Öneminizi anlayın

Mumbai (India)

1973-09-03 Understand your importance, India (Hindi), 58' Download subtitles: EN,TR (2)View subtitles:
Download video - mkv format (standard quality): Watch on Youtube: Listen on Soundcloud: Transcribe/Translate oTranscribeUpload subtitles

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

Öneminizi anlayın, Mumbai (Hindistan), 3 Eylül 1973

(Hintçeden çeviri)

İçinizde çok yakın bir süre önce aydınlanma almış pek çok kişi var. (Burada) Aydınlanmalarını daha birkaç gün önce almış olan bazı insanlar ve aydınlanmalarını uzun bir süre önce almış olanlar ve kişinin kendi bilincinin ne olduğunu ve bunun nasıl çalıştığını anlamış olanlar da var. Bu nasıl çalışır? Ve bizler bunu kabul etmeye nasıl devam edeceğiz? Burada üç türden insan birden bulunduğu için, bazı noktaları tekrarlamam ve bu sayede aydınlanma ne demektir, aydınlanmış bir kişinin nitelikleri nelerdir, bunları anlayabilmeniz için size anlatmam gerekecek. Geçen sefer de, aydınlanmış bir kişinin niteliklerinin neler olduğu hakkında pek çok şey anlatmıştım. Ve sırada olan, aydınlanmış halimiz içinde bizler nasıl olmalıyız? Bu şekilde size, bu üç kategoriden bahsedeceğim. En azından şu yapılmalıdır, şu ana dek her ne okuduysanız, burada da ne okuduysanız, şu anda bunları unutun. Her şeyden önce soru şudur: Aydınlanmanın anlamı nedir? Ayağıma kadar geldiğinizde pek çok kişiye, aydınlanmalarını almadıkları söylendi ve pek çok kişiye aydınlanmalarını aldıkları söylendi. Bu da her şeyden önce aydınlanmanın, dıştaki bedeniniz, zihniniz ya da aklınızla bir alakası olmadığı ve bazı insanların bağlantı kurduğu, bazılarının ise kuramadığı ve bunun sizin içsel varlınızla bir bağlantısı olduğu anlamına gelir. Aydınlanmanız sırasında, ayaklarımın dibinde olduğunuz sırada, o sırada elleri üzerinde bunu hissedenler, akışın ellerine daha büyük bir güçle geldiğini hissederler ve siz de ayaklarınızdan bir şeylerin girdiğini hissedersiniz. Tüm çevrenizde, insanın çevresinde ve dünyanın her yerinde “Chaitanya Shakti (bilincin gücü)” çalışıyor, içeride ve dışarıda. Örneğin, her ağacın içinde bir bilinç gücü vardır. Onun yaprakları da bilinç gücüne sahiptir. Kökünde de bu vardır. Aynı şekilde bilincin gücü tüm evrende de bulunur. Ether nasıl ki her yerde mevcutsa, aynı şekilde bu Chaitanya Shakti de her yerde hareket eder ve içeride, dışarıda, her yer onun ikametgahıdır. Ve aynı Shakti (Chaitanya), Jad Shakti’nin (Kök Shakti, bir ağaca hayat veren ve onu sağlam tutan kökün gücü) yapması gereken her tür şeyin hepsini yapmaya devam eder. Şimdi, içimizdeki bu güç “Kundalini” olarak bilinir. Ancak Kundalini sadece bir kelimedir, Tanrı hiçbir şeye bir anlam vermemiştir, hiçbir kelime de vermemiştir Örneğin, (Tanrı) hiçbir şeye bir isim vermemiştir ama insanlar ona Kundalini ismini vermişlerdir.

Varlığımızın içinde bulunan ve Kundalini adı verilen güç, omurgamızın başladığı yerdeki üçgen kemiğin içinde yer alır. Manohar Shakti’de bununla ilgili bir makale yayınlamak üzereyim. Buna dair tüm ayrıntıları okumanız iyi olur ve bunun bilimsel adlarını da öğreneceksiniz. Birçoğunuz sıradan bir insanın dikkatinin, kendi bedeninde, aklında ve zihninde, yani bu üçünde olduğunu bilirsiniz. Siz, size neşe veren şeyi aramaya devam edersiniz. Kundalini’nin uyanışı sayesinde Sahastrara’da, Chaitanya Shakti ile bir olduğunuz zaman, dikkatinizde onunla bir olur ve dikkatiniz o zaman Kundalininize yönelir. Ve bu dikkat kendi kundalininize gittiği anda, dikkatiniz diğerlerinin kundalinisine de gider. Bu demektir ki, şimdiye dek dikkatiniz üç yere gidebiliyordu ve şimdi artık dördüncü bir yere, Nirakar Shakti’ye (Formu olmayan güç) gider. Ve bu konuma geçtiğiniz anda, düşüncelerinizin ötesine geçersiniz ve şahit konumunda, kendi zihninizi, aklınızı ve bedeninizi izlersiniz. Şimdi ellerinden serin esintiler akan kişiler olarak, bizler bu vibrasyonlara o kadar zahmetsiz bir şekilde sahip olduk ki, ne kadar büyük bir şeye sahip olduğumuzu bilmiyoruz! İlk en büyük sorun şu, ‘Bu kadar büyük bir şeyi biz, nasıl bu kadar kolay bir şekilde elde ettik? Örneğin, bizim insan olarak doğumumuzu ne kadar kolay bir şekilde elde ettiğimizi anlayın, insan doğumunu kazanmak için, pek çok doğum boyunca büyük zorluklarla mücadele ettikten sonra, insan olarak doğmayı hak ettiğimizi ve yeniden doğmayı, yaşadığımız tüm doğumlar için büyük bir mücadele verdikten sonra ve çok büyük arayışlar sonrasında, bir kişi olarak yeniden doğuşa sahip olabildiğimizi, bilmiyoruz. Ancak bu, o kadar kolay gerçekleşiyor ki, bunun değerini anlayamıyoruz. Bunun “nasıl oldu da, bu kadar çabuk gerçekleşti” diye de düşünüyoruz. Bunun nedeni şu ana kadar her şeyi dışarıda arıyor olmanızdı ama o sizin içinizdedir. Örneğin, içinizde bir elmas var ve siz onu dünyanın her yerinde arıyorsunuz ve o sadece içinizde yatıyorken bulundu. Sonra birisi size sadece, elmasın burada olduğunu söylüyor ve size rotasını bile söylüyor. Elması alıyorsunuz. Kalkıp, “bu kadar kısa sürede nasıl buldum?” mu diyeceksiniz? Sadece “Ben yalnızca buradaydım ve onu neden dünyanın her yerinde arıyordum ki?” diyeceksiniz.

Bu aslında gerçekleşiyor. Sahaj Yoga sayesinde böyle bir konuma ulaştığımızda, aslında bunu o kadar kolay elde ederiz ki, bu konuma nasıl ulaştığımızı anlayamayız ya da diyelim ki, modern çağda, bir anda Ay’a ulaştığınız zaman, bir anda Ay’a ulaşıp ulaşamayacağınızı bile, bilemeyebilirsiniz. Eğer böyle bir düzenleme yapılabilseydi, nereye ulaştığımızı hissetmeniz oldukça olasıdır. Bu nasıl mümkün olabilir? Bir anda Ay’a nasıl ulaştık? Aynı şekilde bu olay da, o kadar kolay gerçekleşir ki, sizin böyle hissetmeniz gayet doğaldır. Ancak, bir şey kolayca veyahut büyük zorluklarla gerçekleşirse, büyük zorluklar içinde gerçekleşen bir olayı hatırlarsınız. Ve kişi zorluklar içinde gerçekleşen bu olayı anlayabilir. Bu insanın doğasında vardır. Ve bir insan görevini yerine getirerek elde ettiği şey ile kendisini kutsanmış sayar. Babası ona çıkarıp yüz bin rupi verse bile, o bunun önemini anlamaz. Çok çalışarak sadece iki rupi bile kazansa, bunun kendi çabası sayesinde olduğunu düşündüğü için buna büyük önem verir. Bu onun kendi egosunun bir göstergesidir. Bu onun Egosunun doğasıdır. Fakat Sahaj Yoga’da Ego olmadığında, Ego sayesinde bir şey elde etmekte söz konusu değildir. Bu yüzden, egonun tatmin edilmemiş olması, Sahaj’da neden bunun böyle olduğuna dair içimizde şüpheler uyandırır. Kendi aydınlanmanızı almanızın yöntemlerini ve tüm bu olanları (NET DEĞİL) bir çoğunuz bunu hissettiniz. Her kitapta yeni bir yöntem bulacaksınız, kendi aydınlanmanız gerçekleştiğinde şöyle olur, böyle olur diye. Şimdi bu insanların kaç tanesi aydınlandı ve kaç tanesi aydınlanmadı, bunu Tanrı bilir. İçinizden aydınlanmaya almış olanlar ve yükselişinizi yavaş yavaş kazananlar, bilirsiniz ki bir kişi aydınlanma aldığında o kişinin sadece Sahastrarası kırılır ve o vibrasyonlarla bir olur. Bundan sonra, o sadece burada kalır ve dikkati kendisinin ve başkalarının kundalinisine gider ama kendi benliğinin içine gelen vibrasyonlar bazen aniden dururlar. Ve eğer o kişi elini başının üzerine koyarsa, yumuşak hale gelmiş olan bu noktanın tekrar sertleştiğini ve kireçlendiğini görecektir.

