Seminer, Mahamaya Shakti, Akşam üzeri, Mooladhara’nın Düzeltilmesi

University of Birmingham, Birmingham (England)

Feedback
Share
Upload transcript or translation for this talk

Mahamaya Shakti semineri, akşam üzeri, Birmingham, (İngiltere), 20 Nisan 1985

Shri Mataji: Lütfen oturun.

Bu iyi mi?

Kaydediyor musun, tamam mı?

Sahaja Yogi: Evet, Anne.

İşte Mahamaya oyunu böyle oynar. Onlar (puja için) her şeyi planlamışlardı. Tüm ayarlamaları yapmışlardı ve sari kayıptı. Tamam. Bunun üzerine onlar Bana gelip, sarinin kayıp olduğunu söylediler, peki şimdi ne yapmalı? Onların anlayışına göre, sari olmaksızın pujayı yapamazsınız. Ben de “Tamam, o zaman bekleyelim” dedim. Eğer sari zamanında gelirse, pujayı yaparız; aksi olursa, daha sonra yapabiliriz ama bundan en az rahatsız olan Bendim, en az Ben üzüldüm, çünkü Benim bu konuda akli bir düşüncem yok ama eğer sizin akli olarak bir fikriniz varsa, siz “Ah, biz her şeyi programladık, her şeyi ayarladık. Bunu yaptık ve şimdi bu suya düştü”, dersiniz. Önemi yok bunun. Hiçbir şey suya düşmüyor ama bizim yapamayacağımız şey budur. Çünkü siz Bana bugün, “Mahamaya nedir?” diye sordunuz. İşte onun olduğu şey budur. Yolunuza çıkan her şeyi kabul etmeyi öğrenmelisiniz. Bu da, bu şeylerden birisi. Ve burada, kendimizi hüsrana uğramış, öfkeli, üzgün hissettiğimiz ve keyfimizi kaçırdığımız şeylerden birisi de, bizim akli bir projeksiyon yapmamızdır. Akli olarak bir şeyleri hesaplıyoruz. Bu böyle olmak zorunda diye. Ve bu aslında, bir bakıma süptil bir ego duygusudur. Çünkü Ben şöyle düşündüm: “Alnınıza yazılmış olan bu. Tamam. Sari yarın elimizde olacak. Bunun ne önemi var?” Bay Srivastava’ya her halükârda saat iki civarında döneceğimi söyledim. “Neden sabah dönmeyesin ki?” dedi. “Bunun olası olacağını sanmıyorum”, dedim. İşte bu şekilde siz, avyagra olursunuz. Vyagra endişeli kişi anlamına gelir. A-vyagra endişe etmeyen kişidir. Yani biz, iki şeyden dolayı endişe ediyoruz. İlk olarak, gelecekte ne olacak diye endişeleniyoruz? Gelecek, mevcut değildir.

Eğer siz aklınızda, gelecekte bunun olması gerektiğine karar verdiyseniz, o zaman üzülürsünüz. Birisi bu ama eğer siz herhangi bir akli bir resim oluşturmadınız, sahneye neyin çıkacağını göreceksiniz. Neyi görünürseniz, onu izleyeceksiniz. O zaman endişe etmediniz çünkü neyin olacağını görmek için sabırsızlanıyorsunuz. Bu da, kendinizi incinmiş hissetmenizin, endişe etmenizin bir yoludur. İkinci olarak ise, “Oh, biz puja yapacaktık ve şimdi bunu yapmayacağız” şeklinde siz bir hikâye, bir resim oluşturduğunuz zaman, endişe edersiniz. Yani, siz üzgünsünüz. Bu ne fark yaratır ki? Ve o zaman, bugün Benim yaptığım konuşmamın ve yarın ise, pujanın keyfini çıkaramazsınız. Çünkü siz pujanın bugün yapılacağını düşünüyordunuz. Hepimiz iyi giyindik. Çok hoş Pujaya hazırlanmak için çok zaman harcıyoruz. Tamam, pujayı yarın yaparız. Bunun ne önemi var? Gerçekten de güzelce süslendik. Hepimiz puja için hazırdık, puja yapmak için burada oturuyorduk ve şimdi ne oldu! Ben kalkıp, Puja için sarimi hiç giymedim bile. Neyin geldiğini biliyordum. Yani, Benim sizi bu şekilde görmemde bir sorun yok. Çünkü normalde pujadayken, sizleri asla bu şekilde (güzel) giyinmiş bir halde görmem, (o sırada) Ben Kendimle meşgulüm. Şimdi ise, sizleri böyle güzel bir şekilde giyinmiş halde görebiliyorum. Bundan dolayı çok mutluyum. Ve bu akli şeyler, bizi hayal kırıklığına uğratmaktan sorumludurlar. Tıpkı sizlere paradan bahsetmem gibi. Aynı şey olur. Hindistan’da insanlar gelirler. Onlar bir şeyler satın almak için yanlarında çok fazla para tutuyorlar. Bilirsiniz, bazen sizin tüccar dediğiniz kişiler gibi onlar cepleri yüklü olarak geliyorlar. Gelenekler o kadar müşfik ki, demek istiyorum ki, Sahaja Yogiler Hindistan’da da olsa, İngiltere’de olsalar veya herhangi bir yerde, onların ücretsiz geçiş hakkı vardır. Ve sonra onlar akli bir resim oluşturuyorlar: “Biz bunu satın alacağız.” Tamam? “Ve bakın, biz ne kadar çok para harcayacağız.”

