Hepimiz arayıştayız. Caxton Hall, London (England)

Halka açık program, “Hepimiz Arayıştayız”, Caxton Hall, Londra, 20 Mart 1978. Gregoire, o kadar çok şey söyledi ki, bunun üzerine Ben ne söyleyeceğimi gerçekten bilemiyorum. Gerçekten şaşkınım. Bunun bir gerçek olduğunu biliyorum ve her ne kadar bu konuda biraz utangaç olsam da, sizler bununla yüzleşmek zorundasınız. Hepiniz arayış içindeydiniz ve sanıyorum ki, hatırladığım kadarıyla, Ben arayış içinde olmayan bir kişiyle karşılaşmadım. Onlar para ya da güç arayışında olabilirler ama birçoğu gerçekten de daha ötede olan bir şeyi arıyordu. Her zaman şunu hissettim, eski ve kadim zamanların Tanrı’yı arayan tüm büyük bilgeleri Batı’da doğdular. Materyalizmden nefret etme şeklinizi; yaşam için bir tür anlayışa ulaşma şeklinizi, Ben görebildim …. (bu) yeni bir şey. İsa’nın zamanında kimi cüzamlılar ve bazı hastalar dışında böyle insanlara rastlamak mümkün değildi. O’na bakmayı isteyen başkada kimse yoktu. Şüphesiz zaman değişti ancak pek çok insan bu arayış sırasında bir sürü hata yapmıştır. Hatalar her zaman affedilebilir. Onların düzeltilmeleri gerekir. Ben bununla birlikte doğdum. Bunu yapmam gerektiğini biliyordum ve bir gün Londra’da olmam gerektiğini de biliyordum. Çok yüksek, evrimleşmiş bir statüde olan tüm bu insanlar, diyebilirim ki, hayatın tekdüzeliği içinde yaşamayan, ortada guru olarak dolanıp para kazanmayan, alim olduklarını iddia etmeyen, tapınakların ve rahiplerin insanları, hepinizden uzakta yaşayanlar, kendilerini ormanlarda saklayanlar, onlar bunun olacağını biliyorlardı. Bunu biliyorlardı ama Batı’da arayış başladığı zaman, bir talep olması gibi, arz da (meydana) geldi. Burada oturan bir sürü Sahaja Yogi var. Ben onların gerçekten arayış içinde olanlar olduklarını söyleyebilirim çünkü onlar savaşmak için bir araya geliyorlar. (net değil) – “reddedildi” Birkaç şey var, Read More …

Daha Derin Meditasyon London (England)

“Daha Derin Meditasyon”, Londra, 20.02.1978 Cooly (Tony Paniotou) yazdın mı? Shri Mataji: Merhaba, nasılsınız? Yogi: Çok iyiyim, teşekkür ederim. Shri Mataji: Tanrı sizi korusun! Sandalyeye oturabilirsiniz. Rahat olun. Yogi: Oh, bu çok naziksiniz! Shri Mataji: Cooly’den bunu, onun için yazmasını isteyin. (Yazıyor.) Merhaba! Nasılsın Douglas? Sen nasılsın? Douglas Fry: Çok iyiyim! Shri Mataji: Çok iyi görünüyorsun! Tıpkı bir çiçek gibi güzel! Bakın ne kadar güzel çocuklarım var, tıpkı şuradaki yapraklar gibi. Bir süre için şu pencereyi açabilir misin? Sadece beş dakika için pencereyi açın. Rahat bir şekilde oturun. Bu şekilde rahat edin. Demek istiyorum ki, Evet, çok rahat olun. Kişi çok, çok rahat olmalıdır, çok rahat. Bu hanım daha Beni görmeden aldı! Çünkü bu onun havada hızlıca gezindiğini gösteriyor, çünkü, Bugün size daha ileri bir meditasyondan bahsetmek istiyorum: nasıl gitmemiz gerektiğini ve kendimizi nasıl anlamamız gerektiği üzerine. Bakın, sizin şimdiye dek olaylarla başa çıkmaya dair alışkanlıklarınız ve uygulamalarınız vardı. Dünyevi sorunlarla, kişisel sorunlarınızla, fiziksel sorunlarınızla, bedensel sorunlarınızla nasıl başa çıktığınızı biliyordunuz ama şimdi Tanrı’nın Krallığına girdiğiniz ve Tanrı’nın gücü içinizden aktığı için, çözümleriniz ve tarzlarınızın artık farklı olması gerektiğini bilmelisiniz. Yani… siz dikkatinizi Tanrı’nın emrine vermelisiniz. Aslında O’nun ışığı sizin dikkatinize doluyor. Bunu açıklamaya çalışacağım, çünkü bu şimdiye kadar bildiklerinizin tam tersi. Her zaman dikkatinizi bir noktaya vermeniz gerektiğini ve sonra hareket etmeniz gerektiğini, sonra bu konuya saldırmanız veya soruna saldırmanız gerektiğini, tüm enerjinizi ona yönlendirmeniz gerektiğini düşündünüz ve… Merhaba, nasılsınız? ve… sonrasında da tüm işin tekniğini, nasıl çözüleceğini ve… sorumluluğunu üzerinize almalısınız. Bu sizin için bir tür hayat deneyimiydi. Read More …

