, O’nun büyük bir Aziz olmasıdır.

Örneğin, Tanrı’nın formu, O’nun bizim içimizdeki bir aziz olmasıdır. Onun bunu yapması için herhangi bir nedeni yoktur, O bunu yapar. Bunu Kendi hevesi yüzünden, Kendi neşesi için yapar. Eğer isterse, O yaratır, aksi halde yok eder. Bu dünyada çile çeken bir münzevi, O’nun sembolüdür. Çilecilik derken, bundan dünyada anlaşıldığı şekliyle kastetmiyorum, hepiniz bunu biliyorsunuz. Bir çilekeş, aydınlanmasını aldıktan sonra, şahit konumunda olduğu bir aşamaya ulaşmış olan kişi olarak adlandırılmalıdır. Kendi içinde O, bir çilecidir ama dıştan bakıldığında, tüm bu dünyada yaşarken bile, O büyük bir azizdir. Onun hiç kimseye, kendisinin bir aziz olduğunu söylemesine, ben çileciliği benimsedim demesine gerek yoktur, ama içimizdeki ruh, bu çilekeşliği içimize alır. Kendi içinde çileye giren kişi, işte Shri Shiva’nın konumu budur ve içinde yaşadığımız dünya, yerine getirdiğimiz dünyevi görev ve dünya üzerinde keyif aldığımız her şey Yüce Tanrı’nın, Shri Vishnu formudur. İşte bu yüzden Vishnu formu içinde O, Shivji formunda neşe duyandır, O bir çilecidir ve Brahma formundadır. O, yaratımı yapan yaratıcıdır. Bu münzeviye bakıldığı zaman, Onun vücudunun mavi renkte olması gibi garip bir şey görülür. Chandrama (Ay) hattı üzerinde oturduğu için, boynunun ve kollarının etrafında yılanlar vardır. Onun bütün süslenmesi yılanlardan oluşur. Yılanlar serinletici ve huzur vericidir. Onlar ısıyı tüketirler. Tüm bu yılanları vücudu üzerinde tutması, yok etmek üzere orada olan tüm bu kötü, korkunç, zehirli ve güçlü olan şeylerin hepsinin, Onun varlığı içinde tutulduğunu sembolize eder. O dünyadaki tüm zehrini içmiştir. O’nun sadece başlangıçta var olan tüm zehri içtiğini (Samudra Manthana-okyanusun çalkalanması) zaten biliyorsunuz ve dünyada ne kadar zehri varsa, O hepsini Kendi varlığı içinde tüketir ve yaratılışa neşe vermek için dünyayı serin tutar. Ölen ya da sona eren her ne varsa, gider ve O’nun krallığına yerleşir ve tüm işe yaramaz ve kötü insanların tutulduğu hapishaneler, O’nun ayaklarının tozuyla kapatılırlar. Onlar Shivji’nin büyüklüğü tarafından kontrol edilirler. Chandrama, O’nun başının üzerinde ikamet eder. Chandrama, Lakshmi’nin erkek kardeşidir ve bu yüzden O’nun, kendi kayınbiraderini başının üstüne koyduğu söylenir. Şairler tarafından yapılan O’nun garip bir tasviri vardır ve bu çok güzeldir, Onun başının üzerinde büyük bir Ganga (Ganj nehri) yükü vardır ve bu sanki tüm insanların gururunu ortadan kaldırmak üzereymiş gibi, orada durur. O, gururlu Ganga’yı bile, Kendi saçlarının bukleleri arasına bağlamıştır. Onun saç örgüleri çok muazzamdır. O insanların tüm egolarını emer ve bu şekilde insanları, bu egoist insanlardan korur. O kıyas kabul etmez, O kelimelerle tarif edilemez. Fakat O’nun başka hiçbir Tanrı’nın sahip olmadığı çok dikkat çekici, olağanüstü bir gücü vardır ve bu da affetme gücüdür. O, en kötü insanı bile affedebilir.