(NET DEĞİL) Siz daha dün aydınlanma aldınız ve o kireçlendi. Bunun nedeni ne? Bunun sebebi şudur, içimizdeki ego ve süperego mutlaka ortadan kalkar, dikkatimiz mutlaka merkeze gelir ama bu (ego-süperego) tekrar büyüyüp bir olur. Tekrar büyür ve bir olur ve büyüyüp bir olduğu zaman ise, yeniden kireçlenme oluşur ve akış durur ama o zaman dahi, Kundalini’yi hissedebilirsiniz ama nasıl? Eğer bundan sonra meditasyon yapar ve ellerinizi Bana doğru uzatırsanız, bu elin veya başparmağın catch ettiğini hissedeceksiniz. Onlar aydınlanma aldılar çünkü aydınlanmayanlar, aydınlanma almayanlar, ellerini Bana doğru uzattıklarında, onlar hiçbir şey hissetmeyeceklerdir ama aydınlanmasını almış olanlar şöyle diyecekler: “Mataji, bu parmağım catch ediyor.” Onlar benim bu parmağım catch etti diye hissedeceklerdir ya da şu parmağım catch etti, bunda hissediyorum, şunda hissediyorum (Belirli parmakları işaret ederek). Bilgisi olanlar, hangi parmağın hangi çakrayı işaret ettiğini anlayacaklardır. Bu hayali bir durum değildir. Bu zihinsel hesaplamalarla bilinemez. Size söylemedim. Çünkü size öyle deseydim, insanlar şöyle derdi: “Mataji, sadece işe yaramaz şekilde konuşuyor.” Bende “öğrenirsiniz” dedim. Ve ellerini bu şekilde Bana doğru uzattıklarında ve bu parmak yanmaya başladığı zaman dedim ki, (Bazı Sahaj Yogilere) elinizi onun Nabhi Çakrasına koyun. Nabhi Çakra çalışıyordu. Gözlerinizi kapatın ve hangi çakranızın çalıştığını hissetmeye çalışın. Nabhi Çakra çalışıyor ve elinizi ona doğru uzattığınızda, hangi parmakta yanma var, bu parmak yanıyor. Bu da, bu parmağın onun Nabhi Çakrasına karşılık geldiği ve herkesin bu parmağının catch edeceği anlamına gelir. Yani herhangi bir tartışma olmaksızın, mesele şu ki, bir kitap ya da her ne yazmak isterseniz, onu yazabilirsiniz, bir şey nasıl oluyorsa öyle olur. Dün Gyaneshwarji hakkında bir beyefendi Benimle fazlaca tartışıyordu.

Eğer Gyaneshwar ji bugün hayatta olsaydı, Onunla Ben Kendim konuşurdum. O da bunu anlamanın nasıl olacağına dair yöntemi arıyordu ama çok genç yaşta öldüğü için bu mümkün olmadı. Bunun gibi bir sürü zamansız ölüm nedeniyle pek çok yanılgı dünya üzerinde yayıldı. Ve O bir kitap yazdı, bu da onun bir diğer hatasıydı. Bu yüzden kitap yazarken olduğu gibi, Bende kitap yazmaktan da korkuyorum, insanlar onu ezberlemeye başlayacak ve bu da insanları şartlandıracaktır. Ve bunda ne olup bittiği ve neyin olmadığına dair, kesinlikle yaşadığım her bir dakikanın yeni bir deneyim olduğunu, bunun yeni bir şey olduğunu düşünmek zorundasınız. Bizler yeni insanlarız, her şey yeni. Her şeyin yeni olduğunu bilmeliyiz, bizler yeni bir (insan) olarak yerleşeceğiz. Çocukluğu sırasında, küçük bir çocuğun tek bir kelimeyi dinleyip, onu öğrenmeye devam etmesi gibi, o bunu defalarca kontrol eder ve anlar. Aynı şekilde, Tanrı’nın bu krallığına yeni gelenler de, bu krallığın Tanrısallığını anlamalıdır. Onun vizyonu farklı olmalıdır. Bunun Divya-lok (Tanrının Krallığı)ismini almış olmasının çok büyük bir özelliği vardır. Buradan geçerdim ve adını okuyunca çok mutlu olurdum. Çok düşünceli bir insan bu ismi vermiş. Divyalok ismi ne kadar güzel? Buradaki tüm düzenlemeleri Tanrı’nın kendisinin yapacağını bilmiyordum. Diğer iyiliklerin bize de nasip olmasını dilerim. Burası çok güzel bir yer. Sizin Onun Kutsallığını bilmek üzere, indiğiniz bu Tanrısal krallık, sizler tüm bunların yeni olduğunu düşünmelisiniz. Tamamı orijinaldir. Tamamen yeni bir deneyim var. Bir yerlerde yazılmış, eskimiş, başkalarının yaşadığı, paramparça olmuş, bu böyle değil. Deneyimlememiz gereken şey budur. Yani tamamen yeni, yeni bir çocuk gibi, aynı şekilde siz yeni bir forma kavuşursunuz. Önemli olan ilk şey, tamamı yeni olan, en yeni konseptlere dikkat etmenizdir. Şu ana kadar hiç kimse, hiçbir yerde böyle bir şey yaşamadı. Bu deneyim, dünya üzerinde hiç bu kadar hızlı bir şekilde başarılı olmamıştı. Çünkü Bende bu dünyaya defalarca geldim ve bu işi defalarca yapmaya çalıştım. Bu çalışma ilk kez (Benim) bu doğumumda başarılı oldu.

Yani herkeste kalan küçük bir eksikliği sizin tamamlamanız gerekiyor. Siz o eksikliği tamamlamak için geldiniz. Kimseyi alt etmeye, onları alçaltmaya gelmediniz. Eksik kalan ne varsa, onu tamamlamaya geldiniz. Artık yeni bir dünyanın, yeni bir boyutun, yeni insanları olduğunuzu ve tüm dünyaya rehberlik etmeniz gerektiğini düşünüyorsunuz. Yani, bu Tanrısal Güç tarafından kutsanmış birçok aydınlanmış insan şimdi aynı çatı altında oturmaktadır, özel olarak ne kadar güçlü bir enerji akmakta. Dünyadaki diğer insanlar için durum böyle değil. Sizler bunun farkındasınız. Artık buna hiç şüphe yok. Bazı insanlarda biraz şüphe var. Bunun nedeni, onların aydınlanmalarını yalnızca birkaç gün önce almış olmalarıdır. Birkaç gün içinde, onlar da bunu hissedecekler. O zaman sizin kendi öneminizi anlamanız gerekli hale gelir. En büyük özelliğiniz, sizin artık dördüncü boyutta olmanızdır. Hangi dördüncü boyuta sahipsiniz? Hangi dördüncü boyuta sahipsiniz? İçinizde akan Chaitanya Shakti, sizler onun içinde duruyorsunuz. Şimdi bundan, buna doğru nasıl gidebilirsiniz? Bu çok önemli bir nokta ve bunu anlamaya çalışın. Şimdi bu konuma nasıl gireceğiniz, o konumda olmayı nasıl başaracağınız önemli bir noktadır. Şimdi dikkatinizi gözlemlerseniz, bir tür genişlemenin meydana geldiğini ve bu genişlemenin kendi içinizde de yayıldığını gözlemleyeceksiniz. Dikkatinizi hissedin, iç gözlemle dikkatinizi izleyin.  Dikkat sanki başka bir yere gidiyormuş gibi görünüyor ve eğer isterseniz onu geri getirebilirsiniz. Onun genişlemesi devam ediyor ve isterseniz onu  geride alabilirsiniz. Bu, Marathi dilinde ‘phuga’ denilen bir balona benzer. Onu şişirirsiniz, bu böyle gider ve sonra geri gelir. Aynı şekilde dikkatinizi izliyorsunuz, dikkatiniz herhangi bir şeye yönelebileceği gibi, geri de dönebilir. (NET DEĞİL) Bakın dikkatimiz bir nesneye doğru gitti. Örneğin dikkatiniz bir sari üzerindedir. Dikkatiniz o sari’ye yönelmiştir ama siz onu geri çekebilirsiniz. Arzunuza göre dikkatinizi en aza indirebilir veya en üst düzeye çıkarabilir ve onu istediğiniz yere götürebilirsiniz ama siz tamamen merkezle ilgilisiniz.