Tantrizm’in Tarihi Caxton Hall, London (England)

Tantrizm, Public program, Caxton Hall, Londra (İngiltere), 21 Kasım 1977. Sevgili arayış içindekiler, daha önce söylediğim bazı şeyleri özetleyebildiği için Gavin Brown’a müteşekkirim ve geçen sefer size anlattıklarımın tüm detaylarına tekrar girmeme gerek yok. Bazılarınız buraya ilk kez geldiniz. (Kaset kesintiye uğradı). Tantra’nın teknik olduğunu söylemesi gibi. Bu bir tekniktir ve Sanskrit dilinde Yantra, mekanizma anlamına gelir. Yani mekanizmanın tekniği. Şimdi bahsettiğimiz bu mekanizma nedir? İçimizde veya dışımızda herhangi bir mekanizma var mı? Yoksa bu süptil bir yöntemle mi çalıştı? Eğer düşünüyorsanız ve eğer siz gerçekseniz, tüm bu sorular aklımıza gelmeli ama görüyorum ki Batı’da insanlar maddi olarak çok gelişmiş olsalar da, çok maddi olan sorunları ve problemleri çözmüşler, çok donanımlılar ama spiritüel yaşam söz konusu olduğunda, çok naifler. Örnek bir form olarak takip edecekleri İsa gibi büyük bir kişiliğe sahip olmalarına rağmen, belki de bu örgütlü bir dinden dolayı, belki de bu böyle oldu, gerçekten arayış içindeki insanların meditatif yöntemlerle bunun içine girmeleri mümkün olmamıştır. Yani bu Tantra ya da Aydınlanmamızı çalıştıran bu teknik bilinmeli, tam olarak anlaşılmalıdır ve çalışan bu Yantra sizde zaten var ve içinizdeki bu Yantra’nın güzel bir taslağını buraya çizen Patrick’e teşekkürler, bu içinizdeki enstrümandır. Ancak insan aklımızla biz bir enstrüman düşündüğümüz zaman, yaşayan bir alet olan bir enstrüman düşünemeyiz. Yaşayan bir makineyi anlamak, anlayışımızın ötesindedir. Bu, içinizde yaşayan bir enstrümandır. Küçük bir tohumdan filizlenen ve çiçek açmaya çalışan bir ağacı gördüğünüzde, kişinin bu güzel ağacın büyümesi için çalışan mekanizmanın bir tekniği olması gerektiğini bilmesi gerekir. Ve biz amipten bu aşamaya evrimleştiğimizde, bunu düşünen, anlayan, Read More …

Mektup, 16 Ekim 1977 London (England)

Mektup, 16 Ekim 1977  Kitap yazma fikrine yüksek sesle gülüyorum! Tanrı okuyucuyu korusun! Tüm Sahaja Yogiler için harika bir haber. İlk halka açık konferans bu ayın 24’ünde Caxton Hall’da yapılacak. Reklam verdik ve birçok kişiyi davet ettik. Bakalım nasıl olacak? Tehlikelere atılma şeklinle, gerçekten kendine çok fazla zarar verdin. Londra’daki diğer Sahaja Yogiler de aynı türde. Çok çalışmam gerekiyor biliyorum. http://www.sakshi.org/River/kathman.htm

Mektup, 9 Eylül 1977 London (England)

