Dikkatinizi kendi üzerinizde tutun

Mumbai (India)

1975-12-21 Keep The Attention On Yourself, 51' Download subtitles: EN,RU,TR (3)View subtitles:
Download video - mkv format (standard quality): Watch on Youtube: Transcribe/Translate oTranscribeUpload subtitles

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

Dikkatinizi kendi üzerinizde tutun, Bombay (Hindistan), 21.12.1975.

[Hintçe’den İngilizceye yapılmış çeviri].

Sahaja Yogilerin sevgisi o kadar güçlü ki, konuşacağım şeye dair kelimeleri bulamıyorum…

Bugün tüm dünyada, Sahaja Yogilerin kendi evrimlerine doğru ilerlediklerini biliyor olabilirsiniz. Birçok Sahaja Yogi çok yüksek bir konuma ulaştı, neşenin kaynağı onların içlerinde akıyor. Bazıları süptil bir hale geldiler ve onlar özel bir şekilde aktif hale geldiler ama şunu görüyorum, her ülkede onların kendilerine has bir tarzları yada şartlanmaları var… insanoğlu her yerde aynıdır… ve Sahaja Yoga, dışarıdan gelenle hiçbir bağlantısı olmayan bir şekilde, doğuştan gelen bir varoluş halidir. Yine de bizim Kundalini olarak bildiğimiz ve doğanın bir formu olan ‘Dikkat’, ….. bulunduğunuz tüm ülkelerin, aldığınız tüm doğumların, baştan sona dek geçtiğiniz yolların ve siz hangi konumları deneyimlediyseniz,  bunların teyp kayıtlarına Kundalini sahiptir …. her bir ülkenin insanlarının biraz farklı olduğunu görmemin nedeni budur. İnsanoğlunun ‘illüzyon’ olan her şeye bu kadar kapılması… ve gerçeği yakalayabilme hususunda, bu kadar kibirli olması çok şaşırtıcıdır. O kadar tembeldir ki… bunu o kadar zor bir şekilde kabul eder ki… ama o gerçek olmayana, çok kötü bir şekilde tutunmaya devam eder. Bu yüzden de, Benim için çok şaşırtıcı bu.

Başlangıçta insanın adını, köyünü, konumunu ve tüm bu dereceleri önemli gördüğünü düşünürdüm ama bunun, onları bu kadar derinden etkilediğini görmek, insanı hayrete düşürüyor. Her şey yok olur olmaz…. tüm bu yanılsama/ilüzyon silinir silinmez… dikkatimizi daha hafif ve daha da hafif bir hale getiririz. Sahaja Yoga’da bu ‘dikkat’ gidip Tanrı ile birleşir. Bu ‘dikkat’ her yerde mevcut olan,  aydınlanmış Param Chaitanya’nın içinde çözünür. Doğanın bir formu olarak kabul ettiğimiz bu aynı insan dikkati, doğanın bir parçası olan bu çiçek, Tanrısal sevgi okyanusuna daldırılıyor! Ancak bazen, insan dikkatinin bu kadar ağır, …. bu kadar dağınık olduğunu görmek şaşırtıcı.

Sahaja Yogayı tanımanın tek bir yolu vardır, bu da sizin, ne kadar neşe içinde olduğunuz, ne kadar huzur içinde olduğunuz, ne kadar sevgi içinde olduğunuzdur… İllüzyon içinde yaşayan insanlar Sahaja Yoga yapamazlar. Benim çok sıkı çalışmamla ne yapılabilir ki? Bu şöyle mi, Ben sizin Kundalinizi alıp Benimkinin üzerine koyup, sizi oraya bırakabilirim ama siz onu her zaman (aşağıya) düşürüyorsunuz … Sizi götürdüğüm yerden, keyif bile alamıyorsunuz.

Her ülkede farklı tipte sorunlar var. Öncelikle, bizler kendi ülkemizin sorununun ne olduğunu anlamak zorundayız çünkü her şeyden önce kendi sorunumuzu bilmeliyiz. Ve diğer ülkenin sorununun ne olduğu da anlaşılmalıdır. Mesela Ben işime son dönemlerde, çok yavaş bir şekilde İngiltere’de başladım, çok az sayıda insanı ele aldım. Çok fazla insanı kabul etmek istemedim, İlk olarak Sahaja Yoga içinde oturtulması gereken kişilerin sayısının, en az yirmi beş tane bunu oturtmuş kişi olması gerektiğini düşündüm. Bu insanların çok büyük ruhlar olduğunu öğrendiğinizde, buna şaşıracaksınız! Onların Sahaja Yoga’ya sonsuz bir inançları var, Sahaja Yoga’dan başka bir çare olmadığını anlıyorlar. Son aşamaya ulaştıktan sonra, Sahaja Yoga son derece ‘dinamik’ bir şeydir. Ve eğer herhangi bir Sahaja Yoga programı varsa, o zaman onlar için bundan daha büyük ve daha önemli olan hiçbir şey yoktur. Ve onlar saatler boyu buna katılacaklardır….

