Christmas Puja, Ganapatipule (Hindistan), 25.12.1997

[Hintçeden çevrildi]

Bugün, Shri İsa Mesih’in doğum gününü kutlamak için buradayız. İsa’nın hayatı çok kısaydı ve zamanının çoğunu Hindistan’da, Keşmir’de geçirdi. Yaşamının sadece son üç yılını geçirmek için  geri döndü ve insanlar O’nu çarmıha (dört mıh/çivi) gerdiler. Bu biraz da kaderdi. Agnya çakrayı açmak için Onun bu fedakarlığı yapması gerekiyordu, Agnya çakrayı bu şekilde açtı. Agnya çakra çok dardır, küçüktür ve kolayca açılamaz, çünkü insan kendisini egoist kılma özgürlüğe sahiptir. Bu ego onun Agnya çakrasını daralttı. Ve bu daralmış Agnya çakradan, egoyu çıkarmak gerekliydi. Ve egoyu çıkarmak için MAAN’ınızı (akıl, zihin)kontrol etmelisiniz. Ama egonuzu MAAN’dan çıkarmıyorsunuz. Egonuzu MAAN’dan çıkarmaya çalıştığınız anda MAAN artmaya devam edecek ve ego artmaya devam edecektir [AHAAM KAROTI SAHA AHAMKAR] Yapıyoruz! Bu, eğer egomuzu en aza indirmeye çalışırsak, bu egonun fırlayacağı anlamına gelir çünkü bunu sadece egonun yardımıyla yapmaya çalışacağız. Egomuzu bastıracağını zannedenler daha az yemek  yiyecekler, dünya çapında şiddet uygulayacaklar, tek ayak üzerinde duracaklar, bazıları da tepe üstü duracaktır. İnsanların egolarını yok etmek için yaptıkları her türlü deney ama bu egoyu bastırmaz, o fırlar gider. Oruç tutmak, JAP TAP – (ritüel) yapmak, her şey egoyu ateşler! Havan da egonun yükselmesine yol açar! Çünkü Agni sağ taraftır. Karmakand (ritüel– fiziksel eylem)olarak her ne yaparsak yapalım, yaptığımız ritüeller ego doğurur. Geçen binlerce yıl boyunca  insanoğulları, aynı türde karmakand yapıyor. İçten dışa, ona ne öğretildiyse, onu yapıyor. Bu yüzden Sahaja Yoga Karmakand’a karşıdır. Herhangi bir karmakand yapmaya gerek yoktur.

Ve aşırı uçlara gitmekse, daha da kötüdür. Egonuzu uzaklaştırmak için, söylediğim gibi, buna Marathi’de onu JODE PATTI (Shoebeat) yapındenir. Yani her gün sabahları, Sahaja Yogiler ellerinde ayakkabılarla tek sıra halinde dışarı çıkıyorlar. Tamam! sadece eğer egonuz varsa, ama herkes elinde ayakkabıyla dışarı çıkıyor. Bütün bu karmakand, Sahajyoga’ya da nüfuz etti. Öyle ki, Fransa’dan bir beyefendi Vashi hastanesinden geldi ve bu karmakand’ı oradan aldı. Bu hasta insanlar içindir. Eğer bu derdiniz varsa, o zaman bu karmakandı yaparsınız ve onda kanserin karmakandı yazılıdır. Karmakand yapmak, insanın doğasında var dedim çünkü o bunu, Benim karmakandım sayesinde yapabileceğini düşünüyor, bu iş yapılacak ve bunda, karmakand  sadece yabancı ülkelerde olan sizler için değil, birçok insan farklı türlerde karmakand yapmaya devam ediyorlar. Örneğin onlar yılda bir kez kiliseye gidecektir, yani bugün (Christmas günü). Bundan sonra artık Tanrı’nın adını bile anmazlar. Dünyanın bütün pis işlerini yaptıktan sonra Katolik’e (DHARAM –resmi, yasal olarak) gidip itirafta bulunun. Eğer bu aptallığı görebiliyorsanız, yaptığımız bu yanlış hareketin yanlış olduğunu ve bundan sonra bu hareketin yapılmaması gerektiğini anlayabilirseniz, o zaman bir Sahaja Yogi olacaksınız. Bunu anlayabilirseniz beyniniz onu koruyacaktır. Bir başka şey de , onların bir numaralı cimriler olmalarıdır. Onlarla on rupi için konuşursanız, havaya zıplamaya başlarlar. Buna Marathi’de buna ‘KODI CHUMBAK’ (yapışmak)denir, Bir şey var, Marathi’de öyle kelimeler vardır ki, egonuz kolayca çözülür. Mesela, bir kişi kendinden çok bahsetti, ben şunu yaptım, ben ona bunu yaptım, Ben o kişiye alçak sesle ‘Nohut ağacına tırmanıyorsun’ dedim. Nohut ağacı yok ki! [Shri Mataji Marathi dilinde konuşuyor]