Mektup, 56 Ashley Gardens, Londra (Büyük Britanya), 9 Eylül 1977 Mektup, 56 Ashley Gardens, Londra (Büyük Britanya), 9 Eylül 1977 Sevgili oğlum Anıl, (Anil Sharma) Mektubunuzu aldım ve Sahaja Yoga’yı Abu Dhabi’ye götürdüğünüzü okuduğum zaman,  çok sevindim. Evet, sorduğunuz sorunun cevabı Sahaja Yoga’nın gerçek adının “Antar yoga” (Sizi içten dönüştüren yoga) olduğudur. Bu Yoga’da insanın dönüşümü bir anda gerçekleşir ve ancak dönüşümle bu (yoga) fayda sağlamaya başlar. Ve ancak o zaman yogi ilerleyebilir. Bir insanın hayatı dharma temeline dayanır. Birisi bize çamurlu temel üzerine sağlam/kalıcı bir ev inşa etmemizi söylüyorsa, o kişiye ne diyebiliriz? Anlayabileceğiniz gibi bu, sağduyudur. Sahaja Yoganın avantajı şudur: Ev inşa edildikten sonra bile temel ne durumda olursa olsun,  temel düzeltilebilir. Gerekli olan tek şey bunu yapma isteğidir. Sahaja Yoga çok güçlü ve aynı zamanda aynı derecede sevgi doludur. Bu nedenle onu kullanarak veya uygulayarak yalnızca fayda görürüz, (Sahaja Yoga) ondan değil Nikkoo’ya bir mektup göndermiştim ama muhtemelen Pramila evinden ayrıldığından (evinden taşındığı için) mektubu alamayacaktı. Adresine göndermiştim. Umarım Annenizin sizi sevdiği kadar ve size saygı duyduğu kadar, siz de kendinize o kadar değer verirsiniz. Meşgulüm,  bu yüzden mektubunun cevabı gecikti. [Posted by: Anil Sharma]

Shri Mataji’nin Mektubu, 2 Eylül 1977 London (England)

Shri Mataji’nin Mektubu, 2 Eylül 1977 Kundalini, birçok iplikçiğe sahip olan bir ip gibidir. O, her bir çakrayı delip geçip, sarmallarını açarak yükselir. Eğer daha yüksekte olan çakralar açık değilse veya bu çakralardaki delinecek olan noktalar daralmışsa,  yükseldikçe Kundalini’nin kalınlığı  veya iplikçik sayısı azalmaya başlar. Eğer alt çakralar açıksa Kundalini bir bütün olarak yükselir, ancak üst çakralar açık değilse daralma, sadece birkaç iplikçiğin geçmesine izin verir. Bu yüzden en azından,  alt çakraların temizlenmesi çok gereklidir. Batılı zihinde yüksek çakralar daha iyidir ancak onların Mooladhara çakraları tehlikede olduğu için, (itici) güç çok zayıftır ve onların kendi hassasiyetleri de çok zayıftır. Kundalini hiçbir engel olmadan yükseldiği zaman, Agnya’ya ulaşır ve alt beyin plakasına bir bulut gibi yayılır, bu yüzden bir ağırlık veya uyku hissi yayılır. Anne sizi önce uyutur, diyorum.    İkinci hissedilen, Kundalini’nin yaşam gücünün İda ve Pingala üzerinde erimesidir. Sanki bir yaşam gücü bulutu, mutluluk yağdırmaya başlar. Yavaş yavaş kafa, sanki içinden kurşun çıkarılıyormuş gibi hisseder. İnsan kendini rahatlamış hisseder. Şimdi, yine bu iki kanal onu Nabhi’ye taşır ve şimdi Kundalini’den yeni bir güç ona katılır. …Sonra Agnya’yı açan üçlü kuvvet yükselir. Bu sırada kişinin gözleri kapanır. Gözbebekleri genişlemeye başlar. Artık kafa daha netleşir ama bazıları Sahasrara’da hafif bir baskı veya zonklama hisseder. Agnya geçişi, düşüncesiz farkındalığı yaratır. Sahasrara’nın sessizliğini hissediyorsunuz. Sahasrara’da Kundalini birikir. Brahmarandra’nın (bıngıldak kemiği) açılmasıyla bir nevi salınım başlar. Bazılarında bu yavaş yavaş çalışır ama çoğunda fışkırarak çalışır. O anda sadhaka (arayan kişi) vibrasyonların serin esintisini hisseder. Bu “Aydınlanma” dır. “Jagruti”ye (uyanışa) sahip olan, iyileştirme gücüne sahip Read More …

Devi Puja: “Köklerimiz dharma’nın içine inmelidir” Djamel Metouri House, St Albans (England)