Örneğin denizin durumunu ele alalım. Denizden gelen su onun tüm kıyılarından taşar ve geri döner ama merkezde, denizdeki her şeyin kendine ait bir yeri vardır (VASTAVYA), Vastavya (varılacak yer, ikametgah) olan her şey, olacak olan her şey, onun içerisindedir. Onun tepkisi farkındalıktır. O bir şeye gider ve geri döner. Bundan siz bir şeye bağımlı olmamayı öğrenirsiniz. Biz size sadece bundan uzaklaşmanızı söylüyoruz. Mesela o araba buraya geldi. Bu küçük bir sorun. Bu biraz koku yayıyor. Öncelikle araba kötü bir koku yayıyordu, tamam! Kötü kokuya dikkat ederseniz, biz de onu hissederiz. Dikkatinizi dağıtırsınız, kötü kokuyu hissetmezsiniz. Kendi içinizden, ondan ayrılmanın gücünü alıyorsunuz. Yavaş yavaş dikkatinizi yoğunlaştırdıkça, tüm dini bilgilere sahip olan bu adam merkezde oturuyor. Her şeye dikkat ediyor. Bu nedir, bu nedir, bu nedir? Bu da, bu da, insanlar bunların hepsinin Benim olduğunu söylüyorlar. Dikkatinizi buna verin ve dikkat koyduğunuz anda, onu oradan da geri alabileceğimi çok iyi bilirsiniz. Dikkatiniz böyle bir şeyle ilgilenemez ve ona bağlayacağınız sevgi ne olursa olsun, ona sadece bir taşla vurup geri dönecek ama ona bağlanmayacaktır. Bunu anlamaya çalışın. Daha önce düşüncelerinizin yardımıyla dikkatinizi bir şeye verirdiniz. Mesela, buradan bir şey hareket ederse, bir bütün olarak hareket etmeye devam edecek ve onun menzili korunacaktır. (BELİRSİZ) Şimdi buradan serbest bırakılacak olan, bir dönüş yapacak ve ardından size doğru gelecektir. Merkezde hiçbir şey yok. Tamamı boş. Hiçbir yere bu engel koymayacaktır. Bu şekildeki bağımlı olmak her şeyi kendine çeker. Bedenden, zihinden, akıldan mutlaka kurtuluruz ama içimizdeki diğer yanlış tanımlamalardan da kurtuluruz. Bizler öncelikle insanız ve son olarak, bu bir gerçek ve bu gerçek de bizden ayrılır çünkü biz bağımlılığımızdan vazgeçmeyiz ve meditasyon sırasında bu bağımlılıktan kurtulmanın yöntemi, dikkatinizi arttırıp bundan keyif almanızdır.

Şimdi bu arttı. Oraya git ve onu geri getir. Aydınlanmanızı aldıktan sonra edindiğiniz bu özel güç hakkında size daha önce birçok şey anlatmıştım. Bunun dışında, daha derin meditasyonda dikkatinizi genişletmeniz ve onu uzatmanız gerektiğini unutmayın. Dikkatinizi esnetip genişlettiğinizde, derinliğinizin artmasına şaşıracaksınız. Şunu düşünün, eğer siz buraya çok fazla miktarda buğday yayarsanız, çok fazla buğdayı etrafa yaymış bir kişinin esnemesi, sizin buğdayı toplayıp bir araya yığdığınız zamana göre daha fazla olacaktır, yığının yüksekliği arttı mı, artmadı mı? Aynı şekilde dikkatinizi topladığınızda iç derinliğiniz artacak ve hangi bilgiye sahip oldunuz, bunun içinde mi dikkatimi kaybettim? Buna kapılmak gerekli miydi? Bu, onun bu kadarda önemli olmadığının anlaşılacağı anlamına geliyor. Bunlar hiç de dünyanın çok önemli meseleleri değiller. Ülkemizde aydınlanma almış bir çocuk var. O bir (iş) görüşmesi yapmak için gitti. Geri döndüğünde ona görüşmesinin iyi geçip geçmediğini sordum. “Sonuçta ben (iyi) geçti mi, geçmedi mi gibi bir şey hissetmiyorum. Geçersem de iyi, geçmesem de sorun değil” dedi. Sonunda pozisyona seçildi. Yönetim kurulundaki kişiler Bana onun özel bir çocuk olduğunu söylediler. Bu çocuk geldi ve hiç korkmadı. Direkt cevaplar verdi ve gitti, hiç korkmuyordu. O kişi nasıl böyle oldu? Ben de ona şöyle dedim: “Sana onun aydınlanma aldığını söylemiştim. Onu özel olarak inceleyerek, onda bu kadar özel olan şeyin ne olduğunu anlayacaksınız?” “Geldiğini gözlemledik, kendisine sorulan sorulara doğrudan cevap verdi” dedi. Ne bir hilesi ne de başka bir şeyi vardı. Çok açık sözlüydü, direkt  konuştu ve sonra ayakta durmaya devam etti ve eğer başarırsa iyi ve güzel, aksi şekilde olmasında da bir sorun olmayacağını söyledi. Ne bize saygısızlık etti ne de arkamızdan kuyruğunu salladı. Dikkat de böyledir. Dikkatte deformasyon olduğu zaman insan, kişi aydınlanma aldığında Tanrısallık kazanır. O kişinin dikkati her yere gider ve dağınık olursa, dikkati bozulur.

Anlamaya çalışın, görmüşsünüzdür, tıpkı birçok ağaçtan filizlerin çıkması gibi, özellikle de sarmaşıklar, (onun dalları) bitkiden çıkıp şunu yakalar, bunu yakalar, sonra yavaş yavaş yukarıya doğru tırmanır. Aynı şekilde aydınlanma almayan bir insan da bazen şunu, bazen bunu, bazen de onu yakalar. Bu yolla, bir şekilde ayağa kalkar. Bazen o kişi bir pozisyonu olmadığını düşünür. Yeryüzünde nasıl hayatta kalacağım? Ah! Param yok. Dünyada nasıl hayatta kalacağım? Ah! Bende bu yok, bu dünya üzerinde nasıl hayatta kalacağım? Ancak gövdesi üzerinde duran bir ağaç, oldukça bağımsız görünür ama aynı şey sizin de başınıza geliyor. Şüphesiz sizde gövdeniz üzerinde duruyorsunuz ama korkudan dolayı karıncıklarınızı (iç boşlukları) içeriden dışarıya çıkarıyorsunuz, şunu yakala, buna tutun vs. gibi. Mesela siz nerede durduğunuzu biliyorsunuz, bilmeniz gereken ikinci şey budur. Öncelikle dikkatinizi kontrol etmemeniz gerekiyor. Bu kontrol edilmemelidir. Dikkat hiç dağılmayacaktır. Denersiniz, o asla karma karışık olmaz. Derin meditasyonda denersiniz. Önemli sorularınız olabilir. Şuna bakın. Sadece ona baktığınız zaman, dikkatinizin oraya gidip, size geri dönmesine şaşıracaksınız.

