Madras’ta Public Program 2.Gün Hindistan, 1991 Madras (India)

Public Program. Madras (Hindistan), 7 Aralık 1991. Gerçeği arayanlara saygılarımı sunarım. Dün ilk başlangıçta, size gerçek ne ise odur demiştim. Eğer, bizler gerçeği bulamadıysak onun hakkında dürüst ve alçakgönüllü olmamız lazım, çünkü gerçek bizim iyiliğimiz için, şehrimizin iyiliği için, toplumumuzun, ülkemizin ve tüm kainatın iyiliği için. Hepinizin doğmuş olduğunuz bu zamanlar çok özel zamanlar, insanlar aydınlanmalarını alabiliyorlar. Bu İncil’de bahsedilmiş olan diriliş zamanıdır, bu zaman Muhammed Sahip tarafından anlatılmış Kıyam zamanıdır. Bu çok özel bir zaman, bildiğiniz gibi, Nala damayanthi akhyan – Nala Kali ile karşılaştı. O Kali’ye çok kızmıştı. Ve “Sen benim ailemi yok ettin, benim huzurumu yok ettin ve sen insanları bhram içine, ilüzyonlar içine sürükledin, onun için seni öldürmem en iyisi.” dedi Kali’ye meydan okudu ve ” Sonsuza kadar yok edilmiş olcaksın” dedi.  Sonra Kali, “Tamam, benim Mahatmyam’ın görevimin ne olduğunu anlatmama izin ver. Neden orada olmam gerektiğini sana izah edeyim. Eğer seni ikna edebilirsem, beni öldürmekten vazgeçersin eğer edemezsem beni öldürebilirsin.” dedi “Bugün gerçeği arayanlar, aydınlanmalarını, Atma sakshatkara, arayanların hepsi giri ve kandharasa gidenler, dağlara ve vadilere gidenler, tüm dünyada Tanrı’yı arayanlar; tüm bu insanlar Kali Yuga süresince sıradan ev halkı olarak doğacaklar. Şüphesiz, Bhram, ilüzyon olacak, insanlar sabhram içinde olacaklar. İlüzyon orada olacak ve hiç şüphesiz benim yarattığım karışıklık orada olacak. Fakat sadece karışıklıktan dolayı bu basit ev halkı olan insanlar gerçeği arayacaklar. Ve bu yüzden, bu zamanda onlar Atma sakshatkara, aydınlanmalarını alacaklar.” Bu zamanlar ile ilgili shastralarda birçok kehanet vardı, fakat özellikle “Nadigranth” içinde Bhrigumuni bu zamanları anlatmıştır. Bugünün zamanlaması ile hesabını yaparsanız, tam Read More …

Shri Raja Rajeshwari Puja Madras (India)

Shri Raja Rajeshwari Puja. Madras (Hindistan), 6 Aralık 1991. Bu gün Shri Ganesha Puja yapacağız, ardından da Raja Rajeshwari. Tanrıça’nın birçok isim ile tarif edilmiştir: özellikle de Adi Shankaracharya, Onu Raja Rajeshwari olarak adlandırır, bunun anlamı O, tüm Kraliçelerin Kraliçesi demektir.  Aynı zamanda Batı’da bu ünvanı Meryem Ana için kullandılar. Bu fikirler, daha önce de size anlattığım gibi, pagan (çok tanrılı, putperest) dinden geldi ve Kutsal Kitapta anlatılan Meryem Ana tarifinden doğmadılar. Bu, Kutsal İncil’in metninde çok fazla değişiklik yapıldığını gösterir. Hint kutsal yazılarının metinlerinde de, hatta Gita’da bile, çok fazla değişiklik oldu. Ve işte her dinde görülen raydan çıkma, böyle başladı. Ve entelektüeller bundan yararlandılar ve Tanrısal güce kesinlikle aykırı olan şeyler tarif ederek, böyle şeyler söyleyerek, kendi fikirlerini yansıtmaya başladılar. Bu Dünya’da gerçeği keşfettiğiniz için hepiniz çok şanslı insanlarsınız ve mitolojik olan tüm bu şeylerin doğru olduğunu görüyorsunuz; entelektüel olan her şey ise doğru değildir; ilaveten insanları birbirinden ayırmak amacıyla her ne kullanılıyorsa, bu doğru değildir. Çünkü biz bütün dinlere inanıyoruz, bu yüzden de sözde dindar olan her kişi bize karşıdır; çünkü sizin sadece tek bir dine inanmanız ve geri kalanıyla da savaşmanız gerekiyor. Eğer siz tüm dinlere inanıyorsanız, bu kesinlikle sizin dindar olmadığınız anlamına gelir – kavram budur. Bizim tüm dinlere inanmamız, tüm enkarnasyonlara saygı duymamız ve tüm bu Deitylerin bütünlüğüne inanmamız, onları şok etti. Ganesha ile alakalı olarak, Batı ülkelerinden gelen insanlar için bu büyük bir vahiy olmalı. Kuzeyde bile, Ganesha’ya güneyde olduğu kadar ibadet edildiğini görmüyorum, özellikle bu bölgede ve Maharashtra’da da, çünkü Maharashtra’da sekiz Read More …

Madras’ta Public Program 1.Gün Hindistan, 1991 Madras (India)

Public Program. Madras (Hindistan). 6 Aralık 1991. Gerçeği arayan herkesi selamlarım. Eğer biz gerçeği arıyorsak, onun hakkında dürüst ve samimi olmalıyız, öyle ki kendimize karşı samimi olmalıyız, ve biz bu dünyadaki varlığımızın hakkını vermeliyiz. Birçok sadhaka var, sabahtan akşama kadar; bir çeşit ritüel, bir tür meditasyon, bir tür bhakti, bir tür okuma yapıyorlar. Fakat kişi anlamalı, ne başardık? Neredeyiz? Bir Anne olarak şunu söyleyebilirim, “Çocuğum arayışın içinde bir çok şey yaptın, fakat ne buldun? En yüksek gerçeğe ulaştın mı? Yazıtlarda tanımlanan şeyi elde ettin mi?” Bugün marathi dilinde söylenmiş şarkı için – Sanskrit dilinde de söylemelerini dilerdim,Sanskritçe de çok iyiler,Adi Shankaracharya ve diğerlerini de söylemeliler. Yarın yapacaklar. Bu şarkı Namadeva tarafından onikinci yüzyılda yazılmıştır; Bu şair daha sonraları Punjab’a gitmiştir, ki orada Nanak Sahib kendisine çok saygı göstermiş ve ondan Punjabi dilinde de yazmasını istemiştir. O Punjabi dilini öğrenmiş ve çok kalın bir kitap yazmıştır, ve “Yüce Sahip” içinde bu kitaptan birçok alıntı vardır. O sıradan bir terzi idi, çok sıradan bir terzi,ve başka köydeki bir azizi görmeye gitti,azizin adı Gora Kumbhar’dı. “Kumbhar” çömlekçi, çömlek yapan insan demektir; ve Gora Kumbhar meşguldü, çalışmak için çamuru hazırlıyordu. Namadeva sadece onun önünde durdu ve dedi ki, “Buraya Nirgun, şekilsiz olanı görmeye geldim, chaitanya’yı görmeye, fakat o burada Saguna, şekle bürünmüş.” Sadece aydınlanmış bir ruh, sadece bir aziz, diğer bir aziz için bunu söyler, çünkü en yüce gerçeği bilir. Fakat aydınlanmamış insanlar yaşamın ötesinde ne olduğunu anlayamazlar. Hristiyan dininde bile Thomas vardı, Hindistan’a aşağıya kadar geldi ve birçok bilimsel eser yazdı, bu eserler Read More …

Prag’da Public Program 2. Gün 1991 Štvanice, Prague (Czech Republic)

Public Program. Prag (Çek Cumhuriyeti), 18 Ağustos 1991. [Hintçe] Onlar üç şarkı söylediler, değil mi? Bir tane daha … bir tane daha … [Hintçe] [Yogi, Shri Mataji’nin konuşması sırasında fotoğraf çekilmesi hakkında soru soruyor.] Ama Ben konuştuğum sırada, çekilmemeli. Bir şarkı daha söylemelisiniz, küçük bir tane. Hamid, gözlüklerim, gözlüklerim. [Yogi, Shri Mataji’ye çakralar vesaire hakkında zaten konuştuklarını açıklıyor.] Gerçeği arayan herkesin önünde eğiliyorum. Size dün anlattığım gibi, gerçek her ne ise odur. O kavramsallaştırılamaz ve bu insan farkındalığı içinde hissedilemez. Bunun için sizin, bizim ruh dediğimiz daha süptil bir varlık haline gelmeniz gerekir. Bu gün sizlere Ruhun tabiatından bahsedeceğim. Ruh, Kadir-i Mutlak Tanrının, Babanın (içimizdeki) yansımasıdır. Oturduğu mevkii bıngıldak kemiğinin üstüdür ama O (Tanrı) bizim kalbimizde yansımıştır ve ruh böyle iken, Kundalini ise, Kutsal Ruhun, Ezeli Annenin yansımasıdır. Yani bu ruh, o dikkatimiz içinde aydınlandığı zaman, dikkatimiz aktif hale gelir: bu anlamı ile, eğer siz bir şeye dikkat koyarsanız, orada o hareket etmez ama aksine, siz her nereye dikkat koyarsanız, bu sizin üzerinizde hareket eder. Bunun tersine aydınlanmış ruh olan birisinin tek bir bakışı bile, başka bir kişi üzerinde neşe ve huzur olarak kendini gösterebilir. Ruh, merkezi sinir sistemi vasıtası ile görülmeye başladığı zaman, sinirleriniz üzerinde yeni bir boyut geliştirirsiniz ve bunun sayesinde kendi merkezlerinizi hissedebilirsiniz, bu kendi bilginizdir ve başka kişilerin merkezlerini de hissedebilirsiniz. Bu sizin kendi parmak uçlarınızda hissedeceğiniz, kesin olarak ve tamamen doğru bir duyumdur. Eğer bu merkezleri nasıl düzelteceğinizi bilirseniz, o zaman fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak tam bir dengeye ulaşırsınız. Bu merkez böyledir ve biz Read More …

Prag’da İlk Public Program 1991 Štvanice, Prague (Czech Republic)

Public Program. Yapılan İlk Program, Prag (Çek Cumhuriyeti), 17 Ağustos1991. Gerçeği arayan herkesi selamlıyorum. Size en başta şunu söylemeliyim ki, gerçek ne ise, odur.   Onu kavramsallaştıramaz veya değiştiremeyiz. Bu insan bilinci ile ne yazık ki, gerçeği bilemeyiz de. Bizlerin ruh olmasının gerektiği şeklindeki, bu gerçeği bilmek için bizlerin birer süptil varlık olmamız gerekir. Bunun için de kişinin, bunun evrimsel bir yaşayan süreçtir olduğunu anlaması gerekir. Bunun için ödeme yapamayacağınız, sizi ruh haline getiren içimizde yaşayan bir oluştur. Siz herhangi bir çaba gösteremezsiniz ama bu sadece çalışır çünkü sizler gerçeği arayan kişilersiniz. Size her ne söylüyorsam, bir bilim adamının açık aklı ile bunu dinlemelisiniz. Eğer bunun gerçek olduğu kanıtlanırsa, dürüst insanlar olarak kabullenmelisiniz çünkü bu sizin iyiliğiniz için ve tüm dünyanın hayrı içindir. Burada güzel çiçekleri görüyoruz ama onları bize bahşedilmiş şeyler olarak kabul ediyoruz. Onların küçük bir tohumdan meydana geldiklerini düşünmüyoruz bile. Gözlerimize bakın, nasıl bir mikro-kamera bu ama biz bunu da bahşedilmiş bir şey olarak alıyoruz. Öyleyse kişi, bu yaşayan işi yapan bir gücün var olduğunu anlamalıdır. Yani ilk gerçek şu ki, siz bu beden, bu akıl, bu ego ya da bu şartlanmalar değilsiniz, siz saf ruhsunuz. İkinci gerçek ise şudur, yaşayan tüm işleri yapan Tanrısal sevgisinin sübtil bir gücü vardır. Biz amipten bu konuma sadece bu güç vasıtasıyla geldik ve gerçeği bilmek için, atmamız gereken çok küçük bir adım daha var. Bizler mutlak gerçeği bilmiyoruz. Bu yüzden birbirimizle çekişiyor, birbirimizle kavga ediyoruz ve  savaşlarımız var. Ama eğer hepimiz gerçeği bilirsek, o gerçek sadece birdir. Hepinizin Benim burada oturduğumu Read More …

Adi Kundalini Puja: Saf Arzunun Gücü Weilburg (Germany)

Shri Adi Kundalini Puja, Weilburg (Almanya), 11 Ağustos 1991. Bugün, Adi Kundalininin yanı sıra sizin Kundalininizinde pujasını yapmak için burada toplandık. Her şeyden önce, kendi Kundalininiz hakkında anlamanız gereken en önemli şeyin bu olduğunu düşünüyorum, Aydınlanma sizin özünüzün bilgisidir ve size Özünüzün bu bilgisini veren de, kendi Kundalininizdir. O yükseldiği zaman, size çakralarınızda hangi problemlerin olduğunu gösterir. Şimdi, biz bunun saf arzu olduğunu söylüyoruz ama saflığın ne anlama geldiğini biz bilmiyoruz. Bu sizin iffetli arzunuz anlamına gelir. Bu, onun içinde şehvet, açgözlülük, hiçbir şey olmadığı anlamına gelir. Bu güç kendi Annenizdir ve üçgen kemiğinizin içine yerleşmiştir. O sizin kendi annenizdir, hakkınızdaki her şeyi bilir ve o tıpkı bir kayıt cihazı gibidir, hakkınızdaki her şeyi bilir ve o kesinlikle bilgidir – çünkü çok saftır. Ve dokunduğu çakralar hangileri olursa olsun, kundalini o çakrada neyin yanlış olduğunu önceden bilir, bu yüzden de kesinlikle hazırlıklıdır ve kendisini tamamen ayarlar, bu sayede onun uyanışı sırasında bir problem yaşamazsınız. Eğer herhangi bir çakra daralmışsa, o bekler ve yavaş yavaş bu çakrayı açmaya devam eder. Şimdi, Kundalini bizim içimizde yansımış olan Ezeli Güçtür ve içinizde bu, bir insanda bu, bir sürü enerji iplikçiği gibidir. Yani bu sanki bir halat gibidir ve bu enerjilerin tümü, Kundaliniyi oluşturmak için, hep bir araya gelerek bükülmüştür. Bir insanda bu iplikçikler üç (kanallar)kere yedi (çakralar) – bu yirmi bir eder- ve buradan da yirmi birin yüz sekizinci kuvvetine yükselir (108 kere 21X21X21…) ama Kundalininiz yükseldiği zaman, onun ancak bir veya iki iplikçiği yukarıya çıkar ve bıngıldak kemiği bölgesini deler. Brahma Nadi Read More …

Shri Buddha Puja, Deinze 1991 Brielpoort Deinze, Deinze (Belgium)