“Köklerimiz dharma’nın içine inmelidir”, Djamel’in (Metohori) evinde yapılan konuşma, St Albans, İngiltere, 06.07.1977 Bugün size saflıktan bahsetmek istiyorum. Bu Benim adım, bunu biliyorsunuz, Nir-mala. ‘Ni’, ‘hayır/yok’ anlamına gelir; ‘mala’ ise ‘kirlilik’ demektir. Hiçbir kirliliği olmayan kişi Nirmala’dır ve bu Tanrıça’nın isimlerinden birisidir. Saflık, sessiz bir niteliktir, o sessizlik içinde konuşur. O, en agresif olmayan faaliyetlerden birisidir. İçinizi araştırır. Hiçbir şekilde ifade edilmez. Sevgi bile ifade edebilir: kelimelerle, eylemle ifade edebilir ama bu ifadesi olmayandır, yani saflık. Ve o saf olmayan her şeyi yıkar. Bunun nasıl işlediğini akıl yoluyla anlayamazsınız. Sizler onu hissetmeli ve bunu bilmelisiniz, o kendi sürecini yürütür. Bu çok hassastır. Bazen de taşkındır da ama asla şok edici değildir, asla. Bunu söylediğimde, insani fikirlerin donuk-ağır kafalı/dangalak bir hale geldiğini görüyorum. Ne zaman ağır kafalı oluruz, bu baş aşağı olmak demektir? Bir şeyin içine daldığımızda, yok edileceğimiz bir şeyin içine daldığımızda, biz baş aşağı oluruz. Bu saf olmamaktan kaynaklanır, yani olayları doğrudan doğruya onların kendi doğru perspektifleri içinde göremezsiniz. Öyleyse içimizde kirlilik yarattığını düşündüğümüz şeylerin neler olduğuna bakalım. Onlar bunu iki kelimeyle ifade ediyorlar, bakın: şehvet ve açgözlülük. Sanskrit dilinde onlar buna kala (altın) ve kama derler: yani kadın ve altın. Ama burada ‘kadın’ ,bildiğimiz kadın anlamına gelmez. ‘Kadın’ burada ‘şehvet’ anlamına gelir ve ‘açgözlülük’ de ‘altın’ anlamına gelir. Şimdi bakalım, bunların kendisi mi gerçekten kirlilik yoksa bunlar içimizde mi kirlilik yaratıyorlar veya bu iki şey, neden bizim için bir kirlilik kaynağı haline geldiler? Çünkü madde ve seksi bizler doğru perspektifleri içinde anlamıyoruz. Eğer bunları doğru bir perspektiften anlayabilirsek, Read More …

Guru Puja, “Vermeniz gereken Sözler” London (England)

Guru Puja, “Vermeniz gereken Sözler” , 01.07.1977, Londra Bugün sizin Anneniz de olan Gurunuza ibadet etme günüdür. Ve size söylediğim gibi, Annenin Kendisinin, sizin Gurunuz olması çok eşsiz bir olay. Ayrıca biliyorsunuz ki, bir Anne için guru olmak çok zor bir görev çünkü Onun sevgisi o kadar taşkındır ki, Onun çocuklarını herhangi bir şekilde disipline etmesi zordur. O Kendi sevgisini disipline edemez ki, çocuklarını nasıl disipline etsin? Hal böyle olunca Onun müritlerinin, kendi kendileri üzerindeki sorumlulukları çok daha fazladır. Eğer guru sizi, kendi kendine hiç zarar gelmeden disipline edebilecek bir kişiyse, o kişi çok daha yeteneklidir ve bu durumda kişi bunu yapabilir. Ama bir Anne için guru olmak çok, çok, çok zor, söylemeliyim ki bu çok zor bir iştir. O nasıl denge kuracağını bilmez ve O son derece bağışlayıcıdır çünkü O Anne’dir. Guru ise, en başından itibaren olanı affetmez ama anne, sonuna kadar, o sonuna kadar gidecektir. Çocuk onu terk etmiş olsa bile, onu dövmüş olsa bile, onu öldürmek istese bile, yine de ona “Çocuğum benim, sen incindin mi?” diyecektir. O zamanda, Onun müritlerinin sorumluluğu çok daha fazladır, onların Annelerini incitmediklerini ve Benim sevgimi hafife almadıklarını görmeleri gerek. Onlar kendilerini kanıtlamaları gerektiğini ve kendilerini geliştirmeleri gerektiğini bilmek zorundadırlar. İşte bu nedenle bugün, Benim içimden taşan bu muazzam sevginin ve aynı zamanda buna Tanrısal ilham diyebileceğim ve Bana sizin disiplinli olmanız gerektiğini söyleyen düşüncenin, çok eşsiz bir bileşimi diyebilirim buna. Siz başka bir kişi tarafından değil, Sahaja tarafından disipline edilmelisiniz. Bu böyle olmalı çünkü eğer bir gemi düzgün bir şekilde bağlanmamış Read More …

Hintli Yogilere Mektup, 1 Mayıs 1977 (England)