Dikkat hiçbir yerde karışmaz. O zaman sadece düşünün. Mesela diyelim çok üzücü bir olay yaşandı. Burada siz çok üzücü bir olay yaşandığını sanıyorsunuz ama dünya her zamanki gibi devam ediyor. Acı ve mutluluk, bizim zihnimizin eseridir. Bizi çok üzen ya da çok sevindiren şey nedir? Veya birisinden nefret etmemiz veya bir başkasını sevmemiz nedir? Buna yol açacak böyle bir şey yoktur. Yavaş yavaş dikkatiniz büyük bir hızla dolaşacaktır ve sonra dikkat sabitlendiğinde, kime bakarsak dikkat tamamen ona sabitlenir, ayrıca görmüşsünüzdür, birine dokunduğumuz zaman, biri üzerinde çalışırken, ellerimiz yanar, catch ederiz. Başlangıçta bu böyle olacaktır. Ondan uzak durun. Mümkün olduğunca elinizi fırına sokmayın. Bir kız çocuğu yemek yapmayı öğrendiği zaman, önce küçük bir fırında, küçük bir beze sararak yemek pişirir. Biraz idare etmeyi öğrendiği zaman, büyük bir fırında yemek pişirmeye başlar.

Bunu yaparken de, önce maşayı tutar, Tawa’yı (ekmek pişirmek için demir bir kap) daha sonra tutar ve onun üzerinde Roti (Bir Hint ekmeği) pişirir. Uzman olunca rotiyi elleriyle yapar. Elini fırına da sokabilir. Aynı şekilde başlangıçta kötü dediğimiz şeyin, kötü dediğimiz şeyin bile olacağı (BELİRSİZ). Ve kötülük dediğimiz şey, siz her nerede durursanız durun, o kendiliğinden dışarı çıkacaktır. Bu sizi etkilemez. Siz böyle bir konumda olduğunuz zaman, Annenin korumasına ne gerek var ki? Siz kendiniz büyüteceksiniz. O zaman nereye giderseniz gidin hiç kimseden, o kişi her kim olursa olsun, siz hiçbir şeyden catch etmezsiniz ve ondan hiçbir şey öğrenemezsiniz. Oraya ulaşan kişi, oradan kaçıyor demektir. Onlar kendileri orada kalmayacaklardır. Bu yeteneğe ulaştığınızda o gün, tüm bu sorular gelecek, bu tüm bu zamanlar için uygundur ama size söylediğim gibi, bunun sadece iki yöntemi var. Bunun biri meditasyonun içindedir, diğeri ise dışsaldır (NET DEĞİL). Artık elinizden bir şeyler çıkıyor. Öncelikle onlar iyi karmalardan, iyi şeyler yapmaktan söz ederler. Karmalar, iyilik yapmak, kötülük yapmak, iyi ya da kötü olmak, bu insanın düşünme sürecidir. Karma’nın kendisi “akarma” (yani eylemsizlik, bir etkinizin olmaması) olduğu zaman, yani bunun anlamı şudur, eğer bizim Karma yaptığımıza dair bir hissiyatımız yoksa, mesela Güneş ışığı var, o kişi ne Karması yapıyordur? O kişi, akarma’dır ama Karma yapmaktadır. Tam bir “akarma” olduğu zaman, elden bir şeyler akıyordur ve geçmişin karmaları içimizde her ne biriktirdiyse o oluyordur, yaptıklarınızın karşılığına katlanmak zorunda kalacağınız söylenmiştir. Birçok hasta buraya, Mataji bunlar bizim karmalarımızın ödülleri / karşılığı, diyerek gelirler. Bunları bizden alır mısınız? Evet, bunları sizin üzerinizden alacağım diyorum. Merak etmeyin. Ganga-ji’ye geldiğimizde, bunlar yıkanmalı. Karmalarınız yüzünden elleriniz ve ayaklarınız ağrıyorsa, hastalandıysanız ve daha sonra bir sorunla karşılaştıysanız, bunun pek bir önemi yok, buna katlanabilirim. Ama Karmalarınız bedeninizden, zihninize doğru seyahat etti. Zihninizdeki karmalar nasıl çözülecek? Bunlar dışarıda duruyorlar. Mataji sayesinde sağlığınız iyileşti ama bu karmalarda zihne yerleşti.

Aydınlanmanızı aldınız, ama hala bu pislik nasıl ortaya çıkacak? Yani, bu karmayı yaptığınız zaman, bunların hepsi akarmaya akacaktır. Ve bu yaşamda ne kadar şey yaparsanız yapın, karmanız sona erecektir. Yavaş yavaş, siz Karma yapmaya devam ettiğiniz zaman, bunlar da bu şekilde sizi bırakmaya devam edecektir. Sonuçta içinizdeki temizlik bitince, aynı acıma duygusu, sevdiğiniz ve sevmediğiniz diye hiçbir şey kalmıyor orada. Oturuyorsunuz, yiyeceği yiyebilir veya yemeyebilirsiniz. Yaptığınız iş her ne olursa olsun, eğer bir yöneticiyseniz ya da dünyadaki herhangi bir yerinde bulunan bir varlıksanız, o işi siz yalnızca Tanrı’ya ait olarak yapıyorsunuz. Siz hiçbir kişisel iş yapmıyorsunuz. İş sizin elleriniz tarafından yapılıyor ve siz bunun farkında değilsiniz. Mesela Güneş kendi ışığını veriyor. Ay, kendi içindeki Güneş ışığının tadını çıkarıyor. Deniz yükseliyor, alçalıyor ve bulutlar gönderiyor. Karmaları aktif ama hiç kimse onun bir şey yaptığını düşünmüyor. Ağaçlar var, ağaçlardan meyveler çıkıyor, ağaçlardan tohumlar çıkıyor, sonra da ağaçlardan ağaçlar çıkıyor. Onlar böylesi büyük bir iş ile ne kadar meşguller? Ama onların hiçbiri bir şey yapmıyor. Her şey sorunsuz bir şekilde devam ediyor. Yalnızca insanın bir sorusu vardır. Hepsi uyum içindedir. Sorularımız var çünkü Tanrı’nın Kendisi, Onu, kendisini tanıyabilmemiz için insanlığa bu ego nimetini özel olarak vermiştir ama gördük ki, ego ona vurarak ölmez, yani onun kendi kendine gitmesi gerekir. Bunun yöntemi Sahaja Yoga’dır. O, kendisi var olur, bunu siz de gördünüz. Peki ne yapılmalı? Kendinize elinizden geldiğince karma yapmalısınız, diğeri ise derin meditasyon konumuna girmektir, yani iyi ya da kötü diye bir şeyin olmadığı o aşamaya ulaşmadığınız sürece bu olmaz. Beni gördünüz, Ben her yere giderim, hiçbir negativite Beni catch etmez, ne bhoot, ne parmağım, ne de elim.  Her zaman sadece böyle bir akış olmalıdır. Eğer Benim başımda herhangi bir sıcaklık hissediyorsanız, bu sizin içinizde bir negativite olduğu anlamına gelir, ancak bu sizin önünüzdeki bir örnektir. Ben de sadece sizin gibiyim ama sizin önünüzde duran bir örneğim.