Shri Buddha Puja, “Arzusuz olmalısınız”. Deinze (Belçika), 4 Ağustos 1991. Bugün Buddha’ya puja yapmak için burada toplandık. Bildiğiniz gibi Buddha bir kralın oğluydu ve bir gün sokakta yürümekte olan çok yaşlı ve zayıf bir adam gördüğünde çok şaşırdı. (Bu adam) Çok mutsuz birisiydi ve (Buddha) onun durumuna çok üzüldü. Daha sonra ölmek üzere olan, çok hasta birisi gördü ve daha sonra da ölmüş birini gördü, insanlar o kişiyi yakma alanına taşıyorlardı. Tüm bunlar Onu çok üzdü ve bunun üzerinde düşünmeye başladı. Bütün bu şeylerin insanların başına gelme sebebinin ne olduğu arıyordu. İlk olarak, neden bu kadar sefil yada hasta oluyorlar veya neden bu kadar sefil bir şekilde ölüyorlardı? Arayışı sırasında, bunun nedenini buldu. Tüm dünyayı dolaştı, demeliyim ki bir anlamda. Upanishad’ları okudu. O okudu…. pek çok guruya gitti, spiritüel eğitim veren pek çok yere gitti. Banares’e, her yere gitti ve en sonunda Kundalini’si aniden Adi Shakti tarafından uyandırıldığında, bir banyan ağacının altında oturuyordu ve  aydınlanmasını aldı. Sonra tüm bunların sebep olanın, arzu olduğunu anladı. Sahaja Yoga’da şimdi, biz diğer arzuların hiçbirinin saf olmadıklarını anladık. Öncelikle hangi arzumuz yerine gelirse gelsin, bununla tatmin olmuyoruz. Ve ikinci olarak da bütün bu arzuların bir geri tepme etkisi var. O zaman saf arzu nedir? Bunu hepiniz biliyorsunuz, o kundalinidir. Kundalini, saf ruh olmak, Buddha olmak, aydınlanma almak için duyduğunuz temiz isteği yerine getiren saf arzunun gücüdür. Buddha, aydınlanmış insan demektir. O zaman Gautama, Buddha haline geldi – şimdi sizin Sahaja Yogiler olmanız gibi. Fakat O,  farklı çileler çektiği için, öğrendiği her şey Onun varlığının Read More …

Guru Puja: Dört Engel Campus, Cabella Ligure (Italy)

Shri Adi Guru Puja. Cabella Ligure (İtalya), 28 Temmuz 1991. Bugün, hepiniz Gurunuza ibadet etmek için buradasınız. Özellikle Hindistan’da, gurunuza ibadet etmeniz ve gurunun, öğrencilerinin kontrolünü tamamen elinde tutması yaygın bir uygulamadır. Guru İlkesi son derece katıdır ve bu katılık birçok insanın, bir öğrenci için beklenen ideallere uyum gösterememesine neden oldu.  O günlerde guru kesinlikle otoriter olmalıydı ve hangi öğrencileri kabul edeceğine karar verecek olan da,  gurunun kendisiydi. Ve bir kişi, öğrenci bile olabilmek için büyük bir tapasya (çile çekmek) yapmak, büyük kefaretler çekmek zorundaydı. Ve bu zorluklar, gurunun talibi yargılamak için kullandığı tek yoldu. Gurular her zaman ormanlarda yaşar ve öğrencilerini seçerlerdi, çok az sayıda, çok, çok az sayıda ve onlar komşu köylerden yiyecek dilenmeli, guruları için kendi elleriyle yemek pişirmeli ve guruyu beslemeliydiler. Bu türden bir guru işi Sahaja Yoga’da yoktur. Temelde bu guruluk tarzları ile şu anda bizim sahip olduğumuz arasındaki fark hususunda, şunu anlamak zorundayız, o zaman çok az sayıda bireye guru olma şansı verilmiştir, çok az. Ve bu birkaç kişi,  çok sayıda insan arasından seçilmişti ve onlar seçildikleri, tercih edildikleri için kendilerinin gerçekten özel olduklarını hissettiler ve ne yapmak zorunda kalırlarsa kalsınlar, bunu hoş karşıladılar. Bu düşünce içinde öğrenci oldular ama Sahaja Yoga çok farklı bir şeydir, onun tam tersi diyebilirim. Öncelikle, sizin Guru’nuz bir Annedir ve Sandra karuna’dan (derin şefkat) mustariptir. Başınıza gelen en ufak bir şeyde Benim gözlerim yaşlarla dolar. Yani bir Anne olarak Guru olmak çok zor bir şeydir. Diğer taraftan sizin için ise, yükseklere ulaşmak zor çünkü Ben sizi çok sevdiğim Read More …

“Kendi Tanrısallığınızı Anlayın”, Sahasrar Puja Ischia (Italy)

“Kendi Tanrısallığınızı Anlayın”, Sahasrar Puja, Ischia (İtalya) 5 Mayıs 1991 1970 yılında, bu dönemde açılmış olan Sahasrara`nın gününü kutlamak için bu gün burada toplandık. Bu güzel tenteyi Sahasraramız gibi buluyorum. Ve Sahasrar günü için bu güzel düzenlemeye sahip olmak çok uygun. Sahasrara açıldığı zaman ne olduğunu anlamalıyız. Kundalini beş merkezden geçerek, bizim limbik bölge dediğimiz alanın içerisine girer. Bu bölge bin adet sinirle çevrelenmiştir ve bu sinirler aydınlandıkları zaman VIBGYOR renklerini (Violet–Indigo–Blue–Green–Yellow–Orange–Red / Mor-Çivit Mavisi-Mavi-Yeşil-Sarı-Portakal-Kırmızı), yedi rengi taşıyan alevlermiş gibi görünürler ve çok yumuşak şekilde, güzel bir şekilde ışıldayarak, huzur yayarlar. Ama, Kundalini kendi vibrasyonlarını yaymaya başladığı zaman, kenarlarda, tüm bu sinirler yavaş yavaş aydınlanır ve her yana doğru hareket etmeye başlayarak, Sahastararayı açarlar ve sonrasında Kundalini bizim ‘Brahmarandhra’ dediğimiz bu bıngıldak kemiği bölgesinden çıkar. ‘Randhra’ delik anlamına gelir ve ‘Brahma’ ise Tanrının Sevgisinin her yeri kaplayan gücüdür. Bu sayede bizim normalde hissetmediğimiz, bu her yeri kaplayan süptil enerjinin içine girer ama sonra her yeri kaplayan bu gücün, Paramchaitanya’nın, bu enerjinin bir parçası olan chaitanya, vibrasyonlar beynimize girmeye başlarlar ve limbik bölgede kendi kutsamalarını göstererek bir araya gelirler. Şimdi limbik bölge, beynin bütün her yeri ile ve aynı zamanda sinirlerle de bağlanmıştır. Bu sayede ‘samuhik chetana’ adı verilen kolektif bilincin yeni farkındalığını size vererek sinirlerin içine akmaya başlar. Böylece siz limbik bölgenizin üzerinde görülen yeni bir chetana, yeni bir farkındalık kazanırsınız. Bu chaitanya dalgalarının çalışması çok ilginçtir. Normalde küçük virgüller gibi biçimlendirilmişlerdir ama sonrasında farklı formlara girerler. Kendilerini masumiyetin dört kollu sembolü olarak swastika şekline sokarlar veya onlar Omkara olurlar, Read More …

Hamsa Puja, Sağduyunun kaynağı New York City (United States)

Hamsa Puja. New York (USA), 28 Nisan 1991. Bugün Vishuddhi bölgesinde toplandık. Gita’da Shri Krishna, alanı Kshetra olarak tanımladı ve bu alanı bilenlere de Kshetragna denir. Gna, dün sizi anlattığım gibi, gna veya gya, şu anlama geliyor: “Merkezi sinir sisteminizi bilen”. Yani o bölgeyi bilen kişi Kshetragna’dır. Bugün Hamsa Çakra’yı tanıyacağız. Bu, iki kaş arasında bulunan [‘rukutıs’ gibi işitiliyor] alandır, onu böyle adlandırdılar. Bu, Mooldar olarak adlandırılan beynin tabanına yerleştirilmiştir ve bu kısım bütünüyle, beyin tabanının tamamının denetleyicisidir, tekrar söylüyorum, beynin tabanının. Ve bu, burası insan farkındalığı açısından hala son derece önemli bir merkez olan Vishuddhi’nin bir parçasıdır. Çünkü bu iki Nadi, İda ve Pingala, Agnyaya girip çapraz olarak birbirlerinin üzerinden geçmeden önce, onların bir kısmı Hamsa Çakranın üzerinden geçiyor. Yani beynimizde ego ve süper ego geliştiği ve onlar limbik bölgemizi kapladığı zaman, Vishuddhi’den gelen, her iki taraftan çıkan iplikçikler, onların üzerine oturur. Bu şekilde onlar bu iki kurumu, dışarıdan da kontrol ediyorlar. Örneğin bu, bu şekilde geçiyor, Hamsa’dan böyle yukarıya doğru çıkar ve daha sonra da bazı iplikçikler, sonra diğerleri yine yukarı çıkar ve bu şekilde geçip, ego ve süper egoyu oluştururlar. Böylece arka taraftan, bu iki iplikçik gidip onların üzerine oturur. Hepiniz Hamsa Çakranın size sağduyu (Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru şekilde yargılama gücü) verdiğini biliyorsunuz, ama biz yine de anlamıyoruz, sağduyu ile ne demek istiyoruz? İçimizdeki ilk ve en önde gelen merkez Mooladhara Çakradır. Eğer Mooladhara Çakra hakkında doğru bir sağduyuya sahip değilsek, yabanılın içine düşeriz, söylemeliyim ki, Read More …

Virata Puja, Takdir etmek tecrübe edilmelidir Lake Road Ashram, Melbourne (Australia)

Virata Puja. Lake Road Ashram, Melbourne (Avustralya), 10 Nisan 1991 Mesafeler nedeni ile ve bir diğer taraftan da bütün bu süre zarfınca Melbourne’da da bir aşramımız olmadığı için, kolektivitenin burada henüz doğru şekilde dokunmamış olduğunu gördüm ve bu durumda sanırım yapılacak en iyi şey şu, bu gün Viraat’a ibadet etmek zorundayız. Viraat için, Ezeli Baba veya kolektivitemiz için çalışan, bizim beynimizde olan Kişi diyebilirsiniz. Kundalini yükseldiği zaman Onun aktivitesi, bıngıldak kemiğinin delinmesi ile sona erer. Kundalini, buraya girmeden önce Sahasraraya girer. Sahasrara bin tane sinirle çevrelenmiş bir bölgedir ve tıbbi terimlerde limbik bölge olarak adlandırılır. Şimdi, bu bin sinirin tamamı, Vishuddhi’nin on altı adet önemli sinirine bağlıdır. İşte bu yüzden Shri Krishna’nın on altı bin karısı olduğunu söylerler, bu odur, O tüm güçlerine kendisinin eşleri sayesinde sahip olmuştu,  Ben de tüm güçlerime çocuklarım sayesinde sahibim. Yani yükselişimizde büyüdüğümüz zaman, dhyana’mız (derin meditasyon) içinde, Sahasraramıza gitmeliyiz. Eğer Sahasrara açılmamış olsaydı, bu kitlesel aydınlanmayı yapamazdık. Bu ne şekilde  birbirine bağlı? Kolektivite, günümüz Sahaja Yogasına çok bağlantılıdır.  Bundan önce, bu sadece Agnya çakraya kadardı ama Kundalini Sahasraraya ulaştığı zaman, tüm sinirleri aydınlatır ve sinirler çok sessiz, güzel renklerde,bütün bu VIBGYOR renklerindeki  [Violet, Indigo Blue, Green, Yellow, Orange, Red – Menekşe, Çivit Mavisi, Yeşil, Sarı, Turuncu, Kırmızı (sırayla gökkuşağı renkleri)] alevler gibi görünürler. Bunların görüntüsü o kadar rahatlatıcı, o kadar güzeldir ki, tüm dünyada sanırım insanoğullarının görebileceği daha iyi bir manzara yoktur. Yani Sahasrara açıldığı zaman – ki, şimdi bildiğiniz gibi Roma’da bir puja yapıyoruz – bundan önce de bunun kolektiviteye gitmesi gerekmişti, işte Read More …

Bhavasagara Puja: Meditasyon sizi koruyacaktır Brisbane (Australia)

Shri Bhavasagara Puja, Brisbane (Avustralya), 6 Nisan 1991 Brisbane’de puja yapmamız, bu ilk kez gerçekleşiyor ve farklı yerlerden pek çok kişinin buraya gelmesine sevindim. Biliyorsunuz ki,  puja ile siz içimdeki çakraları harekete geçiriyorsunuz ve bol miktarda vibrasyon alıyor ve aniden farkındalığınızda bir yükseklişe ulaşıyorsunuz. Buna ulaşıyorsunuz, ancak bir süre sonra onlar “Anne, biz yine düştük” diyorlar. Bir de onlar, “Hindistan’a gittiğimizde iyiyiz ama döndüğümüz zaman yine düşüyoruz” diyorlardı. Neyse ki şimdi bir aşramımız var, bu çok iyi bir şey. Bir aşrama sahip olmak, söylemeliyim ki, çok, çok olumlu bir şey, çünkü Ganesha burada işte bu şekilde oturtuldu. Yani aşram, kolektif bir yaşam olması için burada var, ancak bu ruhaniyetin kolektif yaşamı içindir. Bu, sadece burada yaşamak değildir, burada söz konusu olan şey, ruhaniyetle ilgilidir. Ve bizler muhafaza etmemiz  gereken disiplinle ilgili olarak, bazı şeyleri bilmeliyiz, bu çok önemlidir. Bu sadece bazı insanların birlikte yaşamak için bir araya geldiği bir ev değildir ve bunda bir disiplin olmalıdır. İşte size, ancak o zaman yardım edilecektir – çünkü  eğer siz aşrama, kendinizi yükseltmek için oraya gideceğiniz fikriyle gelmezseniz, bu siz bir evde mi kaldınız yoksa aşrama mı gittiniz arasında bir fark yaratmayacaktır. İki tür meditasyon vardır, iki türde, bunlardan biri, kendi içimizde yaptığımız meditasyondur, “antarmana” [içe dönük] diyebileceğimiz meditasyon, kendimizle ilgili neyin yanlış olduğunu ve bunu nasıl düzeltmemiz gerektiğini, bu konuda ne yapmamız gerektiğini kendimizin görmesi içindir. Diğeri ise “bahirmana” [dışa dönük], bu dışarıdadır, dışarıda nasıl yaşamamız gerektiğiyle ilgilidir. Size empoze edilmeyen, memnuniyetle kendinizin kabul ettiğiniz ama içselleştirmiş olduğunuz bir disipline sahip olmalısınız. Read More …

Shri Mahavira Puja, Perth 1991 (Australia)

Mahavira Puja. Perth (Avustralya), 28 Mart 1991. Bugün Mahavira’nın doğum gününü kutlayacağız. Mahavira, Bhairavanath’ın enkarnasyonudur yada Ona Saint Micheal (Başmelek Mikail) diyebiliriz. Şimdi, bildiğiniz gibi bu iki aziz, biri Gabriel (Cebrail) – Hanumana ve diğeri ise Saint Micheal. Biri Pingala Nadide yer alır ve diğeri de, Saint Micheal İda Nadi üzerindedir. Mahavira`nın bir çok araştırma yapması gerekliydi. Şüphesiz o gerçek bir melekti fakat bir insan olarak gelmişti. Sol kanalla ilgili şeyleri, sol kanalın nasıl hareket ettiğini bulmalıydı. Bu çok karmaşık bir şeydir, sol kanal. O, sağ kanaldan çok daha komplikedir. Sol kanalda da yedi nadimiz vardır ve bu yedi nadi, birbirini ardınca yerleştirilmiştir. Kitaplarda tarif edilmişlerdir ve onlara değişik isimler verilmiştir. Şimdi, sol kanalımız üzerinde bulunan yedi nadi, bildiğiniz gibi geçmişimize hitap eder. Bakın, örnek verirsek, her an geçmiş olur. Her şu an, bir geçmiş olur. O zaman bizler bu hayatımızın geçmişine sahip oluruz ve daha önceki yaşamlarımızdan da bir geçmişimiz var. O zaman, tüm geçmiş, yaradılışımızdan itibaren içimizde gömülüdür. Bu yüzden tüm psikosomatik hastalıklar, bildiğiniz gibi, sadece sol kanal üzerinde beliren varlıklar tarafından tetiklenir. Birisi için, varsayalım ki, karaciğer rahatsızlığından acı çektiyor ve aniden sol kanaldan saldırıya uğradı, özellikle Mooladhara veya herhangi bir sol kanal, sol nabhi. Çünkü sol kanalla, İda Nadi ile bağlantılı olan yalnızca Mooladharadır ve sağ kanal ise, Pingala Nadi, Swadishthan ile bağlantılıdır. Bakın, Mooladhara problemleri gerçekten insanların erişimi ötesindedir. Ve sol kanaldaki çakralardan herhangi birisi ne zaman saldırıya uğrarsa, insanlarda psikosomatik hastalıklar o zaman belirir. Size pek çok kez anlattığım gibi, şimdi bu bir merkezdir, Read More …