Hintli Yogilere Mektup, İngiltere, 1 Mayıs 1977. Sevgili Sahaja Yogilerim: Kutsamalarım hepiniz için, Binlerce insanın Aydınlanma aldığı Muskwadi Köyü’nde (Rahuri) yeni bir Merkezin faaliyete geçtiği haberi Bana iletildi. Bu başarı, oradaki “işçiler” kendilerini sadece muhteşem bir sevgi bağıyla örüp bağladıkları için elde edildi. Asla herhangi bir konuda, hiç kimseye şikâyette bulunmaya çalışmazlar, bunun yerine bir kişinin hata olarak tanımlanabilecek bir şey yapması durumunda, onlar buna önem vermeyerek, görmezden gelirler. Bu açık fikirlik, kişinin kendisinde bir mutluluk duygusu yaratma yeteneğine sahiptir ve bu, başkalarının endişeleri üzerinde bir mıknatıs görevi görür. Bu açık fikirlilik insan bedeninin niteliğidir ve Kundalini’nin uyanışıyla çoğalır. Bu, onun Tanrısallığının tezahürüdür. Ancak, sadece “yapay” ortamlar içinde kalanlar,  bu mutluluğun tadını çıkaramazlar. Kundalininiz uyandı ve beynin tepe noktasını (Brahmrandhra) deldi  ama yine de kalbin de bir  ‘uyanmış’ hissetmesi gerekiyor. Bir kişinin kalbi taş gibiyse ve kimseye sevgi yağdıramıyorsa, başkalarıyla konuşurken hoş olmayan bir dil kullanıyor ve kendisinin gerçekten özel biri olduğunu özellikle vurguluyorsa,  o zaman bu kişi, bir Sahaja Yogi olmaya uygun değildir. Elbette ki, kimi insanların doğası böyledir. Çoğu zaman, bazılarınızın diğerlerini itmeye çalıştığını, öfkeyle kaşlarını çattığını ve benzeri şeyler gözlemledim. Birisi küçük çocuklara karşı sert bir şekilde konuştuğunda, o zaman Ben kalbime bir bıçak saplandığını hissederim. Söyleyin bana, Sahaja Yoga’da sevgi dolu duyguların sergilenmesi gerekmez mi? Aynı Annenin çocukları olan insanlar, çoğu zaman gerçekte kendi Annelerinin çocukları olduklarının farkına varamazlar. Bu gerçek  tarafınızca çok iyi bilinmektedir. O halde neden bir başkasının sizden daha üstün ya da daha aşağı olduğu hissine kapılasınız ki? Kusursuz musunuz ve siz böyle Read More …

Mektup, 27 Nisan 1977 London (England)

Mektup, 27 Nisan 1977 Bazen hafızamızda geçmişimizin bazı güzel anlarını yeniden yaşadığımız ve aynı neşeyi hissettiğimiz gibi, aydınlanmış bir ruhun her fikri de somutlaşabilir (sakar). Bilinmeyen bir resmi çizerken,  bunu bilinçsizce birçok kez yaparız. Hayal ederiz ve hayal gücümüzün tadını çıkarırız, sonra yeniden yaratırız ve daha çok keyif alırız. Ancak bir Sahaja Yogi, kendine neşeli, güzel fikirler önererek, güzel bir neşe modeli örebilir. http://www.sakshi.org/River/kathman.htm

Nabhi Çakra London (England)

Nabhi Çakra. Şubat 1977.   (Ocak -Mart 1977). Bu konuşma Hindistan’da Batılı Yogilerin ilk Hindistan turu sırasında yapılmıştır. Nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Nabhi çakra, her insanın ağırlık merkezindedir. Eğer orada değilse, bu onda biraz problem olacağı anlamına gelir, sizler için bu, onu doğru yere getirmektir. Pek çoğunuzun bundan dolayı sıkıntı çektiği bir tür problem var, belki de ilaçlar nedeni ile veya belki de sinir problemleri, savaş nedeni ile veya belki de beslenmenizdeki bir tür bir şok. Örneğin savaş sırasında, insanlar değerlerini kaybettiler çünkü onlar Tanrıya olan inançlarını kaybettiler. İffete inanan kadınlar, acımasızca saldırıya uğradılar. Çok dindar insanlar zulüm gördüler, aileler parçalandı, pek çok adam öldürüldü ve çocuklar, kadınlar ve yaşlı insanlar dağıldılar. Çok korkunç bir güvensizlik atmosferi bütün uluslara boyun eğdirdi. Sonra da,  insanların paramparça edildiği bu toplama kampları geldi çünkü insanoğulları çok hassas enstrümanlardır.  Onlar imrenilesi yaratıklardır, en yüksek olanlardır ve madde olan bombalarla onlara hükmedildi. Böylece, insandaki Ruh,yavaş yavaş yok oldu.   İnsanlar sevgiye, doğruluğa olan inançlarını kaybettiler. Sonra da güvenliğin yeni bir modeli inşa edildi. Bir sonuç olarak bunu endüstri devrimi izledi ve yapay bir neşe duygusu, güvenlik duygusu, sevgi duygusu toplum tarafında kabul edildi. İnsanoğlunun özgürlüğü ile yaptığı şey, işte budur çünkü savaş insan tarafından yaratıldı, bu Tanrının yaptığı şey değildir. Ancak bununla birlikte, arayışta olan çok büyük ruhlar, bu dünya üzerinde doğdular. Onlar, materyalizm gibi bu tür yapay güvenliklerin ötesini aramaya başladılar. Arayanların, onları organize edecek ve onları doğru yola sevk edecek uygun liderleri olmadı. Bu yüzden de hatalar yaptılar ve bir engel oluşturdular. Yani, Read More …