Shri Ganesh veya Yeshu Mesih (İsa Mesih) tarafından bile affedilemeyenleri, onları bile Sada Shiva affedebilir. Bu nedenle her ne zaman af dilememiz gerekse, bizim O’ndan af dilememiz gerekir. Çünkü Ganesha’nın asla affedemeyeceği bazı şeyler vardır. Anneye karşı işlenen günah gibi kimi günahları Shri Ganesha asla affedemez, O seksle ilgili günahların hiçbirini asla affedemez. Shri Ganesha’yı yatıştırmak çok zordur. İsa Mesih de asla affedemez. O asla affedemez. Sadece Mahadev, Shiv Shankar bu tür günahları affedebilir. Bu ikisi bile, O’nu anlayamazlar. Bu yüzden O’na ibadet etmeliyiz. Bu çok şaşırtıcıdır, insanlar neden Mahashivratri gününde oruç tutuyorlar? Bu geleneğin hangi temele dayanarak yaratıldığını anlayamıyorum. Belki de bazı sahtekâr insanlar bunu Shastra’lara (eski Hindu dini metinler) yazmışlardır. O gün, Shiva zehiri içmiştir. Bugün, zehir bile içseniz, bir şeyler yemenize izin vardır. Siz kalkıp bugün oruç tutmaya karar verdiniz. Bugün kalp çakramda öyle bir gerginlik hissediyorum ki, bugün herhangi bir Sahaj yoginin oruç tutması, bugün kalp çakramı geriyor. Sahaj yogiler körü körüne hareket etmemelidirler. O gün, yani açlıktan ölmek gerektiğini söyleyen Shivji’nin böyle büyük bir festivali olduğu zaman, bu günün zehiri içerek dünyayı fetheden Shivji’nin büyük bir kutlama günü olduğunu düşünmeliler. Bir insan mutlu olduğu gün, normalde yediğinden daha fazla yemek yer. Bugün sizin iki somun daha fazla almanızın günüdür. Kalkıp, bugün herkes oruç tutuyor. Bu yüzden Shivji herkese kızgın ve bu yüzden Shivji bile affedemiyor. Öyleyse siz nasıl mutlu olabilirsiniz ki? Bu yüzden  tüm bu büyük Shiva’nın adanmışları, ilk önce onlar kalp krizi geçirirler. Bugün, O dünyada bulunan tüm zehiri içtiği için, sevinme günüdür. Hayırlı olmayan her şeyi, tüm günahları, dünyaya yayılan tüm kötülükleri, bunların hepsini emdi. Shivji’nin bu büyük festivalinin olduğu böyle bir günde, bizler böylesi uğursuz bir şeyi yapmamalıyız. Eğer birinin doğum gününde oruç tutarsak, öldüğü günde de yemek mi yiyeceğiz? Tüm bu ters işler burada oluyor. Birisi öldüğünde, tüm Brahmanlar oturup yemek yerler. Birisi doğduğunda, tüm aile oturur, oruç tutar. Bu nasıl açıklanabilir? Hangi shastra böyle diyor? Shastraları bile, aptal insanlar böylesi şeylerle doldurmuşlardır. Nereye bakarsanız bakın, onlar dini metinleri de, her türden yanlış şeyle doldurmuşlar. Uzun uzun enine boyuna düşündükten sonra bugün oruç tutmanın ne anlamı olduğunu sizin görmeniz gerekir. Herkes tatlı yemelidir çünkü tapınaklarda herkes tatlı yemek ister. Bu yüzden tatlılar sunulmalıdır. Şimdi onlar gece boyunca bhang (hint keneviri) tüketecek, charas (marijuhana) tüketecek ve sonra da Shivji’nin bunu içtiğini söyleyeceklerdir, işte bu yüzden biz charas ve bhang içiyoruz diyeceklerdir.