Sanki Tanrı’dan gelenin ve bu dünyaya verilecek bu şeyin ne olduğunu bilmiyormuş gibi… Ve gerçek şu ki, ‘bu böyle’!! buna hiç şüphe yok ama bu gerçeği öğrendikten sonra bile, Ben buna onların hatası demeyeceğim ama onların eksikliklerinin nedeni, bu kişilerin Hindistan’da yani Yoga Bhoomi’de (Yoga’nın Ülkesi) doğmamış olmalarıdır. Tanrı’nın bu kadar harika olan bu insanların, neden bu Bhoga bhoomi’de (Materyalizm Ülkesi) doğmasına izin verdiğini ve sizin ise, bu Yoga Bhoomi’de doğduğunuzu bilmiyorum. Onların kültür sahibi olmadığı bu bhoga bhoomi’de onlar, alına mı yoksa buruna mı sindoor (kumkum) sürmeleri gerektiğini bile bilmiyorlar. Puja protokollerini bilmiyorlar, dua etme protokolünü bilmiyorlar… Tanrı hakkında hiçbir bilgileri yok. Yerde nasıl oturacaklarını bile bilmiyorlar. Hiçbir şey bilmiyorlar, ‘Aarti’yi yapılırken alkışla nasıl eşlik edileceğini bile bilmiyorlar. Ve onlar o kadar büyük ruhlar ki… onlar doğuştan o kadar … o kadar sevgi dolular ki… Beni o kadar çok seviyorlar ki… Bana karşı öyle saygı duyuyorlar ki… buna şaşırıyorum. Ne zaman Benim önümden yürüseler, aslında böyle yürümüyorlar ama ne zaman (yanımdan)  geçseler,  başlarını eğip selam vererek geçiyorlar. Beni o kadar çok seviyorlar ki, Benim karşımda onlar için, dünyadaki hiçbir şeyin anlamı yok. Bana karşı o kadar derin hisleri var ki, Bana nasıl ve ne şekilde saygı duymaları gerektiğini bilemiyorlar. Benimle ilgili tüm bu şeyleri nasıl bu kadar anladıklarına şaşırıyorum.

Ama onlar kendileri için o kadar üzülüyorlar ki, bir sopayla kendi kendilerinin arkasındalar. Ben onlara “Kendinizi 108 kere shoe beat yapabilirsiniz” dedim ama onlar bir değil  3 kere, 108’lik shoe beat yapıyorlar… Fırsat buldukça kendileri shoe beat etmeye başlıyorlar. Onlar Bana, biz kendimizi azarlamak istiyoruz diyorlar. Onlardan başkaları hakkında şahsi hiçbir şey duymadım, hiç kimse hakkında şikâyet yok, hiçbir şey yok, sadece kendileri hakkında düşünüyor ve konuşuyorlar, Bir başka kişi için onlar, “bu kişi o kadar iyi bir insan ki, onun karşısında ben kendimden utanıyorum” diyorlar. Karşılarındaki kişiye yanlış bir gözle bakmazlar. Sadece kendilerini hatalı bulurlar. Her zaman ellerinde bir sopayla kendi arkalarında durmalarına gerçekten şaşıracaksınız. Burada (Hindistan’da) tüm vizyonun dışarıda olduğunu, olan şeyin ise bunun tam tersi olduğunu görüyorum.

Onların öyle bir adanmışlıkları var ki, Ben (buraya) gelirken onların gözlerinden yaşlar akıyordu, denedim ama gözyaşları dinmedi. Duygularında o kadar Sahaj ve sadeler ki… Şu ana kadar onlar gibi olan sadece 21 kişiye ulaşabildim ama onlar derinler, sahici/samimi dediğimiz şeyler.. kendileri gelip,  “biz  samimi değiliz” diyorlar… sanki biri gelip Bana, ben samimi değilim diyormuş gibi. “Anne, benim bu kusurum var, benim şu yanlışım var ve içimde dürüstlük yok… içimde ben yalan taşıyorum…” diyorlar, onlar bunu tamamen açık yüreklilikle söylüyorlar. Ve bundan çekinmiyorlar… kendilerine kötü demekten çekinmiyorlar… ama başkalarını yargılamıyorlar. Onlar Bana neden böyle olduklarının sebeplerini de anlatıyorlar. Gelip şöyle derler, “ben böyleyim çünkü babam şöyleydi, bu olay oldu ve psikolojik olarak da böyle oldu, ben de şöyle yapıyorum.” Neden yanlış yaptıklarını anlatıyorlar çünkü o dönemde şöyle oldu, o yüzden ben böyle yapıyorum. Çok fazla badhası (olumsuzluğu) olan bir veya iki kişi de geliyor. Çok çalışıyorlar ve sessizler. Hiçbir şey konuşmuyorlar ama “lütfen tüm bu sahtelikler çıksın içimden, belki de içimde bir şeyler saklanıyor olabilir” diyorlar, içlerindeki sessizlikte o kadar derinler ki ama onların şu sorunu var: Puja’yı nasıl yapacaklarını, nasıl ibadet edeceklerini bilmiyorlar, zavallı insanlar bunu nasıl yapacaklarını bile anlamıyorlar…. Onlara şöyle dedim, Ben size hiç para bile göndermedim, hâlâ nasıl idare ediyorsunuz?

Bir keresinde onlara Ben, bu ekmeği çok sevdiğimi söylemiştim. Bu yüzden her geldiklerinde Bana aynı ekmeği getiriyorlardı. Onlara, “bu kadar ekmeği kim yiyecek?”, dedim. Az önce size bunu söyledim ama onlar nasıl teslim olacaklarını, nasıl vereceklerini anlamıyorlar. Onlar çok iyi eğitimliler ve aydınlar, onlar sizin tüm kutsal yazılarınızı ve edebiyatınızı okudular.

Dolayısıyla onların Sahaja Yogayı anlamalarını sağlamak zor değil. Onlar Sahaja Yoganın, kaba olandan süptil konuma geçme süreci olduğunu söylüyorlar. Benim hakkımda bir tanıtım kitabı yazdılar. İnanmayacaksınız, dünyanın bütün filozoflarını getirip Anne’nin ayağına bıraktılar… Diyorlar ki, “onlar bir hiç… bu filozoflar sadece sorular sordular ama Anne tüm soruları yanıtladı!”

Kaderlerini övüyorlar ve Anneye sahip olduğumuz için bizler ne kadar şanslıyız, diyorlar… Bir gün Sahaja Yoga, çok büyük bir yüksekliğe ve tanınırlığa ulaşacak. Sizler benim temellerimsiniz. Temel taşlarının ne kadar güçlü olması gerektiğini bir düşünün. Dikkatinizi çekecek ilk şey şudur, “Biz samimi miyiz?” Başkalarına değil, siz kendinize bakın… Kendinize bakın! Ben samimi miyim? / (Ben gerçekten böyle birisi miyim?)