Dharma üzerine Mektup London (England)

Dharma (ayrıca Piramitler ve Tac Mahal) üzerine mektup. Londra, 12 Ekim 1976. Tarih öncesi çağlarda,  bazı insanların çok bilge ve dinamik olduğu çok doğrudur. Belki aydınlanma aldılar ama bu tür insanlar, eski uygarlıklarda, daha yüksek insanlar olarak kabul edilmiş olmalılar. Yoksa Mısır’da içi tamamen vibre edilmiş bir piramit inşa edilmesini nasıl açıklayabilirsiniz? (İnsan beyni de “piramit benzeridir” ama henüz mükemmelleşmemiştir. Piramidin oranları Tanrısaldır. (Tüm bunlar bir bilim adamının “süper doğa” hakkındaki kitabında, piramitlerde ölü bedenlerin çürümediğini bulması ile desteklenmektedir) . Bunun gibi pek çok örnek var. Özellikle farkındalığı yüksek olan (aydınlanmış ruhlar) sanatçılar, kabul edildiler ve Tac Mahal işte bu şekilde çalışıyor (kubbe rezonans veriyor ve kubbenin özel bir şekli olduğu için, onun çok fazla vibrasyonu var). Yani bunlar artık inandırıcı değiller. Bunların hepsi modern insanın bile anlayışının ötesindedir. Bu kabulün nedeni, o dönemde genel olarak insanoğlunun, erdemi (Dharma’nın ifadesini) yaşam  modeli olarak kabul etmelerinden kaynaklanmaktadır. Erdemden sosyal ya da politik olarak onlar bir “kurtuluş” elde edemediler. Dharma, uyulması gereken bir şey olarak kabul edildi. “Tanrı’dan bahseden” insanların benimsedikleri resmi dinler konusunda net fikirlerinin olması gerekir. O kişiler aydınlanma almamışlardır ve aydınlanma alanlar da  kendilerinin tam olarak farkında değildirler. Tanrı hakkında konuşmak resmi dinlerin rasyonelleştirilmesine yol açmaktadır. Efsanevi örgütlü dinler, insanoğlunu bir şaka gibi algılayacak kadar aptallaştırmış ve bu durum soğukkanlı bir cinayete dönüşmüştür. Gülsem mi kızsam mı yoksa acıdan ağlasam mı bilemiyorum. İşte Dharma’yı kısaca Ben şöyle tanımlıyorum. Dharma, doğan veya yaratılan her şeyin sürekliliğidir. O bir elementin atomlarına değerliliğini veren doğaüstü güçtür. Bu unsurların kalitesi olarak ifade edilen Read More …

Mektup, 22 Eylül 1976 London (England)

Mektup, 22 Eylül 1976 Hakikaten “Gerçeği” arayanlar, gerçeği hayal kırıklığına uğratarak arayışlarından vazgeçmezler. Plastik çiçekler var ama bu, gerçek çiçekler olmadığı anlamına gelmez. Dinler, din ağacının üzerinde açan gerçek çiçekler olarak tecelli etmiştir ancak insanlar bu çiçekleri ağaçtan kopararak, kendi malları gibi ölü çiçekler haline getirmişlerdir. Gerçeği öğrendiğinizde,  Tanrısal tezahürün tüm enkarnasyonlarını ve onların işlevlerini bilebilirsiniz. Gerçeği bilmek için yeniden doğmak gerekir. Bilinçdışını bilmek zorundasınız. Dikkatinizin bilinçdışına sıçraması gerekiyor. İnsan halindeyken bilinçdışını bilemezsiniz. Bu nedenle o göz ardı edilmemeli, onun bilinmediği kabul edilmelidir. Gördüğünüz üzere, bilinçdışınıza atladığınız zaman, kolektif bilinçte olursunuz. Sizler “oldunuz”! Ama düşündüğünüz ya da hissettiğiniz gibi değil, size bu farkındalık bahşedilmiştir. O diğer insanların Kundalinisini ve parmaklarınızdaki çakraları kendiliğinden bilir. Kalbinizden hafif bir elektrik akımı gibi Tanrısal  Güç (Shakti) akmaya başlar. Onlar Tanrısal vibrasyonlardır [Chaitanya Lahari]. http://www.sakshi.org/River/kathman.html