Ve eğer başka bir şey için biraz para harcamak zorunda kalırlarsa, bu kadar çok para harcamaya karar verdikleri için üzülürler. O zaman biraz para harcamak üzere  gidebilirler. Bu şekilde, siz aynı zamanda Mahamaya’nın nasıl çalıştığını da görüyor musunuz? Bu hepinizin başına geldi. Yani onlar gidip bir şeyler satın alırlar. Size Gavin’in bir keresinde bir resim satın almasını anlatacağım. Onun ne kadar ödediğini bilmiyorum, sanırım 500 rupi, hayır sen ne kadar ödedin 4000 kadar ya da bilemiyorum. Bunun için kaç pound ödedin?

Gavin: Kırk pound. Kırk pound.

O şey için kırk pound ödedi. Bunun için Ben beş pound bile ödemezdim. Ben de “Bu nedir? Bunu nasıl satın aldın?” dedim. “Ah, bu çok güzel bir şey, anne. Bunu Agra’da aldık”, dedi. Ben de “Bu Nepal’den geliyor. Eğer bunu Agra’dan alırsanız Bence çok pahalıya gelir ve bu bir israf olur”, dedim. Ama en kötüsü de, bu şeyin vibrasyonlarının çok kötü olmasıydı. Onlar gidip harika bir şey satın aldıklarını sandılar ve vibrasyonlar çok kötüydü ve bunu fark ettim. O da şöyle dedi: “Tamam Anne. Ben onu Sizin evinizde tutacağım ve Siz vibrasyonunu düzeltirsiniz.” Bunu denedim ama işe yaramazdı. Ben de şöyle dedim: “Gavin, şimdi ne yapmalı? Onu sen Thames nehrine at, bunun ne olduğunu Ben bilmiyorum.” Ve şans eseri şöyle bir şey oldu. C.P., “benim Japonya’ya bir Buddha hediyesi götürmem gerekiyor” dedi. Ben de ona şöyle dedim: “Bu Japon katılımcılar işe yaramaz kişiler. Hiçbir bhoot onları rahatsız etmeyecektir.” O da “bu kişiye bir şey satın alabilir miyim?” dedi. Bende “Buddha şeyleri bulmak, bunun burada kolay bir şey olmayacağı anlamına gelir” dedim. “Ama Benim bir Avlokhiteshwara’m (Buddha’nın, şefkatle bakan Tanrı formu) var. Sen bunu almak ister misin?” dedim. “Fiyatı ne kadar?” dedi. “Kırk pound” dedim.