Aynı şekilde siz Shiva-ji olduğunuzda, ne bir şeytan ne de kötü bir varlık olacaktır. Karşınıza kim çıkarsa çıksın, o sevginizle birleşsin, eğer bunu yapamazsa, kaçacaktır. Böyle bir durum ortaya çıktığı zaman, sizin o gün bu korumaya ihtiyacınız olmayacaktır. Kendinizi korumanın birçok yolunu öğrendiniz. Oradaki yöntemler, ne olursa olsun, eğer siz isterseniz onlar size ne kullandıklarını söyleyebilirler. Her ne kullanıyorlarsa ya da siz onlara sorabilirsiniz örneğin (BENİM) fotoğrafım, tuzlu su, kendinize bandhan vermek, farklı isimleri söylemek ve bunun için kullanılan daha başka bir sürü şey, eğer isterseniz onlarla konuşabilirsiniz ve onlar size her şeyi anlatacaklardır. Ancak aydınlanmış bir kişi, meditasyon sırasında, oturduktan sonra ilk olarak, hissettiği şeylere bakarak, kendisinde herhangi bir catch  olup olmadığına dair iç gözlem yapmalıdır. Eğer vibrasyon alıyorsak, eğer vibrasyon yoksa, kişi catchlerden kurtulmalıdır. Kişinin, ondan nasıl kurtulması gerektiğini ve ne yapması gerektiğini bilmelidir, Sharad’da size anlatabilir, bu kişiler size engellenen vibrasyonların nasıl temizlenmesi gerektiğini de söyleyebilirler. Ellerde yanma hissi varsa, bu nasıl temizlenmelidir. O çakranın Deitysinin adını anarak, bunu temizleyin, o temizlenecektir. Öyle bir şekilde temizlenecektir ki, siz onun bir ara orada olduğunu dahi asla hissetmeyeceksiniz. Atmosferden, bitkilerden, her yerden catch edersiniz. Durumunuz tıpkı yemek yapmayı öğrenen küçük bir kız çocuğunun ki gibidir. Bu alanda uzman olduğunuzda, yalnızca o zaman gerçek bir yogi olabilirsiniz. Çünkü tam bir verimlilik olacak, mükemmel bilgiye sahip olacaksınız ve mükemmel bilgiye sahip olduğunuz zaman, siz de bilgi haline gelirsiniz. Bu, sizin hiçbir şey yapmadığınız anlamına gelir, tüm bunlar kendi kendine çalışır. Örneğin, eğer bu (mikrofon) mükemmel olursa ve eğer Benim sesimi mükemmel bir şekilde alıyorsa, onun hiçbir şey yapmasına gerek kalmaz, hiçbir şey bilmesine gerek kalmaz, bu otomatik olarak kaydedilir. Çünkü her şeyin konuşanı, yapanı, koruyucusu, hepsi Tanrı’dır ve O herkesin başının üstünde durmaktadır. Aydınlanmış ruhlar bir şeyi daha bilmeliler, bu çok önemlidir, bunu öğrendikten sonra bir şekilde buna bağlı olursunuz.

Tanrı, her Aydınlanmış ruhun üzerinde gezinir. Örneğin, tıpkı (ölü) ruhların herhangi bir şeytani adamın üzerinde aynı şekilde dolaşması gibi, tüm Tanrılar aydınlanmış olanlara yardım etmeye çok isteklidirler. Kokuyu alırlar ve sürekli olarak onların etraflarında dolaşırlar. Aranızda, yakın zamanda bunu yaşamış olanlar olmalı, çünkü o gün bir bayan anlatıyordu çünkü onun kayınbiraderi bir ruha kapılmıştı ve saat 3.30 civarıydı. Öğleden sonra kendini çok huzursuz hissetmeye başladı ve bağırıp çığlık atmaya başladı. Dışarıdan gelenler de bağırmaya, çığlık atmaya başladılar ve ardından içeriye çok pis bir kokunun ve kötü bir kokunun dolduğunu söylediler, ne yapacaklarını bilemediler. Bunun adını anmaya ve ardından vibrasyon vermeye başladılar ve o adam serinler serinlemez harika bir koku gelmeye başladı ve o kişi de serinledi. Meditasyonda birçoğunuz aydınlanma almanın öncesinde veya sonrasında birçok kez koku alırsınız. Vibrasyonlar koku verir. Vibrasyonlar bol miktarda koku verir ve çoğunlukla size koku veren Alhaad Dayini (içsel neşe) dir.  Yani, kokulu olmayan her ne ise, siz meditasyon konumunuzu iyi halde tuttuğunuzda, bu şey kendi kendine yok olur. Bu sizin kendini düzelttiğiniz anlamına gelir. Yani bu hususta kötü hissedilecek bir şey yok. Artık meditasyon yaptığınız günlerde seviyenizin çok daha yüksek olduğunu gördünüz, Modi daha yüksek bir seviyede, o ve Devde, o daha yüksek bir seviyede. Chandu Bhai orada ve Shroff Sahib gibi, çok daha yükseğe yükseldiğini sizin bildiğiniz bir sürü insan var. Lal Sahab’ımız çok yükseldi. Birçok insan çok yükseldi. Onların isimlerini saydığımda, insanların çoğunlukla çok yükseldiğini hissediyorum. O zaman bile, hepsi biraz catch ederler. Kimin adını anacağım? Her beden biraz catch eder. Sharad çok kötü catch etmişti. Üç gün önce çok kötü bir şekilde catch etmişti. Tamam, catch etseniz bile bu önemli değil ama catch ettiğinizi kendiniz anlayabilirsiniz. İşte bu yüzden, durum budur. Catch ettiğin anlaşılıyor. Bunu çıkarmak kolaydır. Aydınlanma almış bir kişi için bu çok kolaydır. Bunun bir şekilde çıkarılması gerekiyor.

Nasıl çıkarılır, ne yapılmalı, çıkarma yöntemleri nelerdir, bu kişiler bunları biliyor. Bunu kendiniz denemelisiniz. Deniz kenarında ayakta durarak bile bunu (içinizden) çıkabilirsiniz çünkü aydınlanma alınca, insanlar tuzlu su yaparlar. Bu iyi çünkü onlar o kadar çok endişelenirlerdi ki, parmakları yanmaya başlardı. Bir Gagan Bhawda Maharaj var. Aydınlanmasını aldığında, o suyun içinde otururdu. Yandığı için onun parmaklarının boyutu küçüldü. İyileştirici güçler kazanmıştı ama parmaklarının neden yandığını ve boyutlarının neden küçüldüğünü bilmiyordu. Yanmaktan parmakları kısaldı çünkü biliyorsunuz sizin elleriniz de yanmaya devam ediyor. Masum kişi bunun (neden olduğunu) bilmiyordu. Artık Mumbai’ye gelmiyor. Çünkü Mumbai şehrinde elleriniz çok yanıyor çünkü onun elleri çok yanabilir, zavallı adam bunları nasıl düzelteceğini bilmiyordu. Zavallı adam gidip oraya taşındı, oraya yerleşti. (BELİRSİZ) Oraya yerleşti. O suda oturmaya devam ederdi. En azından size söyleyecek birisi var. Bilgili bir kişi, ellerinizin yanmasının hiçbir sakıncası olmadığını anlamanızı sağlamak için oradadır. Onu (yanma hissini) bu şekilde içinizden çıkarın ve kendinizi koruyun. Kayınbiraderimin elleri bazı kişiler yüzünden çok fena yandı. Bazı insanların (NET DEĞİL) görünce kesinlikle tedirgin oluyor. Kendinize, size bu bilgiyi verecek birisinin, aydınlanmanın ardından durumun ne kadar tehlikeli olduğuna sizi ikna edecek birisinin olduğunu düşünüyorsunuz. Herkes sizi catch edebilir, sizler kesinlikle küçük çocuklarsınız ve o kadar küçük çocuklarsınız ki, sizin konumunuzda korunmanız gerekiyor. Her zaman Benim korumam altındasınız ve Ben her zaman sizinle ilgileniyorum ve hepinizi çok seviyorum. Gurur duyuyorum ve aynı zamanda bundan çok keyif alıyorum. Bu yüzden oğullarım ve çocuklarım var. Bu Benim için bir gurur meselesi ama elinizdekileri faydasız şeyler için harcamayın. Hepiniz bunu deneyimlediniz. Bazen de Yadav’a sorarsanız, o size anlatır. Az önce Bay Patil geldi ve Bana olanı anlatıyordu.