Bakın, onlar mantraları nasıl telaffuz edeceklerini bile bilmiyorlar, “Shri Krishna” bile diyemiyorlar, “Radha – Krishna’yı”  çok zor bir şekilde  telaffuz edebiliyorlar. Bu sizin için o kadar kolay ki… sizler Vishuddhi’nizi temizleyebilirsiniz. Sadece ‘Radha – Krishna’ diyorsunuz ve (çakra) iyileşti… Şimdi, onlar “Radha Krishna’yı” açıkça telaffuz edemiyorlar, bu yüzden de Shri Krishna buna biraz kızıyor. Telaffuzları da pek iyi değil ama sizin için bu çok kolay ve siz Shri Krishna’yı kolayca uyandırabilirsiniz. Kumkum sürmeyi bilmiyorlar. Kumkum’un ne işe yaradığını bilmiyorlar. Nasıl çiçek sunacaklarını bilmiyorlar, nasıl Shri Ganesha yapacaklarını bilmiyorlar, nasıl swastika yapacaklarını bilmiyorlar, her seferinde ters yapıyorlar. Onlar bütün bu şeyleri, hiçbir zaman bilmediler.

Ama bu kadar teslim olmuş ve adanmış olsalar bile, onlar sizlerin başardığını başarmaya muktedir değiller. Çok şey aldınız, ama bunun değerini hala çok az sayıda kişi, kendi içinde derinden anladı. Ben onlara Sahaj’ı vermediğimden dolayı değil, onlara bedava vermediğimden dolayı değil… Sizin Benden aldığınız gibi, aynısını Ben onlara verdim ama Bana duydukları Sevgi o kadar sınırsız ki. Görünüşe göre onlar, Benim onlarla olan ilişkimi, pek çok doğumdan bu yana anlamışlar ama sizler bunu henüz anlayamadınız.

Neden kendinizle bu kadar sınırlısınız? Aynı bedenin hücreleri olarak, aynı bedenin parçası olarak, yine de sizler birbirinizi ayrık ve birbirinizden farklı hissedersiniz ve orada, bir ekip çalışması sorunu ortaya çıkmıyor, onlar bunu kendi aralarında çözüyorlar. Orada bir çocuk sigara içmeye başladı. Hepsi hemen onun arkasına geçti. (Oturtup üzerinde çalıştılar) Onu öyle bir iyileştirdiler ki, bu kişi sigarayı bıraktı. Bu oğlanın getirdiği (aleyhteki) bütün argümanları düzelttiler, her konuda ona yardımcı oldular, onu sigara içerken görür görmez çağırır, yanına otururlardı. Evlerine gittiler ve nerede buldularsa, bütün paketleri alıp, sakladılar. Bu sigara içmek değildi, bu başka bir şeydi, siz buna uyuşturucu diyorsunuz. Onlar, “eğer sen buna devam edersen, polise haber vereceğiz”, dediler. Ve o çocuk bu konuda kendisini kötü hissetmedi, lütfen siz bu konuda bir şeyler yapın, dedi. O çocuk bizzat bunu söyledi ve onlara koşup “lütfen kurtarın beni, bu arzu bende uyanıyor, lütfen bir şekilde beni kurtarın”, diyordu. Onlar kendilerini düzeltmek için çok fazla çaba harcıyorlar.

Burada (Hindistan’da) toplumunuzun kendisi ıslah edilmiştir! Sizler, nasıl cennet gibi bir yerde yaşadığınızı bilmiyorsunuz. Orada onlar annelerini, kız kardeşlerini bilmiyorlar… Öylesine bir pislik ve murdarlık var ki… her evde içki var… içki içiliyor…o kadar kötü ilişkileri var… Aile gibi bir şey yok, anneyi bilmiyorsun, babayı bilmiyorsun. Birine, “senin annen nasıl diye?”, sor. O kişi,  “bilmiyorum, o bir başkasıyla evlendi ve çekip gitti” diyecektir. Karaktersiz… Herkesin hasar görmüş Mooladhara’sı var. Onlar böyle bir ülkede doğmuş olmalarına rağmen, Bana Shri Ganesha ile geldiler… “Anne lütfen bize masumiyeti verin” Shri Ganesha’nın önünde kafayı kırdılar (yani bu kafalarına girdi), (elleriyle) kulaklarını çektiler… af dilediler… ve bunda bir cesaret var. Kendilerinin ve aynı zamanda başkalarının da fazlasıyla farkındalar. Onlar Sahaja Yoganın pek çok mucizesini ve kendi deneyimlerini anlattılar. Sizde Benim gönderdiğim bir mektup var. Hakkımdaki bu şeyi öğrenenlerin hepsi onlardı. Onlar Benim hakkımdaki gerçeği öğrendiler. Siz, bunu hala anlayamadınız ve bunu görmediniz ama onlar görebiliyorlardı. Evet bu böyle, bu budur… bu Mahamaya demektir ama içimizde, bu bir gerçektir, onlar bunu anladılar.

Onlar, sizin sahip olduğunuz şeye ulaşamadılar ama onlar bunun için her şeyi, tüm çabalarını ortaya koydular, evrim zamanının geldiğini ve Sat Yuga’nın kapıda durduğunu anladılar. Bu kapı açılmazsa yıkımın durdurulamayacağını biliyorlar. Ve kendilerini bundan sorumlu hissediyorlar, bunu bizler yapmak zorunda olduğumuz için, (bu nedenle) herkesin sorumlu olması gerektiğini düşünüyorlar. Onlar Sahaja Yogadan sorumlular. Hiç kimse Sahaja Yoga aleyhinde konuşmaya cesaret edemez. Kendi aralarında Sahaj’ın aleyhinde konuşmazlar ama eğer başka birisi konuşursa da, o zaman bunu bir görev sayar ve o kişinin, bunun ne olduğunu anlamasını sağlarlar. Eğer Ben onlara 24 saat yemek yemeden oturun, desem bunu yapacaklardır…!!! Ancak bu, sizlerin bundan daha az olduğunuz anlamına gelmez. Bazılarınız yükseklere ulaştınız ve bir konuma ulaştınız, bu olağanüstü ama bu ulaşma/başarma duygusu, benlikle ilgili bir sorundur.