Mektup, 6 Eylül 1976 London (England)

Mektup, 6 Eylül 1976 Çevre, bir kişinin tepkisi üzerinde büyük rol oynar. Çakraların hassasiyeti,  onlara verilen ilk birkaç şoktan sonra donuklaşır. O zaman insanoğlu, tüm bu şok edici alışkanlıklarla,  çok kolay bir şekilde yaşamaya başlıyor. O kişi var olur ama çok yüzeyseldir ve içinde depolanan şoklarla yüzleşemediği için, kendi derinliği içine inmek istemez. Bu durum, onun var olmasına yardım ettiği için onları unutmaya çalışır. Ama salt varoluş, sizin gibi olanlar ve kendisiyle yüzleşen birçok insan tarafından kabul edilmiyor. Onlar Benim cesur ve yiğit çocuklarım. Sahaja Yoga yalnızca bunlara yardımcı olabilir. Başkaları için endişe ediyorsunuz. Onların özgürleşmesini istediğiniz ölçüde, Ben buna katılmaya hazırım. Bu ancak eğer siz özgürleşmenin amacını görebilirseniz mümkündür. Amaç onların farkındalığına Tanrı’nın Krallığını, O’nun yasalarını ve Yüceliğini tanıtmaktır. Bir enstrüman olarak her bireyin sorumluluğu, O’nu tam bir özgürlük içinde kabul etmektir. Sahaja Yoga’nın amacı tam bir özgürleşmedir ve dolayısıyla Adi Shakti tarafından hiçbir şey keyfi olarak yapılamaz. Yapabileceğim tek şey, sizin Tanrısallığınızı tam özgürlük içinde uyandırmanız için, size rehberlik etmek ve öncülük etmektir. …… A cat has to change seven places to save her children. ……

Mektup, 8 Kasım London (England)

Mektup, 8 Kasım Diwali’yi,  Vishnu’nun 1000 ismi ile yapılan ‘Yagnya’ ile kutladık. Hayatımda bunu ilk defa yaptım. Kendimi şaşırtacak şekilde, Sanskritçe olan zor sözcüklerde çok iyiydim. Bunun bu ülkeye ve dünyaya çok faydası olacak. Bu batı yaşamının birçok asırlık adharmasını yok ederek evrim sürecini hızlandıracak. Keşke annenizle tanışabilseydim. Ona neşenin kaynağının dışarıdan değil içeriden geldiğini yazabilirsiniz. Kimse bunu size veremez, öyleyse neden çevreniz için endişe edesiniz ki? Eğer uyanır ve ayağa kalkarsanız, etrafınızdaki karanlığı aydınlatabilir ve başkalarına Varlığınızın sevincini verebilirsiniz. http://www.sakshi.org/River/kathman.htm

Londra’dan Mektup (THE LIFE ETERNAL, 1980 Sayısı, Sayfalar 17-18) London (England)