“Pekala, Tamam. Onu alacağım” dedi. Ve kırk pound karşılığı onu satın aldı. Ben de “Tamam” dedim. Onu sen bu Japon adama ver.” Bu kişi çok kötü bir insandı. “Onun için çok iyi olur bu” dedim. Ve şunu gördüm ki, bakın, çünkü bunun bir yerlerde bir amacı olacağını biliyordum. İşte bu yüzden akli imgelerimiz o kadar katıdır ki, anlayışımızda hiçbir esneklik yoktur. Ve eğer siz bunu esnek bir hale getirmeye başlarsanız, o zaman, bunlar Gavin’in Hindistan’a ilk gittiği zamanlardı, çok erken dönemler, o artık farklı birisi. Yani eğer siz esnek olursanız, o zaman olup bitenin neşesini görürsünüz. Bir şeylerin nasıl ayarlandığını görüyorsunuz. Ama eğer bu katıysa, o zaman da siz kendi katılığınıza kapılırsınız. Ve bundan asla keyif alamazsınız çünkü Mahamaya gücüne yönelik bir hareket yoktur. İşte o zaman kendinizi hüsrana uğramış hissedersiniz. Görüyorsunuz ki, bunların hepsi sizin eserinizdir. Zihinsel projeksiyon / yansıtma, sizin yarattığınız bir şeydir ve aynı zamanda yıkım da, sizin yaratımınızdır. Bundan kimse sorumlu değildir, sadece siz sorumlusunuz ama bunu yapan Mahamaya’dır, “Sankalpa vikalpa karo”, bir şeye siz karar verirsiniz. “Şimdi bugün Birmingham’a gideceğim. Birmingham’a gitmem gerekiyor. Meditasyona gelemem. Benim bunu yapmam gerek”, dersiniz. Bir süre sonra Sahaja Yoga için gerekeni yapmaktan başka bir şey yapmanın, imkansız olduğunu göreceksiniz. Çünkü ne zaman bir şey yapmaya çalışsanız, bunun sizi hayal kırıklığına uğratacağını, üzeceğini göreceksiniz. Eğer böyle değilse, o zaman bu sizin neyin önemli olduğunu, neyi kaçırdığınızı fark etmenizi sağlayacaktır. Bazen yolda kaybolursunuz. Şöyle düşünüyorsunuz: “Aman Tanrım. Yolu kaybettik. Ne yapalım? Şimdi nereye gitmeliyiz?”

Sizin yerinizde olsaydım şöyle derdim: “Peki. Yolu kaybettik. Bu başka bir şey bulmanız için olsa gerek.” Ve orada Ben günlerdir birlikte aradığım başka bir şeyi buluyorum. Ben orada sadece bunu görüyorum. Yani eğer siz, Ruhunuzun neşe veren niteliğine güvenirseniz, ne pahasına olursa olsun Ruhunuzun bu niteliğini kaybetmezsiniz. O zaman bu bir rehber görevi görür ve tüm bu dünyevi, geçici şeylerdeki esnekliği anlarsınız. Hepsi değişebilir, ancak siz değişemezsiniz çünkü siz Ruh’sunuz.

Bugün çok önemli bir konu olan Mooladhara’dan bahsetmek istedim. Sanırım bundan birçok kez bahsetmiştim, ancak Batı’da şunu söylemek zorundayım ki, yanlış tutumlarımız ve çok baskıcı olan diğer insanların yanlış zihinsel projeksiyonların  tarafınızdan kabulü nedeniyle, Mooladhara’mızı fazlasıyla mahvettik. Kundalini, Mooladhara’daki (normale kıyasla) daha zayıflamış olan bir güçle yükselmiş ve kendini bir şekilde ayakta tutmuş olmasına rağmen, daha öncesine yaptığımız farklı (yanlış) şeçimlerin tuzağına her zaman düşebileceğimizi bilmeliyiz. Mooladhara çakranın gerçekten parçalanmış olması çok ciddi bir meseledir ve eğer bizler çok dikkatli değilsek, dikkatimizin gidebileceği farklı yollar yaratmışız demektir.  Şimdi, diyelim ki bir kişi dürüst olmayan bir insansa, eğer cimri bir insansa ya da para odaklıysa, bu çok kaba bir şeydir ve bunu çok net şekilde görebilirsiniz. “Neden böyle bir şey söyledim? Neden böyle bir şey yaptım?” diye siz kendiniz görüp, şaşırıyorsunuz, ama iş sol kanal saçmalıklara ve Anne’ye karşı günah işlemeye gelince, bu sadece sizinle, kendiniz arasında gerçekleşen gizli bir eylemdir.

Kendiniz dışında hiç kimse aklınızdan neler geçtiğini bilemez. Bir sonraki an, mahremiyetiniz içinde yalnız kaldığınızda, ne yapacağınızı kimse bilemez. Anneniz dışında, hiç kimse size bakamaz. Ben ayrıca sizin sadece Mooladharalarınızı hissediyorum. Size karşı çok açık şekilde konuşmak gerekirse, bu Kendimin hissetmekte zorluk çektiği bir merkezdir. Bunun nedeni, pek hassas olmayan çok, çok güçlü bir Mooladhara’ya sahip olmamdır. O rahatsız olmaz. Benim Mooladhara’mın dikkati başka hiçbir Mooladhara’nın yanına yaklaşmaz. Sadece geri çekilir, onun her zaman oynadığı oyun budur.