Dikkati sabit tutmanın bir anlamı var. Bu sizin oraya buraya bakmanız anlamına gelmez. Dikkat ancak onun üzerindeki tüm kir, pas temizlendiği zaman sabit kalır. Bu ışık olduğu zaman, ülkemizin (Hindistan) üzerinde çok büyük bir lanet var. Bu, içimizde çok derinlere yerleşmiş bir şey ve Ben buna ‘Babaya Karşı işlenen Günah’ diyorum. Bizler Cennetteki Babamıza karşı günah işledik. Bu nedir? Bizim sürekli olarak “fakiriz, bizde yoksulluk var.  Paramız yok, bu nasıl böyle devam edecek, ya benim midem… bütün bu dilenci türü düşünceler. Biz bu parayla nasıl geçineceğiz, çocuklarım ne olacak? Eğer Tanrı’ya inancınız varsa, o zaman en azından size yiyecek vermesi işini ona bırakın, aksi halde Tanrı’ya inanmanın ne anlamı var ki, O bile size yiyecek veremez ve ihtiyaçlarınızı karşılayamaz. Bu bizim işlediğimiz çok büyük bir günah. Bu yemeği ve tüm bu düzenlemeleri Tanrı’ya bırakırsak, o zaman Hintliler çok büyük boyutlara ulaşabilirler.

İki tür günah var. Biri, babanın babalığından şüphe etmektir, ikincisi ise ahlaksızlığın, hoşgörünün, materyalizmin, rahatlığın olduğu yer olan Batı’da, Benim  ‘Anneye Karşı Günah’ dediğim şey ve tamamen özgürleşmek… kontrolden çıkmak, bu sorun orada var. Bu her iki yol da, sizi doğrudan cehenneme götürür. Para kazanmak için yapmanız gereken şey, ne kadar yanlış olursa olsun, sizin para için her şeyi yapmanız, … bu sorun değil. Bu Hintlilerin günahıdır. Ben hükümetten bahsetmiyorum. Ben Tanrı hakkında, Tanrı’nın krallığı hakkında konuşuyorum.

Siz Tanrı’nın Krallığında olduğunuz zaman, O eğer isterse verir, istemezse de vermeyecektir…. Sorun nedir, en azından içinizdeki tutumun bu olmasındadır. Eğer dilerse O yapacak, eğer dilemezse de, yapmayacaktır.  “Ben, Sizin benim olmamı istediğiniz gibi olacağım”.  Eğer bir Sahaja Yogi, içinde “ben, Sizin benim olmamı istediğiniz gibi yaşayacağım”, derse,  bakayım siz beni ne halde tutacaksınız, hissiyatına sahipse, o zaman siz sadece her şeyden neşe duyabilirsiniz. Ona, “bakayım Siz beni nasıl bir halde tutacaksınız, beni aç mı bırakacaksınız?” diyorsunuz. Tamam, bakalım beni kaç gün boyunca aç bırakacaksınız!!!” “Siz yaşamama izin verdiğiniz sürece, ben yaşayacağım!!! Beni, Siz yürütürsünüz, ben…,  beni Siz ata bindirirsiniz, ben…., sizler bu mutluluk ve neşeye kavuşacaksınız….!!!!! Sizler, geri kalan her şeyin yolunda olduğu, ailenizin iyi olduğu, karınızın ve çocuklarınızın iyi olduğu, ahlaklı olduğunuz bu harika ülkede doğduğunuz için şanslısınız… yani çoğunuz, bazılarınız böyleler… ama o kadar da kötü değil… bu düzeltilebilir.

O kadar çok günah var ki, bir diğeri ise, herkesin gözleri etrafta dolanıp duruyor… bu şekilde… bu… her zaman, her erkek ve kadının…onların içlerinde öyle bir negativite var ki. Negativitelerini gözler vasıtasıyla birbirlerine aktarıyorlar. Bir kadın gidiyor, erkeklere bakıyor, sonra erkekler kadınlara bakıyor, sonra diğeri ona… bu böyle devam ediyor… Ben, “bu da nedir böyle?”, dedim.  Onlar, ‘Anne, burada ne yapmalı, herkes bu negativiteyi gözlerden alıyor.. ne yapmalı?’ dediler. “Gözlerinizi toprakta/yerde tutun” dedim. Shri Lakshmana nasıldı, O sadece Shri Sita’nın ayaklarını görüyordu. Gözlerinizi aşağıda tutun. Yavaş yavaş tüm bu badhalar kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Eğer tüm bu şeyleri siz yapmazsanız, o zaman bu negativite gelip içinizde yaşayıp da, ne yapacak ki ?

Sizin üzerinizden oyun oynayan, tüm bu şeyleri yapan ve sizi kullanan bhoot, kendiliğinden (sizden) kaçacaktır. Eğer gözlerinizi orada burada gezdirmezseniz, o zaman o bhoot sizden kaçacaktır. Ve siz gözlerinizi orada burada gezdirdiğiniz sürece, bhootlar orada, sizin içinizde oturmaya devam edecektir. Onlar bunu kabul ettiler… ve şimdi sokakta yürüdükleri zaman, gözlerini bu şekilde yerde, Toprak Ana üzerinde tutarak yürüyorlar… alçakta…işte  itaat budur… Anne böyle söyledi ve bu kabul edilip, üzerinde mutabık kalındı!! Bunlar gerçek çocukların işaretidir. Bu sizin hayrınızadır, bu sizin iyiliğiniz içindir.