İşte hanımlar, onların birçoğu deneyimlerini size anlatabilirler. Nasıl deneyimlediler ve kendilerini nasıl düzelttiler? Eğer bir sorun varsa, Ben mutlaka çözerim ama siz de yapmayı biraz öğrenin. Siz de yaparsınız, siz de öğrenirsiniz, siz de bilirsiniz. Siz doktorsunuz ve siz ilaçsınız. Bu yalnızca sizden akacaktır. Biraz incinseniz bile, bu sorun değil. Anneniz sizi düzeltmek için oradadır. Bu sizin endişe edeceğiniz bir durum değil. Bu tür insanlar daha önce yoktu çünkü aydınlanma almış insanlar bile, biz aydınlanmamızı nasıl aldık acaba diyorlardı, Tanrı bizi korusun. Daha önceki günlerde, insanlar böyleydiler. Aydınlanma aldıktan sonra onlar ellerinde maşayla otururlardı. Bu onların hatası değildi. Acımasızca insanları döverlerdi. Eğer onları yakan ve ısı aldıkları biri gelirse, maşayla onu döverlerdi. Bunlara Chimtewalla Baba (Maşa taşıyan çileci) adı veriliyordu. Çocukluğumda görmüştüm bunları, orada gelene maşayla vurulmasına o kadar şaşırıyorum ki. Orada kim varsa Beni büyük bir sevgiyle çağırsın. Ben hiç kimseye maşayla vurmadım. Onlara kim gider ki? Bunun sebebi ise, onlara anlatacak, onların anlamalarını sağlayacak kimsenin olmamasıydı. Şimdi sizler insanların o kadar çok hastalığını iyileştiriyorsunuz ki, kanser gibi hastalıkları bile iyileştirdiniz. Bu tür hastalıkları sizler kolayca tedavi ettiniz. O kadar çok iş yaptınız ki, pek çok negativite türünü siz ortadan kaldırdınız. Mutlaka bir şeylerden catch edeceksiniz ama bunun için de bir dispanser var. Sizin için de bir dispanser var ve orada size anlatacak, en ince ayrıntısına kadar size anlatacak bir kişi var. Korkulacak hiçbir şey yok. O zaman bile korkuyorsanız bu durum, bu hayatta sizin daha fazla ilerleyemeyeceğiniz anlamına gelir. Bu aydınlanmış insanlarla ilgilidir ama bir şeyi daha anlamalıyız. Ölen ama doğmaya gücü yetmeyen böylesi pek çok aziz var. Birçok insan çabalıyor ama doğumunu gerçekleştiremiyor.

Çünkü böyle bir varlık doğum alamıyor ya da daha başka bir sorun olabilir. Bu tür azizler öyle planlıyorlar ki, aramızda asla aydınlanma alamamış olanlar bizim ülkemizde (HİNDİSTAN) o kadar çok ki, onlar asla aydınlanma alamayacaklar çünkü onların böylesi, önceden gelen karmaları var. Bazıları sıkışıp kaldıkları yerde planchette (ruhları çağırmak) veya buna benzer şeyler yaptılar. Onların içine girmemiz gerektiğini söylüyorlar. Onların içlerinde bir miktar negativite hissedeceksiniz ama onlar zararlı değiller. Onlarla tartışmaya gerek yok. Her ne kadar aranızda çok din adamı olsa da, Mataji böyle bir şeyi nasıl söyler diye, bu onlara oldukça tuhaf gelecektir. Onları kışkırtmayın çünkü eğer onları kışkırtırsanız o zaman bhootlar onların içine girebilir. Bhootlar zaten onların içindedir. Eğer bhootlar olmazsa, o zaman azizler gelecektir. Azizler geldiğinde bizim işimiz bitmiş olacaktır. Bu yüzden birçok insanda azizler ikamet etmiştir. Büyük bir arzuları var. Bana, gelmek istediklerini ifade ettiler ama eğer onlar küçük çocuklar şeklinde gelirlerse, size nasıl yardımcı olabilirler? Dolayısıyla size gelen ve aydınlanma alamayan bu tür insanların, bu türden birçok insan olduğunu görememesi, daha iyi. Aydınlanma almasalar bile onlarla tartışmaya gerek yok. Onlar her zaman gelmeye devam edeceklerdir. Dört yıl, altı yıl, hatta on yıl boyunca bile gelirler ama onlarla tartışmayın. Geliyorlar, bırakın otursunlar. Onların aydınlanmalarını almadıklarını biliyorsunuz. Bir kez aydınlanma alan kişi, aydınlanma almaya devam edecektir. Ama aydınlanma almamış olan ve oraya girip çıkan kişi ile ilgilenmeye gerek yok. Hatırlıyor musunuz (BELİRSİZ) Sadece azizler onların üzerinde çalışacaktır çünkü bu olmadan iş tamamlanamayacaktır. Bütün negativite ancak azizler tarafından ortadan kaldırılacaktır çünkü siz bunları göremiyorsunuz ve öbür dünyaya gidemezsiniz. O halde onların bu işi yapmalarına izin verin. Onlar, gelip gidip işi yapmaya devam edeceklerini ve Benim işimi yaymaya devam edeceklerini söylüyorlar.

Onlar hiçbirinizi iyileştirmeyecek, hiçbir şey yapmayacaklardır ama öyle işler yapacaklar ki, örneğin onlar öyle insanlar ki, başkalarıyla birlikte, onların dilleri daha güçlü olacaktır. Onlar konuşacaklar, insanları (Sahaja Yoga’ya) sürükleyecekler ve gelmek isteyen daha birçok insanı getireceklerdir. Benim hakkımda makale bile yazan biri vardı ama çok korktu ve kaçtı. O insanlar hiçbir zaman aydınlanma alamayacaklar. Onun adına karar verildi ve ona Benim hakkımda yazması söylendi ve oda hakkımda yazmaya başladı. Bundan sonra, zavallı adam farklı bir ortamla ilgili bir olaya karıştı ve o da buna dahil oldu. Böyle insanlar kurtarılmalıdır. Onları azizlerle birlikte tutun. En azından iyi huylu olacaklar ve Sahaja Yoga’ya gelerek asla herhangi bir negativitenin saldırısına uğramayacaklar, herhangi bir fiziksel sorun yaşamayacak, herhangi bir zihinsel sorun yaşamayacak ve bir bilgeliğe sahip olacaklardır çünkü azizler kimseyi rahatsız etmez. Bu yüzden azizler onların içindedir ama bazı dini kurumların başında olanlar da üzerinizde dolaşıyorlar. Onlar size yardım edecektir. Onlar da size yardım ediyorlar. Sizi çokça koruyacaklardır. Fiziksel, zihinsel ve entelektüel bir korumaya sahip olacaksınız. O sizin dünyevi işlerinizle ilgilenecektir. Evinize dikkat edecek, ailenizle ve ev halkınızla ilgilenecektir ama tamamen Tanrı’ya teslim olmalısınız. Üzerinizde büyük bir sorumluluk var. Bugün herhangi bir sorusu olan veya herhangi bir şeyi tartışmak isteyen varsa, bunu yapabilmenizi istedim. Bay Shroff bunu Bana söyledi ve siz bahçedeki bir bahçıvan gibi olacaksınız. Bu bahçenin bakımını nasıl yapacağınızı, onu nasıl oluşturacağınızı, nasıl ekeceğinizi, onu nasıl muhafaza edeceğinizi, düşünmeniz gereken her şeyi görmelisiniz. Bu konuda düşünün ve Bana bunun nasıl yapılabileceğinizi söyleyin. O adamın söylediği bir şey doğruydu. O şunu söylüyordu, eğer biz aydınlanma verirsek ve devam programlarını yapmazsak, o zaman aydınlanmanın kaybolacağını söylüyordu. Bu bir gerçek. Eğer biz aydınlanma verdikten sonra bile, eğer onları takip etmez ve korumazsak, onları ileriye götürmezsek, onlarla ilgilenmezsek, onların aydınlanmalarının kaybolması oldukça olasıdır. Ve o zaman, bu durumda (Kundalini) çok daha uzun bir süre sonra uyanacaktır, o zamanda onlar sıkıntıda olacaklardır.