Yani Ben de, durumu çok kötü olmadığı sürece, yani o kişi Bana çok yakın olduğunda, o zaman Mooladhara’yı çok güçlü bir şekilde hissederim. Ama yine de yapabilir miyim? Diyelim ki siz Bana bir şey verdiniz ve bu şey sizin tarafınızdan kullanıldı, Ben onu hemen hissedebiliyorum. Yani Mooladhara’nın düzeltilmesi işi tamamen size bağlıdır. Ve ne isterseniz yapın, güçlü bir Mooladhara olmaksızın yükseğe çıkamazsınız. Şimdi, Mooladhara’larına saygı gösterenler için, Hintliler için, Mooladhara’nın gücünü nasıl yükselteceklerini gösterilen pek çok yöntem ve yol var ama bu Batılı insanlar için işe yaramayacaktır çünkü Mooladhara hasarlı bir şey. O parçalanmış bir şeydir ve bu Mooladhara’nın fiziksel tarafında değil, bizim “Mana” dediğimiz duygusal tarafında, sol kanalda çalışır. Yani siz bile bu şekilde konuşmuyor olabilirsiniz ama zihniniz hâlâ o alemdedir ve siz hâlâ o alem üzerine düşünüyorsunuzdur.

Zihinsel olarak bile siz onun içindesiniz ya da bir şeyler görüyorsunuzdur, böyle şeyler görmek istiyorsunuzdur, böyle şeylerden keyif almak istiyorsunuz. O gizli tutulan çekim hala oradadır, Mooladhara’nız güç kazanamaz. Ve Benim Batılı insanlarla konuştuğumun farkında olmalıyız. Aynı şeyi Hindistan’dan gelenler için söylemiyorum. Bu nedenle, artık sizin çok daha fazla çalışmamız gerekiyor. Dikkatli olmalı, kendinizle başa çıkmalısınız ve bu daha çok zihinsel bir aktivitedir. “Zihinsel” yani Ben duygusal tarafı kastediyorum. Aklınızı seyretmelisiniz. İngilizce’de “akıl” çok garip bir kelimedir ama duygusal yönümüzü, arzularımızı doyurduğumuz “Mana”, şimdi bu nereye gidiyor? Zihnimizin bu hareketi nerededir? Ne yapıyor? Zihninizin, arzularınızın karşısında durmalısınız ya da siz bununla yüzleşerek, olup biteni kendi gözlerinizle açık bir şekilde görebilirsiniz. Karar sizin. Bu noktada sizi hiç kimse düzeltmeyecektir. Bana itirafta bulunduğunuzu biliyorum. Açık konuşmak gerekirse mektuplarınızı Ben hiç okumam. Gönderdiğiniz mektuplar, her ne olursa olsunlar, onları okumazdım. Hangi itirafta bulunmuş olursanız olun, Ben o mektupların hepsini yaktım. Sizin ne yaptığınıza dair hiçbir fikrim yok. Bunu bilmek de istemiyorum. Bu Benimle ilgili değil. Benim endişem, artık aynı seviyede veya herhangi bir seviyede, sizin yine bu aynı fikirler üzerinde duruyor olmamanızdır, diyebiliriz. Yanlış türdeki Mooladhara’dan size gelen düşüncelerle mücadele edebilmeniz, ancak düşüncesiz farkındalık içinde olmanızla mümkündür.