Bu sayede o kişi serinler. Ben bunu yaptım, ben şunu yaptım, bu “ben-lik”  gitmedikçe, yani o zamana kadar, İsa’yı tanıma şeklimiz yanlıştır. Ama ‘Hıristiyan Milletler’ denen şeyin, özellikle de İngilizlerde gördüğüm şekliyle, Hıristiyanlığın onların daha da egoist olduğu yerlerde olması şaşırtıcı. Amerikalı olan herkes o kadar egoist ki, İsa’nın  havarilerini anlayamıyorlar. Şimdi, bu egonun çaresi nedir? Bunun çaresi İsa idi ve O herkesi sevmeyi, düşmanlarınızı da sevmeyi öğretti. Çare ‘Sevgi’ dedi. ve Sevgiden başka bir çare yoktur. Ama bu ‘sevgi’, Param Chaitanya’nın ‘sevgisidir’. O açıkça ‘Kendinizi arayın’ dedi. Siz kapıyı çalın ve kapı açılacaktır! Bu siz gidin ve bir kapıyı çalın anlamına gelmez. Kalbinizin kapılarını açın demektir. Kalbi küçük olan bir kişi, cimri olan kişiler, asla Sahaja Yogi olamazlar. Ve çok önemli olan başka bir şey de, eğer sinirlenirseniz, bu sizin çok fazla egonuz olduğu anlamına gelir. Kesinlikle sinirli olan uçuk insanlar gördüm ve onlar kendileri için ‘Ben çok sinirli bir insanım’ diyerek çok seviniyorlar. Böylesi insanlar, Sahaja Yoga’da olamazlar. ‘Sevmeyi’ bilenler, bu da ‘Saf Sevgidir ve o da böylesi bir ‘Sevgi’yi, hiçbir beklentinin olmadığı, arzunun olmadığı,  bunu sadece özverili şekilde bilenler ancak onlar Sahaja Yoga’da olabilirler.

Egoist insanlar yanlış davranışlarda bulunurlar, bıktım onlardan. Kendi başlarına bir şeye başlayacak ve bunu Bana söylemeyeceklerdir bile ve onların böyle davranmaları sebebiyle, bugün binlerce soru ortaya çıktı. Bugün Delhi’de, bir puja gününde, Bana aceleyle, “biz gidip bu kadar arazi aldık” demeleri, anlatmaya değer. Ne kadar ücret ödedik? Nasıl olacak bu? Arazi nasıl bir yer? Hiçbir şey! Ve hiçbir Sahaja Yogi bunu Bana söylemedi. Çünkü yarın biri kalkıp ‘Mataji böyle dedi’ derse, o kişiyi bırakın çekip gitsin. Eğer bir şey söylemem gerekirse, Ben kendim söylerim. Ondan sonra o kadar çok görüşmemiz oldu ki, Ben onlara hiçbir şey söylemedim. Şimdi onlara para verenler, aldatıldıkları için kafalarını ellerinin arasına alıyorlar! O para nasıl geri alınır? Tüm işleri Bana sormadan, kesinlikle Bana sormadan yapıyorlar. Arazi o kadar kötü ki, buraya hiçbir şey inşa edemezsiniz diye bir uyarı almışlar, aksine tutuklanacaksınız.  Her Sahaja Yogi’nin Bana bir şey söyleme ve soru sorma hakkı vardır, onlar kendilerine ait bir toplum oluşturdular ve arazi alıyorlar diye çıldırdılar Burası o kadar çok kötü bir arazi ki, orada tavuk bile yetiştiremeyeceğiniz söyleniyor. Sahaja Yogiler, tavuklardan bile daha mı kötü? Şimdi her ne olduysa, aptallık bu! ve bundan Ben sorumlu değilim ama siz paranızı geri istiyorsunuz. Bu Benim sorumluluğumda değil. İsa, bu evleri yapanların, bu evlerde yaşayanların, kendi evlerini yapan kuşları GHARONDA (evine bağımlı olan, evine yapışmış olan) olarak izlemeleri gerektiğini söylemiştir, kendileri için küçük bir yeri, sevgiyle nasıl yaptıklarını ve evlerini yaptıklarında, o evi yapmaktan büyük bir keyif aldıklarını söylemişti. Sizin bağlılıklarınızı bırakmanızı her şekilde açıkladı. Bu benim evim. Bu benim arazim, onlar benim çocuklarım.

Bu benim ülkem, bu kadarı bile fazla. Bu bağımlılıktan vazgeçilmelidir. Ancak o zaman  harika olabilirsiniz. Tüm dünyada, sizler kız ve erkek kardeşlersiniz. Bu, sizin kendi ülkenize olan bağlılığınızdan vazgeçtiğiniz anlamına gelmez. Hiç de bile ! Ülkenize bağlı değilseniz, hiçbir şey yapamazsınız. İçinizde vatana adanmışlık  olmalıdır ama vatana adanmış aynı kişi kendini dünyaya adamış olur. Kişinin kendi vatanına adanmışlığı yoksa, eğer damla yoksa, nasıl deniz olabilir ki? Her şeyden önce vatana bağlılık olup olmadığına bakılacaktır. Eğer ülkenize aleyhine çalışıyorsanız, ona adanmış değilsiniz. İsa’nın (kendi memleketine)geri dönmesine gerek yoktu. Şunu da söyledi, orada şöyle insanların yaşadığını, onlar sadece (MAL –pislik) arzusuna sahip olanlardır (MALECH – içi pislik dolu kişi)’dir. Ama Shalivahana O’na, ‘Hayır! Hayır, sen git ve onlara NIRMAL TATTWAM saflık ilkesini öğret, dedi. Nirmal Tatwam’ı öğretmek için oraya gitti ve O’nun hayatına son verdiler. Burası çıldırmış insanların ülkesiydi. Onun hiç şey öğrenmesine gerek yoktu ama O bir şeyler öğretmek zorundaydı. Bu nedenle oraya gitti ve aynı nedenle, sonu bu şekilde oldu ama ‘Bilgelik’ ve ‘Affetmek’. ‘Affetmek’ Agnya çakrayı açabilen tek mantradır. Eğer herhangi birine karşı öfke duyuyorsanız veya herhangi birine karşı bir şiddet eğilimi varsa, Agnya’nız tam olarak olmaz. Ne yaparsanız yapın, bunu sevgiyle yapmalısınız. Birine bir şey söylemeniz gerekse bile, bunu onun hayatı ‘NİRMAL’ olsun diye söylemelisiniz. Bu, çocuklarınızı şımarttığınız anlamına gelmez. Çocukları mükemmel bir şekilde disipline etmelisiniz. Eğer çocukları disipline edemezseniz, çocuklarınız asla iyi birer Sahaja Yogiler olamazlar. Ve bunun içinde, siz kendiniz disiplinli olmalısınız. Kendinizi disipline etmezseniz, çocuklarınızı disipline edemezsiniz.