Yani hepiniz kolektif olmalısınız ve herkes en az ayda bir kez buluşmalıdır. Her bir aydınlanmış kişi ayda bir kez buluşmalıdır. Bunu öyle bir şekilde yapın ki, her ay herkese birer mektup gitsin veya bunu herkesin okuduğu bir gazete yayınlayın. Bir ay boyunca bu dağıtılmalı ve herhangi bir ücret alınmamalıdır. Hiçbir yere para ödemeyin ve hiç kimseden borç almayın. Devletin vereceği bir arazi için, ashram yapmak için dahi olsa, hiçbir para alışverişine karışmayın. O halde bile, asla öyle düşünmeyin, o zaman o arazide gidip sebze yetiştireceksiniz ve sonra sebze satacaksınız. Bütün bu işleri yapmaya gerek yok. Para kazanmak zorunda değilsiniz. Bugün mutlaka okumuşsunuzdur Devlet Bankası Başkanı’nın durumu nedir? Ashrama gitti, oraya doksan lakh verdi, bu para mobilya yapımı için başka bir yere verildi. Mobilya ashramda mı yapılıyor? Duyularınızı kullanın. Lütfen satmak için mobilya yapmayın yoksa yarın bu insanların mobilya yaptığını göreceğiz. Buna gerek yok. Orada bahçecilik yapmanız yasaktır. Bunun için bir bahçıvanla anlaşabilirsiniz. Böyle bir iş yapan pek çok insan var. Siz özel bir çalışma için buradasınız. Siz vibrasyonlara, meditasyona yardım etmelisiniz, başkalarının problemlerini düzeltmek için, onlara vibrasyon vermek için, çakralarını uyandırmak ve aydınlanmalarını almalarını sağlamak için yardım etmelisiniz ve para söz konusu olduğunda, ondan uzak durmalısınız. Para işlemlerine karışmayın. Paranın ayarlanması lazım, şu kadar para al ve bunun hesabını tut, buna gerek yok. Eğer paraya ve para hesaplarına bulaşırsanız, her zaman catch edersiniz. Tanrı ile para arasında kesinlikle hiç bir bağlantı yoktur. Eğer birisi size ücretsiz bir yer verirse, bu sorun olmaz, eğer vermezse de sorun yok. Bunların hepsi Tanrı’nın işidir. Eğer bir yerde oturuyorsanız, biri size oturacak yer vermişse, onu veren kişi Tanrı’nın adamıdır ve vermiyorsa da bunun bir önemi yoktur. Bir yere veya toprağa sahip olan hiç kimse Tanrı olamaz. Çok sayıda ashram var.

Herhangi bir ashram kurmanıza gerek yok. Bu yüzden buna dikkat koymayın. Lütfen buna dikkat koymayın. Şunu ya da bunu yapacağız ya da bir ashramda iş kuracağız. Bunun olmasına asla izin vermeyeceğim. Ve sizin bir işte sıkışıp kaldığınızı gördüğüm zaman, bu Benim sorumluluğumda değildir. Herhangi bir türden bir iş yapmak zorunda değilsiniz. Hiçbir şekilde boşuna para toplamanıza gerek yok. Bir kişi Bana,  fotoğraflarımı satacağını ve ardından bu parayı ashrama vereceğini söyledi. “Hangi ashram?” dedim. Kimin parasını vermelisin? Bunu kim söyledi? (AÇIK DEĞİL) Tüm bunlar için sizin endişe etmenize gerek yok. Bizi yapan ve bizi gözeten O’dur (Tanrı). Biz kendi işimizi yapmıyoruz. Biz O’nun işini yapıyoruz. İstese verir, istemezse vermez. Ve gece gündüz yaptığımız aynı işi ‘pislik’ yemekle yapıyoruz ve eğer buraya gelip bunu yapacaksak, o zaman bunun hiçbir faydası yoktur. Bana bunun gibi fikirler sunmayın çünkü onu çok az insan verdi ve bu Bana çok acı veriyor. Lütfen bu tür önerilerde bulunmayın. Bu şekilde, Ben çok dürüst ve masumum ama aynı zamanda çok akıllıyım. Bu numaralarla uğraşmayacağım. Size önceden söylüyorum, eğer Beni para konularında kandırmaya çalışırsanız, sizi desteklemeyeceğim. Aydınlanma alıp almamanız Beni ilgilendirmez. Öncelikle para ile aydınlanma almak arasında hiçbir yerde bir bağlantı olmadığını anlamalısınız. Diğeri ise bunun siyasetle hiçbir bağlantısının olmamasıdır. Takipçiniz bu kadar çok olduğu için, sizin yanınıza gelip seçime katılmanızı isteyenler de olacaktır. Eğer siyasete girmek istiyorsanız gitseniz iyi olur ama siyaset Tanrı tarafından değil insanlar tarafından yaratılmıştır. Eğer Tanrı’ya ait olan bir yerde durmak zorundaysanız bunun siyasetle, hükümetle hiçbir ilgisi yoktur. Anlaşılması gereken ilk şey budur ve pozisyonla hiçbir bağlantısı yoktur. Burada çok kıdemli bir vekil olduğunuzu düşünüyorsanız,  2 ila 4 kişi var ama birisi Benim ya çok kıdemli bir sekreter olduğumu veyahut başkan olduğumu düşünüyorsa, Benim herhangi bir ‘koltukla’ hiçbir bağlantım yok. Ve ne taht ne de koltuk var.

Öncelikle şunu unutmayın. Bu kendi aramızda konuşmaktır. Bunun ne bir koltuğu ne de tahtı var. Shri Mataji Marathi dilinde konuşuyor Özel bir koltuk ayırmanıza gerek yok. Adi Shankaracharya’nın koltuğunda şu anda kim oturuyor? Kesinlikle aydınlanma almamış birisi, yani hiçbir şey yapmıyor. Hiç kimse hiçbir araca oturmayacak. Herkes kendi aracında oturuyor. Birinin aracına bindiğiniz zaman, her zaman o araçtan çıkarılma korkusu yaşarsınız. Kendi aracınızda oturun ve kendi aracınızdan kendi benliğinizi yöneterek, çok şey başaracaksınız. Bu birkaç şeye, bir düğüm atmanız yeterli. Üçüncüsü, siz asil bir karakter, iyi davranış ve Tanrısallık olmadan bu yolda ilerleyemezsiniz. Bazı kötü alışkanlıklarınız varsa, bunlardan vazgeçmek için çaba göstermeniz gerekecektir. Benim Ayaklarım üzerinde yemin edin. Aslında gerçek şu ki artık içinizde Shakti var. Örneğin Hintlilerin başkalarını eleştirmek gibi çok kötü bir alışkanlıkları var. Bizler artık sevgiyle birbirimize bağlandık. Hepimiz kardeşiz. Eğer aranızda bir şey olmuşsa, birisi yanlışlıkla incitecek bir şey yaparsa, gidip onu dünyanın her yerinde itibarsızlaştırmanıza gerek yok. Gelin ve bunu Bana söyleyin, bunu düzeltebilirim ancak canınız pahasına da olsa, kardeşlerinizi kurtarmanız, sizin kardeşlerinize karşı sorumluluğunuzdur. Bunun için her ne yapmanız gerekiyorsa, onu kurtarmamız gerekecektir. Bu ahlaki bir sorumluluktur. Bu, bunun için para ödemeniz gerektiği anlamına gelmez. Kimseye borç vermeyin. Birisi para isterse, ona bir kuruş bile vermeyin. Hiç kimseye borç para vermeye gerek yok. Eğer bir kişinin ruhsal yaşamında Kundalinisi yok oluyorsa ya da düşüyorsa, eğer birisi kimi kötü alışkanlıklar içine girmişse, hepiniz sevginiz yardımıyla ona yardım etmelisiniz. Saflık tam olarak içimize girene kadar, çalışmalarımız yarım kalacaktır. Şunu bilmelisiniz ki tüm dünyanın gözü sizin üzerinizde. Bunları içinizde sabitleyerek, Diwali’yi bunlarla süsleyin. İnsanların dikkati evde değil, yanan lambalardadır. Bütün dünyanın dikkati her birinizin üzerindedir, aydınlanma almış olanlar ve dünyadaki hastalıkları tedavi edenler, bu kişiler kendi yaşamlarını acaba nasıl sürdürüyorlar?