Şunu anlamak zorundasınız, Sahaja Yoga içinde sizin sahip olduğunuz her ne varsa, bu yaşamın kendisinde siz ona ulaşmalısınız. Bunu ben başarmalıyım, başkaları değil… “Ben” bunu yapmalıyım… başkaları değil, başkalarını bırakın, siz başkaları için endişe etmeyin, içinize bakın, şu ana kadar bu durumu “ben” ne kadar başardım, Sahaja Yoga’da ne kadar bilgili ve derin oldum? Kendime karşı nasıl davranıyorum, neden kendime karşı rol yapıyorum? Neden kendimi aldatıyorum? Neden kendime yalan söylüyorum? Neden kendime eziyet ediyorum? Neyim var? Bakın….. tüm hazineler sizin için açıldı… sadece içeri girin…. nasıl olursan ol, sadece içeri gel, içeri gir.. Sana banyo yaptıracak,  temiz pak bir şekilde oturtacağım. O zaman düşünecek ne var? Ganj’ın serin dalgasının içinde, biz ne kadar derinlere indik. Bu sadece tamamıyla akıp gidiyor… “ne istersen al… al çocuğum…” biz kaç testi doldurduk? Dikkatimiz sadece dağılmış halde ve orada burada koşuyor… İçinize bakmanız gereken anda, sizi aldatanın kendiniz olduğunu, anlayacaksınız, bir başka kişi değil,. Bu çok büyük bir boşluktur. Bu Sahaja Yoga için zararlıdır. Dikkati kendinize odaklamamak, Sahaja Yoga’daki en zararlı şeydir. Ve bu iç gözlem, bu yalnızca birçok yaşam boyunca aramış olan bir kişinin doğasında vardır…. Ve bu kişi şunu bilir, şimdiye kadar bunu ben kendi hatalarım yüzünden başaramadığımı biliyorum, bu yüzden de, artık hata yapmayacağım.

Bu sizin sanki, karanlık bir evde kapalı kalmanız ve oradan çıkmanın bir yolunu görememeniz gibidir. Karanlıkta duvarlara vurarak kafasını kıran kişi, o bilir ve düşünür… Hayır, kapıya doğru bakın…dikkatinizi kapıya doğru tutun.. dikkatinizi kapıya giden yola doğru tutun. O şundan başka bir şey bilmez, şunu bilir ve söyler … evet biliyorum, bunu elde ettim, vibrasyonlar içimden akıyor… Sahasrara’m delindi ve ben gerçeği biliyorum!!! Ve onun yüzü kapıya doğru… o kapıyı tutuyor ve sonrasında da, eğer Anne bir şey derse,  o zaman bu durum,  “ben inanmıyorum ya da ben buna katılmıyorum.” değildir. Anne her ne söylüyorsa, bunun her kelimesi doğrudur! Ve onlar bunu söyledikleri anda… tüm bilgelik onların içlerinden akmaya başlar. Baithak’ınız (oturuşunuz, duruşunuz) mükemmel olmalıdır. Bu güçlü olmalıdır. Ben onlara Baithak’tan söz bile edemiyorum. Bu kelimeyi bile bilmiyorlar. İngiliz dili işe yaramaz… Onların böylesi bir kültürleri yok, böyle bir konuşmaları yok. O kadar talihsizler ki… Burada sizin bilgeleriniz ve azizleriniz var. Siz çok şanslısınız. Ben sizin ülkenizde doğdum. Ben bu Yoga Bhoomi’de doğdum ama siz başkalarının neye sahip olup olmadığına değil, başkalarının ne söylediğine, başkalarının nerede olduğuna değil, siz kendiniz neye sahip olduğunuzu görmelisiniz… (başkalarının) bununla hiçbir ilgisi yoktur. Siz neyi başardınız ve siz ne elde ettiniz? Onu elde ettiğiniz anda, Tanrı’ya teslim olacaksınız. Siz nesiniz? Siz O’nun sadece küçük bir parçasısınız, değil mi?

Sizlere, bu Sahasrara’da oturabilecek 1000 kişiye ihtiyacım olduğunu yüzlerce kez söyledim. Atın üzerine binmek için (yani Shri Kalki), asla catch etmeyecek 1000 kişiye ihtiyacım var. Bu zor mu. Bağımsız olanlar… Eğer siz Sahaja Yoga için bir şeyler yapıyorsanız, bunu kendiniz için yapıyorsunuz demektir. Markete gidip kendime şu kadar altın, bu kadar şey aldım, alışveriş yaptım diyen varsa, siz ben çok çalıştım, diyorsanız. Siz her ne için çok çalıştıysanız, her ne yaptıysanız, bu kendiniz için, değil mi? Başkası için değil. Şu ana kadar ne yaptıysanız, bunun getirdiği faydalardan keyif aldığınızı, gördünüz.

Şu ana kadar dünya üzerinde bunu başarabilen pek çok insan vardı. Her Yuga’da (çağ), tanıştığınız, gördüğünüz ve bildiğiniz bir veya iki tane vardı, dünyada çok sayıda insan var ve onlardan kaç tanesi aydınlanma aldı? Çok az sayıda olduğunu göreceksiniz. Ve bugün Kali Yuga’nın harika naad’ı (sesi)… Bugün o kadar çok hayvan var ki… Kuyruksuz hayvanlar ama bu Kali Yuga’nın kendisinde, bu kirli çamurun içinde, bu büyük bir işin başarılması gerekiyor, bunun gerçekleştiğini biliyorsunuz… bu zamanda alabildiğiniz kadarını almalısınız. Aksi takdirde siz bu evrimsel sürecin dışına atılırsınız. Bu söz konusu zaman, çok uzakta değil, bunu size anlattım. 1979’da. 1979’a kadar bu çalışmanın yapılması gerekiyor ve 1999 yılına gelindiğinde Satya Yuga (gerçeğin çağı) tamamen olgunlaşacak. Artık bu sizin bilgeliğinize bağlı, aksi halde Kali Yuga da yalnızca sizin sayenizde gelişecektir.