İsa’nın hayatı hakkında çok az şey yazılmıştır ama kendisi çok disiplinliydi Bu şekilde dayandı ve hayatıyla, kendisinin evlenmesine gerek olmadığını gösterdi. Evlenmedi. Bu Onun  evliliğe karşı olduğu anlamına gelmez. İnsanların böyle yanlış fikirleri var ve bu yüzden ‘rahibe’ denilen kadınlar, kendi kendilerine “İsa ile evli olduklarına” dair bir düşünce geliştirdiler. O, Sakhshat Ganesha’ydı! Bir kimse, O’nunla nasıl evli olabilir ki? Bunun dışında erkeklere de böyle doğal olmayan kavramlarla evlenmemeleri öğretiliyordu. Bununla herkes kontrol altında tutulabilir ama Hristiyan olunamaz, bu böyle [KRITRIM – (yapay, suni)- BANDHAN] gibi ve bugün kendilerini gizlemek için, Hıristiyan dini önemini kaybediyor. İsa’yı unuttular ve kendileri bir din yarattılar ve buna da “Hıristiyan dini” dediler. Günümüzün Hıristiyan dini, bu İsa adına kara bir leke gibi duruyor! Bende bu dinde doğduğum için, bu dinin içini ve dışını gördüm. Hindu dininde de durum aynıdır. Hindu dininde hiçbir şekilde siz halka mensup olamazsınız. Çünkü çeşitli gurularınız, Datatreya vb. gibi gerçek gurularınız ve Nathpanthiler, (Kast sistemine ve Brahmanaların üstünlüğüne meydan okuyan bir hareket) birçok enkarnasyonunuz ve Sayambularınız vardır. Tek bir kitabınız yoktur, sayısız kitabınız var. Onlarda ise sadece İsa ve İncil var, onlar köktendinci olabilirler.

Yahudi de olabilirler ve bunların üçü de birbiriyle ilişkilidir. Bu kitaplarda yazılıdır ama bir Hindu, asla halktan biri olamaz. Çünkü bazılarının bir gurusu, bazılarının ise daha farklı bir gurusu vardır. Bazıları Mahalaxmi’ye tapar, diğerleri Renuka Devi’ye, bazıları ise Krishna’ya. Yani, her bir kişi, her bir aile, kendi başlarına bireysel olarak bir enkarnasyona, kitaplara ibadet eder. Bu nedenle Kutsal Kitap olarak adlandırılabilecek hiçbir kitap yoktur. Yani bir Hindu bütün dinlere saygı göstermelidir. Hindularda saygı gösterme kapasitesinin maksimum olduğunu fark ettim. Bir keresinde bir oteldeydik, orada bir İncil vardı. Birileri okusun ya da okumasın, onlar (oda da) bir İncil bulundururlar. O İncil yere düştü. Yanımızda bir Hindu vardı. İncil’i aldı, başına koyup, sonrada masaya bıraktı, onlar asla ayaklarıyla İncil’e dokunmayacaklardır. Hristiyanlar da öyle yapacaktır. Bir Hindu ayakla dokunmak gibi bir şeyi asla yapmaz. Herkese saygı duymak bir Hindu’nun Dharma’sıdır ama onun içinden çıkanlar çok ama çok gariptir. Bizim politikacılarımız, onlar böyle insanlar doğdular.  Muson yağmurlarında mantarlar ortaya çıktıkça, bazı insanlar da, aynı şekilde ortaya çıktılar ama onlar Hindu değiller. (DHARMA’ları) dinleri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Kuzey Hintliler bunu hiç bilmiyorlar. Ve Güney Hindistanlılar bramhinlere, orada burada para verilmesi gerektiğini ve şunu bunu yapmak zorunda olduklarını bilirler (RİTÜELLERİ). Maharashtra’da karmakand’dan başka bir şey yoktur. Onlar çok karmakandiler. Maharashtra’da çok çalıştım. Her şey boşa gitti çünkü onlar çok ritüelcidirler (KARMAKANDI). Bundan vazgeçemezler. Burada işte Siddhi Vinayak tapınağı. Orada olan Ganeshji, Ben onu uyandırdım. Şimdi Salı günü orada bir mil uzunluğunda, bir mil uzunluğunda çizgiler durduğunu görüyorum. Ganeshji de uyumuş olmalı.

Bu türden ritüelist insanlar Maharashtra’dadırlar. Bundan dolayı onların Karmakand mizaçları kızışmıştır. Ve Kuzey Hindistan’da da, bazı insanların Karmakandi olduğunu gördüm. Ve Karmakandi olanlar çok öfkelidirler, kızgındır. Karmakandi olmayanlar ise  çok sakindir. Yani ilk şey bu ritüelizmi durdurmaktır ama siz her şeye saygı gösterin. Ritüelizmi durdurmak, her şeyi tekmelemek anlamına gelmez. Bu dengeleme, İsa tarafından öğretildi. Bu denge olmadan Agnya Çakranız açılamaz. Yanlış insanların büyüdüğü, herkesin saygısı ve gereksiz ritüelleri, bu günün sahte guruları. Onlar ritüelizm sayesinde var oluyorlar (KARMAKAND). Onlar size, çok para ver, şunu yap bunu yap diyecekler. Her gün Havan yapın,  bu isimleri okuyun, bu isimler size mantraları veriyor, onlar şunu bunu yapıyorlar. Bunlar Karmakandiler ve size Karmakand öğretiyorlar. Bu İsa olan şeye tamamen karşıdır. O, karmakandi yapmakla, insanın egoist bit hale geldiğini biliyordu ve egoyu kırmak için, Karmakand’ı tamamen yasaklamıştı. Aynı şekilde, Tanrı adına kim para kazanıyorsa O’na göre bu sakıncalıydı. Tam tersine bir süreç başladı. Para kazanın ve tüketin. Onlar para kazanmaktan vazgeçmezler, para kazanıp, tüketirler. Bu hiçbir sorunu çözmez. Bugün Sahaja Yoga işinde, Sahaja Yoga çalışması için ne kadar para ödediğimizi hatırlamalıyız. Ne kadar para verdik? İsa’nın on iki tane balıkçısı vardı. Onlar, hatta çok çalışarak, tüm dünyaya yayıldılar. Bugün, sizler Benim çok sayıda öğrencimsiniz. Ve eğer isterseniz, pek çok insana aydınlanma verebilirsiniz. Pek çok insanı Sahaja Yoga ile tanıştırabilirsiniz ancak insanlar yarı pişmiş olmamalıdır.