Mahashivaratri Puja, Kalbin dört Nadisi Chianciano Terme (Italy)

Mahashivaratri Puja. Chianciano Terme (İtalya), 16 Şubat 1991. Bu gün, içimizde Shiva olarak, ruh olarak yansıyan Sadashiva’ya ibadet etmek için burada topladık. O kalbimizde aksetti ve gördüğünüz gibi, hayatımızın amacı ruhun bu konumunu elde etmektir. Geçen gün, bu aydınlanmanın, ruhu bilmenin nasıl yapılabildiğine ve insanların nasıl işkence gördüklerini dair bazı kitaplar okuyordum. Her şeyden önce, onlardan şu veya bu şekilde bedenlerini inkâr etmeleri, ayıplamaları, reddetmeleri istenirdi. Şimdi, eğer beden konfor isterse, o zaman onlara önce yatakta değil, halı üzerinde uyumaya çalışmaları söylenirdi. Sonrasında bu hala yeterli değildir; o zaman da siz halıdan bir paspasa geçmelisiniz ama bu yine de yeterli değildir. Ondan sonrada belki, Toprak Ana’ya geçersiniz, Toprak Ana üzerinde uyursunuz. Eğer vücut hala iyi değilse, o zamanda taşın üzerinde uyumaya başlarsınız. Ama yine de Himalaya’lar uzaktadır, çünkü Shiva, Kailasha’da yaşıyor. Bu yüzden siz Himalayalara gidip buz üzerinde  uyursunuz. Minimum gereksinim buydu. Sonra iyi yemeklere düşkün olduğunuzu, görkemli yiyecekler yemek istediğinizi, çok yemek yediğinizi söylediniz, tamam; bu yüzden başlarken sevdiğiniz her şeyi, hoşlandığınız her şeyi reddedersiniz. Örneğin, İtalyanlar makarna yiyemezler! O zaman bunu reddedin ama bu yeterli değildir. Bundan sonra siz çok acı olan şeyler yemeye başlarsınız. Zen sisteminde olduğu gibi, size yemeniz için yoğunlaştırılmış kinin gibi, kesinlikle acı – ya da kesinlikle tatlı bir şey verirler. Yani dilinizi teste sokun ama mide hala oradadır. Eğer çok fazla yiyorsanız, bir gün boyunca oruç tutuyorsunuz. Buda yeterli değildir. Sonra yedi gün boyunca oruç tutun, daha sonra da kırk gün. Yani, bir ayda sadece otuz gün var; kırk gün oruç tutmakla siz zaten Read More …

Shri Mahalakshmi Puja: Merkezde olduğunuz zaman, düşünmezsiniz, meditasyondasınız. Kolhapur (India)

Shri Mahalakshmi Puja. Kolhapur (Maharashtra-Hindistan), Hindi Konuşma, 21 Aralık 1990. Bu şekilde üç buçuk shakthi (Kundalini) Maharashtra’da ikamet eder ve  Shri Çakra da burada ikamet eder. Hepiniz orta kanalda Mahalakshmi’nin olduğunu ve Kundalini’nin orta kanalda  uyandığını biliyorsunuz. Binlerce yıl boyunca bu Mahalakshmi tapınağında Amba Kundalini’yi uyandırmak için UDE UDE AMBE (Tanrıça Amba Yüksel) şarkısı okunur ve Mahalakshmi’deki Kundalini Shakti uyanır. Bu sayede Mahalakshmi tapınağında ikamet eden Amba yükselir. Kolasur burada öldürüldü ve bu yüzden buranın adı Kolhapur’dur. Kolasur adında bir rakshasa varmış ve burada öldürülmüş. Kolasur’un adından dolayı, burasının adı Kolhapur’dur. Prithvi tattwa’nın (Toprak Ana) swayambhu olan heykellerini yarattığı tapınaklarda, nereye giderseniz gidin, orada, insanlar  bundan tam olarak para kazanmaya başladılar, bu nedenle de orada daha az miktarda Chaitanya (vibrasyon) olacaktır. Şimdi sizler geldiniz ve Mahalakshmi’nin (vibrasyonlarının) yeniden saflaşması mümkün. Sushmna Nadi, üç nadi olarak meydana getirilmiştir ve onun arkasında çok süptil bir Nadi vardır ve buna Brahma nadi denir. Kundalini ilk olarak bu Nadi’de uyanır. Bu süptil Brahma Nadi’den geçer ve Brahmarandra’yı uyandırır (açar). Onun Brahmarandra’yı uyandırmasıyla aydınlanma başlar, yani bu özel yolun içinde, Kundalini’nin orta yolu meydana getirilmiştir. Engeller (badhalar) her ne olursa olsun, yavaşça, Kundalini uyanışı yavaş yavaş meditasyon yoluyla kendisini dengeler. Sahaja Yoga’da önce zirveye (tepeye) ulaşır daha sonra bunu kendimizde oturturuz. [Bu cümleden sonra kelimeler duyulmuyor ve Anne  Maharashtralılara Marathi olarak, herkesin bu yerin ve tapınağın özelliğini nasıl bildiğini anlatıyor. Hintçe ve Marathi dillerindeki konuşma burada sona eriyor.] Yurt dışından gelen sizlere hoşgeldiniz diyorum ve Kolhapur, üç buçuk Deity’e sahip olan Tanrıların tapınağı olarak kabul Read More …

Shri Çakra ve Shri Lalita Puja Brahmapuri (India)

90/91 Hindistan Turu sırasında 17 Aralık  1990 da Satara yakınlarında Brahmapuri (Hindistan) da yapılan Shri Lalita ve Shri Chakra Puja. Kundalini hakkındaki bilgi birçok Sanskrit Shastrasında (Kutsal Yazılar) uzun süre  önce ifade edilmiştir ve hatta Ayurveda da, bu tarif edilmiştir, bununla da kalmayarak eğitim müfredatı için olan kitaplar da, Kundaliniden ve çakralardan bahseder çünkü Ayurveda, Sahaja Yoga’ya çok, çok yakındır. Hatta başlarda batı tıbbında bile, onların ilgi gösterdikleri bu üç doshanın (bedende dolaştığına ve fizyolojik aktiviteyi yönettiğine inanılan üç enerjinin her biri) tarihine bakmalısınız. Onlar bizim Ayurveda da sahip olduğumuz bu üç problemle ilgilendiler. Sağ kanalda safra anlamına gelen bita; sol tarafta balgam anlamına gelen cuff ve orta kısımda gaz anlamına gelen vayu problemleri. Şimdi şanslıyızki çok sayıda Batılı, Sahaja Yogaya geldi ve tüm permütasyon ve kombinasyonları, onlar sol, sağ ve orta kanaldan kaynaklanan basit gerekçelere indirgediler ama Sahaja Yoga bilgisi kesinlikle temeldir; temelleri anlatan Ayurveda’da bile, bu gerçeklikten bir adım uzaktadır. Yani siz bir insanın bina edildiği temellerle uğraşıyorsunuz. Ve eğer bu bilgi çok uzun zaman önce Hindistanda bulunmuşsa, bizi onu kabul etmeyelim mi?  İnsanların o günlerde meditasyon yapmalarının ve kendilerindeki bu derin şeyleri bulmalarının nedeni, onların doğayla savaşmamalarıdır. Siz doğanın nasıl güzel olduğunu gördünüz. Siz tüm yaşamınızı bir ağacın altında geçirebilirsiniz, batıda ise evden çıkarken bile, dışarı çıkmak için en azından 15 – 20 dakika boyunca hazırlanmak zorundasınız. Bu ciddi bir -mücadeledir. Yani doğa çok şefkatlidir ve insanların meditasyon  yapmalarının ve kendi içlerinde bu derin şeyleri bulmalarının nedeni budur. Onlar bunu buldukları zaman, tüm bunlar Sanskrit dilinde yazılmıştı. Read More …

Pune’de Puja , Hindistan, 1990. Pune (India)

Pune’de Puja (Alıntılar), Hindistan, 3 Aralık 1990. Yurtdışından gelen tüm Sahaja Yogiler, hoş geldiniz. Sizin de görebileceğiniz gibi tepeler ve vadilerle dolu olan Maharashtra turumuza,  bugünden itibaren başlıyoruz. Ayrıca, atmosferde son derece kırsal olacak. Tabii ki bu yerin konforu istenilen seviyede olmadı, ama gelecek yıl daha iyi olacaktır, bundan eminim. Bu araziyi satın almaya,  karar bile verdik, ama bildiğiniz gibi orada yukarıda bir arazimiz var,  tepede de, en üstte. Orası, bu bölgedeki en yüksek zirvelerden biri. O yeri çoktan satın almıştık zaten ve orada bir aşramımız olacak ve burası da park alanı olarak kullanılacak. Umarım buradaki atmosferi ve doğayı, çevreyi beğenirsiniz. Maharashtra’daki insanlar büyük azizler ve Gyaneshwara gibi Nathlar (13. Yy da ortaya çıkmış olan Shiva’cı bir Hindu gelenek) tarafından kutsanmışlardır ve işte bu yüzden de onların inanılmaz bir ruhani temelleri var ama yine de aydınlanmalarını almaları için onlara rehberlik edilmesi gerekiyor. Bildiğiniz gibi, spiritüellik olmadan yaşam çok büyük dengesizlik içindedir. O yaşamda bir neşe bütünlüğü yoktur. Bunun aksinde de, her hangi bir neşe olup olmadığını bilmiyorum çünkü sadece makineleriniz ve maddeciliğiniz ile yaşarsanız, bunlar size keyif veremezler. Ve işte sizin fark ettiğiniz şeyde,  hayatın boşluğudur.  Ve sizin spiritüelliği arzulamanızın sebebi, kendi kişiliğinizi tam olarak dışa vurabilmektir ki bu da gerçekleşti. Neyse ki bu oldu. Bunu hissetmiş olan, bu kadar çok insanı burada görmekten dolayı son derece mutluyum. Ve bu da Hintliler tarafından da anlaşılması gereken şey, çünkü onlar kendileri öyle değillerken sizin maddi olarak çok varlıklı olduğunuzu düşünüyorlar, onlar spiritüel olarak ve sizlerde maddi olarak varlıklısınız. Ve bu şeylerin Read More …

Diwali Puja, Derinliğinize Dokunun, Venedik, 1990 (Italy)

Diwali Puja. Chioggia, Venedik (İtalya), 21 Ekim 1990. Bu geçit töreninde hepinizi görmek öyle bir süprizdi ki. Aslında bekliyor ve bekliyordum.  “Bu insanlar neden Beni puja için çağırmaya gelmiyorlar?” diye düşündüm. Bu güzel bir süprizdi, çok neşe verici bu. Neşe gözlerinizde dans ediyordu. Işıkları gözlerinizde görebildim ve gerçek Diwali budur. Diwali kelimesi, iki sözcükten meydana gelir:  ‘Dipa’ ve ‘awali’. Dipa, bilirsiniz, ışıklar demektir ve awali ise diziler, sıralar, ışık dizileri anlamındadır. Bu çok, çok eski bir fikir gibi görünüyor ve tüm dünyada, bakın, her ne zaman bir şey kutlamaları gerektiğinde, onlar ışıkları koymuşlardır. Ve ışıklar, çünkü ışık neşe verir, mutluluk verir. Bu nedenle, cehaletin karanlığının üstesinden gelmek için, bizler de kendimizi aydınlatmalıyız ve işte bu yüzden herkesin kendi içindeki ışığı hissetmek için aydınlanmasını alması gereklidir ve bu önemlidir. Ve aydınlanmadan sonra gözlerin dahi ışıldadığını fark etmiş olmalısınız. Her Sahaja Yoginin gözlerinde ışık vardır. Bu gün bizim Lakshmi’ye, Nabhimizde bulunan Lakshmi prensinbine ibadet ettiğimiz zamandır. Lakshmi prensibi anlaşıldı, Ben pek çok kez size anlattım, Onun bir lotus üzerinde ayakta durduğu, ellerinde iki lotus tuttuğu şeklinde Lakshmi’yi size tarif ettim. Bunlar, Onun çok hayırlı olduğu, kimseye baskı yapmayacak kadar müşfik olduğu anlamına gelir ama normalde bunu pek görmezsiniz. Para sahibi olan herkes, sadece baskı yapmaya ve sizleri aşağıya itmeye çalışacaktır. Sahaja Yoga da bile Ben böyle insanlar gördüm. Eğer onlar daha iyi durumdaysalar, sanki bu durumun sahip oldukları paradan elde ettikleri bir güç olduğunu düşünerek, insanları itelemeye, organize etmeye, onları kontrol etmeye çalışırlar. Ama O, bir lotus üzerinde ayakta durur – bu Read More …

Girvins Ashramında çocuklar hakkındaki konuşma, İsviçre 1990 (Switzerland)

Arzier Konuşması, Girvins Ashramında Çocuklar üzerine konuşma (İsviçre), 21 Eylül 1990. Yani bu castoriyi, bu misk`i bulmaya çalışan pek çok avcı var ve arıyorlar, onlar geyiği arıyorlar. Bu yüzden, lütfen kendi geyiğinizi koruyun, bu masumiyettir, bunu görün. Şimdi, çocukların masumiyetine saldırıldı, masumiyetleri saldırı altında ve masumiyete öyle bir saldırı geliyor ki, sizler endişe etmelisiniz, çocuklarınız için dikkatli olun. Harane, bu geyik anlamına gelir çünkü geyik küçük bir şeydir, yani o geyiğe dikkat edin, onlara bakın. Tam ifade onları temiz tutun, onları güvende tutun şeklindedir. Kendi nefesimizi yabancı bir şeymişcesine hissedeceğimiz bir zaman gelir ki, sanki onlar bizim değiller gibidir, işte bu yüzden ellerinizi birbiri içinde tutun çünkü bu çok karanlık. Tüm Sahaja Yogiler için çok hoş bir mesaj bu. Sizler liderinizi anlamak zorundasınız, işte kişinin anlaması gereken şey budur. Bu gün İsviçre`de neler olduğuna dair kolektivite ile burada, konuşmak istedim, bunu da. Orada Arneau vardı ve Arneau çok sağ kanal oldu ve şu, bu. Yani bir sonuç olarak, İsviçreliler sanırım bunun tersi oldular. Arneau`un kapıldığı bir tür duygu, sanırım kendisi çok iyi bir adam olan yeni lider üzerinde bir baskı var ve o çok iyi birisi. Yani eğer baskı yaparsanız, o zaman hiç bir şey çalışmayacaktır. Yani lütfen Ben bu konuda bir şeyler yapana kadar, liderlerinizi dinlemeniz gerektiğini hatırlayın. Arneau hakkında bile, Ben onun tarafında durdum ve durdum ve o yanlış olduğu zaman onu uzaklaştırdık. Yani hiç kimse lidere meydan okumamalıdır, aksi takdirde onların hiç biri Benim otoritelerimden biri olamazlar- hiç bir şey akamaz. Bu sanki Kundalinin akışını tamamen durdurmak Read More …