Eğer bunu siz halletmek istemezseniz, o zaman yıkımın sorumluluğu sizin sırtınıza binecektir… Bilgeliğinizi öyle bir şekilde kullanın ki, aklınızı bilgeliğe getirin ve şunu düşünün: ‘ben Ganga’dan ne aldım? Neyi başardım ve hala elde etmem gereken ne var?’ çokça neşeniz var ve hala sizin çok daha fazlasını elde etmeniz gerekiyor. Neye sahip olduysanız, siz o anı hatırlamaya devam etmek zorundasınız. Ve zihninize şunu söylemelisiniz: “Benim her zaman  (yani aydınlanma anı) o anda olmam gerekiyor”. Ona yapışacaksınız. Ve size gelen tüm gereksiz düşüncelerden kurtulun, onları sadece durdurun. Hangi yaşta olursa olsun, bu kimseye yasaklanmış değildir. Bu herhangi bir renk veya ten rengine sahip kişiyle sınırlı değildir; herhangi bir konumda olan veya herhangi bir kastta olan kişi ile sınırlı değildir.

Ama insanların çoğu, kendi elleriyle kendi ayaklarını kesiyor. Gruplar oluşturarak. Ben anlamıyorum, tüm bunlar için ne demeliyim … Siz nasıl ayrı olursunuz ve nasıl birbirinizden farklı olursunuz? Eğer Ben parmağımı burada hareket ettirirsem herkesin Sahasrara’sı aktive olur. Eğer ayaklarımı biraz sallarsam… bu herkesin Sahastrara’sında hissedilebilir. Siz nasıl farklı olursunuz ve diğerleri … sizler sanki ayrı bireylermişsiniz gibi konuşmaya devam ediyorsunuz. Bunu anlamadınız mı? Sizler ayrı olamazsınız. Bu tıpkı sizin, bir elinizi kırıp, onu alıp gitmeniz ve bu elin ise, “Ah! Ben ne kadar harika bir iş yapıyorum!” demesi gibidir, El diyor ki, ben bu bedenle bütünleştiğim için çok üzgünüm, bu yüzden de ondan uzaklaşmalıyım… Bu içgüdüyle ilgili bir şeydir. İnsanoğlu, kendi ölümünü arzuladığı zaman, tüm bu şeyleri yapmaya başlar ama sizlerin tek bir ‘kolektif şahsiyetin’ parçası olduğunuzu anlayabilen kişi, işte bu gerçekleştiği an, her şey çözülür. Bunun böyle olduğunu biliyorsunuz…sizler bunun farkındasınız. Bütün Sahaja Yogiler bunu bilir. İngiltere’den, Amerika’dan ya da Hindistan’dan gelen herkes aynı şekilde konuşacaktır… Agnya’nın veya kalbin ya da başka bir şeyin catch ettiğini … diğerleri bunu bilemez. Onlar bizim dilimizi bile bilmiyorlar. Bu yeni bir dil!!  Bunu hiç düşündünüz mü? Sorunun ne olduğunu, neyin catch ettiğini siz bilirsiniz… kişinin derinliğinin ne olduğunu… neler olduğunu hemen anlarsınız. Tek fark, dikkatimiz kendimizde olmadığı için, bizler içimizdeki sorunun ne olduğunu göremiyoruz ama bir başkasındaki sorunun ne olduğunu çok net görebiliyoruz. Tıpkı, bu elin çürümesi ve diğer elin ise, bundan hiç rahatsız olmaması gibidir, o zamanda o el anlamsızlaşacak ve bu el ise, bundan ne elde edecek ki. Kimsenin düşmesine gerek yok, başkaları da düşmemeli, ama ilk şey sizlerin düşmemeniz.

Bu çalışıyor ve her zaman aktif durumda, her şeyi sarmalıyor… bilinçdışı dediğimiz şey! Pranava (Tanrısal nefes) olarak adlandırılan ve Benim ‘Tanrısal Sevgi’ dediğim şey, her yerdedir… size yardım etmek için, etrafınızda dolaşıyor. Bhairavnath burada oturuyor, Hanumanaji burada oturuyor… onlardan binlercesi sizinle birlikte, sizin için, sizin için çok çalışıyorlar.

Sahip olduğunuz bu deneyimi ve aydınlanmayı bugüne kadar kaç kişi elde edebildi? Söyleyin Bana… bunu almış olanlar, belki büyük bilgeler ve büyük azizler bu kişiler olabilir, sizlerin ‘Kolektif Bilinç’ hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olduğunuzu, bu kadar net bir şekilde bilen var mı? Kaç tane kitap okursanız okuyun, bunun bir önemi yoktur. Ve o büyük Sadhular (bilgeler) ve azizler Bana şunu soruyorlar, ‘bunu onlara ne için verdiniz, ne için?’

Bu çok harika bir şey… Ben sizleri Sahasrara’mda doğurdum!! Ben onlara bunu vermedim… Ben onların üzerine geldim, ama sizlere Kalbimde yer verdim, sizi Sahasrara’m sayesinde doğurdum. Ne kadar harika bir konumdasınız! Ben Shri Ganesha’yı bile, sizleri doğurduğum gibi doğurmadım!!

Bu özel bir şey… sizi beslediğim ve size verdiğim bu muazzam sevgiyle. Kendinizi sevin, kendinizi sevdiğiniz zaman hatalarınızdan ve zayıflıklarınızdan kurtulacaksınız. Siz bu sari’yi beğendikçe… onun üzerinde bir şeylerin yanlış olduğunu görürsünüz… onu çıkarır ve her şeyi düzeltirsiniz… neyi seviyorsanız onu düzeltmeye çalışırsınız… onu tamamen iyi bir halde tutmaya çalışırsınız. Ve sevmediğiniz ne varsa…ondan vazgeçersiniz. Ben sizleri çok sevdim. Siz kendinizi ne kadar sevdiniz? Kendinize karşı sevgi dolu olun!

Bu dalganın, tek bir iplik gibi senkronize olacağı o günü sabırsızlıkla bekliyorum! Artık sizlerin bu konuda hiçbir şüpheniz yok çünkü vibrasyonları hissettiniz. Bundan kimsenin şüphesi yok. Annenin söylediği her şey gerçektir, çünkü biz bunu vibrasyonlar sayesinde hissedebiliriz, bu yüzdende orada hiçbir şüphe olmamalıdır. Bazılarınız oraya, bu konuma ulaştınız. Bu kadar yükseğe, bu seviyeye yükselenlere bakın… ve siz de o yöne doğru ilerleyin. Siz sadece yukarı doğru çekileceksiniz! Balıkların tek bir ağa çekilmesi gibi…aynı şekilde siz de çekileceksiniz… ama önce siz o Sevgi ağında boğulun! Anne’nin Sevgisinin ağının içinden çıkmamalısınız.