Onlar derin olmalılar. Derin olmadıkça anlayamazlar. Ve bunun için en büyük şey, sizin onları ne kadar çok sevdiğimizdir ve onlar da başkalarına ne kadar sevgi veriyorlar. Sahaja Yoga’da lider olan herkes, her şeyden önce İsa’nın öğretisinin herkesi sevmek olduğunu hatırlamalıdır. Ben bunu yapıyor muyum? Öfkemi herkese gösteriyorum. Herkesi kontrol altında tutarım, öfkemi gözlerimle ifade ederim. Bu ego sadece Sahaja Yoga’ya karşı olmakla kalmaz, onun yıkıcısıdır. Kim egoist ise onu azaltıp yerine sevgiyi koymalıdır. Hayat bir keyif olacaktır. Hayat güzel olacaktır! Eğer sevmeyi bilmiyorsanız, o zaman birkaç günlüğüne Sahaja Yoga’dan çıkarsınız. Gidip önce kalbinizin kapılarını açarsınız. Bununla ve sadece bununla, Sahaja Yoga ancak Shaktisiyle yayılacaktır. Mesele şu ki, Sahaja Yoga’yı yayanların sevgi Shaktisi daha az ve öfke Shaktileri ise daha fazla. Bu asla yayılmayacaktır. Bu sevgiyle yayılacaktır, öfkeyle azalacak ve küçülecektir. İsa’nın öğretisi anlamamız için gereklidir.

(İngilizce kısım)

Üzgünüm ! Hintçe konuşmak zorunda kaldım çünkü buradaki insanların çoğu Hintli, bazıları Marathi ve diğerleri de Kuzey Hindistan’dan. Onlara İsa’yı anlatıyordum. Onun gücü neydi? Onun Gücü Sevgiydi, öfke değil çünkü en zor merkez olan Agnya’yı geçen O’dur.

Egosu olan insanlar, egolarının olduğunu asla fark etmezler, egolarıyla her türlü saçma sapan şeyi yaparlar. Bana sormadan Delhi’de bir şey yaptılar. Bana sormadan Rusya’da bir şey yaptılar. Ve bu Sahaja Yoga için çok yıkıcıdır. Yaptıklarının bütün Tanrısal kanunlar dahilinde, cezalandırılabilir bir suç olduğunun farkında değiller. Bir şey yapmak istiyorsanız önce Bana söylemek zorundasınız. Bana danışmak zorundasınız, Benimle konuşmak zorundasınız çünkü Ben neler olduğunu biliyorum. Birisinin sizi aldatmak isteyip istemediğini bilmiyorsunuz. O zaman bu kadar duyarlı olup olmadığınızı nasıl bileceksiniz? “Anne ne yapmalıyız?” diye Bana sormalıydınız, en azından Bana sorun. Bu, Sahaja Yogiler arasında eksik olan en önemli şey, şimdi bizim bir türden çok süptil bir egomuz var. Eğer birini lider yaparsanız, bu bazen çok tehlikelidir. Eğer lider eşinden dolayı ego geliştiriyorsa bu çok zor bir şeydir. Sahaja Yoga’yı tamamen yok edebilirler. Herşey mümkündür. O yüzden böyle bir şey yapmadan önce (Bana) danışmalısınız. Hala yaşıyorum ve Bana sorabilirsiniz. Bana yazabilirsiniz, telefon da edebilirsiniz. Ben en azından size söylemek üzere oradayım ama o zaman dengenizi ve sevginizi geliştirmelisiniz. Bu sadece Param Chaitanya aracılığıyla olur, O, Tanrısal Sevginin her yeri kaplayan gücüdür. Bu ayırt edicilik  yetkisini geliştirebilirsiniz…. özel güçleri. Eğer biri Bana telefon etse bile, Ben o kişinin sorununun ne olduğunu hemen biliyorum. Benim gibi olabilirsiniz demiyorum ama en azından görecek vibrasyonlarınız var. Ayrıca kendi vibrasyonlarınıza da bakın. Nasıl hareket ediyorsunuz? Elinizin üzerine bir kağıt koyun, göreceksin ki, fotoğrafımın önünde el titremeye başlayacaktır.