Mektup Sevgili Doktor Raul, size zaten bir mektup yazdım. Bu yazıda size makinede neden elektromanyetik titreşimler oluşmadığını açıklayacağım. Açıklama daha çok bir bilim insanının anlamasını sağlamaya yöneliktir. Chaitanya fiziksel, zihinsel, duygusal ve dini benliğinizin bütünleşmiş gücüdür. Bilim bu sentezin analizidir. Eğer herhangi bir maddenin elektromanyetik vibrasyonlarını / titreşimlerini kaydetmemiz gerekiyorsa, onu azaltmamız veya elektromanyetik titreşimleri sentezin esaretinden kurtaracak şekilde analiz etmemiz gerekir. İnsan vücudunda elektromanyetik titreşimler vardır ancak bunlar canlı bir vücutta sentezlendiği için kaydedilemez. Ama herhangi bir yöntemle, bir insandan elektromanyetik titreşimleri serbest bırakabilir veya ayırabilirseniz, bunları kaydedebilirsiniz. Chaitanya’nın sentezlenmiş canlı titreşimlerini kaydedebilecek bir makineyi ve hatta Maddelerin estetiğini kaydedebilecek bir makineyi nerede bulabiliriz? Bilim, maddenin yalnızca kuru olan tarafını kaydedebilmektedir. Sempatik sinir sisteminin çalışması,  insan aşamasına kadar üç Boyutumuzun sentezini ifade eder ancak dördüncüsü (Din) var olmasına rağmen o içimizde anlaşılmaz ve hissedilmez. Din insanı ayakta tutar. Nabhi Çakra aracılığıyla etki eder. Yaratılıştaki her şeyin Dharma sı vardır. Bu nedenle insanoğlu Dharma yasasını bilmek zorundadır. İncil’deki On Emir, kısaca insan Dharma’sının tanımıdır. Ancak Hint Felsefesi bunu çok daha ayrıntılı ve net bir şekilde ele almıştır. Dharma’nın zıttı günahtır. En büyük günah Anneye karşı günah işlemektir (cinsel sapkınlıklar). Bilimsel açıdan gelişmiş tüm ülkelerde bu günah, kutsal cinsiyet özgürlüğü adı altında insanoğlunun zihnini ele geçirmektedir. Az gelişmiş ülkelerde gelişen günah Allah’a karşı işlenen günahtır. Yani bizi gözeten babamız olan Allah’ın var olduğunu unutmalı ve iyiliğimiz için endişelenmemeliyiz. Gelişmiş ülkeler düşüşe# ikinci günahı işleyerek başladılar. Durumlarını iyileştirmek için Güneş hattında çalıştılar ama tamamen bitkin düştüler. Artık parayla ilgilenmeyecek hale geldiler. Ama Read More …

Sahaja Yogilere Mektup, Parklands, Ice House Wood, Oxted, Surrey (ANANT JEEVAN, Sayı 4, Şubat- Nisan 1980) Oxted (England)

Sahaja Yogilere Mektup Sevgili Sahaja Yogilerim, Sizi  ağır bir kalple bıraktım ve ifadelerinizdeki sessiz üzüntü Beni çaresiz hissettirdi. Duygularınız açısından ne kadar zenginsiniz! Sanki bir Sevgi denizi yükseliyor ve onun her bir her zirvesi yüreklerinizde ağlıyordu. Kundalinimin fırtınasını hissedebiliyordum. Sessizce tanık olduğumuz acıyı kelimeler nasıl anlatabilir? Üç ay çok çabuk geçti. Tüm olaylı geçen anların tek kaydı, Sahaja Yoga’ya yer edinmek için çok şey yapan hepinize duyulan derin şükran duygusudur. Ne kadar gece gündüz çalıştınız ve bu kadar kısa sürede hedefinize ulaştınız. Bu, sizin aracılığınızla çalışan Sahaja Yoganın mucizesidir sevgili çocuklarım. Kuruskshetra alanından uzaklaşan diğer insanlar gibi değilsiniz. Bazıları Sahaja Yoga’nın gelecekteki inşasının yükünü üstlenmek için henüz doğmadılar bile. Göreviniz çok büyük ve büyük bir zafere layık. Tanrı hepinizi kutsasın. Bu tür maceraların tümü bir spor gibi ele alınmalıdır . Metaliniz yargılanacak ve Sevgi gücünüz test edilecek. Ben’inizi azaltan ‘Maya’nın ağları arasına dolanıp kalmayın.  Lütfen sakin olun ve Rab’bin önünde kendinizi alçakgönüllü kılın. Dilin keskinliği bir Sahaja Yogiye yakışmaz. Önce tatlı bir dil geliştirin, sonra kalbinizi temizlemeye çalışın. Bazı insanların çok temiz bir kalbi vardır ama heyecanlı bir doğaları vardır. Şimdi Sahaja Yoga ile heyecanınızı sakinleştirmeye çalışın. Bhajan söylemenin size çok faydası  olacaktır. Bhakti kalplerinizi sakinleştirecektir. Aydınlanmanın ardından hepiniz Kundalini ve Sahaja Yoga hakkında pek çok bilgiye sahip oldunuz ama Bhakti olmadan dengeyi sağlayamazsınız. Bhakti içinde kaybolmanız gerekiyor. Bhakti duygularınızı zenginleştirir. Diğer Sahaja Yogileri eleştirmeden,  onları hissetmeye çalışın. Varlığınızdan, olduğunuz ışıltıdan ve ihtişamdan keyif alıyorum. Keşke hepiniz bunu yapabilseniz ve kendinizi sevgi okyanusunda bir damla gibi hissedebilseniz ve böylece okyanusun Read More …