Beyninizi bu işe alet etmeyin… Ben sizin ne kadar aklınız ve beyniniz olduğunu biliyorum. Kundalini’nin nerede olduğunu ve tüm bunları siz biliyor muydunuz? Hiçbir şey bilmiyordunuz, değil mi?

Bazılarınızın Benden bile yaşlı, onlar yaş olarak Benden daha yaşlılar ama Ben  milyon yaşındayım. Siz nasıl Benden daha yaşlı olabilirsiniz ki? Siz benim oğlumsunuz, çocuğumsunuz… Dilerim hepiniz bu neşe okyanusuna girip, bunu tüm dünya için başarırsınız.

Sizin biraz itmeye, biraz çabaya ihtiyacınız var ve  kayık karşı kıyıya geçecektir!! O sadece biraz sağa sola doğru hareket ediyor, ileri geri gidiyor… Yine de Ben Sahaj’ın teknesi karşıya geçti demiyorum, siz onu çekmeye devam ediyorsunuz, buraya çekiyorsunuz ve bazıları da oraya çekiyor….

Teknenin kıyıya çekilmesi gerekiyor ama ‘Grupçuluk’ yapılmamalıdır. “Bu adam iyi değil, şu adam iyi değil, o şunu yaptı, bunu yaptı…” Tüm bu şikayetleri kimse Bana anlatmayacak. Ben herkesin içini dışını biliyorum! Ben hiç kimsenin şikâyetini dinlemeyeceğim.

Siz sadece, kendiniz neredeydiniz, nereye ulaştınız ve ileride nereye ulaşmanız gerektiğini izlemeye devam edin. Hepsi bu kadar. Yolunuzda yürürken tüm bunları kendinize söyleyip duruyor musunuz? “Oraya ne zaman ulaşacağım, oraya ne zaman ulaşacağım, ne zaman ulaşacağım” demeye devam ediyorsunuz.

İlk önce, içinizde size eziyet eden şeyi fırlatıp atın… her şeyi geride bırakın ve harekete geçin… her bir saniyeyi arkanızda bırakın… geçmiş olan her bir anı arkanızda bırakın ve tam olarak “bu an” üzerinde durun… bu içeri girme meselesidir! Ben hepinizi oraya itmek için burada oturuyorum ama hepiniz kafama düşmeyin … iki – dört tanesi düşecektir, sorun değil…

Sahaja Yoga’da bir argüman nasıl olabilir ki? Eğer kalbiniz catch ederse, bu catch eder, Eğer Agnya’nız catch ederse, bu catch eder… tartışılacak bir şey yok… bunu kabul etmelisiniz. Bunda kötü hissedecek ne var? Eğer bu catch ederse, catch eder… Eğer bundan kurtulmanız gerekiyorsa, kurtulmanız gerekir… hepsi bu.

Eğer kansere yakalanır, doktora giderseniz ve o sana “sen kanser oldun” derse… doktoru döver misin? Şöyle diyeceksiniz: “Peki öyleyse, ben kanserim, lütfen beni iyileştirin, artık… beni iyileştirin.” Aynı şekilde, eğer Agnya’nız catch ediyorsa, kalkıp  “hayır Anne, bu nasıl olur, bu catch etmedi” diye bir şeyi nasıl dersiniz?, … Eğer o catch ettiyse, o zaman ondan kurtulmak zorundasınız. İçinizde negatif olan ne varsa, bu dışarı atılmalıdır… hepsi bu, bitti…! Bu kadar basit, düz olan bir şeyi anlayamıyor musunuz? Tartışılacak ne var ve söylenecek ne var? Eğer bir kişinin Agnya çakrasının düzeleceğini söyleyerek ya da üzerinde tartışarak, bu düzelirse, o zaman haydi bunu deneyin.

Konuşmalarla bu hallolmayacaktır… işe yarayan şey, süptil olan Sevginin en süptilidir. Aydınlanma almış olanlar… sizin argümanlarınızı anladılar mı? Konuşmalarınızla mı yoksa onların yazdığı veya sizin okuduğunuz bu kitaplarla mı? O zaman, bu nasıl oldu? Bu bir mucize gibiydi ve kendiliğinden… siz bir anda aydınlanmanızı aldınız…

Gagangarh Maharaj şöyle derdi: “Bu nedir böyle Anne? İşte Siz sadece buraya geldiniz ve herkesin Kundalini’si uyandı!! Gagangarh Maharaj, tek bir kişiye bile aydınlanma vermedi ve binlerce müridi onun için hayatlarını vermeye hazırlar. Kaç taneniz Benim için hayatınızı vermeye hazırsınız? Ben bunu istemiyorum… sadece sizde negatif olan ne varsa, onu çıkarmalısınız…. sadece bu… hepsi bu.

Burada çocuklarımız da bu şekilde şımaracaktır çünkü biz kendimiz yarı pişmişiz. Hindistan’da o kadar çok sayıda güzel çocuk var ki… ama onların zihinlerinde bile, kendi ebeveynleri yüzünden kıskançlık ve nefret var… sürekli olarak ebeveynlerinin konuşmalarını dinleyerek şımarıyorlar ama orada bu böyle değil… Onlar o kadar güçlü çocuklar ki, hatalı olan ebeveynlerinin bile karşısına dikiliyorlar. Tüm bu çocuklar hazırlanıyor ve donanıyorlar. Önümüzdeki 10 yıl içinde, bu çocuklar hazır olacaktır. Ve sizin evinize de böyle çocuklar gelecektir. Varlar… onlar çok sayıdalar.. Ayakları üzerinde sağlam duranlar. Onlar büyüdükçe kendi ayakları üzerinde duracaklardır. Onlara Sahaja Yoga öğretmeye gerek yok, onların hepsi zaten öğrendiler, onlar Bana aitler.