Shivji, charas ve bhang tüketir, O bilinçaltına inmek zorunda kaldığında, bunları tüketir. O, her şeyi tüketebilir, kimin bununla nasıl bir ilgisi olabilir ki. Örneğin, bir uçak varsa ve sizin bir yere gitmeniz gerekiyorsa, o zaman önce pilot olmanız gerekir. Bhang veya charas tüketmiş olanlar, Shivji olamazlar. Dünyadan gelen zehri, dünyanın her yerinden gelen bhang’ı içen ve onu tüketen sadece Shivji’dir, aksi takdirde bu şey başka nereye boşaltılabilir ki? Tüm bunlar O’nun içine dolduruldu çünkü siz gerçekten de sthiti’siniz (o konumda), kalkıp zehir içiyorsunuz, bhang kullanıyorsunuz. Şimdi herkes bhang içerek O’nu taklit etmeye çalışıyor. Bhang içerek kendinizin Shivji olduğunu mu sanıyorsunuz? Burada kaçınız Shivji’nin ayaklarının tozu kadar bile değerlisiniz? O içer çünkü her şey O’nun içinde saklıdır. Bu dünyada bhang var. Rakhshasa’lar ve kötü insanlar da var. Onlar nerede tutulabilirler? Evin içinde mi? Eğer siz böyle bir şeye sahipseniz, onu saklamak için de düzenlemeleriniz olmalıdır. Shivji, ‘tamam Bana getirin, dünyanın zehrini Ben içeceğim’ dedi. İşte bu yüzden bu şeyler, O’nun içinde saklanır. O’nun adına charas ve bhang tüketen sizler, bu dünyada sizden daha büyük aptallar yok. Sahaj yogiler, sizler şimdiye dek hiç vibrasyon hissetmediğinizi düşünmelisiniz. Bu şeyin ne olduğunu bilmiyor musunuz? Çok yeni, muazzam ve dikkat çekici. O zaman düşüncelerinizi ve alışkanlıklarınızı da değiştirmelisiniz. Neden biz her zaman olması gerekenin tersini konuşuyoruz, bunu anlamıyorum ve her şeyde bu böyle, Shivji bu dünyayı terk edecek ve o zaman bunun içinde yerleşmek çok zor olacak ve eğer O, çok uzun bir süre ayakta kalırsa Tandav’ına (yıkım dansı) başlayacaktır. Onun ne yapacağı belli olmaz. Bu yüzden bu konuda düşünceli olmalısınız. Bugün O’nun çok büyük günü. Bugün Bana bir sonraki Shivratri’nin büyük bir kutlama olacağına dair söz vermelisiniz. O övülecek. Belki O, Vishnu-ji gibi süsleri sevmiyordur. Onun farklı süsleri vardır. Onun için bhabhoot (kutsal kül-havan külü gibi) getirin. Ona dünyanın dört bir yanından küller getirip, sunabilirsiniz. O tüm bunlara hazırdır ama eğer O bir oruçtan söz ettiyse de, o zaman Benim bundan haberim yok. Vrat (yemin, kararlılık) kelimesi değişti. Vrat artık (su dahi içilmeyen) oruç haline geldi. Örneğin Shri Ram Chandra-ji sürgüne ormanlara gittiğinde oruç tutmalısınız Tövbe edildiğinde, o zaman bu anlaşılabilir. O (Shivji) bütün zehri içtiği için mi, siz pişmanlık duyuyorsunuz? Kişi bunu düşünmelidir. Dünyanın tüm zorluklarını, tüm kargaşalarını, dünyanın tüm zehrini O, bu büyük günde içti, işte bu yüzden Ona Maha Shivratri deniyor. Tüm karanlık geceyi kendi içine aldı. Dünyanın tüm karanlığını içine çekti. Sizi zorlayamam ama bunu denemelisiniz. Bir sonraki Maha Shivratri’de oruç tutmayacağımıza karar vermeli ve vibrasyonların ne kadar güçlü aktığını görmelisiniz. Ve af dileyin!