Bu ego ile daha ileri gidemezsiniz. Neden Sahaja Yoga’ya geldiniz? Buraya bir tür lider ya da bir tür kral olmaya değil, büyük bir guru olmaya geldiniz. Bana Gurupad Dijiye’yi (Gurupad-Gurunun hizmetkarı) sorduğunuz gibi. Bunun için Sahaja Yoga’da tam bir tevazuya, doğal bir tevazuya, doğal dengeye sahip olmalısınız. İsa’nın bize öğrettiği şey budur. O zamanlar, insanların bu kadar egosu olduğunu düşünmüyorum. Ego size modern bir hediyedir. İnsanlar her şeyden ego kaparlar. Mesela bir keresinde bir bayanla tanıştım ve egosunu çok kötü halde buldum. “Ona ne oluyor” dedim, kızlarıma sordum, ‘Ne iş yapıyor bu hanım?’ dedim. ‘Anne, o bebek yapmayı biliyor’ dediler. Bu yüzden egosu vardı. İyi bir Sahaja Yogi olmaktan daha büyük olan ne var ki, Kral olabilirsiniz, herhangi bir şey olabilirsiniz. Şimdi Başbakanların ve onların hepsinin hapse girdiğini görüyorsunuz. Sizinle kıyaslayınca, onlar nedir ki? Dengeleri yok, duyarlılıkları yok.Sizi ayrı birer bireysiniz, sizi daha yüksek insanlar yapan şey ne, çünkü sizin egonuz yok. Artık insanlar egolarını yok etmeye çalışıyorlar Onların iki tür….. Yani onlar kendilerini shoebeat ile dövmeye devam edeceklerdir. Her tür ritüeli yapıyorlar ama tüm bunları aklımızla yapıyoruz. Aklınızla ne yaparsanız yapın, bu size sadece ego verir. Onlar çileci olurlar. Onlar en büyük egoistlerdir. Söylemeliyim ki, Hitler en büyük çileciydi. O çileciliğiyle Hitler oldu. Eğer Hitler olmak istiyorsanız, çileci olursunuz, Sahaja Yoga’da tüm bu çilecilik işine izin verilmez. Sizler sevecen,  şefkatli, nazik ve disiplinli olmalısınız. Bunu söylemeliyim, çünkü severken bazen sınırların dışına çıkarsınız çünkü Sahaja Yoga disiplinine sahip değilsiniz. Sevmek, sizin bir Romeo – Juliet gibi olmanız anlamına gelmez, bu demek değildir.

Dengenizi disiplininiz vasıtasıyla sağlamalısınız. Eğer disiplininiz yoksa asla iyi bir Sahaja Yogi olamazsınız. İsa’nın hayatından bu şeyler öğrenmeliyiz, bu şeylere sahip olmadığımız sürece, iyi Sahaja Yogiler olamayız. İlk olarak ritüel düşkünü tabiat, ikinci olarak öfke, üçüncüsü olarak ise cimrilik. Mesela ingiltere’ye giderseniz orada ‘taksiye binerek sterlin tasarruf edin’ yazıyor, işte olay bu. Cimrilik, bizim para biriktirebileceğimiz bir yerdir, ‘Anne, bana ayrıcalık yapar mısınız?’ derler. Bu Benim burada yaptığım türden bir iş değil ki. ‘Eğer siz bunua bana yarı fiyatına yaparsanız, bu durumda gelebilirim’ derler. Ben sizin paranızı kullanmıyorum, bunu sizin binalarınız için kullanıyorum, tüm bunlar Bende var tabii ki, benim param da var ve sizin paranız da var. Yaptığım pek çok şey var. Vashi’nin tamamı, bütün Aşram, Delhi’de iki aşram, ardından okulun tamamı ve ayrıca Pune’deki ve diğer yerlerdeki araziler. Şimdi onlar Pune’da arazi için, her şey için Benim ödeme yapmamı istiyorlar ve Pune halkı, Maharashtralılar büyük cimriler, kanjoo insanlar olarak bilinirler. Kendi aşramları için bile, her şeyin bedelini Benden istiyorlar ve güzelce oraya gider, güzelce bhajanlar söylerler. Bakın onlar iyi müzisyenler, öyleler. Çok çok cimri insanlar. Cimri insanlar asla sevemezler. Parayı severler. Egoist insanlar asla sevemezler çünkü onlar başkalarını kontrol etme gücünü severler.

Onlar bunu Sahaja Yoga için yaptıklarını sanıyorlar ama değil. Siz, kendiniz için ve egonuz için bir şeyler yapmadıkça Sahaja Yoga için çalışmanın faydası yoktur. İsa’ya bakın, çok mütevazi bir meskende doğdu ama O kraldı. Ve fakirlerle yaşadı ve onları kurtarmaya çalıştı. Cüzzamlıları kurtardı. Orada olan o kadar çok insanı kurtardı ki.  Yirmi bir kişi Onun tarafından iyileştirildi. Şimdi Sahaj Yoga da, bilemiyorum, kaç bin kişi iyileşti ama önemli olan şey şudur, eğer tedavi ediyorsanız, tedavi edenin siz olmadığını biliyorsunuzdur. İyileştiren Tanrısal güçtür. Siz hiçbir şey yapmıyorsunuz. Böyle olmak en iyisidir. Ben de hiçbir şey yapmıyormuşum gibi hissediyorum ve Ben hiçbir şey yapmayan Nishkriya’yım (aktif olmayan) ama tembel değilim. Siz aktif olmalısınız ama tüm aktiviteleriniz ‘Sevgi’nin İlahi gücünden gelmelidir. Her şeyden önce sevgi için ellerinizi açmalısınız. Kalbinizi açmalısınız,  paranızı açmalısınız, evinizi, her şeyi, ‘Sevgi’ için. Eğer karınız başkalarının sizin evinize girmesine bir kez izin vermezse, onu evden atın, umurumda değil. Kocasına karşı nazik ve cömert olmayı ona öğretin. Cömert olmanız çok önemlidir. Nazik olmalısınız, başkalarına karşı sevgi dolu ve tatlı olmalısınız. İsa sadece bir kez öfkelendi ve tapınakta bir şeyler satan insanları gördüğünde, Onun bunu yapmaya da hakkı vardı. Burada sahip olduğumuz şey aynıdır. Ve eğersiz  gidip onlardan bir şey satın almazsanız, kaybolacaklardır ama siz sadece bir alışveriş alışkanlığınız olduğu için gidip onlardan bir şeyler satın alıyorsunuz. İnsanlar nereye giderlerse gitsinler, alışveriş yapmaları bir alışkanlıktır, alışveriş yapmak zorundalar. Yeşilliği, doğanın güzelliğini görmeyeceklerdir, hiçbir şeyi. Kocamla birlikte pek çok ülkeye gitmek durumunda kaldığımda, Ben müzeler gibi güzel yerleri gezdim, asla alışveriş yapmazdım.