Bunu eleştir, şunu eleştir ama şu ana kadar Ben böyle bir eleştiri görmedim. Bugüne kadar (Sahaj Yoga) aleyhine söylenmiş herhangi bir eleştiri yok ama bunun olması için her türden ihtimal var. Bir sorun olursa gelip Bana söylemeniz yeterli. Henüz kimse mükemmel değil. Bu yüzden eğer herhangi bir kişinin bir sorunu varsa, gelip Bana anlatın. Bu sorunu Ben kendim çözeceğim ve eksiklikleriniz her ne olursa olsun, asla kimseyle paylaşmaktan çekinmeyin. Hepiniz erkek ve kız kardeşlersiniz. “Bu bende catch ediyor” dediğiniz anda, bu temizlenebilir. Eğer onlara (söylemezseniz) nasıl temizlenebilir ki? Kendinizi kötü hissetmenize gerek yok, biliyorsunuz ki herkes catch eder.  Bütün doktorlar, kendi aralarında ücretsiz şekilde tedavi görürler. Yani hepiniz ücretsiz şekilde iyileşebilirsiniz. Aranızda kardeşlik olmalı ve dikkatinizi son derece saf bir hayat üzerinde tutmalısınız. Yani saflık çok gereklidir. O olmadan, bu iş yapılamaz. Eğer daha önce saflıktan bahsetmiş olsaydım, bu bir taraftan temizleyip diğer taraftan catch ettiğiniz bir sapma meselesi olurdu. İkinci şeyi temizler ve üçüncü şeyde catch edersiniz ama aydınlanmadan sonra, bu sorun artık orada değildir. Aydınlanmadan sonra burada (başın üstünde) açılan bir delik yüzünden her şey buradan (Sahastrara) dışarı çıkacaktır. Bir şeyi bırakıyorsunuz ve o da buradan dışarı çıkacaktır. Bu tamamen dışarı çıkacak ve başka bir yerden içeriye girmeyecektir. İşte buraya açılan deliğin avantajı da budur. Her ne alışkanlığınız varsa, bunları aklınızda tutun ve sonra buradan dışarı çıkarın. Alışkanlığın olduğu her yerde ağırlık hissedeceksiniz. Nabhi’de bazıları yemek yemeyi çok sever. Aşırı yemek yemek çok hoş görünmüyor. Nabhi’nize dikkat edin. Nabhi’niz burada, biraz daha yüksekte. Daha sonra Nabhi’den bunu yavaşça çıkarın. O zaman her şey ortaya çıkacak, tüm pislikler ortaya çıkacaktır. Bu gün rüzgar ters esiyor. Bugün ters taraftan esiyor. Az önce Bay Jode bana artık buradan (başının üstünden) nefes aldığını söyledi. Bu iyi! görmek, dinlemek, koklamak, tatmak her şey buradandır. Nihayetinde her şey bilinç sayesinde olur ve bilinç tepe noktasına ulaştığında, bu yalnızca burada olur.

Kalbin atması, tüm bedenin işi buradan (Sahasrara) yapılır. Yani kendi içinizden çıkarmak istediğiniz her ne varsa, o zaman ona basın ve onu buradan çıkarın. Alışkanlıklarınız kendiliğinden kaybolacaktır. Tüm alışkanlıklarınız buradan dışarı salıverilecektir çünkü artık bir delik var ve bu çok faydalı. Delik orada değildi. Yani derler ki, eğer okyanusa bir tarafından bastırırsanız, o diğer tarafında büyür, ancak onun içine bir delik açılırsa, bu dışarı akacaktır. Yani yan tarafa basarsanız, o diğer tarafa gitmeyecektir. Dışarı çıkacaktır. Çaba gösterin ve içimizdeki saf olmayan şeyleri görmek için kendinize bakın. Annemizin adının “Nirmala” olması gibi, bizler de Nirmal (Saf) olmalıyız. Ve başkalarının içindekiler değil, bizim içimizde kirli olan şeyler neler? Yine aynı noktaya geliyoruz. Az önce bazılarının diğerlerine bakışlarını izliyordum. Hayır, hayır, Ben bizim içimizde olanı kastediyorum. Hangi “Hum” [Ruh] bu? İçimizdeki şey nedir? Bunlar bizim yanlış tanımlamalarımız, kendimizi Hıristiyan sanmamız, Müslüman olmamız, Hindu olmamız ve bu geri kalanlarında işe yaramaz olduğu anlamına gelir. Bu yanlış bir tanımlamadır. Biz Hintliler en iyisiyiz, geri kalanlar işe yaramaz. Bunların hepsi yanlış tanımlamalardır ve tümü yanlıştır. Tek bir gerçek var, o da bizim insan olduğumuzdur. İlk olarak, eğer siz bu cevabı biliyorsanız, geri kalanını da anlayacaksınız. Her an bütün bu yanlış tanımlamalarınızı izlemeye devam etmelisiniz. Şu anda ne düşünüyoruz? Eve gidip yemek yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. (AÇIK DEĞİL) Bazıları bugün ofiste olanları mı düşünüyor? Yarın ofiste ne olacak? İnsanlar çeşitli şeyler düşünüyor ve Ben onların ne düşündüğünü biliyorum. Düşüncesizlik kalmak konusundaki konferansımı dinlemelisiniz. Bu düşüncelerle değil. Bizim için yemek pişiren kişi burada oturuyor. Bizler yemek yapmıyoruz. Bunu bir kez düşünün, öyle bir mucize gerçekleştiği zaman, burada oturarak sizler düşüncesizliğin ötesine geçtiniz. Daha fazla sayıda mucizeler göreceğiz. Çünkü madde de, aynı Bilinçli Güçten yapılmıştır. Bunu da görün. Aşçı orada oturuyor. Ve sorularınıza bu şekilde cevap verilecektir.

Düşüncesiz farkındalık içine girdiğiniz anda, Tanrı’nın koruması altına girdiğinizi ve düşüncesiz farkındalıkta, bu yardımın sizin varlığınıza geldiğini anlayacaksınız. Herhangi bir sorunuz varsa lütfen Bana bugün sorun ama bugün meditasyon yapmayın çünkü meditasyon için saat çok geç oldu. Bir dahaki sefere meditasyon yapacağız. Ve şu anda bir puja yapalım ya da mantraları okuyalım, böylece size özel bir koruma sağlanacak ve bu sayede hiçbir sorun yaşamayacaksınız. Dışarıda dolaşan birçok şeytan var ve başınız belaya girebilir. Gelmek zorundasınız. Bundan sonra program Pune’da. Pune’ye gelmek isteyenler, Pune’ye de gelebilirler ama iki haftalık bu programa katılırsanız daha iyi olur. Şimdi söylediklerimi bir düşünün. Şimdi Benim konuşmam ile şartlanmış olamazsınız. Şartlanmalarınız da ortadan kalkacaktır. Önemli olan, bunun biteceğidir. Şartlanmalar buradan (Sahasrara) uzaklaşıp gidecektir. Aydınlanmanın ardından en büyük fayda, artık hiçbir şeyin size yapışmamasıdır. Onun kaba hali size yapışmayacaktır, sadece onun bilinci yapışabilir. Urduca, Farsça ya da Fransızca konuşsam bile kelimelerin arasından akan chaitanya sizin içinize dolacaktır. Böylece vibrasyonlar da içinize akacaktır. Dili anlamanıza gerek yok. İçinizden akan sevgi, size dokunan şeydir. Bu sanki siz çiçeğin adını bilmiyormuşsunuz ama onun balının içinize girmesidir, koku içinize akacaktır. Koku Bilinçtir ve çiçek (BELİRSİZ) Yani siz ismini anlamasanız da, koku herkese gelir. Her insan bir çiçeğin kokusunu alabilir. Herkes onun İngiliz, Fransız ya da Hintli olabileceğini anlayabilir. Onun kokusunu herkes duyabilir. Bu herhangi bir dile ihtiyaç duymaz. Aynı şekilde, Bilinçli Güç olan Tanrı’nın kokusu, dili ne olursa olsun, herkesin içine akabilir. Bu konuşmada söylemek istediklerim farklıydı, vermek istediklerim farklıydı. Bu içeride yerleşik bir hale geldi. Sorun ne olursa olsun, o buradan çıkarılacaktır (Sahasrara). İçeride bir çalkalanma oluyor ve buna bağlı olarak, çakra, o şey her ne ise, bir tur attıktan sonra kurtulmak istiyorsa, onu dışarı atın, elinizin yardımıyla onu dışarı çıkarın. Bazılarının kafası ağırlaşabilir, onu çıkarın (bu ağırlığı). Eğer birinden catch ediyorsanız, endişe etmeyin, ağırlığınız da onunla birlikte gider. Dün söylediğim gibi sol elinizle onu çıkarın. Soru sormak isteyen varsa lütfen sorsun.