Shri Ganesha Puja öncesi konuşma Lanersbach (Austria)

Shri Ganesha Puja öncesi konuşma, Lanersbach (Avusturya),  26 Ağustos 1990 Bugün hepimiz burada, bizim Sanskritçe Astra dediğimiz Avusturya’da toplandık. Astra Tanrısal silahlar anlamına gelir. Ve Avusturya’ya vereceğim en büyük itibar şudur: İslam, Hıristiyan ya da Hindu olsun, bu ülkede çalışan herhangi bir türden köktendincilik bulamazsınız. Bu çok, çok, çok nadir bir şeydir. Rusya’dan İngiltere’ye kadar her yerde süptil bir köktendincilik olduğunu görüyorsunuz. Ve bu ülkenin kendisinde köktendincilik olmaması gibi bir özelliği var. Ve ırkçılığı  da, yine burada hiç hissetmiyorsunuz. Her ülkede ırkçılık olduğunu hissettim. Elbette, Rusya’da yok ama farklı. Yani bu ülke çok açık fikirli bir ülke gibi görünüyor ve belki de bu onların çok güzel bir doğal tabiata sahip olmalarından dolayıdır. Bu güzel doğa içinde onlar, tabiatın tadını çıkarmak istiyorlar, bunun içinse sizin açık bir kalbe sahip olmanız gerekir ya da belki tam tersidir, doğa onların kalplerini açmış olsa gerek. Yani, bu yerin bir özelliği var: Ve Ben, bu bir sürü ülkeden gelenlerin, bütün bu yolu kat edip burada bulunmalarından dolayı çok mutluyum, Amerika’dan, Avustralya’dan, Hindistan’dan bile, bu kadar uzak ülkelerden bu kutlama için burada toplandınız ve dün bunu gerçekten kendimiz gördük,  bu ülkenin üzerine yağan lütfu kendi gözlerimizle gördük çünkü bu ülke bunu hak ediyor. Arkasında köktendincilik olan her ülkenin, bu modern zamanlarda batması gerekecektir. Her tür köktendincilik çağdışıdır ve hayatta kalamaz. Onlar toplumsal evriminin dışında fırlatılıp atılacaklardır. Yani, kişi kendisini her şeye açmalıdır. Dahası, Sahaja Yoga büyük dinlerin hepsini ve tüm büyük enkarnasyonları, peygamberleri ve azizleri ihtiva eder. Yahudilerin Musa’ya saygı duydukları kadar İsa’ya saygı duymaları gibi, Read More …

Sayın Mikhaïl Gorbatchov’a Mektup (Location Unknown)

Mikhaïl Gorbatchov’a Mektup 21 Ağustos 1990, Salı Yüksek Sovyet Başkanı (1988’den 1990’a kadar) ve Sovyetler Birliği Başkanı (1990’dan 1991’e kadar). Gelecekteki bir küresel sistem için mütevazı planlarım şunlardır: Bunlar, Sahaja Yoga’nın “kolektif bilinç” farkındalığını oluşturmasından sonra, bireysel ve toplumsal dönüşüm husunda sahip olduğum bazı  fikirlerdir. Bu, kişinin aydınlanma alması sayesinde geçirdiği içsel dönüşümünün bir sonucu olarak elde ettiği durumdur. Aynı zamanda, kişi tüm yaşayan işleri yapan Sevginin Her Şeyi Kaplayan Gücünü de hisseder. Kişinin dünyayı tek bir ulus olarak görmesinin bir sonucu olarak, insanlar hakkındaki ve onların farklı ideolojileri hakkındaki tek gerçeği görür. Kişi gerçekten küresel bir bakış açısı geliştirir. Bu bakış açısına sahip olabilecek ve ortak geleceğimizi planlayabilecek bir insan olduğunuza inanıyorum. Bahsettiğim bu ‘kolektif bilinç’ konumu bize Küresel Hükümet arayışında ihtiyaç duyduğumuz sürdürülebilir gücü ve bilgeliği verecektir. Bu bilinç konumu sayesinde, kolayca gelişebiliriz: 1) Bencilce çıkarlara göre değil, Gerçeğin yasalarına göre gelişen karar alma süreçlerine etkin katılımı kolayca sağlayacak bir siyasi sistem. 2) Takas sistemine dayalı insan tüketiminin temel gereksinimlerini karşılayan dengeli bir ekonomik sistem. Gerçek anlamda küresel bir sistem, arz ve talebe bağlı olarak doğru dağıtım oranını, ama daha da önemlisi, bunu gerçektende insani bir temelde gerçekleştiğini değerlendirmek için gerekli mekanizmaları sağlayacaktır. 3) Adil ve asil değerlere dayalı bir sosyal sistem, herhangi bir problem veya uyumsuzlukla karşılaşmadan geliştirilebilir, çünkü kolektif bilinç ile her birey ancak tüm kolektivite memnun olduğunda kendini tatmin olmuş hissedebilir. 4) Makine yapımı ürünlerin imalatı, Toprak Ana ve ekolojik sorunlar göz önünde bulundurularak, el yapımı ürünlerle dengelenmelidir. Daha fazla miktarda sanatsal değerde mal üretilirse, Read More …

Shri Saraswati Puja, Vishnumaya çok öfkeli bir şahsiyettir Ashram in Lions Bay, Lions Bay (Canada)

Shri Saraswati Puja. Vancouver (Kanada), 11 Ağustos 1990 Bana  Vancouver’da hangi pujayı yapmalıyız diye sorduklarında, çok güzel bir tabiat tarafından çevrelenmiş bu ashramı duymuştum ve doğa Saraswati’nin gücü tarafından yaratıldığı için, burada Saraswati’nin Pujasını yapmanın en iyisi olacağını düşündüm. Başka bir şey ise, insanlar doğada yaşadıkları zaman, son derece yaratıcı olurlar, hassas duygular muhafaza edilir ve asla acele etmezler ya da onlar çok fazla modernleşmiş diyebileceğimiz bir halde değildirler, çünkü doğa onları sakinleştirir. Yani Saraswati’nin yaratıcılığı da sanatçıya katkıda bulunur ve bu ülkede çok eskiden beri  bir sürü sanatçı olması gerektiğini biliyorum. Kanada, Benim de hissettiğim gibi, Vishuddhi’nin Hamsa Çakrasıdır, ama Hiranyagarbha  (evrenin yaratılmasının kaynağı olan altın rahim) olarak adlandırılan Mahabrahmadeva tarafından tezahür ettirildiği zaman, Saraswati’nin gücü, Mahasaraswati olur. Bunun için O, Hamsa’nın içinden geçmelidir. Hamsa’nın içinden geçer ve Vishnumaya Shakti olur. Demek istediğim O, Vishnumaya Shakti’dir. Böylece Saraswati, Vishnumaya olur. Biri Hamsa’da ve diğeri Vishuddhi’de olmak üzere iki noktayı geçer, yani O Shri Krishna’nın kız kardeşidir. Saraswati, Shri Krishna’nın kız kardeşi olarak doğdu ve Krishna’nın maması, onun adı, onun amcası Kamsa (Shri Krishna’nın annesi olan Devaki’nin kardeşi)idi ve Kamsa, Shri Krishna’yı öldürmeye geldi, Vishnumaya gökyüzüne yükseldi ve şimşek olup, Shri Krishna’nın gelişini, Onun zaten orada var olduğunu duyurdu. Yani Shri Krishna ve Vishnumaya arasındaki ilişki, bir kız – erkek kardeş ilişkisidir ve şaşırtıcı biçimde biz geçen gün kız erkek kardeş ilişkisiyle aynı şey olan Rakhi Bandhan’ı, Raksha Bandhan’ı kutladık. Şimdi burada Shri Krishna’nın kız kardeşi olan Deity’yi kutluyoruz. O, daha sonra Draupadi olarak doğdu ve işte bu yüzden Shri Read More …

Shri Mahavira Puja, Cehennem var Barcelona (Spain)

Shri Mahavira Puja. Barselona (İspanya), 17 Haziran 1990. Bu gün Mahavira’nın pujasını yapacağız ve bu pujayı daha önce hiç yapmadık. Bunun nedeni Mahavira’nın yaşamının, bir çilecinin yaşamı olmasıdır, aynı Buddha gibi, hatta Buddha’nın olabileceğinden bile fazla. Çünkü bu ikisinin doğduğu zamanlarda, Hinduizm’deki Brahmanizm çok garip bir form aldı. İnsanlar son derece ritüel düşkünü oldular ve onlar sadece Swayambhu’ya ibadet etmek yerine, her tür taşa, her tür şeye ibadet ediyorlardı. Shri Mataji: Puja sırasında yemek yiyen bu adam kim? Bu şey yapılırken yemek yiyen bir bey var, lütfen ona söyleyin. Mahavira’nın çileci yaşamı çok, çok aşırı bir tabiattaydı. Kendisi savaşçılar klanında, kshatriya’lar klanında doğmuş birisiydi ve sonra evlendi de. Bir de kızı oldu ve sonra kararını verdi – çünkü kendisinin Tanrının işini yapması gerektiğini biliyordu – sanyasa (Bir insanın hayatını yalnızca ruhsal meselelere odaklamak için maddi olan her şeyden feragat etmesi) almaya karar verdi. Bunun için erkek kardeşinden müsaade aldı çünkü ebeveynleri ölmüştü. O bir kraldı ve sahipolduğu bütün maddi zenginlikleri, her şeyi terk etti ve tam bir sanyasi oldu. Ailesini terk etti, evini terk etti, onları arkasında bıraktı ve elinde sadaka dilenmek için bir kâse ile tek başına oradan ayrıldı. Ve Ona katılan insanlar çok az sayıdaydılar ve Mahavira “sizlerde çileci olmalısınız” diyerek onlardan çilekeş, muni (keşiş) olmalarını istedi. Mahavira, Aziz Michael’in (Baş melek Mikail) enkarnasyonuydu ve O sol kanalda, İda Nadi’de oturur ve O sol kanalın tamamından sorumludur, tam Mooladhara’dan başlayarak, yukarıya Sahasrara’ya kadar. Aziz Mikail, Mahavira olarak doğmuştu ve adının anlamı “Maha-vira, en büyük savaşçı” demektir. Ama Onun doğduğu zamanlarda, her Read More …

“Tanrısal Ayırt edicilik”, Hamsa Çakra Puja YMCA – Camp Marston, San Diego (United States)

“Tanrısal Ayırt edicilik,” Hamsa Çakra Puja, Camp Marston, San Diego (USA), 28 Mayıs 1990. Amerika’ya gelip, sizlerle burada buluşmak diğer bir büyük bir zevk. Burası, size söylediğim gibi, spiritüel alanda çok önemli bir ülkedir. Büyük bir ülke olduğu veya çok müreffeh bir ülke olduğu için değil, ama bildiğiniz gibi, Virata planında burası Vishuddhi’dir. Vishuddhi o kadar önemli bir çakradır ki; onun çok büyük bir tezahürü de vardır. Örneğin, onun Hamsa Çakra olarak adlandırdığımız diğer bir ikinci çakrası vardır.   Ve bu merkezi etkileyen yada bu merkezin üzerinde çalışan,  burada yerleşik olan yıldız Satürn’dür.  Ve bildiğiniz gibi Satürn ile birlikte hareket eden başka bir küçük Satürn var.  Aynı şekilde bu Vishuddhi Çakra ile birlikte, Hamsa çakra dediğimiz çok önemli başka bir çakra var. Almantya’da bir kez Hamsa Çakra puja yaptık ve bu harekete geçti sanırım çünkü  Almanlar, şu ana dek  yaptıkları her şeyin, insanlık dışı olduğunu fark ettiler. Ve Rusya’ya gittiğimde, Ruslara aydınlanma vermek üzere gelenlerin çoğunlukla Almanlar olduğunu görmekten dolayı çok mutlu oldum. Bu, Almanların önemli olduğunu hissettikleri her şey için sizi sevgi dolu hissettiriyor,  demek istiyorum ki, Ruslara aydınlanma vermek için Rusya’ya gelmek için cezp edilenler onlardı ve bu savaşta, Almanlar tarafından savaş sırasında öldürülen Rusların sayısının maksimum miktarda (27 milyon kişi)  olduğunu bilmek zorundasınız. Yani sağduyu, Hamsa Çakranız vasıtası ile tezahür eden Tanrısal sağduyu, ilk kez Almanya’da başladı. Ve şimdi, Doğu Almanya’nın Alman topraklarına, Batı Almanya topraklarına nasıl katıldığını (Berlin Duvarı 9 Kasım 1989’da yıkıldı) ve Batı Almanların onları nasıl karşıladığını, onlarla nasıl ilgilendiklerini görüyorsunuz. Ve bu kimdi, Read More …

Birthday Puja: İçtenlik Curzon Hall, Sydney (Australia)

67nci doğum günü için düzenlenen Puja, Sidney (Avusturalya), 21 Mart 1990. Nasıl büyük bir coşku,  tüm dünyada! Sanırım, Sidney’in tamamı, kendi çiçekleriyle süslendi. Ve güzel şeyler söyleniyor, kartlar ve mektuplar ve güzel şiirler. Çocuklar çok güzel şarkı söylüyorlar. Kelimeler, bu büyük sevinci ve çok samimi mutluluk hissini ifade etmede yetersiz kalıyor. Size baksın diye, sizinle ilgilensin diye, çok dirayetli bir şekilde sizi dönüştürsün diye, Anneye ihtiyacınız vardı. Ve her doğum gününde anlıyorum ki, Sahaja Yogiler kalplerini de genişletiyor ve fark ediyorlar ki, onlar artık damla değiller, okyanusun parçası durumundalar. Ve o okyanusun kendisi, onları güçlendirip, onlarla ilgilenecek. Bu okyanus onların gelişmesine yardım edecek. Ve aynı okyanus onlara yol gösterecek. Bu yüzden, damla ile okyanusun bağlantısı tam olarak kurulmalıdır. Ve damlanın limitleri, okyanusun büyüklüğü içinde eriyip yok olmalıdır. İlgiyle ve söylenecek güzel şeylerle, kolektivitenin derinliğini arttırabiliriz ve samimi bir arzuyla kolektif olabiliriz. Kolektif olma arzusunun çok içten olması gerekir. Ve varlığınızın alanının genişlemesi başlayacak. İhtiyaç duyulan ilk şey; kendinize karşı samimi, dürüst olmanızdır. Şüphesiz ki bir damladan, biraz kısıtlı bir damladan, o safhadan, bir damla olma statüsünden geldiğimiz için, tekrar tekrar o kısıtlamalar içinde kayboluyoruz. Ama kendi vizyonumuzu görmemiz gerekir: gelecekte ne olacaksınız? Gelecekte ne yapmak istiyorsunuz? Bu yüzden, kolektif olma fikrinizin samimiyeti, bizzat bunun kendisi, tüm engelleri aşacaktır. Niyet her ne olursa olsun, her ne için olursa olsun, eğer samimiyseniz, zamanı unutursunuz, emeğinizi unutursunuz, her şeyi unutursunuz, bunu başarmak istersiniz. Küçük şeyler de bile. Şimdi, bu samimiyet nereden kaynaklanıyor? Samimiyeti sağlayan iki şey var. Öncelikle, kendiniz için Sahaja Yoga’nın ne Read More …