Ama şunu bir kez daha belirtmek isterim ki siz Bombaylılar, bu işin temel taşlarısınız. Herkes Sahaja Yoga’da insanların çok yavaş büyüdüğünü söylüyor. Çok yavaş yayılıyor. Bunun sebebi ise onların sizi görüp, Tanrı beni korusun, bunlar mı Sahaj Yogi? Biz böyle bir Sahaja Yoga istemiyoruz, demesi. Sizleri gördükçe Sahaja Yoga yayılacaktır…

Pek çok kişi Bana, bir organizasyon ismi eklememiz gerektiğini söylediler… Sahaj Yogi Amte, Sahaj Yogi Tamte gibi, Ben de “hayır” dedim, aksi halde bu yapışır… biz bunu hiç kimsenin adına ekleyemeyiz.: Neden?, dediler. Ben de bu sanki,  “siz bugün mezun oldunuz, yarın ise tam bir eşek olacaksınız”, gibi dedim. Bugün gökyüzündesiniz, yarın yerin altında. Biz hiç kimseye bir derece vermeyeceğiz, eğer derece verirseniz, o zaman bu sadece zor olacaktır.

Şimdi Ben geldim ve siz düşünüp, halletmeniz gerekenin ne olduğunu Bana söylüyorsunuz. Eve gidin ve bunu düşünün. Bir ay izin aldın, şimdi iki üç gün sonra programlar olacak, bakalım ne gibi yetenekler sergiliyorsunuz. Meditasyona oturun… üç gün boyunca meditasyona oturun. Meditasyona girin ve şunu söyleyin, kimler meditasyona gelecek, meditasyonda, kolektivitede onlar ne yapacaklar… dikkatinizi onlara verin. Kişi olarak tanıdığınız kişilere dikkat koyun. Dikkatiniz tüm bu güce sahiptir. O dikkati alın, onu kullanın… ‘şu kişi gelebilir, gelmeli, gelmeli…’ diye dikkatinizi onlara verin, onları programa getirmek için bandhan verin. Eve ulaştıktan sonra kendinize de bandhan verin. Tanrı’nın bereketi üzerinize gelecektir!

Kendinizi başkalarıyla özdeşleştirmeyin… o benim akrabam ve o orada yaşıyor… vesaire, onlar benim …. ve bu sorun onun başına geldi… Bunu değil, ben “Sahaja Yoga için ne yapabilirim, bu kişi gelmeli, oradan gelmeli, o insanlar gelmeliler…” dikkatinizi buna koyun…

Dikkatiniz üzerinde olan, Shakti’dir…. Shakti dikkatinizin üzerinde oturur. Eğer onu yanlış şeylerin ya da sıradan şeylerin üzerine koyarsanız, o zaman bu sadece uyuyacaktır. Eğer onu Sahaja Yogaya koyarsanız o zaman uyanacak ve parlayacaktır. Ben şu kişiyle tanıştım, onunla konuştum, onu iyileştirdim… bugün meditasyona oturun ve dikkatinizi bu şeylerin hepsine verin.

Benimle Sahaja Yoga dışında hiçbir şey konuşmayacaksınız, Ben de başka hiçbir şeyi dinlemeyeceğim. Yeter… benim karım kaçtı, kocam kaçtı… çocuğum bunu aldı… vesaire… Ben Sahaja Yogilerden bunu dinlemeyeceğim. Şu kişi bana bunu söyledi, azarladı, canımı sıktı… bunların hepsini… bunları dinlemeyeceğim. Ve tüm bunları konuşmak veya Bana anlatmak zorunda olanlar, onlar Sahaja Yogayı terk etmelidir.

Mutluluğun tadını çıkarması gerekenler, buraya gelmeliler, sevginin tadını çıkarması gerekenler buraya gelmeliler, tüm dünyanın tadını çıkarması gerekenler, buraya gelmeli. Tanrı’nın sizler için yarattığı tüm bu mutluluk size akıyor, eğer onu almanız gerekiyorsa, o zaman buraya gelin.

Ve hepiniz liderlersiniz. Sizler gelecek olan Sat Yuga’nın (hakikat çağının) liderlerisiniz. Tarihe geçin… Eğer siz kendiniz, bu konuda önemli olmayacaksanız, lütfen buraya gelmeyin. Bunu size ilk kez söylüyorum. Ulaşması gereken, elde etmesi gereken kişi, bir birey olarak gelmelidir, bir grup olarak değil,. Birey olarak ve siz birey olarak bunun içine girdiğinizde, siz o okyanus haline geldiğinizde, siz bir damla gibi olursunuz. Aksi takdirde etrafınızdaki herkesin kirini pasını yanınızda taşımış olursunuz.

Sahaja Yoga dışında, hiç kimseyle başka bir şey konuşmamaya karar vermelisiniz… hiçbir tartışma, münakaşa vs. Sizler çok sayıdasınız!! Hiçbir enkarnasyon sırasında, Benim yanımda sizin kadar, bu kadar çok sayıda kişi olmadı ve onların yardımıyla tekne karşıya geçecektir.

Yani, bu Benim duam ve sizden isteğim şu, eğer Ben sizi gerçekten sevmişsem ve size sevgi vermişsem, o zaman bunun meyvesi geldiği zaman, hiçbir aptallık yapmamanız gerekir.  Hiçbir şekilde. Olgunlaşmak zorundasınız… çocukça davranmayın. Çocukça konuşanlara ise “sus” deyin ve onları dinlemeyin. Sizler olgunlaşmış yetişkinler olarak  konuşun… siz olgunlaşmış meyveler oldunuz. İçinizde sessiz olun… ve bunun tadını çıkarın!! Tüm yanılsamaları ve farklılıkları kırın… ve yaşamın kanı içinizde akmaya başlayacak… ve sizi sevinç, huzur ve mutlulukla dolduracaktır!!

Konuşma burada bitiyor.