Ama Benim çok fazla çocuğum olunca, alışveriş yapmak zorunda kalıyorum. Bu yüzden mağazalara giderdim ama her yerde alışveriş için olduğu gibi değil. Ruhsal gelişiminiz için buraya geldiğiniz zaman, burada alışveriş yapacak ne var? Mekke’de dükkânları var mı? Bu, holi’den de daha kutsaldır. Neden mağazalara gitmeli ki, bunu anlayamıyorum. Dükkan açmasınlar dedim ama bunu teşvik eden sizlersiniz. Bizden para kazanmaları için onları kim teşvik etti? Orada satın almak için önemi olan bir şey yok. Şimdi kutsal bir olaya geldiniz. Buraya ibadetiniz için geldiniz. Mahalaxmi tapınağımızda garland, bayanların saçları için bir şeyler satan insanlar var ama onlar bunların Tanrıça için olduğunu söylerler ve onlar bu şeyleri oradan satın alıyorlar. Oraya gelen tüm bu insanlar, aptalca bir şekilde bunu tapınaktaki brahmana verirler ve Brahman da onları daha düşük bir fiyata, satıcıya geri satar. Ve oraya gidenlerin aptallığı yüzünden bu garlandların kaç kez satılıp, geri alındığını,  tekrar tekrar satılıp geri alındığını bilmiyorum. Eğer bir şey almaları gerekiyorsa, onu vardığınız yerden değil, dışarıdan almanız gerekir. Delhi’ye gittiğinizde, oradan satın alabilirdiniz ya da Bombay’a geldiniz, oradan satın alabilirdiniz ama buradan  değil. Burayı Bombay ya da Delhi yapamayız, yoksa neden buraya gelelim ki. Bu yüzden İsa bir sopa aldı ve kilisenin yakınında bir şeyler satanları dövdü. Şimdi, bu onlarda yok, kilisenin yanında bunları görmedim, yok onlarda. Dışarıda var. Ama onlar Katolik kilisesinin, Benedictine adında bir şarap satması gibi, başka şeyler satıyorlar. Düşünün! Bu da başka bir hikaye. İsa düğüne gitti ve onların şarapları yoktu. Şimdi Hibru (Yahudi) dilinde şarap, üzüm suyu demektir. Fermente edilmiş anlamına gelmez. Yani O suyu, siyah şaraba çevirdi. Suyu bir anda şaraba çeviremezsiniz.

Şarap çürümeli, kokmalıdır. Ne kadar çok kokarsa o kadar iyidir. Ama onlar İsa’nın bu şeyi içmeniz gerektiğini söylediğini düşünüyorlar. O bunu asla söylemedi. Sadece onu şaraba dönüştürdü, bu suyu üzüm suyu tadına çevirdiği anlamına gelir. Bir keresinde bir televizyona gittim ve İtalya’da çok hoş bir adam vardı. ‘Anne önce Siz bana aydınlanma verin’ dedi. Ben de ‘Biraz Su Al’ dedim. Elimi suyun içine soktum. “Şimdi iç dedim.” “Şarap tadında” dedi. “İsa’nın da yaptığı bu” dedim. Aydınlanmasını aldı. Bir anda şarap yapamazsınız ama onlar eğer biri ölürse içerler, biri doğarsa, içeceklerdir. Ne pahasına olursa olsun, eğer içmezlerse, normal değildirler ama aydınlanma alan insanlar aniden değiştiler. İçki içmek istemiyorlar. İçki içmeyi bıraktılar. Dikkatleri güzelleşti. Her şey değişti. Bu, İsa’nın sözünü ettiği, Muhammed sahibin sözünü ettiği, çalışan  bir dönüşümdür, herkes insanların dönüşüm geçireceği bu özel zamandan bahsetti ama dönüşümden sonra bile, siz olmak üzere buraya geldiğiniz şey olmayı istemiyorsunuz, bunu yapmak zorunda değilsiniz.

Geride kalacaksınız. Bu gerçekleşmekte olan büyük bir dönüşümdür. Bu dönüşümde, yükselişiniz de gerçekleşiyor. Devam etmekte olan büyük bir evrim var ve düzgün gelişmeyenler geride kalacaklardır. Söylendiği gibi, bu son yargıdır ve sizler yargılanacaksınız. Geride kalacaksınız. Yükselen insanlara yapışıp kalamazsınız, kendi ağırlığınızla aşağıya düşeceksiniz. Bu nedenle, sizin için, İsa’yı anlamanız için, tüm bu kalitelere sahip olmak zorundasınız. Öfkeliyseniz, gidip kendinizi shoe beatleyin ama değilseniz, o zaman buna gerek yok. Ne olduğunuzu bilmek zorundasınız. Her şeyden önce iç gözlem. Buna göre çalışmalısınız ama bu ritüelizme Sahaja Yoga’da hiçbir zaman izin verilmez. Ben tüm çocuklarımı seveceğim. Son derece sevgi dolu ve kolektif olmak. Hiç kimseyi sebepsiz yere kınamamalısınız ve eğer kınamak zorundaysanız da, bunu Bana söylemelisiniz. Ben neyin ne olduğunu biliyorum! Bana sormadan, birini ölçüp biçip, sonra da ben birisini değerlendirdim demeyin. Neyle ? Sizin ölçünüz nedir? Siz kendi ego ağınıza, kendiniz yakalandınız. Bana söylemeden kimseyi kınayamazsınız. Bana söylemek zorundasınız. Bu şeyin Beni ya da herhangi bir şeyi rahatsız edeceğinden endişe etmeyin ama Bana sormalısınız. Ben herkesi biliyorum. O kişiyi mat etmemiş olabilirim ama vibrasyonlarını hissedebiliyorum. Bana yazabilirsiniz. Pek çok insan sadece telefon eder ama bunun yolu bu değildir. Bana yazmalısınız çünkü Ben her mektubu okuyorum ama tüm o saçma sapan mektupları da, zamanımı boşa harcamak için yazmamalısınız. …..babamın annesi, annem, bu şey hasta ya da o öldü ve onun bhoot’u hareket ediyor. Her türden garip mektuplar Bana geliyor. Böyle insanlar için ne yapabilirim? Önemli değil. Hepsi: “Paraya ihtiyacım var, param yok. Para için size  güveniyorum. O yüzden lütfen bana para gönderin.” Fotoğrafıma sorabilirsiniz.