Swadishthan, Düşünmek, Hastalık, Bölüm 1 Hilton Hotel Sydney, Sydney (Australia)

Public Program 1. Gün, “Swadishthan, Düşünmek, Hastalık”. Hilton Hotel, Sidney (Avusturalya), 16 Mart 1990. Gerçeği arayan herkesin önünde saygıyla eğiliyorum. Gerçek her ne ise, onun ne olduğunu bilmek zorundasınız. Onu insani farkındalığımız içinde kavramsallaştıramayız. Onu düzenleyemeyiz, onu manipüle edemeyiz, onu organize edemeyiz. O her ne ise odur, öyle olmuştur ve öyle de olacaktır. Peki gerçek nedir? Gerçek şudur, bizler Tanrısal sevginin enerjisi olan bu çok süptil bir enerji tarafından sarmalandık ya da bu bize nüfuz etti ya da bu sevgi tarafından bizler beslendik, bakıldık ve sevildik. İkinci gerçek ise bizim bu beden, bu zihin, bu şartlanmalar, bu ego değil, ruh olduğumuzdur. Sizler söylediklerimi körü körüne kabul etmek zorunda değilsiniz, çünkü kör inanç fanatizme yol açar. Ancak bilim insanları olarak zihinlerinizi açık tutmalı ve söylediklerimi kendiniz görmelisiniz: eğer bunlar Benim söylediğim gibiyse, onu dürüstçe kabul etmelisiniz. Bilim sayesinde uygarlığımız, ilerlememiz hakkında çok şey biliyoruz. Bu, dışarıda çok büyümüş bir ağacın ilerlemesidir; ama eğer köklerimizi bilmezsek yok oluruz. Bu nedenle köklerimizi bilmek önemlidir. İşte köklerimizin bunlar olduğunu söyleyebilirim. Görebileceğiniz gibi, içimizde yedi tane çakra merkezi vardır ve bu süptil merkezler omurilikte ve beyinde yer alır. Bunlar fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarımızı karşılar. Fiziksel tarafta, fiziksel sorunlarımızla ilgilenen pleksuslarımızın kullanımı için gereken enerjiyi tezahür ettirirler. Bu sağ taraftadır, bu sarı hat tarafından sağlanan enerji, bu süptil bir kanaldır – biz buna Pingala Nadi diyoruz – burası fiziksel ve zihinsel eylemlerimiz için enerji sağlar. Yani bu, sağ sempatik sinir sistemine tedarik sağlayanda içimizdeki eylem gücüdür. Sol tarafta gördüğünüz bir diğer kanal ise, bizim Read More …

Hintli Azizler Hakkında Aurangabad (India)

Hintli Azizleri Hakkında, Hindistan Turu, Aurangabad, Hindistan,18 Aralık 1989 Şimdi, çoğunuz buradasınız ve farklı ülkelerden gelen sizler için burası tanışmak için güzel bir yer. Aurangabad’ın Benim yaşamımda özel bir önemi var çünkü atalarım buraya çok yakın bir yerden geliyordu, oraya Pathan deniyordu ama orası aslında Pratishthan olarak bilinirdi. Sanıyorum, iki yıl önce oradaydık ve burası büyük Ramayana destanını yazan Valmiki’nin yeridir, o burada yaşadı. Ve Sita ona geldiği zaman, Sita evinden uzaklaştırılmıştı ve Valmiki’nin Nepal’de, Sita’nın hamile olduğu sırada orada kaldığı başka bir aşramı daha vardı ve Sita, daha sonra buraya getirildi. İşte bu yüzden, her ne kadar Sita’nın çocukları aşağıya doğru gittiyselerde, onlardan biri Rusya’ya gitti, diğeri ise Çin’e, Maharashtra’da, insanlarda tepelere gitmek ve Nepal’e dahi gitmek şeklinde bir kültür görüyorsunuz. Rusya’ya gidenin adı Luv, Çin’e giden diğerinin adı ise Kush’du. Bu yüzden onlara Slav denilir. Onlar genellikle Lev olarak isimlendirilirler, Çin’e gidenlere de, Kusha adı verildi. Yani, çocuklar doğumlarından itibaren yaklaşık on iki yaşına gelene dek, burada yaşadılar, Valmiki, Ramayana’yı bestelediği zaman, Ramayana türküsünü nasıl söyleyeceklerini çocuklara öğretti. Daha sonra onlar Ayodhya’ya gittiler ve orada şarkıyı söylemeye başladılar. Shri Rama, bu şarkıdan çok etkilendi. Çocuklar (şarkıda), -buralardan kovulmuş olan çok iffetli bir lady varmış, diyerek, bir şekilde Ona meydan okudular – onlar kendi babalarının Rama olduğunu bilmiyorlardı. Sonra tekrar geri geldiler ve bir süre burada kaldılar ve sonra Sita Nepalli bir hanım olduğu için, onlar tekrar Nepal’e gittiler. Yani sanırım Sita’nın babası, Onun Nepal’de, Valmiki aşramında kalması için bir şeyler ayarlamış olmalı, buraya sadece Bihar üzerinden ulaşılabilir, Ben Read More …

Hindistan Turundaki ilk Puja, Alibag, 1989, Sahaja Yoga’da tartışılacak bir şey yok. (India)

89 Hindistan Turundaki ilk Puja, Alibag (Hindistan), 17 Aralık 1989. Hepiniz hoş geldiniz. Birazcık gecikti ama Beni ancak şimdi uçağın çok fazla geciktiği konusunda bilgilendirdiler ve bu yüzden de İngilizler, en başından beri katılmak istediklerini söyledilerse de, Ben pujayı şimdi yapmanın daha iyi olacağını düşündüm. Onlar her zaman çok daha fazla pujaya katılırlar, belki de sebep bu! Şimdi buraya vardık ve beraberce yapacağımız bu hac yolculuğuna başlayacağız. Seyahat çok süptil bir tabiatta ve eğer neden burada olduğumuzu anlarsanız, tüm yaradılışın hepinizi seyrettiğini anlayacaksınız ve bu, sizlerin yükselmeniz gerektiğini anlamanıza yardım etmek, derinliğinizi hissetmek, kendi özünüzden neşe duymaktır. Yolculuk çok rahat olmayabilir. Yollar hız kesicilerle ve her tür engelle fazlasıyla dolu. Bu,  yükselişimiz gibi bir seyahat, Benim hissettiğim şey hızımızın kesileceğidir. Batıda bizler çok hızlı olmalıyız, buna şüphe yok ve bu hızı azaltmak için, içimizdeki huzurumuzu hissedeceğimiz meditatif süreçleri kullanmalıyız. Düşünceler de akıllarımızı bombardıman altında tutuyor ve bizler başkalarına ve bu düşüncelere karşı çok hızlı reaksiyon gösteriyoruz. Yani kişi farkında olmalıdır. Kişi, içinizde ne olduğunu, düşüncelerin sizi bombardıman ettiğini, yükselmeye çalıştığınızı ve bu düşüncelerden kurtulmayı çok zor bulduğunuzu biliyor olmalıdır. Düşünme süreci, şartlanmanızı veya egonuzu başlatabilir  -sadece iki problem! Bu meydan okumaya muhatap olan sizsiniz. Köydeki her şeyi seyretmeye başlayan ama reaksiyon göstermeyen, bu basit insanları gördünüz. Eğer reaksiyon göstermezseniz, düşünceleriniz pes ederler. Bu yüzden ilk şey, reaksiyon göstermediğinizi, deneyimlediğinizi, sessizlikten, süptillikten, güzellikten, etrafınızda olanlar kadar kendi varlığınızın ihtişamından hoşlandığınızı,  kendiniz de seyretmelisiniz. Bu alışkanlığı kırmak için kendinizi zorlamamalısınız, sadece seyretmelisiniz. Hiç bir şey hakkında çok fazla konuşmaya da gerek yoktur Read More …

Navaratri’nin 8, günü, İngiliz Yogilerle Tarz ve içerik üzerine konuşma Butlins Grand Hotel, Margate (England)

İngiliz Yogilerle Konuşma, Navaratri’nin 8. Günü, Margate İngiltere, 6 Ekim 1989 Bugün Devi Puja’nın sekizinci günü ve Kali’nin gücü, bu gün harekete geçiyor ve O, tüm şeytani güçleri yok eden anlamına gelen Samhara Kali olarak da adlandırılan kişidir. Yani bu, burada, İngiltere’de bizim puja yaptığımız, çok güzel bir gün. Bu konuda çok mutluyum. Gözlüğüm? Çantamda, sanırım. O kız nerede? O mu aldı? Şimdi, İngiltere’deki Sahaja Yogilerle konuşmam gerektiğini düşünüyordum çünkü çok önemli. Şimdi Ben, Birleşik Krallık’ta geçirdiğim on altı yılı tamamlıyor olacağım ve sizlerde gerçekten bol miktarda sevgi ve iyilik olduğunu gördüm. Şimdi gelecek yıl, burada kalmayacağım çünkü kocam buradan transfer edilecek ve Ben, tabii ki geri geleceğim ve bir ay kadar, sizinle birlikte olabilirim, belki şimdiye kadar olduğundan çok daha yakında olabilirim ama sizi uyarmam gerektiğini düşündüğüm bir şey var, çünkü şimdi Gavin (Eski bir İngiltere Lideri) hakkında, “Gavin neden böyle oldu? Ona ne oldu?” diye soran pek çok mektup alıyorum, belki de herkes bu şeylerin bu hale geldiğini görmekten dolayı oldukça korkmuş görünüyor ve diğer bazı Sahaj Yogilere de bunun olmasından dolayı korkmuş haldeler çünkü başka ülkelerdeki Sahaja Yogiler, onlar Sahaja Yoga’dan çıktıkları zaman, Benim peşime düşmezler,  Sahaja Yoga’nın veya Sahaja Yogilerin peşine düşmezler, onlar kendilerinde bir sorun olduğunu düşünür, buna çok üzülür ve uzak dururlar ama Gavin neden bu kadar hoşgörüsüz ve neden bize bu kadar karşı olan bir hale geldi? Ve Bana, onun kimi korkunç organizasyonlara ve bunun gibi şeylere bilgi sağladığı söylendi. Demek istediğim, Ben insan davranışını nasıl açıklayacağımı bilemiyorum. Zor, çünkü sen çok büyük Read More …

Shri Bhairava Puja, Garlate 1989 (Italy)

Shri Bhairavanath Puja. Garlate, Milano (İtalya), 6 Ağustos 1989. Bugün burada Bhairavanath’a puja yapmak için toplandık. Sanırım bizler, İda Nadi boyunca aşağı yukarı hareket eden Bhairavanath’in önemini anlamadık. İda Nadi Chandrama’nin Nadisidir, Ay’ın nadisidir. Bu nedenle, burası sakinleşmemiz için olan kanaldır. Demek ki, Bhairavanathji’nin görevi bizi sakinleştirmektir. Örneğin insanlar, egoları ile, karaciğerleri ile, artık her nedense öfkeliler. Eğer bir insan çok öfkeli ise o zaman Bhairavanath, onu sakinleştirmek için oyunlar oynar. Ganapati’nin yardımı ile, Gana’larında yardımı ile, ruh halinizi sakinleştirmek ve sizi dengeye getirmek için, her şeyi kendi kontrolu altında organize eder. Eğer kişi çok öfkeli bir insan ise ve ruh halinin tüm sınırlarını aşıyorsa, o zaman Hanumana’nın da yardımı ile Bhairavanath şu veya bu şekilde, bu öfkenin getirdiği aptallığın iyi olmadığını ona göstermek için durumu organize edecektir. Örneğin, depresif olan ya da sol kanala düşmüş insanlara buradan çıkmaları için Hanumana yardım etmeye çalışır, buna şüphe yok ama Bhairavanath, bundan kurtulmaları için onlara çok daha fazla yardım eder. Şimdi, sol kanal olan bir insan kolektif olamaz. Öfkeli bir insan, sağ kanal bir insan hiç bir kolektiviteden neşe duymazken, hiç kimsenin kolektiviteden neşe duymasına izin vermezken; çok fazla sol kanal olan, sürekli üzgün, mutsuz ve endişeli hisseden bir insan içinde bu çok zordur, oda kolektivitenin neşesinden keyif alamaz. Buna şüphe yok ama o (sağ kanal kişi) kolektif olmaya çalışır, bu sayede iddia edebilir ki, – çünkü bu tarz bir insan üstünlük sergilemeye çalışır, üstün biri olduğunu göstermeye- doğal olarak kolektiviteden neşe duyamaz. Bunun tersine, depresif olan insan, sürekli olarak, “Kimse beni Read More …

Düşünceler arasında bir boşluk Vienna (Austria)

Public Program 2. Gün, Kundalininin Uyanışı, Viyana, Avusturya, 25 Temmuz 1989 Gerçeği arayanların önünde eğiliyorum. Onlardan bu müziği çalmalarını istedim, çünkü düşünceler çok fazlaydı [akıllarda?] Ve bu müzikte hiç söz yok, sizde düşünce oluşturmuyor. Ve düşünceler işte bu şekilde kolayca uzaklaştırılabilirler. Bir düşünce yükselir ve düşer. Başka bir düşünce yükselir ve düşer. Ve biz düşüncenin zirvesine atlıyoruz. Ya geçmişi ya da geleceği düşünüyoruz ama şu anda olamıyoruz. Bir düşünce yükselip alçaldığı ve sonra bir diğeri yükseldiği zaman, arada bir boşluk vardır ve bu, şu andır. Yani Kundalini yükseldiği zaman, bu düşünceyi küçültür. Ve bu merkezi sessizlik alanı genişler. Bu, bizim düşüncesiz farkındalığa ulaştığımız zamandır. Güzel bir halıya baktığımızda, her tür düşünce aklımıza gelmeye başlar. Eğer bu benim halımsa, o zaman halının sigortası için  endişe ederim ama bu bir başkasının halısıysa, o zaman  yine düşünmeye başlarım, bu kadar güzel bir halıyı ben nereden bulurum, ne kadar ödemem gerekir? Sanatçının halının içine akıtmaya çalıştığı güzellik ve neşe yaratısından zevk alamam. Bu yüzden bu halıyı gördüğümde, düşüncesiz  farkındalık içinde, onun yaratılışının tüm neşesi, sanki Ganj nehri gibi akmaya başlıyor, serin vibrasyonlar akmaya başlıyor ve siz kendinizi tamamen rahatlamış hissediyorsunuz. O halde Sahaja Yoga’da atmamız gereken ilk adım, düşüncesiz farkındalığımızı oluşturmaktır. Eğer Agnya merkezini anlarsak, bu yapılabilir. Bu merkez, bu şekilde çapraz yapan bu iki optik kaizmanın arasına yerleştirilmiştir. Ve Kundalini onu deldiği zaman, bu merkezde bulunan  Deity uyanır. Bu, Lord Jesus Christ’in Deitysidir. O ilk olarak, Mooladhara’nın ilk çakrasında, bir kavram olarak oluşturulmuştur. Bu yüzden O, dünya üzerinde enkarne olan Masumiyetin Deitysidir. Sadece Read More …

Zihinsel Projeksiyon, dengeyi nasıl koruyacağını bilmez. Vienna (Austria)