Belki bazılarınızın Mooladhara’sında bhootlar vardır ve bizim bu tür bhootlar için de kimi fiziksel tedavilerimiz var, bunu bir ara Gavin’e anlatacağım, siz de ona sorabilirsiniz ama kalkıp sürekli olarak “Bu bir bhoot ve ben iyiyim. Ben bhoottan uzağım”, diyemezsiniz: Öyle değilsiniz. Ne zaman “Benim bir bhoot’um var” deseniz, bu sizin de bhoot’tan yana olduğunuz anlamına gelir. Bir kişiyi Sakshi (Şahit) olarak görüyorsunuz. Yani o kişiyi siz görüyorsunuz ama neşenizi öldüren bir tepki almıyorsunuz. Siz kendiniz Mooladharalarınızı çok iyi şekilde hissedebilirsiniz. Bunu parmak uçlarınızda da hissedebilirsiniz ve bu konuda uyanık olun. Kendinize karşı merhametli davranmak istiyorsanız, dikkatinizi aklı başında bir evlilik hayatına yönlendirmeniz gerektiğini bilin ama bu da çok fazla olmamalıdır çünkü şimdi, öğrendiğim kadarıyla Batı’da insanlar dikkatlerini bir kişiden diğerine kaydırmak için yöntemler geliştirmişler. Saf dikkatlerini yok etmek için tasarladıkları, farklı türden zihinsel bir akrobasi bu. Bunlarla oynamayın. Hala bir şekilde kötü bir Mooladhara’nın tuzağı içinde olduğumuzu ifade ettiğimiz pek çok başka şey var. Giyinme şekliniz, yürüyüş şekliniz, oturuş şekliniz, konuşma şekliniz, davranış şekliniz, diğer insanları etkilemek içindir. Ben Sahaja Yoga’daki diğer insanlardan etkileneceğim. Gerçekten işe yaraması gereken tek etkilenme, diğerlerinin ulaştığı ruhsal yükselişin büyüklüğüdür.

Bunu yapabilirsiniz; zor değil. Kundalini, tüm bu parçalanmış Mooladhara’larda yükselebildiğinde, eminim ki siz kendi Mooladhara’nızı tamamen iyileştirebilirsiniz ama sorununuz öncelikle Mooladhara’nın güçlendirilmesiyle ilgili, bunun için hepinizin bir çeşit tapasyaya girmeniz (kendine hakim olduğun, saf bir hayat sürmek) gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden bazen Batılıların daha az et tüketmesi gerektiğini söylüyorum, özellikle de kırmızı et, sığır eti, at ve köpekleri; başka neler yiyorsunuz bilmiyorum. Vejetaryen yiyeceklere daha çok yer verin. Vejetaryen olun demiyorum, bunu anlıyorsunuz. Daha fazla, vücudunuza çok fazla ısı vermeyen şeyler yiyin. Balık bile çok ….[duyulmuyor]. O halde bir bakıma münzevi bir hayata geçin, ama aynı zamanda bu korkunç, sağlıklı denilen yiyecekleri de yemeyin. Onlara tahammül edemem, size söylüyorum. Bunlar insanlar için değil hayvanlar için uygun sanırım. Midenizi tamamen çalkalıyorlar ve bu korkunç. Bir keresinde şu Country Store’dan bir şey almıştım ve “yeter artık!” dedim. Country Store (Ülke Mağazası) – bütün ülke mideme girdi. Yani siz, (oraya gitmek zorunda mısınız?) Mooladhara’dan muzdarip olanlar, yemeğin Mooladhara’nın güçlerinde bir fark yarattığını bilmelidirler. Yani eğer onu iyileştirmeniz gerekiyorsa, öncelikle onu sakinleştirmeniz gerekir; aşırı uyarılmıştır, aşırı uyarılmıştır. Dokunduğunuz her erkek, dokunduğunuz her kadın, baktığınız her kadın… Anlayamıyorum, maymunlardan daha kötü, korkunç.

Ganesha’nın Mooladhara’nıza kutsamalarını bahşetmesi için onu sakinleştirmeniz, soğutmanız gerekir. Hiç lütuf yok ama “kendinize saygı duymak zorundasınız” diyebileceğim kadar dışarıda da değil. Bu, bildiğim kelimelerle halledilemez.  Oturup meditasyon yapmalı ve onu sakinleştirmeye çalışmalısınız. Gavin’le konuşacağım ve bu konuda ne yapılabileceğini ona anlatacağım çünkü bunu size bu kadar açık bir şekilde söyleyemem ama yine de bunların hepsi fizikseldir. Bu zihnin nereye gittiğini, pis şeylere gittiğini görmek için, sizler akli olarak onu izliyor  olmalısınız. O neden sürekli olarak bu duyguya gidiyor? Siz kuşlara bakın, çiçeklere bakın, doğaya bakın, güzel insanlara bakın, sadece onlara bakın. Batı’da olan bir diğer korkunç şey de, kadınların erkekleri heyecanlandırmak için vücutlarını sergilemek zorunda kalmasıdır. Erkekler de aynısını yapıyorlar sanırım. Sürekli olarak birbirlerini heyecanlandırmaya çalışır ve aptalca bir heyecan yaşarlar. Çiçekler, güzel takılar gibi güzel olan şeyleri ortaya çıkarmalısınız. Tamam mı? Ama siz sadece “bir şey” değilsiniz! Orası sizin özel mülkünüz. Bütün altınlarınızı sokağa dökmezsiniz, değil mi? Bazen, bunu denemenizde fayda var. Altınınızın yağmalanmasından rahatsız olursunuz ama iffetinizin yağmalanmasından rahatsız olmazsınız. Herkes size pis gözlerle bakıyor. Kendinizi hakarete uğramış gibi hissetmiyor musunuz? Çünkü ego pis bir şeydir. Buna aldırmaz. İnsanların sizi izlemesi mutluluk vericidir. Onlar sizi yağmalıyorlar. İffetinizi yağmalıyorlar. Ama Sahaja Yogiler böyle değildir ama yine de kalplerinizi temizlemeniz, zihinlerinizi temizlemeniz, kendinizi bunun dışına çıkarmanız gerektiğini söylemeliyim.