Eğer iyi bir Sahaja Yogi iseniz, para için de endişelenmenize gerek yoktur ya da çocuğum yok, Anne ne yapayım? Anne ben çocuğum olsun istiyorum. Siz çocuğu olanlara, onlara sorun, onlar başka ne varsa size anlatacaklardır. Pek çok kişinin Sahaja Yoga’ya geldikten sonra çocukları oldu ama siz bunu hak etmelisiniz. Pek çok mucize gerçekleşti. Pek çok insan şüphesiz ki iyileşti ancak bu, bunu sizin yaptığınız anlamına gelmez. Ego tuzağına düşmeyin. Bu en tehlikelisidir. Eğer Sahaja Yoga’yı yok ederseniz, kendinizi yok ediyorsunuz. Bu nedenle, bugün hepiniz kalbinizden söz vermelisiniz. Ellerinizi kalbinize koy ve ‘Anne, bizler Seviyoruz, Sizin Tanrısal Sevginizi yayarız, bütün dünyayı sararız, bütün insanlara aydınlanma veririz’ deyin. Bağırmayacaksınız, kızmayacaksınız, her tür ritüeli yapmayacak, sadece teslim olacaksız. Egomuzu teslim edelim, egoyu teslim edin, egonuzu teslim edin. Tüm sorunlarınız çözülebilir çünkü ego olduğu sürece, bu ilahi güç olayı devralmaz. Her şeyi yapabilirsiniz, bağlantıda değilsiniz. Bağlantınız eksik. İsa kayıp. O artık yok. O’nu yerleştirmek için, her şeyden önce nasıl sevdiğinizi göstermek zorundasınız. Bu, karınızı sevdiğiniz, çocuklarınızı sevdiğiniz ve evinizi sevdiğiniz anlamına gelmez. Siz herkesi sevmek zorundasınız. Herkesi mutlu etmeye çalışın. Müziği bu yüzden seviyorum çünkü müzik aracılığıyla vibrasyonları yayabilirsiniz. Sevgi dolu vibrasyonların titreşimlerini yaymak için müzik çok iyi bir ortamdır ama müzisyenler insanları sevmelidir, öfkeyle değil, kendini çok fazla düşünmemeli, gösteriş yapmamalıdır. Tanrısal gücün, çok güçlü olduğunu anlarsanız, tüm bunlar çok iyi bir şekilde  çalışacaktır. Şüphesiz bu sevgidir, şüphesiz bu gerçektir ve şüphesiz ki eğer bunun dışına çıkarsanız, her şey tarafından catch edilebilirsiniz ve işiniz biter.

Bu içinizde sahip olduğunuz çok, çok güçlü, etkili ve kesinlikle ikna edici bir güçtür. Ve kendisini çarmıha geren İsa sayesinde, bizim uğrumuza kendi bedenini feda etmesiyle, agnyamız açıldı. Aksi halde Ben bu Sahaja Yoga’yı yapamazdım ama bu alanda Buddha, Christ ve Mahavira var ve onlar tapasya (kefaret), tapaha (acı çekmek)yapmak zorunda kaldılar. Onlar bunu yaptılar. Şimdi siz yapmak zorunda değilsiniz, onlar sizin için yaptılar. Bakın, dün müzisyenleri gördüm. İki – üç ayda çok şey öğrendiler, yoksa eskiden tanıdığım tüm müzisyenler, onlar Hint müziği için gerçekten açlıktan ölmek zorunda kaldılar. Aylarca birlikte, yıllarca birlikte pratik yapmak zorunda kaldılar, gurularına boyun eğmek zorunda kaldılar, bu Param Chaitanya ve İlahi Olanla bir olma gücünüz sayesinde bunların hepsi artık bitti. Bu Tanrısal güç sizi öyle  dönüştürebilir ki, yapmak istediğiniz her şeyi iki ayda, üç ayda yapabilirsiniz. Pune’de onlar şarkı söylerken, biz onlara saygıyla ‘yabancılar’ dedik.  Hindistan’da ‘yabancılar’ demek, saygı anlamına gelir, bu diğer ülkelerdeki gibi değildir. Yani onlar şarkı söylüyorlardı. Onlar, oraya gelmiş olan çok büyük müzisyenlerdi. Bana, “Anne, biz onların önünde başımızı eğdik” dediler. Çünkü Hint müziği hakkında tek kelime bilmeyen bu insanlar, onu nasıl bu kadar iyi öğrendiler ve Marathi dillerinin telaffuzu zordur ama onlar bunda o kadar iyiler ki, bu çok şaşırtıcı. Şimdi bütün bunlar sizin huzurunda, sizin önünüzde oldu.