Public Program 1. Gün, Viyana, 24 Temmuz 1989 Umarım Hint müziğinden keyif alıyorsunuz. Şimdi, onlardan 12. Yüzyılda yaşamış olan  Namadeva isminde çok ünlü bir şairin yazdığı bir şarkıyı söylemelerini istedim. Bu şarkı, bütün bu yıllar boyunca Hindistan köylerinde söylenen ve aydınlanma almanın sevincini tarif eden bir folklor. Yani diyor ki,  “Ben her şeyden, öfkemden, kızgınlığımdan vaz geçtim”, ilişkili olduğum tüm bu  şeylerden vazgeçtim diyor, çünkü  O, şarkıyı sanki kocası, kayınpederi olan bir hanımefendi gibi söylüyor, ben herkesten vazgeçtim. “Ama şimdi ey Kundalini Anne, sen uyandın ve bana ver” diye istekte bulundu,  “Oh Anne,  bana Yoga’yı ver”. Bu Tanrısal olanla birleşme anlamına gelir. Ve işte bu şekilde köyde onlar şarkı söylüyorlar ve aydınlanma almak, Kundalini’yi yükseltmek hakkında şarkı söylüyorlar. Ve umarım onları alkışlar ve bundan keyif alırsınız [Anne, 6.04 – 6.15 arasında Hintçe konuşuyor] Sahaja Yogilerin bir kısmı buraya gelebilirler, Avusturya’dan ve diğer yerlerden gelenler şarkı söylemek için gelebilirler .. İşte folklor budur ve köylerde bu rustik bir şekilde söylendi.  Ambe,  “Ambe”, Kundalini anlamına gelir ve onlar “ude” diyorlar, ude – yüksel, yüksel demektir. [Şarkı – Anne 20.15’te tekrar konuşmaya başlar] Tüm gerçeği arayanları selamlarım. En başta gerçeğin kavramsallaştırılamayacağını bilmeliyiz. Bu zihinsel bir kazanım değildir çünkü insan zihninin kendi sınırları vardır ve zihinsel yansımaların üstünde kişilikler haline gelmemizi sağlayacak, bir dönüm noktasına ulaşılması gerekir. Kullandığımız zihinsel projeksiyonlar doğrusal bir yönde hareket ettikleri zaman, sonrasında geri tepiyorlar çünkü kendilerini sürdüremiyorlar çünkü zihinsel gelişim veya zihinsel yansıtma, dengeyi nasıl koruyacağını bilmez. Örneğin, şimdi ekolojik sorunlara neden olan sera etkisi dedikleri şeyi, batıda görebilirsiniz. Read More …

Guru Puja 1989 (Italy)

Guru Puja, Lago di Braies, Italya, 23 Temmuz 1989 Guruya gerçekten ibadet edebileceğimiz aşamaya gelmek için, bugün normalden biraz daha fazla zaman harcamalıydık. Aslında bilmeliyiz ki, Gurumuza ibadet ettiğimiz zaman, bizler kendi içimizde guru prensibini uyandırmaya çalışıyoruz. Sizler burada sadece Gurunuza ibadet etmek için bulunmuyorsunuz. Siz defalarca ibadet edebilirsiniz, belki vibrasyonlar akacak, belki bununla dolabilirsiniz ve belki yükselmiş, beslenmiş hissedeceksiniz. Ama bu beslenme, içimizde tutulmaya devam edilmelidir. Bu sayede sürekli olarak şunu hatırlayın, her ne zaman dıştaki bir prensibe ibadet ederseniz, siz kendi içinizde bulunan kendi prensiplerinize ibadet etmeye çalışıyorsunuz. Bildiğiniz gibi, hepimizde, içimizde Guru prensibi yatar. Guru prensibinin hoş bir şekilde Nabhi çakra etrafında çizili olduğunu fark etmek çok ilginç. Guru prensibi ile bağlantılı bir çakrayı asla görmeyiz. Bakın, Nabhi ve etrafında Bhavasagara. İlüzyonlar oksayunusu olan bu Bhavasagara, Guru olamaz. O yüzden içimizde, bu Bhavasagara’nın içinde uyandırılması gereken, ışığa çıkartılması gereken, kendini ifade etmesi gereken gizli çakralar vardır. Görebileceğiniz gibi, bu prensibin sınırları Swadishthan çakranın hareketi ile meydana getirilmiştir. Swadishthan, herşeyden önce size yaratıcılık veren çakradır. Guru olan bir insan, tabiatı itibari ile yaratıcı olmalıdır. Eğer yaratıcı birisi değilseniz, guru olamazsınız. Örneğin, konuşmak zorunda olduğunuz müritlerle karşılaştığınız zaman, müritleri etkilemek için Tanrısal sihrin bir kelimesini yaratmak zorundasınız veya size guru olarak cazibe duymuş insanlara, onlardan daha fazla Tanrısal sihre sahip olduğunuzu göstermek için. Eğer çok sıradan tipte bir insansanız, çok alalade; güzel bir beyit veya güzel bir cümle veya bir espri veya şaka veya güzel bir tablo veya güzel bir duvar halısı veya güzel bir ev yaratamazsınız; eğer yaratıcılığınız Read More …

Guru Puja öncesi Akşam programı İtalya 1989 (Italy)

Guru Puja, Lago di Braies,  Italya, 22 Temmuz 1987   Kalplerinizde gördüğüm ve  Benim kalbime yansıyan büyük neşeyi ifade etmek gerçekten Beni aşıyor. Bu günün büyük bir gün olduğunu düşünüyorum öyle ki İtalya’da bir yere geldik ve Avusturalyalılar Guru Pujayı yaptıracaklar. Çünkü bu, anlayışın öyle bir bütünleşmesi ki. Bu yeni bir dünyanın, çok yeni bir başlangıcı, Benim uzun süredir sahip olduğum bir vizyon, çünkü bu dünya tek ve tek Tanrı tarafından yaratıldı. Tüm bu sınırlamalar insan yapımıdır ve onlar problem yaratırlar. Sahaja Yogada sizler, hepimizin tek bir muhteşem Viratanın parçaları olduğunun farkına vardınız. Bu neşenin birbirimiz için, Annemiz için ve Yaradan için duyduğumuz sevgiden ve şefkatten geldiği anlaşılmalıdır. O yüzden kalbinizi açın, açın kalbinizi. Ve her şey neşe duyulabilir, güzel olacak ve siz, ambrosianın varlığınızın her tarafınızdaki sinirlere  damladığını hissedeceksiniz. Neşe, ancak siz onu her an, her dakika  aldığınız zaman  tamdır. Ve işte Benim hepinizin sahip olmasını istediğim şey bu. Bu Benim saf arzum. Tanrı sizi korusun.

Shri Paramchaitanya Puja, Almanya 1989 (Germany)

Paramchaitanya Puja. Taufkirchen (Almanya), 19 Temmuz 1989. Bana bir soru soruldu, “Bu gün hangi pujayı yapacağız?” ve Ben bunu bir sır olarak sakladım. Bu gün Paramachaitanya`ya, Tanrı`nın sevgisinin her yeri kaplayan gücüne ibadet etmeliyiz. Bizler Paramachaitanya`nın her şeyi yaptığının farkındayız. En azından aklen her şeyin, Adi Shaktinin gücü olan Paramachaitanya`nın lütfu ile çalıştığını biliyoruz. Ama bu hala çok fazla kalbimizde, çok fazla dikkatimizde değil. Paramachaitanya`yı bir okyanus gibi, kendi içinde her şeyi içeren bir okyanus gibi farz edebiliriz. Her şey, tüm çalışan şeyler, herşey kendi limitleri içinde onun içindedir. Bu yüzden bu, bir limit ile mukayese edilemez. Siz onu karşılaştıramazsınız. Şimdi, eğer güneşe bakarsanız, o zaman ışınlar onu çalıştırmak için güneşten çıkıp gelmelidir. Eğer birisine bakarsanız, deyin ki, otoritesi olan bir kişiye, kişinin bu gücün dışardan olduğunu iddia etmesi gerekir. Bu yüzden de, o kişi kendi içinde, bunu (bu gücü) çalıştırmaz. Deyin ki, örnek olarak, eğer bir tohum varsa, sadece tohumun içinden, ağaç büyür ve meyvalar ortaya çıkar. Sonra onlar satılırlar ve insanlar onu yerler. Her şey bu tohumun içindedir. O zaman bu Paramchaitanyadır. Yani bizler, hepimiz onun içinde zarflandık, (mahfaza içine alındık) ve bizim gördüğümüz sadece dalgalardır. Ve bizler hava dalgalarının üzerindeyiz, yani bizler onu çıkartılmış, ayrılmış olarak görürüz. Yani biz “Bu Almanya” veya “bu İngiltere,” “bu Hindistan” gibi hissederiz. Bunlar sadece Paramachaitanya sarisinin ayrıymış gibi görünen kıvrımlarıdır ama onlar ayrık değiller, onlar süreklidir. Yani bağlantı kesinlikle tamdır. Eğer buradan bir iplik çekerseniz, iplik baştan sona kadar çekilip gelir. Aynı şekilde Paramachaitanya da, kendi içinde çalışır ve dışarıda hiç Read More …

Shri Jesus Christ Puja Bogota (Colombia)

Shri Jesus Christ Puja. Bogota (Colombiya), 26 Haziran 1989. Bugün size İsa ve Hristiyanlık’tan bahsetmek istiyorum çünkü bu çok önemli çünkü bu ülke çok Katolik ve eğer siz Protestan veya Katolik olsanız bile, kilisenin İsa’nın onlardan istediği şeyi yerine getirmediğini çok net bir şekilde görebilirsiniz.Eğer İncil’i okursanız, İsa’nın Günahsız Doğum (immaculate conception) (Meryem Ana’yı gebe kaldığı andan itibaren Tanrı’nın,  orjinal günah denilen, Adem ve Havva’nın Cennet Bahçesinde günah işlemesinden ve bu yüzden de tüm insanların doğuştan günahkar ve kusurlu olması lekesinden muaf tutmasıdır; bu 1854 yılında Roma Katolik Kilisesi’nin resmi dogması olarak tanımlanmıştır) sayesinde doğan Meryem Ana’nın oğlu olarak tarif edildiğini göreceksiniz ancak biz bunu gerçekte içtenlikle kabul edemedik. Onlar bu yüzeysel yolla  İsa’yı para kazanmak, mülk edinmek, kiliseler inşa etmek için kullanıyorlar. Ve  hiçbir şeyi açıklayamadıkları içinde, bunun her zaman için bir gizem olduğunu söylerler. İsa’nın, immaculate (lekesiz, kusursuz, saf) bir Anneden, “immaculate” olarak, Günahsız Doğum ile doğması  onlara göre bir gizemdir. İsa’nın su üzerinde nasıl yürüdüğünü de açıklayamazlar. Çünkü İsa’nın düşüncesi olan spiritüel yaşamı, onlar bulamamışlardır. Ve böylesi materyalist bir dünya yarattılar. Dahası, Vatikan’ın sahip olduğu para ve servete kıyasla, Katolik uluslar içinde yoksulluğun nasıl bu kadar fazla  olduğunu insan anlayamıyor. Hiçbir şekilde yoksulluk sorununu çözmeye çalışmadılar. Hindistan’da bir somun ekmek ya da bunun gibi bir şey vererek,  insanların dinini değiştirdiler ve çok düşük seviyeden,  ilkel diyebileceğimiz insanların dinini değiştirdiler.  Protestan veyahut Katolik olsalar dahi, onlar paranın iki yüzüdür. Çok geçici olan bir şeyi aramalarından dolayı da, Ebedi Hayatı aramıyorlar. Ve insanlar son derece donmuş halde, kılı kırk Read More …

Virata Puja (United States)

Shri Virata Puja. Kamp Wonposet, Connecticut (ABD), 11 Haziran 1989. Bugün Shri Krishna’nın topraklarında Virata Puja yapmaya karar verdik. Bildiğiniz gibi, Shri Vishnu’nun gelişimini tasvir eden O, toplamda on kez enkarne olmuştur ve en nihayetinde kendisini Virat olarak göstermiştir. Virat varoluşun beynidir ve ona Yüce Tanrı denebilir, yani tüm merkezi sinir sistemimiz, Shri Krishna üzerinden Vishnu olarak çalışmıştır ve sonrasında bütün bu enkarnasyonlar olarak ve ardından Shri Krishna olarak ve nihayetinde ise O  Virat olmuştur. Bu beynimizin gelişimidir ve biz Virat’a ibadet ettiğimiz zaman, kendi içimizde de Virat’ın bu gücünün tezahürüne sahip olduğumuzu bilmeliyiz. Eğer Shri Krishna, Mahavirata ise, içimizde sahip olduğumuz bu tezahüre Virat diyebiliriz. Hepiniz Virat hakkında, bugün Benim sizlere anlatabileceğimden çok daha fazlasını biliyorsunuz çünkü o bütündür. O bütünlüktür ve her şeyin bütünüdür. Eğer bu Virat’sa, o zaman o beyninizdedir, ama gerçek sizin kalbinizdedir. Yani bütünlüğü görüyor olabilirsiniz, şahit oluyor olabilirsiniz ama gerçek bunun arkasındaki inceliktir. Yani kalp tarafından yönetilmeyen, kalp tarafından beslenmeyen bir beyin, çok tehlikeli bir şeydir, çünkü o dışa dönüklük yaratır (kişinin ilgisinin kendi duygu ve düşünceleri yerine, dıştaki nesnel ve toplumsal çevreye yönelmesi)  ve kalbini test etmeden bir şeyler yapan böyle bir kişi, çok gaddar olur ve böyle bir kişi çok tehlikeli olabilir. İçimizde bu, başka bir şekilde de var olabilir, eğer (sadece) kalbimizin bizi yönetmesine izin verirsek, sadece duygularımızla yaşarsak ve aklımızı kullanmazsak, o zaman bizler kendimize karşı çok tehlikeli kişiler olabiliriz. Bu anlamda, bizler isteksiz oluruz, yanlış şeylere karşı hoşgörülü oluruz.  Ve bu gün, Amerika’da kişinin hissettiği şey şudur, sağ kanala Read More …

Devi Puja, Kendine Saygının Özü Istanbul (Turkey)

Devi Puja, “Özsaygının Özü”. İstanbul (Türkiye), 27 Mayıs 1989 İslam dünyasına giriş olabilecek yerler olan Türkiye veya Tunus’a gitmeyi her zaman arzu etmekteydim çünkü yeniden dirilecekleri onlara vaat edilmişti ve bu yeniden diriliş gerçekleşmelidir. Ben bunun için girişimde bulunmalı ve Muhammed Sahib tarafından vaat edilen yeniden dirilişlerini onlara vermeliyim; demek istediğim şu ki, Benim görevim bu ve bu sadece görevde değil, yeniden dirilişlerini onlara anlatmaya ve ve onları korumaya mecburum. Şüphesiz bunu hak ediyorlar. Tüm dinler ne zaman komik bir tarzda başarılı olmaya başladılar, söylemeliyim ki, herkes ayrı ayrı en iyi olanın kendilerinin olduğunu, seçilmiş olduklarını, en yüksek olan olduklarını ve en büyük olduklarını düşünüyorlar, kendi kendilerine inanarak, aşağıya, aşağıya ve aşağıya doğru gitmeye başladılar. Bunun sebebi birbirlerine karşı hiç saygılarının olmaması ve orada saygı yok çünkü onların kendilerine saygıları yok. Eğer kendinize saygı duyarsanız, başkalarına da saygı duyarsınız ama kendinize saygınız yoksa, başkalarına da saygı gösteremezsiz ve abartılı şekilde “Ben buyum, ben şuyum, ben şöyleyim” dersiniz – her dinde, o zaman egonuz çalışır ve ego sizi kendisini bilmeyen birisi yapar. Eğer kişinin kendisine saygısı varsa, o kişi hiçbir zaman kendini göstermeyecek, hiçbir zaman öne çıkmaya çalışmayacaktır. Hiçbir zaman gösteriş yapmaya çalışmayacaktır, böyle bir insan tam tersine acayip bir şey, keyfi bir şey, şatafatlı bir şey yapmak konusunda tereddüt eder çünkü bu saçma ve aptalcadır. Öyleyse aptalca birşey yapmak egonun göstergesidir, ego sizi kesinlikle aptallaştırır ve en sonunda bir ahmak haline gelirsiniz. Yani kişinin kendisine olan saygısı gelişmeli ve Sahaja Yogiler olarak sizler kendinize saygı göstermelisiniz. Biz Sahaja Yogileriz, öyleyse Read More …