Zihinler çok garip bir şekilde yerleştirilmiştir ve bu nedenle en büyük kargaşalar insanların beyinlerindedir. Onlar kafaları çok karışık insanlar, çok kafası karışık insanlar bunlar çünkü bu tür bir yaşam içinde bilgelik yoktur. Siz sadece seks odaklı bir kişilik haline gelirsiniz. Aslında durum tam tersi. Eğer siz para odaklıysanız, parayı korumak istersiniz. Eğer posses edilme odaklıysanız, bunu korumak istersiniz. Eğer küçük bir antika parça satın alırsanız, onu muhafaza etmek istersiniz. Peki, her şeyin en üstünü olan bu mülk neden korunmasın, süslenmesin ve ona ibadet edilmesin? Bu noktada Ben, insanların gizlice bu tür şeylere düşkün olmalarından dolayı oldukça endişe ediyorum ve onlar bazen ikiyüzlü davranırlar, bu konuda ikiyüzlü olmaktan çekinmezler. Onlar Sahaja Yogiler, tamam, ama bu konuda istedikleri şeyi yapabileceklerini düşünüyorlar. Ve bazen bazıları “Anne bize bunda sorun olmadığını söyledi” diyorlar. Ben asla öyle bir şey demedim! Taviz vermeyeceğim bir nokta var: Kendinize, hayatınıza, varlığınıza, kişiliğinize karşı iffetli bir bakış açısına sahip olmalısınız. Sizler azizlersiniz. Ve eğer bir aziz iyi bir karaktere sahip değilse, o kişi bir aziz değildir, Ben buna karakter derim, karakterin özü derim. Bu nedenle, bu saflığın korunması gerekir. Bu konuda herhangi bir uzlaşı durumu olamaz. Her şeyin köklerine vuramazsınız. Eğer bu kolektif bir şekilde çalışırsa, hiç kimse kendisini aldatmaz, hiç kimse kendisini kandırmaz,  zihni yükselişi doğru yola sokun.

Yükselişi düşünerek, nasıl yükseleceğinizi düşünerek, sevinç yaşadığınız anları düşünerek, Benimle ilk tanıştığınız günü düşünerek, diğer tüm güzel ve kutsal şeyleri düşünerek, zihniniz temizlenebilir. Ve ne zaman böyle bir düşünce (aklınıza) gelse, “bu değil, bu değil, bu değil” demelisiniz. Size söylüyorum, bu fiziksel olmaktan çok zihinsel bir durumdur. Bunun zor olduğunu biliyorum, ama eğer aydınlanma alabiliyorsanız, neden bu da olmasın ki? Bu konuda herhangi bir uzlaşmanın söz konusu olmadığını hepiniz anlamalısınız. Ve bir gün gelebilir ki, eğer siz bunu yapmaya devam ederseniz, tıpkı diğer şeytanların dışarı atıldığı gibi sizde de tamamen bir fırlatılıp, bir kenara atılacaksınız. Yani bir taviz verme durumu yoktur. Kendinize bunu söyleyin, kendinizi kandırmayın, kendinizi aldatmayın. İçinizde gizlenen bir şey varsa, yükselemezsiniz. Aşağıya doğru sürükleneceksinizdir çünkü bu sizin zayıflığınızdır ve giderek daha zayıf, daha zayıf ve daha da zayıflayacaksınız. Tek soru “dikkatinizin nerede olduğudur?” Yönlendirin. Dikkatinizi başka bir yöne yönlendirin. İlk önce biraz egzersiz yapmaya, biraz çaba göstermeye ihtiyacınız olacak ve bunun sonrasında bu otomatik olarak gelecektir. Efor harcamanıza gerek kalmayacak, endişelenmenize gerek kalmayacaktır. Tam tersine, başka türlüsünü olmanız imkansız hale gelecektir. O kadar çok şartlanma var ki. Şartlanmaların ekmeğine yağ sürdük, kendimizi mahvettik.