Burası güzel, İsa’nın doğum gününü kutlamak için burada balonlarınız var ve tüm bu ego balonları patlamalı, bitmeli. (alkışlar) Hint dilini öğrenebilirseniz sevinirim. Ama İngilizcemin o kadar iyi olmayabileceğini biliyorum ama en iyisi mümkünse Hintçe öğrenmektir. Çünkü Hindistan’da zaten on dört tane dil var ve başka bir ülkede çok daha fazla dil var. Her ülkenin farklı bir İngilizsi var. Amerika’ya giderseniz Ben en azından iki, üç gün onların İngilizcelerini anlamıyorum. Çünkü dillerini ve dudaklarını önce bir tarafa, sonra diğer tarafa götürmeye devam ederler. Fransızların İngilizcesi ise bambaşka bir nokta. Bu yüzden en iyisi Hintçe öğrenmek ve bu da iyi bir Hintçe, Sanskritçeleşmemiş ama (Rozmara)dedikleri gibi, yani günlük Hintçe çünkü eğer ne dediğimi anlarsanız, kendimi daha iyi hissediyorum. Bu zor değil çünkü hepiniz Sahaja Yogisiniz. Fazla zaman harcamadan Hintçe öğrenebilirsiniz. Sanskritçe öğrenin demiyorum ama Hintçe çok kolaydır. Deneyin. Bu benim Ana dilim değil. Hint dilini hiç çalışmadım, asla, ama onun öğrenmesi çok kolay bir dil olduğunu görüyorsunuz. Ama babamın Bana dediği gibi, “Asla bir İngiliz’e Hintçe öğretmeyin.” “Neden bu tavsiye?” dedim. Bana “kendisine Hintçe öğretmem için peşimde olan bir İngiliz vardı”, dedi. Bu bey bana, “kendi hizmetçime kapıyı açmasını veya kapıyı kapatmasını söylemeliyim” dedi. Kapıyı açmak için “Darwaza khol de” yerine “serin bir gün vardı” anlamına gelen bir şey söylüyordu.  (alkışlar) Kapıyı kapatmak içinde, “Maine darwaza bandh kar dey” “Bir bankacı vardı” demeniz gerekir Ama şimdi durum farklı. Hintçe’yi çok çabuk öğrenecekler. Çok çabuk, bunu görebiliyorum. .

Eğer çok zor olan bu dehşet verici klasik Hint müziğini, çok kolayca öğrenebilirseniz, ne olacak ki? Çok kısa sürede Hintçe öğrenebilirler ve Beni her seferinde daha mutlu edebilirler. Hintçe Benim dilim olduğu için değil- böyle değil, Benim dilim Marathi. Marathi dili çok zordur. Marathi’nin öğrenebileceğini sanmıyorum. Bu çok kesin. Bence bu egonuzu bastırmak için en iyi dillerden birisiidir. Maharashtralıların normalde bencil olmamalarının nedeni budur, çünkü kendi dilleri, bu süreç içinde bina edilmiştir. Örneğin diyelim biri şunu yaptım, şunu yaptım diye övünüyor. Marathi’de o kişiye “Bir çalıya tırmanma” derler ya da ancak şu kadar büyük olan bizim channa ağacı dediğimiz şeye, o zaman kişi biter. Bunun gibi, adamın egosunu yüzüne vurabileceğiniz birçok kelime var. Yani Marathi dilinin pek çok avantajı var ama sizden Marathi dilini öğrenmenizi istemem. Bu o kadar kolay değildir ama Hintçe öğrenmelisiniz. Çok kolay, çok kolaydır ama Hintçe’de ‘Adab’ diye bir şey olduğunu bilmelisiniz. ‘Adap yani Edeb’ bu tevazu ve saygı anlamına gelir ama bu saygıdan çok, bu bir söyleyiş tarzıdır. ‘Urduca’ değil, Hintçe de günlük  konuşmalarda saygı vardır ve başkalarına hitap etmenin bir yoludur, başkalarıyla konuşmanın.

Tüm bunlar size sevginizi ifade etmek için daha esnek bir araç sunacaktır. Çünkü Hintçe de  biz ‘ben senden nefret ediyorum’ cümlesini asla telaffuz edemeyiz. Biz asla böyle bir şey demeyiz. Senden nefret ediyorum. ‘Senden nefret ediyorum’ böyle diyen kimse var mı? Biz bunu söyleyemeyiz. Birisinden nefret etmek günahtır. Bu yüzden asla ‘Senden nefret ediyorum’ diyemezler. İffet daha çok Marathi dilindedir ama biraz zordur çünkü size dediğim gibi …… onların deyimleri var, sizi orada tam olarak düzeltebilecek olan. Tüm bunlar sadece bu çok zor olan bu müziği öğrenmenizi rica etmek için. Her zaman çok çok kolay olan ve konuşması çok çok kolay olan basit Hintçeyi öğrenebilirsiniz. İsa hakkında bilmenizi istediğim o kadar çok şey var ki ama bunları size anlatamayacağım kadar kısa bir zaman bu. Onun Kendi önceliklerine sahip olma şekli. İncil’de, O tam olarak tarif edilmese de, söylemeliyim ki, onlar bunu azalttılar. Belki de ve onların Hıristiyanlığı uygulama şekilleri şok edicidir. Bu yüzden kişi Hristiyanlığı, kalp yoluyla öğrenmelidir. Başka bir çıkış yolu yok. Onlar Kalp vasıtasıyla, Annenizin Kalbi sayesinde öğrenmeliler.

Tanrı sizleri kutsasın !

Normalde konuşmamdan sonra insanlara aydınlanma veririm – ama hepiniz zaten anladınız. Sadece ellerinizi uzatın ve serin bir esinti olup olmadığını kendiniz görün. Ve kendinle yüzleşin. Yanlış bir şey varsa, onu düzeltmelisiniz. Daha iyi, daha iyi.

Ta puja kara! (Marathi, O halde puja yapalım). İyi!