Public Program Istanbul (Turkey)

Public Program Hilton Hotel, İstanbul, Türkiye.  27.05.1989 Bu sabah İstanbul’u, bu güzel yeri çevreleyen güzel denizi ve her yerde  çok güzel olan bu tabiatı gördüm ama sorun sadece insanlarda. Eğer ormana giderseniz ormanın çok, çok temiz bir yer olduğunu göreceksiniz. Kaplanlar var. Başka hayvanlar da var ama kesinlikle temizdir ve hiçbir yerde kötü koku ya da herhangi bir şey yoktur ama eğer bir kaç insan gider ve orada yaşarsa, bunu hemen anlarsınız. Bu kadar yüce ve bu kadar güzel olan mutlak varlığımıza henüz kavuşamamış olmamızın sebebi biziz. Bildiğiniz üzere, bizler hayvanlardan çok daha çok evrimleştik. Bir köpekten herhangi bir pis patikadan yürüyüp  geçmesini isterseniz, bunu çok kolay bir şekilde yapabileceğini görebilirsiniz, sorun değildir. Ve bilirsiniz, bir at bile aynı şeyi yapar ama insanoğulları yapamaz. Onlar pisliğe ve çamura tahammül edemezler. Yani bizler geliştik. İnsan olduğumuz bir konuma evrimleştik. Ama yine de her neye inanırsak inanalım, hangi inanca sahip olursak olalım, yine de güçlü insanlar olmadığımızı çünkü yanlış şeylere çok kolayca geçit verdiğimizi söyleyebilirim. Şimdi, bu söylendi, Muhammed Sahib, kişinin içki içmemesi gerektiğini söyledi. Bu bizim iyiliğimiz içindi çünkü bu insan farkındalığımıza aykırıdır ama Ben içki içen insanları suçlamıyorum çünkü onlar aziz değiller. Diyelim ki eğer ortalıktaysalar hiç içmezler, onları gördüm ama Londra’ya gelirlerse herhangi bir İskoç’tan çok daha fazla içerler çünkü bizler mutlak doğamıza henüz ulaşamadık. Herhangi bir şeyin kölesi olabiliriz. Köleliğe inanmayabiliriz. Örneğin Batı’da görüyorum, insanlar artık özgür yaşadıklarını düşünüyorlar ama değiller. Şimdi, uyuşturucu tuzağına düşüyorlar ve on iki yaşında bir çocuğun bile uyuşturucu kullandığını göreceksiniz. İngiltere’deki en kötüsü, Read More …

Türkiye’deki İlk Public Program – Birinci Gün Istanbul, Emirgan Korusu (Turkey)

Türkiye’deki İlk Public Program (İstanbul) Emirgan Korusu, 25.06.1989 Gerçeği arayanların önünde eğiliyorum. Birisi konuşmamı tercüme edebilir mi? Gregoire: Onların zaten meditasyonda olduklarını görebiliyorum. Gerçeği arayanların önünde eğiliyorum, dedim. Şimdi, gerçeğin kavramsallaştırılamayacağını anlamalıyız. Gerçek oradadır ve  her zaman (anlaşılmıyor) ..dır. Bizler onu düzenleyemeyiz ve gerçeği arayanlar, bunu bildikten sonra, bir bilim adamı gibi zihinlerini açık tutmalılar. Ve bizim size söylediğimiz şey, bu her ne ise, bir hipotez olarak değerlendirilmelidir. Ve eğer doğruluğu kanıtlarsa, söylenen doğruysa, dürüst insanlar olarak onu kabul etmelisiniz. Gerçek hakkında uzun zamandır konuşulmaktadır. Sokrat bundan bahsetti ve öldürüldü. Sonra İsa geldi, bundan bahsetti, öldürüldü. Sonra Peygamber Muhammet Sahip geldi ve O da bir şekilde öldürüldü ama insan bilinci bugün çok daha iyi. Ve bizler gerçeğin, akli projeksiyonlarımızın ötesinde olması gerektiğini anlıyoruz. Barıştan bahseden ve herhangi bir demokrasi, kapitalizm veya komünizm teorilerinden söz eden veya İslam, Hinduizm, Hristiyanlık gibi herhangi bir dinden söz eden insanları gördüğümüzde, hepsi aynı. Onları bağlayan bir güç yok, herhangi bir kişi günah işleyebilir. Öyleyse nerede yanıldık? Tüm bu peygamberler, azizler ve enkarnasyonlar kesinlikle gerçeği söylediler ama biz nerede yanlış yaptık? Hepsinde ortak olan bir şey var, onlar dediler ki, sizler sonsuz olanı görmek zorundasınız. Ve göz önüne alınan şeyler de, kendi ölçüleri ve kendi sınırlamaları içinde kullanılmalıdır. Bütün dinlerin özü budur ama daha sonraları, bunu görmediğimiz için yanlış yaptık ve geçici olan şeyler içinde kaybolduk. Bu büyük dinleri ve büyük felsefeleri başlatanlarda, yanlış olan hiçbir şey yoktu ama bizler esas meseleyi kaçırdık. Ancak, insan bilinci bugün artık bunu bu kadar net görebildiği konuma ulaştı, Read More …

Shri Pallas Athena Puja (Greece)

Shri Pallas Athena Puja. Yunanistan, 24 Mayıs 1989.   Sahaja Yogadaki her şey çok bilimseldir, sanırım her şey önceden planlanmıştır ve hepsi anlamlıdır. Örneğin, bu gün Çarşamba ve asla bir Çarşamba günü herhangi bir puja yapmadık çünkü Ben Çarşamba günü doğmuştum. Bu yüzden de, puja eğer saat 12 den önce başlarsa bunu halledebiliriz diye düşündüm çünkü Ben saat 12 de doğdum. Yani her çocuk 12 den sonra uyumalıdır, bilirsiniz ve bu yüzden de Ben yapamam, uyumalıydım. Yani bu çok açık, bilirsiniz. İlk kez çarşamba günü bir puja yapıyoruz, normalde çarşambaları seyahat bile etmem. Bu yüzden bunun büyük bir ilerleme olduğunu tahmin edebilirsiniz ve hepinizin bir puja yapmak için hazır olmanızdan dolayı çok mutluyum ve bu kadar uzun bir süreden sonra, bizler bu kuralı da yıkabildik çünkü saat 12 den sonra uyanık kalmam imkansızdı, bilirsiniz, Ben uğraşıyor, uğraşıyor, uğraşıyordum ve hepinizin  kendini çok uykulu hissettiğinizi biliyordum. Bu çok karşılıklı ve çok basit. Tamam, bugün evrenin gerçek Nabhi merkezinde bir araya geldik, gerçekten, inanılmaz ve Yunanistan adını verdiğimiz bu büyük ülkeyi tarif etme konusunda ne kadar ileri gidebileceğimi bilemiyorum. İlaveten, burası Puranalarda, Manipura Dweep olarak tarif edilmiştir. Manipur, Nabhi çakradır – Manipur,  ve “dweep” ise “ada” (demektir). Athena, Manipura adasında bulunur ve Athena’nın bir tapınağı vardır. Onun tapınağı, mücevherleri, elbisesi, Onun her şeyi tamamen tarif edilmiştir. Yani Athena, Puranalarda zaten tarif edilmişti. Sizlere daha önce de anlattığım gibi, Athena, Ezeli Anne anlamına gelir. Şimdi birisi diyebilir ki, “Neden Ezeli Anne, Adi Shakti, evrenin Nabhi çakrasında bulunmalıdır?” Biri çıkıp böyle bir soru sorabilir, Read More …

Yaklaşmakta olan Hindistan Turu hakkında Shudy Camps Park, Shudy Camps (England)

Yaklaşan Hindistan Turu hakkında konuşma. Shudy Camps (İngiltere), 13 Kasım 1988.   Bu kutlu günde, hepimizin bir arada olması hoş bir fırsat ve aslında bu gün, kız ve erkek kardeşler günü. Hepinizin kız ve erkek kardeşleri ile burada toplanmış olmanız ve bu Diwali etkinliğinden keyif almanız da, çok güzel. Hindistan’da çok güzel bir etkinliğimiz oldu ve Bombay’da kutlandı. Onlar Mutlu Diwali temennilerini ve iyi dileklerini size gönderdiler. Hepsi sizleri bolca hatırladılar. Bu gün sizlere bir konuşma yapmayacağım ama gideceğimiz Hindistan turu hakkında bazı şeyleri sizlere söylemeliyim çünkü daha sonra, bunun hakkında konuşabileceğimizi sanmıyorum. Bu yüzden ilk olarak, Hindistan’da nişanlanmış olan kızları bilmek istiyorum. Ayağa kalabilir misiniz, onlardan burada olan var mı? Hindistan’da nişanlanmış olan kızlar, burada değiller, hiç birisi yok mu? Umarım liderler kendi bölgelerindeki nişanlanmış olan kızları biliyorlardır, değil mi? Nişanlanmış kızları ve oğlanları görmelisiniz. Bölgenizde nişanlanan oğlanlar var mı? Sahaja Yogi: Evet. Shri Mataji: Hiç kimse? Graz’dan ? Sahaja Yogi: Thomas [Voltrum]. Shri Mataji: Graz’dan iki oğlan. Sahaja Yogi: Evet ve Thomas Voltrum da, o Tumal’ın kızı ile nişanlandı. ve. Shri Mataji: Ah, ama o bu sene evlenmiyor. Sahaja Yogi: Ha. Shri Mataji: Ne? Hayır, hayır, Graz’dan. Sahaja Yogi: Bilmiyorum, Shri Mataji. [ Onun evliliği garanti değil veya vazgeçti.] Diğeri de Martin, Shri Mataji. Her ikisi de turdalar. Shri Mataji: Her ikisi de turdalar. Aynı şekilde şu bilinmeli ki, bir yerlerde nişanlanan kızlar veya bir yerlerde nişanlanan oğlanlar bu tura gelmek zorundalar. Bana danışmalısınız, hepiniz, bütün liderler, bir ara, yarın, kimin geldiğini, kimin gelmediğini netleştirmek için ve onların Read More …

Navaratri’nin 9. Günü, Agnya üzerine Pune (India)

Navaratri’nin 9. günü. (NAVMI). Pune (Hindistan), 19 Ekim 1988. AGNYA Bugün Navaratri’nin son günü. Bu hepimiz için bir sonuç noktası olmalı. Gördüğünüz gibi, içimizde, yükselişiniz için yedi çakra ve onların üstünde de iki tane çakra olduğunu biliyorsunuz. Tüm bu dokuz çakra da yaşamınız boyunca geçmeniz gereken çakralardır. Bu sizin kaderiniz olmalıdır. Ama sizler sadece agnya’ya gider ve agnya’da hareket ederseniz, daha yükseğe çıkamazsınız. İnsanlar bu çakrada kayboluyorlar. O nedenle çok önemli bir çakradır bu. Tanrıça’nın altıncı ‘Sashti’ günü çok önemlidir ve derler ki, Tanrıça bir ‘naav’ın, bir geminin üstünde gelir, Kalküta’da insanlar buna inanırlar çünkü altıncı gün çok büyük bir haçtır.İşte bu nedenle bugün hepimiz için bir sorundur çünkü bu altıncı gün bizim kafalarımızda hala oturmaktadır ve bizler onun dışına çıkamamaktayız. Dokuzuncu konuma gelmek için, puja bile yapsak, herşeyi de yapsak, hala altıncıdayızdır. Öyleyse bizler pujayı görünüşte yapıyoruz demektir. Yedinci gün, Benim orada olduğum gündür. Ama 7., 8. Ve 9.’ya ancak 6. Aşarak ulaşılabilir. Bugün ben size 6.dan bahsedeceğim çünkü bu hepimizin bilmesi çok önemli olan bir konudur, neden Tanrıça altıncı gün gelmiştir? Mahalaxmi Meryem olarak enkarne olmuş, oğlunu İsa Mesih olarak doğurmuş ve herkes için oğlunun altıncı merkezi geçmesini istemiştir ve işte böyle İsa ‘Chaitanya’nın hassas formu haline gelmiştir. O Chaitanya’nın hassas formuydu. Onun suyun üzerinde yürümesi, birçok şey yapması onun Chaitanya olduğunu göstermiştir. Ama sonuçta, O Chaitanya olmuştur ve bedenini hassas bir şekilde terkederek diğer tarafa geçmiştir. Şimdi, bu kavram bir gerçektir. Ama daha aydınlanmış bir ruh olmamış olan, daha vibrasyonları hissetmemiş olan başka bir kişi bunu tasavvur Read More …

Navaratri’nin 8. Günü Pune (India)

Navaratri’nin 8. günü. (ASHTMI). Pune  (Hindistan), 18 Ekim 1988. “Mahalaxmi Strotum”da neden tüm bunlara sahip olalım? Çünkü bu Kundalini’dir. Mahalaxmi Kundalini’nin kanalıdır, o nedenle ASHTA LAXMI’ler vardır. Sonra Mahalaxmi ve en son DAKSHA LAKSHMI. Mahalaxmi kanalında ifade edilen bu güçler birbiri ardına içimizde yeralırlar. Şimdi, Mahalaxmi kanalında Gauri’den bahsetmemiz gerekir. Çünkü Gauri Kundalini olandır. Bu nedenle bahsetmeliydiler – bu yüzden onlar “Udai Udai hey Ambe” derler. Mahalaxmi tapınağında söylerler. Neden, çünkü sadece Mahalaxmi tapınağında şimdi yükseltin demeleri gerekir, biz hazırız, bir hazırlandık, içimizde Mahalaxmi presibine sahibiz ve şimdi Kundalini’yi yükseltebilirsiniz ve işte bu yüzden ‘AAVAHANA’dır. ‘Palan’ annelik veya çocuğa bakmak demektir. Eserin tümüne bir anne gibi bakan O’dur. Oh Devi! Sen bu dünyanın tek desteğisin, çünkü Sen orada Toprak Anne olarak bulunuyorsun. Torak Anne sayesinde kainat var olmakta, çünkü O, Toprak Anne, bütün kozmosdan yaratıldı, bütün kozmos Toprak Anne tarafından desteklenmekte. Bu tıpkı, diyelim bir ev inşa ediyorsunuz. Ev oradadır ama orada yaşayanlar tarafından desteklenmektedir. Aksi halde, anlamsızdır, tıpkı bir damat gibi, eğer o evlilik töreninde değilse, bir evlilik töreni yapmanın ne anlamı kalır? Sadece bu Toprak Anne’nin varlığı bütün kozmosun var olmasını ve bir anlam kazanmasını sağlar. Mahalaxmi beyni gözetir. Bildiğiniz herşey beyinden geçerek gelir ve beyin tarafından doğrulanır veya diyebilirim ki, beyin Mahalaxmi prensibi tarafından gözetilir veya beslenir. ‘Paravani’ burada başlar. (Shri Mataji elini Nabhi’de tutarak anlatır). O sessiz olan sestir. Sonra kalbe gelir, “anahat” olduğu zaman, ona ‘Pashyabnti’ denir çünkü o sadece sahit olur. ‘Vani’, Vani enerjisi, o sesin enerjisi sadece şahit olur ve bu anahata konumudur. Read More …

Navaratri’nin 7. Günü Pune (India)