Bu şartlanma, hepsinin en süptili ve hepsinin en kötüsüdür. Bu sorunla ilgilenme sorumluluğunu bireysel olarak üstlenmediğiniz sürece, Sahaja Yoga’da mücadele etmek imkansızdır. Mooladhara en hassas ve en güçlü çakralardan biridir. Onun pek çok katmanı var ve pek çok boyutu var. Mooladhara’nız iyi değilse hafızanız da iyi olmaz. Eğer Mooladhara’nız iyi değilse, başlangıçta bilgeliğiniz de başarısız olacaksınızdır. Yön duygunuz olmayacaktır. Şu anda Amerika’da olan, insanlar daha kırk yaşına gelmeden tırmanan bu delilik, bu onların Mooladhara’larının gitmiş olmasından dolayı kaynaklanmaktadır. Tedavisi mümkün olmayan hastalıkların çoğu, fiziksel tarafta zayıf olan Mooladharalardan kaynaklanır. Zihinsel açıdan bakıldığında, orada gördüğümüz zihinsel sorunların çoğu, yüzde doksanının zayıf Mooladhara’dan kaynaklandığını söyleyebilirim. Eğer bir kişinin güçlü bir Mooladhara’sı, güçlü bir Mooladhara’sı varsa, başı belaya girmez. Çünkü biliyorsunuz arkada Mooladhara’nın çok güçlü bir tutuşu var. Ve aklınız karıştığında, beyni suçlarsınız. Bu beyin değil, çoğunlukla Mooladhara’dır. Dolayısıyla hem fiziksel güvenliğiniz hem de duygusal açıdan güvenliğiniz için, Mooladhara’ya karşı sizler aklı başında bir tutuma sahip olmalısınız. Bu yüzden hepinizin evlenmesi için çok hevesliyim ve evlendikten sonra, birkaç gün sonra siz dikkatinizin evlilik hayatının diğer sorunlarına kaymaya başladığını görüyorsunuz. Ama böyle değil, eğer siz bir Sahaja Yogi değilseniz, çünkü sansasyon modern yaşamın ana teması haline geldi.

Ve siz, insanların tüm bu kasıtlı eylemlerinin dalgalı denizinde savrulup duruyorsunuz. Medya, kitaplar, fikirler, her şey içinizde bu korkunç, heyecanlı mizacı yaratır. Böyle bir insanın sabrı yoktur, dengesi yoktur. Aslında o ikiyüzlüdür ve çok kötü bir sol Vishuddhi’si vardır. Bununla, pek çok komplikasyon ortaya çıkıyor. Aydınlanma almadan önceki geçmişinizi unutun. Her ne yaptıysanız, bunu unutun gitsin. Sadece endişe etmeyin ama bir şeyi unutmayın; siz Mooladhara’nıza zarar verdiniz. Bu yüzden onunla ilgilenmelisiniz, onu sakinleştirmeli, onu normale döndürmelisiniz. Onu sağlıklı, dengeli bir merkez haline getirmelisiniz ki, bu sayede Shri Ganesha onu yönetebilsin. Shri Ganesha hakkında konuşurken, vibrasyonların Benim için çok fazla olduğunu biliyorsunuz. Masumiyetten bahsediyoruz ama içimizde masumiyeti uyandırmak için, bizler tamamen izlemeli, zihinlerimiz hususunda tam bir uyanıklık içinde olmak zorundayız. O, ne düşünüyor? Nereye gidiyor? Bu hırsız nereye gidiyor? Kimi numaralar yapmaya mı çalışıyor? Bir numara mı yapıyor? Tamam mı! Gözünüzü dört açmalısınız, çok uyanık olmalısınız. Uzun zamandır bunun üzerine konuşmayı düşünüyordum ama şimdi size bir şeyi söylemem gerekiyor. Yaptığınız şeyler açığa çıkacaktır. Bu da Mahamaya’nın başka bir niteliğidir. O sizi ifşa edecektir. Benimle oyun oynamaya kalkarsanız, ifşa olacaksınız. “Benimle” dediğim zaman, bu “Kundalininiz ile” anlamına gelir. Eğer Kundalininiz ile oyunlar oynamaya çalışırsanız, ifşa olacak ve kendinizden utanacaksınız. O yüzden lütfen dikkatli olun, çok dikkatli olun, Mooladhara’nızı yeniden çok sağlıklı ve güçlü bir hale getirin.