Navaratri’nin 7. günü. (SAPTAMI). Pune  (Hindistan), 17 Ekim 1988. Devi’nin Kendisi adına konuştuğu ‘Devi Atharva Sheersha’nın dizeleri okunur. Shri Mataji arada açıklar ve anlatır: Birine neşe verdiğiniz zaman, neşenin kaynağı neşenin ötesinde olmalı. Ben bilgiyi verenim. Atma’nın ışığı olmadan, Ruh’un ışığı olmadan nasıl birşey bilebilirsiniz? Görüyorsunuz, kaynak doğmamıştır, doğabilir çünkü o ölümsüzdür, o yüzden doğmamıştır. Ölümsüzlük oradadır – mutlaktır, ama ondan sonra mutlak doğabilir. Neden aydınlanma alınmasın? O olmadan Devi Puja yapmanın ne yararı var? ‘Atma’ bilgisi olmadan herhangi bir Puja yaparsanız, bunun ne yararı olur? Tanrısal Kutsamaları almazsınız. Bu binlerce yıl önce söylendi zaten. ‘Vaikhari’ konuştuğumuz güçlerdir. Söylediğiniz Tanrı’nın her ismi için, sorun, siz bu musunuz? Çünkü tüm bu insanların Shakti’si tüm bunların esasıdır. Çünkü Ben o Shakti’yim, bu yüzden vibrasyonları alıyorsunuz. Herhangi birinin ismini isteyin, hatta azizlerin, rishilerin, maharishilerin. Onların hepsi Benim. İşte bu yüzden. İşte bu noktayı ispat etmeye çalışıyorlar. Beeja Mantra ‘Vaikhari’ demektir. Vaikhari konuşma gücüdür. Konuşma gücü aydınlanma gücüne sahip olan insanlar tarafından mantra haline sokulmuştur. Şimdi, öyleyse, onlar ilerlemek için, diyelim onlar merkezlerini geliştirmek istiyorlar, veya sol veya sağlarını geliştirmek istiyorlar. Beeja mantralarını söylemeleri gerekir. Eğer beeja mantralarını söylerlerse – o bölge beeja’yı elde eder. Öyleyse ‘beeja’ filizlenmeli ve büyümelidir. Bu nedenle, atılan ilk adım ‘beeja mantra’yı söylemektir ve sonra da değişik çakraların değişik mantraları söylenmelidir. Öyleyse, ilki ‘beeja’dır ve sonrası ağaçtır. Dolayısıyla, herşeyden önce ‘beeja’yı biliyorsanız, onu söyleyerek kendi içinize bir ‘beeja’ ekebilirsiniz ve sonra da tüm diğerlerini söylemeye başlarsınız. İşte böyle onu büyütürsünüz. “Sanskrit” kelimesi Kundalini’nin hareketinden meydana gelmiştir, Kundalini bir ses Read More …

Navaratri’nin 5. Günü, Kaderiniz nedir ? Pune (India)

Navaratri’nin 5. günü. (PANCHAMI).Pune Hindistan), 15 Ekim 1988. “Kaderiniz Nedir?” Sizler Sahaja Yogilersiniz. Sizin kaderiniz nedir? Sizin kaderiniz ruhani başarıya (ruhani yükseliş) ulaşmaktır. Devi, “Chanda ve Munda’yı yok etti, bu yüzden Ona “Chamunda” deniyor. Bu Kaliyuga’da onlar geri döndüler, hepsi geri döndüler.   Devi’ye Dua “O Devi, lütfen bize ruhani bir kişilik, zafer, şeref ver ve düşmanlarımızı yok et.”   Shri Mataji “Jogava”yı Anlatıyor ve Tercüme Ediyor : Aziz Eknath, “Paithan” diye adlandırılan “Pratishthana”dandı ve anlamı Yoga olan bu ”Jogava”yı yazan odur ve aynı zamanda bu şarkıyı tam bir köylü diliyle söylemiştir ve bu şarkı Maharashtra’nın dört bir yanında birçok insan tarafından da söylenmiştir. Bu şarkının çok zaman önce yazılmış olduğunu hayalinizde canlandırabilirsiniz ve bugün bu şarkıyı Sahaja Yoga için değiştirdiler, ama bu şarkı gerçekten de o zamanlarda insanların ne istediklerini son derece açıkça anlatmaktadır. Şimdi, başlangıçta diyor ki- Maharashtra’nın Tanrıçası “Baya” olarak çağrılırdı. Şaşıracaksınız ama çocukluğumda benim ismim Baya idi. Ailemde beni baya olarak çağırmaya alışmışlardı. Diyor ki, Anne’den bana Yoga’yı vermesini isteyeceğim. Köylerde ona “Jogava” denirdi – yeniden diyor ki – “Bayecha Jogava” anlamı Tanrıça Baya’dan Jogava demektir. Benden “Jogava” istenecek. Şimdi “ANADI NIRGUNI” sonsuz olan- “ADI” sonsuzun ötesi, Gunaları olmayan yeryüzünde “Bhawani”yi ortaya çıkarmıştır, ve O Mahishasura’yı öldürmek için gelmiştir.  O aynı zamanda ‘RIVIDH TAPANCHI KARAVAYA JHADANI”, bizim ısı veren üç tür ağrımızı ortadan kaldırmak için geldi ve şimdi bizim “Nirvana”mız için geliyor, o dönemde Eknath söyledi, O benim “Nirvana-Dwaitya”m için geldiğinde ben ne yapacağım dedi. Bende bu var, yani ben kendimi Tanrı’dan ayrı olarak düşünüyorum. “Dwaita”, Read More …

Navaratri’nin 4. Günü Pune (India)

Navaratri’nin 4. günü. (CHATURTHI), Pune (Hindistan), 14 Ekim 1988. Üçüncü gün bir bölümü okunan Devi Kavach bu gün tamamlanır.   Bugün, biz bunu kısalttık, sadece bir ‘bandhan’ yapmak Kavach’a eşit oluyor. Aydınlanmış ruhlar eğer bandhan yaparlarsa bu aynı şeye gelir. Ne söylemişseniz burada gerçekleşti, dün ve bugün, söylenmiş olan her şey, tüm bu Raksha Kari’ler bir hareketle gerçekleşir. Ama şimdi, kaçımızın evden çıkarken, uyumadan önce veya önemli bir şey yapmadan önce bandhan verdiğimizi bilmeliyiz. Kaç kişi bandhan yapıyor. Çok az. Unutuyorsunuz. Çok önemli, bir seyahate çıkarken, bir yola giderken bandhan vermek çok daha iyidir, olay “biz hepimiz iyiyiz, Anne bizi gözetiyor” değil. Tüm bunları yapmadan önce bandhan yapmalısınız. Eğer bir kaza yaparsanız, bilin ki bir hata yaptınız ya da başka bir şey, aksi takdirde normalde başınıza bir kaza gelmemeli, bu demektir ki içinizde hala bazı şeyler eksik. YENİDEN KAVACH ÜZERİNE KONUŞMA, SHRI MATAJI ANLATIYOR. “Markandaya tarafından çok zaman önce vaat edilmiş olan şeye siz bugün ulaştınız. O bunu 14.000 yıl önce vaat etmişti; Mahamaya geleceği zaman, O bu işi yapacak, bu gerçekleşecek. Tüm bu vaatlerin bizim için gerçekleştiğinin farkına varmalıyız. Şimdi, bizim de vermemiz gereken bazı sözler var ve bir soru sormalıyız: “Yaşamımızda, yazgımızı gerçekleştirdik mi, gerçekleştirmedik mi?” Bu sormamız gereken bir sorudur, ve küçük şeyler etrafında dolanıp durmamalıyız. Kendinizle ilgili daha büyük bir vizyon düşünün. Bağımsızlık konumu, davranışlarla da, diyelim her tür sorunla dolu bir karışıklık yaşanmakta, ama siz tekerlek konumunda değilsiz, siz eksendesiniz. Kendinize bir bandhan vermek gibi. Onlar Sahaja Yogi olmadıkları için o yazıldığı zaman bundan çok Read More …

Navaratri’nin 3. Günü Pune (India)

Navaratri’nin 3. günü. (TRİTİYA). Pune (Hindistan), 13 Ekim 1988. “Anne’nin çocuklarını koruması ve onları gözetmesi için bir çok güce sahip olması gerekmektedir. Bu güçlerin hepsi mevcuttur ve her an, 24 saat amansızca çalışmaktalar. O yüzden, kim Anne’ye teslim olursa, bu güçler kendilerini gösterirler ve sorunlarınızda size yardımcı olmaya çalışırlar. Ama ilk şey teslimiyettir. Eğer teslimiyet içinde değilseniz, eğer Tanrı’nın Krallığı’nda değilseniz, bu Anne’nin sorumluluğu değildir. O zaman, bazı negatif güçler işi ele alabilirler ve sizi yok edebilirler.” H.H. Shri Mataji Nirmala Devi DEVİ KAVACH (Sanskrit) Asya shri chandi kavachasya brahma rishih anushtup chandah. Chamunda devta. Anganyasokta mataro beejam. Digbhandha devata asta twam. Shri Jagadamba preetyarthe saptashati pathangjape vineeyogah. Om namashchandikaya. Shri markandaya uvacha. Om yadguhayam paramam loke sarva rakshakaram nranama. Yanna kasyachidakhyatam tanme broohi pitamaha. Brahmadeva uvacha: Asti guhayatamam vipra sarvabhootopakarakama. Devyastu kavacham punyam tachchrusushva mahamune. Pratham shail putri cha dviteeyam brahmacharini. Triteeyam chandra ghanteti kooshmandeti chaturthakama. Panchamam skandamateti shashtham katyayaneeti cha. Saptamam kalaratrishcha mahagauriti chashtamam. Navamam siddhi datri cha nava durgah prakrititah. Uktanyetani namani brahamnaiva mahatmana. Agnina dahyamanastu shatrumadhye gato rane. Vishame durgame chaiv bhayartah sharanam gatah. Na tesham jayate. Kinchi dashubham ranasankate. Napadam tasya pashyami shoka dukh-bhayam nahi. Yaisyu bhaktaya smrita noonam tesham siddhi prajayate. Ye twam smaranti deveshi rakshase tanne samshayah. Pretsamstha tu chamunda varahi mahishasana. Aindree gajasamarudha vaishnavi garudasana. Maheshwari vrusharudha kaumari shikhivahana. Laxmih padmasana devi padmahasta haripriya. Shwetaroopdhara devi ishwari vrushvahana. Brahmi hamsa-samarudha sarvabharan-bhooshita. Ityeta matarah sarvah sarvayogasamanvitah. Nanabharanshobha-dhaya nana-ratnop-shobhita. Drushyante rathmarudha devyah krodh-samakulah. Shankham chakram gadam shaktim halam cha muslayudhama. Khetakam tamaram chaiv parshum-pasha-mave Read More …

Shri Vishnumaya Puja, Sol Vishuddhi’yi tedavi edin. Shudy Camps Park, Shudy Camps (England)

“Sol Vishuddhi’yi tedavi edin” Shri Vishnumaya puja. Shudy Camps (İngiltere), 20 Ağustos 1988. Burada bir Puja yapmamız ya da bu türden herhangi bir program yapmamız en beklenmedik şeydi. Ama sanırım böylesi hızlı bir programdan sonra, geriye böyle bir şey kalmıştı, bildiğiniz üzere gitmem lazımdı, Londra’dan Frankfurt’a,  Amerika’ya, Bogota’ya,  geri döneceğim, sonrada Andora ve hala bütün buralara gitmem lazım, düşündüm ki, bu bitti şimdi. Ve Londra’da buraya geldim, yapılmamış bir Puja olduğunu öğrendim ki, sol Vishuddhi ve bu Raksha Bandhan’la çakışıyor çünkü bu bir kız kardeş ve erkek kardeş ilişkisidir. Yani tarihte, eğer tarihe bakarsanız, Shri Krishna, kendi kız kardeşinin doğduğu gün doğdu ve demeliyim ki, daha sonra Vishnumaya bir şimşek haline dönüştü ama o zaman Shri Krishna’nın varlığını ilan eden oydu – Onun doğduğunu ve Onun yaşadığını, Onun şu anda var olduğunu. Bu, sol Vishuddhi’nin işidir, şimşeklerin işidir ve her ne zaman Ben bir yere gidiyor olsam, bir program ya da bir şey yapıyor olsam, hemen bunun öncesinde bu duyuruyu yapmak için şimşeğin, gök gürültüsünün gökyüzünde belirdiğini gördünüz. Yani bu, duyuru için kullanılan şeylerden birisidir. Bunu daha pratik ve anlaşılır hale getirmek için, duyurularımız için televizyonlarımızı, büyük önemi olan bir şeye dair mesajları insanlara vermek için elektriği kullanıyoruz. Bunu yaparlar mı bilmiyorum, olmayabilir de. Aynı şekilde, Adi Shakti’nin gelişini duyurmak için sol Vishuddhimizi kullanmalıyız. Fakat aksine, insanlar onu ekstra  egomuzun doldurulması için muhafaza ettikleri bir cep olarak kullanmaya başladılar. Kendimizi suçlu hissettiğimizde, öncelikle ilişkilerimiz iyi olmadığı zaman suçluluk hissediyoruz. Örneğin, çok saf olan ve her türlü kirlenmenin üzerinde olan kız Read More …

Shri Fatima Puja (Switzerland)

    Shri Fatima Puja, St. Georges, İsviçre, 14 Ağustos 1988 Bugün, Fatima Bi puja yapmak üzere burada toplandık, kendisi Gruha Lakshmi’nin sembolüydü ve bu sayede içimizde bulunan Gruha Lakshmi prensibine puja yapacağız. Nasıl ki bir ev hanımı, ev işlerini bitirip, evdeki tüm işlerini bitirdikten sonra banyo yapmaya giderse, Benim de benzer bir şekilde bu sabah pek çok şey yapmam gerekti ve sonra da, Pujanız için gelebildim, çünkü bugün ev hanımının işleri çoktu. Bu yüzden de, iyi bir ev hanımı gibi işleri bitirmeliydim. Şimdi, Gruha Lakshmi prensibi Tanrı tarafından evrimleştirildi ve gelişti. Bu prensip insanların yaratığı bir şey değildir ve bunun sol Nabi de yer aldığını sizler biliyorsunuz.  Gruha Lakshmi, Hz Muhammed’in kızı olan Fatima’nın hayatı ile ifade edilmiş olandır. O, her zaman namuslu olarak ve her zaman saf bir Guru ile bağlantılı olacak bir şekilde dünyaya gelmiştir. Bu yüzden de, bir kız kardeş ya da birisinin kızı olarak (dünyaya) gelir. Fatima’nın hayatının güzel yanı ise şudur, her zaman olduğu gibi bazı fanatik kişiler Hz Muhammed’in ölümünden sonra, dini  ellerine geçirip, onu çok fanatik bir hale getirebileceklerini düşünüyorlardı. Kişinin yükselişine çok fazla dikkat konulmuyordu. Hz Muhammed, damadını birçok şekilde tasvir etmiştir. Ve O (damadı) (Brahmadeva olarak) bu dünyaya gelmiş olan yegâne kişidir – ya da (diyebiliriz ki) Brahmadeva’nın bir başka enkarnasyonu daha vardır. Ali dünyaya geldi, O Brahmadeva’nın enkarnasyonuydu ve onun bir diğer enkarnasyonu ise, Sopandeva [Jnaneshwara’ nın ağabeyi] idi ve Pune’ye gidip, orada Sopandeva tapınağını görebilirsiniz. Shri Mataji: Bu ağırlıkla düşüyor bu. [Mikrofonu sabitleyen Yogi’ye söylüyor] Yani, sol Nabi Read More …