Tanrı sizleri korusun!

O halde duamız şu olmalıdır: “Mooladhara’mız sağlıklı ve güçlü olsun.” Bu kadar. Hadi dua edelim. Mooladhara için belli bazı egzersizler var. İngiltere’de lideriniz olan Gavin’e açıklayacağım. Daha sonra o bunu size aktaracaktır. Bu sözlü olarak yapılmalıdır. Bunların yazılmaması gerekiyor. Aşramların ve diğer yerlerin liderleri her ay bir ara gelip onu görmeli ve bunlar konuşulmalıdır çünkü bu bir sır, açıkça tartışılmaması gerekir. Bu sizinle kendiniz arasındaki bir sır. Hiçbir yere yazılmamalı. Bundan bahsedilmemeli, fakat hepiniz tarafından, Shri Ganesha’nın neşesinin tadını çıkaracağınız bir şekilde bunun üzerinde çalışılmalıdır. Bunun erkeklere kıyasla, daha çok bayanlara yönelik olduğunu söyleyebilirim çünkü erkekler kadınlardan çok daha fazla acı çekiyor. İşte bu yüzden kadınların çok dikkatli olması gerekiyor. Kardeşlerinizle çok iyi ilişkiler geliştirin. Sizler yüksek karakterinizi gerçekten oluşturmadığınız sürece, erkekler geliştirilemez. Hindistan’da kadınların, birinin onlara bakmaya çalışmasından ya da onlara dokunmasından hoşlanmadığını gördünüz. Onlar bundan hoşlanmıyorlar. Binlerce kadın kendini öldürdü, yaktı, çünkü başka birilerinin gelip bedenlerine dokunabileceğini sandılar. Bu, Atma’nızla, Ruhunuzla çok ilgilidir. Sanki bu bir bedenmiş gibi, masumiyet de Ruhunuzun bedenidir. Hepiniz böyle olabilirsiniz, çünkü artık sizler yogini oldunuz. Onlar Yogini değillerdi ama kendi iffetlerinin gücünü biliyorlardı. Bu, burada daha çok hanımlar için, etraflarında o asalet, iffet, kutsallık hissiyatı yaratmaya çalışmalılar ki, erkekler onlara saygı duysun ve onlarda bu duyguyu kendi içlerinde geliştirsinler.

Çok teşekkür ederim.

Such vibrations. As if there has been a Puja.

Such vibrations. As if there has been a Puja.
[A Yogini releases vibrations from Shri Mataji’s Back-Agnya or Mooladhara on Shri Mataji’s request.]
One should not feel depressed or left Vishuddhi but one should face it.
I think we should all meditate as this time. Close your eyes.
Tremendous.
[The Yogini moves her hand to Shri Mataji’s Vishuddhi on Shri Mataji’s request.]
Don’t feel guilty at all.
[The Yogini moves hand to Shri Mataji’s Heart on Shri Mataji’s request.]
Ask for forgiveness that’s all, catching on the heart but don’t feel guilty. It will clear out, the force is quite a lot today.
[The Yogini moves hand to Shri Mataji’s Right Heart on Shri Mataji’s request.]
Put your hands on the heart. Press it hard. Heart. Press it with your Mooladhara. Press it with your Mooladhara, Heart.
It’s terrible.

[Aside: Left Mooladhara is the point. Such a lot.]
Such a pain in the Heart if you feel it, press it with your Mooladhara. Press it hard with your Mooladhara. This portion, [the base of the right hand] press it hard.
Children are feeling the pain?

[Aside: Yogini: It started before you arrived Mother, the pain in the heart. Shri Mataji: See.]
Don’t feel guilty, please.

How are you feeling now? Better. See the vibrations. Watch Me without thinking.

[Shri Mataji holds a lit lamp before her Agnya]
See your vibrations. Put your hands towards Me and see your vibrations, put them up a little.

Are you feeling clearer now? Vibrations are more, much more, aren’t they? Good.
Watch your brains, without thought in the mind.

[Shri Mataji meditates].

I’m trying to put your brain right.
It’s better now. Vibrations are better.
Watch your brains, without thought in the mind.